25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-20 NİSAN 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER AkberaatetU • ANKARA (Cumhuriyet Bürostı) - Eski Terör ve Istihbarattan Sorumlu Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak, gerçeğe aykın mal bildirıminde bulunduğu ve haksız mal edindiği iddiasıyla yargılandığı davada beraat etti. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar dunışmasında, Cumhuriyet Savcısı Sait Sağlam, esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Dava konusu 13bin840 metrekarelik arsanın değerinin 2.5 milyar lira gösterildiğini söyleyen Sağlam, keşif ve bilirkişi raporlan doğrultusunda arsanın değerinin sanığın bildirdiği değere yakın olduğunun anlaşıldığını bildirdi. Sağlam, yeterli delil bulunamadığı gerekçesiyle sanığın beraatına karar verilmesini istedi. Ankara: Sonuç ümitverici • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanlı basın toplantısında gazetecilerin sorulan üzerine, Türkıye ile Yunanistan arasında yeni diyalog sürecinin PASOK hükümeti döneminde 'basladığını anımsatarak TA.SOK'un seçimlerden galip çıkmasının bu diyalog sürecinin ileriye dönük geliştirilmesi açısından "ümit verici" olduğunu söyledi. Atacanlı, "Umanm bu hassasiyetimiz, Yunanistan'da gelecek hükümet döneminde de karşılık bulur" dedi. KKTCyeiOO milyon dolar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasmdaki Ekonomik Işbirliği Protokolü çerçevesinde Ankara'da imzalanan 100 milyon ABD Dolan tutanndaki kredi anlaşması ile ek mektubun yürürlüğe girmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Karan'ru onayladı. *Borcumjöde' mitingi • Haber Merkezi - Kamu-Sen, Türkiye genelinde başlattığı 'Hükümet Borcunu Öde' mitingleri, yurdun birçok yerinde yapılıyor. Adana II Temsilcisi tsmail Koncuk, Uğur Mumcu MeydanTnda düzenledikleri mitingde, 5 7 . hükümetin kurulduğu ginden bu yana, kamu çılışanlanna verdiği hçbir sözü yerine {Etirmedığini savundu. Isamu çahşanlan, maaş bjrdrolannı da yırttılar. Kkmet BHa'nm acıgunu • ANKARA {Cumhuriyet Bürosu) - Cazetemız yazarlanndan Jıkmet Bila ile Milliyet ^zetesinın Ankara nmsilcisı Fikret Bila'nın sınesi Leman Bila yşamını yitirdi. Anne tla'nın cenazesi bugün locatepe Camii'nde îllınacak cenaze «nmazının ardından «(ebeci Asri Mezarlığı'nda •tprağa verilecek. Leman lla 77 yaşındaydı. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'den Yılmaz'a üstü kapalı 'ihanet' suçlaması 4 Çankaya ihaneti kaldırtnaz9 ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-DYP Genel Başkanı Tan- su Çiller, cumhurbaşkanı aday- lığına ilişkin, "Kafamda 2 isün var" diyen Bfilent Ecevit'i dün ziyaret ederek "nabız tuttu". Cumhurbaşkanlığı adayı üze- rinde, hükümet ortaklan arasın- da uzlaşma olmaması duru- munda ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz'ın seçilebileceği endişesıni taşıyan Çiller'in, gö- rüşme sonrası rahatladığı dik- kat çekerken, DYP'nin de aday çıkarabileceğini, ancak amaç- lannın geniş uzlaşmayı sağla- mak olduğunu, "istisna" olma- sına karşın Meclis dışından bir isme de destek verebilecekleri- ni söyledi. Çüler'le "dostça,ya- rarh" bir görüşme yaptığını be- lirten Ecevit ise Çiller'e, kafa- sındaki isimleri aktarmadı, an- cak tanf ettı. Ecevit'in "Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel gibi dış potitikada etkin ve par- • DYP Genel Başkanı Çiller, 'Mavi Akım Projesi' konusunda Türkiye'nin izlediği tutumu 'gaflet ve ihanet' olarak nitelendirirken, ANAP lideri Yılmaz'ın bu süreçteki 'dolaylı' etkisini ima ederek "Araa cumhurbaşkanlığı ne gafleti ne de ihaneti kaldıracak bir makam değildir" dedi. Dün Başbakan Ecevit'i ziyaret eden Çiller, cumhurbaşkanının geniş uzlaşmayla seçilmesini istedi. tiler üstü bir isün" tarifi yaptı- ğı öğrenildi. Çiller, Ecevit'le yeniden bir araya geleceklerini belirterek "uzlaşmacı bir anla- yış icinde sorunun çözüleceğine inandıgını" ifade etti. Bu zıyaret kulislerde, "Çiller, Yılmaz'ın aday olmaması için Ecevit'ten somut bir yanıt ai- mak istedi" diye yorumlanır- ken, Çiller ziyaret öncesi partı- sinin'grup toplantısında yaptı- ğı konuşmada da ANAP lideri- ne yüklendi. Çiller, Mavi Akım Projesi'yle ilgili Türk hüküme- tinin izlediği tutumu eleştirir- ken Yılmaz'ın bu süreçteki "dolayh etkisini'" ima ederek "Bu gaflet değilsc ihanettir. Cumhurbaşkanhğı makamı ne gafleti ne de ihaneti kaldıracak bir makam değüdir" dedi. 35 dakika süren görüşmenin 15 dakikalık bölümünde iki partüıin kurmaylan da yer alır- ken 20 dakikası baş başa ger- çekleşti. Çiller, "Sizi bekledik, bakük ki gelmiyorsunuz, biz kalknk" diyerek ortamı yumu- şattı. Görüşmede Ecevit isim- lendirmede bulunmazken "Partiler üstü, Sayın Demirei gi- bi bir kişmüı ohnasıgereJdr" gö- rüşünü ilettiği öğrenildi. DYP'liler, Ecevit'in tarif ettiği ismin DSP Mıllervekili Ertuğ- rul Kumcuoğlu olabileceğı yo- rumunu yaptılar. DYP kurmaylan, Ecevit'in tavnndan, Yılmaz'ın adaylığına destek vermediği izlenimi edin- diklerini aktardılar. Kafasında- ki isimleri yıpranmalarını önle- mek için açıklamadığı belirti- len Ecevit'in, bırkaç gün içinde önce hükümet ortaklan, daha sonra da muhalefet liderlenyle görüşerek 2 adayını tartışmaya açacağı öğrenildi. Ecevit, görüşme sonrası ga- zetecilenn "Liderler zirvesini ne zaman toplayacaksınız" so- rusuna "Daha karar venne- dnn'' yanıtını verdi. Çiller de düzenlediği basın toplantısında, DYP olarak önce Meclis içinden, bu olamıyorsa hükümet ortaklannın belirledi- ği bir milletvekili, bu da olamı- yorsa "Meclis dışından aday olabileceği" görüşünü savun- duklannı belirtti. Çiller, Meclis dışı aday seçeneğine de karşı ohnadıklannı bildirdi. DYP'den de cumhurbaşkanı adayı çıkabileceğini belirten Çiller, Meclis içinden üzerinde en geniş uzlaşma sağlanacak adayı tercih ettiklennı Ecevit'e de aktardığmı bildirdi. Yıl- maz'ın adaylığının gündeme gelip gelmedığinin sorulması üzerine Çiller, "Kişiler üzerin- de durmadık. "Ben aklanma- dan başbakan yardımcısı ol- mam' diyen bir kişinin bugün- kütutumu çelişki oluşturmuyor mu? 3 parti uzlaşırsa aday ola- cağı konusundaki görüşleri Sa- ym Başbakan aktarch. Burada önenüi olan meseleyi partiler üs- tü görerek, Türkiye'nin çıkan üzerinde uztaşmakar" dedi. Çiller "Siz aday olur musu- nuz"sorusuna ıse böyle bir ko- nuyu düşünmediğini vurguladı. Başbakan Ecevit, parti grubunda enflasyon konusunda brifing verdi 'Ekonomik savaşı kazanacağ17 ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Başbakan Bülent Ecevit, enf- lasyonu düşürmek ıçın ilk önce buna inanmak gerektiğinı belirte- rek "Nasıl Kurtuluş SavaşTnı ka- zandrysak, ekonomiksavaşıda ka- zanacağunıza inamyorum" dedi. DSP'nin dün gerçekleştirilen grup toplantısında, Türkiye Oda- lar ve Borsalar Bırliğı (TOBB) ile Türkiye Ihracatçılar Birlığı (TÎM) enJflasyon brifingi verdi. Brifing kapsamında yapılan sı- nevizyon gösteriminde Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, işçi ve işveren sendıkalan temsilcüe- ri, yurttaşlar, ışadamlan, sanatçı- lar, sporcular ve gazetecilerin enf- lasyonla mücadele hakkındaki görüşlerine yer verildi. TÎM Başkanı OkanOğuz, TO- BB ile yürüttüklen kampanya hakkında bilgı verdi. Bnfingin ar- dından konuşan Başbakan Ece- vit, dünya ve Türkiye'de pazar ekonomisinin uygulandığını, ekonominin giderek küreselleşti- ğini belirterek "Bu durumda eko- nomiyle ilgili geaşmekri, değişik- likleri sırf bükümederden bekle- mek, gerçekçüiğini yitirmiş bulu- nuyor" dedi. Ekonomide inisiya- tifın hükümetten önce işveren ve işçi kesiminde olduğunu kayde- den Ecevit, 30 yıldır yaşanan enf- lasyon sıkıntısından sadece hü- kümet önlemleriyle kurtulmanın söz konusu ohnadığını yineledi. Ekonomik programı başanya ulaştırmanın koşulunun ekono- mik ve siyasi istikrar olduğunu anlatan Ecevit, "Nasıl Kurtuluş SavaşjTnı kazandrysak ekonomik savaşı da kazanacağumza inanı- yorum. Çünkü ikisi de halkın kat- losıyla kazanıunış olacak" dedi. 'Tophım öncülük ediyor' Enflasyonu aşağıya çekebilme- nin baş koşulunun buna inanmak olduğunu kaydeden Ecevit, "Enf- tasyon bdasuım ortadan kaküru- ması mücadeksinetophun eikoy- muştur, tophun öncülüketmiştir" diye konuştu. Ecevit, insan haklan ve demok- rasiyle ilgili eksikliklerin bir bir gjderildiğini, ancak enflasyonun aşağıya çekilmemesi durumunda AB yolunda kapılann açılması- nın "hayal olacağmT belirterek şöyle konuştu: "Enflasyonu aşa- ğıya çekmezsek, birkaç yıl içinde yüzde 10'lann aHma çekmezsek, AB'ye üyeük yoiunda ciddi adım- lar atmamız beklenemez." GünizSokak'ta onarım sürüyor f ^ y ^ ^ y J lununkapanmasuun ardından GunızSo- kaktald evmde başlatılan onanm çahşmalan hızla sürdürüJüyor. 7 vıldır boş kalan »in çaüsı ye- nüenirken icinde \e dış cephesinde de düzenlemekr yapılıyor. Demirelin e\inin yanı sıra çahşma- fauını, Kuleli Sokak'ta kayınbiraderi Ali Şener'den kiralanan evde de yürüteceği belirtihyor. Sadi Somuncuoğlu'nun adaylığına sıcak bakmayan MHP, liderler zirvesini bekliyor Tanrıkulu ve Bölükbaşı öııe çıkbANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Hükümetin MHP kana- dında, cumhurbaşkanı adayla- nnın belirlenmesı için liderler zirvesi bekleyişi başladı. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet BabçeK'nin de Meclis içinden ve dışından olmak üzere iki ismi belirledi- ği kaydedilirken parti kulisle- rinde, Sanayi ve Ticaret Baka- nı Ahmet Kenan Tannkulu ile Büyükelçı DenizBölükbaşı'nın adı ön plana çıktı. Devlet Ba- kanı Sadi Somuncuoğhı, diğer partilerden adaylığını koyması için teklif geldiğini belirtirken MHP, sıcak bakmıyor. Başbakan Bülent Ecevit'in hafta başında yaptığı "Kafam- da iki isün var. Bunları birkaç gün içinde ortaklanma biküre- ceğHn" açıklamasının ardından MHP'de zirve bekleyişi başla- dı. Bahçeli'nin de, Meclis için- den ve dışından olmak üzere belirlediği 2 ismi zirvede or- taklanna önereceği kaydedilir- ken Milli Savunma Bakanı Sa- bahattin Çakmakoğhı. TBMM Başkanvekili Murat Sökme- noğlu'nun adlan da adaylar arasmda geçiyor. FP'nin aday ohnası duru- munda destek vereceğıni açık- ladığı Devlet Bakanı Somun- cuoğlu, gazetecilerin sorulan üzerine, bu konuda şimdiye ka- dar bir açıklamasının ohnadı- ğını söyledi. Somuncuoğlu, "Şeriatçılar adayuıı buldu" başhklı haberlerin anımsatıl- ması üzerine, "Türkiye hür bir ülke, herkes istediğini yazıyor. Ancak insanlar elkrinde yafta ile dolaşmasınlar. Bu ülkenin rakiplerinin yapmak istedikle- rini biz kendi kendimize yap- mayalun" dedi. Cumhurbaşkanı adayhğı ko- nusunda biraçıklamasının olup olmayacağı sorusu üzerine de Somuncuoğlu, "Eğerbir karar değişikliği ohırsa, öyle bir zaru- ret ohırsakamuoyunakaranmı beyan ederim" dedi. Somun- cuoğlu, şu açıklamayı yaptı: "Hem de sadece milletvekil- lerinden değiL Parti içinde bel- ü ağirhğı olan gnıplar adına bu konu UetildL Adayhk konusun- da bir düşüncemin nlmariığını ifade ettim. 1995'ten beri nüHet- vekiDerinde böyle bir arzu var. Basın da bunu haber yapı>or. n FP'lılerin Somuncuoğlu'na verdiği desteğe tepki göstere- rek alaycı üslupla "O zaman Kutan cumhurbaşkanı olsun* diyen MHP Genel Başkan Yar- dımcısı Şevket Bülent Yahnki, dün yazıh bir açıklama yaptı. Kutan'm MHP'nin iç işlerine kanşmaya hakkı olmadığım belirten Yahnici, açıklamasın- da "Siyasi nezakete a>kın ol- muştur. KendSeri, Sayın Demi- rel 'in ve rahmetu Özal'm yakm arkadaşıdır. Bunun için' Saym Kutan'ın Cumhurbaşkanlığı adayhğı, Özal-Demirel-Kutan şeklinde ciddi bir çizginin de- vamı olacaktır.' Bunu söyleyen bir kişiye seviyesiz denilmesini hayretie karşıİryonım" dedi. IRMIKIAYDEV ENGfiV aengin@doruk.net.tr. 1989'da Duvar"m yıkılma- sıyla başlayıp birkaç yıl içinde baş döndürücü bir hıza erişen "altüstlük"ün kaçınılmaz so- nuçlan gitgide belirginleşiyor. Düne kadar somut anlamlar içeren kavrarnlar puslanıyor, kenar çizgileri belirsizieşiyor. Sol ve sağ ve ona bağlı ola- rak solcu ve sağcı kavramlan bunun bir örneği ve örnekle- rinden sadece biri. Beriin'de "Duvar"\n yıkjlma- sının ardından Sovyetler Birii- ği'nin dağılması; (Doğu Avru- pa'da) sosyalist sistemin çök- mesi; sistem dışı konumlanan Arnavutluk'un tepetaklak olu- şu; ilginç ve özgün bir mülki- yet ve sosyalizm kuruculuğu deneyen Yugoslavya'nın par- çalanması; Çin'in "sosyalizm" kavramını laf olarak koruyup devlet denetimli birserbest pi- yasa ekonomisi yörüngesine girişi "so/"un tanımını silikleş- tirdi. Bugün Türkiye'de ve dünyada solu yeniden tanım- lamak için gösterilen çabala- nn şaşılası yoğunluğu bunun göstergesi. Öte yandan köpeksiz köyde Bir Aynşma Ekseni: Avrupa Birliği degneksiz dolaşma olanağı- na, 75 yıllık bir aradan sonra yeniden kavuşan emperya- lizm, iletişim, yan iletkenler ve chip teknolojilerindeki devrim nitelikli sıçramalar sayesinde dünya egemenliğini pekiştir- meyi ve kolaylaştırmayı be- cerdi. Porto Rikolu bir köylü çocu- ğunun Intemet erişimine ka- vuşup örneğin tanımadığı ve belki de hiç tanımayacağı bir Norveçli "amca" ile satranç oynamasını bütün pisliklerin üstünü örten renkli ve güzel bir örtü olarak kullanıp çoku- luslu şirketlerin dünya ege- menliğine giden yolu alabildi- ğine genişleten kapitalizm, et- ki alanındaki (ki etki alanı dı- şında neresi kaldı, diye sorul- sa yeridir) bütün ülkelere, ser- best piyasa ekonomisini tek ve rakipsiz çözüm; üretim araçlannın özel mülkiyetini ise artık tartışma götürmeyecek bir "veri" olarak sunmakta. Küreselleşme kavramının doğruya en yakın tanımı bu ol- sagerek. Küreselleşmenin artık elle tutulur hale gelmiş sonucu: "Uluslarötesi sermayenin" mal, para, hizmet, hissesene- di biçimleriyle bütün yerküre- de engelsiz, denetimsiz, sınır- sız hareket edebilmesi; ulusal sınır kavramının sistematik olarak ortadan kaldınlması. Tokyo, Singapur, Zürich, Frankfurt, Londra, New York borsalannın elektronik iletişim olanaklannın baş döndürücü gelişmesi sonucu birbirine bağlanrpası, "tek yerküre-tek öorsa"ya giden bir sürecin çok uzak olmadığım haber vermekte. Çokuluslu şirketlerin dünya egemenliği, ekonomik alanda sağlanmakta ve bu alanla sı- nırlı kalınmayacağının bütün göstergeleri ise daha bugün- den gözümüzün önünde uçuşmakta. Ekonominin yanı sırasiyasal, kültürel alanlarda da çokuluslu şirketlerin "pat- ronluğu"na giden bir süreç çoktan başladı. Hükümetlerin, şirket yönetim kurullan tara- fından saf dışı edileceği; "Kişi başına düşen gayri safı milli hasıla" gibi ekonomik terimle- rin anlamsızlaşacağı; kapita- lizme dizgin vuran ulusal sen- dikalann kapitalizme seçenek oluşturma hedefini önüne ko- yan ulusal sosyalist paıtilerin etkinlikleri bir yana, varlıklan- nın bile sorgulanacağı bir sü- reçten söz ediyoruz... Bu altüstlükte, bu toz duman içinde 'karşı koyuş'un ve 'çö- züm'ün güçleri de yeni tanım- lamalara muhtaç. Yerküre ça- pında aynşmanın ana eksenle- rinden biri işte bu noktada. Sermayenin, "küreselleş- me" kavramında anlatımını bulan global saldınsı ulusal düzlemde mi göğüslenecek, yoksa "entemasyonalizm" kavramı 2000'li yıllarda yeni bir içeriğe mi kavuşturulacak? Bu yakıcı soru, bugünün Türkiye'sindeki bütün siyasal güçlerin gündeminin başına oturdu. Istense de istenmese de bu eksende tartışılmak ve tercihler belirlenmek zorunda. Hayır bu aynşma eksenin- den söz ederken salt kendini solda tanımlayan siyasal güç- leri kastetmiyoruz. Türkiye'nin sanayicileri de, merkezin çe- şitli noktalannda konumlan- mış siyasi partileri de, parti- leşmemiş siyasal hareketler de çokuluslu şirketlerin ve uluslarüstüleşmiş sermayenin karşısına çıkıp çıkmayacakla- nna, karşı çıkacaklarsa bunu hangi düzlemde yapacaklan- na karar vermek ve verdikleri karar yörüngesinde yollannı çizmek zorundalar. Türkiye, Avrupa Birliği'yle bütünleşme ya da onu reddet- me çatalında yaşıyor. Türki- ye'nin siyasal-ekonomik güç- leri de bu çatalın "biryerinde" konumlanıyor. Düne kadar düşman olan güçlerin omuzdaşacakları, düne kadar dost (müttefik) bellenenlerle karşı karşıya ge- lineceği günlere giriyoruz. Hatta girdik bile... POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Milli GÖPÜş... Dinci-siyasal akımlar nasıl ivme kazandı; dinci sermaye hangi kaynaklardan beslendi; dinci medya gazetelerden televizyonlara dek iletişim ağını örerken parasal kaynaklan nereden buldu? Bu sorulara yanıt verebilmek için 1990-2000 sürecine bakmakta yarar var... Son on yıl içinde özellikle Almanya'da 'Milli Gö- rüş'hem ekonomik hem de siyasal olarak bir güç halinegeldi... Avrupa'daki 'Milli Görüş' Fazilet Partisi'nin temsilcisi konumundadır... Avrupa Milli Görüş örgütü 1985 yılında kurul- du... Kuruculan bugün anımsayan var mı? Ergin Ertan, Örher Faruk Artıkaya, Osman Yumakoğulları, Ziya Kayadelen, Ali Hikmet Sara... 1990 yılına baktığımızda AMGT'nin Avrupa'da 450 şube açtığını, bu şubelerden 240'ının Al- manya'da bulunduğunu görüyoruz... Peki, AMGT'nin üye sayısı kaçtır? 2000 yılına gelindiğinde sayının 18 binden (1990 yılı başı) 30 bine (2000 yılı başı) çıktığı or- taya çıkıyor... Alman Anayasası'nı Koruma örgutü, AMGT'nin 'irticai çalışma ıçinde' olduğunu nedense son bir iki yıldır açıklıyor... AMGT, 2-3 Haziran 1990 yılmda Almanya'nın Ludvvigsburg kentindeki 'Avrupa Müslümanlan Meseleleri 4. Kongresi'nöe öncüydü, Necmet- tin Erbakan da bu toplantıya katılmıştı... On yıl önce yapılan kongrede alınan kararlara şöyle bir bakalım: 1 - Avrupa Islamın sesi televizyon ve radyo mer- kezini bir an önce kurmalıyız. 2- Avrupa Islami araştırmalarmerkeziiçin harekete geçmeliyiz. 3- Avrupa Islam üniversitesi kurma hazırlıklanna başlamalıyız... Kongrede, Avrupa'da Islamın yayılması için katkıda bulunan kimi ülke ve kuruluşlara da te- şekküredilmişti... "LJbya hükümeti, SuudiArabistan, Islama Çağ- n Cemiyeti, Rabıta örgütü, merkezi Londra'da bulunan Islam Konseyi, Dünya Müslüman öğ- rencileri Organizasyonu (merkezi ABD), Kuveyt Evkaf Bakanlığı, Dünya Islamcı Gençlik Örgütü (merkezi ABD)." ••• On yıllık süreç içinde 'Milli Görüş' Almanya'da palazlandı, toplanan marklarTürkiye'ye aktarıldı, holdingler kuruldu... 'Milli Görüş' televizyonu kurdu mu? Elbet kurduL Bir zamanlar Recai Kutan'ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı televizyon, bugün salt Alman- ya'da değil tüm Avrupa ülkelerinde izleniyor... Okullar, çocuk yuvalan... 'Islam-Koleg Berlin E.V adlı dernek kuruldu on yıl önce. Derneğin başkanlığına Wemer Schulzke getirildi. Eski bir posta memuj,p Schulzke, Müslüman olduktan sonra 'Yahya' nı almıştı. Schulzke Senato Eğitim Komisyonu'nda şu ko- nuşmayı yapmıştı: "Okulu bağışlaha ve üye ödentileriyle fınanse edeceğiz. Yabancı ülkelerdeki Müslümanlardan yardım topluyoruz. Şimdiye dekAlman hüküme- tinden bağış almadık. Bağışlar bize yetiyor..." Okul tek sınıflıydı ve 17 kişi eğitim görüyordu. Bunlardan 13'ü Türk'tü... Berlin Yabancılar Sorumlusu Barbara John, 'Milli Görüş' için (14 Şubat 1990) Senato'da şun- lan söylüyordu: "Genç Müslümanlar buralarda öğleden sonra eğitim görüyorlar. özel televizyon kanallan bile var. Teknolojik bilimsel eğitim merkezi kurmuş- lar. Milli Görüş çok boyutlu bir örgüt. Türk yasa- lanna göre siyasal partileryurtdışında temsilcilik açamayacaklan için Refah Partililer Almanya'da Milli Görüşçü olarak çalışıyoriar..." ••• Milli Görüş, '1990-2000' yıllan arasında geliş- ti, güçlendi... Gazeteler, radyolar, televizyonlar, okullar, hol- dingler... Dinci parti, dinci işadamlan, işçiler... Rabıta'dan akan paralar ve Almanya'nın des- teği... Para!.. Para!.. Para!.. örgütlü bir dinci-siyasal güç!.. On yıllık süreci nedense kimse değerlendirmi- yor, olup bitenleri gün ışığına çıkarmıyor... Dün Cumhuriyefte Sertaç Eş'in 'ırticaya Ya- bancı Destek' haberini okuyunca bunlar aklıma geldi, bilmeyenler için de bu bilgiieri aktarmak is- tedim... Devlet içinde örgütlenen 'gerici-ırkçı' kadro- lar temizlenmedikçe Türkiye aydınlığa giden yo- lu bulmakta zorlanacak, yabancı ülkeler de ken- di çıkartan için önümüzü kesecekler... Görünen bu!.. hikmet.cetinkaya(o cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ^ kitap kulübü ÇAĞININ TAHIĞI ÜÇ YAZAR 2 BASI KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPURI 4. BASI SâNCILI Y1LUR KUŞATILKIIJ SOKAKLAR 4 BASI MZJJ POJTÜHOA KÜRT ZAMBAK SANA DA BULAŞTI KAN 2 BASI DİN BAROMÜHUM KAZLARI A$IK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI JERİAT PA2ARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN JEYTAH ÜÇGENİ ZIİRİN P0Y1AZ Cumhuriyet Kıtap Kulubü Çağ Pazariama A.Ş Turfcocağı Cad No:39/41(34334|Cağaloğlu-lstanbul Tel:514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear