13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 AĞUSTOS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA J E J J V A _ f l ı U İ T J J . / ekonomi(flcumhuriyetcom.t 13 Müteahhitler suçlu. Ancak projeleri onaylayan ve denetim yapmayan belediyelere ne demeH... Istr inşaat sorıımsuzlarıEkonomi Servisi - tnşaatlann en az yüzde 60'ının kaçak yapıldığı büyük kentlerde. lmar Kanunu'na uygun gibi gösterilen ve yasal izni almarak yapılan binalar da denetlenmiyor. Bınalann bir anlamda sağlamlığını denetlemekten sorumluolan belediyeler. inşaatlan onay verdikleri "projeyeuygunluk''bakımın- dan kontrol etmiyor. Belediyeler, ayrı- ca, yapılann saglıklı olması ıçin çıka- nlması zorunlu olan "zemin etüt rapo- runu" da yapımcı firmalardan istemı- yorlar. Böylelikle. yapımcı firma inşa- atın kaç kat yükseleceğine, zemınin ya- pısını dikkate almadan karar veriyor. Belediyelerin inşaat projesıni onayla- dıktan sonra, yapıyı projeye uygunluk açısından denetlemediği. sadece planın ölçüleri bakımından kontrol ettiği belir- tiliyor. Belediyelerin denetimi göster- melik yapması yanı sıra projeye uyul- masını sağlaması beklenen. 'teknik uy- gulamasonımlusunun' da görevlerini ye- rine getirmesinin söz konusu olmadığı vurgulanıyor. Bunun nedeni ise proje- nin uygulanmasından sorumlu olan mü- hendis ve mimar fırmalannın, verdiği hiz- metin karşılığını, yapı sahibinden alma- sına bağlanıyor. TMMOB tnşaat Miihendısleri Odası Istanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe, teknik uygulayıcının yaptığı işin bede- lini bina yapımcısı firmalardan aldığı- nı bildirerek "Siz işvereninizin çıkanna denkdüşmeyen birşe\ \apabilir misiniz? Teknik uygulama sorumlıısıı finnalar, kendisinden para aldıklan yapı sahibi- ni nasıl denetlesinler. Zaten \apılanlara goz yummazlarsa, işveren konumunda- ki yapuncı firma iş sözleşmesini tek ta- raflı olarak bozuyor" dedi. Denetlen- meyen fırmalann kendi çıkaıian doğrul- tusunda hareket ettığıni kaydeden Gök- çe. "bilimsel verilerdenu/.ak.gelişigü/el planlar yapıldığına ve kat sayısına" da böyle karar verildıgıne değindı. Gökçe. denetımin kamu yararı adına hareket eden meslek odalanna bırakılması ge- rektiğini ifadeetti. Yapımcı firmalann, inşaatın taşıyıcı- lannın belirlendıği betonarme projesi- Müteahhidi başıboş bırakan sistem nasıl işliyor? /- Belediyeler zemin etüd raporunu istemeyebiliyor, bilimsel verilere dayanıp dayanmadığını ö'nemsemiyor. 2- Yaşamsal öneme sahip zemin etüd raporunun önemsenmemesi, mimari ve betonarme projesi başta olmak üzere bütün projelerde hata olmasına yol açabiliyor. 3- Belediye inşaata bu şekilde ruhsat veriyor. 4- Yapımcıfirma, inşaatın kaç katlı olacağma zemin yapısını dikkate almadan karar vermiş oluyor. 5- Belediye, inşaatı, "projeye uygunluk" bakımından denetlemiyor. 6- Böylelikle proje doğru olsa bile, yapılan inşaat sağlam olmuyor. //a .azırlanan göstermelik projelerden, yasal izinlerden denetime kadar geçen süreçte, belediyelerin denetimler konusundaki vurdumduymazlığı ve yasal boşluktan müteahhitlerin nasıl yaralandığı ortaya çıkıyor. ni zemini incelemeden hazırladıklannı belirten TtM-SE Başkanı Sami San, "Zemin etiidü bilimsel olarak vapılma- lı ve proje de ona göre hazuianmalı. An- cak bu incelemeye ilişkin raporu beledi- yeler istemiyor" dedi. Doğru proje önemli San. söz konusu raporun hazırlanma- masının. inşaatın yüksekliğinin gelişı- güzel belirlenmesi ve uygun temel sis- teminin seçilmemesi anlamına geldiği- ni kaydederek, "Doğru projenin uygu- bnması durumunda sağlam yapı elde edi- lir. Oysa belediye projeye uygunluğu kontrol etmh/or. Sadece planın ölçii- lerine uyulup uyulmadığına bakılıyor" diye konuştu. L'zman kişilerin denetimin- de olmalı. İnşaat yapırru için yapılması gereken- ler: -Öncefikle inşaatın yapdacağıyerin ze- miniincetenmeü vesonuçlar"zeminetüd raporu"nda bir araya getirilmeti. İnşa- atta kullanılması gereken temel sistemi, taşıyıcılannın nasıl yerleştirilmesi gerek- tiği bu rapora göre belirlenecek. - Zemin etüt raporuna göre. mimar, mi- mari projeyi hazırlıyor. - Söz konusu rapora göre, projeler- den en önenıBsi olan statik betonarme pro- jesiyle taşmcılann konumlan belirlen- meli. Bu proje inşaat mühendisinc hazır- latılmalı. - lSKl'ye sunulmak üzere kanal pro- jesi hazırlanmalı. - Elektrik mühendisine elektrik tesi- satıyla ilgili plan hazırlatılmaİL - Tesisat projesi makıne mühendisi- ne hazırlatılmalı. - Projeter hazuianuıca beledryeye su- nuluyor. - Belediye, projelen onaylayarak in- şaat ruhsatını veriyor. Firma onay aldı- ğı projeler için harçlan ödeyerek işe baş- layabiliyor. - Beiediyenin bundan sonraki beton dö- kümünden,tesisann yapunınakadar her aşamada binayı denetlemesi gerekryor. - Uygulamada, belediyenin denetle- memesi nedeniyle. sorumluluk, proje- leri geliştiren, buna uyulup uyulmadı- ğını yakından izleyebilen teknik ele- manlarda kalıyor. Ancak söz konusu teknik elemanlar, işverenleri konumundaki yapı sahibi- nin hatalı da olsa kararlanna direnemi- yor ve ve göstermelik bir denetim söz konusu oluyor. Kaynaklann kullanımında kamu kontrolü gerektiği belirtiliyor Ekonommin uflaıkamnhk • Uzmanlar, girdi maliyetlerinin artacağını, kamu kaynaklannın daha verimsiz alanlara kayacağını belirtirken, yurtdışından gelen kaynaklann dikkatli kullanılması gerektiğini dile getiriyorlar. Ekonomi Servisi - Başta Kocaeli olmak üzere Türki- ye'nin sanayi devlerinin faaliyet gösterdığı Marmara Böl- gesi'nde yaşanan depremın malıyetınin önümüzdekı dö- nemlerde hesaba katıldığındaçok ağırolacağı belirtiliyor. İnşaat sektöriinün hareketlenmesinin beklendiği bölgede Vergi gelirleri düşecek Afet illeri verginin yüzde 57'sini ödüyor ANKARA (ANKA) - Depre- min, vergi gelirierinin de azal- masma yol açacağı tahmin cdilı- yor. Türkiye'de toplanan vergi- nin yüzde 60'a yakınını, nüfiıs yoğunluğu ve sanayileşme düze- yine baglı olarak başta tstanbu] ve Kocaeli oJmak üzere depremze- de iller ödüyor. Yılın ilk yansında depremze- de altı ilin vergi gelirlerindeki pa- yı yüzde 56.5 düzeyinde gerçek- leşti. Ocak-haziran döneminde 5 katrilyon 920.5 trilyon lira olan toplam vergi gelirinin 3 katrilyon 342.6 trilyon liralık bölümü bu il- lerden toplandı. tstanbul, tek başına toplam ver- ginin yüzde 40.5'ini ödedi. Bu ilde altı ayda 2 katrilyon 398.9 trilyon liralık vergi tahsilatı ger- çekleştirildi. Kocaeli ise 864.9 trilyon lira ile toplam verginin yüzde 14.6'sını öderken. tahsilatın takakkuka ora- nı en yüksek ü olma özeliiğini sürdürdü. Anılan dönemde Ko- caeli"nde tahsil edilen verginin tahakkuka oranı yüzde 94.5'e ulaş- tı. Kocaeli, en çok vergi ödeyen iller sıralamasında İstanbul ve An- kara'nın ardından üçüncü oldu. Eskışehir, Bolu, Sakarya ve Yalova da toplam 78.8 trilyon lira ile vergi pastasma yüzde 1.3 oranında katkıda bulundu. malheti çok yüksek olacaktır. Sanayi tesislerinin gördüğü zararyanında işçinin istihdam olanaklannın da kısıtlanma- sı ekonomideki dengeleri oiumsuz etküeyecek" dedi. Manisalı. Türk sanayiinin hammadde kaynaklannın yüz- de 30-35 'ini yurtdışından kullandığını, kara ve denız ula- şımmın 3-5 ay aksayacak olması nedeniyle kaynak mali- yetinin de artacağıru ileri sürdü. Deprem nedeniyle kamu kaynaklannın verimli alanlar- dan verimsiz alanlara kaydınlacagının bir gerçek olduğu- nu kaydeden lstanbul Ünıversitesi tktisat Fakültesi Öğre- tim Üyesi tzzettin Önder de sorunun uluslararası boyuta çekilerek ilgili örgütlerden kaynak aktanlması için girişim- lerin yapılması gerektiğini ve bu kay- naldann kamu eliyle kullandınlırken çok dikkatli davranılması gerektiğinin altını çizdi. Marmara Üruversıtesi fktisat Fakül- tesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayri Ko- zanoğlu da kamunun konrrolü kendi elıne alması gerektiğini kaydederek "Hasann onanlması özelin kâr ede- rim' arzusunadegiL "toplumsal çıkarak* endekslenerekyapılması gerekir" dedi. Dünyada deprem. savaş gibi fela- ketlerin ardından ekonomilerde bir can- lanma yaşandığmı hatırlatan Kozanoğ- lu. "Uiuslararası kuruluşlar ve ülkele- rin gönderdiği \-ardimlann doğru koor- dine edilmesi durumunda yaralar da- ha çabuk sanlabiür. Ancak devletin dep- rem yardımlannı bölgeyeulaşnrma ko- nusunda gösterdiği perfbrmansa bakıl- dığında bu pek mümkün göriinmüyor" dedi. yurtdışından yapılacak yardımlann doğru kullanılması du- rumunda yaralann daha çabuk sanlabilecegi ileri süriilür- ken, yardımlann bölgeye ulaşmasını koordine edemeyen hükümetin bakış açısı uzmanlan karamsarlığa itiyor. Kara ve deniz ııbşımı aksayacak lstanbul Üniversıtesı Iktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Manisalı, statik bir analiz yapıldığında ba- sında ortaya atılan 20-25 mılyar dolarlık rakamın dogru ola- bileceğini ancak önümüzdeki dönemi de kapsayan bir ana- lizde bu rakamın çok daha yukanlara tırmanacağmı söylü- yor. Manisalı, "İnşaat sektöründe konut kaybını yenileme Ahyapıyı kamu ele almah Üretim bılgisinin sanayinin kalbı Ko- caeli "nde çok yüksek olmasının bir avantaj olarak sayılabileceğini dile ge- tiren Kozanoğlu, mşaatlann ve altyapı yatınmlannın ka- mu eliyle yapılması gerektiğini savundu. Büyük inşaat fir- malannın rezil durumda olduklannın depremle birlikte or- taya çıktığmı söyleyen Kozanoğlu, "Bu bölgede inşaatla- n olan büyük inşaat fırmalannın diğer yerlerde \ aptırdığı konut ve otellere el konularak yaralaruıın sanlması gerek- tiğuıf dile getırdi. Bu arada Dış Ticaret Müsteşar Vekili Kürşat Tüzmen, dün yaptığı açıklamada Marmara Bölgesi'nde meydana ge- len deprem nedeniyle bölgede günlük 200 milyon dolar- lık bir üretim kaybı olduğunu. tesislerin kısa sürede üreti- me geçmesi halinde bu kaybın aşılabileceğini söyledi. Hasarın maliyeti 39 katrilyon lira olmuş, imarı 2 yıl sürmüştü Kobe depremine benziyor KOBE(AA) -Türkiye'nin sanayi merkezlerini vuran depremin ekonomik boyutlan henüz belirsizliğinı korurken. yakın tarihte büyüklük açısından en yakın felaket olan Japonya'daki Kobe depremiyle benzerlikler kuruluyor. Reuters Ajansf nın haberine göre 17 Ocak 1995 tanhinde meydana gelen 7.2 şiddetindekı depremde yerle bir olan Japonya'nın Kobe kentınde, bugün deprem kurbanlan adına bir parkta dikilen anıt dışında, depremi hatırlatan neredeyse hiçbir şey kalmadı. Kobe belediye yetkilileri, 6425 kişinın hayatını kaybettıği depremde, bütün altyapısı yerle bir olan. 250 bin binası yıkılan kentin yaralannı sarmasının, yaklaşık 90 milyar dolar (39.6 katrilyon lira) ve iki yıla mal olduğunu bildiriyorlar. Söz konusu büyüklükte bir depremin yol açtığı yıkımın iman İçin iki yılın oldukça kısa bir süre olduğunun altını çizen Japonlar, bunun felaketin dûnyanın ıkinci büyük ekonomisinde meydana gelmesinden kaynaklandığını anımsatıyorlar. Türk ekonomisinin Japon ekonomisiyle karşılaştınldığında çok küçük kaldığını ifade eden Kobeliler ise Izmit'in yaralannı sarmasının kendi kentlerine göre daha uzun zaman alacağını düşünüyorlar. Maddi yaralar sanlmaya başlanıyor Deprem bölgesininyeniden kalkınması için hükümet bir dizi karar aldı Ekonomi Servisi - Deprem sonrasında yüreklerin sarsıntısı sürerken. bölgenin yeniden kalkınması için harekete geçildi. Kurtarma çalışmalannın "koordinesiz" devam ettiği ve yardımlann "ağır aksak" ulaştığı deprem bölgesinde, maddi yara- lan sarmak için hükümet bir dizi karar al- dı. Doğal afet yaşanan illerin bütçeden al- dıklan paylar 2-3 kat arttınlırken. afetze- de çiftçilere toplam 30 trilyon lira tutann- da bir yıl vadeli faizsiz kredi açılması ka- rarlaştınldı. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayım- lanan kararına göre, 1999 yılında kuraklık, don, dolu, sel, taşkın, haşare. yangın ve ben- zeri afetler nedeniyle ekiliş ve ürünleri en az yüzde 40 zarar gören çiftçiler faizsiz tohum- luk kredisinden yarar- lanacak. Bu amaçla Destek- leme ve Fiyat Istikrar Fonu harcama kalemi- ne aktanlacak 30 triryon lira tutanndaki kaynak Ziraat Bankası aracılı- ğıyla 1 Eylül'denitiba- ren çiftçilere kullandı- nlacak. Çiftçiler tohumluk borçlannı bankaya 30 Eylül 2000'e kadar geri öde- yecekler. Vergi borçlan için envanter Bu arada yoğun su baskını, deprem, he- yelan ve kaya düşmesi afetine maruz ka- lan Adana, Bartın, Giresun. Hakkâri, Ka- rabük, Kınkkale. Sakarya ve Zonguldak il özel idarelerinin bütçe yasası uyannca al- dıklan paylar 1 Temmuz 1999'dan geçerli •Doğal afet yaşanan illerin bütçeden aldıklan paylar 2-3 kat arttınldı. # Afetzede çiftçilere toplam 30 trilyon lira tutannda bir yıl vadeli faizsiz kredi açılıyor. • Depremden etkilenen mal varhğı ile doğrudan ilgisi bulunanlann vergi borçlannın silinmesi gündeme geliyor. • Depremle ilgili harcamalara dönük ödenek talepleri hemen karşılanıyor. olmak üzere üç kat arttınldı. Ağn, Arda- han, Bolu. Hatay, Kastamonu, Sinop, Mar- din, Ordu. Rize ve Trabzon il özel idarele- rinin payının da 2 kat artınlması kararlaş- tınldı. Maliye Bakanlığı, deprem bölgesindeki vergi borçlulan için envanter çalışması baş- lattı. Bu ay içinde verilecek vergi beyan- nameleri ve bunlara ilişkin vergi ödeme- lerini erteleyen Maliye Bakanlığı, bölge- deki geçmişe dönük vergi borçlan için de tespitlere girişti. Bu tespitler sonunda da- ha çok arazi vergilerin- de söz konusu olan ve depremden etkilenen mal varhğı ile doğrudan il- gisi bulunanlann vergi borçlannın silinmesi gündeme gelecek. Bu çerçevede, yıkılan binalara ilişkin bir vergi borcu bulunuyorsa, bun- lann silinmesi yoluna gi- dilebilecek. Başta gelir ve kurum- lar olmak üzere diğer vergilerle ilgili silinme işlemi için ise kanuni dü- zenleme gerekiyor. Ödenekler karşılanacak Yetkililer, Afet Işleri, Karayollan ve Köy Hizmetieri Genel Mü- dürlükleri ile Sağlık Bakanhğı'nın dep- remle ilgili harcamalanna dönük ödenek ta- leplerinin hemen karşılandığını belirttiler. Boyutlan çok büyük olan depremle ilgi- li kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmala- nnın hemen ardından bölgenin imanna dö- nük hazırlıklara geçileceğini hatırlatan Ma- liye yetkilileri, her kuruluşun kendi görev alanlanyla ilgili işlerin dökümü ile ihtiyaç olan ödeneği belirleyeceğini bildirdi. İŞÇİNİN EYRENtNDEN ŞÜKRAN SONER Yaşama Sarılmak Ölü veyaralı sayısı büyüdükçe, yeni sallantılarya- şandıkça, depremin bilincine varmak, depremden korkmak değil, yaşama sanlmak... Riskleri düşün- meye başlayınca insan çıkış yolu bulamıyor. Olüm korkusu hiç de ayıp birduygu değil. Ama durup du- rurken kafayı üşütmek de var. Hastanelerde deprem yaralılanna yer kalmamışken stresle bağlantılı bir di- zi hastalıkla doktorlann başına bela olmanın zama- nı hiç değil. Kaç gecedir parklarda en ilkel koşullarda sabah- layan, gündüz evlerine giremeyen insanlanmızın hal- lerini, çaresizliklerini gözlemliyorum. En çok tuvalet için, arada banyo, kimi yaşamsal günlük gereksinim- leriçin, korkarak girip çıkflan evler, çoğu binalar ara- sında bulunabilmiş, bir-iki gün içinde nerede ise çöp- lüğe çevrilmiş sözde yeşil alanlarda, binalar arasın- da saatlerce yamuk yumuk oturuş pozisyonlannda pineklemek, uyuklamaya çalışmak, dayanılır gibi de- ğil. Işlerine gitmek zorunda olanlann uykusuzluktan sık sık başlan masaya doğru düşüyor. Üretim verimi hak getire. Her tıkırtıda korkudan zıplayanlar bu strese ne kadar zaman dayanabilirier? Çevremdeki kadın- lar zamansız kanamalardan yakınıyorlar. Korkma- mış gibi görünmek zorunluluğunu hisseden erkek- lenmizin hali daha bir acıklı. Ne yapmalı, yaşama nasıl sanlmalı? Önceki gün Türk-lş'in eski genel başkanı Şevket Yılmaz'ın Bursa'daki cenaze törenine katılmak üze- re sendikacı dostlarla Yenikapı'dan feribota bındik. İki gün gecıkmeli de olsa depremzedelere yardım se- ferberliğine katılanlarla doluydu. Köpeklen, cihazla- n ile yabancı yardım ekipleri, "Deprem riski altında olmayan bütün ülkelerde varda bizdeniyeyok?" sor- gulamasını getiriyor. Yolculann çoğunun yüzJerinden yorgunluk ve üzün- tü akıyor, ama bir dinginlik de var. Evlerinin tamamen yıkıldığını, kayınbiraderinin ailesinin tümünü kaybet- tiğini belirten bir yolcu, acılannı beyninin bir köşe- sinde gömmüş. Evlerden gelen çığlık, yardım ses- lerini duymak gerektiğini söylüyor. "Yaşıyoriar, ses- lerini duyuyoruz, ama kurtaramıyoruz. Gündüz ge- ce enkaz kaldınp sağ olanlara ulaşmaya çalışıyoruz. Oralarda yapacak çok iş var. Herkes oralara gelme- li" diyor. Şevket Yılmaz'ın cenazesinde de deprem bölge- sinden gelen ve bir işe yaramış, bir şeyler yapmış in- sanlann yorgun yüzlerinde işe yaramanın, yaşama sanlmış, olumlu bir şeyler yapmış olmanın farkı his- sediliyordu. Bölgede üyeleri olan sendikalar örgüt- lenmeye çalışıyortar. Öncelikle ölülerini, yaralılannı öğ- renmeye, yardım ulaştırmaya çabalıyorlar. En fazla kayıp Harb-lş ile Petrol-lş'te gözüküyor. Harb-lş'in genel başkanı Izzet Çetin bile Yalova'da- ki eğitim tesislennde depreme yakalanmış. Binalar çökmüş, ama eğitim tesislennde ölen yok. En çok ölüm, sayısı henüz hiç bilinmemekle birlikte, Gölcük'te- ki kooperatif evlerinde. Gölcük tersanesinde çalı- şan işçilerin yüzde otuzuna yakınının yıllık izinde ol- masını, "Belki tatile gitmişlerdir" diye bir şans ola- rak görmek istiyorlar. Istanbul'da meslek örgütleri kendi alanlanna yö- nelik acil ihzmetler için gönüllü çalışmalan yoğunlaş- tınyorlar. Gazeteye gelirken, yotumuzun üstündeki Türk Tabtpleri Birtiği'ne doğru koşturan Atilla Ongan ın yüzünde acı değil, bir işe yaramanın dinginliği, he- yecanı var. Deprem bölgesindeki en acil tuvalet, ilaç, özellikle çocuklarayönelik bulaşıcı hastalıklar için gö- nüllü ekiplerin sayısını arttırmanın sevinci vetelaşı için- de hızlı hızlı anlatıp gitti. Acıyı, deprem kayıplannı, yeni riskleri bunalım ola- rak yaşamak, kendi kendine oynatmak yerine yaşa- ma sanlmak gibi birseçeneğimiz de var. Yaşama sa- nlmak, galiba çalışmak, hem de olaya yönelik işe ya- ramak, düşünemeyecek, korkamayacak kadar yo- rulmak, sorumluluk duymaktan geçiyor. Yaşama sanlmakta elbette ve her şeyden önce akıl- cı, sorgulamak da var. "Ne kadar çok daha canlı in- san kurtanlabilir? ", "Yaralılariçin, yaşayanlariçin ya- şanabilir ortamlaryaratılabilir" sorulanna yanıt arar- ken, üzerimize düşenleri yapmaya çalışırken. bir yan- dan da yapılabilecekken yapılmayanlan, yanlış ya- pılanlan, insanlık suçuna girenleri sorgulamak gere- kiyor. Elbette en çok da deprem kuşağında sanayileş- me, kentleşme alanında, dûnyanın sonuçlan en ağır, en büyük deprem faciasını sorgularken, dostumuz Erol Toy'un dün anımsattığı gibi, "Bir Erzincan'da 39 bin kişi ölmüştü. Çok geniş bir alanda çok daha ağır bir yapılanmada sağlam kalan yapı oranı, tek- nolojik aşamamızı gösteriyor" gibi bir olumlu sonuç da çıkarrnalıyız. Tabii gelişmiş teknolojiye, yükselen maliyetlere karşın, bir milat gibi yükselen değerierin geçerli ol- duğu daha sonraki yıllarda yapılmış binalarda, en pa- halı, en lüks tatil köylerinde yıkımın olmasına yanıt aramalıyız. Hertürdeğeryargısının çöktüğü, herşe- yin para ile ölçüldüğü yıllarda yapılan binalarda özel- likle, inşaat sektöründe ileriemiş teknolojiyle, dep- rem bölgesine dayanıklı yapılar yapılmasının tartışıl- mazlığına karşın, yolsuzluk, vurgun, soygun gibi ne- denlerle yıkımın yaşandığı çıplak gerçeğini görme- liyiz. İnsan olduğunu unutmamak, insan olarak yaşa- mak ile yükselen değerlerde kirlenip bunalım batağına sürüktenmek arasında bir ince çizgi yaşama sanlmak.. Turizm afetten olvıııLSIIZ etkflendi Ekonomi Servisi - Mar- mara Bölgesi'ndeki dep- rem felaketinin yaralan sanlmaya başlanırken, birçok sektör de bu du- rumdan etkilenerek 'dep- remzede' oldu. Ağustos aymda canlanma belirti- leri gösteren turizm sek- törü yaz sezonunda mey- dana gelen afetten büyük zarar gördü. Turizm Yatırımcıları Derneği(TYD) Başkanı Tavit Köletavitoğlu, iler- de talep gelirse yeniden Yalova'ya turizm yatınm- lan yapabileceklerini be- lirterek. "Rezervasyon- bnn durumu ise önümüz- deki haftalarda belli olur. Fakat, tatil için gelmekis- teyenturistlerdepremoto- yını yaşamış ve yas tutan ûlkelerden çok, diğer ül- keleri tercih ederler" de- di. Basırun rurizmi oium- suz etkileyecek yayınlar- dan kaçınması gerektiği- ni vurgulayan Türkiye Otelciler Birliği (TÜ- ROB) Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ali Erdim de, "Muhakkak > urtdışın- dan ülkemize turistolarak gelmek isteyenler de te- dirgin olmuşlardır"" diye konuştu. Turizm sektöriinün 6 ay kadar deprem şokunu atlatamayacağını ifade eden Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜR- SAB) acenta yetkilisi Şey- da Hamacı. "Rezervas- yonlarda iptaller artıyor. Yerli ve yabancı turistler tatilvöreJerini terkedi\or- lar. Istanbul'daki turist- ler de ülkelerine dönme- ye başladılar" dıyerek görüşlerini belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear