Catalog

SAYFA CUMHURİYET 10 NİSAN 2000 PAZARTESİ 6 HABERLERfiV DEVAMI • Baştarafı 1. Sayfada bulunma" yetkisi alması beklenirken ANAP ve MHP'nin yetkili organla- nnda "kendi adayımızı çıkarahm" baskısının gündeme gelebileceğine işaret edildi. ANAP MKYK'de, Yıl- maz'a, "Cumhurbaşkanhğma aday ohın" diye baskı yapılacağı vurgulan- dı. ANAP içindeki muhalifler, "Yrf- maz'ı Köşk'egönderip parti yönetimi- ni elegeçinne" hesabı yaparken genel merkez kanadı da "ANAP'tan Köşk'e 2. cumhurbaşkanıgönderme" ıstemi- ni her fırsatta dile getiriyor. Ancak Yılmaz'ın, "ortaklan önermedigi sü- rece" aday olmayacağı da yakın çev- resince ifade ediliyor. MHP'de ise "Köşk'e MHPTi isim gönderme" hesabı yapılıyor. MHP'nin Başkanhk Divanı'nda, "kendi adayunızı çıkarahm" önerisi- değilınteKlvara\ısınin dile getirileceği ifade ediliyor. Ik- tidar ortaklannın kendi adaylannı çı- karmalan durumunda "hükümet bu- nahmı olmayacağuıı" savunan bazı MHP kurmaylan. Meclis Başkanlığı seçiminı buna ömek gösteriyor. MHP kanadı, "milnyetçi-nıuhafazakâr-dev- let adamı" kimliğinde Meclis dışın- dan bir adaya da soğuk bakmıyor. MHP'li Bayındırhk ve Iskân Baka- nı Koray Aydm, partilerinden birinin cumhurbaşkanı olmasını istediklerini belirterek Hderler arasında bir aday üzerinde uzlaşma saglanamaması du- rumunda herkesin kendi adayını çıka- racağını ve Meclis içi dengelere göre bir adayın seçileceğini söyledi. Bu durumun bir hükümet sorunu olmayacağını savunan Aydm, "Yıl- dınm Akbulut Meclis başkanı seçflir- ken MHP adaymı göstermedi mi? Ne otdu, Ud Idşi son tura kakfa. Mecfis için- de gruplaşmaiar oldu. Akbulut ağır bastı kazandı, Sadi Somuncuoğlu kaybetâ. Hükûmete de hiçbir şey ol- madı" dedi. ANAP'lılann genel başkanlan Me- sut Yılmaz'm aday olmasını istediği- ni vurgulayan Aydın, Yılmaz'ın aday- lıgı durumunda her partinin aday gös- terme durumuna geleceğini söyledi. Aydın, "ANAP'ıntavn önemlLMesut Bey 'adayım' diye ortaya çıkarsa yeni bir durum ortaya çıkar. Parti Hderle- ri gelip bunu gruplanyla görûşürler. Orada 'evet sizi destekliyoruz' de- mezler" diye konuştu. Liderlerin uzlaşması durumunda MHP'nin aday çıkarmasına gerek kalmayacağını, uzlaşılan adaya des- tek vereceklerini vurgulayan Aydm, Meclis içinden bir kişi üzerinde uzlaş- ma saglanamaması durumunda dışa- ndan bir aday üzennde uzlaşma şan- sının da olduğunu kaydetti. Liderle- rin bir aday belirleyememesi duru- munda MHP'nin kiminle hareket edeceğinüı sorulması üzerine Aydın, bu değerlendirmeyi yapmak için er- ken olduğunu, bugüne dek DSP ile kolay anlaştıklannı, belki bu konuda da anlaşabileceklerini söyledi. Aydın, "Partüerarasındagörfişme- ler yapılacakbr. Bir tarafta bir odak- laşma olursa ona da karşı odakbşma olur. ÖnceBğimiz bu işin konuşarak anlaşarak çözümlenmesidir. Ama an- iaylamay«m dünyamn SOMI değtt, en fazla oyalan iki kişison tura kahr" di- ye konuştu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici de, zirvede ön- celikle prensıplerin belirleneceğini, * 3 ondan sonra isimlendirme sırasının geleceğini belirtti. Yahnici, "Her par- ti kendine uygun adayı geçiriyordur. Parlamentoda temsil edümeyen CHP bile bir aday geçiriyor göntfinden. Lo- bi faaJheti yapıyor" dedi. Asker kö- kenlı aday savlannın anımsatılması üzenne Yahnici, "Tûrk halknun bu noktada hassasiyetleri olduğuna ina- nıyonun. 'Mümkünse asker olmasın' diye bir hassasiyet Ben de aynı kana- attevim" dedi. ANKA'nın haberine göre MHP ve DSP milletvekilleri ıki askerin ismi- ni kulislerde konuşuyor. MHP millet- vekilleri eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmafl HakkıKaradayı'nın isminı gündeme getirirken bazı DSP milletvekilleri de yine eski Genelkur- may Başkanı Nedp Torumtay'ın is- mını kulislerde dile getiriyor. DYP'Iİ SAĞLAM 'Milletvekili pazarlan kurulabilir' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı- Mehmet Sağlam, ANAP Genel Baş- kanıMesut Yılmaz'ın cumhurbaş- kanlığı adaylığına hazırlanmasını eleştirerek "Sayın Yıtanaz, Yüce Di- van'da aklanmadan cumhurbaşka- nıolmakistiyor'dedı Cumhurbaş- kanlığı seçimı sürecinde "yeniden mffletveküı pazarlan kurulabfleceğt- ni" vurgulayan Sağlam, TBMM içinden bir cumhurbaşkanı secilme- sini istediklerini bildirdi. Sağlam, dün DYP Genel Merke- zi'nde yaptığı basın toplantısında, ANAP'ı hedef aldı. Sağlam, ANAP'lı millervekillerinin birçoğu- nun anayasa değişikliğı oylamasın- da" hayır" oyu verdigini, genel baş- kan yardımcılannın öneri aleyhinde konuştuklarmı kaydederek şunlan söyledi u Bütün bugetişmeler yaşa- nırken, >apüan oyiama sonucunda bir araya gelen Bderler, koalisyonun uyum ve kararhhkiçindedevam ede- ceğinisöyhıyor,budurumu anlamak zor. Yümaz 'Yüce Divan'cîa aklan- madan hükûmete girmem' dedi Anayasa oylamasmdan birkaç gün öncesayuı Yümaz,ben aday degÜiın, diye açıklama yapmışn. Şündi ise ge- nel başkan yardnncdan, Mesut Yıl- maz'ın cumnurbaşkanhğma layıken iyi aday olduğunu söylüyor. Sayuı Yümaz, Yüce Divan'da aklanmadan cumhurbaşkanı obnak istiyorf Yapılacak cumhurbaşkanlığı se- çiminde DYP'nin tavnnın nasıl ola- cağının sorulması üzerine Sağlam, "BuMecns'tecumhurbaşkannğıya- pabilecek birçok isim var" diye konuştu. Özeflestirmeleri protestoeden emekçfler, "Tophısözieşme hakknnız, grev suahnnız" "Sadakadegfl "fşçi memar d ek gend greve" sloganlan atntar. (Fotoğraf: HATfCE TUNCER) Emekçilerin 1Mayısprovası• Baştarafi 1. Sayfada kortej oluşturarak yüriiyüşe başlayan çahşanlara, CHP, ÖDP, SlP, EMEP, HADEP üyeleri de destek verdi. "Işçi memur el ele, genel greve", "IMF değil emekçfler yönetecek" "Rant ekonomisine hayır", "Grev ya- saktan kaklınlsm" "Tahkhn vatana ihanetör", "Gemileri yakbk, geri dö- nüş yok" dövızlen taşıyan topluluk " Toplusözleşme hakkımız, grev silahı- mrz" "Sadaka değil toplusözleşme", "Işçi memur el ele genel greve" slo- ganlanyla saat 13.00 sıralannda Cağ- layan Meydanı'nda toplandı. Yaklaşık 10 bin kişınin katıldığı ve coşkulu geçen mitingde ilk konuşma- yı yapan Basm-Iş Sendikası tstanbul Şube Başkanı Kenan Kaya, Türki- ye'nin 5 yıldır IMF ve Dünya Banka- sı güdümlü politikalarla yönetildiği- ni, özelleştirmelerin ulusal bağımsız- hğımızı tehdit ettiğini, işçi, emekçi ve dar gelirlilerin ekmeğinin her geçen gün küçüldüğünü anlattı. Hükümetin bu yıl toplu iş sözleşmesi yapacak yaklaşık 300 bin işçiye sıfir zam önerdiğini söyleyen Kaya, "MJtingi- miz 21 gün sonra yapılacak 1 Mayıs'ın hazırhğı gibL fşçiler, emekçiler ûze- rindeki basküar birfikte mücadele Ue önknebüir" diye konuştu. Haber-tş Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu da "Bfcder smr zam değil, insanca yaşayabfleceği- miz ücret istivoruz. Esnek çahşma ve yüzde 25 zammı kabul etmek flıanet- tir. 5 miyon insan kayıtdışı. Kıdem taz- minan kakfanbnaya çahşüıvor. Ama bu ülkenin miDetvekflleri, ceylan derisi koituklannda yuzleri knarmadan ken- dflerine kıyak yapıyor" dedi. KESK Eğitim Sekreteri Ibrahim Kudiş ise yoksulluk sınınnın 420 mil- yon yükseldiği bir dönemde çalışanla- nn 80 milyon asgari ücretle kamu emekçilerinin de 160 milyon ortalama ücretle geçinmeye çalıştıklannı belirt- ti. IMF'in talimatlanyla değil, halkın istemleriyle hareket eden bir hükümet istediklerini vurgulayan Kudiş, kamu emekçilerine verilen yüzde 15 zam- mın ilk 3 aylık enflasyon sonucu geri ahndığını vurgulayarak, ek zamla bir- likte geçen yılki yüzde 26*lık kayıpla- nn karşılanmasını ıstedı. KESK Istanbul Şubeler Platformu adına konuşan dönem sözcüsü Ah- met Korkmaz da sendikal engelleri kaldırması ve çahşma yaşamını de- mokratikleştirmesi gereken hüküme- tin, ücretleri yan yanya düşürmeyi planladığını öne sürdü. Korkmaz şöyle konuştu: "Çahşanlan mezarla emekö olmaya mahkûm eden siyasal iktidar kamu kunıluşlannı haraç me- zat satip sağnk kuruhışlannı özefleş- tirmeyeçahşıyor. Tüpraş, Petkim,PO- AŞ sermayeye peşkeş çeküiyor. THY'ye tekm* atamyor. Bir taraftan çauşanlann zorunlu tasarnıflanmn üzerine yatmak için planlaryapan si- yasal ididar diğer yandan işçflerfadn mücadeJelerini baskı ahma ahnak is- tiyor. Adı konmamış bir sflrgûn çahş- ma yaşamına geçirttmeye çahşüryor." Kamu Çalışanlan Sendika Yasa Ta- sansı'nı "Sahte Sendika Yasaa" ola- rak niteleyen ve bu tasanyla Kamu emekçilerinin sendikal hak ve özgür- lükleri ortadan kaldınlmak istendiği- ni savunan Korkmaz, "Bunaaslabo- yuneğmeyeceğiz"dedi. Bu arada ken- dilerine konuşma hakkı verilmesini isteyen "lutuklu ve Hûkûmlü Yakm- ton Birliği" dövızleri taşıyan bir grup, söz hakkı verilmemesini protesto et- ti. tt ^ ^ ^ G U N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafi 1. Sayfada nını seçip tatile girmesi için gerekli... Bugün organik bir gün. Koalisyon ortağı partile- rin tümünde yüksek organlar toplanacak. DSP'de parti meclisi bir araya gelecek, Genel Başkan Bü- lent Ecevit'e her türiü yetkiyi verecek. Burada, D- SP'nin aday çıkanp çıkarmayacağı da konuşula- cak. MHP'de başkanhk divanı toplanacak. Gördüğü- müz kadanyla MHP'nin başkanhk divanı, Bahçefl divanı biçiminde yaşama geçiyor. Buradan da Bah- çeli'ye tam yetki çıkacak... ANAP'ta merkez kararve yönetim kurulu (MKYK) Mesut Yılmaz'a vermiş olduğu yetkiyi bir daha verecek. Zaten MKYK'yi şöyle açmak abartma ol- maz: Mesut'un Kararlannı Yürütme Kurulu! Kendilerine ait yetkileri yetkiii organlanndan bir kez daha kendilerine alan genel başkanlar yann bir araya gelecek. Üç lider 5 Nisan'daki oylamanın ar- dından toplanmışlar, kısa bir durum değeriendtr- mesi yapmışlardı. Yannki zirve onun devamı... Zirveden kesin sonuç beklenmiyor. Liderier, top- lantı sonrası gazetecilerin karşısına çıkarlar, şunu söylerier: "Koalisyon ortaklan cumhurbaşkanı seçiminin hükümeti etkileyecek bir süreç olmayacağı, yeni cumhurbaşkanının bir uzlaşı sonucu seçilmesi ge- rektiği görüşünde birieşmişlerdir." Adaylık takviminin başlayacağı 16 Nisan'a dek koalisyon ortaklarından kesin değeriendirmeler beklenemez. İlk dileğimiz şu; çok karaıiı olmasınlar! Çünkü çok karaıiı ofuıiarsa anlaşmazlık çıkryori Demirel'in, görevine devam etmesi çok istene- rek devre dışı bırakılmasından sonra görünen o ki önce olmazlar belli olacak! Bu da bir yöntem. Zaten Türkler zoru başarma- yt severier. Bu yüzden kolaylıkla çözülebilecek bir şeyi kriz konusu haline getiririer ki çözünce büyük bir kriz atlatılmış olsun. Küçük krizi hem atlatma- nın tadı olmaz hem de küçük kriz bize yakışmaz. Yılmaz'tn hesabı 10. Cumhurbaşkanı konusunda iki olasılığın öne çıktığını söyieyebiliriz: Mesut Yılmaz ya da ANAP'la DSP'nin üzerinde anlaştığı bir isim... Yılmaz'la ikjili şöyle bir senaryo yazalım: "Kamuoyu ve koalisyon ortaklan şu aşamada bana tepkili. Hemen adayım desem, şık olmaz, yahştk almaz. Bırakayım DSP ile MHP ortak bir a- day üzerinde anlaşsın. Büyük olasılıkfa anlaşamaz- lar. Ozaman da ben, 'arkadaşlar' derim, 'ben ken- dimi feda ediyorum. Bakın ortak adayinız oluşma- dı. Beni seçin, kriz köprüsünden rahat geçin.' Ken- di aralannda anlaşamadıklan için bana olan tepki- leri de o güne dek azalır..." Yeniden attını çizelim, bu bir senaryo. Ancak ak- la çok uzak değil... Tanıdığımız Ecevit, DSP içinden bir kişinin ken- disinin önüne geçmesini istemez. Bu durumda, DSP içindeki olası adaylar "olmazlar" arasına ka- yıyor. Çözmeye çalıştığımız Bahçeli, MHP'nin hormon- la değil de sindire sındire büyümesinden yana. Da- ha doğru tanrmla, 18 Nisan'da elde ettiği sonucun donemsel değil, kalıcı olması için çaba harcıyor. Bu durumda o da partiyi bırakıp köşke çıkmayı düşün- mez, her zamankı yüz ifadesiyle soğuk bakar... Bir dönem cumhurbaşkanının asker kökenli ol- ması gelenekselleşmişti. Evren'den sonra bu ge- lenek yerini, genel başkanlara bıraktı. özal ve Demirel'in durumu şu geleneği öne çt- kardı: Köşk'e Meclis'teki birinci partinin genel başka- nı çıkar! Ongörü dışı bir gelişme olmazsa, bu geleneğin de yıkılacağı bir sürece giriyoruz. Muhalefet partileri FP ve DYP hükümette anlaş- mazlık çıkmasını, böylece hem hükümette hem Cumhurbaşkanlığı seçiminde söz sahibi olmayı beklryor. Ancak gidiş şu yönde görünüyor Ya Me- sut Yılmaz ya da üç genel başkanın üzerinde bir- ieşeceği bir hu 'kukla' belirlenecek Meclis dışı adayi FP^LtALİGÖREN 'Seçilecek kişi Atatürk gibi olmalı5 ŞANLnjRFA/ADANA(Cumhu- riyet) - Fazılet Partisi'nin cumhur- başkanı adayı ve Adıyaman millet- vekili M. Bengi Fırat, "laiküğin tek savunucusunun FP olduğunu" öne sürdü. Cumhurbaşkanlığı seçimle- riyle ilgili açıklama yapan FP Ge- nel Başkan Yardımcısı Ali Gören ise "Demokrat, dürüst ve dindar biri oimaü. BunJann yanı sıra Atatürk gibi dünyada ve Turkiye'de büyük anılar bırakacak, saygı duyulacak bir kişiüğe sahip obnabdır" dedi. FP Şanhurfa il örgütünün dün Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleş- tirilenkongresinekatılan Fırat, Tur- kiye'de laiklik ve laikçiliğin çarpıtıl- dığını öne sürerek şöyle konuştu: "Demokrasmin saygdı ve kurumlar müessesesinde okfuğunun ispaûnı son yapügımız mücadelede göster- dik.Türkhede istikrar adına hukuk devletini ortadan kaknrmak isteyen bir zttuüyetin önüne dikflen Fazflet Partisi, bu mücadelesinde partilileri- nin gücûnü de arkasuıa akfa." FP'li Ali Gören, cumhurbaşkan- lığı seçimleriyle ilgili "5+5 formü- lünün davaûldığı, demokratik te- amüDerin unututduğu birMeclis ça- nşmasım hepimiz izledik" dedi. Cumhurbaşkanının nitehkleri konu- sunda da açıklamalarda bulunan Ali Gören, "Demokrat, dürüst ve din- dar bir kişin'k isteriz. Bunlara ekle- me de yapabOiriz. Cumhurbaşkanı, rahmetli Atatürk gibi ülkemize yap- bklanyla derin anılar bırakan, hay- ranhk, saygı uyandıran bir kişiUğe sahip ohnahdır" diye konuştu. Lıgiliz basmmdan özeleştiri Olumunun 412. yılı • Baştarafı 1. Sayfada yer alıyor olması, bir rastian- n değil" dedi. Istanbul 'da ya- şanan olaylann, şiddetin sa- dece Ingiliz futbol seyircisi- ne has bir durum olmadıgını ortaya koydugunu belirten yazar, "Bıçak taşıyan biri, banştan söz etmek hakkma sahip değüdir. Kullanmadan önce pro\ oke edümiş olabflir- siniz. ancak bu sizin bıçak ta- şjdığuuz ve onu kuOanmak- tan kaçınmajacağmız gerçe- ğini değiştirmez ve cinayet her durumda cinayettir" de- di. Yazar Dalymple, Ingüiz ta- raftarlann gerçekten çok kö- tü davrandıklanm, bunun so- nucunda da iki Leeds tarafta- ruım haklı olarak ortaya çık- mış kötü ünün bütün bedeli- ni canlanyla ödediklerini be- lirtirken, Ingiliz hooliganla- nn yürümesi, konuşması, gi- yimi. tıraş biçimı ile 'karşüa- nndakinin içine korku sal- ma>ı hedeflediklerini ve btın- da da geneUikle başanh oi- duklanm' kaydetti. 'Bfiyük saygısızluV Ingiliz taraftannın eğitim düzeyinin yüksek olduğunu, ancak buna rağmen pek azı- nın 'düzgfindavranmayı' be- cerebıldiğini de hatırlatan yazar, Türkiye'den aynlırken pantolonlannı indirip TV ka- meralan karşısında soyuna- rak poz verenlerin, hem bu- lunduklan ülkenin insanlan- na hem de kendi kayıplan olan ölmüş arkadaşlanna bü- yük saygısızlık ettiklerini bildirdi. Yazar, bu görüntülerin tn- giliz gazete ve TV'lerinde, özellikle BBC'nin yayuunda yer ahnadığını da hatırlatır- ken, "NeyazıkldyenigeHşen bu miIK karakterimia yansıt- mak için fazla gunuiuyuz" dedi. Içki ve futbol The Independent gazete- sinde Cole Moreton tarafın- dan kaleme alman bir başka yazıda ise içki, futbol ve genç insanlann karşı karşıya gehnesinin her zaman tehli- keli bir kanşun olduğuna dikkat çekilirken "Ve geçen çarşamba akşamı Turkiye'de bu kanşımın sonuçlan ger- çekten trajik oldu" denildi. Ingiliz taraftann Tak- sim'de geçirdiği geceyi özet- leyen yazar, Leedslilerin iç- kili halleriyle ortaya koyduk- lan davranışlann ve konuş- ma biçiminin, Türk gençleri- nin hiç de kaldıramayacak- lan türden olduğunu, Leeds- lilerin ise ne kadar kışkırtıcı göründüklerini bibnedikle- rini ifade etti. Independent gazetesi, olaylann yaşandığı günden bu yana Ingiltere'de yaşayan Türklere yönelik olarak or- taya çıkan tehditlere de bir başka haberinde yer verdi. The Observer gazetesi ise üzerine geniş bir analiz ya- yımladığı konunun başlığını, "Bir maç, iki farkh dünya ve cehenneme bir büet" olarak belirledi. Zaman zaman yanlı ifade- ler kullansa da The Observer da 'kendüini eleştirme' ko- nusunda bulvar gazeteleriyle karşılaştınlamayacak ölçüde objektifgöründü. Gazete, Eugan Ferguson tarafından yazılan analize -Konuklar gülüyor, küfredi- yor, pantolonlarnu indiriyor- lardL Ancak bütün bunlar Türkrye'de komik değüdi, bunlaröhımcülhatalar" de- Mustafa İzzet maç sırasında yuhalandı Türkfittbolcuyaptvtesto LONDRA (Cumhuriyet) - Istanbul'da 2 Ingiliz taraftann çıkan olaylar sonrası hayatını kaybetmesinin ardından, başta Leeds ve Londra'da olmak üzere Ingiltere'deki Türklere yönelik protestolann bir yenisi de önceki gün Leicester'la Everton arasında oynanan tngiltere Süper Ligi karşüaşmasında yaşandı. Leicesterin Türk asılh futbolcusu Mustafa İzzet, karşılaşma boyunca Evertonlu taraftarlar tarafından yuhalandı. Bir süre önce Türk Milli Takımı'nda oynamak üzere vatandaşlık işlemlerini başlatan Mustafa Izzet'in bu başvurusuyla alay eden Evertonlu taraftarlar, zaman zaman Mustafa'ya hakaret içeren gösterilerde bulundular. Karşılaşma sonrası Everton Basın Sözcüsü Alan Myers, taraftarlannın yaptıldannı 'aynı' olarak nitelendirerek "Centihnenüğe yakışmayan bu tutum içerisindeydiler. Herkesin önünde Mustafa tzzet'ten özür diüyoruz. Özürümfizfi bir mektup yazarak kendisine de Deteceğiz" dedi. Maç bitiminde gazetecilerin sorulanyla karşılaşan Mustafa İzzet ise "Şu an bir yorum yapmak istemiyorum. Susmanın en iyi davranış oiacağma inanıyonım" dedi. di. Leeds taraftannın ölüm- lerine neden olan kişilerin, bir çetenin üyeleri olduklan- m söylemenin yetmediğini belirten yazar, şu yorumda bulundu: "Ancak çete men- subuohnayanlardasakhnya kanşmış. Yoldan geçenler, bölgedeki dûkkânlarda çao- şan garsonlar ve benzeri Idşi- ler. Bu da gösteriyor ki Leeds taraftan suçunbirbötûmünü kabul etmek zorunda." 'Geleneğe atılmış tokat 1 Ingiliz taraftarlann, olay öncesindeki tutumlanna ta- nık olan Türklerle yapıhnış röportajlara da yer veren ga- zete, bu kişilerin Leedslile- nn bağınp çağınp küfretme- lerinin, pantolonlannı indi- rip sağlannı-sollannı yoldan geçen kadınlara-kızlara gös- termelennin çevreyi ne ka- dar rahatsız edip aynı zaman- da da öfkeyi nasıl kabarttığı- na dair ifadelerine yer verdi. Gazete bir gencin, "Bunlan )ipmak, bizim gekneğnniz- de suraomıza atıhnış bir to- kat kadar ağmhr" dediğine işaret etti. The Times gazetesinde ya- ynnlanan bir başka tam sayfa yazıda ise daha çok olaylarda elebaşı rolü oynayan ve bıçak kullanarak bir kişiyi öldürdü- ğünü itıraf eden AH Ümit De- mir'ın portresine yer verildi. Bu yazının sonunda da "Bir kez daha her iki taraftan gelen ve bda çıkaran azınhk, sporu utanca buladıvebu kezsonuç- fauıda trajik otdu" denildi. Mimar Sinan törenle anıldıIstanbul Haber Servi- si - Osmanlı döneminde yaptığı sayısız cami, köprü, türbe, külliye, sa- ray ve hamam gibi yapı- larla mimarlık sanatının en büyük ustalan arasın- da yer alan Mimar Si- nan, ölümünün 412. yıl- dönümünde anıldı. Mi- marlar Odası Merkez Yönetim Kurulu, Mimar Sinan'ın eserlerinde ol- duğu gibi "yapüarm,mi- marmadıyla anılmagm sağuunak" amacıyla, in- şaau biten binalann üze- rinde "mimann adı" ya- zılı olan bir plaketın bu- lunması karan aldı. Mi- marlarOdası Genel Baş- kanı Oktay Eldnd, " Atatürkten uzaklaşök- ça Sinan'dan da uzakla- şryoruz. Bu, bilünden küMrden, uzaldaşma- dff" dedi. Mimar Sinan'm Sü- leymaniye Camii arka kısmındaki türbesinde düzenlenen törende ko- nuşan Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, Turkiye'de var olan eski kültürün ve uy- garlığın yok edildiğını savundu. Bu yılki tören- lerin bir deprem sonrası yapıldığmı anımsatan Ekinci şöyle devam etti: "Sinan'dan ne kadar uzaklaştğımızı 7-8 ay önce yaşadık. Ayakta di- renen tarihi binalan ve yıkılanyenibmalangör- dük. Uygarhktarihimizi özümseyemedik. Sinan her zaman bizim için bir önder otacaknr." Mimar Sinan Üniver- sitesi Mimarlık Fakülte- si Dekanı Prof. Dr. Cen- giz Eruzun da, Turki- ye'de binalann ihtiyaç için değil, "bir rant elde etme araa* olarak ya- pıldığını öne sürdü. Mimarlar Odası Mer- kez Yönetim Kuru- lu'nca yapılan yazılı açıklamada ise Mimar Sinan'ın, tüm eserleri- mn "kendi adryla anna- cağmı" bildiğini ve bu nedenle "mimari kişfli- ğinin" de aynı eserlerle tanınacagının bilinci ve sorumluluğu içinde sa- natmı ve sanatçı kimliği- ni yarattığı belirtildi. Açıklamada, Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu olarak, Mimar Sinan'ın eserlerinde ol- duğu gibi "yapdann,mi- mann adryİa anümasını sağkunak" amacıyla, in- şaatı biten binalann üze- rinde "mimann adı" ya- zılı olan bir plaketin bu- lunması karan alındığı vurgulandı.