22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 KASIM 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 ŞtRKETLERDEN • COMSAT'ın yeni hizmetı GlobalWay Frame kullanıcılara sunuldu. Kurumun yeni hizmetinde, çoklu uygulamalann desteklenmesı, yeni uygulamalann entegrasyonu, veri haberleşme güvenliği, 7 gûn 24 saat servis sağlanıyor. • «PHILIPPE MAnGNON,2001 sonbahar-kış koleksiyonunu tükerkilerin beğenisine sundu. Koleksivonda, fik, opak çoraplar ve özel günler için sıradışı çoraplar bulumıyor. • SAMSUNG hafıf ticari araçlannı piyasaya sundu. Distribütörlüğünü Baytur Motorlu Vasıtalar AŞ'nin üstlendiği SV 110, verimlilik, ergonomi, parça dayanıklılığı ve yakıt tasarrufu konulannda başanlı sonuçlar veriyor. • HAZmKARTkazı- konuş kartlan, 134 Migros ve 270 Şok mağazasından da saüşa sunuldu. Türkcell ve Migros arasında imzalanan anlaşma Qe Türkcell sans noktasından ahnabilen kartlara arnk, Migros ve Şok mağazalardan da ulaşılabilecek. • BELLONA Sefaköy Mağazası tûketicilerin hizmetine girdi. Bellona'nın 350 ûrûnü, müşterileriyle buluştu. Kredi kartının geçerli olduğu mağazada, mûşteriye 11 taksitle, 16 aya varan vadeler ve nalcit ödemede yüzde 13 indirim olanaklan sunulacak. • GOLDEN Meyve Sulan halka açılmak için SPK'ye başvurdu. Ürettiği konsantrenin yüzde 90'uu dış pazarda değeıiendiren Golden Meyve Sulan, özellikle ABD. Avrupa ülkeleri, Türk cumhuriyetleri ve Uzakdoğu ülkelerine ihraç ediliyor. • LEVI'S gençleri sanata davet ediyor. "Kendi Levi's'ını yarat" adını taşıyan proje ile sanatçı ruhlar yeteneklerini Levi's kotlan üzerine taşıyacaklar. Herkese açık olan proje dünün, bugünûn ve yannın gençlerine sesleniyor. • BURGER KING tzmitli depremzede minikleri Zeytinburnu Otivium Ahşveriş Merkezi Restoranı'nda ağuiadL Burger King yöneticileri yaruun geleceği çocuk ve gençlere \önetik etkmliklere destek vermeye devam edeceklerini biknrdüer. • KVK mağazalannda yeni teknolojik cihazlar satılmaya başlandı. KVK mağazalannda, cep telefonlan ve DigiTûrk distribütörlüğünün yanı sıra Compaq velBM şirketlennin mobil üetişim cihazlannın satışı yapılacak. • HILTON DVTERfŞATIONAL, Dubai'nin Junıerirah plajında yeni bir otel açarak oteDer ancirine yeni bir halka daha ekledL OtekJe tam donanımlı bir q merkezi tarafindan desteklenen en modern frknnlnjinin kııllanılfhgı toplann ve konferans birinüeri bulunuyor. YDK'nin kamu bankalanyla ilgili soruşturma istemleri ortada kaldı Kamu denetimine tırpan• Başbakan Ecevit'inonayıyla Devlet Bakanı Recep Önal'ın YDK'nin kamu bankalanna ilişkin raporlannı iade etmesi, soruşturma istemlerinin üstünün örtülmesi olarak değerlendirildi. YDK'nin soruşturma istemlerinin adressiz kalması sonucunda, kamu bankalannda suç işleyenlerin 'zamanaşımı'yla kurtanlmaya çalıştıklan savlandı. BANUSALMAN ANKARA-Yüksek Denetleme Kuru- lu'nun (YDK) soruşturma istemleri or- tada kaldı. 72 sayılı kanun hükmûnde ka- rarname uyannca soruşturma yetkisi bu- lunmayan YDK'nin belgelerle tespit et- tiği konulan soruşturacak, gerekirse suç duyurusunda bulunacak birim kalmadı. Başbakan BûlentEcevit'in onayıyla Dev- let Bakanı Recep Önal'ın YDK'nin ka- mu bankalanna ilişkin raporlannı iade etmesi, soruşturma istemlerinin üstünün örtülmesi olarak değerlendirildi. YDK'nin soruşturma istemlerinin ad- ressiz kalması sonucunda, kamu banka- lannda suç işleyenlerin "zamanaşı- mı"yla kurtanlmaya çalıştıklan savlan- dı. Murakıplann iş yükü ve sayısal azlık- lan nedeniyle sıkıntılannda haklı olduk- lan belirtiliyor. Ancak, YDK raporlan- nın ve soraşturaıa istemlerinin geri çev- nlmesınin yalnızca "bununla" açıklana- mayacağına dikkat çekiliyor. Özellikle, kamu bankalanndan batık bankalara ve şirketlere açılan krediler, kamu bankala- Mehmet Çekinmez, YDK'nin yetkilerini kullanmamasından yakındı Murakıplann 'taşeron' isyanıANK4R\(Cumnı«iy«Bü- rosu)-Bankalar YeminliMura- kıplar Derneği Başkanı Mdı- metÇekinmez, Yüksek Denet- leme Kurulu'nun (YDK) ken- di yetkilerini sonuna kadar kullanmayarak murakıplara "adeta taşeron" işlevi gördü- rüldüğûnüsöyledı. Çekinmez, yalnızca YDK değil, Başba- kanlık Teftiş Kurulu, Mali Suçlar Araşurma Kuruhı'yla birlikte gerçekleştirilen soruş- tunnalann getirdiğİ iş yükü nedeniyle sayıca da az olan murakıplann, "asfi görevferi- ninBdnci,ikmcflgörevlerinin adP halegeldiğinibelırttı. Çe- kinmez, bu durum nedeniyle, bankalann sağlığıyla ilgili de- netimlerin önemli ölçüde ak- sadığını kaydettL Çekinmez, «YDK Banka- br Kanunu kapsamı dışında kabn tüm incekmeieri, ken- aİBgindenyerine getirmesige- rekirken,TCKkapsamıdışm- daldtespitferbir de Bankalar Yeminfi Murakıpian tarafin- danincelensin,diyerekonlan adetataşerongibikulianıyor'' dedi. Çekinmez, Bankaiar Yasa- sı'na ayktnhklarla ilgili iddi- alarm daha önce de murakıp- larca yapıldığını anımsato. nndaki yöneticiler hakkında soruşturma istemlerinin üstünün örtüldüğü tarhşma- lanmn yaşandığı bir dönemde YDK ra- porlannın iade edilmesi "denetimlerin etkisizleştirümesi" olarak yorumlanıyor. YDK'nin son yıllarda baskı altmda oldu- ğu ıfade edilirken Önal'ın, kamu banka- lannı sonıştunna istemlerini ve raporla- nnı ıadesınin, bu zincirin son halkası ol- duğu belirtiliyor. Önal'ın Başbakan ona- yıyla verdiği talimatın içenği, "YDKve murakıplann yetki tarnşmalanyla" göz- den kaçmlıyor. YDK, yalnızca KİT'leri denetleyen bir kurum olmasına karşın "özel bankalan denetleme yetkisinin olup ohnadığı gîbi bir tarbşma" ortamı yara- tılmaya çalışıyor. Alınan bilgiye göre, YDK'nin, kamu bankalanyla ilgili soruşturma istemleri daha önce Başbakanlık Teftiş Kurulu'na gidiyordu. Ancak, soruşturma istemlen- nin zamanmda yerine getirilememesi, Teftiş Kurulu'nun sayısal azhğının ya- rattığı tıkanıklık üzerine murakıplann in- celeme yapmalan, "çılaş" yolu olarak görüldü. Ancak, zaman içinde murakıp- lann da iş yükü fazlalığı, sayısal yeter- sizliği sonın olmaya başladı. YDK'nin raporlannın TBMM'ye gön- deriliyor olmasma karşm zaten geriden gelen raporlann görüşülmesinin en az 2 yıl ileri atılıyor olması da bu denetimle- rin sonuç vermesini engelliyor. Raporlann yeni adresi BDDK YDK müfettişleri,, Başbakanlık Teftiş Kurulu'na gönderecekleri soruşturma is- temleriyle ilgili aynca özel inceleme ra- poru hazırlıyor. Bu gelişmeler, belgeler üzerinden de- netim yapan ve hazırladığı raporlan da buna dayandıran YDK'nin "fonksiyon- suzUşnnlması ve budanması" olarak de- ğerlendiriliyor. YDK'nin görev ve yetkileri tarnşma- ya açılırken asıl tartışılması gereken ko- nunun kurulun hazırladığı raporlann yeni adresi olduğuna dikkat çekildi. Ye- ni Bankalar Yasası'yla murakıplann, fa- aliyete geçen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'na bağlandığına dikkat çekiliyor. Bundan sonra YDK'nin murakıplar- ca incelenmesini talep ettiği kamu ban- kalanyla ilgili tespitlerinin Hazine'ye değil, BDDK'ye göndermesi gerektiği belirtiliyor. Ancak, Devlet Bakanı Önal'ın yazısının ardından YDK'nin BDDK'ye göndereceği inceleme istem- lerinin yalnızca Bankalar Yasası'yla il- gili olabileceği, diğer konulardaki suç unsurlanna ilişkin tespitlerinin soruş- turma konusu olamayacağı belirtiliyor. GÖKALP, GÜBRE ÜRETİCİLERİNE TEPKİLÎ 'Hırsızhk devri kapanclr HASANKIZILTAŞ ELAZIĞ - Tanm ve Köyiş- leri Bakanı Hfisnü Yusuf Gö- katy, gübrede hırsızlık devri- nin kapandığını, kimsenin köy- lünün sırtından geçinemeyece- ğini söyledi. Tanm Bakanlığı'nın gübre fi- yatlanndaki yüzde 200'lere va- ran arnş nedeniyle düzenledigi "Tûrk Tanmında Gübre" ko- nulu panelde Bakan Gökalp, bu işm peşini bırakmayacaklannı belirttı. Gökalp, Türkiye'de gübre üreten az sayıda fabrika bulunduğunu di- legetirdi. 1960'h yıllarda çiftçinin tanıştığı gübre- nin 1974 yılında sübvanse edil- meye başlandığı- m dile getiren Gökalp, 1996'- ya kadar sübvan- siyonun çiftçinin kullandığı fa- turaya göre yapıldığını anlattı. Zu-ai Donatım Kurumu'nun elinden gübre dağıtnn işinin alınmasıyla yanlışlıklann ve çiftçi için olumsuzluklann baş- ladığını kaydeden Gökalp, "Ba- n kişi ve kunımlann pompala- dığı yanhş haberler ve raporlar- da Zirai Donanm Kunımu yıp- raüldı vehaklan elinden alındı" dedi. Teşviklerin adresi beffideğfl Gübre üreten fabrikalar ile ithalatçılann sübvansiyonlan üç ay önceden almaya başla- dîklanm, ancak 100 trilyon li- JL anm Bakanı Gökalp, gûbreye verilen subvansiyonlann nerede kullanıldığının belli olmadığına dikkat çekti. rayı bulan bu paralann ne amaçla harcandığının belli ol- madığım bildiren Gökalp, "Bu parayı nerede kuDamyoriar ve nasıl kantede gübre veriyoıiar bunun denetimi yok. Btz ba- kanhk olarak devrede yokuz" diyerek devletin gübre deneti- minde olmadığını ifade etti. Kimi çevrelerin bakanlığm denetimini istemediğini anla- tan Gökalp, "Bazüannm nay- lon faturalan ortaya çıkıyor. Denetim istemiyorlar. Fiyatlar dünyada düşerken bizde yüzde 180aruyor.Acil çözümiçinitha- latın herkese açüacağmı soy- lüyoruz, karşı çıkryorlar. Ge- reldrse özeüeş- sindiyoruzekş- tiriyorlar.Çeşit- Uüİkelerdeaynı kişileryinekâr- şunıza çıkıyor. Biz de bu durumu Rekabet Ku- rulu'na, TOBB ve ilgili kuru- luşlara ilettik" dedi. Gübre üretimi yapan fabrika- lann sözcülüğünü kimin yaptı- ğını, gübre üreticilerinin iyi bil- diğini dile getiren Gökalp, "On- lar açıklasuılar. Köyiünün sır- ündan cebe indirme devri arnk kapandı" diye konuştu. Fiyatlarla ilgili önlemlerin almdığını bildiren Bakan Gö- kalp, "Gübre fabrikalan çiftçi knruluş ve kooperatiflerine ve- rilmeh'dir. Biz birkaç kurulu- şun ohışturduğu tekeDeşmeye Türk çiftçisini mahkûm etme- yiz. Çünkü bizim hizmetten başka hesabmnz yoktur" Pamuk acil destek bekliyor Ekonomi Servisi - Ulusal Pamuk Konseyi, büyûk bir uluslararası rekabetin yaşandığı sek- törün acil destek beklediği uyansı yaptı. Kon- sey tarafindan düzenlenen toplantıda konuşan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Dr. Güngör Keşçi, pamuk sanayiinde 3 milyon, hazır giyım sanayiinde de 2.5 milyon kişinin istihdam edildiğini belirterek hükümetın pa- mukçuyu desteklemek için bir yıldır hiçbir şey yapmadığım söyledi. Hazır giyim sanayiinde bu nedenle yüzde 3 'lük bir istihdam kaybı ya- şandığım kaydeden Keşçi, "Hükümetistihda- mı ve pamuk üretimini desteklemek zorunda" dedi. Türkiye'de 840 bin ton pamuk üretimi ol- duğunu belirten Ege Üniversitesi Ziraat Fa- kültesi Tanm Makineleri Bölümü Ögretim Görevlisi Prof. Dr. Ünal Evcim, 8 büyük ülke arasuıda hektar başma 1.200 kilo ile birinci sı- rada yer aldığmı belirterek bunun korunması gerektiğini söyledi. Dünyanın en pahalı pa- muğunun Türkiye'de yetiştirildiğini kaydeden Evcim, "Verimimiz iyi, ancak manyetimizçok yüksek, kazançta çok geriyiz" diye konuştu. Diğer ülkelerin pamuğa büyük destek ver- diğini söyleyen Evcim, AB'nin Yunanistan'a libre başı 49 sent, ABD'nin 15 sent ödedigini hatırlatarak Türkiye de ise 9 sent ödendiğini beürtti. Chii'ac hastalığın ulkede yayılmaması için yasaklama istedi Fransa'da deli dana korkusuPARİS (AA) - Fransa Gumhurbaşkam Jacques Chirac, "Deli Dana" hastahğının yayılma riskini azaltmak için hayvan yemlerinde hayvan yan ürünlerinin kullamhnasuun derhal yasaklanmasmı istedi. Chirac, konuyla ilgili olarak yaptığı televizyon açıklamasmda, hükümetin hayvan yan ürünlerinin yasaklanmasımn yam sıra hastalığın yayılma yollanyla ilgili deneyleri de hızlandırmasını isteyerek "Riski smrlayamayız ama hiç ohnazsa asgariye indirmeye çalışmalryTz" dedi. Sığırlarda rastlanan ölümcül deli . dana hastahğmm insanlarda görülen J»cques Onrac. versiyonu olan ve beyni tahrip ederek ölüme yol açan Creutzfeldt-Jakob hastalığı, ilk teşhis edildiği 1995 yılından bu yana Ingiltere'de 81, Fransa'da da 2 kişinin ölümüne neden oldu. Fransa'da yıl başından bu yana sığırlarda 70 deli dana vakasma rastlanması, hastalıgm salgma dönüşebileceği kaygılarmm güçlenmesine neden oldu. Ingiltere'de 10 yıl önce patlak veren ve yıllar sonra sığır etüıden insanlara da geçebileceği kabul edilen "Defi Dana" hastahğının başlıca nedeninin hayvancılığm bir sanayi haline geldiği Avrupa'da sığırlann "ot yerine etfe" beslenmesi olduğu sanıhyor. Avrupa üUcelerinde et ve süt hayvanlan "ucuz ve kârh" olduğu gerekçesiyle, giderek artan biçimde, bitkisel yemler yerine kemik tozu ve insan tüketiminde kullanümayan artık etlerden imal edilen yemlerle besleniyor. Birçok bilim adamı, doğal beslenme biçimine aykın bu diyetin tehlikeli hayvan hastahklannm yayılmasına neden olduğunu düşünüyor. Koç Topluliığu9 ndan katrflyonluk kâr Ekonomi Servisi - Koç Topluluğu şırketlerinin tü- mü yılın 9 ayını kârla ka- parken kombine satışlar 5.3 katrilyon liraya ulaştı. Borsa'da işlem gören 16 Koç şirketi de ciroda yüz- de 109, kârda yüzde 210 artış sağladı. Koç Topluluğu'nun yı- hn 9 aylık dönemınc iliş- kin faaliyet sonuçlan açık- landı. Topluluk şirketlen- nin ihracan, yüzde 12.7 ar- tışla 672 milyon dolara ulaştı. Yü sonunda ihraca- tm 1 milyar 29 milyon do- larayükselmesi hedefleni- yor. Koç Topluluğu'nun Borsa'da hisseleri işlem gören 16 şirketi, yılın ilk 9 ayında ciroda yüzde 109, kârda yüzde 210 artış sağ- ladı. Koç Holding ChiefExe- cutive Officer'ı (CEO) Te- md Atay tarafindan yapı- lan yazılı açıklamaya gö- re, halka açık 16 şirketin net cirosu, 2 katrilyon 844 trilyon 320 milyar liraya ulaştı. Söz konusu şirket- lerin 9 ayuk net kârlan da, 200 trilyon 833 milyar li- raoldu. ÇÎFTÇİDOSTU SADULLAH USUMt Pancarda Kota Sistemi Kalkmalı Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde izle- nen yanlış politikalar yüzünden şeker piyasala- rında bozulan dengeleri bir daha düzeltmek mümkün olamadı. 1993 yılında Şeker Şirketi, Pankobirlik ve Zi- raat Odalan'ndan yapılan tüm uyarılara rağmen, Tansu Çiller ısrarlı ve inatçı tutumundan vazgeç- medi. Çiller'in o günlerdeki "dediğim dedik" politi- kası milyonlarca pancar üreticisine pahalıya mal oldu. Şimdi, bu yanlışlann bedelini milletçe ödü- yoruz. 1993 yılına kadar şeker üretimi ve tüketimi dengeli biçimde artıyor, gerek piyasalarda, ge- rekse üreticiler arasında önemli bir sıkıntı yaşan- mıyordu. Ancak, 1993 yılında hükümet pancara, mali- yetinin çok altında bir fiyat verince işler birden- bire kanştı. Pancar ekimi azaldı. Rekolte düştü. Şekersıkıntısı ve karaborsa başladı. Bu arada da ithalat yolu açıldı. Birçok firma yurtdışından şe- ker getirmek için sıraya girdi... Böyle bir ortam kaçakçılar ve mafya için bu- lunmaz fırsattı. Nitekim, iç piyasalanmız çeşitli yollardan yurdumuza vergisiz, gümrüksüz so- kulan şekerlerle doldu taştı. Hükümetin üretici- lerimizden esirgediği paralar birkaç kat fazlası ile mafyanın, kaçakçılann kasalanna aktı. Şeker, kısa bir süre içinde o kadar bollaştı ki şeker şirketinin satışlan düştü. Bu kez, yeterin- ce para toplayamayan şeker şirketi, üreticilere ürün bedellerini ödeyemedi. Sonuçta, mafya babalan, kaçakçılar, karabor- sacıtar çuvallarla para kazanırken üreticilerimiz bankalara, tefecilere, esnafa olan borçlannı öde- yemedi. lcra ve mahkeme kapılarında süründü- ler. Mallannı mülklerini yok pahasına satmak zo- runda kaldılar. * • • • Tansu Çiller'in çiftçilere karşı sürdürdüğü ina- dın neden olduğu acılar bu kadarla da kalmadı. Sınır ticareti veya kaçak yollarla yurdumuza so- kulan şekerier zamanla stoklanmızı şişirdi. Bu yıl, Eylül ayında 2000 yılının ürünü şeker kampanyası başlarken Türk Şeker Şirketi'nin elindeki stok tam 800 milyon kiloya ulaştı. Geçmiş yıllarda Türkiye hiç böylesine birstok- la karşı karşıya kalmamıştı. Hatta, zaman zaman stoklanmız azaldığı için yetkililerimiz paniğe ka- pılıyor ve üretimi arttırmak için köy köy dolaşa- rak propaganda yapma gereği duyuyorlardı. Şeker stoklarımızda artış olunca, geçen yıl pancar ekimi kısıtlandı. Halk deyişi ile "kota sis- temi" getirildi. Artık bundan sonra üretici istediği kadar pan- car ekemeyecek... Geçmiş yıllarda 2 milyon 200 bin tona kadar çıkan şeker üretimi 2001 yılında 1 milyon 200 bin tona göre ayarianacak... Böylece, 4 ile 4 milyon 500 bin dekar arasın- da değişen pancar ekimi yüzde 40 civannda azalmış olacak... Milyonlarca üretici de kendilerine ekecek ye- ni ürün veya başka işler aramak zorunda kala- cak... Tabii bulabilirlerse... ••• Şeker tüketimini ve üretimini etkileyen sade- ce kaçakçılık değil... Şeker yerine kullanılan tat- landıncıların da satışlan artıyor... Verilen bilgiye göre tatlandıncılann yıllık tüketimi 400 ile 500 milyon kilo arasında... Geçmiş yıllarda 2 milyon 200 bin ton civann- da olan şeker tüketimi ise, tatlandıncılann dev- reye girmesiyle 1 milyon 700 bin tona geriledi... Eğer ciddi önlemler alınmazsa tatlandıncı üreti- mi daha da artacak, şeker tüketimi de yan yan- ya düşecek... Tatlandıncılann ham maddesi mısır. Mısır üre- timimiz, tüketimimizi karşılamaya yetmiyor. Her yıl 1 milyon 500 bin tona yakın mısır ithal ediyo- ruz. Buna karşın, hükümetimiz tatlandıncı fabrika- sı kurmak isteyen fabrikalara koşulsuz izin veri- yor. Üstelik, bu firmalara mısır ithalatı konusun- da hiçbir kısıtlama getirilmiyor. Bursa'da bir Amerikan şirketi, çevre il ve ilçe- lerin, hatta yerel yönetimlerin itirazlanna rağmen kuruldu. Mahkeme kararları bile fabrikanın faali- yete geçmesini engelleyemedi. Mahkemelerin bir kısmı hâlâ devam ediyor... Fabrika yılda 500 bin ton mısır tüketecekmiş. Demek ki bu yollar tıkanmazsa, 17 ile 18 milyon- dan 10 milyon tona çekilen pancar üretimi bir iki yıl içinde belki de sıfırianacak... Amerikan veya başka ülkelerin tatlandıncı şir- ketleri dolarian kazanacak... Mısır ithalatı yaptığımız ülkelerin çiftçilerini do- laıianmızla besleyeceğiz... Peki... Bizim yan aç yan tok hizmet veren mil- yonlarca çiftçimizin hali ne olacak? Geçimini pancardan sağlayan 4 milyon üreti- cimiz nasıl geçinecek? • • • Stoklanmızda bulunan 800 bin ton şeker 4 mil- yondan fazla insanımızın canından kıymetli de- ğildir. Üstelik, stoklann oluşmasında çiftçilerimi- zin en küçük bir kusuru yoktur. Sorumlu olan devlet ve hükümetlerdir. Bu nedenle, üretimi kısıtlayarak çiftçiyi ceza- landırmak yerine, stoklardan doğacak para kay- bını asıl sorumlu olan devlet üstlenmelidir. Pan- cara getirilen "kota sistemi" de hemen uygula- madan kaldınlmalıdır. Milli Piyango idaresinin 03.10.2000 tarihli ve B.02.1 MPİ.0.13.00.02/1772-8585 sayıh izni ile düzenlenen Power FM'in doğumgünü armağanı Kavvasaki Drifter VN 800 motorsikleti kazanan kişi Umut Görgüç.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear