16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3RALIK 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Taıtan: Pofis Vakfı'nın geliri 101 trUyon • ANKARA(ANKA)- lçişbri Bakaıu Sadettin Tan&n, Türk polis TeşHlatını Güçlendirme VakVnın son beş yıllık geliı toplamının yaklaşık 101 Tİlyon479 milyar 415 milyon lira oldugunu açıtadı. ANAP Istanbul Millîtvekili Bülent Akarcah'nın yazılı soru önergesini yanıtlayan Tantın, Türk Polis Teşkılatını Güçlendirme Vakfi'nıngelir kaynaklannın, pasaport istek formu, silah nıhsatlan ve sürücü belgelerinin gelirleri, silah ithalinden elde edilen gelirler, motorlu araç tescil plakalan gelirleri ile bağış ve yardımlar, iştiraklerden temettü gelirleri ve faiz gelirlerinden oluştuğunu bildirdi Komıyucu aile yrinetmeliği • ANKARA (AA) - Koruyucu aile yanındaki çocuklara harçhk ödenmesine, okul servisi ve kurs ücreti verilmesine olanak sağlayan yönetmelik değişikliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Değişiklik ile koruyucu aile olmak isteyenlerden sağlık kunılu raporu veya aynntılı raporlar istenmesi uygulaması kaldınldı. Yönetmelik değişikliğine göre, koruyucu ailede bakılan çocukların muayene ve tedav i giderleri için genel müdürlük tarafından verilecek sağlık karneleri kullarulacak. Koruyucu aile yanındaki çocuklara, yönetmeliğe uygun olarak aylık yapılan ödemeler, olcula gidenlere eylül ayında. aynca bütün çocuklara. yıllık giyim masraflannın karşılanması için şubat ve ağustos aylannda iki katı tutannda verilecek. Kahcı konutlar dağıtılacak • BOLU(AA)-Bolu'da depremzedeler için yaptınlan 1458 kahcı konut, 9 Aralık'ta noter huzurunda yapılacak kurayla hak sahiplerine dağıtılacak. Kuraya tabi olan hak sahiplerinin listesinin, Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nca Bolu Valiliği'ne gönderildiği bildirildi. Kura çekilişi, 9 Aralık Cumartesi günü saat 09.30'da. Anıtpark ve Kardelen Sineması'nda, Bolu 3. Noten tarafından vatandaşlann ve basının önünde yapılacak. Metra inşaatı • İstanbul Haber Servisi - Aksaray-Yenibosna hafıf metro hattını, Mayıs 2002 "de bitmesi planlanan Taksim-Yenikapı metro hattına bağlayacak sistemin inşaatının temeli tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna tarafından dün atıldı. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dursun Ali Çodur, Aksaray ve Yenikapı istasyonlannın bağlantısını sağlayacak güzergâhın 721 metre oldugunu belirterek, "Güzergâhın bir kısmı açma-kapama, bir kısmı da delme tünel şeklinde geçilecek. Tünel yapılannm inşaatı 5.5 trilyon liraya mal ocak" dedı. Tan Olaylarından 55 YılSonra Demokrasinin Neresindeyiz? 55 yüchrhiçbir şeydeğişmedi• II. Dünya Savaşı'nda Nazizmin yenilgisinden sonra, Tan gazetesi, dünyanın gidişine ayak uydurmalıyız, çokpartili demokratik düzene geçmeliyiz görüşleri ile bir demokrasi saldınsına geçmişti. Bu yüzden de, başta CHP iktidan olmak üzere bütün demokrasi karşıtı güçlerin saldınsına uğramıştı. Gerekçe de bu gazetenin ve Serteller'in "komünist" olmasıydı. Doç.\TLDIZSERTEL 4 Aralık 1945'te, ellennde balta ve balyozlarla Babıâlı Caddesı'nde Tan gazetesine hücum eden binler- ce kışi, "Kahrolsun komünistler, SerteOereölüm!" dıye bağınyorlar- dı. Dönem, çokpartili rejime geçiş dönemiydi. II. Dünya Savaşı'nda Nazizmin yenilgisinden sonra, Tan gazetesi. dünyanın gıdışıne ayak uydurma- lıyız, çokpartili demokratik düze- ne geçmeliyiz görüşleri ile bir de- mokrasi saldınsına geçmişti. Bu yüzden de, başta CHP iktidan ol- mak üzere bütün demokrasi karşı- tı güçlerin saldınsına uğramıştı. Gerekçe de bu gazetenin ve Sertel- ler'in "komünist" olmasıydı. Ze- keriya Sertel, bu hücumlar karşı- sında. "Okuyuculanmla açık bir konuşma"başlığı altında ıki yazı yazmış ve şöyle demişti: "Biziın bu memlekette gerçekleşriğini gör- mek istediğimiz şe\ sadece demok- rasi ve Batı anlamında demokrasi- dir: Söz özgürlüğü, düşünce özgür- lüğü, örgütknme özgürlüğü, kor- kudan kurtulma özgürlüğü istiyo- ruz." Serteller aynı zamanda siya- sal af istiyorlardı. Onların o günler- de yazdıklan yazılan okuyanlar, hemen şu kanıya vanyorlar: Hiçbir şey değişmedi! Acaba? Ozgürlükler konusunda pek de büyük bir kazancımız ol- madığı bir gerçek. Ancak, sorunu biraz derinleştirirsek önümüze önemli farklar çıkıyor: 1. Savaş sonrası yıllann temel sorunlan demokratıkleşme ve sos- yal haklardı. Bugün ıse önümüzde irtica ve IMF sorunlan var. Yanı sadece demokratik değil aynı za- manda laık ve bağımsız cumhuri- yeti savunmak durumundayız. "Kûresefleşme'' adı altında yeni bir kılığa bürünmüş olan emperya- lizm, bize çalışan ınsanlan fakirleş- tiren ekonomik programlar dayatı- yor. Okullanrmzda beyni yıkanmış yobazlar yetiştınliyor. Sefalet ve cehalet demokratik gelişmelen te- melınden sarsıyor. 2. O günden bugüne, Türkiyede 4 Aralık 1945'te, ellerinde balta ve balyozlarla Babıâli Caddesı'nde Tan gazetesine hücum eden binlerce kişi,u Kahrolsun komünistler, Sertellere ölüm!" diye bağın- yorlardı (Üstte). Zekeriya SerteL, (sağdaki fotoğraf) bu hücumlar karsısında. **Oku- yucularunla açık bir konuşma" başhğı alünda iki yazı yaznuş ve şöyle demişti: "Bi- zün bu memlekette gerçeklesriğini görmek istediğimiz şey sadece demokrasi ve Ba- ü anlamında demokrasidir: Söz özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, örgütlenme özgür- lüğü, korkudan kurtulma özgürlüğü istiyoruz." Tan Olayı'ndan f " Keskler ALPASLAN BERKTAY 55 yıl geçtı. (Tek Parti Döneminde) CHP İstan- bul Ögrenci Yurdu'nda kalıyordum (Ünıversite Merkez Binası'nın arkasındaki, eski Bekir Ağa Bö- lüğü). Buradakı ögrencılerin çoğu, o günün CHP "eşraû"nın çocuklanydı. Sonralan, aralanndan, öğrenci kuruluşlan başkanlan, millervekılleri çık- tı. Sağa kaymış bir partinin sağcı birikiminin ıçin- den, 4 Aralık Tan Matbaası olayının iticı gücü de orada oluşturuldu. Bunlar, çoğunlukla kalantor giyimli, röleve şap- kalı kişilerdi. Günün (Bobstil) modasına uyarak gi- yinırlerdı. Omuzlar geniş ve düşük, kollar uzun, pa- çalar dar ve kısa, boyunbağı düğümü nohut tanesi kadar... Kalın mantarpabuçlargırç.. gırç... Çay Ge- cesi'nden Çay Gecesı'ne... Ortak özelliklen, kıtap okumamalan ve ciddi bir şey konuşmamalan, dü- şünmemeleriydi. Sınavlardan 1-2 gün önce okuma salonuna doluşurlar, hemen ertesi gün kaybolurlar- dı. Gecelen Beyoğlu'na barlara, para yemeye.. Okumayan, düşünmeyen, tartışmayan bir gençlik... Faşıst bile değillerdi. Savaş sonrası sağa kaymış bir tek parti yönetimı, açıkça "Ben faşistün" diyen bir Başbakan Recep Peker, "Belediyelerin bile eleştiril- mesine tahammülümüz yok" diyen bir Başbakan Şûkrfi Saracoğhi— Böyle bir öğrenci kitlesi, onlar için ideal bir "Hazır Güç" idi. Onlara bakarak, ya- kın gelecekteki gericı yükselişi görebilirdiniz. Olay günü, başlannda, bizim sınıftan Celâl Sun- gur vardı. Küçücük bir kafa, fırlak omuzlar, pazu- lar... Almanya'dan yenı gelmıştı. Besbelli, kafası- nı değilse de, kaslannı bolca çalıştırmıştı. Millet- vekıhnin oğlu mılletvekili oluyordu çok kez. O da geleneği bozmadı, Yozgat mılletvekili bir babanın Yozgat milletvekili oğlu oldu sonradan. • Tan olayından tam 1 yıl sonra, 16 Aralık 1946.. Savaş bitmiş, dış tehlike kalkmış.. Istanbul'da, fol yok yumurta yok, sıkıyönetim... Tümgeneral Asım Tınaztepe, bir gün içinde tüm sol dergi, sendika ve partileri kapatınca tablo tamamlandı, sola ve emeğe kapalı, sağa ve sermayeye açık bir "demokrasi"nin temelleri atıldı. Önce Beyazıt'ta Lena Kitabevı'ne gidıp tabela- sını ındirttıler. Yol boyunca kıtabevlerine Türk bay- rağı astırdılar. Berrak Kitabevi'ni, Göriişler dergı- sinı tahrip ettıler. Sonra da Tan Matbaası'na saldı- np yıktılar. Geceleyin yurdun gazinosunda toplan- dılar. Hırsundan, yatakhaneye kaçıp yorganı başı- ma çektım. Aşağıdan Celâl'm sesi gelıyordu. Se- sıni titreterek topluluğu etkilemeye çalışıyor, gele- cekteki milletvekilliğinin provalannı yapıyor. du- rup durup "Dağ başüu dıunan almış^ı söyletiyor- du. Ertesı sabah gazinoya mdiğımde, kara tahtada 2 ayn liste gördüm. Birinde Tan, Göriişler, Yeni Dün- ya, LaTurquıe, ABC, Berrak.. Karşılannda: "Bun- lann işi görûldü.»" Öbür yanda Marko paşa, Ses, Nor-Or (Ermenice).. Karşılannda: u Bunlar da bi- ze yemlik kaldı"- Musluklann başuıda, hızlannı alamamış, şakalaşıyor, bir gün öncekı hünerlerını anlatıyorlardı. Binnin adı basında "ZatoğhTya çık- mıştı. Kırmızı pijamalıya "Kızıl!.. Kml!.." dıye ta- kılıyordu. Öbürü kâğit toplannı Sirkecı Gan "na dek nasıl yerlere saçtıklannı anlatırken, Zaloğlu; "O da bir şey mi?" deyip, levyeyi kaptığı gibi makine- leri nasıl kanırttığmı döktürüyordu. Bu Zaloğlu. ıri kıyım, kaytan bıyıklı. Cezar Ro- mero tipinde bıriydi. Bir gün benı bir kıtap -hem de mesleğimle ılgilü- okurken görüp: - Yuuuh!.. Şuna bak, kitap okuyor! diyerek "suçüstü" yaka- lamıştı! Sonra doktor çıktı, kulak- boğaz-burun uzmanı oldu. Hastalannın kulaklan, boğazlan, bunınlan ne oldu, bilemem. Bunlara "4 Aralık GençngT denilebilirdi. Olay- dan sonra Aziz Nesin, Marko Paşa'da "Ey Türkfa- şisti! Birinci vaztfen" dıye başlayıp sözü matbaa yıkmaya getiren bir yazı yazdı. 27 Mayıs olduğun- da ıse, gözümün önüne bu gençlik gelmış ve bu işe şaşmıştım. Olay sırasuıda muhalefet yapan 2 gaze- te, Vatan ve Tan, hükümeti rahatsız edıyordu. Tan'ın muhalefeti sol içeriklı. Vatan'ınki ise ABD yanhsıydı. Ankara'da buna karşı bir şeyler hazu"- İandığını haber alan Ahmet Enıin Yalman, olaydan bu- gün önce Ankara'ya gittı. Ertesi gün Vatan ga- zetesi büyük bir dönüş yaparak kendini saldından kurtardı. Tanın'de Hüse>in Cahit Yalçuı-kı, Ingıliz yanhsıydı- "Kalkın ey Ehli Vatan!" başlıklı bir ya- zı yazdı. Olayın. savunulduğu gibi "kendingmden'', "MiBiyetçi gençliğin asil heyecam" ohnadığı, Anka- ra'da hazırlandığı apaçıktı. Olayı hazırlayanlar, Baş- bakan Şükrü Saracoğlu ile birlikte CHP istanbul parti müfettişi ve Uşak milletvekili Alaeftin Tîri- toğlu ıdi. Bu kişi sonradan her şeyi unutup, unut- turduğunu sanıp -Türkiye'nin yazgısı!- bir sosya- list parti kurrmaya kalktı. Azız Nesin buna, "Tiri- toghı sosyaüzmi", "Tiridine sos>alizm" dedi. Baş- ka nedenlerle çok kızdığım biri bir gün evime ge- lıp, Tiritoğlu'nun Izmir'e geldiğıni ve benimle gö- rüşmek istedığinı -besbellı parti kurmak için- söy- ledi. Ikisine karşı olanca öfkem bir araya geldi ve adamı bahçe kapısına kadar kovaladım. Celâl Sungur'a gelınce... Anadolu'dan yurda ye- ni gelmiş bir grup genci yuvarlak bu- masanın çev- resinde toplamış, ruh çağınyordu. Ortada bir kah- ve fincanı, çevresinde harfler... Herkesin parmağı fuıcanda... Çağnlan, Atatürk'ünruhuydu. Celâl'in sesi birdenbire saygılı bir havaya gırdı. Atatürk'ün huzurundaydı besbellı... - Efendimiz.. Efendimiz!.. Dünya durumlannı nasıl görüyorsunuz? Fıncan bir o yana. bir bu yana kımıldadı. Aklı ba- şında biri: - Ruhlar harfleri tersinden de okuyabilir. Şunla- n tersıne çevırsene, dedi. - Sen kanşma! Politikaya atılıp milletvekili, arkasından TBMM idare âmin oldu. Daha sonra adı bir casusluk ola- yın kanştı. En ılgınç yanı, politikaya atılması de- ğıl, bir bilim adamı unvanıyla Tıp Fakültesi'ne de- kan olması oldu! E Yayınlan sahibi, dostum Cengjz Tuncer'e git- miştim. Asansörde, apartman yönetıcisinin aduıı okudum: Zati Sungur.. Eşinin babasıydı. Dedim, "İki tane Sungun. Birinin aldatmacası, sahnede; öbürününki, gerçek yaşanun içinde». tkisi de 'Pro- fesör'.. Insanlangerçekten aldatan. hangisi?'" Dün- yaca ünlü Zati Sungur'un gözboyacılığı sevimlı geldi bana. (Tan Olayı'nın) malzemesi, bunlardı! Tam 1 yıl sonra, 16 Aralık 1946.. Savaş bitmiş, dış tehlike kalkmış.. tstanbul'da, fol yok yumurta yok, sıkıyönetim... Tümgeneral Asım Tınaztepe, bir gün içinde tüm sol dergı, sendika ve partileri ka- patınca tablo tamamlandı, sola ve emeğe kapalı, sa- ğa ve sermayeye açık bir "demokrasi"nın temelleri atıldı. (Tan Olayı'nın) sonrası da bu oldu. kapitalızm geliştı. Sanayıleşrik bir ölçüde. Iç göçler ve işsizlik fakir- zengin aynmını daha belirlı bir şe- kilde ortaya çıkardı. K.apıtalizmle berabermafya ekonomısi gelişiyor. Deviet kendı özgürlüğünü kaybe- diyor. Hapishaneler dahı kontrol- den çıkıyor. Pohs dev leti o gün de vardı. bugün de var. Ama bugün başka türlü bir polis devletı yaşıyo- ruz. Yoksulluğa ıtılenler, haksızlüc- lara uğrayanlar sokaklara dökülü- yor. coplanıyor, rutuklanıyor, açlüc grevi yapıyor, ölüyor. Egemenlik- lerini büyük mali-sınai ser- mayeye, yerlı-yabancı bü- yük sermayeye, bankalara kaptırmış politikacılanmız sosyal haksızlıklan daha da arttırma yolunu tutuyor. Yolsuzluklar, haksızlıklaro vakit de vardı. ancak dev- let egemenlığıni bu denli yıtumemişti. O gün devlet- çılik hâlâ yürürlükteydi, bugün ise kaos var. 3. Medya o vakit de be- yin yıkıyordu, bugün de. O gün demokrasiyi savunan iki gazete vardı: Tan ve Va- tan, diğerleri demokrasi sa- vaşçılannı komünist göste- np gençliğı üzerlenne yü- rüttüler. Böylece, bilerek veya bılmeyerek hüküme- te, tek parti diktatörlüğüne hizmet ettiler. Ya bugünkü- ler ne yapıyorlar? Ellerin- dekı bütün teknik araçlarla Amerıka'nın tek büyük dünya gücü olduğuna, o- nun ızınde serbest pıyasa ekonomisı yolunu tutmak- tan başka çare olmadığına masum yurttaşlanmızı inandınrken acaba kime hizmet ediyorlar? Unutmayalım ki, Ikinci Dünya Savaşı büyük dev- letler arasında sömürge kavgasından çıktı. Savaş- tan sonra bu kavga bitme- dı. Afrika ve Asya'da Fran- sa, Ingiltere ve Amerika arasında bu kavga hâlâ el altından sürüyor. Ne Al- manya "Büyük Almama" hevesinden vazgeçiyor, ne Rusya "Büyük Rus>a" ıd- dıasından. Ne Saddam Amenka'ya boyun eğiyor, ne Castro, ne Çin ne de Kaddafi Ama bız, varsa yoksa Büyük Amenka nin- nılen ile uyutulup duruyo- ruz. 4. Uluslararası ortam da değışık bugün. Küreselles,- me. büyük ölçüde bütünle- şen dünya sermayesınin. deviet \ e hükümetler üze- rine egemenlığıni kurarken demokrasiyi de yozlaştın- yor. Mafya ekonomileri sosyal uçurumu derinleşti- riyor. Buna karşılık, Uluslara- rası Af Örgütü, Uluslarara- sı Insan Haklan Örgütü, yeşiller, sendikalar, sosya- listler, sosyal demokratlar, değişık kitle örgütleri ulus- lararası boyutlarda bir de- mokrasi ve insan haklan savaşımı vermekteler. Ya biz? Tan gazetesinin yıktınl- dığı günden bugüne çok şey değişti. Biz, onlann başlattığı demokrasi kav- gasına uıanmış olan insan- lar, bu davayı elden bırak- mayacağız. Türkıye'de de- mokrasinin sosyal haklar- dan. laik eğitımden ve bağımsız Türkiye'den geç- tiğinin bilincinde olarak. KİMÜĞİM: İNSAN Cumhuriyet k ı t a p I a r ı Cumhuriyet k i t a p 1 a r ı ErdoğanAydın FATİHVEFETİH Mitler ve Gerçekler Güncel polıtikadan şıire; günlük yaşam, toplum bılımı ve felsefeden sanatın özgül sorunlanna, bir edebiyat ve düşün adamının "denerae'ieri bu kitapta toplandı Düşûndüren, duygulandıran, şaşırtan, gülümseten yazılar bunlar. İnsan olmanın bilincıni onurla taşıyan "tNSAN"ın gerçek "KİMLİĞ1"... CumhurtYH Çağ Pazartama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No.39/41 kitap kulübû (34334)Cağaloğtu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 Bir bölümü dizi olarak yayımlandığında olay olan. Istanbul'un fethı fetıh mıdir. ışgal midir tartışmasını tüm basın kuruluşlannda baslatan kıtap Asırlar bov-u kurgulanan söylencenın yıkılışı Resmi tanhçıhğe tutulan bir ışıldak. CumhurİYet Çağ Pazarlama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No:39/41 . kitap kulübü 34334iCağaloğlu-lstanbul Tei 1212)514 0196 GUNLUK DOSTCumhuriyet k ı I a p ] a r ı "...Hepsi de okuyanı doyuran, doyururken de acıktıran. varlıklardakı yerleşme sarsıntılannı depremlerini, onlarla birlikte boşhıklan da duyumsatan ve o boşluklan dolduracak kaynaklan aramaya iten birbirinden güzel, bırbirinden etkili metinler...." MUZAFFER BUYRUKÇU "...Bu kitap ıçi boşatılmamış dostluldann. ıçtenlıgin ve alçakgönüllülüğüa de bir el kitabı niteüğınde...". MELİSA GÜRPINAR Cumhurtypt Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 kitap kulûbü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 Cumhuriyet k i t a p I a r ı Erdoğan Aydın NASIL MÜSLÜMAN OLDUK? Nasıl Müslüman olduğumuzu genellıkle sormadık kendımize Çünkü "din ve hıdayet aşkıyla". kendılığınden tslâmıjetı benimsedığımız yolunda koşullandınlmıştık. Oysa do^uyu aradığımızda. Mdslümanlaştınlma tanhımızın, ınsanı irkılten bir vahşet surecı olduğu soguk gerçegıyle karşılaşıvoruz. Bu sorunun aydınlığa kavuşturulması. şeriatçılığın temel toplumsal güçlerden bın olduğu gunümûz Turkıye'sınde her zamankinden büyük bir önem taşımaktadır. CumhurİYe( Çağ Pazarlama A Ş Tûrkocağı Cad No 39/41 ^ kitap kulûbü (34334)Cağaloğlu-lstanbui Tel '2121514 0196
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear