16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3ARALJK2000PAZAR 14 JvLJLil \jMX [email protected] Ömer Kavur, sonfîlmini, eleştirmenlerinyorumunu vesinemasını değerlendirdi Sinemasal zamarun heykelcisi• Ömer Kavur'un Anthology Film Archives-AFA'da sunulan filmleri Kanada Toronto Sinemateki'nden sonra ABD'nin beş değişik üniversitesinde de gösterime girecek. ASUSELÇUK WoodyADen'ın yönetım kurulu üye- si, Martin Scorsese'nin onursal başka- nı olduğu Antfaology Film Archives- AFA,2-7 Kasım tanhlen arasında New York'ta Ömer Kavur'un 5 filmını "Si- nemasal Zamanın Heykelcisi: Omer Kavur" başlığı altında sinemasever- lerle buluşturdu. New York'ta yaşayan Türk ışadamı, sanatçı, diğer işkolla- nndaki vatandaşlar ve genç amatör gönüllülerden oluşan New York May Fest ile AFA'nın ortaklaşa düzenledı- ğı bu etkinlikte Kavur'un Yusuf ıle Kenan, Anayurt Oteh, Gece Yolculu- ğu, Gizli Yüz ve Akrebin Yolculuğu filmlen gösterildı. AFA'nın bugüne dek toplu gösterimlerini yaptıgı yönet- menlerarasında sinema tarihinin önem- li ustalanndan Mkhelangelo Antoni- oni, Federico Fellini, Bernardo Berto- hıcci, IngmarBergman,Jean-LucGo- dard ve François Truffaut yer ahyor. ABD'nin en kapsamlı arşivine sa- hip olan AFA'da düzenlenen söyleşi- ye arşivin yöneticısi Robert A. Halkr ve araştırmacı, sinema yazan SaBy Shafto ile katılan Kavur, ıki saat bo- yunca katılımcılardan gelen sorulan yanıtladı. Gösterilen yoğun ılgı karşı- suıda Kavur'un filmleri Kanada To- ronto Sinemateki'nden de çağn aldı. Toronto'dan sonra ABD'nin eski ve köklü beş değişik ünıversitesinde de fılmler gösterime girecekler, böyle- likle 6 ay boyunca Ömer Kavur'un fılmleri Amerikan kıtasını bir baştan öbür başa dolaşacaklar. Bu etkinlik- lerin arasmda son fılmi gösterimde olan yönetmen Ömer Kavur'la hem bu çalışmasıyla hem de sinemamızın so- runlanyla ılgıh bır konuşmada buluş- tuk... 'Kendimisuuıdmu üslubuma döneceğim y - Melekler Evi'nde özeDUde çok genel planlar kuUanmışsı- nız. Bu dikkatimi çekti. KAVUR - Zorunluluktu bu. Çünkü tamammı veremedik- ten sonra Melekler Evi'nin et- kisini yaratabilmek mümkün değıldi. Aynca kapah mekân- larda genış açı kullanmasıru sevıyorum, baıia göre bu hoş bır etki yaratıyor. Bu yaklaşımı kendi üslubumla örtûştürüyo- rum. O mekân daha dar açılar- la çekilseydı öyle sanıyorum ki o mekânın sunacağı etkiyi esirgemiş olurduk seyirciden. - Uzun sürmüş bir senaryoça- hşmasından sonra görseltiğin dryatog haline dönüştüğü bö- hlmler var filminizde. Ozeflik- fe uyusturucu imalan yapdan fü- min son bölümkrindekisahne. Türkrye'nin son yıllarda yaşa- dıgı kara para gerçeği yabancı seyirci gözüyle yeterince anla- şılacakar umanm, ne dersiniz bu konuda? KAVUR-Anlaşılacağıru tah- min edıyorum, çünkü benzer ilişkilerin yurtdışmda da oldu- ğu, buna daır filmlerin yapıl- dığını hepimiz biliyoruz. Bu filmlerin anlatımında başvu- rulan görsel kodlarla da benzer- lik taşıyor. Uyuşturucunun, bu trafığin, yasadışı ilişkilerin, ka- ra paranın hikâyesı ülkelerde . .pek değışmıyor. Nerdeyse ay- aı yöntemlerle sağlanıyor bu paralar, aynı yöntemlerle de aklanıyor. Aynı yöntemlerle birtakım insanlara bu paralar rant sağlıyor. Olaylann arka- smdaki gizlenen ilişkilerin de ne olduğu herkesçe malum. O bakımdan bence insanlar, en azından özellikle kendı insan- lanmız orda neyin anlatıldığı- nı anlayabileceklerdir. Yalnız bizim filmimizin geçtiği or- tam, coğrafya farklı. Bu coğ- rafya görsel yanıyla daha fark- lı bır ilgı çekebilir. Serüvenin fiziksel boyutu - Filminizde GizliYüz'de kul- landığıruz aynı öğelere rastla- dun: Fotoğrafçı,seksekoynayan kız, korkuhık. Müzikiseyer yer aym. KAVUR-Gizli Yüz'ünbes- tecisı olan Cahit Berkay bu fil- min müzığmı de yaptı. Açıkça- sı benzer bır müzık olmasını ben istemedim, ama Gizli Yüz'e kıyasla Berkay'm yap- tığı müzik bıraz daha hareket- lı bır müzik. Daha çok vurma- h çalgılann hâkim olduğu bir tarz. Ama tabii Cahıt'in kendi- ne ait bir üslubu var. Bunun de- vamını hissetmek mümkün, belki benzerlik oradan kaynak- lanıyor. Yine de farklı bir mü- zik. Evet, öteki benzer unsur- lan kullandığım söylenebilir. Bu unsurlan birçok filmimde kullanıyorum. Korkuluk, Gece Yolculuğu'nda ve Gizli Yüz'de de yer alan, Melekler Evi'nin içinde, avluda yer almasını dü- şündüğüm bir öğe oldu. Seksek oynayan kızm fılmin ana kah- ramaru olan Ahmet'le doğru- dan birbağlannsı var. Yani ken- di kızımn bir yarulsaması ya da sanrısı olarak algılanabılir. Fibn de biraz bu yanılsama ile bitiyor. O yönden seksek oyna- yan kızın bir işlevi de var, sa- dece bir görsel motıf olmak- tan öte Ahmet'in geçmişiyle ilgili dramatik bir ağın simge- sı olarak karşımıza çıkıyor. Bu tarz tekrarlann olmasını doğ- ru, sağlıklı buluyorum ben. Bir yönetmenın kafasında buna benzer takıntılar, tutkular var- sa bunlan dile getirmesı, yaban- cı kalmaması şarnyla, o doku- nun içine yerleştirmesi hoş şey- lerdır. Bunu değişik yönetmen- lerde görmek mümkün. tzle- yıcilerin çoğunun hoşuna gi- diyor. Çünkü yönetmenin dün- yasıyla ilgili bir tür referans oluşturuyor bunlar. - Ermiş kişininfotoğrafçrva "Senin özün gözündür, yaran u filmi biraz farklı bir şey yapabilmek, gerilimli bir polisiye tarzını deneyebilmek için yaptım, bir anlamda kendimi sınadım. Bir ölçüde başanya ulaştığımı sanıyorum. Bu benim için tatminkârdı. Şimdi kendi sevdiğim, duyumsadığım temaya, anlatım diline dönmeyi arzu ediyorum. iyileşmıştir ama kanaması sü- recektır" sözleri polisin "ne- nas" meçhul demektir açıkla- maayta mistikgöndermeJerya- pryorsunuz." Melekler Evı, dı- şa doğru gelişen bir yolculuk" demiştiniz, kisacık da oba içe doğru yapdan bir yolculuk da varsanınm— KAVUR-Ashnda filmin hı- kâyesini yazarken amacımız harekete ve serüvene dayalı bır tür polisıyenm yapısıru oluş- turmaktı. O dokuya da kendi kurallan ıçınde yerlı yenne oturtmaya çalışmaktı. Dolayı- sıyla anlaşılır. belli bir gerili- mi olan, entrikası olan bir dra- matik yapı oluşturmak ısten- dı. Kişi psikolojisıne. içsel bır yolculuğa dayandırmadan bu serüveni anlatmayı seçtik. An- cak tabiı ki Ahmet'in geçmışın- de varolan bir sıkmtı, geçmiş- te uğradığı bir yenılgı, cinaye- te tanık olduktan sonra benzer bir durumla karşılaştığında bi- raz kendını sınaması, geçmiş- teki yenilginın üstesınden ge- lip gelemeyeceğını anlaması, bu belkı Ahmet'te görebıldiğimiz psikolojik boyut ya da içsel yolculuk diye tanımlayabile- ceğimiz şey. Arzuhan'da ise be- lirgin bır baba problemı, onun gelgitlen yaşanmakta. Ama bunlar bana göre içerden takip edilen birpsikolojik durum de- ğil, daha çok olaylann gelışı- mı ıle seyırcilerin o kışılıkler- dekı değişıklikleri hissetmele- riyle ortaya çıkan birdurum. Ya- ni içerden takip edilen bir se- rüven değil, tam tersine serü- veni biraz dışardan fiziksel bo- yutu ile takip edıyoruz.-v - - 'Kısaltinca etki azakh' - Filmdeki mistikgönderme- leri nasıl yorumhıyorsunuz? KAVUR - Çok fazla mistik gönderme diye tanımlamamak lazım. "Nenas" gerçek biryan- lış anlaşma sonucu ortaya çıkan bir şey, ama fılmde de hoş bır belirsızlık yaratıyor. Bu behr- sizlık mıstisızmle örtüşür mü, örtüşmez mı o tartışılabılir ta- bii, onu bilerek yaptık. "Ne- nas" meçhul demek, köyün adı- nın "nenas" olduğunu samyor fotoğrafçı, sonra meçhul oldu- ğunu öğreniyor. Aynı meçhu- lü filmın sonunda, hastanede çözülmüş olan bulmacayı gö- rünce seyirci de onunla birlik- te acaba kız geldjjnı, umudu- na kapıhyor; aym koğuşta yat- makta olan yaşlı adama bunu sorduğumda adam "nenas" di- yor. Orada bir tekrar var. Bu bır belırsızlik. O belirsizlikten evet küçük bir mistik esinti al- gılamak mümkündür. - Peki ermiş kişL. KAVUR- Ermiş kışinın sah- nelen daha uzundu. Fakat film biraz fazla uzun olunca onlan kısaltmak zorunda kaldık ve sonuçta istediğimiz etkiyi de bu yüzden alamadık. Aslında daha hoş sahnelerden oluşan bır bölümdü o. Ama kısaltın- ca bana göre de biraz eğreti kaldı. - O sahnede sanki fotoğrafçı bir dönüşüme uğruyor, bir ge- ÇİŞgÖM. KAVUR- Doğrudur. O sah- nelenn kısaltılması çok iyi ol- madı. - Önceki konuşmamızda ye- niden size özgü o sinema dün- yasma dönmeyiistediğiniziaçık- nr? Bu üstelik sinema "Kraz rezervM yakiaştdar. o da anlaşıbr Wr şey. Nazik bir biçimde bazdan nıesafeli durdu, bazılan sevdi, bazüan da eleştirdi, son derece doğaL Bu konuda biraz tutucu davrandıklanm söykmek lazım. Yönetmenlerin değişik tarzlara soyunmalan kadar doğal bir şey olamaz." 6 Sinemam dışarıda değerK' -EleştirmenlernasuyaldaşülarMelek- ler Evi'ne? ICWUR-Biraz rezervli yakiaştüar, o da anlaşılır bir şey. Benden belki bekle- dikleri farklı bir şeydi, o farklı şeyi gö- remedikleri için ya da bana ait olan si- nemayı bulamadıkları için bir parça ya- dırgadılar. Nazik bir biçimde bazılan mesafeli durdu, bazılan sevdi, bazılan da eleştirdi, son derece doğal. Bu konu- da biraztutucu davrandıklannı söylemek lazım. Yönetmenlerindeğişiktarzlara so- yunmalan kadar doğal bır şey olamaz. - Siz baştan belirttiniz zaten nasıl bir tür çektiğinizi... KAVUR - Birçok yönetmenin bu tür denemeler yaptığı görülür. Bunda ben- ce yadırganacak bir durum yok. Biraz rezerv vardı, ama hafif pusulalan şaşır- mış gıbıydıler. - Beklediklerini bulamadüar diyebflir miyiz? KAVUR-Bir vvestern filmi görmeye gidersiniz. Karşımza müzıkal çıkınca, bir başyapıt bile olsa o film, beklentinizin karşılığmı alamadığımzdan, yadırgar- sınız. Sanınm "MeteklerEvi'' ahşılmış bir beklenti doğurdu, oysa ben baştan ne çektiğini açıkladun. - Fflmfcriniz yurtdıpnda daha mı iyi anhşıhyor? KAVUR - Bizimkilere haksızhk et- mek istemem, ama dışanda sinemama dair daha çok yaym var. Çok önemli eleştirmenlerin, sinema yazarlarmın bel- ki hak etmediğimfcadarbüyük övgüle- rine mazbar oldum. Bu bir gerçek. Si- nema oralarda daha büyük bir etki ya- ratıyor gibi bir izlenimim var. Bu Ugi- nın tümü nezaketten olamaz, çünkü ne- zaket olsun diye size yirminin üzerinde toplu gösterim filan yapmazlar. Asya, Av- rupa, Amerika ve Alnka dahil toplu gös- terimler ve saygı günleri yapıldı. Sade- ce Fransa'da 5 tane etkinlik yapılmış. Fümlerim için yazılanlar benimutlu edi- yor, çünkü o insanlarla bir bağ kurdu- ğumu, onların sinemama gerçekten de- ğer verdiğini anlıyorum. Türkiyemizde değerler arOk çok değişti. Bize dayaü- lan bu yeni kültür çerçevesi içinde sav- ruldu. Değer ölçülennin neye göre ya- pıldığını anlamakta zaman zaman güç- lük çekiyorum. Öznel ölçütler artık ge- çersiz mi?.. Türkiye'de smemamız için çok ciddi bir araştırma yapıldığmı, ana- litik bir şekilde ele alındığını ne dergi- lerde, ne kitaplarda görmek pek müm- kün degil. Türk sineması asıl kuramsal yazılann eksikliğini hissediyor. Eleştir- menler için en büyük sorun Türk sine- masının üretiminin bu kadar azahnış ol- masından kaynaklanıyor. Çünkü sonuç- ta yılda 10-15 film çeküiyor. Bir eleş- tirmenin en büyük özgürlüğü kendi si- neması üzerine yazı yazabılme özgür- lüğüdür. Kendi sineması oluşmadığı, üretilmediği takdirde yabancı filmler üzerine yazı yazmasmın hiçbir anlamı yok. Çünkü bu yazılar daha önce yüz- lerce defa kendi ülkelennde yazdmış, do- layısıyla bizim sinema yazarlanmızın yazdtğı onlann tıpkıbasımı halinde, çün- kü daha önce düşünülmüş fıkirler, duy- gular ifade edihniş oluyor. Özgünlük burada önemli değer. Özgünlük, ancak kendi sinemasımn tanıtımı ile onu yaz- makla mümkündür. sanatuun en güç ardanmlann- dan biridir. Ve sirin de usta ol- duğunuz bir biçem bu. Kendi- nizi bu seçimlerinizle daha faz- la mı açıklanmış bulunuyorsu- nuz? KAVUR - Kendimi orada, o anlatımlarda daha çok açıklan- mış bulduğumu söylemek bel- ki doğru olmayabilir, ama da- ha çok sevdiğim bir şey oldu- ğunu söyleyebilirim. Yeni ça- lışmamda ne yapacağım konu- sunda şu anda çok kesin bir dü- şüncem yok. Biraz episodal bir anlatım düşünüyorum, yani üç- dört bölümden oluşan, birbiri- ni tamamlayan. Biraz kendi üs- lubuma yeniden dönüş yapma- yı arzu ediyorum. Daha çok ıçenden duyumsadığım konu- ' lara değinmek. Açıkçası bu be- ni daha mutlu edıyor. Bu filmi biraz farklı bir şey yapabilmek, gerilimli birpolisiye tarzını de- neyebilmek için yapnm, bir an- lamda kendimi sınadım. Bir öl- çüde başanya ulaştığımı sanı- yorum. Bu benim için tatmin- kârdı. Şımdi kendi sevdiğim, duyumsadığım temaya, anla- tım diline dönmeyi arzu edi- yonım. 'Tepkiler çok ohımlu' - Melekler EvTnden mem- nunsunuz... KAVUR-Evet memnunum. Profesyonelce bakınca bence iyi kotanlmış bır iştır. Eksikle- n vardır, ama genelinde bakıl- dığında görsel yanıyla, oyun- culann oyunlanyla, tınnanan aksiyonuyla bence kendi ku- rallan içınde tutarlı sayılabile- cek bir türdür. Kendime çok yakın bulduğumu söyleyeme- yeceğim bu- denemeydi dedi- ğim gıbı. -tzleyicinintepkisinasdokhı? KAVUR- Tepkiler genellik- le çok olumlu. En azından şu- nu görüyorum: Her şey anlaşı- lıyor fılmde. Bana sinemamla ilgili yakışûnlan sözlerin, dü- şüncelerin arasında *Ne kadar arüaşümaz" değerlendirmele- n vardır. Melekler Evi'nde bun- dan annmış oldum. Gayet net, berrak, aksiyonu sürekli, hare- ket eden bu^ film olarak algılan- dı. Çok beğenenler var ya da gü- zel bir aksiyon filmi seyrettık diyenler de var. Y A P I Y O R L A R ? Hopkins, Baldwin f in fılminde oynuyor • Leonora Carrington yaklaşık elli yüdır New Mexico'dakı evinde yalnız yaşıyor. tngilız anstokrasisınin içinde doğmasına rağmen 19 yaşuıdan itibaren sürrealist sevgılısı Max Emst ve çevresinde yer alan Andre Breton, Salvador Dali gıbı sanatçılarla Paris'te yaşayan sanatçı bugün seksen dört yaşında. • Antonlo Banderas, Aiex de la Iglesia'mn yönettiği 'Fu Manchu' adlı fılmde oynayacak. 20 milyon dolarlık bütçe aynlan film, şeytani derecede tehlikeli bir Çınlı doktorun peşmdeyken hafıza kaybına uğrayan Latin kökenli bir FBI ajanının maceralanm anlatıyor. • Ceena Davls evlendi. Daha önce, restoran sahibi Richard Emmolo, aktör Jeff Goldblum ve yönetmen Renny Harlm ile üç evlilik yapan Oscar ödüllü 43 yaşuıdaki aktrist, dördüncü ve son evliliğıni kendisrnden 14 yaş küçük bir cerrah olan Reza Jarrahy ile yaptı. • James Franco, 'örümcek Adam'uı gündelik hali 'Peter Parker'uıen yakın arkadaşı 'Harry Osbom' rolünü canlandıracak. • Anthony Hopkins, Alec Baldwin'in ilk yönetmenlik denemesi "The Devil And Daniel' Webster'da başrolü üstlendi. Baldwin'in diğer başrolü üstlendiği yapım, 1941'de William Dieter tarafından 'Şeytanm Altım' adıyla ilk kez beyazperdeye aktanlmıştı. • Stephen Klng, mternette yazmakta olduğu korku romanmı durdurdu. 'The Plant' adlı romanımn her bölümünü internetten bilgisayanna yükleyenlerin 1 dolar ödemesini ısteyen King, çok az kışi ödemede bulununca internette roman yazmayı durdurdu. • Madonna, tskoçya'da evleniyor. Amerikalı ünlü pop şarkıcısı, tngiliz yönetmen Guy Ritchie ile 22 Arahk'ta tskoçya'da yapılacak bir törenle evlenecek. • Ridley SCOtt, Los Angeles'ta son filmi Gladyatör'ü Oscar adayı yapmak için sürdürülen kampanyaya katılıyor. Uluslararası sinema basmı, Spielberg'in de aralannda bulunduğu fılmin yapımcı şirketi Dreamvvorks'un yöneticüerinin bu yıl Oscar'ı alabilmek için her türlü çabayı gösterdiklerini yazıyor. • Nattıalie Baye, 'Absolutely Fabulous' adlı tngiliz televizyon dizisınin Fransız versiyonunda ilk kez komediyi deniyor. Film, 60'h yıllarda moda ohnuş her türlü çılgınhgı yaşayan iki orta yaşlı kadının öyküsü. Diğer rollerde Josiane Balasko ile Marie Gillian var. • çin Halk Cumhuriyetl yönetimi Fransız hükümetine başvurarak Paris'te sahnelenecek olan 'Çinlilere ve Köpeklere Yasak' adlı yapıtm yasaklanmasmı istedi. Çinlıler, 1997'de François Gibault'un yazdığı oyunun adının Çin halkım küçük düşürdüğünü ileri sürüyor. • John TraVOrta nın 1993- 1995 yıllan arasmda paravan bir şirket aracılığıyla hesaplannda ikı milyon dolar zarar gösterdığı ve vergi ödemediği öğrenıldi. Bu yüzden zor durumda olan Travolta'nın altı yüz bm dolar ödemeyı önererek olaydan sıynlmaya çalıştığı iddia edildi. • Robert Downey Jr 'Ally McBeal' adlı komedi serisinin on brrinci bölümünde Calısta Flockhart ile başrolü paylaşacak. Aralıkta başlayacak oyunda 'Larry' rolünü canlandıracak olan Downey, geçen ay kokain kullandığı gerekçesiyle tutuklanmıştı. • Bruce Lee'nin dul eşi Lında Lee Gadvvell, fıhnlenyle 'Kung-Fu' dövüş sanatını kitlelere tanıtan ve sevdiren Bruce Lee'nin anısına Hong Kong hükümetinden bir amt dikıhnesim talep etti. 'Bruce Lee Union' adlı bir hayran kulübü, Lee'nin fıhnlerinin gösterileceği, resimleri ve fotoğraflannın bulunacagı galerinin 2002'de bitirileceğini açıkladı. • Paul McCartney 1999'da Almanya'da açtığı ilk sergisinden sonra resımlerinin bir koleksiyonunu yayımladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear