Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 -ARALJK1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Y*naz
f
dan
Öcatan uyamsı
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosa) - ANAP'ın önceki
akşam toplanan merkez
karar yÖDetım kurulu
(MKYK) toplantısında
Abdullah Öcalan
hakbndaki öliim cezasının
infaa tartışıldı. Kurula
bilgı veren ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz
Öcalan dosyasının
Meclis'egelmesi
durumunda "Ben
arkadaşlanma şu ya da bu
yönde qy kullanın
demem" dedi. Türkiye'nin
AÎHM karanna uymadığı
takdirde önünde 2
seçeneği bulunduğunu
aktaran Yılmaz, "Türkiye
bu durumda ya ceza
ödeyecektir ya da Avrupa
Konseyı'nden
çıkanlacaktır" uyansında
bulundu.
Almanya'dan
tazmjnat istemi
• DÜSSELDORF (AA) -
Düzenlenen bir fuara
katılmak üzere gittikleri
Almanya'nın Düsseldorf
kentinde 'Rus mafyası'
suçlamasıyla gözaltına
alınan ve dövülen 5 Türk
işadamı, avukat Bilgıç
Ertürk aracılığıyla
"işkence ve insan
haklan ihJali"
gerekçesiyle 20 milyon
mark tazminat ıstemiyle
dava açıyor
FPden
AİHVrye tepki
• ANKARA (Cumhuriyrt
Böro8u)-FP Genel
Başkan Yardımcısı Veysel
Candan, Abdullah Öcalan
hakkında ihtiyatı tedbır
karan veren Avrupa İnsan
Haklan Mahkemesi'ni
(AİHM) çifte standart
uyguladıği gerekcesıyle
eleştirdi. Candan, "Öcalan
hakkında Türk
yargısındaki süreç
tamamlandıktan sonra
TBMM'ye gelmeli ve
gereken yapümalıdır"
dedi.
YÖK Araştıpma
Komisyonu
• ANKARA (Cumhuriyrt
Bürosu)-TBMMYÖK
Araşnrma Komisyonu, 7
Aralık'ta çauşmaİara
başlayacak. Komisyonun
başkanlık divanı,
YÖK Başkanı Prof. Dr.
Kemal GÜTÜZ başta olmak
ûzere, görevden alınan
üniversite rektörleri,
YÖK'ün aldığı
kararlardan mağdur olan
öğrenciler ve
üniversitelerie ilgili dernek
temsılcilerinin de
komisyona çağnlmasmı
kararlaşürdı.
Memurun yargılanmasını yeniden düzenleyen yasanın keyfiliğe neden olacağı bildiriliyor
'Demokratikleşmeye engePANKARA (Cumhuriyrt Büro-
su) - Devlet Denetim Elemanlan
Demefi (DENETDE) Genel Baş-
kanı Zafer Karakulak, memurla-
nn yargılanmasına ılışkın yasayla,
alt düzeydekı memura bakanın ve
bakanlık müfetnşı yetkısı verilme-
sinin yanlışhğına dikkat çekti.
Karakulak, Türkıye"nin Avrupa
Birliği'ne (AB) girme aşamasında
bir taraftan Avrupa standartlannı
yakalamaya çalışırken, diger yan-
dan teftiş kurullannın kendine öz-
gû yapmış olduğu soruşturma
standartlanndan uzaklaştığını be-
lirttı. Karakulak, yasayla Türki-
ye'deki siyası baskılar nedeniyle
kışüenn kısa sürede "harcanaca-
g m " vurguladı. Yasanın aynmcı
olduğunu kaydeden Karakulak,
demokrankleşmeye de engel ola-
cağını söyledi.
DENETDE Genel Başkanı Ka-
rakulak. TBMM Genel Kuru-
lu 'nda kabul edilen memurlann
yargılanmasına ilişkin yasayı
Cumhuriyet'e değerlendirdı. Tür-
kiye'nin şeffaf olmaması nedeniy-
le işkence ile ilgili ıddialann bu
yasa nedeniyle kapanma olasılığı-
nın artacağinı söyleyen Karaku-
lak, bunun hukuksal zeminde de-
ğil de idare zemıninde kapatılmış
olmasının yanlışhğını vurguladı.
Devlet Memurlan Yasası'nda
görevden uzaklaştırma yetkısinın
bakan, genel müdür, müfettışler,
vali ve kaymakama verildiğinı
anımsatan Karakulak. "Şimdi 2 ve-
ya 4 yıflık memur, soruşturma yap-
ma yetkisi bağjamında görevden
uzaklaşurma yetkisine haiz duru-
ma gelecek. Aynı memur düzeyin-
deki şef > arduncısının, bakanın ya
da müfettişüı vetkisine haiz oboa-
sı demek alt düzndeki kişileriıı
çok ni hukuksal nosvonu almast-
DI gerektirir ki, şu ortamda o da
mümkün değjT dedi.
Kıdemli lise mezunu bir memu-
ra soruşturmada görevden uzak-
laştırma yetkisi verilmesinin çok
ağır olduğuna dikkat çeken Kara-
kulak. "Çünkü o sorumhıhığu. bi-
linci duyması lazun. Kaymakam
veya valinüı soruştunna yapan ki-
şi üzerinde basla vapması söz ko-
nıısu ohnayacağına göre, vönetid
Idşisel duygulannı >enemedigi için
memunı görevden uzaklaştırabi-
İD-" diye konuştu.
Türkiye'nin AB'ye girme aşa-
masında Avrupa standartlanyla
çakşmak zorunda olduğunu söyle-
Şirketlere
herşey
garantili
ANKARA (Cumhu-
riyet Bûrosu)-3996 sa-
yıh yasayı yürürlükten
kaldıracak yeni yasa ta-
sansıyla şirketlere, bu
şirketlere kredı veren
kuruluşlara geniş ga-
rantiler getirilebileceği
hükme bağlamyor.
Yenı tasanyla getıri-
len, Hazine Müsteşarlı-
ğı'nın bağlı olduğu ba-
kanın yetkisi dabilinde
idare adına şirkete ve-
rilebılecek garantiler
şöyle:
• Kamu lcurum ve
kuruluşlan ile bağlı or-
taklıklan ve mahallı
idarelerin satm alacak-
lan mal ve hizmet be-
delleri için garanti.
• Kamu kuruluşla-
nnca şirkete taahhüt
edilmiş ürenm girdıle-
rinin sağlanmaması
durumunda ortaya çı-
kacak yükümlülükler
için garanti.
• Gerekirse projeler-
le ilgili köprü krediler
sağlanması, sağlana-
cak bu kredilenn gen
ödenmesi konusunda
garanti.
a CIIITEJIL'A ltnr>n*j3İ 9lı
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
KONUSUNJPA
RAHATLATACAK BİR
'AABRAK
ÖNÜMÜZ;
PıVEUİM !
Enerjr Bakanı
yen Karakulak, şunlan kaydetti
"Türkiye bir taraftan standarüa-
n yakabmaya çahşırken, bir taraf-
tan teftiş kuruflannın kendine öz-
gü yapmış olduğu soruşturma
standartlanndan uzaklaşnor. Ya-
sa, ayrnncı. anarvasadaki eşitük B-
kesine aykın, demokrarikleşme
önünde bir engeldir. Bağımsız ad-
li yargı ötesinde başka merciler
aramak aykın ohır. Yarguun ba-
ğunsızlığına, devlet memurlannın
şeflaf, dörüst çattştıklanna inam-
yorsak, mümkün oiduğu kadar
adü yargrya gidimeK. İdart, yargı-
nm içerisine kanşıyor. Hukuksal
zeminlerde set gereken zorla-
mav a çauşılıyor.''
Cumhunyet başsavcılan-
nın itirazımn adli mekaniz-
ma içerisinde yerine geune-
si gerektiğinı vurgulayan
Karakulak, "Div elim sava
itiraz ettu gerçekkşmedi, ne
olacak? Kapanıp gkfccek"
dedi
Sakmcalar
Yasanın siyasallaşan bü-
rokrasiyi korumayı amaçla-
dıgını söyleyen Karakulak,
"Genelde hiçbir srvasi ikti-
dar kendi atadığı genel mü-
dür, yönetim kurulu üyesi
hakkında soruşturma izni
vermemiştir. Yönetim kuru-
luna sunulacak önerilerde
görev riski taşıyan alt kade-
medeld memurlar ise hata
)«pmama düşüncesMe sü-
rekli korku. tehdit ve baskı
amnda kalacakar" dıye ko-
nuştu.
Karakulak, yasanın *lş ve
Meslek Bakımından Ayrun
Hakkmda"lllsa>ılıulusla-
rarası sözleşmenin "nk,
renk. cinsryet din, sh'asal i-
nanç uhısal ve>~a sosyal men-
şe bakımından yapdan ve iş
veya meslek edinmede veya
edmüen iş \vya meslekte tabi
ohınacak mıamekde eşidiği
vok edki \vya bozucu etkisi
oian her nırtü avnhk gözet-
mek, ayn tutmak veya üstün
turmak" maddesıne aykın
olduğunu. çalışanlar arasın-
da ayrım yapan düzenleme-
nın uluslararası hukuk kural-
lanna aykın olduğunu söy-
ledi.
Tüfn âltyapı, iletişim ihalelerinde kamu yararı yerine özel hukuk geçerli kılınıyor
Kamu hiztneti özel lıııkııka bırakılıyor
B A N U S A L M A N
ANKARA - Hükümet, tahkim
gerekçeli uyum yasalanyla enerjı
ve altyapı yahnmlannın özelleştı-
rilmesıne üişkin yasalan tamamen
özel hukuk hükümlenne göre bı-
çimlendirerek, kamu yarannı yok
sayıyor. Tahknnden sonraki tehli-
ke olarak dikkat çeken "temHk
(mâlk olarak verme)" uygulama-
suıa da ışlerlik kazanduılıyor.
3996 sayuı yap- ışlet-devret yasa-
sı, "yatmm ve işletme modeü" adı
altında işletme hakkı devri ve ben-
zen modelleri de kapsayacak bi-
çimde genişletiürken; "zij-effik"
düzenlemesiyle kamu kurumlan-
nın sahip olduğu tüm hak ve yet-
kilerden şirketlerin yararlanması-
nın yolu açıhyor.
Satüacak yatınmlar için öngö-
rülen "fleri teknoloji ve yüksek
maddikaynakgerektirar sınırla-
ması kaldınlırken; kapsam şımdı-
den öngörülemeyecek biçimde,
"tamamlavıa mtefikle tesiskr ve
bunlar gflbi yaünm ve bizmetJer"
ifadesıyle genışletüiyor.
Hükümet, kamu hizmetlerini
tanımlayarak, ayn bir tahkim ya-
sası uygulama gereğı kalmayacak
biçimde 3996 sayılı yasayı bütü-
nüyle değiştiren bir tasan hazır-
larken, 3096 sayılı "Türldye
Eiektrik Kunırmı Ehşuıdaki Ku-
rutuştann Eiektrik Ürenmi, tled-
mi, Dağıdmı ve Tkareti Üe Görev-
lendnibnesiHakkındaKanun-a2
madde' eklenmesini öngördü.
3096'ya ek maddelerle. özel sek-
töriin yeni enerjı üretim, iletim ve
dağıtun tesısleri kurma ve işlet-
meleri ya da işletme haklannı de-
vır aunalanm öngören sözleşme-
ler "özel hukuk hükümlerioe" ta-
bi kılındı.
Yabancılık unsunı taşıyan uyuş-
mazlıklar için uluslararası tahkı-
me gidılebıleceğinin yanında di-
ğer uyuşmazlıklann çözümünde
de ulusal tahkime gidilebileceği
Öymen, Türk kadınma seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 65. yılı paneline katıldı
'Türkiye kadın haklannda yerinde sayıyor'
MUTLÜSERELİ
ESKtŞEHtR - CHP Genel Başkanı Atan
ÖynKn, Türkiye
-
de laıklığı sa\"unan, yobazlı-
ğa ve ırkçıüğa karşı duran CHP'den başka par-
ti olmadıgını söyledi. Öj-men, dün Eskışe-
hır'de "Türk Kadımna Seçme veSeçümeHak-
knmı V«ftnesaan 65. YA" paneline katıldı.
OİPEsldşehir II Başkanı SevpAkmen'my ö-
netöği panelde öymen, Tüririye'de CHP'den
başkan laikliği savunan, yobazlığa ve ırkçılı-
ğrn karşıstnda karşı duran parti olmadıgını
söyledi. 5 Aralık'ın Türk kadınının pohtika-
ya girme hakkını elde edişınin 65. >ıldönümü
olduğunu anımsatan Öymen, bu konuda en
erken adım atan ülkelerden bın olmasına kar-
ş_m son yıllarda gelışme olmadıgını kaydetti.
Oymen, "Atatârfc'ün h«^h«tığı devrimin geri-
si istenidiği gflri gdmedL Devarak >«iımzde
sayryonız'' dedi.
Panelin anhndan Anadolu Üniversitesi'nde
gerçekleştinlen "Utuslararası Medya" konu-
lu konferansa katüan Oymen, geçmışte gaze-
te sahiplennın gazetecı kökenli oiduklannı,
ancak son yıllarda teknolojıdeki gelişmenin
de etidsiyle büyük sermayenin basına gir-
diğıni anîattı.
öngörüldü.
3996 sayıh "Ban Yaünm ve
Hizmederin Yap-lşlet-Devret Mo-
dcii Çerçe\esuıde Yapönhnası
Hakkmda Karnın" tamamen yü-
rürlükten kaldınlarak yerine "Ba-
a Yabnm, İşletme ve Hizroetferin
Özd Hukuk SödeşroeierifleYap-
animasuıa ve DeviTdflmesine Ü^-
kin Kanun" adında yasa getınl-
mesi öngörülüyor.
Bu tasanya göre, sözleşmeyle,
şirketin söz konusu yannm ve hiz-
metleri başka şirketlere devretme-
si, şırket ortakJık hisselerinin dev-
ri ve temlüane ilişkin düzenleme
yapılabilecek. Şirkete "gerekiita-
şnunaztann sağlanmaması ya da
daha sonra bu yatmm ve hizmet-
krin de>letieştirilmesi, tesis ve ta-
şmmazlann vaünm \ e hizmetler-
İe ilgili ohnayan amaçlaria kamu-
bştırüması. vergi ve (fiğer mah yü-
kümlühıkierin yüksehilmesi veya
yenüeriııin konuimasL, mei'zuat
degişildiklerifleçevTesel etki ve de-
ğtşfldikler gibi hukuki ve doğal ne-
denlerden" dolayı şirkete sözleş-
meyi feshetme hakkı tamnacak.
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HÎKMET ÇETİNKAYA
Aımeırin Çığlığı...
Yaklaşık bir ay önce postadan çıkan mektup du-
ruyor masanın üzerinde...
Gözü yaşlı bir annenin çığlığı...
Diyor ki:
"Ben on binlen kstpsayan siyasi hükûmlû analar-
dan biriyim. Haftanın yedi gününden en çok çarşam-
ba ve perşembe günlerini seviyorvm. Her çarşam-
ba günû yavrvma ulaştırabilmek için birtakım yiye-
celderhazırlıyorum, günümûzün zorşartlan attında.
Hazıhadıklanmı yanıma alıp Burdur'a doğnı yola
çıkıyonım. Yol boyunca düşünüyonım, 'Cezaevte-
rinde bulunan gençler ne istiyor? insan haklanna
dayalı, demokratik kurallar ıçinde insanlann uygar-
ca yaşadığı bir ülke.' 21. yüzyıta giren dünyamızda
ülkemizde yaşayan insanlann hakkı değil mi?
Bu düşüncelerie nihayet bir perşembe gûnû Bur-
dur'a vanyorum. Cezaevinin önüne geldiğimde sa-
at 07.30. Etrafta birsessizlik ve karamsarlık hâkim-
di. Yöneticilehn dediği gibi 'Cezaevlerine hâkim
değiliz' sözû yanlış ve yalandır. Her on beş günde
bir istenilen saatte genel koğuş aramalan yapılıyor.
Her gün iki kez sayim yapılıyor Sık aralıklarta nöbet
tutan jandarrna kuş uçurmuyor.
Içeri girebilmek için 09.00'da önce gardiyanlar
kayıt yapıyor. 09.30'da bahçeye alınıyoruz, tekrar
asker kayıt yapıyor. Bayanlan bayan gardiyanlar iki
kez, erkekleri jandanna anyor. Bayanlann çantalan
iki kez daha askeher tarafından aranıyor. Yıyecekle-
rimiz çok ince bir şekilde aranıyor. Salatahk, kabak
gibi yiyeceklerin bazılan ikiye bölünüyor. LJmon, do-
mates bölünüyor, fasulyeler kınlıyor. Şeffafkaplar-
da bulunan yiyecekler çubuklaria kanştınlıyor. Bun-
ca baskılar biz analan daha güçlü olmaya zoriuyor.
Birjandarrna eşliğinde 100 metrelik yolu aşıp ana
binaya vanyoruz. Orada yiyecekler askerler tarafın-
dan tekrar aranıyor. Bu işlemden sonra duyariı bir
alet bulunan bir kapıdan koridora giriyoruz. Burada
yiyecekler yeniden gardiyanlar tarafından aranıyor.
Bayan gardiyanlar tekrar bizleri anyor. Bunca ara-
manın sonundayiyeceklenmizin ne hale geldiğini ka-
muoyuna bırakıyorum.
Adatet Bakanlığı'n/n UlucanlarCezaevı'ndeser-
gilediği otomatik, pompalı tüfeklerin, şişlerin, isim-
lerinı sayamayacağım birtakım şeylerin bunca ara-
madan sonra içeriye nasıl sokulduğunu kamuoyu-
na bırakıyorum."
•••
Annenin adı hiç önemli değil...
O bir tutuklu annesi...
Fatma, Ayşe, Nermin, Nazmiye...
Burdur Cezaevi'nde siyasi tutuklu ve hükümlüle-
reyapılan baskıyı anlatıyor...
7 Ekim 1999 günü genel arama yapılmış. Ço-
cuklannın eşyalan talan edilmiş. Kızlann bölü-
müne erkek gardiyanlar girmiş. Iç çamaşırlan
bile aranmış...
Anne anlatıyor mektubunda:
"Su olaydan sonra çocuklanmızın şimdiye kadar
varolan insani haklan alındı. Şöyle ki; haftada birko-
ğuşlar arasında yapılan sportif faaliyetler engelleni-
yor. Temsilciiik kabul edilmiyor. Ziyaretçisi gelme-
yenlerin görüş yerine gelmeleri engelleniyor. Ya-
kın akrabalanndan soyadı tutmayanlaha görüş yap-
tınlmıyor. Ziyarete gelen aılelerginşte ve çıkışta ara-
nıyor. Çocuklanmızın bizlere yazdığı mektuplann
gönderilmesı engelleniyor. Gönderilenlerde idare
tarafından duyulması istenmeyen kısımlar karalanı-
yor. Günlük gazeteler engelleniyor veya gecikmelı
olarak venliyor. Elektrikler sık sık kesiliyor. Koğuşla-
ra günde bir saat kadar su veriliyor. Verilen su gün-
lük ihtiyaçlan bile karşılamıyor. Son haftalarda ida-
re gerginliği daha da tırmandırdı. Koğuş kapılanna
Çocuklanmızın resimleri asılarak bazılannın üzerine
işaretler konulup gardiyanlara bilgi verildi. 'Malta-
ya gidilip önce var olan bu haklan alabilmeniz
için bedel ödemeniz gerekir" gibi sözlenn söylen-
diği haberini aldık. Ziyaret saatlenmiz kısaltıldı. En
yakın aile beş-altı saatlik yoldan geliyor. Görüş yer-
lerinin azlığı nedeniyle haftada biryavrulanmızla par-
maklıklar arkasından bile görüşmemiz engelleniyor.
Hastalann tedavıleri yapılmıyor. Ulucanlar'dan ge-
len yaralı bir çocuğumuzun vücudunda üç adet mer-
mi, bir de çivi bulunmaktadır. Bu davranışlann insan
haklan ile ilgisi varmıdır?"
• • •
Annenin mektubu uzayıp gidiyor...
O bir anne!..
Içi yanıyoıi..
Çaresizliğin orta yerinde, yaşamın acılanyla ayak-
ta durmaya çalışıyor...
Ve tüm anneler gibi çocuklannı seviyor, hüznün kış
bahçelennde umudun umutsuzlukla buluştuğu sa-
bahlarda yola çıkryor...
Çocuğunu bir kez daha görmek için!..
Bilmem onlann çığlıklannı duyuyor musunuz?
hikmetcetinkayafi cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
IRMIKIAYDEV ENGtN aengin(ci doruk.net.tr.
Kesinlikle inanmıyorum; son günler-
de durup dururken patlak veren eiekt-
rik kesintilerinin, nükleer enerji konu-
sundaki itirazlanmızı terk etmemiz için
tezgâhlandığına kesinlikle inanmıyo-
rum. Koskoca devlet böyle çocukça
oyunlara alet olmaz.
AGİT doruğu sırasında, ABD heye-
tiyle yapılan görüşmelerden birinin gün-
deminde, nükleer enerji santralı ihalesı
ve bu ihaienin, ABD kökenli bir çoku-
luslu şirkete verilmesi maddesinin de
yer aldığı, hatta bu konuda Amerikalı-
lara güvence verildiği iddiasının ciddi
olamayacağına inanmaktayım.
Hayır, hayır bu hükümetin ya da her-
hangi bir hükümetin bu saatten sonra,
enerji darboğazını aşmak için nükleer
santral tercihinde bulunabıleceğine ih-
timal vermiyorum. Mutlaka bir dil ya da
beyin sürçmesi olmuştur. Yann değilse
öbür gün bir açıklama yapacaklar ve
"Dalgınlığımıza gelmiş; ekonomik ola-
rak beş altı yıllık ömrü kalmış bir enerji
teknolojisini; toplu intiharanlamına ge-
lecek bir enerji modelini kabul ediver-
miş; pazar daralmasından batma sını-
nna gelmiş çokuluslu şirketlerin kazığı-
nı yiyivermişiz. Bereket çabuk uyandık
da..."diyeceklerdir.
Biliyorsunuz, siparişsiz kalmış nükle-
er santral üreticisi şirketlere pazar bul-
mak gibi uğursuz görevler üstlenen bir-
Yok Canım, Öyle Olmamıştır!
kaç gelişmiş sanayi ülkesi, kendi ka-
muoylanna bir nükleer enerji santralını
kabul ettirebilmekten umutlannı kestik-
leri için, gözlerini Türkiye benzeri "ge-
lişmekte olan ülkeler"e diktiler. Kamu-
oyunda bilinç birikiminin zayıf, dolayı-
sıyla kamuoyu tepkisinin de cılız oldu-
ğu ülkelerde nükleer santral, "ucuz-te-
miz-güvenli" enerji kaynağı olarak pa-
zarlanıyor.
Ucuz olduğu doğrudur. Çünkü böy-
lesi ülkelerde insan yaşamı ucuzdur.
Sudan ucuzdur.
Zaten nükleer enerji gerçekten temiz-
dir de. Santral şu ya da bu nedenle, ör-
neğin tehlikeli bir fayın üstünde kurul-
duğundan, dipten gelen kısa, kesik bir
vuruşla elma gibi bölündüğünde; he-
sap dışı bir nükleer patlama ya da aşı-
n ısınma sonucu eridiğinde (hani Çer-
nobil vardı ya, işte onun gibi yani) ser-
best kaJan nükleer serpinti ve radyoak-
tif ışınım, kısa sürede bölge halkını te-
mize havale eder. Ayrıca o kadar temiz-
dir ki eşyalara hiç zarar veımez. Iskem-
leler, koltuklar, yatak örtüleri, yastık kı-
lıflan, makineler, otomobillerfilan hiç et-
kilenmez. Nötron bombası için bir za-
manlar nasıl "temizbomba" dendiyse,
nükleer enerji santralı için de bal gibi
"temiz enerji" denmelidir.
Güvenlidir de. Batı Avrupa'da, özel-
likle Fransa'da nükleer santrallardaki
kazalar sonucu ortaya çıkan radyoak-
tif ışınımla ilgili bilgi verilmesinin yasak-
lanması, güvensizliğinden değil, şu
"çevreciler" ya da "Yeşiller" denen zıp-
pırtann ağzına koz vermemek içindir.
Federal Almanya'da, "Sosyal De-
mokrat - YeşillerKoalisyonu"r\ur\ gidip
geldiği konulardan birinin nükleer ener-
ji olması da çok önemli değil. Koalisyon
ortaklannın uzlaşamadıklan için ertele-
dikleri, süre dolunca yeniden bir araya
gelip, yeniden uzlaşamayıp, yeniden er-
teledikleri nükleer enerji sorununun ne-
rede düğümlendiğini bilryor musunuz?
Yeni nükleer santrallar kurulmaması
çoktaaan karara bağlandı. Nükleer
enerji, Federal Almanya'da artık redde-
dilen enerji kaynağıdır. Sorun, var olan
nükleer enerjı santrallannın "tasfiye tak-
wm/"nden ıbaret.
Güçlü nükleer lobi, hiç olmazsa var
olan santrallan mümkün olduğu kadar
sürdürme çabasında; Yeşilleri, demok-
ratik sosyalizm (PDS) yandaşian, sos-
yal demokratlıklannı unutmamış sosyal
demokratlan ile geniş bir yurttaş kitlesi
ise "Hayır hemen şimdi" sloganlan ile
alanları doldunmakta.
lskandinav yanmadasında, Benelüx
ülkelerinde nükleer enerjinin adını anan
politikacı, siyasi yaşamını noktalamış
sayılıyor.
Bütün bunlar güneş gibi ortada iken
Ecevfrt ve hükümetinın, sipariş sıkıntı-
sından darboğaza girmiş, nükleer ener-
ji santralı üreten çokuluslu şirketlerin
dümen suyuna gireceklerine kimse be-
ni inandıramaz. Ne yani, yorgun ve
enerji krtlığından sıkıntılı olabilirierama
kör ve sağır değil ya bu adamlar...
Bakın göreceksiniz, birkaç gün için-
de yanlışı düzeltecek, yanlış yoldan dö-
neceklerdir.
Siz yurttaş olarak asıl ya dönmezler-
se, ya AGİT doruğu sırasında, kapalı
kapılar ardında imzalar atıkjıysa olacak-
lan düşünüp korkun.
Düşünsenize, o durumda "yurttaş"
olarak kollan sıvamanız gerekecek.. Bu
ülkede "sürekli aydınlık için bir dakika
karanlık" günlerini gölgede bırakacak
bir yurttaş eyteminin örgütlenmesi ka-
çınılmaz olacak. Yurttaşlar için zor ve
zahmetli günler başlayacak...
Vallahi, düşüncesi bile içime sıkıntı-
lar saldı. Şurda rahat rahat otururken,
bu kışta kıyamette gene tencere tava-
lanmızı kapıp, mumlanmızı yakıp, kar-
da, yağmurda, keskin ayazda alanlara
mı çıkacağız?
"Çıplaklar"
sivil üniformalarını giyiyor
184soyia
OLITIKR
Türkiye'de ve Batı'da
Laiklik, Devlet ve
•COOMUUS Ccsıortodıs
*Jacques Ch«vuii«ı* Tuıhan Ugaz
•Gili» Kepel-Ahroe- Taner tşiaiı
•Ireıl özkcrar • Sı3i»at Tocâr
•Tbned 2cfearia>7ves Chmle» Zadıa
Kafkasya:
Barut Fıçısı
•George Şaraşk!ze«Uesui Tulcm
•AB ve TürMye
•Yüzyılın bilançosu
•Sosyalist Enternasyonal
•Balkanlar'da
devîet ve maiva
'George Bush Jr •Françca F&Jtd
•AlGkwe'Arthur Koestter
George Bush Jr.
Comelius Castoriadis
Jacques Chevalier
NuıDolay
François Fejtö
AlGore
George Hewitt
Turhan Dgaz
Gilles Kepel
Ahmet Taner Kışlalı
Arthur Koesüer
Thleıry de Montbrial
ErolÖzkoray
UluçÖzülkeı
Antonio Di Pietro
Georges Şaraşidze
Bülent Tanör
Mesut Tulan
Fcreed Zakaria
Yves Charles Zarka
5. sayı çıktı!!Sofış Noktalan: «YAY-SAT Bayüerı
•CUNYA AKTÜEL Kitapevleri'BüyJk kitape\
r
ler.