Catalog

1 MSAN 2000 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 PB 21 Sinop PB 15 Adana Ed ins Y 20 Samsun B 16 Mersın Koceıi PB 24 Trabzon Ça.ru«ale PB 19 Gıresun Izrnır B 23 Ankara B 18 Diyarbakır B J3 18 Şanlıurfa B Y 20 Mardin B Mansa B 22 Eskişehir Y 20 Sıırt B Ayclu D&nüi B 24 Konya PB 20 Hakkân B 23 Sıvas PB 17 Van Zoogjldak PB 20 Antalya A 19 Kars Yurdun kuzey ve ıç ke- sımten parçaiı bulutlu, Trakya, Iç Anado- lu'nun kuzey batısı, Batı Karadenız'ın KJ ke- stmlerı ıle Afyon, Ku- tahya ve Uşak çevrele- n öğle saatterınden sonra sağanak yağışlı, dığer yerter az bulırtfu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında öoemlı blr değışıkiık olmayacak. Oslo Y 5 ifc*:*;**r4fcı BBfiin Y 10 Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y 6 10 10 10 9 10 10 Budapeşte Y 18 Madrid Y 14 Viyana Y 13 Belgrad Y 16 Sofya Y 17 Roma Y 12 Atina PB 17 Münih Y 12 Zürih Y 13 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB PB PB Y PB Y Y A 4 22 0 14 17 10 17 34 A 26 0- AA Parçalı buluttu k Çok bulutlu . Yağmufiu Kart Gök gurüttûlü GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Bıştarafı 1. Sayfada Denirel; ilk turdan demokratik bir ders çıkarma- lı, za^ıf birolasılıkla 5+5, ikinci turda TBMM'de ka- bul ejilse de aday olmayacağını ilan etmeliydi. Ya 3aşbakan? Toplantıya çağıracağı ortaklanna Demrel maddesınin milletvekıllerinin özgür oyla- nyla ret olunduğunu, böylece TBMM'nin irade be- yanırda bulunarak Demirel'in göreve devamını is- temediğini söylemeli ve.. anayasa değişikliğini ge- ri çekmeliydi. Tafcıı düşsel bu beklentiler boşaçıktı. Şimdi baş- ka gdişmeler izleniyor. Demirel, yakın çevresi aracılığıyla, DSP Milletve- kili Pişkinsüt'ü bile hayrete düşürecek bir duyuaı yaptı. "Proje hükümete aitti. Projenin de olaylann da dışındaydı." Oysa Ecevit'in, yeniden seçilmesini sağlayacak 101. maddeyi promosyon maddeleri olan 69 ve 86. maddelerle biriikte Meclis'e göndermesini nasıl değertendirdiği sorulduğunda Demirel: "Demek ki (FP'nin kapatılmasını zorlaştıran) 69. madde ile (milletvekillerinin maaşlannı anayasal konuma getiren) 86. maddelere ihtiyaç varmış ki, hükümet tasanya almış" diyerek girişime bal gibi destek verdi.. Peki, ya şimdi? Ecevit'i yazgılanyla baş başa bı- rakacak duyurumlarda bulunuyor. Demirel maddesi diye anılan 101. maddeye (salt çoğunluk rakamı 276) ancak 253 olumlu oy çıkı- yor. Parlamenter hesaplamalarda çekinser, boş ve geçersiz oylar olumsuz oylardan sayıldığı için 101. maddeyi reddedenlerin sayısı 261 'e yükseliyor. Bu sonuç; 101. maddenin kabul oylanndan 8 oy fazlasıyla reddedildiği gerçeğini ortaya koyuyor. Rakamlan okumak gibi bir becerisi olmayan Başbakan bu gerçeği elbet görmüyor, anımsatıl- sa bile görmezlikten geliyor. Bahçeli'nin 'sihirli' formülü "Meclis'te, adaylığım değil, hükümet tasansı oy- landı" diyen Cumhurbaşkanı'nı; Başbakan, üste- lik 1. turun yapıldığı gün TBMM kürsüsünden ya- lanladı. 5+5'i Demireri deneyimlerinden ve dışardaki iti- barından yararlanmak, yeniden seçtırmek ama- cıyla Meclis'e getirdiklerini söyledi. Bu saptamalara bakarak şimdi; TBMM'nin red- dettiği Demirel'in, sorundaki çıkmazı ve sorumlu- luğu hükümete yıkarak Ecevit'i bu son serüvende yalnız bıraktığı yargısına varanlara rastlanıyor. Mümtaz Soysal'dan önce Demirel'e: "Süresi- ni uzatmanın istenmediği ya da en anndah çeşft- li tepkilere yol açarak yeni pazariıklar gerektirdiği belli olmuş bir devlet adamına düşen, bu kişisel sevdadan vazgeçmesidir. Demirel şimdi bir dö- nüm noktasında. Kazanacağı bir Pirüs zaferi, bu vazgeçişi zamanında yapmakla kazanacağı say- gınlık yanında hiç kalır." Sonra Ecevft'e: "İstikrar isteyenler, istikrar bo- zucu girişimlerden ve hele istikrarsızlıkşantajlann- dan zamanında vazgeçmeyi bilmelidirier." Bu doğru saptamalan yerine getirecekler nere- de? Koydunsa bul! Son gelişme tam tersi; Demirel'i ve tabii hükü- met kendi varlığını kurtarma peşinde. Demirel'in önünü açacak sihirli formülü MHP li- deri Bahçeli buldu. 69. ve 86. maddeler öneri paketinden çıkanla- cak, DemireCın önünü açan 101. madde tek başı- na oylanacak! Bu öneriyi Ecevit ve Yılmaz onaylarsa artık öne- ri paketi saklanamaz biçimde "onurtu seçilmeyi" isteyen Demirel'i yeniden seçtirmeye dönüşüyor. Kaba bir toplama işlemine dayanarak 3 madde- yi Meclis'ten geçireceği sanısına kapılan hükümet, ikinci turdaki oylamada nasıl bir sonuç vereoeği kuşkulu çapraşık formüller anyor. Demirel ile Ecevit, rejimin öncelikli kuralını bil- mezlikten geliyor. Demokrasinin kişilerie değil, ku- rum ve kurallaria işlediğini ve yaşadığını yadsıyan devinimler içindeler. Istifa tehditleriyle sonuç almanın zorluğu ortada. Ecevit; üstelik, istifa ettıği an, işte o zaman Tür- kiye'yi gerçek krizin içine atmanın sorumlusu ola- cak. Üstüne üstlük, o giderse başka bir hüküme- tin geleceğini içeren söylemler dünden başladı. 2. turda da milletvekilleri özgür iradelerini kulla- narak yapay dayatmalarla tezgâhlanan oyunlara gelmemelı. Yalakalar dışında kalan kamuoyunda içten bek- lenti bu! Demirel için arayış• Baştarafi 1. Sayfada MHP Başkanlık Diva- nı'nda Demirel'e yeniden adayhk yolunun açılma- sının "güç" olduğu değer- lendırilmesi de yapılır- ken, bu durumda MHP'li bir aday çıkanlması kara- n alındı. Divanda aynca, Meclis içinden bir aday üzennde uzlaşılamaması durumunda dışandan bir adayın da gûndeme gele- bileceği değerlendirmesi yapıldı. ANAP'h TBMM Ana- yasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul Yalcmbayır da değişiklik paketinden 2 maddenin çıkanlmasının teknik olarak mûmkûn ol- duğunu söyledi. Yalçmbayır, "2 madde- nin çıkanlması hukuken obnayacakbir şey değil, a- ma bir gerekçe ortaya konmah. Siyasi sebepler- le bunu açıklamak doğru oimaz" diye konuştu. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ise isim ver- meden ANAP'ı "krb av- ahğryla" suçlarken, öne- rilere imza atan hükümet üyelerinin oylamalar sıra- sında ret oyu kullandığını ileri sürdü. Hükümet orta- ğı bazı partilerin samimi davranmadığını savunan Çiller, özkan'la yaptığı görüşme hakkında da bıl- gi verdi. Hüsamettin Öz- kan'la yaptığı görüşmeyi de aktaran Çiller, "Rutm bir toplanüydL 5 Nisan Çarşamba günü seçime giderken gerekli oyu ç> kartıp çıkartamayacagı- mıamrdu ve gayreüi (A- nuumzı istedL Ben de 'önce kendi içinizde hal- ledin' dedün. Pazarük içinde olmadığımra, bu- hınduğumuzyeri korudu- ğumuzu söyledün" diye konuştu. Çiller, Özkan ile yap- tıklan görüşmenin hükü- met pazarhğı olarak yo- rumlanmamasını da iste- yerek, "Hiçbir şeye taüp değffiz. Hükümet ortakb- ğı tekifi oimadığı gibi biz de böyle bir talep içinde değiHz. Böyfc bir ptamnve pazarhgm içindeofanayız" dedi. Oylamadan çıkan tablonun sorumluluğu- nun FP'ye yıkılmamasını da isteyen Çiller, kendıle- rinin 5 Nisan'da yapılacak oylamadaki tutumlannı da "Gider vazifemizi ya- panz. İlk oylamada ne yapbysak onu yapacağız. Bu çizgide devam edece- ğiz" diye açıldadı. 5+5 için gerekli oyun sağlanacağına inandığını söyleyen Çiller, cumhur- başkanı konusunda da Demirel'e muhtaç olun- madığı imasında buluna- rak, "Meclis'ten kimse çıkmaz demek de demok- rasi ile bağdaşmaz. De- mokrasi kendi kural ve kurallanyla iştediğinde, sorun çıkmaz" dedi. Çiller, milletvekilleri- nin özlûk haklanyla ilgili 86. maddenin de teklifpa- ketine alınmasını eleştire- rek. "Bu konu toplumsal vicdanı zedeüyor. Keşke 101. madde tek başınagd- seydL 69. ve 86. maddeler paketin içine sokubnasay- dı" diye konuştu. Genel başkan yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu da DYP Baş- kanlık Divanı toplantısı- nın ardından yaptığı açık- lamada, cumhurbaşkanlı- ğı seçimi ile ilgili politi- kada değişiklik yapılma- ması karan aldıklannı be- lirtirken, DYP'nin öner- diği biçimde anayasanın 101. maddesınin tek başı- na oylanması noktasına gelindığini söyledi. Başbakan Bülent Ece- vit'in "hükümet tehdidi" ve Başbakan Yardımcısı Özkan'ın, Çıller'i ziyaret etmesi "hükümetten dış- lanma" endışesı taşıyan ANAP'ta rahatsızlık ya- rattı. ANAP Genel Baş- kan Yardımcısı Bülent Akarcah, Cumhuriyet'in sorusu üzerine, imalı bir üslupla "Nasıl ki sayın Cumhurbaşkanımız 'a- nalanndan doğduğuna pişman ederim' sözlerini milletvekillerine dönük söylemediyse, Ecevit'in de bir tehditte bulunduğunu düşünmüyorum" dedi. Anayasa paketinden 69 ve 86. maddenin çıkanlabi- leceğini kaydeden Akar- cah, bunun için liderler zirvesini görmek gerektı- ğini ifade etti. Akarcah, Özkan'ın Çil- ler'i ziyaret etmesini de üstü kapalı olarak eleştı- rirken, "Hatta ÇiDer'den sonra Saym Ozkan, Sa> ın Recaı Kutan'la da görüş- sün, ÇHP ile de görüş- sün" diye tepki gösterdi. ANAP Genel Başkanı MesutYıbnaz, dün Siirt'e hareketınden önce Esen- boğa Havaalanı'nda gaze- tecilerin sorulannı yanıt- larken, liderler zirvesinin ardından izlenecek ortak tavnn açıklanacağını söy- ledi. "Konunun hükümet kirizine dönüşûp dönüş- meyeceği'' yönündeki so- ruyu Yılmaz, "Dönüşme- si için herhangi bir neden görmüyorum. Bu hükü- met bugüne kadar bûtün zorluklan uzlaşmayla af- b. Umuyorum bunu da aşanz" diye yanıtladı. Mesut Yılmaz, "TekHfln ikinci tura götürülmeme- si gibi bir durum ortaya çıkar mı" sorusuna da "Onlann hepsini değer- lendireceğiz" yanıtmı ver- dL Bahçeli ile Demirel görûştfi Ecevit'in yokluğunda Başbakan Vekilliği göre- vini üstlenen Devlet Bab- çeli dün Demirel tarafin- dan kabul edıldi. Çanka- ya Köşkü'ndeki görüşme 1 saat 5 dakika sürdü. Başbakan Bülent Ecevit'ten Gandi'yc çiçek • Baştarafi 1. Sayfada lay, Türkiye'nin Hindistan Büyükelçisi Yusuf Buhıt, geziye eşlik eden milletvekilleriyle Hint yetkililer katıldılar. Törenin ardından Bülent ve Rahşan Ecevit, Hindistan'ın kürucusu Mahateu Gandl'nın mezannın ve anıtının bulunduğu Rajgat'a geçti. Gandi anıtına çelenk koyan Ecevit, Gandi'nin mezanna da tepsiyle gül yaprağı serpti. Ecevit, anıt özel defterini de imzalayarak şunlan yazdı: "Benim insanlanmın Gandi'nin hayatma duyduğu saygryı, sjcak samimi hayranhgı dik getirmekten onur duyuyorum. Dünyada banş isteyenler büyük filozof ve devlet adamınm habrasına sevgi ile sarümabduiar." Mezan zıyaretın ardından Ecevit, Hindistan Cumhurbaşkanı Kocheril Raman Narayanan tarafindan kabul edildi. İkfli görüşme Ecevit-Narayanan görüşmesinde Türk-Yunan ilişkileri. Kıbns konusu, Avrasyalaşma süreci, Türkiye- AB ilişkileri ile Hindistan ve Türkiye arasmdaki ilişkiler gündeme geldi. Çumhurbaşkanlığı saraymdaki kabule, Narayanan'ın eşi Usha Narayanan dakatıldı. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen kabulün sonunda, Hindistan Cumhurbaşkanı Narayanan, Hint ressam NJS. Subbakishana tarafindan yapılan, Ecevit'in şiirini Türkçeye çevirdiğı Tagore'un yağlıboya portresini Başbakan Ecevit'e armağan etti. Başbakan Ecevit de, Narayanan ve eşine bir Türk halısı ile üzeri altın yaldızlı kristal bir takım sundu. Uşa Narayanan, hediyesini Başbakan Ecevit'ten alırken Türkçe olarak, "Çok teşekkür ederim" dedi. Görüşmeden noüar Edinilen bilgiye göre Ecevit ile Narayanan arasında gerçekleşen görüşmede, özetle şu diyalog yaşandı: Ecevit: Avrasyalaşma sürecinde Türkiye ile Hindistan'ın çok önemli bir yeri var. tki ülke arasında birçok anlaşma yapılabilir. Hindistan ile Türkiye arasındaki işbirliği ile Doğu ile Batı'nın birleşebileceği gösterilebilir. tki ülke arasındaki işbirliği anlaşmalan geliştikçe, ilişkiler daha ileri düzeye varacaktır. Narayanan: Kazakistan'da bizim işadamlanmız petrol arama işi aldılar. Bunu biriikte yapabiliriz. Bakû-Ceyhan petrol boru hattı ne durumda? Ecevit: Sonuçlanma aşamasına geldi. Bu projenin bitmesiyle Türkiye ile Hindistan arasmdaki ilişkiler daha iyi bir düzeye gelecektir. Narayanan: Türkiye'de sizin başbakan olmanız bizim için de büyük bir şanstır. Ecevit: Pakıstan yönetimi sizden Keşmir sorununun çözûmü için diyalog başlatılmasını ve konunun banş yoluyla çözümlenmesini 1 başkomiser yardımcısı şehit Teror orgutu Hizbullah 'la çaüşma • Baştarafi 1. Sayfada bir evde Hizbullah örgütü üyelerinin kaldığı ihbannı alan güvenlik güçleri hareke- te geçti. Saat 23.00'te evin çevresini kuşatan polisin tes- lim ol çağnsına teröristler uzun namlulu silahlarla karşı- lık verdi. Çıkan catışmadaTe- rörle Mücadele Şubesi'nde görevli Başkomiser Yardımcı- sı Ali Osman Sançalı şehit ol- du. Olayda isımlen henüz be- lirlenemeyen iki polis memu- ru da yaralandı. Gece geç sa- atlere kadarsüren çaüşmada ı- ki terörist yarah olarak ele ge- çirilirken ikisi kaçmayı başar- dı. Olayla ilgili operasyon geç saatlere kadar sürdürüldü. istiyor. Bunu size değişik kanallarla da iletmişlerdir. 'Keşmir'deki terörist hareket durmah' Narayanan: Bizim için önemli olan Keşmir'deki terörist hareketlerin durmasıdır. Bunun somut hale getirilmesi lazım. Şimdi kuvvet kullanılmaması konusunda somut adımlar bekliyoruz. Ecevit: Pakistanlılar sizin silahlanmanızdan dolayı endışe duyuyorlar. Narayanan: Bu yılki bütçede silahlanmaya aynlan para konusunda çok az bir artış var. Pakistanlılann dediği gibi değil. Türk-Yunan ilişkileri Ecevit: Yunanistan ile ilişkiler konusunda bilgi vereyim. Şimdi yeni bir iklim doğuyor gibi. Ancak ana konulara henüz girilmedi. Biz hiçbir zaman Türk-Yunan ilişkilerini iç politika malzemesi yapmadık. Yunanistan'daki seçimlerden sonra iki ülke arasında somut adımlar atılacaktır. Kıbns'ta bir çözüm bulunacaksa yadsınamayacak gerçeklerin görühııesi gerekir. Bu gerçek. adada iki devletin varlığıdır. Bunu bir diplomatik tanıma anlamında değil, gerçeklerin kabul edilmesı anlamında söylüyorum. Narayanan: Sözlerinizden yavaş yavaş birçok ülkenin KKTC'yi dolayh bir şekilde tanımaya çalıştığını çıkanyorum. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada koyalım. Hükümet ortaklan bir araya gelip, "Yüce Meclis'in karanna elbette saygılıyız. 5+5 formülü benimsenmemiştir. Anayasa değişikliklerini çeki- yoruz' deseler, cumhurbaşkanı seçimi 15 günü- müzü alır. Mademki üç lider son derece uyumlu, pek çok sorunu çözerken yaptıklan gibi bir araya gelirler. Ortak bir aday belirierier, en kötü olasılık- la 4. turda onuncu cumhurbaşkanını seçerler. Görünen o ki, bu yöntem benimsenmeyecek, değişiklik inadında sonuna kadar gidilecek. "İki hamle sonrasını iyi düşünün" diyen Ecevit'in asıl kendisinin iki hamle sonrasını iyi düşünmesi gere- kiri Ankara'nın dünkü görünümünü şöyle özetleye- biliriz: Herkes eline bir rehine geçirmiş, ötekileri tehdit ediyori Cumhurbaşkanı'ndan başlayalım... Demirel'in elindekı rehine "istikrar". Köşk'ün damına çıkmış bağınyor "Beni seçmezseniz, istikran bitkisel hayata yol- lanm. Sadece nefes alıp verir. Başka bir işe yara- maz..." Demirel lobisinın de maşallahı var. Maşallahın ilk iki hecesini almışlar, bağınyorlar "Demirel giderse, neler gelır biliyor musunuz? Felaket olur felaket... Bakın borsa bile dibe vurdu. Milyartarca dolar gitti..." Borsada milyariarca dolan olan halkımız elbet- te bu duruma üzülüyordur! Bu aşamadan sonra Demirel'i seven-saygı du- yan herkesin yapması gereken şey, oyuna devam etmemesini sağlamaktır. öteki rehinelere geçelim... Ecevit de hükümeti kucağına almış, uçağın kapısına dayanmış bağın- yor "Benim dediğimi yapmazsanız, kapıyı açar hü- kümeti aşağı atanm. Ben dediğimi yapan biriyim. Şakam yoktur. İki hamle sonrasını iyi hesaplayıp, 5 Nisan Çarşamba günü ona göre oy verin..." Ecevit, elbette hükümeti kucağından aşağı ata- bilir. Ancak bu, hükümetle biriikte kendisini de et- kileyecektiıi Mebus pazan Fazilet Partisi'nin elinde ise rehine olarak, "oy- lamaya geçiş" var. Dün Meclis'te bir tartışma da- ha başladı. Daha doğrusu, oylama sırasındaki tar- tışma dün alevlendi. Anayasa değişikliğinin mad- delerine geçiş için verilen 303 kabul oyunun yeter- li oimadığı savı var. Oylanan maddelerin de hiçbi- ri satt çoğunluğa ulaşamadı. Bu noktada, ikinci tur oylamaya gerek kalmaksızın değışikliklerin rafa kalkması gerektiği görüşü yaygın. Pek çok hukukçu da bu yönde görüş belirtiyor. FP'liler, bu kozu ellerinde tutup, istedikleri olmaz- sa kullanmayı planlıyoıiar. Devlet Bahçeli'nin elindeki rehineye gelince... Bir anahtar... Mebus pazannın anahtan... Bahçeli bu anahtann işlevselieşmesine izin verirse Mec- lis'teki sandalye dağılımı büyük ölçüde değişir. MHP'literin iddiasına göre, 30 dolayında milletve- kili bu partiye geçme eğiliminde. Eğilim, ANAP, DYP, FP yelpazesi çiziyor. MHP yolu açarsa, benzer anahtar Mesut Yıl- maz'da da var. Yılmaz, FP'den iki milletvekilini par- ti safına katarak antrenman yaptı. FP'nin gelece- ğine ilişkin belirsizlik, bu partınin kemikleşmemiş milletvekillerini başka arayışlara itiyor. Sözünü ettiğimiz rehinelerin kurtanlması pazar- tesi gününe kadar zor. Pazartesi günü büyük ola- sılıkla, koalisyon ortaklan bir araya gelecek; son bir değerlendirme yapacaklar. Burada rehineler krizi- nin çözümü için ortak bir anlayış doğarsa, çar- şamba günü son durum ortaya çıkacak. Zirveden "milletvekillerine baskı" çıkarsa, bu ters tepebilir. Liderler, "Zafen vekilleri tepe tepe kullanıyoruz, birkere de ters tepsin, ama İkinci tu- ru mutlaka görelim ve gruplanmıza hâkim olalım" derierse, bu aşamadan sonra yaşanacaklann so- rumlusu hükümet olur. O zaman da akla, aradan yıllar geçmiş olsa bile 1980'deki cumhurbaşkanı- nı seçememe turtan gelir. Toplumda şöyle bir eği- lim öne çıkar. Ecevit'le Demirel bir araya gelse de, karşı karşı- ya gelse de kriz oluyori Bu aşamada Demirel'i ve Ecevit'i daha az yıp- ratacak formül şudun Meclis iradesine baskı yapmamak ve saygı gös- termekl Kablolu yayında, S bandı 5. kanaida. Hemen üye olun. (0212) 355 55 55 Biyolojik terör korkusu StDNEY (AA) - Avustralya'da, 2000 Sidney Olimpiyat Oyunlan öncesi terör olaylanna karşı önlem arayışı sürdürü- lürken, Sidney Havaalanı'nda 3 şişe vi- rüs bulunması, "biyolojik terör" endişe- si yarattı. Almanya'nın Frankfiırt kentinden ge- len Avustralya Qantas Havayollan' na ait bir uçağın temizlenmesi sırasında tuva- lette, hepsi dolu, ağızlan kapalı olarak 3 şişe bulundu. Yapılan incelemede, ayrm- tısı açıklanmamakla biriikte, herbiri 25'er gram ağırhğında olan şişelerin "son derece etkili, öMürücü" virüs taşı- dığı belirlendi. Federal polisin, uçakta bulunan bütün yolcularla ilgili araştırma başlattığı be- lirtilirken, muhtemelen şişeleri, alması gereken kişiden önce, temizlik görevli- lerinin bulduğu kaydediliyor. Normalde temizliğin uçak körükten aynldıktan sonra yapılması gerekirken, sefer değişikliği nedeniyle uçağın kö- rükten aynlmadan temizlendiği belir- lendi. Söz konusu uçağın personeli ve o sırada uçağı inceleyecek teknik per- sonel de soruşturma İcapsamına alındı. Özellikle olimpiyatlar dönemmde te- rör olaylanna maruz kalmamak için et- kin tedbirler almayı sürdüren Avustral- ya federal polisi, ABD Federal Soruş- turma Bürosu (FBI) ile de işbiriliği ya- pıyor. Sidney'de kentin bütün önemli merkezleri gece görüşüne de sahip ka- meralarla donatılıyor. Bütün trenler ve otobüslere milyon- larca dolar harcanarak kameralar yer- leştiriliyor. Yüzlerce persoriel özel eği- timlerden geçirilıyor. Stratejık tesislerin özel konıma altı- na almacağı kaydedilırken Sidney ya- kınlanndaki bir nükleer santralın da gü- venlik nedeniyle olimpiyatlar dönemm- de devre dışı bırakılacağı kaydediliyor. İTÜ Inşaat Mühendisliği Fakültesi diplomamı kaybettün. Hükümsüzdür. MUSTAFA YAZICI Merter'de çok temiz 100 metrekare satıhk daire. TEL: 0216 411 32 98 01:30'da (Naklen) 04:00'de (Naklen) Sfort Kabiotu yaymda, S bwwlı 5. kanaMa. HM»n 0y« olun. (0212) 355 55 55