25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
g O NİSAN 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kızılay'dan itiraf "Kanlar ziyan oluyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ICızılay yetkilileri tarafından kurum hakkında hazırianan raporda, Marma- ra Bölgesi'ndeyaşanan depremler so- nucunda ortaya çıkan olumsuzluklar kabul edildı. Kızılay'ın çalışmalannda keyfî davranışlann egemen olduğu, de- polarda bulunan kanlann zaman zaman ziyan oldugu, kurutndaki kayırmacılık ve usulsûzlüklerin önlenemediğine dik- kat çekildi. Kızılay'ın afet planı olma- dıgına işaret edilen raporda, "Kmlay'm geHrvegfcterieri,yardımkuruluşuQzel- Iflderini yanstmryor" denildi. Kızılay'ın yeniden yapılandınlması amacıyla hazırlanan ön çalışma rapo- runda, deprem sonrası yaşananlar dahil bütün olumsuzluklar dile getirildi. Ra- porda, "Kızılay ana kavnunınm" de- ğişmesi gerektiği vurgulanarak "kara gûn dostu" olarak nitelendirilen Kızı- lay'ın sadece "karagun"de değil. "her aip«n knnınmmp InsanLann yanında ofanası gerektiği'' dile getirildi. Raporda, tespit edilen olumsuzlukla- nn ardından yapılacak düzenlemeler ve çalışmalara da yer verildi. Ilk aşama Kızüaycılık kavramının üniversite eki- bi tarafından araştınlması ile başlaya- cak. Protokol çerçevesinde yer alan ku- ruluş temsilcüeriyle "misyon knnıJta- yı" toplanacagı anlatılan raporda, bura- da Kmlay'ın misyonu ve amaçlannın belirleneceği kaydedildı. Raporda, Kızılay'ın depolannın da otomasyona geçirüeceği dile getirildi. Kızılay Araştırma Komisyonu Başka- nı Nazif Okumuş, dûn parti genel mer- kezlerini ziyaret ederek raporu sundu. Bakan Yalova Kılavuzluk istasyonu Jıizmete açıldı htanbnlllfcber Servisi- Devlet Baka- afrYöksd Yalova, günümüz koşullann- da yurttaşlann en temel haklan olan se- yahat özgürlügünü elde edemedikleri- nı söyledi. Türkiye Denizcilik Işletmeleri AŞ'- nin yapordığı Kadıköy Inciburnu Kıla- vuzluk Istasyonu'nun açıüşında konu- şan Devlet Bakanı Yalova, 30 yıl önce- sinın politıkalannın etkisinin kalmadı- ğını ve devletçiliğin terk edilmesi ge- rektiğini savundu. Yalova, Boğaz'ın bir yakasından diğer yakasına geçen insan sayısının yılda 78 milyon, araba sayısı- nın ise 5 milyon olduğunu ıfade etti. Açılışta konuşma yapan îstanbul Va- lisi Erol Çakır, yeni bir çağa girildiği- ni, bu çağa ne isim verilirse verilsin bu çağın büyük düşünenlenn çağı olacagı- nı belirterek "Biz de büyük döşünmek zorundayız, denizlerimizi en rvi şekilde laıDanmjüryız. Boğazlar'a hâkiın ohnak veomı insanlar için korumak zonında- yn" dedi. Çakır, Boğazlar'ın geleceğe yönelik projelerle ve yeni tesislerle korunabile- ceğıni sözlerine ekledi. Çakır, istasyonun stratejik bir nokta- da ve ihtiyaçlann karşılanabileceği bir yapıda olduğunu söyledi. Öktem, deprem bölgesine 32.5 trilyonluk harcama yaptıklannı söyledi Hastafak koıkusııYurt Haberieri Servisi-Afet Bölge Koordinatör Valisi Kutiuay Öktem, deprem bölgesine 40 bin kalıcı konut yapılacağını, konut- İann altyapı ihalesi- nin bu ay gerçekleş- tirileceğını bildirdi. Öktem, 5 ili kapsa- yan deprem bölge- sinde 32.5 trilyon- luk harcama yaptık- lannı söyledi. Bo- lu'da çadırkentlerde havalann ısınması nedeniyle ortaya çı- kabilecek bulaşıcı hastalıklann önlen- mesi için haşere ve fareyle mücadele çalışması başlatıla- cak. Afet Bölge Koor- dinatör Valisi Kut- luay Öktem, önceki gün Bolu'da bölge milletvekillerine bilgi vermek ama- cıyla düzenlenen toplanüya katıldı. Depremzede- lere verilen sıcak yemek konu- sunda bölgeyi ikiye ayırdıklan- nı belirten Vali öktem, "Birin- d bölge olan Adapazan, Kocaeü ve Yakrva'da sıcak \emekdağrtı- mısona erdL Bu bölgede ayda 49 kOogramdan oiuşan 30 milyon Hrahk kuru gıda yardımı sûrö- yor, Bolu ve Düzce 0e ilgjH nüuri karan ise mayıs ayı sonunda de- ğeriendireceğiz'' dedı. Valı Öktem, kalıcı konutlarla ilgili olarak bölgede kamulaş- tırma çalışmasımn sürdüğünü belirterek şu bilgileri verdi: "Bu kooutlann attyapt ihale- leri bu aytamamlanacak. Bu ko- nudann 2 binyıimda tamanüan- masıiçin arahksız olarak çahşt- yoruz. Böigeye 40 bin kabcı ko- nut yapılacak. Konutlar 2 ve 3 kath oİacak. Kesin rakanunın Deprem dayanışması sergisi"YerSaraarken- Deprem Da- yanişmasnıda Dfinya Yazarla- n" sergisi, Yapı Kredi Kfittfir Merkeri'ndeacıkn. 17Ağustos depreminin ardından, Tür- kiye Yazariar SendSua (TYS) dûnya yazarianna, depremin yol açtığı manevi yıkunın ortadan kakbnimasına yazarlann kendi olanaklam la katkıda bulunmalan çağnsında buiundu. Aralarmda Umberto Eco, Paul Auster, Jefîen Archer, John Berger, Susanna Tamaro, Doris Lessing gibi isimfcrin de bulunduğu tam 26 yazar ve sanatçı, mektupla- n, ifinah kıfaplan, ripprpm iyin yımhkl«n yirter ve çmtikleririespnlprie,Tiirfc tmlkınm acısna ortak oJdular. TYS, deprem bölgesinde bir kûtûphane kurmak amaayla baş- latoğı bu projeyi sergiye dönûştûrdû. Sergj, 27 Mayıs'a dek görükbiKr. ortaya çıkması için hak sahiple- rinin kesin tespitini beklhoruz. Konutlann bir kısmını Dûnya Bankast, bir lasmını ise Baym- dırhk Bakanüğı yaporacak." Bugüne kadar 5 ılı kapsayan deprem bölgesinde 32.5 trilyon- luk harcama yaptıklannı anla- Bolu'daki çadırkentlerde, ha- valann ısınmaya başlaması ne- deniyle ortaya çıkabilecek olası bulaşıcı hastalıklann önlenme- si için haşere ve fareyle müca- dele çalışması başlatılacak. Bo- lu Belediye Başkanı Yfiksel Ceylan, çaduiientlerde yapıla- B olu'daki çadırkentlerde, ortaya çıkabilecek crtası bulaşıcı hastalıklann önlenmesi için haşere ve fareyle mücadele çalışması başlatılacak. Belediye Başkanı Ceylan, Afet Bölge Koordinatör Valiliği'nden yardım istedi. tan öktem, Bolu ve Düzce'de 50 bin kişinin çadırda yaşadığını bildirdi. Çadırkentlenn kaldınl- masını düşünmediklerini söyle- yen öktem, "Derde ise muüaka çadıriar kaldıruacak" dedi. cak haşere ve fare ile mücadele çalışması için, Afet Bölge Koor- dinatör Valiliği'nden yardım is- tedi. Sağlık Mahallesi'ndeki çadır- kentlerde yaşayan depremzede- ler de, yetkililerin çadırlan ve bulaşık- hanelerle yan yana olan çöp konteyner- lerini üaçlamadıkla- nnı iddia ederek "Hasta mı olmamı- zı bekliyoriar" diye tepkilerini dile ge- tirdüer. Kocaeli'nin De- rince ilçesi Beledi- ye Başkanı HalitAI- tuntaş, devletin il- çede 350 adet kalıcı konut yapımı plan- ladığını belirterek 1800 hak sahibi bu- lunan ilçede, yapıla- cak konut sayısının 2 bin olması gerek- tiğini savundu. Depremde, ilçede 1350 kişinin öldü- ğünü ve 5 bin konu- tun da zarar gördü- ğünü anımsatan Al- tuntaş şöyle devam enı: "1800 haksahi- bi bulunan ilçede 350adetkaba konut yapdması, bfcri mağdur edecek. Böyle olunca da, hak sahipkri başka bölgelere gitmek zorunda kalacak, bu dabüyük zorhıkola- cak, Devletin, bu konuda yeni- den planlama yapması gerekû-." Izmit Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Murat Sirmen de hızla göç alan kenttekı konut açığının arttığını belirterek "Yapöğımız araşorma, kentte, gefccek 5 yüda 100 bin yeni ko- nutaihtiyaçduyulacağuu ortaya koyuyor" dedi. Marmara depreminin merkez üssü Izmit'ın Gölcük ilçesınde Amerikan Ford firmasmca 116 konut yaptınlacağı bildirildi. Gölcük Belediye Başkanı tsma- flBanş, Gözlementepe mevkıin- de yapılacak olan konutlann 1 Kasım'da hak sahıplerine teslim edileceğini bildirdi. Prof. Dr. Okçabol, Köy Enstitülülerirî devrirriin guhırublduklarıhı 'Aydınlanma sekteye ugratddı 9 Îstanbul Haber Servisi - Köy Ensutüleri'nin, Türki- ye'ye özgü okullar olduğu- na dikkat çekilerek Türk egitim sisteminde olumsuz olan her şeyin yabancı kay- naklı oldugu belirtildi. Atatürkçü Düşünce Der- neği Maltepe Şubesi'nin, Köy Enstitüleri'nin 60. ku- ruluş yıldönümü anısına önceki gece Marmara Ko- leji'nde düzenlediğı panel- de konuşan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Rrfat Okçabol, Köy Enstitü- leri'nden mezun olan yurttaşlann devrimin gururu olduklannı belirtti. 1928 'de okurya- zar oranının yüzde 13 olduğunu ve yansı- nın da azınlık olduğunu kaydeden Okçabol, Türk Dil Kurumu, Halkevleri ve Köy Ens- titüleri'nin kuruluşuyla Türk-Müslümanla- nn eğitildiklerini vurguladı. Türkiye'de 1946'lara kadar ulusal birlik ve onurun tstanbulMaltepeADD'nin düzenkdiği panekle Türk eğhım sisteminde olum- suz olan her şeyin yabancı kaynakh okJuğu belirtildL (CANER ÖZTÜRK) önenüi olduğunu, daha sonraki dönemde ise zorunlu din dersi uygulaması ile ulusal bir- liğin bozulduğunu kaydeden Okçabol, i- mam hatip liselerinin çığ gıbi açıldığını ve aydınlanmanın sekteye uğradığını beürtti. Öğretmen dergisi sahibi ve yazıişleri yö- netmeni ZekiSannanda, Köy Enstitüleri'ni anma etkinliklerinin önceki senelere göre bu kez daha coşkulu kutlandığını vurgula- yarak bunun en önemli nedeninin 28 Şubat süreci olduğunu ifade etti. Türk halkının, çok kötü program uygulayan güçle- n değişime uydurduğunu belirten Sanhan, "Biz bu sürecin peşini bu-akmaya- lım" dedi. Sanhan, "Türk eğitim sisteminde ne kadar kötü şey varsa yabana kay- nakhdır, iyi olan ber şey ise bizim buluşumuzdur. Imam hatip okullannı biz butanadık,Avrupa'daki din eğhiminden esinlenerek getirfldi. Baü eğiti- mi Türkiye'nin eğhiminden rvi değfldir. Sı- mfian 20'şer IdşiBk, moderndir ama bu iyi eğitimin değil, zeogüüiğin nedenidir"' dedi. Emekli öğretmen Pakize Türkoğhı da Köy Enstitüleri'nde eleştirinin demokratik filizlenmeyi yarattığını ve bu okullarda hep "Daha iyi nasıl yaparmı" anlayışı olduğu- nu belirtti. Türkoğlu, enstitülerde disiplin- sizlik ohnadığını kaydetti. BASSACLICI Yazarımız Hikmet Bila ile meslektaşımız Fîkret Bila'nın anneleri LEMAN BİLA'yi kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Arkadaşlarımızın acısını paylaşır, başsağlığı dileriz. CUMHURİYET ÇALIŞANLARI TOKTAMIŞ ATEŞ Paranoya mı? Türkiye'yi. Avrur» Birliği kapı- sının bekleme odasına (0 alarak ağzımıza bir parmak bal çalan "düvel-i muazzama"(}) temsilci- leri, bu "jestleri" (!) nedeniyle her türlü işimize kanşma ve "afra- tafra" satma hakkını elde ettik- lerini düşünüyor. Hadi bunlar hadlerini bilmiyor. Peki, bu adamlar karşısında ezilip büzü- len "etkili ve yetkililerimize" ne demeli?.. Bu, işin bir yönü. Bence işin daha ilginç bir başka yönü var ki; o da, kimi süper zekâlılann, AB üyelerinin Türkiye'yi eşit haklara sahip bir devlet gibı gördükleri- ni sanması oluyor. Oysaki işler bambaşka bir gelişim çizgisi iz- liyor. "Baü Dûnyası" olarak isimlen- dirdiğimiz dünyanın üyesi ülke- lerin yöneticileri (ve bunlann yönlendirdiği halklan), Türki- ye'nin Avrupa'daki varlığını hiç- bir zaman kabul etmemışler ve içlerine sindirememişlerdir. Vıya- na kapılanna kadar dayanan ve daha sonra yüz yıldan fazla bir süre gerileyen Ösmanlı'yı 19. yüzyılda ayakta tutan şey, Ingil- tere'nin, Rusya'yı engellemek için bir tampon devletin yaşa- masında yarar görmesi olmuştu. Almanya'nın birleşmesi ve Av- rupa dengelerini attüst etmesi- nin sonrasında Ingiltere, Os- manlı'yı desteklemekten vaz- geçmiş ve "hastaadam"\ ölme- ye bırakmak isteyen Rusya'nın rttrfakını aramıştır. Artık sıra, Os- manlı'nın "ebediyen" Avru- pa'dan sürülmesine ve hatta ha- ritadan silinmesine gelmiştir. İl- gili devlet temsilcilerinin o dö- nemdeki konuşmaları ve "şo- ven" kimi akademisyenlerin o dönemlerdeyazdıklan incelenir- se, bu söylediklerimi net bir bi- çimde görebiliriz. LJbya savaşı, Balkan savaşla- n ve 1. Dünya Savaşı'nın ağır yorgunluğu ıçinde bulunan Türk halkının bir daha toparianama- yacağını sanan siyasetçilerfena yanılmışlardı. Zira "kör talih" Türkiye'nin lehine dönmüş ve L- loyd George'un deyişiyle Türk halkı, "tarih sahnesine 100yılda bir çıkan bir liderin öndertığin- ^pyeniden toparianmış ve Os- manlı Imparatorluğu'nun kalıntı- lan üzerinde çağdaş ve laik bir Türkiye'yi oluşturabilmişti. O günlerde "hür dünya"y\ temsil eden Fransa ve Ingilte- re'nin, Mustafa Kemal'den nef- ret etmeleri beklenirdi. Fakat tam tersine birtutum içine girdi- ler ve inanılmaz bir devrim ger- çekleştirmeye çalışan bu büyük IkJeri saygıyla kabul ettiler. Orta ve Doğu Avrupa'nın hemen tü- münde totaliter yönetimler hü- küm sürerken Türkiye gibi bir ül- keyi "çağdaş uygarttk düzeyine" yükseltmeye ve demokrasiye hazıriamaya çalışan Mustafa Kemal, Avrupa dengesinin önemli mimarlanndan biri oldu. Revizyonist blokla (Almanya, kalya), antirevizyonist blok (Fransa, Ingiltere) arasında, an- tirevizyonist bloka daha yakın duran Mustafa Kemal, cumhur- başkanı okjuktan sonra ülke dı- şına hiç çtkmadı, ama uluslara- rası siyasetteki ağırlığını hep ko- rudu. Türk ulusu Mustafa Kemal'i yi- tirdikten sonra itibannı da yitir- meye başladı. Ismet Paşa, Tür- kiye'yi 2. Dünya Savaşı'na sok- mama başansını gösterdi. Fakat "vartık vergisi" gibi, ABD ile ya- pılan gizli "ikili antlaşmalar" gibi hatalannın "ceremesini", çok sonraki yıllarda çekti. Ancak o dönemde Türkiye, herşeye kar- şın, Birieşmiş Mılletler'in kurucu üyelerinden biri ve Avrupa Kon- seyi'nin üyesi idi. Yani tartışma- sız bir biçimde "Avrupalı" idi. DP'nin dış politikası tümüyle ABD'nin yörüngesinde idi. ABD için doğru olan şeyin Türkiye için de doğru olduğuna inanılırdı. Ay- nı dönemde Ingiltere, Türkiye'yi Kıbns "batağına" çekti. Bunun bir sonucu da, "6/7 Eylül Olay- lan" oldu ki; Türkiye'nin "imajı" hızla bozulmaya başlamıştı. He- le bunun bir süre sonrasında i- lan edilen "moratoryum", yani devletin iflas ettiğıni açıklaması, iyiden iyiye prestij yitirmemize neden oldu. Doğrusunu isterseniz, Türki- ye'nin yakın tarihıni özetlemek niyetinde değilim. Bu nedenle Ortak Pazar'a başvurumuzu ve sonradan süreci dondurmamızı, 1964 olaylannı, Johnson mek- tubunun yarattığı şoku, Kıbrıs Banş Harekâti'nı, 1980 öncesi terörünün amaçlannı, 1980 son- rasında yaşanan olumsuzlukla- rı, vb. gibı gelişmelerı ele alamı- yorum. Fakat şu kadannı söyle- yeyim ki; 1980 sonrasında bir yandan (ABD hariç) Batı dünya- sında hızla prestij yitırirken, toir yandan da dış destekli aynhkçı hareketler Türkiye'nin belini büktü. Hele 1989 sonrasında Sovyetler Birliği'nin parçalan- ması ve Doğu Bloku'nun çözül- mesinin üzerine, Türkiye'nin "stratejik önemi"n\n de'kaybol- duğu sanıldı. Bu, büyük biryan- lışlıktı. Zaten daha önce defalar- ca değindiğim bu konuya, bu- gün değinmek niyetinde deği- lim. 1980 sonrasında Türkiye'yi yönetenlen Türkiye'nin ağırlığı- nın hiç farkına varmadan, kişisel dostluklaria (!) bir yertere varma- ya çabaJadılar. Fakat sürekl.i [ rak "itilip kakıldık". Da dediğı gibi, "Sığmazken atarfas- mızdüneyarma', Batılı birtakfn ülkelerin horladıâı bir ülke duru- muna düştük. lslam dünyası (birkaç istisnasıyla) zaten Türki- ye'yi pek sevmezken Batılı dev- letler tarafından da dışlandık. Tüm sınır kapılannda, Türk va- tandaşlanna "vebalı" muamele- si başladı. "Bizim kendimizden başka dostumuz olmadığı" gerçeğini dile getirmek, kimilerinin gözün- de "paranoya" olarak değerien- dirildi. Hele AB'ye "adayadayı- nın adayının adayı..." olarak ka- bul edilmemiz (!), kimilerinin, "Biz dememiş miydik?" gibisin- den kostaklanmalarına neden oldu. Fakat UEFA'nın Galatasa- ray ve Türkiye aleyhine aldığı ka- rartar, işin aslını bir kez daha gözler önüne serdi. Taksim'de bir grup serserinin işlediği iki cinayet nedeniyle Türk halkı suçlu ilan edildi ve ce- zası kesildi. Aynı şeyler Fran- sa'da olsaydı UEFA acaba ne yapardı? Hayali bırakalım artık... VEFAT Dursun, Şaziye (COŞKUN), Mehmet, Hikmet, Fikret, Sevinç BlLA'nın anneleri; Çiçek BİLA, Ersen COŞKUN, Gülseren, ' Gülden, Mehtap BlLA'nın kayınvalideleri; Cenk, Baran ve Cem BlLA'nın sevgili babaanneleri; merhum Teber BlLA'nın eşi, kıymetli varlığımız, LEMAN BİLA 19.04.2000 günü Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 20.04.2000 Perşembe günü Kocatepe Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Cebeci Asri Mezarlığı'nda defnedilecektir. Allah Rahmet Eylesin. AİLESİ ^ HÜSEYİN KIVANÇ DEVLET İŞKENCE YAPAR 5. Bası çıktı. HASAT YAYINLARI Genel Dağrtım ULUCAN DAĞmM Hakkı Ulu Nariı Bahçe Sok. No: 5 Cağaloğlu-lst. Tel: 0212 526 89 94 SİNÇAN SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas. 2000/131 Davalı: Ekrem Sav; M Çakmak Mah Vatan Cad. Ra- na Sk. B Blok No 31;6 Smcan Davacı Askı Genel Mü- dürlüğü vekıli Av. Neşe Engın tarafindan davalı aleyhıne açılan alacak davasının yapılan açık yargılaması sırasmda alınan ara karar uyannca. Davacı Askı Genel Mudürlüfü tarafindan 48.070.000.-TL. kaçak su bedelının tahsılı hak- kında aşağıda adresı yazılı şahıs hakkında dava açıldığı, adresıne çıkanlan dava dılekçesı ile dunışma günûnö bil- dınr tebhgat bıla ıkmal ıade edılmış, zabıta manfeüyle de yapılan araştınnada adresı tespit edılemedığuıden davetı- yenin ılanen tebhğıne karar venlmıştır Karar gereğınce duruşma günü olan 5 5 2000 tarihınde saat 9.50'de dava- lınuı mahkememızde bızzat hazır bulunması veya kendı- sıni bir vekille temsil ettırmesı, aksi takdırde duruşmanm HMUICnun 509, 510. maddelen gereğınce gıyabında de- vam edeceği ve hüküm venleceği teblıgat yenne kaım ol- mak üzere ilanen teblığ olumır 4.4.2000 Basın: 19820 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükumsüzdür. KENAN ÜNAY Askeri kimlik kartımı kaybettım. Hükümsüzdür ZİNET KAPÇAKL1 Nüfus cüzdanımı kaybethm. Hükümsüzdür. NURDANSOLMAZ Sürücü belgemı kaybettjm. Hükumsuzdür. ÖMÜR DÜLGER îstanbul Teknik Üniversitesi öğrenci kimligimi kaybettim. Hükümsüzdür. ERDAL SÖNMEZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear