02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14EYLUL1999SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Depremin yıktığı kentlerde, başta Yalova olmak üzere konut fiyatlan 4-5 kat arttı Bölgede yaşam el yakıyorYUSUFÖZKAJV YALOVA/GÖLCÜK/ ADAPAZA- RI - Deprem bölgelerinde tersine göç başladı. Bölgede kalan yurttaşlar, kış şartlanna yönelık herhangi bir hazırlık çalışması yapılmadığını ve bir an önce tedbir alınması gerektiğini söylerken, yetkililer de yardımlar konusunda şim- dilik sıkıntı olmamasına karşın, giderek sıkıntı yaşanacağına dıkkat çekiyorlar. Başta Yalova olmak üzere 4-5 kat artan kiralık konut fiyatlan ıse el yakıyor. Depremin ardından, bölgedeki ya- şam çeşitli zorluklara karşın sürüyor. Felaketten sağ olarak kurtulanlann önemli bir kısmı, lstanbul ve Anado- lu'ya doğru tersine göç hareketini baş- latırken, olanaklan kısıtlılar ise bölge- ye yakın ve daha güvenli yerleşim alan- lannda kendilerine konut anyorlar. Talep nedeniyle konut fiyatlannın da önemli oranda arttıgı deprem bölgesin- de. hiç imkâru olmayan yurttaşlar. zor- lu kış şartlannın aşılması için gerekli önlemlenn biran önce alınmasıru ısti- yorlaryetkililerden. izmirTicaret Oda- sı'nın (IZTO) bölgedeki gereksinimle- ri yerinde ıncelemek ve bölge ticaret ve sanayı odalan temsilcilennden bilgi al- mak amacıyla düzenlediği gezide, Ya- lova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lürfullah Akuıa, Yalova'nın önümüz- deki kış şartlan için ilk aşamada yatak, battaniye ve uyku tulumuna ihtiyacı ol- duğunu söylüyor. Yalova"da hasar tes- pit çalışmalannın sürdüğünü ve şimdı- lik 3 bin konutun yıkılması gerektığinin belirlendiğini vurgulayan Akıncı, şu bilgileri verdi: "Toplam hasariı konut sayısı 5 bin civannda. KİGEM ve Çift- lik'te çadırkentler kuruldu. Ancak hâ- lâ açıkta kalan yurttaşlar var. Alman- ya'dan bjze 108 çadır gekü ve bunlan da- ğıtryoruz. Şu anda kışa dönük bir çalış- ma gözlenmiyor. Herkes kiralık konut anyor. Çevreye, yakm bölgetere önemli oranda göç otöu. Yalova'da ev IdraJan 150 miryondan başbyor." Depremin en fazla hasar verdiği yer- leşimlerden Gölcük'te ise depremzede- Ier için 5 çadırkent kurulmuş. Izmir Va- liliği'nin koordinatörlüğunde oluşturu- lan Izmir Çadırkent bunlar arasında en düzenlisi olarak göze çarpıyor. 622 ça- dırda 2 bin 500 yurttaşın banndıgı Iz- mir Çadırkent'de, tzmir Sağlık Müdür- Doğrudan yardım etmek isteyenler için bir sistem geliştirildi Depremzedelere yardımlar sürüyor lstanbul Haber Senisi • Deprem bölgelenne çeşitli kişi ve kuruluşlann yardımlan sürüyor. Türİtiye'de Latın Kato- lik Kilisesi'nin sosyal yardım kolu olan CARİTAS da dep- rem bölgelenne yardım elini uzattı. Marmara Bölgesi 'ni sarsan deprem felaketinin ardından, rnerkezi Brüksel'de bulunan CARlTAS örgütü, Avcılar, Gölcük, izmit, Adapazan civannda yardım çalışmalan baş- lattı. Her gün 2 TIR olarak hazırlanan ve içinde her türlü yardım malzemeleriyle Varikan BüyükelçiIiğTnden hare- ket ettirilen yardunın 1 yıl sürdürülmesi planlanıyor. CARTTAS Sipariş Sorumlusu Lerna Mankioğtu, Adapa- zan Çumhuriyet Ticaret Meslek Lisesı 'nde merkez oluştu- rulduğunu ve yaklaştk 1500 aileye yardım edildiğini belirt- ti. Mankioğlu, Sakarya Valıligi II Kriz Merkezi tarafindan, yaptığı yardım çalışmalan nedeniyle örgüte teşekkürlerini bildiren bir yazı gönderildiğini söyledi. Lema Mankioğlu, GARJTAS'ın uluslararası bir yardım örgütü olup, yapılan yardımlann çoğunun dış kaynaklı ol- dugunu söyieyerek "Birieşıniş MUIetler. Kanada. Avusrral- ya büyükelçilikleri'' ile ortak programlar yürüttüklerini be- İirtti. Mankioğlu aynca, deprem bölgelerinde kurulan sey- yar hastanelere örgütün yardımlannın devam ettiğini vur- guladı. CARlTAS'ta gönüllü olarak çalışan Huseyin Makhtar Zebaei, deprem bölgelerinde kendilerinin araştırma yapıp gerekli yardım malzemelerini tedarik ettiklerine değindi. Zebaei, depremzedelerin bile örgütle gönüllü olarak çalış- üklannı vurgulayarak tüm insanlara yardım ellerini uzat- mak istediklerini söyledi. Yamaha ve Beldeyama, deprem bölgelenne 100 bin do- larlık jeneratör yardımında bulundu. 163 adet jeneratör, Adapazan, Yalova ve Gölcük'te kullanılmak üzere Gölcük Donanma Komutanlığı'na teslim edildi. Bizim Ülke Demeği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Aysd Ekşi de yaptığı yazılı açıklamayla. doğrudan kendi- leri yardım etmek isteyenler için bir sistem geliştirdikleri- ni belirtti. 850 depremzedenın adını, kesin adresini ve ih- tiyaçlannı içeren bu çalışmamn her gün günceileştirildigi belirtildi. Bu konuda bilgi almak isteyenler 0216-335 41 70, 0216-412 12 35 numaraiı telefonlara başvurabilirler. Irak Kürdistan Demokrat Partisi. Türkiye'ye 2 miryonlit- relik petrol yardımında bulundu. Petrolün Silopi'de depo- landığı bildirildi. FtSKOBtRLtK Yönetim Kurulu Başka- nı Huseyin Durusu, deprem bölgesi dışında kalan bölgeler- de şubelerinde yapılan binde 5'lik kesintinin deprem- zedelere aktanlacağuu bildirdi. Depremin üzerinden yaklaşık 1 ay geçmesine rağmen Adapazan'nda hâlâ ghilmemiş mahalleler var. Halk özel- likleöJü sayısuun gerçegin çok aJünda veriidiğini söylüyor. (Fotoğraf: UGUR GÜNYUZ) Sakcuya'dahalk hükümetibekliyorBARIŞDOSTER SAKARYA - Türkiye'yi sarsan depremin üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine karşın Sakarya'da halk. hâlâ hükümeti görememekten yakını- yor. Özellikle ölü sayısının gerçegin çok altında veriidiğini söyleyen Sa- karyahlar. depremden bu yana giril- meyen cadde ve sokaklar oiduğunu belirtiyorlar. Öğlenın yakıcı sıcağında Sakarya Valiliği'nin önünde kurulan küçük çadırlarda hummalı bir çalışma göze çarpıyor. Sakarya, ODTÜ ve lstan- bul Üniversitesi'nin öğrencileriyle öğretim üyeleri yurttaşlann sorunJa- nna çözüm anyorlar. Oradaki çalış- malan izleyen ve depremde dükkânı- nın yıkıldığını belirten bir esnaf, dep- rem sonrası yaşananlann özetini çıka- nyor:"Devlethâlâolanın bitenin ayır- dında değiL Devlet yok ama neyse ki nıillet var. Depremde önce belki de hiç hoşlanmadığımız uzun saçu, küpeli delikanlılar. kolu dövmeli genç kızlar .vardımımıza koşrular ama ov verdiği- miz beledhe başkanı daha sokaklann tamamını gezmiş değil." O sırada bir başka esnaf söze kan- şıyor: "Belki televizyonlar, gazeteler haber veriyorlar ama biz hâlâ borcu- muzun, kredimizin, bankalarla olan işlerimizin ne olacağını bilmiyoruz. Gelip bize anlatan da yok. Gelen yar- dımlar da azalmaya başladı.'' Cadde üzerinde yardım getiren si- vil toplum örgütlerinin çadırlan, ban- kalann kulübeleri dikkat çekiyor. Az ötede ise insanlar ekmek ve ilaç için yardım çadırlannın önünde bekliyor- lar. Sadece toprakta değil yüreklerde yaşanan depremin acısı yüzlerden okunuyor. tnsanlann eleştirilerinden hükümet ve yerel yönetimler kadar medya da payına düşeni alıyor. Ta- vuk satan bir mağazanın yöneticisi yakınıyor "Vatandaşın deprem kor- kusunun azalmamasının en önemli nedenlerinden biri de buradaki nak- len yayın araçlan. Halk, bunlann kentten avnlmamasını, büyûk bir depremin olacağının göstergesi olarak algıhyor. Bunlar kenti terk etmeden yaşam normale dönmez." Sakaryalılann yakındığı bir başka konu da yardım yapan bazı kunıluş ve belediyelerin, kendi reklamlannı yap- maktan geri dunnamalan. Yardım ya- pan bazı belediyelerin, kendilerine iş yapan müteahhitlerin ve kurumlann araçlannı bölgeye yolladıklan, bu araçlann üstüne de kendi belediyele- rinin adını ve armasını yapıştırdıkla- n gözlenıyor. Üzerinde belediyelerin adı ve arması olan, sivil plakalı araç- lann çokluğu dikkat çekiyor. Halkın en tepkili olduğu konulardan biri de ölü sayısının belirsizliği. Pek çok ki- şi. depremin hemen sonrasında cena- zesini ya kendi gömmüş ya da mem- leketine götürmüş. Bu cenazelerin sa- yısınm binlerle ifade edildiği, ama ka- yıt altma alınmadığı vurgulanıyor. 20 bin konut ve işyerinin çeşitli derece- de zarar görmesine ve daha yanına dahi yaklaşılmamış binlerce enkaz ol- masma karşın ölü sayısının 2 bin 628 olarak açıklanması, halkın tepkisini çekiyor. Hatta sokakta insanlar bir- birlerine "Bizim ölüler geri gekü" di- ye takılıyorlar. Valiliğe çok yakın olan Yenidoğan Mahallesi'nde her sokakta onlarca ölü olduğu, ama daha bu sokaklarda hiçbir çalışmamn yapılmadığı ifade ediliyor. Sakaryahlar, bölgenin afet bölgesi olarak ilan edilmesi gerekti- ğini, özel biryasanın çıkanlmasını is- tiyorlar. Adının açıklanmasını iste- meyen bir vali yardımcısı ise afet böl- gesi ilanına gerek olmadığını belirte- rek "Afete maruz kalındığı için ne ge- rekiyorsa o yapıldı ve yapıhyor. Valiye her türlü }vtid verildi Yetki süresi uza- tıldı. Oysa afet bölgesi ilan ediürse, bu- raya çrvi bile çakıuunaz" diye konu- şuyor. lüğu'nün sağlık ocağı, çocuk kreşleri, Izmir Büyükşehir Belediyesi'nin aşevi, vb tesisler yer alıyor. Türk Psikologlar Derneği, düzenli olarak ailelere yardımcı olurken, gö- nüllüler de yurttaşlann ihtiyacını karşı- lamada ellerinden gelen çabayı göste- riyorlar. 25 yıldır Gölcük'te oturan ve Izmir Çadırkent'te gönüllü olarak çalı- şan Şevval Fatoş Yakut, depremi en faz- la hissedenlerden. Bırçok yakmını fela- kette kaybetmesıne karşın, "Ayakta durmak zonındaydım. Yaşamak için başkalannın yardinuna koşmak, onk- n vaşatmak zorundaydun" diyor. Fela- ketten sonra, insanlann yoğun olarak Gölcük'üterkettiklerini de belirten Ya- kut, "Yetkilikr Gökük'ün \nkanva Gözlenıentepe'ye taşınmasından söz edryorlar. Bana göre kamu görevlileri dısuıda Göfcük'te kimse kalmayacak" diye konuşuyor. Gölcük Donanma Ko- mutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Mustafa Ozbey'i de ziyaret eden tZTO heyeti, askerlerin ilk günden itibaren gösterdıği çabadan dolayı Özbey'e te- şekkürlerini iletti. ÎZTO Yönetim Ku- rulu Başkanı Ekrem Demirtaş, basında askerlenndepremınilkgünlerindemü- dahalede geç kaldığı yönünde haberler çıktığıru anımsatarak, felaketin ilk gün- lerinde askerlerin gayretlerini yennde gördükleri için eleştinlere katılmadık- lannı söyledi. tzmit Ticaret Odası, depremden son- ra kent girişindeki Venüs Restorant'a taşınmış. Oda Başkanı Nihat Gürer, yurttaşlann, devlete olan tepkilerinin normal karşılanması gerektiğini belir- tiyor. Felaketin etkisinin yüzde 60'ının bölgelerinde yaşandığına dikkat çeken Gürer, zor günlerden geçtiklerini vur- gulayarak şunlan söylüyor: "Bazen (üentermi,yoksakalanJarmıdahaşans- h diyedüşünüyorum. Sadeceekonomik olarakdeğil, psikolojik olarak dabüyük zarar gördük. Hepünizin psikoiojik te- daviye ihoyacı var. Gece kanuüıktan ve yatmaktan korkuyoruz." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bir Konuşmanın Düşündürdükleri (1) Yargrtay Başkanı Sayın Sami Selçuk'un geçen hafta, adli yılın başlaması nedeniyle yaptığı konuş- ma, tam bir hukuk ve mantık karmaşası idi. Ken- dilerini, '2. Cumhuriyetçi' olarak tanımlayan ve Özal'ın izinden giden 'sûper zekâlılar'la, Türki- ye'de bir Islam şeriat devteti kurmak isteyenlerin dışında, hiçbir aklı başında insanın içine sindire- meyeceği bu konuşma ilk gün, inanılmaz bir bi- çimde basının desteğini aldı. Sayın Selçuk, hiç hak etmediği derecede övgü- ler aldı ve yüceltildi. Bu konudakı tek aklı başın- da yorumu, değerli ögrencim ve arkadaşım Halit Kakınç, Star gazetesindekı sütünunda dile getır- di. "Sen/cend//f/neöa/c"diyerek, Sayın Selçuk'un hak ettiği yanıtı verdi. Aslında hiç kuşkusuz, ülke sorunlan hepimizin 'işidir'. Fakat adalet mekaniz- masının sayısız sorunlan varken, bunlan dile ge- tirme gereksinimini duymadan, bambaşka konu- lan ve (bence) yanlış bir biçimde ele almak, her- halde 'Yargıtay Başkanı'nm, 'açış konuşmasında' işi degildi. Eğer "vatandaş" Sami Selçuk olarak bu fikirfe- ri dile getırse.. beğenmesek de, hoşgörüyte kar- şılayabilirdik. Fakat belirli bir makamın "dokunul- mazlık zırhının" ardına sığınarak ve demokrasi- den yana olan herkesin agzına birer parmak bal çalarak, "çarpık" birtakım görüşleri dile getirme- nin, "aydın namusu" ıle hiçbir ilgisi yoktur. Yazılı basıramızın "köşe" sahiplerinin önemli bir bölümü, bırkaç gün içinde "satır aralannda" ne- ler yapılmak istendiğıni farkettiler ve görüşlerini düzeltmekgereksinımı duydular. Fakat işin ilkaşa- masında hedefe ulaşılmış ve laik cumhuriyetimiz, "içten" ağır bir darbe yemışti. Bu olay bende, yazılı basına "beyanat verme" konusundaki rahatsızlığımın en üst düzeye çıkma- sına yol açtı. Kendi kendime defalarca söz verme- me karşın, belli bir konudaki düşüncemi sorduk- lan zaman telefonu kapatamıyorum. Sonra da, verdiğiniz beyanat kuşa dönmüş olarak karşınıza çıkryor. Bu kez de öyle oldu. Zaman gazetesinden aradılar ve görüşlerimi sordular. "Doğmlarta yanlışlann iç içe geçmiş oi- duğunu" belirttim. Fakat, bu konuşmanın "müna- sebetsiz" bir konuşma oiduğunu, iki kez vurgula- dım. Bir gün sonra, verdigim beyanat öyle bir ku- şa çevrilmişti ki; okuyan, bu konuşmayı onayladı- ğımı bile düşünebilirdi. "Yer darlığı" bu konuda mazeret olamaz. Çün- kü işlerine geldiği gibi konuşan bazı meslektaşla- nma, çok daha geniş yer vermişlerdi. Bizim gaze- tenin Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç, bu gi- bi durumlarda, "Sebep yersizlik değil, densizlik" der. Çok haklı. Bir beyanatın işine gelen taraflan- nı yayımlayarak ve işine gelmeyen taraflannı ya- yımlamayarak, yanlış bir iztenim edinilmesine ne- den olmak, ne "basın ahlakı" te bağdaşır ne de başka bir ahlakla... Sayın Selçuk'un konuşmasını sıcağı sıcağına değerlendirmeyişimin elbet bazı nedenleri var. Bunlardan birincisi, yazılı basınımızda kopan al- kış fırtinasının dinmesini beklemek gereksinimi i- di. Ikincisi de bazı çok temel konular çok yanlış ele alındığı için, bu konuşma metninı birkaç ya- zıyla ele almak arzumdu. İlk anda kopan duygusal alkış fırtınası, artık ye- rini soğukkanlılığa bıraktığı içip, bu konuyu ele al- manın zamanı geldiğini düşünüyorum. Ve özellik- le, "ideoloji" ve "Jacoben" kavramlannın netleş- tirilmesi gerektiğine inanıyorum. Eski yazılanma bir göz attığım zaman, bu ko- nularda yirmiden fazla yazı yazdığımı gördüm. Okurlanmdan özür dıleyerek, bu yazılardan ikisi- ni önümüzdeki perşembe ve cumartesi günleri yeniden yayımlamak ıstiyorum. Perşembe günü yayımlayacağım yazıyı, 18 Ağustos'ta yayımlamıştım. Sayın Sami Selçuk'un Akit gazetesıyle yaptığı bir röportajdaki, "mantık sakatlığını' sergıliyordum. Zaten o röportajdaki düşünceleri okuduktan sonra, açılış töreninde yaptığı konuşmaya fazla hayret edilmiyor... Cumartesi günü yayımlayacağım yazıyı da, 1998 Aralığı'nda kaleme almış ve yayımlamıştım. Jacobenizmin neden ve nasıl yanlış anlaşıldığını anlatmaya çabalıyordum. Bu iki yazıyı yeniden yayımlamam, o yazılanla- n anımsayan okurlanma haksızlık olacak, şımdi- den özür diliyorum. Ama bir kez daha anımsatma- yı ve "bilgi tazelemeyi" yararlı gördüm. Kendini, "Sokrat'ın öğrencısi" olarak tanımla- yan Sayın Selçuk'la ilgilı çok şey yazıldı, söylen- di. Bunlan yinelemek istemiyorum. Ama 33 yıllık biröğretmen olarak, "hal-i tavnndan", oturuşun- dan, karşısındaki konüşurken dinleme biçimin- den, vb. kendimce bir değeriendirme yaptım ve bir "not verdim". Fazla ayrıntısına girmeden şu ka- dannı söyleyeyim ki; bu not, çok "kınk" bir not. Bu notu yükseltmek için, kandisine tavsiye edebile- ceğim "birileri" var... "Gayrimeşru" bir anayasadan aldığı gayrimeş- ru yetkilerle, gayri meşru bir Yargıtay'ın başında oturan Sayın Sami Selçuk'a, sıyasal yaşamının bundan sonraki aşamalan için başanlar diliyo- rum... X iimdi tüm Ariston^SîffİŞfFw bulaşık makineleri temizlik seti hediyeli! BİR ARISTON YETKİLİ SATICISINA GELİN. ARISTON ÇAMAŞIR VEYA_ BULAŞIK MAKİNESİ ALIN. TEMİZLİK SETİ HEDİYENİZİ UNUTMAYIN. camaşır ve oui neleri çok jygun taksitıerie. &- 0SETm ÜRÜNLER FtYÂT TUStT TOPUH PEŞİNAT + 6 TAKSİT TAKSfT TDPUM PEŞJNAT + 8 TttSİT TAJCSİT TOPLAM PEŞİNAT+ 10 TAKSİT TAKSİT TOPLAM PEŞİNAT+ 12 TAKSİT I TAKSİT TOPtAM LS2 3PM. 4PD8. 17579-Ma 237A 3t274JO0 ] 28141 26JIHMB 1 34aJ6flJM | \sm» MPB6. ınıııı Mfffi MPBS. ısmesı t:i'rı::ır ; '< ıii?y-w "it!w:»' ıttn"' IKIHH • r n m » <ı • •»>.Ü • ı» TLM • F ^ H ı U2CTBTB M8J30J00 I HJS7.M0 1 3317S5J0O j 514S3J00 I 3W24tO0O I 11 171 000 1 3mff7JMII I 3HJ7UM I o İ a U B I 4Tf.i95.000 ~MJ34J0O I I53-836.MC [ 54J5M00 I mS&JM umn JUBÜL. t l t H I l l f ' t I t < ı / ! ! I " I I ' ' I ' ' ' I " I E jl.'l ı'W'*.!«lı' lt-;*'.ri tF*<'i mtuir'i ıWH/ı' wtni\' ı I 7H244JM I lit' t"l">IIIl''llHt!'t'|l"IBT"l" If 1 H!'l''İ f P K T V P T t g î l F T T luoıo luncn M88ı*,a>5flltailBMIIITIIIUCWSiBrıi 3OJHL0H »5.4»7JW »7.335.898 5t772J08 355404JM 43J3U0 i 307J410M ttStUOO 347J00JM M.?7l»tlO 3T7.7B7.0M 4Î.7MJO0 4l1.750.JOtl «Z284J00 1484JO4J00 j 3322İJO1 | SilJgJOO OI33UK 3UMJ00 «7M74J8* I I I I 'I ' II ' ' II ' ' II ' ' I *:• '> ı '•> O'i "Ariston Köyü _ . deli bü projeye aktarılaca1 ' Flyıilafimıîa KOv" liıVılidir. Sevk tarfhlndtk! K0V >< >ctfl kanunlarndık[ dfjlilkliklen İoiıp |tl«»il«»k r«*l «erfilcr flyallatj ayner yanıtıUcaktır. Temizlik Setf I ıujırtt «tıtTti «*M »ntHn» «t8t tgttnltrı ]\»'«^>'l^<: t-^Mmma JımlMJaSyaiiL^aaLiı'nm 1j.os.19a4 frlh, 2194a W n »(.«3.1»; lulfı. 4077 sayılı ftiml 1 0800 * 2114042 2114043 • ı»»o TttkHI SıOa • TSE yvtartfllk Mlntl» u k h THdn w>it m yml ttrvıı y« kenusHiıdı uznan 650 Mnrfs tt«««nı ARISTONE v i n i z e d e ğ e r k a t a r Alacagınıı Arlston 0rO.lertnto Uandaıt 3 yıU* Bini.ll sOrtsM tı. 500.000.- TL'ük ek biı U e n e II» 5 yıtl bllfl için ÛCRETSİZ DAHIŞMA MRVİSI'nl wya«n yıtanMSTON YETKİLİ SERVİSl'nl arayakiUnlnb. \ 4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear