Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İMİSAN 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Demirel, 'vatandaşkk nişanı ve kimliğini' Cumhurbaşkanı Aliyev'in elinden aldı
Fahri Azerbaycan vatandaşı' BAKÛ(AA) - Azerbaycan Cumhurbaş-
kanı Haydar Aliyev. Cumhurbaşkanı Sü-
leyman DemireTe "Azerbaycan Vatandaş-
hk Nişanı \e Yatandaşhk KimliğT verdi.
Demirel, Bakû'da, Kazakistan Cum-
hurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile gö-
rüştiL Cumhurbaşkanı Demirel'in ika-
metine ayrılan Ak Ev Devlet Konuke-
vi'nde gerçekleşen görûşme öncesinde
gazetecılerin görüntü almalanna izin ve-
rildi. Görüşmeye. KültürBakanı tstemi-
han Talay ile Cumhurbaşkanlığı Başda-
nışmanı Hikmet Çetin de katıldı. Daha
sonra Demirel, Dede Korkut törenleruıe
katıldı. Törenlerin sonunda kapanış ko-
nuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen
Alıyev, Cumhurbaşkanı Demirel'e "Ffch-
ri Azerbaycan VatandaşhğT verilmesi için
"fennan çıkardığuu" bildirdi. Bu açıkla-
madan sonra alkışlar arasında kürsüye ge-
len Demirel'e Aliyev tarafindan "Azer-
baycan Vatandaşkk Nişanı, Vatandaşlık
Fermanı ve Vatandaşlık Kimliği'" veriîdi.
Salonda bulunanlarca ayakta alkışlanan
Demirel, bir teşekkür konuşması yaptı.
Cumhurbaşkaru Demirel, Azerbaycan
gezisi sırasında burada çalışan Türk işa-
damlannı da ikametüıe aynlan Ak Ev
Devlet Konukevi'nde kabul etti. Görüş-
me öncesinde açıklamalarda bulunan
Demirel, Azerbaycan'da ulusal devleti
kurma ve yürütme sürecinde yaşanan sı-
kıntılara işaret etti. Kendisinin Türk işa-
damlanndan Azerbaycan'a gelerek bu ül-
kenin kalkınmasına katılmalannı istediği-
ni anımsatan Demirel, Türk işadamlannm
Türkiye'nın büyük gücünü teşkil ettiğini
belirterek yurtdışında Türk malmrn kali-
tesiyle aramr hale getırihnesini istedı.
Demirel, "Azerbaycan, Avrasya ûlke-
leri içerisinde bir kilit ülkedir. Bizim Or-
ta Asya'ya atlama yerimiz burasKur" de-
Seçilenin
kimliği
ABiçin
mesaj
ANKARA (ANKA) -
Türkiye'de cumhurbaş-
kanlığı seçımlerini çok
yakından takip eden AB
başkentleri içın yeni cum-
hurbaşkanımn kimliğinin
"mesaj" oluşturacağı be-
lirtiliyor «Üerici, AB'den
yana" açık bir tutumu
o!an bir kışının seçılme-
sinin AB üyeliği için şart
kbşulan siyasi reformla-
ruı hızlandınlacağmm
işaretı olarak algılanaca-
ğı ıfade edihyor.
AB diplomatık çevrele-
h de "Yeni Cumhurbaş-
kanıkimolabilir'' sorusu-
na yanıt anyor. Bu çevre-
lerde seçılecek kişinin
kimliğinin AB açısından
"mesaj" oluşturacağı söy-
lcniyor. "Çok muhafaza-
kâr", bir cumhurbaşkanı-
nın seçılmesının son ay-
larda siyasi reform çaba-
lannda yavaşlamarun ola-
bıleceği biçıminde değer-
lendıriliyor. Buna karşm,
siyasi reformlar konusun-
dd&fiterkr bir tutum alan,
. AB •öyeligınden yana tu-
tumu olau bir cumhurbaş-
kanının seçilmesinin, si-
yasi reformlann hızlandı-
nlacağı, AB ile ilişkilere
onem verileceğinin gös-
tergesi olarak yorumlana-
cak. Buna karşm AB çev-
relerinde yeni cumhur-
b.aşkanının seçiminde AB
faktörünün göz ardı edil-
meyecek bir unsur olmak-
la bırlikte önemli bir un-
sur oluşturmayacağına
inanıhyor.
Bu arada, yeni cumhur-
başkanının MHP'den ol-
ması olasılığı da dıploma-
tik çevrelerde tartışıhyor.
Bu çevrelerde, MHP'nın
iktidar ortağı olarak
"uyum" sağladığı, Başba-
kan Yardımcısı DevletBah-
çeli'nin olumlu izlemler
yarartığı değerlendirmesi
yapıyorlar. Aynca Abdıd-
lah Ocalan hakkındakı
ölüm cezasının ertelenme-
sini MHP'nin kabul ettiği-
ne dıkkat çekerek MHP'li
bir cumhurbaşkanına
AB'den tepkı gehneyeceği
savunuluyor. Buna karşm
yeni cumhurbaşkanının öz-
geçmişinin önem taşıyaca-
ğı da ifade edihyor.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Cumhurbaşkanı Demirel'e "Azerbaycan Vatandaşhk Nişanı ve Vatan-
daşlık Kimliği'" verdi. Cumhurbaşkanı Demirel, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev fle görüştü. (AA)
di. Son 10 yılda özellikle yeni bir coğ-
rafyanın ortaya çıkması, yeni şartlann
meydana gelmesinden sonra Türki-
ye'nin dışanya taştığını anlatan Demirel
şöyle devam ettı:"SizIer bu büyük gû-
cün bir parçası olarak bu kardeş ülkede
yahşfım^ hizmetler yaptjmz. Başlangıç-
taki 4-5 senede burada istikrar olsaycb,
daha çok birtakun tşleryapabümeimkâ-
nı ohırdu. Çahşma şartian, istikrar ister.
Devletlerin sistemleri, kurumlan ve zih-
niyetleriııdeparaleflikyoksa çahşma şart-
ian ağırdır. Güven olmayan yerde teşeb-
büsü cezbetmek imkânı yoktur."
Demirel, yeniden dü-
zenlenen Türk Şehitliği
ile buradaki anıtın açılı-
şmdan sonra Aliyev ile
Park Residance Konut
Kompleksi ve Koç-
bank'm açılış törenlerine
katıldı.
Azerbaycan'a yaptığı
ziyareti tamamlayan De-
mirel, saat 19.00'da An-
kara'ya geldi. Demirel,
Esenboğa Havalima-
nı'nda yaptığı açıklama-
da, "Türkçe konuşan ül-
keler arasındaki iûşkiler,
işbhüği ve çeşitti bö^gesd,
uluslararası konulardaki
görüskrimizi ortaya koy-
duk. Geleceğe baktşmuz-
da bir bniikteHk bulun-
duğunu memnuniyetle
müşahade ettik. İtişküeri-
mizin güçlendirilmesin-
de,kardeş halklararasın-
daki tarûü ve küMrel
bağlardan kaynaklanan
kuvveth" irade kadar
önemhbirroloynamıştır''
dedi.
Demirel, Hürriyet gazetesindeki sözlerin kendine ait olmadığını açıkladı
4
Beni aldattılar demecüm'
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Cumhurbaşkam
Süleyman Demirel, yeniden
seçılmesını sağlayacak
anayasa değişikliğinin
reddedilmesine ilişkın olarak
"Beni aldattılar" diye
konuştuğu haberini yalanladı.
Demirelin bir durum
değerlendirmesi yaptıktan
sonra ileriki dönemde
kamuoyuna açıklama yapması
• Cumhurbaşkanı Demirerin anayasa oylamasında
karşılaştığı tablo ve gelişmeler hakkındaki değerlendirmesini
"veda mesajında" yapması bekJeniyor. Yakın çevresince kısa
sürede aktif olarak siyasete dönmeyeceği, ancak "bir bilen"
olarak yön verebileceği yorumlan yapılıyor.
bekJeniyor. Cumhurbaşkanı
Demirel, anayasa oylamasına
yönelik olarak Hürriyet
gazetesinde yer alan, "Beni
aldattüar" sözleriyle ılgilı dün
bir açıklama yaptı. Demirel,
açıklamasında "Bir
gazetemizde iddia editen, bazı
gazetelerimizin köşe
yazuannda da yer alan ' Beni
aldattılar' şekünde hiç kimseye
bir beyanım olmamıstır" dedı.
Bakan Cem: Ekonomik program sonuçlanna bakacaklar
4
Japon sermayesi beklemede'
TOKYO (AA) - Dışişleri Bakanı tsmafl Cem,
Japon işadamlannm Türkiye'ye yatınm için
enflasyonla mücadelede ekonomik istikrar
programınm ciddıyetle uygulanmasına
devam edilmesi beklentisi içinde olduklannı
söyledi. Japonya'ya yaptığı resmi ziyareti
tamamlayan Cem, Tokyo'dan aynhnadan
önce sabah saatlerinde Tokyodaki Türk
kültürmerkezınin inşaat alanmı ziyaret
ederek ıncelemelerde bulundu. Daha sonra
Türkiye Büyükelçiliği personeliyle
vedalaşan Cem, yerel saatle 13.30'da
Türkiye'ye hareket etti. Dışişleri Bakanı
Cem'i, Narita Havaalanı'nda Türkiye'nin
Tokyo Büyükelçisi Yaman Başkut uğurladı.
Tûkya'dan aynlmadan önce, temaslanyla
ilgili sorulanmızı yanıtlayan Cem, yapüğı
görüşmelerde Japon işadamlannm,
ekonomik istikran çok vurguladıklannı ve
bunun Türkiye'ye yatınm yapmalan
konusunda önemine işaret etnklerini
belirterek "Türkiye fle birtikte yaönm yapma
konusunda da zannediyorum siyasi birtikteKk
ve siyasi ilişkilerin gefişmes önemli'' diye
konuştu. Görüşmelerde, turizm konusu
üzerinde de durduğunu anlatan Cem,
Japonya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısmı
yetersiz bulduğunu belırtti. Japon yetkililere,
bu konuda kendilenne görev düştügünü
aktardığını belirten Cem, "Onlara
Türkiye'ye yönelik rurizmi teşvik etmekri
gerektiğini, dış rkaretimizde Türkiye akyhine
ciddi bir dengesizlik buhmduğunu, bunun da
ancak turizm benzeri yoUardan yaknı vadede
kapadlabileceğini belirttim" dedi.
Türkiye'nin özellikle son bir yılda
Japonya'dan önemli ve çok iyi koşullarda
kredi bulabildiğini anunsatan Cem,
görüşmelerinde bunun devamını
istediğini ve önemini anımsattığını
ifade etti. Cem, bunun devam edebileceği
izlenimini aldığrnı söyledi.
Cumhurbaşkam Demirerin
anayasa oylamasında
karşılaştığı tablo ve gelişmeler
hakkındaki değerlendirmesini
"veda mesajında" yapması
bekleniyor. Yakın çevresince
kısa sürede aktif olarak
siyasete dönmeyeceği, ancak
"bir bflen" olarak yön
verebileceği yorumlan
yapılıyor. Buna karşm
Demirel'in "Bir işe girersem
adamı anasından doğduğuna
pişman ederim", "Güniz
Sokak'a dönersem bahçeyle,
çiçekle, tavukla uğraşmam" ve
"Hayaomda hiç pes etmedim"
şeklindeki sözleri de, bundan
sonra siyasette rol
oynayacağınm işaretlerini
veriyor. Kulislerde de,
Demirerin görev süresinin
sona erdiğı 16 Mayıs'tan
sonra merkez sağda
değişiklikler olabileceği dile
getiriliyor. DTP, 'parti
kapatmak da dahil'
Demirerin karanna göre
geleceğini yönlendirmeye
hazırlamyor. Demirel'in acele
etmeden, bir süre durum
değerlendirmesi yapıp, daha
sonra yeni bir parti
kurabileceğı de ifade ediliyor.
TBMM kulislerinde,
Demirel'in 'intikam' çabasına
girmesi durumunda, hemen
bir grup oluşrurup, ANAP'm
hükümet dışı kalrnasını
sağlayabileceği
değerlendirmelen de yapddı.
IRMIKIAYDCV ENGtN aengin@doruk.nettr.
Eskışehir'de, Anadolu Üni-
versitesi lletişim Bilimleri Fakül-
tesi'nde geçen yıl bir sömestr
ders verdim. Benden öğret-
men, hele üniversite öğretim
üyesi olacak değil ya tutun ki bir
sömestr (= yarıyıl) boyunca
genç meslektaşlanmla sohbet
ettim. Öğrettiğimden daha ço-
ğunu öğrendim.
llk ders: Medya ahlakı.
llk derste ilk cümle:
- Bu yanyılın son dersinde
söylenecek olanı ilk derste, ilk
önce söyleyeceğim: Gazeteci-
likaNakı, gazetecinin kendiah-
laktndan ibarettiri..
Bütün bir yarıyıl, bu yargının
irdelenmesiyle, açımlanmasıyla
geçti. Cümleyi tasariarken ak-
lımdan bile geçmeyen örnekle-
rigencecik arkadaşlanm bulup
çıkardılar. Satışta başa güreşen
gazetelerin pazar günleri ver-
dikleri "çıplak kadın fotoğrafla-
nalbûmü" dergılen tasarlayan,
hazırlayan, resim altlannı yazan,
röportajları(!) kotaranların da
gazeteci olduğunu anımsattılar.
Akdeniz kıyılarında üstsüz gü-
neşlenen Alman turistlerin fo-
Gazetecilik Ahlakı - Gazetecinin Ahlakı
toğraflannın altına "Helga: Tür-
kiye'nin güneşine, Türk erkek-
lerin ateşine doyamadım.." gi-
bisinden yaveler döktürenler
arasında da "sarı basın kartlı
gazeteciler" olduğunun attını çi-
zip basın ahlakını bir de bu bağ-
lamda sorguladılar...
Yanyıl bittiğinde gencecik ar-
kadaşlanm medya ahlakını,
meslek yaşamlannın her evre-
sinde aynaya bakarak aramala-
rı gerektiğini iyi kavramışlardı.
• • •
Ingiliz hooliganlar üstüne ya-
zılmış Tırmık'tan sonra iki yazı
daha yazdım. Biri Galatarasa-
ray üstüne, biri de Istanbul'da
bir bahar günü gözlemleri...
Her iki yazıyı üretirken de
içimdeki tedirginlik hiç gitmedi.
Yazılması gerekeni yazmıyor-
muşum tedirgintiği beni hiç terk
etmedi.
Taksim Meydanı'nda taşkın-
lık yapan, hooliganlığın bildik
rezilliklerini sergileyen kimlik ve
kişilik aşınmasının ileri kertesi-
ne ulaşmış, aşsız, işsiz, gele-
ceksız Ingilizleri, bıçaklarla de-
lik deşik eden Türk hoolıganla-
n anlıyorum. En azından onlara
bakıp şaşırmıyorum. Aralann-
daki tek fark: Birilerinjn kimhk
kartında Ingiliz, ötekilerin Türk
yazmasından ibaret. Ortak nok-
talan ise: Hepsi de toplumsal
atık\
Bunlan biliyorum; bunlan bi-
liyorsunuz, bunlar biliniyor ve
şaşırtmıyor.
Ama olup bitenler üstüne
medyada yazılıp çizilenlere, ek-
ranlara yansıyanlara ne diyece-
ğiz?
Türk ve Ingiliz medyası Tak-
sim Meydanı'ndaki hooligan
çatışmasının ardından, olayı
kavrayışıyla, olayı aktarışıyla,
olayı yorumlayışıyla yalnız sınıf-
ta kalmadı; halkın doğru haber
alma hakkını, bu temel anaya-
sal hakkı kökünden dinamitledi.
Sorgulanması gereken bu-
dur. Beşon hooliganın çatışma-
sında böylesine ığrenç bir ırkçı-
lık, böylesine ürkütücü bir "şid-
det tapıncı" sergileyenlerin, ya-
nn komşu halklan birbirine dü-
şünmeyeceklerinin, halklar ara-
sı düşmanlık tohumlan ekme-
yeceklerinin, savaş kışkırtıcılı-
ğını en aşşağıiık boyutlarda
sayfalanna, ekranlannataşıma-
yacaklarının herhangi bir gü-
vencesi mi var?
Hayır,"mes/e/t utancımız"
Star gazetesini günah tekesi
yapıp, ellerimizi yıkayamayız.
Ürkütücü olan, Star'ın cuma
günkü sayfasına yansıyan ka-
ba ırkçılık, dizginsiz şiddet ta-
pıncı değil.
En saygın bilinen köşelerde
bile, sağduyu kılıflı satıriar ara-
sına "...adam öldürmeye kadar
varmamalıydı elbet." gibisin-
den cümlecikler sıkıştınldı. Ya-
zan, herhalde eline "ne kadar
ileri gidilebileceğinin" terazisi-
ni almış, milliyetçilik bataklığın-
da kalem oynatıyor.
• • •
Musa Peygamber, 3000 yıl
önce "on emir" yayımlamıştı:
öldürmeyeceksin, çalmaya-
caksın, yaJan söylemeyecek-
sin...
Bütün peygamberler yüzyıl-
lardır aynı öğütleri yineliyorlar
ve insanlar bin yıllardır öldürü-
yor, çalıyor, yalan söylüyor...
Türkiye Gazeteciler Cemiye-
ti geçen yıl "Gazetecilerin Hak
ve Sorumluluklar Bildirgesi"n\
yayımladı. Medya ahlakını ku-
rallara bağlayan bir broşür bu.
Basın Konseyi'nin de aynı ah-
lak ilkelerini sıralayan yayınlan
var. lletişim fakültelerinde ki-
taplar, kitapçıklar, ders notlan
halinde "medya ahlakı" öğreti-
liyor.
Gazeteler, televizyonlar, rad-
yolar yani medya onca ahlak
öğüdüne, kitabına, broşürüne,
ilkesine rağmen öldürtüyor,
çaldırtıyor, yalan söyieyipyalan
söyletiyor...
Bir kez daha inandım: Gaze-
tecinin meslekahlakı, kendiki-
şisel ahlakından ibarettiri..
Gazetecilik ahlakı yok ve oJa-
maz. Gazetecinin ahlakı var...
Yadayok!
'Dün dündür, bugün
bugündür'Cumhurbaşkanlığı seçim
sürecinde yaşananlar,
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in "Dün dündür, bugün
bugündür" sözlerinin geçerliliğini
ortaya koydu. Işte bazı örnekler:
• Bülent Ecevrt siyasal yaşamı
boyunca Demirel'in karşısında yer
aldı. Şimdi, Demirel'i Köşk'te
tutmak için "Anayasayı bir kez
delmekten bir şey çıkmaz" diyen
Turgut Özal'a
rahmet
okuturcasına
anayasadaki gizli
oyla ilgili açık
hükmün ihlal
edilmesini bile
istedi. "Saba"nın
Köşk'te kalması için
tüm kozlarını
kullandı...
• 57. hükümetin
kurulması
aşamasında, DSP
Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan Ecevit'ın
yaptığı bazı açıklamalar ortalığı
kanştırmıştı. Rahşan Ecevit, "dün",
"Bu ortaklık zorunlu olabilirama
benim ve birçok kimsenin içinde
ciddi kuşkular var. Baktık îd, bir
gün, bizlerAsena adlı bir dişi kurtla
bir Türk'ten üreyen Türklehz. O
nedenle son Türk devletini
korumak bize düşer, diyen
kimseler ortaya çıktı. Bu iddiaya
dayanan dernekler, partiler
kurdular. Çocuklan gençleri
örgütlediler, baskı altına aldılar,
hatta silahlandırdılar. Ya bizden
oiacaksın, dediler, ya da canından.
Yıllarca sayısız can yaktılar, canlar
aldılar. Bunlann acısını unutmak
kolay olmadı. (...) Bazı iyimser
çevreler bu partinin değiştiğini
söylüyor. Böyle düşünenlere mi,
yoksa bu partinin 'Hayır
değişmedik' diyen liderine mi
inanalım bilemiyorum" diyordu.
Başbakan Ecevit de, eşinin
kaygılarına katıldığını gizlemiyordu.
Oysa "bugün", DSP ile MHP
hükümetin en iyi geçinen iki ortağı
olduğu gibı, ANAP'ı atıp 2'li
koalısyonu bile düşünüyorlar...
• Başbakan Ecevit, seçimlerine
sonuna dek sahip
çıkan bir lider.
Geçen yasama
döneminde de
ANAP lideri Mesut
Yılmaz'a sahip
çıktı. Yılmaz'ı Yüce
Divan'dan kurtardı.
Ancak,
cumhurbaşkanlığı
tartışmaları
sürecinde aralan
açıldı. Ecevit, "Eğer
bir genel başkan
cumhurbaşkanlığı
gıbı devletin bütünlüğünü, ulusun
birlığini, rejimin esenliğini
ilgilendiren yaşamsal bir konu söz
konusu olduğu zaman kendi
partisinde uyum sağlayamazsa
lidehiğin gereğini yerine
getiremiyor demektir" sözlenyle
Yılmaz'ı hedef aldı.
• Seçimlerden önce
meydanlarda "türban" ve
"Apo'nun asılması" konulannda
vaatlerde bulunan MHP de, bu
vaatlerini unutmuş görunüyor.
FP'lilerin "ürkek, erkek"
sataşmalanna hedef olan
MHP'liler, DSP ile gül gibi
geçiniyor. Üstelik, yeni
cumhurbaşkanının seçiminde de
"blok" olarak hareket etme hesabı
yapıyorlar...
'Sempati adayı' Büyükerman
DSP Eskişehir Milletvekili
Mehmet Matl Büyükerman,
TBMM'nin en renkli
simalanndan. Büyükerman'ın
birbirinden ilginç tarihsel
aynntılarla dolu uzun grup
konuşmalan dakikalarca
alkışlanryor. Gerçi bazen
"Müzik piyasası Doğu ve
Güneydoğululann elinde.
Dağdaki çobanı getihp şarkıcı
yapıyorlar" gibi sözleri
Başbakan Bülent Ecevit'i
kızdınyor ama, "uzun"
konuşmalan genel olarak
keyifte dinleniyor. Hatta bazı
genel kurul toplantılarında
süresi dolmastna karşm,
"umumi istek" üzerine
gülümseyişler ve
alkışlar arasında konuşmaya
devam ediyor. Büyükerman,
"bu yoğun destek" nedeniyle
şansını Çankaya için de
denemeye karar vermiş. _ ., ^,
Eskişehir'e yaptığı ',, t
H
f,
hizmetleri, milletvekillerinin*
konuşmalanna ilgisini anlata
anlata bitiremiyon
- Yanşa sempati
kazandırmak için aday
olacağım. Çok renkli bir
kampanya yürüteceğim.
Konuşurken kürsüden inmem
istenmiyor. Ben kürsüye
çıkınca, kuliste bile
televizyonlann sesi açılıyormuş
Bütün grupJar ayakta alkışlıyor.
Bu kadar alkışlıyorlarsa, niye
oy vermesinleV?
İki CHP'li bir araya gelince...
CHP'liler, son günlerde TBMM
kulislerinde sık görünmeye
başladı. Kuliste Adnan Keskin ile
Abdülkadir Ateş'i gören
gazeteciler "Hayrola, adayınız için
kulis mi yapıyorsunuz?" diye
kendilenne takıldı. Gazeteciler, iki
partili arasındaki görüş
aynlıklanna da atıfta bulunarak
eklediler "Siz aynı aday için
çalışmazsınız. Biriniz Deniz
Baykai, biriniz Erdal Inönü için
çalışırsınız"...
Adnan Keskin, "Ben olmayacak
hayaller peşinde koşmam" dedi.
Erdal Inönü'yü Köşk'e çıkarmak
istediklerini söyleyen Ateş'e,
"Madem o kadar hevesliydiniz,
niye zamanında çıkarmadınız?
Demirel'i Köşk'e taşıdınız" diye laf
attı. 7 yıl önce Keskin
CHP'li, Ateş SHP'li olarak farklı
oylar kullanmıştı. Keskin,
"Biz CHP olarak, aday
çıkarmıştık. Ismail Cem'e oy
verdik. Siz de Demirel'e oy
verdiniz. O zaman niye Erdal
Inönü'yü aday yapmadınız"
diyerek Ateş'e takılmayı
sürdürdü...
SHP-CHP zar zor birleşti. Ancak,
öyle görunüyor ki iki sosyal
demokratın aynı çizgkte
buluşması pek kolay değil...
K
,,'Ge n e l
Imzanın
başkanlanm h ü k m ü y o k
Demirel'i
istjyor'
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in kaderinin
oylandığı gün, TBMM
kulislerinde DSP'liler sıkıntılı
saatler yaşadı. Devlet
Bakanı Mustafa Yılmaz,
"Demirel'e neden bu kadar
cansiperane sahip
çıfayorsunuz" takılmalanna
şu yanıtı verdi:
- 7 sene önce, o zamanki
genel başkanımız istedi,
sağcı Demirel'e oy verdik. 7
sene geçti, şimdiki genel
başkanımız da Demirel'e oy
vermemizi istedi, verdik.
Aradan o kadar zaman
geçti, Demirel Köşk'te
tarafsıziaştı, sağcı Demirel'e
oy vermişim, şimdi niye
vermeyeyim?
Cumhurbaşkanı Demirel için
gündeme getirilen "5+5" formülüne
imza verip oy vermeyen
milletvekilleri, "Meclis iradesini
ortaya koyduklan için" mutlular.
özellikle Demirel'e oy vermeyen
DYP milletvekilleri, "imzalanna
sahip çıkmalan" yönündeki
telkinlere, geçmişten bir örnekle
yanrt veriyoriar:
- REFAHYOL'un nasıl sona erdiğini
unutmadık. Genel Başkanımız
Tansu ÇHİer o dönemde Çankaya
Köşkü'ne imzalan götürüp
hükümeti kurma görevintn
kendisine verilmesini istedi. Noter
onaylı 282 imzayı Köşk'e götürdü.
Ama Demirel, "fmzaya bakmam,
arkadaki çoğunluğa bakarım"
demişti. Şimdi biz de onun
dediğine aynen uyduk. Imzalara
bakmayıp halk çoğunluğunun
istegine uygun olarak oy
kultandık...
Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan
tbmm@cumhuriyetcom.tr