Catalog

14EYLÜL 1999 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denizii PB PB PB PB PB PB PB Y 25 27 25 26 30 30 31 28 Sinop Y 22 Zonguldak Y 21 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y Y Y Y Y 24 24 24 22 21 25 21 Y 30 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y PB PB PB PB PB PB 30 30 33 34 32 32 29 26 PB 24 Butun yurt parçaJı çok bulutlu, Karadeniz, Iç Anadokj, Iç Ege, Göltef yöresi ve Doğu Akdenız ile Doğu Anadolu'nun kuzey ve batısı sağanak vegökgürijltulüsağanak yağışlı, diğer yerter par- çalı bulutlu geçecek. Hava sıcatöığı iç keam- tefde bıraz azalacak, dı- ğer yertefde önemli bır değışıklik olmayacak. S MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y PB Y Y Y Y Y Y 21 18 21 23 21 21 27 23 Münih PB 24 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB B Y PB B B PB PB 2/ 26 28 9 26 23 30 28 Moskova PB 12 PB 25 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B Y B Y B Y PB 33 22 36 28 32 28 35 PB 32 Parçalı bututlu k Çok bulutlu Yagmurtu <^uw Kartı (f^Sulukar Gök gürüBûlû GÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada güıiüğün son kalesi de Fazilet Partisi. Kamuoyuna sindirmeye çalıştıklan izlenim bu. Ama Fazilet Partisi, devlet kadrolannı şeriatçı kafalaria doldurmanın, erkeğin uşağı saydığı kadı- nı kara çarşaflar altına almanın, türbanın, din ders- lerini neredeyse üniversitelerde sınıf geçme konu- muna getirmeyi isteyecek olan kafalann bir araya geldiği yegâne siyasal kuruluş. Demokratikleşme titreşimleri toplumu yıllardır sarsıyor. Sanki yeni bir keşifte bulunuyormuş gibi, Sok- rates'ten Descartes e kadar yüzyıllık isimleri da- yanak göstererek kim çıkarsa ortaya; Fazilet, Fa- zilet gibi düşünenler, heie kendilerini Osmanlı'nın son döneminde Avrupa'dayerieşik "Jön Türkler"e benzetenler o TV'den bu TV'ye koşturup duruyor- lar. FP'nin yayın organı Milli Gazete pazar günü ba- ğırıyor: "Türkiye yeniyüzyıla girerken gerçek demokra- si ve daha çok özgürlük isteyenlerin sayısı çığ gi- bi artıyor. Sistem çatırdıyorrrr!" "Çatırdayan sistemi" onarmak için öne sürecek- leri anayasa değişiklikleri ise 1970'ten beri kurula- geten dinci partilerin (Milli Nizam, Milli Selamet, Re- fah ve son olarak Fazilet'in) savunduğu istekleri bir araya getiriyor. Belli başlı istekleri ise anayasa değişikliği ile "la- ikliğin insanlar üstünde baskı aracı olarak değil, devletin dinler karşısında tarafsız ve saygılı olma- sı". Kısacası Fazilet ve peşine takılan yenilikçi deği- şim taraftaıian, önce laikliğin çöp sepetine atılma- sını istiyorlar. Daha sonra dinsel güdülü yeni bir Cumhuriyet yaratmak, orduyu içinden tahrip etmek için YAŞ karartanna yargı yolunun açılmasını, tarikatlann ku- manda ettigi yeniyetme "mücahitlehn" askeri okul- lara alınmasını dayatacaklar. Türkçe dışındaki dillerte de düşüncenin ifade edilmesi ve yayın yapılması... Unutmadan yazalım; tabii partilerin kapatılmasının zortaştınlması, yani engellenmesi şimdilik aysbergin su üzerinde kalan hevesler. Partiler arası bir komisyon kurulursa, o zaman Fazilet'ten daha neler neler gelecek gündeme. Bir telde iki kahraman Ömeğin 24. madde. Ortadan kalktı mı "laikliğe aykın dini inanç ve kanaatlerini sokak ortasında, Meclis kürsüsünde yerden yere vuranlan" kimse kınamayacak. Isteyen ve dileyen; "devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa dini kurallara dayandırabilecek". Ya da "siyasi nüfuz sağlamak amacıyla dince kutsal sayılan şeyleri istismar" edecek! Fazilet'e Erbakan adına patronluk yapan Recai Kutan, onu izleyen, Hayri Kozakçıoğlu'nun tanı- mıyla "dişi kurt" Tansu Çiller; "İkinci Demokra- s/"nin başlıca iki kahramanı. Yargıtay Başkanı'nın konuşmasından sonra her ikisini de tutabilene aşkolsun! Geçmişte bir parti kuran Cem Boyner, "Herkes değişim istiyor. Düzen değişmeye kararlı. Amayö- neticiler kendileri değişmeme kaydıyla bunu ba- şarabilme peşindeler" diyor. Doğru söylüyor. Bizde her şey değişir, ama lider- lerin kimileri değişmez. üderler çevresi de değişmiyor. ömeğin Cumhur- başkanı Demirel'in çevresinden eksik olmayan kayınço Ali Şener'in, doktor Osman Müftüoğ- lu'nun, dosta düşmana inat motor yatından inme- diği Kamuran Çörtük'ün, bir zamanlartekstil kra- lı diye anılan, ama şimdi mahkeme rekortmenliği- ne koşan Cavit Çaglar'm "aile fotoğrafı'nöaki ye- ri değişebilir mi? Hayır! Ecevitin yanında arkasında duran bir kaşı ya- nm ayı anımsatan Hüsamettin Özkan, Başba- kan'ın çevresinden yitebilir mi? Hayır! Sami Selçuk'un konuştuğu gün anayasa deği- şikliğine pek hevesli görünen, hatta DSP olarak hangi maddelerle oynanacağını saptadıklannı bil- diren Ecevit'te de değişim havaları birdenbire sus- pus! Anayasa değişikliği üzerinde iktidarda herhangi bir hazırlık yok. Ana muhalefet Allah'ın günü değişecek madde- ler öneriyor. Iktidarın bu hali neden? Ağırbaşlılıktan mı yoksa "müzmin" unutkanlık- tanmı? Vlanııara depremle sarsddı • Baştarafı 1. Sayfada cuk, dolabın üzerine devril- mesi sonucu yaralandı. Yunanistan'ın Selanik Yer Dinamiği Enstitüsü, bu sar- sıntınm Richter ölçeğine gö- re bır anlık büyüklüğûnün 6.8"e ulaştığını açıkladı. Fransa'nın Strasbourg Rasat- hanesi ile Bulgaristan Rasat- hanesı ise depremin aletsel büyüklüğûnün yaklaşık 6.1 olduğunu bildirdi. Depre- min. yerin 40-45 km derinli- ğinde aynı fay hattında oluş- tuğunu belirten Bulgaristan Bilimler Akaderaisi Jeofîzik Enstitüsü Rasathanesi Baş- kanı Rumiana Glavçeva, bu depremin 17 Ağustos'ta meydana gelen 7.4 büyüklü- ğündeki depremin artçı şoku olduğunu öne sürdü. Kocaeli'nde dün 14.58'de yaşanan son sarsıntıyla pani- ğe kapılan halk sokaklara dö- küldü. Depremin hıssedildi- ği Kocaeli ve Sakarya'da bir- çok insan pencerelerden atla- yarak yaralandı. llk belirle- melere göre Kocaeli'nin Ku- ruçeşme Mahallesi'nde bir binanın çökmesı sonucu 3, Gölcük'te de 3 olmak üzere toplam 6 kişi öldü. Izmit'te yaşamını yitirenlerin, Ebru Dûlger. Esma Uman. Mackk Zuhal. Kadri>e Yoidadur- maz ve Rüstem Dikki ile kimliği belirlenemeyen bir kişi olduğu belirtildi. Telefonlar kilitlendl Depremden sonra yurttaşlar kendilerini sokağa atû. Panik yüzünden pek çok kişi yaralandı. (KADER TUĞL A) Büyük panik yaşanan depremde, lzmit'te binalar ve işyerleri boşalöl- dı; kurum ve kuruluşlar tatil edildi. Sarsmtı nedeniyle araçlanna binerek kenti terk etmek isteyen yurttaşlann D-100 karayolunda trafıği tıkadığı kaydedildi. Bu arada depremin his- sedildiği kentlerde telefonlar hemen kilitlendi Kocaeli, Istanbul ve Sakarya'nın yanı sıra bazı çevTe illerden de his- sedilen ve yurttaşlann korkuya kapı- larak binalardan dışan çıkmasına y- ol açan depremde, cep telefonlan da- hil haberleşme tamamen kesildi. Depremin yaramğı hasann belirlen- mesine çalışıhyor. istanbul'da 57 yaralı Merkez üssü Kocaeli olan 5.8 bü- yüklüğündeki depremin tstanbul'da- ki etkileri tespit edilmeye çahşılır- ken çeşitli hastanelere 57 kişi yaralı olarak getirildi. Eminönü, Fatih, Aksaray ve Koca- mustafapaşa'dan Haseki Hastane- si'ne Kemal Ömürlü. Günay Tren, Şahap Yılmaz, Tahsin Yılmaz, Aziz Çakal, Ramazan Dinç, Nizamettin Altun, Mustafa Lokal. Nurfaayat tb- rahimoğlu. Fatma Kigürbüz. Remd Kurum, SeyfuUah Oztûrk ve adı öğ- renilemeyen bir kadın yaralı olarak getirildi. Bu kişilerin deprem anında paniğe kapılarak balkon ve pencere- lerden atlamak suretiyle yaralandık- lan ve bacaklannda kınklar bulundu- ğu öğrenildi. Yaralılardan Lokal ve Yılmaz'ın durumlanmn ağır olduğu. diğerlerinin ise ayaklannın alçıya ahndığı bildirildi. Öte yandan, Istanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastane- si'ne 3, SSK Okmeydanı Hastane- si'ne 4, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne 5'i lzmit'ten olmak üzere 12, Haydarpaşa Numune Has- tanesi'ne 4, Esnaf Hastanesi'ne 4 ve Taksim Hastanesi'ne de 4 kişi yara- lı olarak getirildi. Istanbul Vali Yardımcısı Osman Dıraçoğlu, Kriz Yönetim Merke- zi'nde yaptıgı açıklamada, Istan- bul"da can kaybı ve çöken bina bu- lunmadığını belirtti. Dıraçoğlu, deprem bölgesindeki okullann da henüz belirtilmeyen bir tarihe kadar tatil edildiğini bildirdi. Balkonlardan atladılar Bursa'da da hissedilen deprem sı- rasında balkonlardan atlayarak hafif yaralananlann sayısının 16 olduğu bildirildi. Depremin ardından kent halkı panik içinde park, bahçe ve açık alanlara çıktı. Yaralananlar has- tanelerde tedavi altına alınırken ha- yati tehlikenin bulunmadığt kayde- dildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Ra- sathanesi ve Deprem Araştırma Ens- titüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Me- te Işıkara. depremin aletsel büyüklü- günü 5.8 olarak açıklarken benzer büyüklükte artçı şoklar yaşanabile- ceğini söyledi. Işıkara, "Biztopluma doğru bi^i \criyoruz. Bundan sonra da bu büyüklükte artçı sarsınölar olabilir. Hiçbir se> sürpriz değil. ne olu\T)rsa tşin doğasında oluyor. 6 bü- >üklüğünü geçen depremler de yaşa- nabilir, ancak 7.4'ü geçmez" dedi. Kandilli Rasathanesi görevlilerinden Doç. Dr. Eser Durukan da yaptıgı açıklamada, 17 Ağustos'taki 7.4 bü- yûklüğündeki depremin ardından 4.0'ın üzerinde 64 sarsmtı kaydedil- diğini bildirdi. Durukan, 3'ü 5.1 ile 5.8 arasında- ki büyüklüklüklerde gerçekleşen art- çı şoklaruı, Yalova'nın batısından Düzce'ye kadar olan 200 kilometre- lik alanda meydana geldiğinı de kay- detri. MTA Sismik Araştırma Müdürü tsmaü Kıışcu ise deprem ile ılgili ola- rak "Bu bizim için de sürpriz oktu. Bu boyutta bir sarsınü beûemiyorduk. Bu bir artçı deprem gibi görünmü- yor" dedi. Depremin artçı mı yeni bir dep- rem mi olduğu konusunda ise açık- lama yapılmazken Istanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üye&i Prof. Dr. Aykut Barka, 5.8 büyüklüğündeki son depremin "beklenen ve gecikmiş bir artçı deprem olduğunu" söyledi. 17 Ağustos'ta yaşanan 7.4 büyüldü- ğündeki depremin ardından bugüne kadar büyüklükleri 5.2 ile 5.4 ara- smda değışen artçı depremler yaşan- dığını belirten Prof. Dr. Barka, "5.8 büyüklfiğündeki son deprem bizim için şaşırncı olmadı. Çünkü yaşanan büyük deprem sonrası 5^ fle 6 bü- yüklüğünde artçı depremler bekli- yorduk. Dolavisıyla bu son deprem, gecikmiş bir artçı deprem" diye ko- nuştu. BÜ Kandilli Deprem Mühendisli- ği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik. yaşanan depremin, 17 Ağustos'taki 7.4 bü>üklüğünde- ki depremle aynı yerde olduğunu açıkladı. Son depremin, açığa çıkan eneıji açısından, öncekinden 30-40 kez daha az bir deprem olduğunu be- lirten Prof. Dr. Erdik, "İstanbul'da hissedilmesi, daha önccki depreme göre üçte bir düzeyinde oldu. Hasar- h konuüara güilmemesi gerekiyor'' diye konuştu. AKUT bölgede Depremin ardından sivil savunma ekipleri hızla kurtarma çahşmalan- nı başlatırken Başbakanlık'la görü- şen AKUT'a da bir helikopter tahsis edildi ve Kocaeli"ne ulaşması sağ- landı. Bir ekiple bölgeye gelen AKUT ekibi, sivil savoınma ekiple- rince "şov yapükkn" gerekçesiyle engellenmek istendi. Sivil savunma elemanlan ile AKUT ekibi arasında yaşanan sert tartşma, araya görevli- lerin girmesiyle engellendi. AKUT ekibi daha sonra görevliler tarafın- dan Döngel'de ytkılan bir bınadaki kurtarma çalışması için götürüldü. Içişleri Bakanlığı da 15 kişilik bir si- vil savunma ekibinin bölgede kur- tarma çalışmalanna katılması için Kocaeli'ne gönderildiğini açıkladı. 'Başa gelen çeklllr' Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- reL Kocaeli'nde yaşanan depremı Çankaya Köşkü'nde Pakıstan Dışiş- leri Bakanlığı Müsteşan Şamsad Ah- mad Han'ı kabulü sırasında haber al- dı. Kabullennin sona ermesinin ar- dından gazetecilere depreme ilişkin açıklamalarda bulunan Demirel. depremin halk arasında panik yarat- masından endişe duyduğunu belirte- rek "Çare yok, başa gelen çeldlecek- fir. Bunlan göğüsleyeceğiz. Halkımı- za sükûnet metanet tavsiye ediyo- rum. Inşallah kötü bir tablo ile karşı- laşmayız n dedi. Pakistan Dışişleri Bakanlığı Müs- teşan Şamsad Ahmad Han'm Cum- hurbaşkanı Demirel'e Pakistan hü- kümetı ve halkı adına 10 milyon do- larlık bir yardım çeki sunduğu açık- landı. Yurttaşlar alışsın' Başbakan Bülent Ecevit, dün ak- şam saatlerinde yaptıgı açıklamada, deprem bölgesindeki yurttaşlan art- çı depremlerin sürebileceği yönünde uyardı Ecevit, "Bir süre çok üzücü de olsa vatandaşlanmızın bununla yaşamaya auşmalan gerekir. Onun için tedbuü davranmalannı. yıkda- bflecekbinalaraginnemelerini ve çok yakınında bulunmamalannı. paniğe kapılmanıalannı ta\sive ederim" diye konuştu. SPD ve Yeşifler hezimete TEGV'nÜl ÇCUlllİCmgeri VCtİldİ I Baştarafı 1. Sayfada yüzde 42.6'dan yüzde 5l'e yükseltirken SPD sadece yüzde 18.5 oranında oy alabil- di. Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS), yüzde 21.4 ile bireyalette ilk kez ikinci bü- yük parti olduğunu kanıtladı. Kohl hükü- metlerinin ortağı FDP, yüzde 5 barajını aşa- mazken Yeşiller de aynı kaderi paylaştı. Aşın sağcı DVU da seçimlerden başansız çıktı ve yüzde 3 ile baraja takıldı. SPD'nin geleneksel kalesi Kuzey Ren Wesfalya eyaletinde yapılan belediye se- çimlerinde de sosyal demokratlar, altından kalkılması güç bir gerileme yaşadılar. Köln, Bonn, Dortmund, Düsseldorf ve Es- sen gibi SPD'nin kalesi kentlerin belediye başkanhklan, SPD'nin elinden çıktı. Bir- çok kentte CDU önde gitmesine rağmen mutlak çoğunluğu alamadığı için SPD adaylanyla ikinci tur seçime gidilecek. SPD. Kuzey Ren Westfalya'da toplam yüz- de 8.4 oranında oy kaybederek yüzde 33.9'larda kalabildi. CDU ise yüzde 10'dan fazla bir kazanımla yüzde 50.3 oranında oy aldı. Yeşiller yüzde 3 civannda oy kaybe- derek yüzde 7.3 'te kalırken Kuzey Ren Westfalya'da seçime katıhm oranı yüzde 55 oldu. Thüringen'de de her iki secmen- den biri sandığa gitmedi. Asimetrik gücü nedeniyle "Doğu Parti- si'' olarak damgalanan PDS, Almanya'nın en büyük eyaleti Kuzey Ren Wesftalya'da- ki bazı belediyelere temsilci sokmayı ba- şardı. Ancak PDS, doğudaki oy oranının çok altında bir gelişme gösterdi. CDU'nun bu seçim başansıyla Eyalet- ler Meclisi'ndeki ağırlığını arttırdığı, bun- dan böyle SPD-Yeşiller hükümetinin iste- diği yasayı çıkarmasının çok kolay olma- yacağı belirtildi. Öte yandan CDU yöneti- minden yapılan açıklamalarda, "BizOskar Lafontaine'in geçen dönemde yapüğını yapmayacağız ve gelen tasanlan tek tek in- celeyerek basit bir engelleme politikasuı- dan uzak kabcagı/" şeklindeki vurgular dikkat çekti. SPD polttikasında ısrarlı SPD'nin bu yenilgiye rağmen izledigı politikada ısrarlı olduğu belirtildi. Partinin yeni kurulan genel sekreterlik görevini üst- lenecek olan Franz Müntefering. Başba- kan Schröder'in çok sık tekrarladığı bir ifadeyi kullandı ve "Her şeye rağmen izle- diğüniz politikarun alternatifı yok" dedi. SPD ve Yeşiller'in henüz alınan darbenin şaşkınlığını üzennden atamadığını dile ge- tiren siyasal gözlemciier, bu darbenin so- nuçsuz kalmasının çok zor olduğuna işa- ret ederek toz dumanın dağılmasmın bek- lenmesi gerektığini belirttiler. İstanbul Haber Servisi - Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ta- rafından depremzedelere verilmek üzere Çin'den getirilen çadırlar, dün bulunarak vakıf yetkililerine teslim edildi. Vakıf Başkanı İbrahim Betil, daha önce bir açıklama yaparak çadırlar bulunmadığı takdirde Gümriik Mü- dürlüğü önünde oturma eylemi yapa- cağını belirtmişti. tbrahim Betil, Ata- türk Havalimanı Kriz Merkezi önün- de yaptıgı açıklamada, çadırlan dep- rem bölgesindeki öğretmenlere da- ğıtmak amacıyla Çin'den getirdikle- rini belirterek "Çadırlara, kriz masa- KÜLTÜR • SANAT • • • • • _ • • • • • • • • • 293 89 78 (3 HAT) Güneydoğu 'ya Olağanüstü Bir Seyahat Gizemli Turabidin, Sogmatar, Hasankeyf ve Güneş Dağı Nemrut 20 - 26 Eylül BRT Birsey Turizm Güneydoğu Anadolu Turlarına; Güneydoğu'nun Efes'i kdbul edilen Hasankeyf ve Nemrut'un yanısıra, insanlara "Bilinen dünyamn dışına çıktık galiba" dedirten bir bölge olan; Sabiî (kimilerine göre İbrahimî) dininin doğuş yeri, insanlannda "gezegenler dini"ne kurban edildiği ana mabet Sogmatarı ve inanılmaz zenginlikteki çevresi Şuayb Şehri, El Barur Kervansarayı, şaşkmlık verici Bazda Mağaralan'nı dahil ediyor. Katümak ve aynntüı bilgi için: 0212.252 65 78 (3 hat) VSÖT.'Eİ'ğS'BRT DIA GOSTERISI VE SOYLEŞI Bmlerce yıllı» iarı*)e tanıklık etmış gcrkemiıeserienn öulunduğu Hasankeyf ın llısu Barap SJİarı altında kalması tetılıkesıne karşı kamuoyu duyarlılığım arttımıak ıçın, Hasanteyfveçevresı Dıa Göstensi düzenlenmıştır 'a Ta«mPba0!dıI«sm;1iirr^,it imt 14 Eylül Sut 1900-21 OOirası İ lan Ifirınız (0 212)293 89 78 sının almış olduğu bir karar doğrui- rusunda bizim onayunız olmadan el konulmuş ve bilgimiz dışında KJZH lay'a teslim edilmiştir'' dedi. Konuyla ilgıli olarak gazetecilere bilgi veren Istanbul Gümrükler Baş- müdürü NaznnBUkan da Atatürk Ha- valimanı Kriz Merkezi'nin 1 Eylül ta- rihinde yaptıgı toplantıda, yurtdışından gelen çadır, battaniye ve uyku tulumu gibi yardım malzemeleri- nin tasnif edilerek Derin- ce'deki merkeze gönderil- mesi yönünde karar almdı- ğını anlattı. Türkiye Eğitim Gönüllü- leri Vakfi'na gelen çadırla- nn da bu karar doğrulru- sunda Kızılay'a teslim edil- diğini kaydeden Bilican, "Kızılay tarafindan teslim ahnan 23 çadır Derince'ye götürülmüştür" dedi. Bili- can, ibrahim Betil'in Kızı- lay yetkilileriyle yaptıgı görüşmeden sonra, çadırla- nn dün Derince'den lstan- bul'a getirildiğini ve kendi- sine teslim edildiğini söy- ledi. m m G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada tarih yakın! Ortasından başlarsak... Birbiriyle kavgalı, iç ba- nşını kurmakta zorlanan bir dizi ülke. Her birinin ulusal zenginlikleri yerinde, amatoplumsal zengin- likleri uçurumda! Bu ülkeler için genellikle şu tanım yapılır: "ABD'nin arka bahçesi..." Geri bir tanım. ABD'nin arka balkonu demek da- ha uygun. Zira, arka bahçe her şeye karşın dene- tim dışjna çıkabilir. Arka balkon daha güvenlidir, anahtan sizdedir. Işinize yaramayan şeyleri bura- ya koyarsınız. Bunu balkona, çok önemli bir hiz- metmiş gibi sunarsınız. "Bak seni mobilyasız bı- rakmıyorum " dersiniz. Çiçeklerinizi de burada ha- valandınrsınız... Güneye inersek... Kolombiya'daki maf'yasal' güç bizde pek yok. Orada kimi kentleri ele geçiren mafya grupları kendi yasalannı uyguluyor. Karşı çıkana cezasını kendisi veriyor. Gerekirse devlet güçlerine kafa tutmaktan da çekinmiyor. Bizde böyle olduğu söylenemez! Hemen altında Brezilya, doğal kaynaklannı he- ba etmede üstüne yok. Amazon ormanlarının bu- lunduğu bölgede dakikada 250 metrekarelik or- man alanı yok ediliyor. Başta altın tacirleri olmak üzere, doğal kaynaklan hemen ranta çevirmek is- teyenler, devlet katında toplumdan daha güçlü ola- biliyor. Bizde bu tür eğilimlerin de olduğu pek söy- lenemez! Devam edelim, Arjantin ve Şili'nin neresinden başlasak. Bize hiç benzemeyen ülkeler. Alt tarafı yakın geçmişte, büyük toplumsal çalkantılar yaşa- mışJar. Cezaevierinde binlerce kayıp... Gelen-giden iktidarlar arasında ayıpları örtme geleneği! Peru'da da çokuluslu şirketlere göz kırpan, hat- ta dışandan devlet başkanı ithal eden biranlayış... O kadar ki, devlet başkanı yeri geldiğinde Peru kökenli olmadığını söylemekten çekinmiyor. Kuzeye çıkalım... Meksika binlerce yıllık tarihiy- le övünüyor. Aztekler'den Mayalar'a kadar tarih deyince topraklannda yok yok. Yüzyılın başında kurtuluş savaşı vermişler. O gün elde edilen kaza- nımlar ülkenin bugün de ayakta kalmasının önem- li etkenlerinden. 1920'lerde ülkenin büyük bir dili- minde toprak reformu yapılmış. Bir tek bölgesin- de değişik nedenlerie bu başarılamamış; güney- doğusunda. Bu bölgede hâlâ devletle halk banşa- bilmiş değil. Zaman zaman çatışma habeıieri ge- liyor! ABD'yi uzun uzun anlatmaya gerek yok. Yasa- sına uydurduğun sürece her şey yasal! Birleşmiş Milletlergibi ülke. İçinde dünyanın bü- tün coğrafyalarında saygı duyulacak bilim adam- lanndan, her türlü tepkiyi çekecek gözünü dolar bürümüş girişimcilerine kadar ne ararsan var! Siyaseti de bir âlem. Her seferinde farklı kişiler iktidara gelmiş gibi görünüyor, ama aynı politika- lar uygulanıyor. Devletin yönetimine gelenler seçim propagan- dalannda hep "sosyal devletten" söz ediyorlar, ik- tidara gelince şirket lobilerinin dışına çıkamıyorlar! Sözümüz yukandaki değeriendirmelerden dışa- n, bizde bütün bunlardan bir tutam var mı ne? Bir süre izin Türkiye'nin gündemi dem tutacak gibi değil. Ko- ca bir krtadaki ülkelerin tümünden özellikleri için- de banndıran bir ülkeden daha başka ne beklene- bilir ki! Bu yoğun gündemin içinde gazeteciler için şu ta- nım uygun olur: Krizde ilk düğmesine basılacak! Bütün bu hay-huyun arasında bana bir süre izin. Enlemde farklı boylamda yakın coğrafyalarda kulaç atacağım. Bu satırları yazarken her yola çı- kış öncesi gibi tarrfsiz heyecan yüklüyüm. Sanki ta- rrfeli bir uçağa binip bir yerlere gitmiyorum da, Mars'a ilk gidecek kişilerin bulunduğu bir uzay ge- misine doğru ilerliyorum... Güzel sözdür: Çok uzun yolculuklar bile küçük bir adımla baş- lar. Bunu tersten yorumlamak da olası: Küçük bir adım bile insanda ölçümsüz ufuklar açar! Yolu uzattık, sözü uzatmayalım... Yolgunluk dönüşü görüşmek üzere! Prof. Üşümezsoy 'Deprem Saroz'a doğru kayıyor' : Istanbul Haber Servisi - Istanbul Üniversitesi. Jeolo- ji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Şener Üşfimezsoy, dün meydana gelen Izmıt mer- kezli 5.8 büyüklüğündeki depremin, kendisinin daha önce öne sürdüğü modeli doğruladığını söyledi. Ku- zey Anadolu fayının Mar- mara Denizi içinden Saroz'a kadar tek bir hat halinde uzandığını, ancak bunun na- sıl bir yol izlediğinin kesin olarak şu anda bjlinmediği- ni belirten Prof. Üşümezsoy, "Ancak kesin olan, Kuzey Anadolu fayının Marmara Denizi içinde çatallandıgı te- zinin doğru olmadıgHnr. Bu son deprem de bunun kanı- odır.Fay tek bat üzerindeça- nşmakta, Istanbul'a doğru bir aktivite görünmemekte- dir" dedi. Dünyaca ünlü Fransız yer- bilimci XavierLe Piebon'un da Kuzey Anadolu fayının üç parça olmadığı konusun- da görüş bildirdiğuıi anımsa- tan Prof. Şener Üşümezsoy, Istanbul'u etkileyeceği ön- görülen depremin de Ada-1 lar'uı güneyinden geçen ve aktif olduğu varsayılan kol-" larda değil, güneybatı yö-' nünde hareket eden ve Şar^ köy açıklanndan geçen Ku-,' zey Anadolu fayının deva-, mında olacağını savundu. ts- tanbul'un batı yakasının bu olası depremden daha çote etkileneceğini belirten ProL Üşümezsoy şunlan söyledi:; "Buradan sonra asıl önemli olan, 1912'de Şarköy kınğı ile Körfez kınğı arasın-' da kalan boslukta kınğın ne-1 reden geçtiğidir. Sismolojik verfier, Körfez içindeki alan-' dan daha sonra birdenbire Şarköy açıklannda ve Sa- roz'da odaklaşıyor. Banagö- re tstanbul'un SUNri'den. başlayıp Tekirdağ knılann-, dan Şarköy'e, Şarköy'den Saroz Körfezi'ne kadar gi- den bütün yaznklann başı- na,Yakna'da, Gölcük'te. De- ğinnendere'deolanolaylann bir simetriğinin gelmesi po- tansiyeti vardır."