25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 ACÜSTOS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Ömer Uluç 6. Uluslararası İstanbul Bienali'ne büyük boyutlu duvar resmiyle katılıyor 'Miflenhımu karşılayan resîmler' ESRAALİÇAVUŞOĞLU En :or 1997'de Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galens'sde Istanbullu sanatseverlerle buluşan Omer Uhıç, bj<ez 6. Uluslararası İstanbul Bienali'ne bü- yük bcMtlu bır duvar resmi ile katılıyor. Ömer Uluç için \W> sergiler yılı olarak tanımlanabılır. Çünkü Istanbd 3ıenalı"nin ardından ekim ayında Yapı Kre- dı Kâzrr Taşkent Sanat Galerisı'nde, kasımda ise Atatün. kültür Merkezi'nde açılacak olan kapsam- lı sergı He ızleyıcılenyle olacak sanatçı. Uluç, ay- nca 20)0 yılı ıçınde Nevv York ve Pans'te de sergi- ler açacaı. Aslında bürün bu sergiler bır bütünün par- çalan;-rallenıumda bır seyahat. Sanzçnın 6 Uluslararası istanbul Bıenalı'nde, Dol- mabab;e Kültür Merkezi'nin gırişine yerleştirece- ği 8 x 3 "0 m. boyutundakı ışi. renklı satıhlarla bun- lann ûıerine yerleştirilecek olan üç boyutlu parça- lardan oiuşuyor. Uluç, çalışmalannı 'milleniumu karşılıym resimler' olarak tanımlıyor. Arnavut- köy'dekı atölyesınde görüştüğümüz Omer Uluç'un çalışma mekânı kendi deyımiyle 'Uluç'un yaraük- lan' ile dolu. Çeşitlı kalınlık. büyüklük \e malze- melerden borular bıçimınde oluşturduğu bu heykel- ler, Uluç'un resimlennde gördüğümüz hareketlı fi- gürlenn bir anlamda somutlaş.mış hali... Organik yapıiı bu heykeller, insanda dokunma duygusu ya- rattığı gibı özellikle parlak renkleriyle şekerden ya- pılmış'.zlenimi veriyor. Bugünedekyurtıçi veyurt- dışında bırçok sergi açan ve yaşamını Paris'te sür- düren Uluç. 5 ay daha Türkiye'de kalacak. 'Estetiğim üzerinde buluşlar yapryorurrT Uluç'un bıenalde sergilenecek olan ışi, sanatçı- nın son dönem 'buluşlannın' bütününün aynı yapıt etrafında toplanması bakımından ilgmç. Kendısi için büyük bir buluş olarak nitelediğı ve çıkış nok- tası alümınyum ve polyester halatlara dayanan or- ganik heykellen de bu çalışmanın ıçinde yer alacak. Aslında Uluç'un resimleri ve heykellen birbıri ıçin- den çıkıyor ve bır anlamda birbirlerini tanımlıyor Heykel yapmadan önce de satıhtan çıkış arayışı ıçın- de olduğunu söyleyen sanatçı, bunun, resimlerinde daha önce çerçeveden çıkan uzantılarla kendıni bel- li ettigını söylüyor. •*Ben buluşa inanan bir insanım. Kendi estetiğinı üzerinde birçok buluş vapıvorum. HeykeUerim,on- lan boyama biçimim...Kendim için, sanki bir gizin açılması için bunlan büvük buluşlar olarak değer- lendiriyorum. Bunlann nasıl bir arava gelecekleri ilk başta belü degil. Saühlar ve formlar birden fazla. Hangi form hangi sanh üzerine gelecek önceden bd- li değil. Ancak yavaş yavaş, bir senaryo çıkmaya baş- lıyor. Ve sonra taşlar yerine oturuyor." Yapıtlannı denn çizgıler. kazımalar, tırmıklama- lar ve hareketlerle oluşturan Uluç, resim yapmay ı ılk A lk başta ne dünyayı ifade etmek ne de kendimi... İlk başta kendimi iyileştirme isteği. tçimdeki kaosa biçim vermeye çalışıyorum. Kimseye karşı bir sorumluluk duymuyorum ilk başta. Ama sonra bir sorumluk duygusu oluşmaya başhyor. Ve bu arada özgürlük kayboluyor. Ömer Uluç'un 6. Ulusiararası tstanbul Bienali'nde, Dolmabahçe Kültür Merkezi'nin girişine yerteştireceği 8 \ 3.70 m. boyutundaki işi, renkli satıhlarla bunlann üzerine yerleştirilecek olan üç bovutlu parçalardan oluşuvor. Uluç, çalışmalannı 'miUeiumu karşdayan resimler' olarak tanımlıyor. başta kendi sinirlerinı yatıştıran bir araç olarak gö- rûyor. u tlk başta ne dünyayı ifade etmek ne de ken- dimi... İlk başta kendimi iyileştirme isteği. İçimdeki kaosa biçim vermeye, onu anlamaya çalışıvorum. Kendi yararöğım kanşıkuğa kendim biçim veriyo- rum. Kimseye karşı bir sorumluluk duymuyorum ilk başta. Ama sonra bir sorumluk duygusu oluşmaya başbyor. Ve bu arada özgürlük kav boluyor ve özgür- lüğünüzü tekrar yakalamaya çauşıyorsunuz. Kendi kendimi terapim benûn özgürtüğümü kısrtiadı, be- ni sıkrşürmaya başladL." Ömer Uluç'un resimlerinde izleyiciyi kendine doğru çeken bir enerji var kuşkusuz. Hareket ve hız ö|esi resimlerinde her zaman ön planda. Ama kar- şıtlıklan da unutmamak gerekiyor. "Evetresiınlerim- de bir karşıtlık olduğu doğru. Akdeniz'le Doğu'nun karşıthğı dhebiliriz belki de. İç karşıthk da olabilir. Ama dengesini o kanşddık ve karşıthk içinde \eni- den buluyor. Bu dengeyi ne kadar bozmava çalışsam da, o dengeyi tekrar buluvonım. Bir nevi karşıtlığuı dengesL" Renkler 'yaratıklanrT anlaşüması için... Uluç'un resimlennde ve heykellennde renk her zaman başı çekiyor. Onun işi renklerle... Renkler ne kadar çılgın olursa onun için o kadar ilgmç. Son on yıldır büyük bir devnm yaşayan boya teknolojısinı de bu yüzden yakından takip edıyor. Metalikler, fos- forlular. canlı renkler. onun her zaman tercıhi "Renk- çryim ben... He>keUerimde çogunlukla doğada ol- mayan renkleri kullanıyorum. Böv lece renkler, bak- üğuıız varatığın daha ivi anlaşılmasuıa vardım edi- yor, onu ortaya çıkanyor." Ömer Uluç ıçın 'değişim'. resimlerinın vazgeçil- mezi. Insan değışmeli diye düşünüyor. Değişirken arta kalanlar ıse işinin 'özünü' oluşturan öğeler ola- rak ulaşıyor izleyiciye. "Herşey değişiyor, birincisi değişmek istiyorum. tkincisi sanat yapma stratejim net olmadığı için bir sürii girdiler, birtakım katkt- larla bir yerlere doğru sürükleniyorum. tnsan ken- di sanatının vaşamı oluyor. O da bir vere doğru gi- divor." Ömer Uluç'u kültürler arası ilişkiler çok ilgilen- dıriyor. Çalışmalannda yaşadığı ve kendini ait his- settiği coğrafyanın çok büyük etkileri var kuşkusuz. Bu yüzden olacak kı kendisi de işlerinde kültürler arası bağlantılar var mı yok mu diye bakıyor. "Ola- maması mümkün mü? Bao'da Doğuhı bir sanatçı (A- duğumu hemen anlıyorlar. Örneğin Batılı bir sanat- çının soy utlamasımn fıgüre işaret etmesi çok nadir- dir. Ancak Doğulularda her zaman soyut bir fıgür arayışı vardır." Çağdaş sanatçılann bırçoğunun coğrafı farklılık- lan görmek istememesinden yakman Uluç, her za- man bir yapıtın ne zaman yapıldığından çok, nere- de yapıldığının önemlı olduğunu belirtiyor. F avid Mamet'in aynı adlı oyundan sinemaya uyarladığı 'Sonuna Kadar', önce Edinburgh Film Festivali'nde, ardından kasım ayında Avrupa ve ABD'de gösterilecek. ' Sonuna Kadar' gerçeğin peşinde KfiltûrServisi-DavidMamet inln- giliz oyun yazan Terrence Rattigan'ın Sonuna Kadar (The Winslovv Boy) adlı oyununu sinemaya uyarlaması At- lantik'in her iki yakasından da deği- şiktepkilertopladı. Kralıyet Denızci- lik Okulu'nda okuyan bir delflcanlınm haksız yere hırsızlıkla suçlanmasını anlatan oyun. konusunu gerçek bir olaydan alıyor. 'Sonuna Kadar' 1946 yılında yazan Rattigan'a New York Eleştirmenier Ödülü'nü de kazandır- mıştı. Mamet'in fılmi ıse 21 Ağustos'ta Edinburgh Film Festivali'nde gösten- lecek; kasım ayında da Avrupa ve ABD'de vızyona girecek. Mamet bu oyunu beyazperdeye ta- şıma karanrun Amerikalılan gerçek- ten hayrete düşürdüğünü belirtiyor: "Hollynood'dakiler içinde araba çar- ptşmalan, bombalar >a da seks olma- yan bir film yapdmaya kalküdığında her zaman şaşkına dönerler. \â da \â- barca 'Demek bu muhteşem parçayı buldun; harika! Biraz eski ama olsun. eminim iyi bir şey çıkar' derter." Amerikan argosunun şairi Tanıdığı bütün Ingilızlerin de "Ne diye yine bu eski şeyi yapon ki" diye sormadan edemediklerini söylüyor Mamet. Filme başlarken bu soruya tek yanıt venyordu: "Nedenini bümiyo- rum. ama yapmak istjyorum»" Filminin çekimlerinı tamamladıktan sonra bu oyunu sinemaya uyarlama nedeni üzerine daha çok düşünmüş Mamet ve şu sonuçlan çıkannış: "Pek çok Amerikalı gibi ben de tam bir İn- güb hayranıyım, Benden cennetimi ta- rif etmemi isteseler bir cumartesi sa- bahı saat 06.00'da PortobeUo Caddesi derdim. Vıctona ve Edvvard dönemi- ne ait tngiliz cdebivaünı okumayı çok seviyorum." En büy^k fantezısınin geç- mişe dönmek olduğunu belirten Ma- met, böyle bir yolculuk gerçekleşse bile Yahudi olduğu için Yahudi düş- manlığmın hâkim olduğu bir yerde hayallerini gerçekleştiremeyeceğinin farkmda. Polonya ve Rusya'daki soy- kınmlardan kaçan göçmen bir ailenin oğlu Mamet. Chicago'da dünyaya gel- miş. Sanata çok yönlülüğüyle dam- gasını vurmuş bir isim. Bugüne kadar yönettiği altı fılmı. kaleme aldığı on- larca oyunu, çok sayıda senaryo, ma- kale ve şiiri var. Amenkan günlük dılinin ustası ola- rak kabul ediliyor. Açık seçik argodan. anlamsız konuşmalardan ve kekele- melerden eşsizbir şiiryaratan usta bir oyun yazan, Amerikan argosunun şa- iri... Mamet'in 'SoramaKadar' gibi bır oyunu sinemaya uyarlamasının yarat- tıği şaşkmlığın bir nedeni de argoyla bu kadar haşır neşir bir yazann bu ka- dar kibar bir oyunu yeğlemiş olması. Filmlerin gerçek amacının iyi birer öykü anlatmak olduğuna inanıyor Ma- met. tzleyicilerin de 'Sonuna Kadar'ı izlerken iyi birer öykü izlemelerini di- liyor. Rattigan'ın oyununun ise ciddi bir öyküsü var. Kralıyet Denizcilik Okulu'ndaokuyan 13yaşındakiWins- lovv bir posta havalesini çalmak su- çundan okuldan kovuluyor. Oğlunun masum olduğuna inanan babası (Ni- gel Hawthome) onurlannı kurtarmak ve oğlunun ismini temizlemek için büyük birkampanyabaşlatıyor. Film- de David Mamet'in şarkıcı ve oyun- cu olan ikinci eşi Rebecca Pidgeon da rol alıyor. Oyun aslında 1948 yılında Anthony Asquitb tarafından da uyarlanmıştı si- nemaya. David Mamet, bu yorumu iz- lediğinı ve çok beğendiğini söylüyor. Hatta senaryoyu yazarken bazı bölüm- leri Asquith'ın filminden daha iyi ifa- de edemediğini görünce bu fılmdeki bazı bölümlerin haklannı satın alma yolunu seçmiş. Sezonun ilkyurtdışı turneleri eylül ve ekim aylarında Devlet UyatrolanAmıpa 'daKültür Servtn- Kuruluşunun ellinci yılında, 1999- 2000 sezonunu 15 Ağus- tos'ta açan Devlet Tiyatrolan sezonun ilk yurtdışı turnelenni eylül ve ekim aylannda Almanya. Moldova ve Bul- garistan'a yapacak. Ankara, İstanbul ve Diyarbakır Devlet Tiyatrolan, eylül ve ekim aylannda 7 oyunla birden Al- manya. Moldova ve Bulgaristan'da ız- leyicilerin karşısma çıkacak. TheatherAn der Ruhr Tiyatrosu'n un 10-20 Eylül tarihleri arasında Alman- ya'nın Mülheim kentınde düzenleyece- ği Türk Oyunlan FesthaB'ne Ankara ve İstanbul Devlet Tiyatrolan katıla- cak. Festivalde, Ankara Devlet Tiyat- rosu Aziz Nesin'in öykülerinden Yücel Erten'in uyarlayıp yönettiği Azizna- me'95 adlı oyunu sahneleyecek. İstan- bul Devlet Tiyatrosu ise Matei Visııi- ec'ten AhmetGüngören'ın dılımize ka- zandırdığı, Müge Gürman'ın yönetti- ği Küçük Bir Iş İçin Yaşlı Bir Soytan Aranıyor ve George Tabori'den Ozde- mir Nutku'nun Türkçe'ye kazandırdı- ğı, Cüneyt Çabşkur'un yönettiği Bir Casusa Ağıt adlı oyunlannı izleyiciye sunacak. Ankara Devlet Tiyatrosu. Bulgaris- tan'ınRazgardkentinde 14-17 Eylül ta- nhlerı arasında düzenlenecek Tbeatre of Peace (Banş Tiyatrosu) festıvalinde, Bilgesu Erenus'un yazdığı, İskender Atoı'ın yönettiği Arka Bahçe adlı oyun- la ızleyicıyle buluşacak. Ankara Dev- let Tiyatrosu, Moldova'nın başkenti Ki- şinev Beledıyesi Kültür Müdürlüğü'nce 23-29 Eylül tanhlen arasında düzenle- necek One Man Shov* festıvaline ise mim sanatçısı Erdinç Dinçer'in yönet- tiği ve oynadığı Sessizliğin Sesi panto- mim gösterisi ile katılacak İstanbul Devlet Tiyatrosu, Alman- ya'nın Frankfurt kentinde düzenlene- cek Goethe'nın doğumunun 250 yıldö- nümü etkinlıklerine. Urfaust adlı oyn- nu ile katılacak. Goethe'den AhmetCe- mal'in Türkçe'ye çevirdığı, Philippe Besson'un yönettiği oyun 15-18 Ekim tarihleri arasında temsil edılecek. Oyun geçen yıl yıne Goethe'nin doğumunun 250. yılı İcutlamalan çerçevesınde Al- man Kültür ve Goethe Instirute'nün katkılanyla sahnelenmişti. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu da sanat etkınliklenni 15 yıldır Almanya'nın Berlin kentinde sürdüren '"Tiyatro" ti- yatrosunundüzenlediği 4. Tiyatro Fes- tivali'nde Nâzun Hikmet'in yazdığı, Gürol Tonbul'un yönettiği Yotcu adlı oyunu sergileyecek. 'Arka Bahçe' EĞLENCE ENDÜSTRİSİYLE ORDU ORTAK TEKNOLOJİ GELİŞTİRİYOR Pentagon ve Hollywood, işbirliği yapacak Bol Oscarlı fdm Er Ryan'ı Kurtarmak'. WASHINGTON (AA) - Pentagon ve Hollyvvood hem Amerikan ordu- su hem de eğlence endüstrisı tarafın- dan kullanılabilecek bır dıjital simü- lasyon teknolojisınin geliştirilmesi için işbirliği yapacak. Amenkan or- dusunun askeri eğitımın kalıtesıni art- tırmak için bu eğitımi gerçek koşul- lara en yakın ortamı yaratma çabala- n doğrultusunda Güney Kaliforniya Üniversitesı'yle 45 milyon dolarlık bırkontrat imzladığı bildinldi. Üniversıteye bağlı kurulacak bır araştırma merkezi. sinema öğrencı- leri. video oyunlan tasanmcılanndan ve en son teknolojiden yararlanarak askerlenn eğitimı için görsel gerçek- liği sağlamaya çalışacak. Aynca eğlence endüstnsı de ordu için gelıştinlecek teknolojiyı sinema fılmlerindekı ve video oyunlanndaki özel efektleri geliştirmedekullanabi- lecek. Hollyvvood'un özel teknikleri- nin orduda kullanıiması fıkri bundan birkaç yıl önce ortaya atılmıştı. Ulusal araştırma konseyi ikı yıl önce savunma ve eğlence endüstrile- rinın, sımülasyon tekniklenni geliştir- mede işbirliği yapmasıyla her iki alan- da da çok iyi sonuçlann alınabilece- ğinı açıklamıştı. Güney Kaliforniya Universitesi'ne bağlı olarak kurulacak merkeze Yaratı Teknikler Enstitüsü adı verilecek. ABD ordusunun sımülasyon eğiti- mi komutanı General VVUliam Bond, "Eğitimimizi çok daha gerçekçi yap- makistiyoruz. Oyle bir yer yaraülma- lı ki askerler, gerçeğiyaşadıklannı dü- şünsünler, kalp atışlan hızlansın ve bu durumda verecekleri tcpkiv i göstersin- ler. Bunun bize çok yararlı bir teknik olacağına inanıyonız" dedı. Sinema ve oyun firmalannın da hi- kâye anlatma teknikleri ve özel bilgi- sayar efektleri konusunda deneyimle- rini ordu ile paylaşmalan beklenıyor. Ünlü yönetmen Steven Spielberg'ün "Er Ryan'ı Kurtarmak" filminden büyük ölçüde esinlendiğini belirten or- du yetkilileri, yaratılacak ortamlann sadece savaş alanlan olmayacağını, Bosna ve Kosova'dakı gibi banşı sağ- lamakla görevli askerlerin hangi or- tamlarda nelerle karşılaşacaklan ko- nusunda fikir edınmeleri için çeşitli bölgelerin benzerlerinin yaratılacağı- nı belırtiyorlar. Athena yurtdışına açılıyor • Kültür Servisi - Athena, Türkiye'de verdiği konserlerden sonra şimdi de Avrupa'ya açılıyor. Athena geçen günlerde Avnıpa'nın önemli müzik fuarlanndan POPKOMM bünyesinde, Westdeutsche Rudfunk, Radyo 5, Funkhaus Europa tarafından düzenlenen müzik festivalinin başgrubu olarak Köln'de sahneye çıktı. tkinci albümünü yıl sonunda çıkarmayı planlayan Athena, Türkiye'de ve yurtdışmda konserler vermeye devam edecek. Aktöp Ross Elliott öldü • Kültür Servisi - Orson NVells'ın ünlü radyo oyunû "War of The Worlds'teki rolüyle bilinen ama asıl olarak İ Love Lucy' adlı televizyon dizısıyle üne kavuşan ojııncu Ross Elliott, 82 yaşında yaşamını yitirdi. Los Angeles'ın dışındaki Motion Picture ve Television Fund'ın konutlannda yaşayan sanatçı, uzun süredir kanserle boğuşuyordu. Sinema ve televizyondakı geçmişi aîtmış yılı aşan üretken oyuncunun kariyeri ciddi dramalardan, komedi ve vvesterne kadar uzanan geniş bir yelpazeye yayılıyordu. Ancak asıl çıkışını 1950 ve 60'larda rol aldığı televizyon dizileriyle yaptı. •Alacakaranlık Kuşağı', "Görevimız Tehlike', 'Hastane', 'Burns ve Allen', 'The Vırginians" gıbı sevılen dızilerde oynadı. New York'ta doğan sanatçı. 1930'larda Orson Welles'ın Mercury Theather adlı tiyatro topluluğuna katıldı ve efsanevı radyo oyunu 'War of the Worlds'te rol aldı. Sahne gösterilerine ılk çıkışı ise 2. Dünya Savaşı sırasında. orduda görev yaparken rol aldığı Irving Berlin'in 'This Is The Army' adlı şovla gerçekleştı. Daha sonra 1943'tebu oyunun sinema uyarlamasında da oynayarak beyazperdeye merhaba dedi. Sentab Erenep'in konserleri entelendi • Kültür Servisi - Adana. Antalya ve Marmans'te yapılması planlanan Sertab Erener'in konserlen deprem felaketinden dolayı önümüzdekı günlerde açıklanacak yeni bir tarihe ertelendi. Efes Pilsen'in 30. kunaluş yılı etkinlikleri çerçevesınde düzenlediği Adana konserleri 18Ağustos Mimar Sinan Açıkhava Tiyatrosu'nda. Antâlya Konserieri 20 Ağustos Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu'nda ve Marmaris konseri de 23 Ağustos'ta Marmaris Açıkhava Tiyatrosu'nda venlecekti Spin Doctors'ın lideri Ctıris Baron sesini kaybediyor • Kültür Servisi - Amenka'nın ünlü müzik topluluğu Spın Doctors'ın lideri Chris Baron, çok ender görülen bir hastalık nedeniyle sesini kaybetme noktasına geldi. Ses tellen felç olan sanatçı, ömrü boyunca bir daha sesinın bütün kapasıtesinı kullanamayabilir. Doktorlar. Baron'ın şuanda yalnızca fısıltı düzeyinde ses çıkarabıldiğini söyiüyorlar. Sanatçı, uzman doktorlann kontrolünde yoğun bir ilaç tedavisi görüyor, ancak tedavinın ne derece başanlı olacağı henüz bilinmiyor. 31 yaşındaki Baron. Spin Doctors'ın yeni albümünün kayıt ve tanıtım çalışmalan sırasında şiddetli bir soğuk algınlığı geçirmış ve ses tellennde büyük bir sorun yaşamıştı. 1990'lann başında "Mıss Can't Be VVrong', 'Pocket Full of Kryptonite' gibi parçalanyla dikkat çeken Spin Doctors'ın önümüzdeki günlerde çıkmayı düşündüğü turne de ıptal edildi. Baron ıyileşınceye kadar topluluk açısından her şey belirsiz kalacak. En iyi T(ötü adanf arük yaşannyor • Kültür Servisi - Gerilim filmlerinin unutulmaz "kötü adam'ı. ünlü ABD'lı karakter oyuncusu Brion James geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. 7 Ağustos'ta Malibu'daki evinde şiddetli bir kalp knzi geçıren, kaldınldığı Los Angeles UCLA Medical Center'da tedavi altına alınan sanatçı kurtanlamadı. 'Blade Runner'da Harrisson Ford'u peşine düşüren kana susamış canıyı. 'The Player'da stüdyo patronunu canlandıran sanatçı henüz elli dört yaşındaydı. Calif 'in Beaumont kentinde dünyaya gelen James, Sen Diego Koleji'nde sahne sanatlan bölümünde eğitım görmüş ve Nevv York'ta oyunculuk eğitımi almıştı. Sınemanın yanı sıra sayisız televizyon filmi ve dizısinde rol aldı, sahnede stand-up şovlan yaptı. 1970"ten bu yana beyazperdede olan James, yaklaşık yüz kadar filmde, çoğunlukla da kötü adam rollerinde oynadı. Ancak ilk dönemlerinde çev irdiğı filmler sinema salonu bulamadığı için video kasetlerinde kaldı. Ancak Robert Altman'ın 1992'de çektıği "The Player' (Oyuncu) adlı fılmde sergılediğı performans, onun çok yönlü ve yetenekli bir oyuncu olduğunu kanıtlıyordu. Başrolünde Tim Robbins'ın oynadığı film. Brion James'i de en sonunda kötü adam rollerinden kurtarmıştı. James'in sinema kariyerinde yer alan diğer önemli filmler ise Luc Besson'un yönettiği 'Beşinci Güç', 1984'te Kathleen Turner'la çevırdiği 'A Breed Apart' ve 'Pterodactyl Woman From Beverly Hills' adlı komedi ve başrollerinde Nick Nolte ile Eddie Murphy'nin oynadığı '48 Hours" (48 Saat) adlı aksıyon-komedi. Deprem staıemayı da etküedi • Kültür Servisi - Birçok ilde can ve mal kaybına neden olan deprem felaketi, sinema sektörünü de etkiledi. Sınemalara talep olmaması nedeniyle 3 fılmin göstenm tarihleri değişti. Film şırketleri, sinemalarda bu hafta sonu gösterime girecek olan yapımlann ilgi görmeyeceğinı düşünerek. filmlerin gösteriminın ertelenmesıne karar verdi. Buna göre Robert De Nıro ve Billy Crystal'ın rol aldığı Anlat Bakalım, John Travolta'nın roi aldığı Dava ve Steve Martin ile Goldie Havvn'un rol aldıklan Taşralılar 3 Eylül Cuma gününden itibaren izlenebilecek. Özen fılmden yapılan açıklamada ise şirketin 24 salonunda da film gösterimlerinin sürcceği bildinldi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear