29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 2000 PAZAR O L A Y L A R V E G O R U ^ L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr Y ınnı beş yıl sonra dön- duğümde, gende bırak- tıklannı bulmak ıçın do- nen bın gıbıydım Içım ıçıme sığmıyor, coşkum ve heyecanım sınırsız boyutlarda gezınıyordu. Uçakta gıdıyor- dum Yolculuk uzun sürmeyecektı, ama gene de mesafelen kısaltmak ıçın gözle- nmı pencereden dışanya dıknuş, doğup buyüduğum yerlere ayaklanmdan once gozlenmle varmak çabası ıçıne gınnıştım. Yere ındığunde kuçuk dılımı yutacak gı- bıohnuştum Havaalanınınetrafiınlıufak- lı yapılarla dolmuştu Son aynlışımdan bu yana kentın çok değıştığıne ışaret ol- malıydı Oysa ben gunun moda deyımıy- le, nostaljık takılmak ve 'gençliğimi yeni baştanyaşamak' ısüyordum. Bır başka yo- lu \ar mıydı acaba9 Bılmıyordum, bıl- medığım gıbı Kente ulaştığımızda bır solukta eşya- lanmı kalınacak otele bırakmış ve yolla- raduşmüştum Gene geçsaatlere kadar ya- nm yamalak yanan sokak lambalannın al- tında. karataş duvarlann ıçıne gızlenmış ve karataştan yapılmış e "enn aralann- dangeçerekeskıkentıdolaşüm Kentdo- kusunda sokak sokak aradığrmı bulama- dığun gıbı bana arkamdan seslenen tanı- dık bır ses okşamadı kulaklaruru ve tanı- dık bır yüzle karşılaşmadım kolay kolay Tum bıldıklenm sankı kentı terk etmış- lerdı, yerienne tanımadığım bırçok ınsan gelmışü Gerçekte oyle obnuştu, bu bır ya- nılgı değıldı Okuyan aynlmıştı, gıden Taşra Kentlerimizdeki Sahipsizlik Prof. Dr. Necdet ADABAĞ DTCF oğretım üyesı dönmemıştıbır kez daha Ulkemızın çık- mazlanndan bın de buydu galıba Doğ- duğumuz, büyüdüğürnüz yerlen bır kez daha donmemecesıne terk etmek ve bu- yuk kentlere yerieşmek, taşra kentlennın yeüşmış ınsan gucunden yoksun kalma- sına neden olmuştu tş ve aşı yalnız bü- yük kentlere degıl, Anadolu'nun her ye- nne taşımakla yetışmış ınsan gûcunûn göçunu engelleyecegırruz gıbı taşra kent- lennın de fikırsel ve duşünsel kalkınma- sını sağlamış olacaktık. Ne kı, elb yıldır buyuk kentlenmız ya da çevrelenne ya- pılan yaünmlar, yenşmış beyın gücunü al- benısıne çekmış ve taşra kentlenmız sa- hıpsızlıklennı yaşayarak kımı deneyım- sız ve becenksız yerel yönetunlenn elın- de tanınmayacakbır duruma gelmışlerdır Bu tanınmaziığın ıçıne gömülu kennmı ben de tanıyamadım Tek tanıdığım ve bana eskı gunlenmı anımsatacak tek şey, ken- tın etrafinı saran karataş duvarlardı Yer yer yıkılmıştı ve yer yer sozumona restore edilmışn Çevresı yer yer temız- lenmış ve çımlerle sûslenmıştı, yer yer kendı başına bırakılmış ve çoplüklere or- tamoluşturmuştu BırtekCahhSrtkıtıın ve Ziya Gökalp'ın evlen vardı bana ya- bancı gelmeven ve bır de Esma Ocak'ın evı Kendıne ozgu mıman yapısıyla ge- ne karataştan orulmuş kerpıç duvarlı ev- lerdı Kışlansıcak, yazlanıçlensennev- lerdı Bugun kalonferlı evlerde üşuyen bızleT, nasıl oluyordu da o kerpıç duvar- lı ev lerde odun sobasıyla ısınabdıyorduk9 Bunu anlamayacak ne var, dıyenlen gö- rüyor gıbıyım1 Tüm ozellıgı o kerpıç du- varlanndaydı mutlaka. Ama şımdı o ker- pıç duvarlı evler yok. Evlerdekı eyvanlar yok. Havuzlu avlular yok. Yenne, çok çırkın o eskı dar sokaklar boyunca uzanan be- tonarme evler var ne yazık kı1 Böylesıne bır çırkınlığı o kente ve çoğu kentımıze değer goren, beğenı ve güzellık duygusun- dan yoksun ınsanlar çok yülardır yıkıp ya- kan ve yerienne, bu çırkınlıklen dıken kı- mı parası bol yap-satçılar ve onlara ızın veren kımı ıktıdarlardu Kente gırer gırmez ınsan manzaralan- ru da çok değışmış olarak gordum Ben çok ıyı anımsıyorum, çocukken Gazı Cad- desı'nden yururken babam her karşılaş- hğı ınsana başındakı fötr şapkasını çıkar- tarak selam venrdı Kentte bır kentsoylu havası egemendı, tum ulkemızde olduğu gıbı O yıllardakı kalkınma atılımının ar- kasındakı uygar bır toplum yaratma sev- dasının gereğıydı kentsoylu bır toplum yaratmak Insanlann gıyım-kuşamından tutun da kalkıp oturmasına, yemek ye- mesıne dek her şey ıncelıklı ve dûzeyh ol- mak zorundaydı O zaman da yoksulluk vardı Ama temız gıyınırdık. Gıysılen- mızı tersyüz ettığımızı unutmadım Pan- tolonlanmız utulu, ayakkabüanmız boya- hıdı Beltabugunkugıbıekonoınıkvetop- lumsal yonden kalkınmış sayılmazdık Her şeyı, ığneden ıplığe dışandan geürt- mek zorunda olduğumuz yıllardı ve bel- kı bugunku kadar okumuş m«anımi? yok- tu, ama daha onurlu ve gururluyduk. Fu- karalığımızı örtbas edecek tınsel değer- lenmıze sahıp çıkmasını bılıyorduk Iç- tenlıklı komşuluk ılışkılenmız ıçuıde salt ınsansal değerlere donuk yargılanmızdan otunı dın, dıl, ırkaynmı gozetmeksızın her ınsanla komşuluk yapabüıyorduk. Anım- sıyorum, evımızın bır yanında Ermenı, bır yanında Kurtve lsraü devleu kurulun- caya dek Yahudı yurttaşlanmızla aynı yaz- gıyı, aynı yoksulluğu, aynı çıkmazlan, aynı keşmekeşı. aynı çalkanhlan ya da aynı varsühğı, aynı huzuru, aynı mutlu- luluğu yaşıyorduk Yazgısal bırlıktelığuruz bızı bırbınmı- ze daha çok yakınlaştınyordu Onlann buyuklen saygı duyduğumuz ınsanlar, ço- cuklan sevgıyle baküğımız çocuklardı Karşılıklı anlayış ve ıletışım bağı, her şey- den once ınsan olmak gerekhğını anlama- mızayardımcı oluyordu Çauşmanın, kın ve ofkenın herkesın, ama herkesın enn- cını ve mutluluğunu kaçıracağını, yenn- den yurdundan edeceğını büıyorduk. Se.- vıncın ancak banşla olabıleceğuu ve bu topraklar uzennde hep bırlıkte kardeşçe yaşayabümenın onkoşulunun bırbınmızı sevmekten ve haklanmıza saygdı olmak- tan geçtığıne ınanıyorduk Bunun tersını duşunmenın herkesı mutlulugundan, ca- nı kadar sevdığı topraklanndan ve ınsan- sal varsıllığından edeceğmı bılıyorduk Bu gûnlerde gene oyle bır Dıyarbakır ya- sadık. Bu kez kâğıt ustunde tum mıman güzellığıyle. camılen, kılıselen ve sına- goglanyla, tum ekınsel ve dûşunsel var- sılllıgıyla. tüm tanmsal ve ınsansal değer- lenyle DıyarbalorTanıtmaVakfi'nındü- zenledığı ve Ankara da gerçekleşen bır sempozyumda çoğunlukla Dıyarbalorlı bılırn adamlannın dıle getırdıklen Dıyar- bakır gerçeğı, sozunu ettığnnız geçmışm guzelbıryansımasıydı Bddınlerçokıçe- nklı ve özenle hazırlanmış doyurucu nı- telıkteydı Doç Dr İbrahim Yıtanazçefik, Prof Dr Ornan Cezmi Hıncer, Prof Dr Ön- derGöç,Prof Dr MusaÇadırave\ea- hi Thnuroğlu nun sunduğu bıldınler ya- yımlandığında, Dıyarbakır'ın tanıtımma bûyûk olçüde katkıda bulunacak bır ça- lısma olarak kıtaplıklarda yer alırken ken- tm görkemh geçmışıne ve şıırsel gorun- tusune tanıklık edecektır Sevgıh Dıyar- bakır'uı bır dunya kentıne yaraşır doğal, tanhsel, ekınsel ve ınsansal guzellıklen- nı öne çıkartarak ennç ve banş dolu eskı günlennı yenıden yaşayacağına ınanıyo- rum EVET/HAYIR OKTAY AKBAL TÜPkiye Hiç Teslim Olur mu? "Artık durumu düzeltmek ıçın mutlaka Avnıpa'dan öğüt aimak, bütun ışlen Avnıpa'nın emellenne göre yünûtmek, bütvn derslen Avmpa'dan almak gıbı bır- takım duşuncelerbelırdı Oysa hangı bağımsızlık var- dırkı, yabancılann oğütlenyle, yabancılann planlany- la yükselebılsın? Tanh boyle bır olay kaydetmemış- tır" Atatûrk, TBMM 6 Mart 1922 Ben Ataturk kuşağının bır yazanyım öldûğunde lı- senın ılk sınıfındaydım Daha o gun anlamıştım başı- mıza geleceklen 1 Bır umut, Ismet Paşa daydı Yakın arkadaş, ıçtenlıklı dost savaş ve banş yoldaşı, tam ba- ğımsız Turkıye'nın guven duyduğu bır ınsan Boşuna mı yazdım kırk yıl once "Atatûrk Yaşadı mû" dıye? Bır yantt aradım toplumda Herkes Ata- turkçuydu, herkes Ataturk'ten yanaydı Ama her şey Ataturk devnmıne ters duştu Atatufk'un çızdığı yolu değıştırdıler adını soyleye soyleye Butun bunlar kımı çevreler ıçın belkı gereksız, belkı eskı, belkı boş şeyler' Toplum etkılenmıyor' öyle dı- yoriar "Bır şeylen değıştırmek gerekır" dıyortar Ku- reselleşme olayı var; Avrupa Bırlığı var 1 Dunya artk ku- çuldu, Ataturk'un tam bağımsızlıktan yana duşunce- sı o gunler ıçın lyıydı, ama şımdı çağın dışında 1 Boy- le yazılıyor, çızılryor 1 Halkımız çağa uymak adına ger- çek çağdaşlıktan ınsan onurundan, bağımsız bır ul- ke yurttaşlığından uzaklaştınlmak ıstenıyor Yazımın başındakı duşunceler seksen yıl oncede kalmıs mıdır'? "Müdafaa-ı Hukuk" gazetesının başlık yaptığı bu sozler eskımış bır anı mıdır? Yoksa hepımı- zın dort elle sanlacağı, çevresınde buyuk bır bırtıkte- lık oluştuımaya, elımızden alınmak ıstenen bağımsız- ca duşunmek, çalışmak, yaratmak ıstencımızı can- landırmaya bır çağn mıdır'' Prof Dr Çetın Yetkın yazıyor "Batılılardemokrası dıyoriar, ama demokrasının can duşmanı ırtıcayı kollayıp gozetıyoriar, hatta ulkelenn- de onlan banndırmakla kalmayıp devletten para yar- dımı yapıyortar Bızımkıler ıse hâlâ onlann oğütlenyle duzlüğe çıkabıleceğımtzı ve demokrasıyı tam anlamı ıle gerçekleştırebıleceğımızı düşlüyohar Murtecıler her türiü ulusal değerienmıze sabah, oğle, akşam sö- vüp sayıyorlar Irtıca orgûtlü.. Arkasına ehl-ı salıbı al- mış doludızgın gelıyor" Geçen sabah Ingılız, Amenkan, Fransız TV'lennde Turkıye'dekı olayiarta ılgılı yayınlan ızledım Hemen hepsı o unlu filmden soz açarak, Turkıye'dekı zulum- den soz edıyorlar Ağlaşan analar, yanmış gençler, yı- kılan cezaevlen vb Demek ıstedıklen Turkıye kendı başına bırakılmayacak kadar tehlıkelı bır yerdır' Ne yapmalı' Onu sımsıkı denetıme almalı1 Avrupa Bırlığı mı, NATO mu, kureselıeşme mı7 Kendılennın hıçbır za- man uymadıklan ınsaı haklan mı? Işçı Partısı lıden Doğu Perinçek, geçen gun TVde kureselleşmecı bınyle tartışıyordu Butun çabası onun yanlış goruşlennı duzeltmektı Yıllardır Kemalızmın on- cu savaşımcılığını benımseyen Pennçek'ın çabası ne- den? Çetn Yetkın'ın, onun gıbı Kemalıst devnme ına- nanlann savaşımı neden'' Ulkeyı Sevr çızgısıne getır- mek ısteyenlenn ıçyuzlerını sergılemek, gerçeklere ınandıncı bır ayna tutmak. Son olaylan yorumlayan Pennçek, "Aydınlık"\akı başyaztsında, "Uyanyoruz Bat, Türkıye'yııçte ve dış- ta çatışmalara sûrukluyor" dıyerek sağduyulu butun yurtseverlenn gorduğu gerçeğe parmak basmış "Kısa sürede ulaşılmak ıstenen hedef, Kasırga ope- rasyonunun önunü kesmek, Turkıye 'de kargaşalıkya- ratmak, ıçsavaş tehdıdını guncelleştırmek, ordunun dırencını kırmak ve Türkıye'yı teslim almaktr" "Cumhunyet", "Mudafaa-ı Mıllıye", "Aydınlık" vb yayınlar, halkımızı tam bağımsız Turkıye çızgısınde bır araya gettrmeye çağınyor Bu bır dırenç savaşımıdır Gerıcılığe ılkellığe, ulkeyı Sevr bataklığına surukle- yenlere karşı Donuş dolaşıp Ataturk'un, guncellığını hıç mı hıç yı- tırmeyen uyanlanna gelıyoruz. "Ülkemızde pek çok yabancı parası akıyor ve bır- çokpropagandalaryapılıyor Bundakı amaç pek açık- br, ulusal hareketı sonuçsuz bırakmak, ulusal emelle- n fefce uğratmak " ÎLAN TC ANKARA 28. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN DosyaNo 2000 590 Davacı Seher Vural vekılı tarafından davalı Halıt Vu- ral aleyhıne mahkememıze açılan boşanma davasmın vapılan açık duruşması sırasında venlen ara karar gere- ğınce, Davalı Halıt Vural 'ın Akdere 44 Sok.No 4/12 Ka- mılbev Apt Ankara adresıne çıkarnlan dava dılekçesı %e duruşma gunu bıla teblığ donmüş, zabıta manfetıy- le vapılan araştınnada da adresı tespıt edılemedığınden davetıvenın ılanen teblığıne karar venlmıştır Duruşma günu olan 31 1 2001 gunu saat 9 45'te da- valı Halıt Vural'ın mahkememızde bızzat hazır bulun- ması veya kendısını bu- vekılle temsıl ettırmesı, daveö- ye yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 30 11 2000 Basın 77058 Hançerlenen Devrimci... M. İskender ÖZTURANLI Hukukçu B ır Ataturk devnmcısı daha hançer- lendı Bugune değın kurşunlananlar, ortadan kaldınlanlar, safdışı bırakı- lanlar yetmıyormuş gıbı, devletın en yuksek kannda bulunan Cumhurbaş- kanımız, kendısı gıbı bır hukukçuyu akıl almaz bı- çımde gorevden uzaklaşnrdı Üzulmemekolanak- sız Vural Savaş'ın çalışmalan engellenebılır, dü- şüncelen hançeıienebüırdı Ama o hançenn kab- zasında Cumhurbaskanı'nın parmak ızlen olma- malıydı Ne yazık kı oldu Bunca olumsuzluk yet- mıyormuş gıbı, en sonunda böylesme bn- olumsuz- luğu da yaşamak zorunda kaldık Gencılerle, bo- lücülerie, Cumhunyet ve Ataturk duşmanlanyla hu- kuk yolunda yığıtçe bır savaşım veren Vural Sa- vaş, artık cumhunyenn başsavcısı değıldır Buolumsuzhığun kaynağında, oncelıkle Turk ulu- suna yaraşmayan bır anayasa yatmaktadır Bır yan- dan cumhurbaşkanının sorumsuz olduğunu belır- ten anayasamız, ona, hıçbır parlamenter sıstemde bulunmayan geTeksız yetkıler vermıştır Annnsa- nacağı uzere Sayın Sezer de, Çankaya'ya aday gos- tenlmesınden üç gun sonra yaptığı bır konuşma- da cumhurbaşkanının yetküennın çok olduğunu soy- lemış, kısıtlanmasını onennış, ozellıkle 'Anayasa MahkemesiveDanıştav âyekrini,Yargrtay başsav- a a ve \ annmasuu betirtemek' konusunda venlen yetkının gereksız olduğunu dıle genrmıştı Ne var kı sıyasal ıktıdar bu onenyı bugune değın gunde- megenrmedı Sayın Cumhurbaşkanımızda kısa bır sure sonra soyledıkleruu unutarak, demokrasının gereğını ve Yargıtay'uı ıstencun göz ardı ettı ve en çok oy alan Vural Savaş'ı değıl de, ondan 49 oy eksıkalanbu-yargıcımızıbaşsavcdığagenrdı Bu suretle oncelıkle Vural Savaş'ın onuruyla oynadı, sonra da demokratık olçulen hıçe sayarak Yargı- tay uı ıstenç ozgurluğunu bır kenara attı Bunu once Ömlyapmıstı, sonra daDemmL Boy- le bıryanılgıya Sezer duşmemehydı Kımse ondan boyle bn dâvranış beklemıyordu Çünkü Sezer bu hukuk adamıydı ve hukuk kurallannı uygulaması gerekrrdı Anayasaya gore bır takdır yetiası vardı. ama bunu hukuka, demokrasıye ve Yargıtay'ın ıs- tencme aykın bıçımde kullanmamalıydı Buyuk oy farklannda takdır hakkı adalet duy- gusunu, adalet orgutûnu ve kamu vıcdanını ıncı- tebılırdı Incıttı de Aynca takdır yetkısının kul- landması sonucunda Savaş, kendı gore\ alanı dı- şuıa çıkanlıyor, bıtırmesı gereken ışler engellenı- yordu Hem de bu kez Aksoy u Mumcu'yu, Kış- iah'yı yok eden gencı guçlerce değıl, devletın en yuksek kannda bulunan kışı tarafından bır hukuk ve demokrası savaşuncısı saf dışına çıkanlıyordu Hangı nedenle olursa olsun, bu tutum ve dâvranış hoşgorulemezdı Eğervarsakışıselkırguüıklar.çe- kışme ve çatışmalar devlet ışlennde olçu olmama- h, kışısel kızgınüklar gundeme gennlememelıydı Bır dev let adamının yureğı bevnmde olmalıydı Devlet adamı, duygusal davranıslarla değıl, toplum- sal ıstemler ve eğilunler doğrultusunda hak \ e ada- let kurallan ıçınde hareket etmek zorundaydı Bu nedenledır kı Cumhurbaşkanımız, bu konuda ıle- ncüerden, devnmcderden ve Ataturkçulerden ıyı not almamıştır Gerçeğı soylemek gerelarse Saym Sezer, bu- Ataturk devnmcısını hançerlemışhr Bunun başka bır açıklaması yoktur Bir 'Ensest Çığlığı^ Muhsine HEIİMOĞLU YAVUZ 17 Ekım 2000 tanhlı Cumhun- yet'te yayımlanan "Gfetenen Ensest ve Cana Kıyımlar" başlıklı yazun uzenne, hem gazeteye hem bana çeşıtlı okur mektuplan ve telefonlan geldı Bunlan yazan- lar, çocukluğunda "ensest kurbanı" olmuş ve yasadıklan bu felaketı, şımdıye kadar büyük bu* suçluluk ve kırlenmışlık duygusu ıçuıde susarak gızlemış yeüşkınlerdı Hemen hepsı, bastmmıış öfkelenm ve geçmışlennde yaşadıklan bu trajık olayı anlatıyor, onlan konuşmalan doğrultusun- da harekete geçıren bu yazun ıçın teşekkür edı- yorlardı Boylece bır kez daha gördüm kı, yazar karanlığa doğru haykıran ınsandır Kımlere ula- şacağını bümeden verdığı bu ses, berabennde nı- ce seslerle ona gen döner Işte bana da gen do- nen bu "dehşetçığlıkian'ndan, son derece bıhnç- le kaleme alinmış bır "açıkmektup''tan bazı bö- lümlen sızınle paylaşmak ıstıyorum "Feyza lurnan" takma adıyla yazan bu oku- rum şöyle dıyor Okunı olduğum Cumhunyet gazetesının 17 Ekım 2000 gûnlu nushasuun ıloncı sayfasında, "Gidenen Ensest Sorunu veCana Krynnlar'' baş- ükü yazmızı okudum En ^nnAan bana u il»ç gi- bi" geldı Ne var kı, eskılenn deyışı ıle "Varak- ıMihH\Wa^khnoknr,kimdinier'' Ensestı, çocukken aıle ıçuıde yaşamış bınyım Çocuk yaşta başıma gelenın anlamını, daha ıle- n yaşlarda kavradığunda, tum dunyam karardı Kaçıp gıtmek vardı, ama nereye 9 Babamı ıkı ya- şımdaıkenkaybetmıştım Ağabey, bayırsız, hay- laz, aüeye sonm çıkaran bınydı Annemın umu- duydum ben Sfenks suskunluğunda eğıhmune ağn-lık verdım Kanyenmı kurtuluşum olacak sandım Kırlenmışlık duygusuyla, sevdığım erkekler- le yakmlaşamadun Evlenmeteklıfedenlere.gu- runım yuzünden açılamadım Gelecekle ılgılı coşkulu, kararlı planım olmadı Gelecek, bınle- n ıle ve bınlen ıçın planlanır Bugün ıçınde bu- lunduğum yalnızhğımı, daha o gunlerden gormüş- tum Mutsuzluğum, aşın kınlganlığım, önleye- medıgım bılınçaltı öfkem, ış yaşamında başan performansuna zarar verdığı gıbı, zaman zaman boşluklann açılmasına da neden oldu Özel ya- şamımda ıse, zor kazandığım arkadaşlıklan, çok kolay kaybettım Bu davranışlanm yüzûnden, aılemın de gûnah keçısıydım Ozellıkle anne- muı ve bır sevgı havansı olan kuçük teyzemm olümünden sonra tûmuyleyalnızlığaıtıldım Yi- ne de, sırnmı kımselere açmama yanhşmı sür- dürdum 1993 yılmdabırkıtap okudum, Sarmal Yayınlan'ndan "Son Tabo-Çocuklara Karşı Cin- sdSuçbr" Bıryılsonrada ls\ıçrehlrisGafcy'ın "Babam ÖMüğünde 4ğUmadınT kıtabmı Kı- şılığımdekı farklılığuı, dığer bır deyışle davra- tıış bozukluğumun, çocukken yaşadığım trav- madan kaynaklandığını ancak o kıtaplardan öğ- renebıldım Oysa, aılem ve çevrem, doğuştan kötü huylu olduğuma bem nasıl da ınandırmış- lardı Amenkan Ulusal Akıl Sağlığı Enstıfusü'nün, cmsel tacız yaşamış uç yuz bm çocuk üzennde yaptığı araştırma sonuçlan, 1995 yılı Kasun'ın- da Cumhunyet gazetesınde yayımlandığında da- yanma gücumun sonuna gelmıştım Yaşadıkla- nmı, acüanmı, aılem ıçın, anı bıçımınde vazma- yabaşladım Bırofkeanında ılk kez buvûk tey- zemeanlatnm Teptası, "Aman,bunuknnsewsöy- leme"oldu Ofkemdahadaarttı Acımı, toplum- da benım durumumda olanlarla paylaşmak ıste- dım Amlanmı bu kez, ısımlen ve yen sakb tu- tarak, roman tarzında yazmaya başladım Olayın cınsellık boyutunu örtulu, kışılık uzennde ona- nfanaz yılamını ve bıryaşamın zıyan ohışunu ağır- lıkh olarak, ağıt yakmadan, anlatmaya çalıştım Aılenın bırlığı-kutsallığı, toplumun etığı, dı- ye dıye ınsanı gozden çıkardık Toplumun etı- ğı ımışi Hangı euk 91 YülarboyuçeteleTinkâredıl- dı, mafya gızlendı, yolsuzluklara, soygımlara göz yumuldu Sonunda ne oldu 9 Hepsı ortaya dokuldu, şmıdı pıslığın ıçınden çdalamıyor Var olan bır durumu yok saymak, kımseye yarar sağ- lamıyor Sayın Hocam, beş sütun üzenne yazmıza bu- yuk emek vermışsınız Çok da gûzel yazmışsı- nız Sağolun Ehnıze sağlık Ne var kı, sorun çokyonlu Rolunü önemsedığunz eğıtımcı, zın- cuın son halkası Once annelen uyarmamız ge- rekır Sonra da, "burunlanndan kıl aldınnayan1 ' toplumumuzun saygm egemenlen, erkeklen eğıt- memız gerekır Sanınm ışm en zor yanı da bu- dur Sıze, soruna ılgınız ve emeğuuz ıçın, bır kez daha teşekkür eder, saygılanmı sunanm îste böyle Lütfen susmayın Hekim Örgütünün Kötü Sınavı... Dr. A. Alper AKÇAM Turk Tabıplen Bırlığı Kongre Delegesı F ırnnau. kasırgalı gunleryaşıyoruz Top- lum bütûnlüğû olarak genldık, savrul- duk, neye uğradığımızı şaşn-dık. Baş- bakan. "Birileri dûgmeye basü!" dı- yor Saym Ecevit, kendısının de oldü- rûlmek ıstendığı 12 Eylül oncesınde de benzer açıklamalaryapmıştı Busözler.bırbaşbakanıçm edılgenlığın, kararsızlığın gostergesı olmakla bır- lıkte, aynı zamanda bır gerçeğın goruntülenmesı- dır 12 Mart ve 12 Eylul darbelen öncesmdekı olaylan, güneydoğuda otuz bm ınsanımızı yıtır- dığımız kanlı kalkışmanın arka cephesını az bu- çukbılıyoruz Dunyanın egemenlen. emperyalız- mın gızlı-açık orgütlen, büyuk çıkar odaklan ge- n ülkelerde kanlı oyunlar sergılıyorlar lşbırlıkçı bulmakta, oyuncu bulmakta zorlandıklannı söy- leyemeyız Gönullu çıkıyoruz kendı sonumuzu hazırlayan sahnelere Bınlennın ışaretını beklı- yonız sankı Son olaylar, toplumun duyarlı kesımlennı, bır kez daha düşunmeye, at gozlüğû takmadan, sos- yal korluğe duşmedendavranışa çagınnaktadır He- kım orgutümuz Turk Tabipteri Buüği ve baa ta- bipodMyeddffleri kötü bir smavverdOer. ÖzeOik- le de öhîm oruclan, yinninin üstünde insanm ölü- nıû>1esonuclananoperas)<msvasnıdakitelevizyon açıklamalannı yı^innhLt ve özuntüyie pifdilt Öl- meye, öMünneye, kaygaya, tophımsal gerginfige karşı ofanası gereken arkadaşlanmız Matta Bildir- gesi, Tokyo Büdirges gerekçekrinin arkasmda, öhun orucundakilere sağhk yardımı yapılmaması gerektiğinı soyiediler. Hatta, Ankara Tabq> Odaa adma konuşan arkadaşutnz, bıldırgelenn bağlayı- cı olduğunu, tersı davrananlar hakkında yaptınm uygulanabıleceğını duyurdu. Konuşması bıttıkten sonra da, sunucunun kotu bır oyunuyla tüm hekım orgütu zor duruma düşüruldu Oiayiar, bir ınsanın kendı sağhğıylaflgüîözgür- ce karar vermesuun, hatta olumü seçmesinin bfle çok ötesmdedir. Öyle Maha Bıkürgesu Tokyo Bfl- dirgesi gevelemelenj le altmıs beş mOyonhıkbır ül- kenzerindeoynananoyunlann,kardeş kavgası ha- zvhğmda olanlann oyununa gehnmemeliydL He- kım örgutü yonetıcılen kotu bır sınav verdüer In- san sağhğının, olumun orgutsel kararlarla kulla- nüdığı, polınkaya mızrak ucu yapıldığı bır süreç yaşandı tnsanca duygular taşıyan kımsenm ıste- meyeceğı görüntuler sergılendı Cezaevlen ıçen- sınde olusturulmuş kurtanlmış bölgelerm savunul- masınayönehk sıyasal eylemlerle can kaygısı ıçın- dekı banşçı ınsanlann uğraşlan bubırıne kanştı, kanştuıldı Savaş sozcüklen kullananlann, ölüm ısteyenlenn çığlıklanna sessızlıkle yanıt venlme- meüydı TTB, banşuı, sevgının, sağlığın, ınsancıl tum duygulann kollayıcısı, konıyucusu olmak zo- rundadır Adalet Bakanı'nın toplumsal uyum ıçın adını saydığı TurkTabipleri Birtiği,en azmdan bn aynnaıian ha^ayarab nhım nnırlarmın kalfhnlmg- PENCERE s gerektiğini açüdamah, yönlendirüen değfl \ önd- tenotanahydL TTB, F üpı cezaevlennden tutuklu ve mahkûm- ların tnsanca yaşama haklanna kadar her konuda elbette kı goruş bıldırecek (koğuş sıstemnun de çok sağlıkh bır yapı olmadığını belırtmekte yarar var- dır 1 ), hatta etkınlıklerde bulunacaktır Insanla, ın- san sağhğıyla ıç ıçe olan bır örgütten beklenen de budur Hele de ulkemızde, ekonomıde, pohtıkada en etkın gruplar bıle hukuka saygı ve adalete gu- ven yenne kiralık katülerle ılkel kan davası gudu- yorlarsa. Ve mahkemelere yansımış, sorumlula- n hakkında yasal ışlem vapılan, tutuklu ve hü- kumlûlereyönelmışgınşımlervarsa. Amabugun- kü olaylann bambaşka bır rengı vardır Ve TBB, F tıpı cezaevı tartışmalannın başladığı andan ıübaren, ınsan sağlığı eksenı üzennde yürüyen, et- ken, yonelten bır polıtıka ızleyememış, provokas- yon programlanna karşı gorevını yapamamıştır Bır yandan ınsanlann kendını oldurmelen ıçın ülke dışından komutlar yağarken, bır yandan ülkü ocağı kurşunlanıp memleketkana ve ateşe suruklenmek ıstenırken hekım örgütune yakışan dâvranış, ulus- lararası hekım orgutü kararlanyla ouım oruç- lulanna sağlık yardımı yapılmasına karşı çıkmak, yasak savmak olmamahydı Bu ulkenın duyarlı, yurtsever, banştan, sevgıden, dostluktanyana tüm hekımlen adına, tum ınsanlan adına, herkesı oyuna gelmemeye, özenlı ve dıkkath olmaya çağınyoruz Bu topraklar üzennde oynanan oyunlara elbır- lığıyle karşı çıkmalıyız 1 Ben, Böyle Devletin... "ALTAN TOPU TUT... SUNAİPATLA " Bızım okuduğumuz ALFABE krtabının ılk say- fasında bu tumceler vardı Oysa babamın okü- duğu kıtabın adı ALFABE değıldı, çunku daha yazı devnmı yapılmamıştı Babamın okuduğu kıtabın adı neydı: EÜFBA.. Evde babam çocukluğundan kalma tekerle- meyı arada sırada soylerdı "Elıfbetese, Cım dallı kose, Gırdi kumese, Tavuklan yemese " • Pekı, şımdı ALFABE'ye ne denıyor^ ABECE. Çocuklara okuma yazma oğretmek ıçın harf- ler belletılır; Turk ALFABE'sınde 29 harf vardır A, BE, CE, DE, E, FE, GE, HE, I, I, JE, KE, LE, ME, NE, vb. Durum boyleyken çocukluğumuzda öğrendı- ğımız ABECE'yı bır yana bıraktık, televızyonlar- da bu olgu açık seçık goruluyor. NETEVE mı? Hayır ENTİVİ.. HEBEBE mı? Hayır EYÇBİBİ. Ve başkalan.. • Kjmı zaman, sağda solda, dılımızı unutmaya başladığımızı vurgulayıp yakınan yazılar okuyo- rum, "Türkçemız elden gıdıyor" dıye yakınan- lar çoğalıyor; "Yakında 'kırma Amenkanca' ko- nuşulan bır ulkeye donuşeceğız" dıye feryat edenler seslennı kımseye duyuramıyoriar, tele- vızyonlarda, radyolarda, basında guzelım Turk- çemızın kafasını gozunu yararak konuşup ya- zanlann çoğuna bu tur eleştınler vız gelıyor, tı- ns gıdıyor, Ingılızce gun geçtıkçe Turkçeyı bo- ğuyor. ABECE'mız bıle kım vurduya gıdıyor Ancak ılgınç nokta şu - TEVE'ye TİVİ dıyoruz, ama, nıçın AYEMEF'E İMEFE dıyoruz?.. • AYEMEF ya da IMF 2001 yılında, yanı 21'ın- a yuzyılın ılk senesınde canımıza daha çok oku- yacak Her şeyımız IMF'y© emanet.. Nereden çıktı bu cenabet?.. Bu kez de ış karakolda mı bıtecek?.. Sankı Duyunu Umumıye musıbet... Kıme nıyet, kıme kısmet?.. Dayan bre Memet! Yalnız dılını değıl, alfabesını de dışlayan bırulu- sun başına gelecek budur. • vaktjyle hukumete kufreden bır bağn yanık va- landaşı karakola çekmışler, adamcağız bakmış ki pabuç pahalı, çarketmış - Ben Patagonya hukumetıne kufrettım... Kulağı kesık komıser - Ulan, demış, ben kırk yıllık komısenm, han- gı hukumete kufredılecegını bılmez mıyım!. Zamanımızda bu ış hukumetı aştı, devlet so- rununa donuştu, ama, ulkenın butun komıser- len de hangı devlete sovuleceğını bılıyorlar 1 . Yoksa ben bu koşeden başlamaz mıydım: - Ulan ben böyle devletın OLUM DUYURUSU Eskı POLDER üyesı emeklı Başkomıser (Sıcü 58549) ARİF BAŞDAN'ın sevgı dolu kalbı, dunyamızdakı ve ulusumuzdakı haksızlıklara dayanamayarak 19 12 2000 tanhınde saat 08 30'da Balcalı Hastanesı nde durmuştur Onun bedenı şımdı Adana nuı Buyuk Yanmca Koyu ndekı gomütlukte yatıyor Sevenlennın haben ola ARKADAŞLARI TURK SİLAHU KLVVEILERİNt GÎÇLENDÖIME VAKR 8AMAZAN BAYRAMI VE YENJ YnJMZl LN M DtLEKLERLE KLTLAR SAĞUK VE MllTLULlIK DİLER. MADDİ VE MVNEVİ KATKILARI>D\N DOL\Y1 VtCE TÜRK MtLLETİNE ŞÜKRAN W SAYGILARLM SfNAR. VAKFIN BANKA BAĞIŞ HES4P MTHARAL.'UU TİRKLİRASI TC Zıraat Bankası Yenışehır Ankara Şubesı 440465 numaralı hesap T t; Bankası Yenışehır Ankara Şubesı 66606 numaralı hesap Vakıflar Bankası Kavaklıdere Ankara Şubesı 2028491 Emre Konaar Kızlarıma Mektuplar R E M Z A B t V ÎLAN TC ZEYTÎNBURNU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN Esas No 2000 676 Karar No 2000/873 Zeytınburau 2 Ashye Hukuk Mahkemesı'nın 17 11 2000 gün, 2000/676 Esas, 2000/873 Karar sayılı karan ıle Istanbul, Fatıh, Atıkmustafapaşa, Cılt 0006, Kütük 0456'da nufusa kayıtlı Ozdemır ve Sevım'den 1988 d.lu Bora Yurtseven'uı nufusta Bora olan ısmının Ahmet olarak duzelblmesıne karar venlmışnr Basın 77141
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear