02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14EYLUL1999SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Doç.Dr/ Sami Selçuk 2547 sayıh YÖK Yasası'nın 29. maddesinin ikinci paragrafı, "Profesöriük, doçentlik, yardımcı doçentlik unvanlannı kazananlar her unvan dönemi içinde yüksek öğretim kurumlannda fiilen iki yıl görev yapmadıkları takdirde yüksek öğretim kurumları dışındaki çalışmalannda bu unvanı ku/lanamazlar" diyor. Madde çök açık. Derinlemesine incelemediği konularda fıkir beyan etmediğini açıklayan Yargıtay Birinci Başkanı Sami Selçuk'un bile bir çırpıda yorumlayabileceği açık/ıkta. Şeriatçılann ve ikinci cumhuriyetçilerin alkışlanna mazhar olan Sami Selçuk'un kullandığı "Doç. Dr." unvanı ise derinlemesine inceleme gerektiriyor gibi... Sami Selçuk acaba hangi üniversitede fiilen iki yıl doçent olarak görev yaptı da, "Doç. Dr." unvanını yüksek öğretim kurumlan dışında örneğin Yargıtay'da kullanabiliyor? Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97EJektronik posta: someposta.cumhuriyetcom.tr - Okullar açılmış; Kızılay, öğrencilerden zarf içinde para toplayacakmış... "Baska kapıva!" iraat Bankası Personel Vakfı, Emirgan'da Boğaz'a nazır arsasına sanki üzerinde es- kiden bir yapı varmış gibi Istanbul 3 Numa- ralı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Ku- rulu'ndan inşaat izni çıkartıyor. Konu önce Hürriyet'in Istanbul ekinde haber oluyor, sonra da Fatih Altay- lı oturup Hürriyet'teki köşesinde bir yazı yazıyor. Diyor ki:" Kurul üyeleri arasında meşhurOktay Ekin- ci de var. Rezalet çok boyutlu. Dürüstlük abidesi gi- bi ortalarda gezinen Oktay Ekinci Bey her nasılsa bu gayri yasal duruma olur vermiş." Fatih, teke tek yazdığı için olsa gerek htzını ala- mıyor bir gün sonra bir daha yazıyor: "Beni deli eden, bu izni veren 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu. Cumhuriyet'te acayip çevreci ve kent kültürcü yazılar yazan Oktay Ekinci'nin de içinde bulunduğu kurul." Oysa, bu karann alındığı toplantıda Oktay Ekinci kurul üyesi değil. Çünkü, Ekinci o dönemde Istan- Rezalet bul'daki kurul üyeliğinden afınıyor, mahkemeyi ka- zanıp geri dönmesi gerekirken Antalya'daki koruma kuruluna gönderiliyor. Çünkü Kültür Bakanı Istemi- han Talay, selefleri Agah Oktay Güner ve ismail Kahraman gibi Ekinci'den hoşlanmıyor. Çünkü Ekin- ci, kurula gelen "hayali restitüsyon" projelerini geri çeviriyor. Fatih Altaylı bütün bunları biliyor! Rezaletin altına kimlerin imza attığını da biliyor: Semavi Eyice, Haluk Sezgin, Bülent Kurt, Te- oman Hotin, Raife Kovulmaz. Kurul üyesi Ismet Oktay'ın, toplantıda bulunma- dığı için imzasının olmadığını da biliyor. Kurul başkanı Prof. Dr. Semavi Eyice'nin Taksim'e cami projesine ilke olarak "evet" dediğini ancak Su- lar Idaresi arsasını uygun bulmadığı için Refahlılar- la arasının açıldığını ve Refahlı Kültür Bakanı İsma- il Kahraman tarafından "kapı önüne" konulduğunu da biliyor... Sonra, Demokratik Solcu Kültür Bakanı Istemihan Talay'ın da Eyice'den "devlet adına özür dileyerek" tekrar kurula getirdiğini biliyor. Fatih Altaylı, bütün bunları biliyor ama doğrusu- nu yazmıyor! Bu arada, Oktay Ekinci Cumhuriyet'te hemen her- gün yazarken kendini ilgitendiren bu konuya niye açık- lık getirmiyor da bunları yazmak neden bendenize kalıyor? Fatih Altaylı, Istemihan Talay'ın teke tek uygula- dığı taktikle kullandığı genelgeyi de biliyor: "Kurulların görevleri ile ilgili konularda Kültür Ba- kanı'nın yetkili kılacağı görevli hariç, üyeler kurul çahşmaları ve kararlan hakkında sözlü ve yazılı açık- lamadabulunamaz." SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE &M0&U6 5MÜEP12EMYUZV/UN'Bti&MJk: %LAi£77ff/Z M£ Y Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Ak akçe bedelli askerlik içindir! Yalova'da bal tutan parmağını yalıyor! Anavatan Partisi Yalova ll Başka- nı Özkan Tiryakl.. Anavatanlı Yalova Belediye Mec- lis üyesi Birol Aslan.. Milliyetçi Hareket Partisi Yalova ll Başkanı Erol Tatar.. Milliyetçi Hareket Partili Yalova be- lediye başkan adayı Kazım Karyağ- dı... Bu kişiler hem iktidarda ortaklık ya- pıyorlar hem de ticarette! Yalova'da depremden zarar gören sekiz lise ve otuziki ilköğretim okulu- nun onarım ve bakım ihalesini alıyor- lar! Yalova'daki enkazda paylaşılan pas- ta 2 trilyon lira! Aralannda Yalova'da enkaz haline gelen Aydınkent Sitesi'nin müteahhi- di Cevdet Aydın'ın yeğeni Cemil Aydın da var. Yanlannda Yalova Valisi Nihat Öz- gül'ün oğlu Burak Özgül de bulu- nuyor. Aldıkları ihaJe daha doğrusu davet üzerine kendilerine sunulan ihale tar- tışma konusu olunca, yeniden kura çe- kiliyor... Şu rastlantıya bakın ki, torbadan yi- ne aynı isimler çıkıyor. İktidarda Doğru Yol Partisi olsay- dı... Yalova'dan Doğru Yol Partisi mil- letvekili adayı Kenan Baş ve parti- daşlan torbadan çıkacaktı... Oysa Baş, Yalova'da yaptığı inşa- atlar çöktüğü için tutuklandı. Bal tutan parmağını yalıyor! AYDINLANMA ATEŞÎ llptişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 NiksarAtatürkçü Düşünce Derneği'nden kitap kampanyası Tekirdağ Cumok Harf Devrirni'nın 71. yılı ve Atamızın Tekirdağ'a gelişi ne- deniyle Tekirdağ Cumhuriyet Okurları. Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Yaşamı Des- tekleme Derneği bu anlamlı gü- nü aydınlanma şölenine dönüş- türüyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Tûrkân Saylan ve gazetemiz yazarla- nndan Toktamış Ateş, Sadul- lah lisumi, Alev Coşkun, Işıl Özgentürk, Üstün Akmen ve Demirtaş Ceyhun 23 Ağus- tos'ta. Tekirdağ Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda bizlerle be- raberolmuşlardır. Söyleşi ve im- za günü olarak düzenlenen bu an- lamlı günde bizlerle olan yüre- ği aydınlanma devrimi için çar- pan tüm dostlara teşekkür ediyoruz. Çağdaş Bale Topluluğu Çağdaş Bale Topluluğu, kuru- luşunun 28. yılında da gösteri- lerinin gelirlerini kamu kuru- luşlanna bağışlama geleneğini sürdürüyor. Geçen yıllarda ÇYDD. ADD, Sokak Çocukla- n Vakfı. HAB1TAT gibi kuruluş- lar adına sergiledikleri bale gös- terilerini, hem değişik halk kit- lelerine tanıtmak ve sevdirmek hem de faaliyetlerini maddi açı- dan az da olsa desteklemek için sürdürmek istiyorlar. Çağdaş Bale Topluluğu'nun bu yılki repertuvannda "Akde- niz Üçlemesi" yeralıyor. Equ- inoxe(müzik: Theodorakis): La Mer (Deniz) (müzik: Claude Debussy) ve yine müziği The- odorakis'e ait Yunanlı yazar Ka- zancakis'ın ünlü romanı 'Zor- ba'nın bale versiyonunun kore- ografılerinin tümü topluluğun kurucusu ve sanat yönetmeni Cem Ertekin'e ait. Kadıköy Halk Eğitimi Merke- zi'nde sahnelenecek olan göste- riler her ay bir kez olmak üzere tekrarlanacak. İlgılenen kuruluşlar Çem Erte- kın'e 0.216.348 35 07 no'lu te- lefonla ulaşabilırler. Lüleburgaz ADD Gençlik Komisyonu tarafından 8 Eyül'de Dünya Öğretmenler Günû dolayısıyla o güne özgü olarak kültür faaliyetleri kapsa- mında "Köy Enstitüleri Kav- ramı" konulu bir söyleşi dü- zenlenmiştir. Söyleşiye katılan Köy Ensti- tüsü mezunu öğretmenler Ata- türk devrimleri etrafında top- lanan aydın, çahşkan insanlann ülkesini yaratmayı amaç edinen ve binlerce köyün uygarlık çe- kirdeği olan Köy Enstitüleri'ni gençlere anlatmışlardır. Söyleşide günümüz eğitim sistemi. sorunlan ve çözümüne yönelik görüşlerini açıklayan Gençlik Komisyonu üyeleri, Köy Enstitüsü mezunu katılımcılar- la görüş alışverişinde buluna- rak eğitim sisteminde bugün va- nlan noktayı irdelemişlerdir. Ele alınan bir diğer önemli konu da Kepirtepe AnadoluÖğ- retmen Lisesi'nin boşaltmış ol- duğu alanın en verimli biçimde değerlendirilmesiydi. Bu konu- da görüşlerini açıklayan katı- lımcılar, sorunun ivedi olarak çözülmesi gerektiğini söylediler. Gençlik Komisyonu üyeleri, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin her şeyden önce bir düşünce ku- rumu olduğunu v e bu yönde ça- lışmalara ağırlık vermesi gerek- tiğini vurgulamışlar, katılımcı- lardan bu yönde destek istemiş- lerdir. Düşünce üretmeyen ortamlar- da Atatürkçü düşünce sistemi- nin ve devrimlerin korunması- nınzorluğudilegetirilerekana- yasanın 2. maddesinde ifade edi- len hukuk devleti ve hukukun üs- tünlüğü ilkesinden böyle biror- tamda söz edilemeyeceğı vur- gulanmış. hukuksuzluğun bo- yutlarının endişe verecek dü- zeylere ulaşacağının altı önem- le çizilmiştir. Niksar ADD Geçen yılın ağustos ayında yönetimi değişen. Niksar Ata- türkçü Düşünce Derneği, çalış- malannı istikrarlı bir şekilde sür- dürmekte. 29 Ekım 1998'de Niksar il- köğretim okullannda ve liseler- de "Cumhuriyetin Getirdik- leri" konulu resim ve kompo- zisyon yanşması düzenlemiş ve dereceye giren öğrenciler cum- huriyet altını ile ödüllendiril- miştir. 11 Kasım 1998'de ko- nuşmacı olarak katılan Dr. Ali Nejat Ölçenın "Kemalizmin Ekonomisi" konulu konferan- sı; 5 Arahk 1998'de kadınlara seçme ve seçilme hakkının ve- rilişinın 64. yrlı yemeği, Nik- sarlılann büyük bir ilgi ve katı- lımıyla sonuçlanmıştır. 17 Ocak'ta Cumhuriyet fılmini Nik- sarlılar ile buluşturmuştur. 30 Ağustos Zafer Bayra- mı'nda Niksar'da bulunan ve Güneydoğu'da PKK tarafından şehit askerlerin ailelerine ögle ye- meği vermiş ve şehit ailelerine Atatürk rozeti takılmış ve Ata- türk maskı verilmiştir. Atatürk- çü Düşünce Derneği Niksar Şu- besi yönetim kurulu, çalışma komisyonlannı kurmuş ve eği- tim komisyonu ilk etkinlik ola- rak kitap kampanyası başlatmış- tır. Kitap kampanyamıza ilgi gös- termek isteyenler için adresimiz "Fatih Sultan Mehmet Cadde- si No: 21/3 50600 Niksar/To- kat". Bu konuda duyarlıhk gös- terecek Atatürkçü vatandaşlan- mızın katkılan, ADD Niksar Şu- besi'nin kütüphanesinin zengin- leşmesinde faydalı olacaktır. KÎM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakîa turk.net • . - • ' . • • ' - • 1 r ' vf - r— 1 İMı ı l rm 1 * f» -^—-w ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACl HARBİ SEMİH POROY BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇİ Ciki C\V-! Y/NE YEI2İ-E2. 1CİMDE... TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN UEylül DANTE'NIN OLÜMU.. at/St/V, ayK//t /TV.YAN O2AHI OANTEAUŞHrEtl, 56 YAŞtMDA BAVENUA'PA ÖLOÜ. 6BNÇ YAŞTA, DO6DUĞU KENTOLAN FLOgAMSA'Mld PİNF-POL/rİK MÜCADE- L£Y£ KATfLMIŞri.D££T£Kl£Pİ& BflSlMStZUK »tMJSt FHKTİNIN, PAPA yAA/Ptff/ PAgTfrE YENİLGİSİYtE 0B UZUNSÜJZ6ÜN YAŞAMIMA B4ÇLAA4IŞ77. EN 8ÜYVK X* P(TI '7ANRISAL KCMEPYA'YI YAZMAVA SÛG&ÜHbE KOYÜLPU. MVTE BU )*f>IT7M, CEAJN£Tf CSHEHNEM VE AHAF'A X4PTi£l DÜŞSEL YOLCULUĞU AfJCATtR. K£MDİSİHE LÂTİN O2W/ VERGİUUS VE BUYÜK AÇ- Kl SEAmiCS KflAVUZLUK EDERlSe. U2UN giR f/ûf OLAN TMRISAL KOMECft*, RÖNESAHS'l MÜJDEISYEU BİR HÜMAHİZMAAIIN , OZANIN YAÇAMĞI DEVtO>£N GE- UZAMAAI B/'e FBLSEFE İ/B AHlAK AKJLAYfÇ/A//N GOSTEe&EHtil GÖRÜŞ MUSTAFA KUL Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ' . Işığa Doğru... Yeni bir gün, yaşanan kötü günlerin tersine dö- neceği, güneşin doğuşuyla taze umutlann yeşe- receği, kalplerin sevgi ve güvenle atacağı beklen- tileri oluşturur insanda. Belki yılbaşı kutlamaları da böylesi beklentiler nedeniyle coşkulu olur. Yeni yı- lın geçmiş yıldaki veya yıllardaki olumsuzluklan unutturması beklenir. Yeni sözcüğü ve başlangıç ifade eden rakamlar taze umutlar taşırlar sıkıntı- lardan bunalmış, huzura kavuşmaya hasret insan- lara. Uzun bir zamandır yeni bir güne, mutluluk geti- recek bir oluşumun beklentisi içinde giremiyoruz. Ülke olarak Franz Kafka'nın romanlarını aratma- yacak karabasanlar yaşıyoruz. Bir sabah uyanıyo- ruz ve öyle bir olayla karşılaşıyoruz ki bir daha as- la bir önceki güne dönemiyoruz. Bize hazırlanmış bir karabasanın içinde, ne olduğunu anlama ve kurtulma mücadelesi verirken arka arkaya gelen karabasanlar insan olmanın gereklerini, ihtiyaçla- nmızı, beklentilerimizi neredeyse hayal düzeyine ta- şımakta. Stresli, yüksek tansiyonlu, korku ve kay- gı üreten olaylar ipin ucunu kaçınnamıza, ışığı kay- betmemize neden olmakta. Bütün bu yaşananla- rın sorumlusunu bulmak, altüst olmuş kimlikleri- mizle ve uğradığımız manipülasyonun etkisiyle ne- redeyse olanaksızlaşmakta. Tam bir ipucu yaka- ladığımızı düşünürken birbakıyoruz izlertamamen silinmiş ve bütün bunlar aslında gözümüzün önün- de yapılmış. Oldukça yoğun ve hızlı değişen bir gündemle kar- şı karşıyayız. Bu yoğunluk içerisinde kendimize ait konulan, bizi doğrudan ilgilendiren olayları ayırt edemiyoruz. Fakat bu olaylann sonuçlarından bi- rer_yaşam gerçeği olarak hepimiz etkileniyoruz. . Ülke olarak öyle olaylar yaşadık ki her biri dost- larımızı, düşmanlanmızı tanımamız konusunda önemli deneyimlerdi. En ünlülerinden biri Susur- luk kazasıydı. Bu kaza sonrasında ortaya pek çok ilişki ve isim çıkmıştı. Ortaya atılan isimlerin çoğu 12 Eylül öncesi pek çok katliama adı kanşmış in- sanlardı. Bütün bunlann tartışıldığı günlerde top- lumun büyük bir kesiminin hafızasına kazınmış olaylar birer birer tartışılmaya, konuşulmaya baş- landı. 1977 yılının 1 Mayıs ışçi Bayramı'nın kana bulanması ve 34 kişinin Taksim Alanı'nda yaşamı- nı yitirmesi. 16 Mart katliamı, Ankara Bahçelievler katliamı ve 7 TİP'İİ öğrencinin öldürülmesi. Siyasi suikastlar. savcı Doğan Öz'ün, Kemal Türkler'in, Abdi Ipekçi'nın öldürülmesi. Maraş ve Çorum olayları. Bunlar gibi pek çok olay asla unutamaya- cağımız ve unutmamamız gereken olaylardır. Su- surluk kazasıyla bu olaylann failleri konuşulmaya başlanmış, olaylar yeniden hatırlanmış fakat sonuç- ta ancak kara mizah öykülerine konu olacak şey- ler yaşanmıştır. Çünkü bu insanlann hepsi aklan- mış, birer kahraman ve şöhret sahibi insanlar ola- rak ortalıkta dolaşmaya başlamışlardır. Hepsi de vatanlannı çok sevdiklerini, yaptıkları herşeyin va- tanlan için olduğunu söylemiş ve çok da itibar gör- müşlerdir. Vatanlannı öyle seviyorlar ki bu ülkenin yetiştirdiği nadide insanlanmızı, aydınlanmızı, sa- natçılanmızı, demokrat bürokratlarımızı, yazarlan- mızı gözlerini kırpmadan öldürebilmişler, bu insan- lan ülke için zararlı görmüşlerdir. 12 Eylül sonrasında da pek çok olay yaşanmış- tır. Özal dönemınde yaşanan yolsuzluklar unutul- mamalıdır. Bu yolsuzluklar yeni siyasi anlayışın da bir sonucu ve göstergesiydi. Ve etkilerini daha da kötü bir şekilde hâlâ yaşıyoruz. Siyasi cinayetler devam etmektedir. Aydınlar, yazarlar, gazeteciler üzerindeki baskılar sürmektedir. Eline silah alma- mış, hiçbir cinayet işlememiş, bütün suçu ülkesi- nin bağımsızlığı ve onuru için mücadele etmek olan aydınlarımız cezaevindeyken, bu katiller, em- peryalist ülkelere uşaklık etmekten çekinmeyen bu insanlar, rahatlıkla sokaklarda dolaşabilmekte- dirler. Büyük provokasyonlar yaşanmıştır. Gazi Ma- hallesi olayları, Sıvas Madımak Oteli katliamı unu- tulmamalıdır. Uğur Mumcu, Metin Göktepe, Bah- riye Üçok, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Mu- sa Anter, Turan Dursun cinayetleri unutulmama- lıdır. Isimleri gündeme gelmeyen, getirilmeyen pek çok gazeteci, örgüt üyesi olmakla suçlanmış, faili meçhullere kurban gitmiş veya cezaevlerine atıl- mıştır. Mesut Yılmaz, başbakanlık yaptığı dönem- de Türkiye'detutuklu gazeteci bulunmadığını, ce- zaevinde tutuklu olanların terörist olduğunu söy- lemekle iktidann da bakış açısını çarpıcı bir şekil- de sergilemiştir. Bütün bu yaşananlar göstermiştir ki devlet, bü- tün yurttaşlarına aynı mesafede değildir. Devletin polis gücü bu konuda en önemli göstergedir. Emek- çi ve demokrat kesimlerin eylemlerinde polisin gösterdiği şiddet, şeriatçılann eylemlerinde asla gö- rülmemektedir. Toplumsal olaylarda ülkücülerin polisle, polisin ülkücülerle birlikte hareket ettiği bir sır değildir. Çark ne kadar hızlı dönerse dönsün, karşımızdaki güçler ne kadar örgütlü olursa olsun belleğimizi ve benliğimizi yitirmediğimiz şürece bizden korkmaya devam edeceklerdir. Bizim gü- cümüz kalplerimızde yatan sevgiden, akıl ve düşün- ce yeteneğimizden, cesaretimizden ve üretken- liğimizden doğmaktadır. Yok edici değildir, yaşamak üzerine kuruludur. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/Kötübeslenme- nin yol açtığı has- 1 talıklan ve yiye- g ceklerin besin de- ğerierini inceleyen 3 sağlık bilgisi dalı. . 2/Birgözrengi... Yüksek bir maka- 5 ma sunulan mek- tup ya da dilekçe. " 3/ Rodyum ele- 7 mentinin simgesi... Sûs için yapılmış 8 gjysıkıvnmı...Es- q kidildesu.4/Or- taçağda açık denizlerde kul- lanılmış yelkenli gemi... "Gelse bir araya saye vü -- - / Olmaz bir arada cehl ile şiir" (Ziya Paşa). 5/ Belirti. 3 6/ Mercanköjk de denilen 4 gûzelkokulubirbitki... Bir _ spor dalı. 7/ Kendi kendine ' çeşıtli işler yapabilen oto- 6 matık aygıt. 8/ llaç, deva... 7 1 2 3 4 5 6 1 2 Anadolu'nun kırsal kesimın- de ericekler arasında düzen- lenen yâren toplantılanna verilen ad. 91 lzmir'in bir ilçesi. YUKARIDAN AŞAĞ1YA: 1/ Toplanmak, bir araya gelmek. 2/ III. Selim'in şiırlerinde kullandığı mahlas... Fas'ın plaka ışareti. 3/ Şaşraa belirten bir ünlem... Baş örtüsü olarak kullanılan bir tûr ıpekli dokuma. 4/ "Bu dûzen böyle mi gidecek,' —'ler filleri yu- tacak" (Orhan Veli)... Baryum elementinin simgesi. 5/ Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkınin yaşama ve büyû- me organı... Tann. 6/ Bir şe)in erebileceğı uzaklık; menzil... Ne- fesle çalınan perdesiz madeni çalgı. 7/ Tıtan elementinin simge- si... Hava basınçlan eşit olan yeryûzü noktalan. 8/ Açıklama... Üze- rinde konuşulan şe>'. 9/ Mezarlık.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear