25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 ARALJK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 ,5. CRR Piyano Festivali, 4 Aralık'ta Akbank Oda Orkestrası'nın konseriyle başlıyor Bimilü partnaldarm festivali yşedeniz Gökçin'in solist olduğu ilk konserden sonra piyano festivali, Emre Elivar, Dimitri Teterin, Carlo Balzaretti, YaaraTal& Andreas Groethuysen ile sürecek ve Gülsin Onay'ın katılacağı Borusan Filarmoni Orkestrası'nın konseriyle sona erecek. Kâttfir Servisi -5. Uluslararası Ce- mal Reşit Rey Piyano Festivali 4-8 Aralık günleri arasında Istanbul Ce- mal Reşit Rey Konser Salonu'nda dû- zenlenecek. Festivalin açılış konseri- nı Akbank OdaOrkestrası gerçekleş- tırecek. Daimı şef Cem Mansur'un yönetimindeki konserın solisti, 'Ha- rikaÇocuk' AvşedenizGökçm. Küçük piyanist, Akbank Oda Orkestrası'nın eşliğinde Bach'ın Fa Minör Klavye Konçertosu'nu çalacak. Orkestra, kon- serde aynca Bach'ın en yetenekli oğul- lanndan Cari PhiDip Emanud Bach'ın küçük bir senfonısını, Grieg'in ro- mantik Ağıtsal Ezgılen'ni ve büyük Macar Bestecı Bartok'un Drvertimen- to'sunu seslendirecek. Gençlere büyük önem veren ve genç bir sanatçı kadrosundan otuşan Akbank Oda Orkestrası'nın solisti Ayşedeniz Gökçin,küçükyaşına karşın aralann- da Cumhurbaşkanlığı Senfbni Orkest- rası, Kiev Senfoni Orkestrası ve Ce- mal Reşit Rey Senfoni Orkestrası'nın da bulunduğu bırçok saygın topluluk- la geniş bir repertuvan seslendirdi. Halen Bılkent Üniversitesi'nde Na- nuk Sultanov ile çalışan ve New York'un ünlü Julliard Müzik Oku- lu'nun da sınavlannı kazanmış olan Gökçin, ltalya ve Rusya'da önernli pi- yano yanşmalannda dereceye gırdi. Fesbval kapsamında 5 Aralık'ta Em- re Elivar'ın resıtali yer alıyor. Genç pi- yanist, Bach'ın 'Do Minor Partita', Beethoven'ın 'Op.57 Appasionata So- nao'. CtMpin'in 'Polonezop. 53 Le Be- mol Majör' ve Lizst'in 'Si Minör So- natı' başlıklı yapıtlannı yorumlaya- cak. Yurtdışında ülkemizi başanyla temsıl eden Elivar, çalışmalannı ha- len Berlin Hans Eisler Müzik Akade- misi'nde sürdürüyor. CRR Piyano Festivali'nin 5 Ara- lık'taki konuğu Rus piyanist Dimitri Teterin. 1992'deCamegieHall'dever- diği konserle adını bir anda dünyaya tanıtan Tetenn, konserleri ve yaptığı albümlerle adından sıkça söz etnri- yor. Utah Senfoni, Ohio Chamber Orc- hestra, Atına Senfoni Orkestrası gibi orkestralarla başanlı konserler ver- menin dışında, katıldığı festrval ve ya- nşmalardajün özel ödülleri ve pek çok birincilik kazandı. Teterin, tstanbul'da- ki konserinde Czerny'nin 'La Ricor- danza' adlı yapıtı ile Scariatti, Vme, Beethoven ve Chopin'den sonatlar yo- rumlayacak. Festıvalde 6 Aralık günü konserve- recek olan îtalyan piy anist Carlo Bal- zaretti de Chopin, ELSatie, Fransız al- tılısı Aruic, Durey, Honegger, Milha- ud, TaiHeîerre ve Poulenc'ten seçme- ler sunacak. Verdi Konservatuvan Pi- yano ve Kompozısyon Bölümü'nden mezun olan Balzaretti, 1982'de 'Ma- ria Canab' yanşmasını kazanan en genç piyanist oldu. 1989-1990 ara- sında Avrupa komisyonu tarafindan dü- zenlenenbir konser dızisınde ttalya'yı temsil etmek üzere seçılen sanatçının son CD'si 'Album des 6, una pianofor- te tra Verfaüne e Coctean' geçen yıl piyasaya sürüldü ve eleştirmenlerden olumlu not aldı. CRR'de 7 Aralık Salı akşamı Tal & Groethuysen tkiüsi'nın konserini iz- leyeceğiz. Israıllı piyanist Yaara Tal ve Alman Andreas Groethuysen, ay- n ayn çalışmalar yaparken, müzik ye- teneklennin birbirleriyle mükemmel uyum sağladığını rastlantı eseri fark ederek bir araya geldiler. Çok istek alan dört el piyano yapıtlannı yorum- layarak büyük ilgi gördüler. Mozart- woche Salzburg, Schubertiade Feld- trrch, Köhı ve Münıh Filarmoni Der- neklen, Viyana Musikverein, NHK Tokyo gibı birçok ünlü topluluk ile konserler veren ikilinin dört albümü Deutschen Schallplattenkritik Ödü- lü'nü aldı. 1997 yılında Schubert'in dört el piyano için yazılmış yapıtlan- nı dünyada ilk kez bir albümde topla- yan ikilı, bu kaytfla ECHO ve Cannes Klasık Müzik Ödülü'nü kazandı. Tal & Groethuysen lkılisi CRR'de Bach, Czerny, Schubert, Kzet ve Wâgner'den yapıtlar çalacak. Piyano Fesuvali'nin kapanışını Gû- rer Aykal'ın yönetimindeki Borusan Füarmoni Orkestrasıyapacak. Ünlüpi- yanistimız Gülsin Onay'ın solist ola- rakkatılacağı konserde Mozart'ın 'Fi- garo'nun Düğünü' uvertürü, Beetho- ven'ın 4 numaralı piyano konçertosu ve 2 numaralı senfonisi seslendırile- cek. tiyatrosu 'birbirine zît iki kemer üzerırîde âyakta duranflirköprû'ye benziyordu VsevolodMeyerhold'un tmjikyazgısı AYŞEEMELMESCÎ "Siz tutucular. sanat alanmda subaşlannı rut- muşsunuzbir kere. kendi dışınızdaldlere yaşama hakkı tanımıyorsunuz. Sadece kendi yapüklar- nızj kurala uygun ve gerçek sayryorsunuz. Sanat- çı saynuyorum sizL" Çehov'un 1896'da yazdığı Marû'da, Trep- lev'in ağzından dile getirilen bu isyan, aslmda 19. yüzyıl sonu tiyatro ortammm da bir özeti- dir. Dünya fethine çıkmış 19. yüzyıl kapitaliz- minin düzeni çatırdar, yeni bir çağın nabız atış- lan duyulurken sanat -her zamanki gibi- "gkte- ni ve gelmekte olanı" sıyasetten çok daha önce sezmiş, tüm sanat dallarında "esld"yi sorgula- yan ve her ne pahasına "yeni"yi arayan akımlar öne çıkmıştır. Bu sorgulamanm en radikal biçim- de hayata geçirildiği alanlardan bın de tıyatro- dur: Gerçekçi akımla birlikte yapay "entrikaw la- nn ve diyaloglann, deklamasyona dayah oyun- culuklann yermi, toplumsal yaşamın ve çevre ko- şullan içinde insanın gözlemlenmesi ve anlaü- mı alırken, modern anlamda yönetmenlik kunı- mu da ortaya çıkmaya başlamış. Almanya'da Saxe-Meiningen düküve tiyatro grubu, Fransa'da Andre Antoine,Rusya'da da Stanislavski ve Ne- miroviç-Dançenko'nun kurduklan Moskova Sa- nat Tiyatrosu böyle bır çerçevede si\Tİlen tıyat- rolar olmuştur. Ancak çağ o kadar hızh ilerlemektedir ki, 19. yüzyıl gerçekçi roman akımınuı tıyatrodaki iz- düşümü sayüabilecek, belli pozitivist etkiler de taşıyan bu anlayışın hızla altematifleri türer; tn- giltere'de Craig, Isviçre'de Appıa, Almanya'da Fuchs ve Reinhardt, Fransa'da Copeau gerçeğin aslına uygun kopyasını üretme kaygısı taşıma- yan bir sahne dili üretmeye yönelirler ve sahne- sel ifade araçlannı (çevre düzeni ve ışık kulla- nımında devrim sayılabilecek değişüdıkler, vb) bu yönde zenginleştirirken. oyunculuk sanatın- da da yenılikler yaratırlar. "YeniDram" adı verilen sembolist ağıruklı dra- maturjinin yükselişıyle atbaşı giden bu gelişim, diğer yandan da çöküşü yaşayan bir dünyada umutsuzluk ve actyla, yeniyi kurma istegının bir arada yoğruldugu. ekspresyonizm. sürre- alizm, kübizm, fütürizm gibi akımlann boy at- tığı sanat ortamından beslenmektedir. 1. Dünya Savaşı öncesinınkaos ortamında. sıyasetçiler, dip- lomatlar ve savaş sanayısiyle bütünleşmış büyük finans gruplan bır yandan starükoyu koruma di- ğer yandan da pastayı yeniden paylaşma hesap- lan içinde boğuşurken sanatçılar"eskidüzen"in perdesini çoktan indirmişlerdir. Stanislavski metodu ve Meyerhold 1917 EkunDevnmi'yle tarihın ekseni Rusya'ya kayarken 20. yüzyıl tiyatrosuna damgasım vu- racak iki "zrt" akım da Rusya'da şekillenır. 19. yüzyılla 20. yüzyılın toplum ve tiyatro sahnele- rindeki ilk büyük ve radikal kapışması ılginç bir çakışma sonucunda aynı yerde, Rusya'da yasa- nır. Aslmda tiyatro alanındaki bu iki "zıt" akım, pek çok noktada da birbirleriyle kesışmekte ve birbirlerini etkilemektedır. Bunlardan birincisi, eki sonra ne oldu? Sonrası 'biraz kûl, biraz duman', biraz Doğu trajedisi... Dokunulmazhk zn-hlan, erişilmez yükseklikler, tabular, yasaklar ve dış düşmana, faşizme karşı kahramanca alevlense de iç politika gerçeklerine dönüldüğünde küllenmesi tercih edilen devrimci ateş..." Moskova Sanat Tiyatrosu ve "Stanislavski me- todu", dığenyse Vsevolod Mej'erhold'un başmı çektiği tiyatro anlayışıdır. Ilginç bir not: Mos- kova Sanat Tiyatrosu'nun sergilediği ilk Çehov oyunu olan Martı'da, "Yeni biçimlere gereksi- rüm var. Yeni biçimler bulunaınıyorsa eğer. biç- bir şey olmasın daha iyi" diyen Treplev'i de, Moskova Filarmoni Cemiyetı'ndeki tiyatro oku- lunda Nemiroviç-Dançenko'nun öğrencısı olan Meyerhold oynarruşnr. Anton Çehov'un da yeğeni olan, aktör, yönet- men ve tiyatro eğitimcisi, 1928'de Batı'ya göç eden Mihail Çehov (Meyerhold birçok kez onu Sovyet Rusya'ya geri getirme ginşimmde bulun- muştur). 20. yüzyıl Rus tiyatrosunu "birbirine at iki kemer üzerinde ayakta duran bir köp- rü"ye benzetir. "Stanislavskiokulununoluştur- duğu birinci kemer, gerçekçi ronıan >azın gele- neklerinden. Stanislavski'nin gerçekçi roman teknUderinin olası sahnesel izdüşümünü arama- smdançıkmıştır. IkindkemerolanMeyerholdoku- lu ise, Rus panayır tiyatrosunu (balagan). com- media dell'arte'yi ve Doğutiyatrosunukapsayan gerçek teatralgeleneklerin yenidenyorumlanma- sırun sonucudurr Stanislavski ve Meyerhold arasındaki zıtlık- lan ve kesişme noktalannı bir başka yazıda da- ha aynntıu olarak ele alma kaydıyla, bu ikilı et- kinin sadece Rus tiyatrosu değil, genelde 20. yüzyıl tiyatrosu üzerinde belirleyici oldugunu, hatta genç Türkiye Cumhuriyeti'nde de hisse- dıldığım belirtehm. Nâzım Hikmet bu etkiyi şöy- le vurguluyor: "Üerici Rus tiyatrosu, 192(>-30 yı- lannda yirmi yıl boyunca. üç ana akunryla bir- den, yani Maliy Tiyatrosu, (Moskova) Sanat Ti- yatrosu ve Meyerhold Tiyatrosu'yla Tûrk tiyat- rosuna büyük bir etki yapmıştır. Sanat Tiyarro- su'yia Meyerhold'un tecrübesini, Türk tiyatro- sunun en iyi rejisörlerinden biriveTûrktryntro- sunun kurucusu olan Muhsin Ertuğrul, sanatça- hşmalannda bUhassa ustaca birlestirmistjr".* Muhsin Ertuğrul üzerindeki etkisi Sovyet hükümetınm davetlısı olarak Rusya'ya giden ve Ağustos 1925'tenOcak 1927'ye kadar 18 ay oradakaup, özellikle tiyatro ve sinemaalan- lanndaki çahşmalan izleyen Muhsin Ertuğrul, izlenimlerini Vakit gazetesine gönderdiği yazı- larda anlatmıştır. Bu yazılardan, 1920'lerde dünya tiyatrosu ek- senınin nasıl Sovyet tiyatrosuna kaymış olduğu, dünyamn çeşith yerlerinden sanatçüann geliş- meleri takip etmek üzere Sovyet Rusya'ya gel- diği, bu öncü konumun içinde Meyerhold'un ne kadar önernli biryertuttuğu ve genç Türkiye Cum- hunyeti ile Sovyet devnmi arasmdaki dostlu- ğun Muhsin Ertuğrul üzerindeki izleri açıkça görülmektedir. Darülbedayi dergisinın 1933-34 sezonuna ait olması gereken bir sayısındaki, Ne- yire Neyir imzalı ve 60. yaşgününde Meyer- hold'u tanıtan, "Meyerhold'' başlıklı yazıyla, "Rusya'da Yeni Tiyatro Mevsimi" başlıklı uzun haber de bu yakınhğı ve ılgıyi doğrulamaktadır. Meyerhold'un o tarihten sonra yaşadıklan ıse çok acı. 1939'ta tutuklanmasına, kansmm faili meçhul bir cinayete kurban gitmesine, kendısi- nin de 2 Şubat 1940'da avukatsız, temyizsiz, tek celselik bir askeri mahkemenın ardından, mah- kemenin yapıldığı binanm bodrum katmda kur- şuna dizıhnesine kadar uzanan trajik bir süreç. Meyerhold hakkında Türkçedekı tek derli top- lu kaynak olan Tiyatro, Devrim ve Meyerhold'u derleyen AH Berktay, kıtabın önsözünde bu sü- reci şöyle yorumluyor: " M d sonra ne oldu? Sonrası 'biraz kûl, biraz duman'. biraz Doğu trajedisi— Dokunulmazhknrhlan,erişilmez yüi.- sektikkr, tabular. yasaklar vedış düşmana, faşiz- me karşı kahramanca alevlense de iç politika gerçeklerine dönüldüğünde küllenmesi tercih edilen devrimci ateş~. Ve tarüşma kanaüan n- kanan, ekştiri yapmaktan korkar hale gelen, gi- derekdonuklaşan,sohıkalamayanbirtoplum do- kusu._ Arük bu toplumun tiyatro sahnelerinde eteş- tirel bakışa,yergrye, alternatif arayışlara yer yok- tur. Statükoculukegemen eğüim haline gelir. Sta- nislavski'nin kemiklerini sızlatacak tarzda don- durulmuş Moskova Sanat Tiyatrosu (daha ileri- ki yıllarda Beriiner Ensembİe'm başma da aym şey geleccktir), Sovyet tiyatro sanatunn 'resmi temsilcısi' olur. 1950'li yıllann sonunda bir ara 'buzlar çözülür' ve Rus/Sovyet toplumunun şaş- maz barometresi tiyatro sanatmda yeni bir 'çı- çeklenme dönemi' yaşanır." 'Çiçeklenme dönemi'' armağanı Ben Meyerhold'la ilk kez 1982'de bu "çicek- lenme dönemi"nin dünya tiyatrosuna en güzel armağanlarından biri olan, \\ıri liubimov yöne- timindeki Taganka Tiyatrosu'nun Finlandiya'ya yaptığı turnede karşılaştun. Dünyayı Sarsan On Gün'ün oynandığı salo- nun fuayesinde dört resim asılıydı: Stanislavs- ki, Meyerhold, Vahtangov ve Brecht Ekim 1996'da Ankara'da düzenlenen "Me- yerhold ve Tiyatrosu'' konulu konferans/ work- shop'ta birlikte olduğumuz, Rus/Sovyet tiyatro- su uzmanı ve sayılı Meyerhold araştrrmacıla- nndan Beatrice Picon-Valün fuayedeki bu re- simlerin öyküsünü, Lıubimov'dan naklen şöyle anlatrruştı: "Taganka Tiyatrosu'nu kurduğun- da liubimov önceraayeyesadeceMeyerhold'un resmini asmak ister. Ama yetkilDer bunu, ancak Stanislav ski'nin resmini de asması koşuluyia ka- bul ederier. Bunun üzerine Liubimov bu iki res- me, Vahtangov ve Brecht'i de ekler." 20. yüzyıl tıyatrosunun belirleyici eksenlerin- den biri olan ve bir ucunda Meyerhold'un, di- ğer ucunda Liubimov'un durduğu çızgj de bırbaş- ka yazının konusu olsun. *Nâzım Hikmet, Sanat ve Edebiyat Üstüne, haz. Aziz Çalışlar, EvrenselKültürKitaphğı, h- tanbul. Mavi Müzik günleni Salamat Hesonaepiyor • Kültür Senisi - Mavi Jeans'in 1 Ekim'de başlattığı Şehırler ve Müzikler temah konserleri 10- 11 Aralık tarihlerinde Babylon'da gerçekleşecek Salamat konseri ile sona erecek. Salamat, Sudan ve Mısır'da popüler olan dört müzisyenden oluşuyor. Tar, tabla, darbuka, ud ve akordeon gibi enstrümanlarla üretilen egzotik müziği, Mısır'daki düğün ve festivallerde çalınan şarkılan, danslan ve geleneksel riomleri yansmyor. Topluluğun 'Nasılsın?' anlamma gelen Ezzayakoum adlı albümü de, Afrika'nın çeşitli ritimlen ve Akdenız melodilerini Kahire stiÛyle bütünleştiriyor. Altın Portakal Şiin Sempozyumu ocak ayına ertelendi • ANTA1İA (AA) - Antarya Altın Portakal Film Festivali çerçevesinde düzenlenen ve daha önce 6 kasım tanhinde yapılması tasarlanan Altın Portakal Şur Sempozyumu, 15 Ocak 2000 tarihine ertelendi. Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfi tarafindan düzenlenen şıir yanşmasının birincisi tarafindan sunulan sempozyumun, bırincıliğı kazanan Gülten Akın'ın rahatsızlığı nedeniyle ertelendiğı açıklandı. Öte yandan '2000 Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü' için belirlenen seçıci kurulda Fendun Andaç, Gülten Akrn, Eray Canberk, Mehmet H. Doğan ve Haydar Ergülen yer alıyor. Yanşmada 1 Ocak-1 Aralık 1999 tarihleri arasında yayımlanmış şiir kıtaplan değerlendırmeye alınacak. 2000 yıluun şiir ödülü 16 Ocak tarihinde açıklanacak ve ödül töreni 21 Ocak Dünya Şiir Günü'nde yapılacak. Eskitfii müzayedesi yaraı • Kümır Servisi- Aralannda Fikret Mualla, Eren Eyüboğlu, Yüksel Arslan, Vısani gıbı ustalann yapıtlannın da yer aldığı 258 tablo, yaruı saat 15.00'teEskidji Müzayede Evi'nde gerçekleştınkcek olan açıkarturmada satışa sunulacak. Açıkarturmada, Hıdiv Kasn'ndan 1700- ' I$00 tarihli, paşalara ait çok önemli alh adet "°' yağhboya portre ve 17. yüzyıl Istanbul şehir planlan da saüşa çıkanlacak. 'Salknn Hanrnnn TamHerf' Hk Oscar elemesini geçti • Kültür Servisi - Tomns Gıntlioğlu'nun yönettiği, Antalya Altın Portakal Fılm Festıvali'nden En İyi Film Ödülü'nün de aralannda bulunduğu toplam beş ödülle dönen 'Salkım Hanımın Taneleri', Oscar ödüllerinın yabancı film dalı elemelerinde ilk basamağı geçti. 200 film arasından yapılan elemede ilk 20'ye girmeyi başaran yapıtınjün üyelerinin beğenisini topladığı belirtildi. Yanşmacı fılmlerin sayısı. bir ay sonra yapılacak elemeyle 10'a, ardından 5'e indirılerek Oscar adaylan saptanmış olacak. liyaOHi Beştipmenlepi Biriiği'nden kaymakama kınama • Kültür Servisi - Tiyatro Eleştirmenlen Bırliğı (TEB) Yönenm Kunîlu, Haldun Taner'in 'Gözlerimi Kapanm Vazıfemı Yapanm' adlı oyunun Adana'nın Kozan ilçesi kaymakamlığı tarafindan yasaklanmasuu ve Fransız yazar Georges Feydeau'nun 'Bit Yeniği' adlı oyununa karşı uygulanan baskılan kınadı. TEB'in tüm üyeleri adına yaptığı kınamada şu görüşlere yer verildi: "Gözlerimi Kapanm Vazifemi Yapanm'ı, Osmanlı döneminin uyuşuk, adamsendeci, rüşvetçi komiserlerine yöneltilen hıciv yûzünden yasaklayan bu kafa, bu davranışıyla tüm polis örgütünü bu kötü öraekle özdesleştırerek günümüz kolluk güçlenne hakaret ettığuıın bile farkında değıldır Haldun Taner'in aydınlığa duyduğu özlemın farkuıa nasıl varsın? Feydeau'nun ülkemızde de defalarca oynamış ünlü bir vodvilini Türk erkeğine hakaret sayma becensini gösteren kadın milletv'ekilinin değerlendirmesıni de, pek hazır olmadığı bir mevkiye gelivermış bir kişinin yadırgatıcı yaklaşunı olarak değerlendınp üzerinde durmayabilirdik. Ne var ki, Sayuı Kültür Bakanı'nın yanıt olarak konuyu inceleteceğıni söylemış olması, tiyatro sabnesine yakın gelecekte brr karanlık perdesirun indınlebıleceğinı düşündürmektedir." BUGÜN • CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'nde 18 00- 19.30 saatlen arasında mizah yazan Cihan Demird, yeni kıtabı 'Bir Mizah Dehası Suavi Sualp' ile ılgıli olarak okurlanyla söyleşecek ve kıtaplannı imzalayacak. (252 38 81) • İDSO'nun, saat 19.00'da AKM'de vereceği konseri şef Alesander Rahbari yönetecek. Sefim Aykal'ın (fagot) solist olarak katılacağı konserde Grieg, Elgar, Mozart ve Stravinski'nin yapıtlan seslendirilecek. (251 56 00) • İDOB, saat 11.00'de AKM'de Çaykovsld'nin Fındıkkıran' balesini sahneleyecek. (25110 23) • RAHMİM. KOÇ MÜZESİ nde saat 14.00'te düzenlenecek olan 'Sanayi ve Teknolojik GeKşmelerin Müzeiere Yansunası' konulu konferansa Dr. Femiye Albay konuşmacı olarak kanlacak. (256 71 53) • ARKADAŞ KİTABE\1'nde Sunay Akm 16 00- 19.00 saatlen arasında 'Önce Çocuklar ve Kadınlar' adh kitabı üzerine söyleşecek ve kıtaplannı imzalayacak.<292 95 18) M EVRENSEL KÜLTÜR MERKEZtnde 14 OO'te 'Sıradan Bir Güne Ozfem' başlıklı fotoğraf atölyesi, 16.00'da 'Microcosmos' adlı fılmin gösterimi, 17.00'de ıse 'Tabutta RöNnşata' filmininyönetmeni Derviş Zaim'le fılmle ilgıli yapılacak söyleşi yer alıyor. (243 08 06)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear