Catalog

24 KASIM 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Suikast ilıtiıııali araşürılmalr SusurlukÂraştırma Komisyonu Sözcüsü FP Gaziantep Milletvekili Bedri Incetahtacı 'nın trafîk kazasında ölümüyle ilgili şüpheler tartışılırken Mehmet Elkatmış yeni savları gündeme getirdi ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Su- aırluk Âraştırma Komisyonu Sözcüsü FP Gaziantep Milletvekili Bedri İncetah- toa'nın trafik kazasında ölümüyle ilgili şüpheier tartışılırken, komisyonun baş- kanlığmı yapan MehmetElkatmış da ye- nı sa\ lan gündeme getırdı. Incetahtacı'nın Almanya'da katılaca- ğı konferansı düzenleyenlere toplantıdan sonra çok önemli bir görüşme yapmak üzere Hollanda'ya gıdeceğinden söz et- tığıne dıkkat çeken Mehmet Elkatmış. "Bana kalırsa otayın şüpheti >anlan var'" dedi. tncetahtacı'yla aynı toplantıya ka- tılmak üzere Almanya'ya giden Mehmet Elkatmış. Ankara'ya döndü. Kazadan en fazla 10-15 dakika sonra olay yerin- den geçtiğini ancak arabanm plakasını okuyamadığı içın kaza yapanın Incetah- tacı olduğunu anlayamadığını anlatan El- katmış, "Esenboğa Havaalanı'nda Bed- ri Bey'i göreme>ioce uçağa İstanbul'dan bineceğini düşündüm. Ancak orada da >oktu. Merakettim ama aklıma böyle bir ihtimal gelmedL Olayı Almanya'ya gitti- ğjmde öğrendim" dedı. Elkatmış, lnce- tahtacı'nm birkaç gün önce Almanya'dan Hollanda'ya geçeceğinden söz ettığinı belirterek, "Bana ne için gideceğiııi söy- lemedi. Ancak Almanya'daki toplanüyı düzenleyenJere Hollanda'ya murJaka git- mek zonında olduğunu, çok önemli bir görüşme yapacağını söylemiş*1 dıye ko- nuştu. Elkatmış. kazanın şüpheli yanlan bulunduğunu savunarak. şunlan söyledi: "Suikast ihrjmalinden söz edenler var. Olabilir. Türkiye'de birtakım güçler göz- dağı amacıyla bu tür olaylara girişebilir- ler. Kesin olarak böyle bir şey vardır de- miyorum ama ihtimaldir. araşünlması gerekir. Benim kafamda da soru işarette- ri var. Bedri Be> benden en fazla 10-15 da- kika önce yola çıkmıştır. Hafif yağış var- dı ama yol çok kaygan değildi. Aynca yol son derece boştu. Yol boyunca bizi sa- dece bir tek araç geçti. Çok süratli oldu- ğunu da zannetmiyorum. Kaza yerinden hemen önce bir kavşak var. O kavşağa yanaşırken mutiaka >avaşlamışür. Yavaş- ladıktan hemen sonra o kadar hızlanma- sı mümkün değil. Çok süratli olsa çarpo- ğı direğin de devrilmesi ya da eğUmesi ge- rekirdi. Böyle bir şey de olmanıış." Bedri fncetahtacının "Çok zeki oldu- ğunu ve sürekli okuduğunu" anlatan Mehmet Elkatmış. "Susuriuk konusun- da yeni bir bilgi ve belgeye sahip olsaydı bana söylerdi herhalde. Ama komisyon çalışmaları sırasında bizeo kadar çok bil- gi ulaşü ki bunlann sadece bir bölümii- nü belgelendirebildiğimiz için rapora ko- yabildik"dedı. Elkatmış. emnıyetin yap- tığı incelemeyle yetinmeyeceklerinı ve parti olarak bu olayın üzerine gidecekle- rini de vurguladı. Süleyman Yeter davası Mahkemede üslup tartışmasıİstanbul Haber Servisi - Gözaltında yaşamını yıtıren sendıkacı Süleyman Yeter'ın de müdahil olduğu ışkence davasının görülmesıne dün devam edildı. Duruşmada tanık olarak dınlenen Asiye Zeybek Güzel yazdığı ışken- ce kıtabını mahkeme heyeti- ne delil olarak sundu. İstanbul 7 Agır Ceza Mahkemesi'ndeki durusma- ya MLK.P davasında tutuklu müdahiller Arif Çelebi, Gö- niil Karagöz ve tanık Asiye Zeybek Güzel ıle terörle mü- cadelede görevlı 8 polis ka- tıldı. Tanık olarak dinlenen Asiye Zeybek Güzel 22 Şu- bat 1997tarihindegözaltına alındığını anlatarak polisler Sadettin Güven öldü İstanbul Haber Ser- visi-Eski başbakanlar- dan Nihat Erim'i öl- dürmek suçundan yar- gılanarak ölüm cezası- na çarptınlan Devrim- cı Sol üyesi Sadettin Güven (42) öldü. Gü- ven, dün Bursa Çınar Mahaliesi Hoca Ca- mıi'nde kılınan ikindi namazinın ardından toprağa verildi. Akciğerkanseriteş- hısiyle bir süredir te- davi altında bulunan Sadettin Güven, Er- im'i 1980 yıhndaDra- gos'taki evinin önünde "sibhb saldın sonucu öidürmek" suçlama- sıyla TCK'nin 146. maddesi uyannca yar- gılanmış ve ölüm ce- zasına çarptınlmıştı. Yargıtay'm bu ceza- yı onamasından sonra dosyası infazm yerine getirilmesi için TB- MM'ye gönderilmişti. Dosyası uzun yıllar Meclis'te bekleyen Güven, Jnfaz Yasa- sı'nda tutuklu ve hü- kümlülerin lehine ya- pılan indirimden ya- rarianarak 1991 yılın- da serbest kalmıştı. B. K-, E. O. ve Y. Ö'yü teş- his etti. Güzel. B. K'nin ken- disine krem verdiğini \e Gö- nül Karagöz'ün morarmış kollanna sürmesini istedıği- ni anlattı. Müdahil Arıf Çelebı de sanıklann kendisine işkence yaptığını söyledi. Mahkeme ba$kanının. gözleri bağlı ol- duğu halde kendisine işken- ce yapanları nasıl gördüğü yönündeki sorusuna ıse Çe- lebi. u 11 gün boyunca işken- cede kaldık, bu sürede tuva- letegötürüpgetirdiler. bizim- le konuştular. Buzaman için- degöz bağlarımız bazen tam bağlanamadığı için bu işken- cecileri teşhis ettim" dedı. Müdahil Gönül Karagöz de sanıklan teşhis ettı. Söz alan sanık avukatı İlhami Ye- lekçi teşhısin usule uygun yapılmadığını savundu. Arif Çelebi'nin avukatı IVfihri- ban Kırdök ise mahkeme başkanının Çelebi'ye yö- nelttıği "İşkence yapan kişi kendisini size göstermez. İş- kence yapacaksa gözünü iyi kapatmaz m r yönündeki soru nedeniyle "dehşete" düştüğünü söyledi. Kırdök"ten sonra söz alan müdahil avukatlan ve sanık avukatı İlhami Yelekçi ıle mahkeme başkanı arasında "üslup" tartışması yaşandı. Avukatlar mahkeme başka- nının kendilenne bağırdığı- nı ve azarladığını savunur- ken mahkeme başkanı böy- le bir amacı olmadığını. se- sini duyurabilmek için yük- sek sesle konuştuğunu söy- ledi. Tartışmanm ardından Asiye Zeybek Güzel tekrar tanık bölümüne alındı. Gü- zel. Çelebi ile Zabit llti- mur'u gözaltındayken bir kez "perişan" halde gördü- ğünü kaydetti. Mahkeme başkanının sorusu üzerine sanık B. K. olayın dogru ol- madığını söyledi. B. K'nin sözlerine tepki gösteren ta- nık Güzel, "Namussuz, şe- refsiz. bana tecavüz ettiniz" diye bağırdı. Olay üzerine salonda gerginlik yaşanma- sı üzerine söz alan avukat ErenKeskin. mü\ekkılı Gü- zel'in gözaltındayken teca- vüze uğradığına dair rapor bulunduğunu belirtti. Mahkeme heyeri eksiklik- lerin giderilmesi için duruş- mayı erteledı. ikî öğretmeni oldürmüslerdi Hizbullalıçılar yargılandı ADA.NA (Cumhuriyet Güney İlleri Biirosu) - İçel'in Tarsus ilçesınde ıkı yıl kadar önce Oktay Bulun ve Mustafa Özkan adlı iki öğretmen ile Mersin'de Abdülkadir Önen adlı bir kişinin öldürülmesi olayla- nna kanştığı savıyla tutuk- lanan Hizbullah üyesi Mustafa Eroğlu'nun yargı- lanmasına dün de devam edildi. Duruşmaya öldürülen i- ki öğretmenin eşleri .\rife Bulun ile Nilgün Özkan da katıldı. Adana DGM'deki dünkü duruşmada mahkeme he- yeti önce cumhuriyet savcı- sının mütalaasını aldı. "Hizbullah örgütüne üye olupzekât adı altında örgü- te yardun topladığı, istihba- rat çahşması yaptığı ve öğ- retmenlerin öldürülmesi olayma doğrudan katıldığı- nı" belırten savcının sanı- gın, TCY'nin 146/1. mad- desi gereğinde cezalandı- nlması yolunda görüş bil- dirmesine müşteki avukat- lan Ziya Yergök ile Cemil DenJi ve öğretmenlerin eş- leri de katıldıklannı bildir- diler. Daha sonra sanık avuka- tı ile sanık Mustafa Eroğ- lu'nun son savunma ve son söz için süre istemini de- ğerlendiren yargı heyeti, dosyanın son incelemesi- nin yapılması ve varsa di- ğer sanıklann da dinlenme- si için duruşmayı 14 Aralık tarihine erteledi. Sağlık çalışanlanndan hasar uyarısı Sağhk Emekçileri Sendikası (SES) üyesi doktor ve hemşireler, İstanbul Ünrvcrshesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nin bahçesinde toplanarak binalannda deprem nedenivle oluşan hasara karşı önlem alınmamasına tepki gösterdi. İstanbul Valiliği'nin 13 Kasım genelgesiyle hasarlı kamu binalannm bosaltılmasını, aksi halde önlem alınmasını istemesine; İÜ Rektörlüğü'nün de Cerrahi Monoblok'ta ağır hasar oluştuğunu vurgulamasına karşın fakülte \önetiminin tehltkeli bir durum olmadığı açıklamasmı yaptığı vurgulandı. Sağhk çalışanlan, ünhersite yönetiminin onanm giderieri için kendilerinden bağış istemesini de eleştirerek. de\ lerin onanm 0derierini karşılamasını istedi. Memur-Sen'e bağlı Birtik Haber-Sen Genel Başkanı Hüsamettin Şanal da yapöğı açıklamada, hükümetin memuriara öngördüğü yüzde 15'lik zanunı eleştirerek. insanca yaşayacaklan bir ücret isteminden asla \azgeçm<?>ecekJerini belirtti ve miIlervekiUerinin ellerinden geieni yapmalannı istedi. - £ 2. MANİSALI GENÇLER DAVASI Suçlamalardeğişmedi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)-Kamuoyunda >4 2.Manisa- lı gençjer" davası olarak bılinen çoğunluğu üniversite öğrencısi lO'u tutuklu 16sanıklıDHKP-C davasına bugün lzmir DGM'de devam edilecek. 1995 yılında Gazimahallesi olaylannı protesto için DYP lz- mir tl Binası önünde basın açık- laması yaparken gözalhna alınan 16 genç yasadışı DHKP-C örgü- tüne üye olmak ve örgüt üyeleri- ne yardım ve yataklık yapmakla suçlanmışlardı. lzmir DGM'de yargılanan gençlere 3-15 yıl ara- sında degişen ağır hapis cezası verilmişti. Gençlerin avukatlan, mahke- menin karannı Yargıtay'a başvu- rarak temyiz ettıler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, eksik inceleme ne- deniyle karan usulden bozarak dosyayı lzmir DGM'ye gönder- di. Son duruşmada savcı ve sa- nık avukatlan Yargıtay karanna uyulmasını istediler. Yeniden başlayan davanın bu- günkü duruşmasında 16 sanık savunma yapacak. Davada Sami Güvercin, Enis Aras, Mehmet Göcekli, Rıza Dogru, Sinan Do- ğan, TamerÇadırcı, Banş Yıldı- nm. Ayten Andaş. Övsev Alev Özcan. Ümit Kanlı tutuklu; Ma- hir Biçici, Sahir Nedim Aydoğan, Şenay Kaplan, Yasemin Avdo- ğan, Ebru Özdağ v e Malik Baha- b ise tutuksuz olarak yargılanı- yor. Tutuklu sanıklar geçen du- ruşmada cezaevi koşullannın gün geçtıkçe ağırlaştığını. hasta olan arkadaşlannın tedavilerinin yapılmadığını, Ulucanlar Ceza- evı'nde olduğu gibiher an saldı- n tehlıkesi ıle karşı karşıya ol- dukJannı, can güvenlikleri açı- sından tahliyelerini istemişlerdi. TEMYİZ DLRUŞMASI BLGÜN 'Katemtiçete' Yargtiay'da ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Kamuoyunda "kaJemli çete*" olarak bilinen üniversite öğrencı- lerinin yargılandığı davanın 2. temyiz duruşması Yargıtay 9. Ce- za Dairesi'nde yapılacak. Sanık avukatlan, öğrencilere yönelik "molotofkokteylli eylenT suçla- masının temelsiz olduğunu, itfa- iye ve Türk Mühendis ve Mimar Ödalan Birliği'nden (TM...MOB) alınan iki ayn raporla kanıtlaya- caklar. Konuyla ilgili bir de video kaset hazırlandı. Yargıtay'ın ilk bozma karan sonrasında Ankara 2 No'lu DGM'de dava yeniden görüşül- müş ve 9 Kasım 1998'de karar açıklanmıştı. Öğrencilere toplam 48 yıl hapıs cezası ile 7 milyar 796 milyon 666 bin lira para cezası ve- rilmişti. Ögrencılerden Mahımıt Yıhnaz, DenizKartal ve EBf Kahyaoğlu'na 3713 Sayıh Terörle Mücadele Ya- sası'nın 7i maddesinden "Terör örgütü üyesi olmaktan" her bin için 2 yıl 6 ay ağır hapis cezası ile 916 milyon lira ağır para cezası verildi. Ahmet Aşgın Doğan. \lerin Vlu- rat KalyoncugiL Bülent Karakaş, Ozgür Tüfekçi ve l laş Doğu At- h'ya 3713 sayılı Terörle Mücade- le Yasası'nın "Terör örgütü üyesi olmaktan" aynca TCK'nin 264/6- 8 maddesinden "Patlayıcı madde atmaktan" her bin için 8 yıl 20 gün ağır hapis cezası ile 917 mil- yon 666 bin lira ağır para cezası venldi. Öğrenciler Nurdan Baysahan a ise 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın 72 maddesinden "Te- rör örgütünün propagandasını yapmaktan" 10 ay hapis cezası ile 458 milyon 333 bin iira ağır para cezası verildi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI liberal Çittlik' 1979'un yaz aylarında bir gece.. Gece yansı üç saat kadar gerilerde kalmış.. Başbakan, Bakanlar Kurulu'nu terk ediyor! Vurup çıkıyor kapıyı.. Konu, KlT'lere özerklik getirecek, siyasal ikti- darların müdarıalelerini önleyecek bir tasarı. A- maç, işçiyi "kâra ve sorumluluğa" ortak etmek. İşçi, işletmenın verimli işleyip işlememesinden doğrudan etkilenecek. Bu nedenle de fazla işçi alı- mına, savurganlığa, devlet kesesinden "özel ke- sim"e kaynak aktarılmasına, devlet kesesinden kişilerin zengin edilmesine karşı çıkacak. KlT'ler "arpaJık" olmaktan kurtulacak. Üstelik, uygulamanın önce bir KlT'te "örnek" olarak başlatılması söz konusu. Alınacak sonuç- lara göre -ve her defasında Bakanlar Kurulu kara- n ile- "model" aşamalı olarak yaygınlaştırılabile- cek.. ••• Saptanacak tek bir KlT'te "deneme" yapılma- sına bile, CHP hükümetindeki on bir "bağımsız" bakandan ikisi karşı çıkıyor. Başbakan, bu konunun kendisi ve partisi için ne kadar önemli olduğunu uzun uzun anlatıyor. Üze- rinde çok düşündüğünü ve çalıştığını söylüyor. Bunun üzerine, "hayır"cı bakanlardan bırisi tav- nnı değiştiriyor: "Başbakan'ın bu ölçüde önem verdiği bir ko- nuda, birbakan için ikiseçenek vardır. Ya istifa et- mek ya da kabuletmek.. Ülkenin içinde bulundu- ğu koşullarda istifayı doğru bulmadığım için itira- zımı geri alıyorum." Özel kesimin "güvenilir adamı" olarak bilinen ikinci bakan ise çok rahat: "Bu komünistliktir, kabul edemem!.. Üstelik ben böyle yaparak Sayın Başbakanı da, hükümeti de korumuş oluyorum!.." Içlerinde bu satırtarın yazarının da bulunduğu birçok bakan. o tek kişiyi "ikna "ya çalışıyoriar. Bu- nun "komünistlik" falan olmadığını, tersine komü- nistlerin bu tür çözümlere karşı olduklarını -Ba- tı'dan örneklerle- anlatmayı deniyorlar. Saatlerce dil döküyorlar. Ama adam -herhalde almış olduğu talimata uy- gun olarak- direniyor. Bütün gece boyu, papağan gibi hep aynı tümceleri yineleyip duruyor. Ve Başbakan Ecevit e kapıyı vurup çıkmaktan başka yapacak bir şey kalmıyor... • • • "Özelleştirme" ideolojisi, aslında yıllardır oyna- nan bir oyunun, sadece "son" perdesi. KlT'ler sağcı iktidarlar eliyle kotü işletmeler ha- line getirildiler.. Arpalık oldular. Özel kesime kay- nak aktarmanın, yeni zenginler yaratmanın aracı oldular. Ucuz siyasal çıkarlar uğruna "işçi depo- su" yapıldılar. Düzeltmek isteyen solcu hükümetler ise "Belki basarılı olur" korkusuyla engellendi!.. Ama Özal döneminın ortalanna kadar, gene de kârda oldukları bir gerçekti! önce bozdular-. Sonra da "Bakın ekonomiye yük oluyor, özelleştirelım" diye ortaya çıktılar.. Ve bu oyun, Karabük Demir-Çelik Işletmeleri'nin kapatılma kararı ile büsbütün çirkinleşti. 30 Kasım 1993 günü, işletmeye Ankara'dan gönderilen bir yazı ile "beş trilyon liralık zarar" gösterilmesi emrediliyor. 5 Nisan tarihli ekonomik paketle de ekonomiye bu kadar yük olan bir işlet- menin kapatılacağı açıklanıyor. Oysa 1994'ün ilk üç ayında işletme zararda de- ğil, kârda! "Geri teknoloji" iddialan geçerli değil. İşçi sen- dikaları ise çalışan sayısının ve ücretlerin azaltıl- masına razı! Peki ne gerekçe kalıyor "kapatmak" için? Demir-çelik üretici ve tüccarlarının oluşturduğu "bihiğin" çıkarlan!.. • • • Devletin "toplumun genel çıkarian için" devre- ye girmesine "hayır"\.. Özelleştirmeye "evet!".. Bu ideoloji Batı'yı son on beş yılda nereden ne- reye getirdi? Daha çok işsiz.. Daha çok suç.. Daha huzursuz, daha mutsuz, daha korkulu birtoplum.. Ve daha çok polis, daha çok özel güvenlik gücü, canı ve malı "korumak" için çok daha büyük bütçe!.. Batı, vahşi kapitalizmin kurallannı, birçok yerde toplumsal barışın gereklerınin önüne geçirmiş.. Bedelini ödüyor.. Ve ne yazık ki dolaylı yollardan, bize de ödeti- yor!.. (Cumhuriyet, 18 Mayis 1994) 24 Kasım 1999 Bugün depremin ı.günü Profesyonel lüllülerimiz hâlâ depremzedelerin vanında İşte e) ele verip yaptıklanmız... ÇYOD gonullulerının katkısıyla yürütülen Değirmendere ve Gölcük çalışmaları kalıcıya dönüşuyor. Değirmendere Cengız Topel ilköğretim Okulu bahçesine IBM desteğıyle ve Golcuk Şırınkoy llkoğretım Okulu bahçesine Hilton Grubu desteğıyle kalıcı ÇYDD rehabılıtasyon merkezlerı yapılıyor. Kocaelı'de okul ve yurt içın on çalışmalarımız sürüyor. Katkıda bulunmak isteyenler bizi arayabilır Yardırnlarınız için: (0212) 292 87 27 - 292 08 01 (İş gunleri saat 10.00/17.00 arası) TEŞEKKÜR Geçirmiş olduğum rahatsızlık süresınce ılgiyle bakıldığım Amerkan Hastanesı'nde, dost insan Sayın Prof. Dr. GÜRBÜZ BARLAS'a, Sayın Prof. Dr. AKIF BERKİ'ye, rahatsızlığımı teşhıste, tedavide ve bakımda engın bılgisını ihtimamını, nezaketıni ve sevgısinı esırgemeyerek beni yaşama kavuşturan çok değerli Kardıyolojı uzmanı Sayın Dr. COŞKU TURAN'a ve aynca Prof. Dr. CÜNSEL SÜRDÜM AVCI'ya en içten minnet ve şükranlanmı ıletınm. Hastanede yattığım sürece bana şefkat ve deneyimlerinı gösteren değerli başhemşıre Havva Aydındoğan'a, hemşireler Ayşe Yiğrt'e. Meral Kartal'a. Şimen Gecener'e. Nuran Küçük'e, Filiz Kum'a. Zübeyde Yılmaz a. EKG teknısyenı Arzu Ayna'ya ve Selva Pehlivan'a, Amerikan Hastanesi'nin çalışkan bakıcılar, yardımcılar ve personelıne teşekkurlenmı tekrarlarım. Bana sıcak ilgılennı ve yakınlıklarını gerek hastaneye gelerek, gerek basında ve TV'lerle radyo yayınlannda, ayrıca telefonla, yazılanyla gösteren tüm sevgılı dostlarıma, meslek arkadaşlanma ve aıleme en denn duygulanmı ve sevgılerimı sunanm. SELMİ ANDAK LAİKLtK VE DEMOKRASİ Uluslararası Toplantı 25-26 Kasım 199910.00-18.00 Fransız Külîür Merkezi tstiklal Caddesi No: 8 Taksim-İstanbul I. Cin: 25 Kasım 1999 Perşemt* 10.00-11.00 Açıta; Konaynalan JC Cousseran /Franta Bûnkelfisıl B Tahıroğlu (MV Hukuk Fak Dekani) Y Savman (hıanhul Barımı Başlumı/ T SaylanfÇKDD Genel Bafkjm) 11.00-13.00 I. Ohır»m: Fraasu ve Türk Ljiklik Maddleri Oturum Baskaıu- P Dumonl (Fr A Ar> £m Miıl) "Fransız Laıklık Modelınm Ka>Tiaklan" IP Taaerj "Laiklık. Cumhunyet ve Demokraa" (B Tannrj "Açık Bir Toplumda Laıklık" ÜM Belorgeu 15.00-17.00 2. Otınmı: Anjıasalardı Din ve UikBk Otunım Başkanı E Tezıç <CC Rekıör VebU> "Laıklık ve Anayasa" (A Bockell "Demokıasıyc Geçı$ Anayasalannda Laıklık ve Dın" (ML Mtınmi "\nayasa Mahltemesı Katarlannda Laıkhgın Anlamı"' ') ilıetenılıoilul 1. Gün: 6 Kısım 1999 C n ı 10.00-1230 I. Ot.rum: Uiklik, Vicdıo ve Din Özgürlûğn Otunım Başkanı V Savaş ıVC Öğrelım C'yesıı "Laıklık ve \ıcdan Özgûriügû" ü. Morange) "Laıklık ve Dın ÖzgürlüğiT ^\ Bacutuciıe) "Japonya'da Laıklık ve Dın Özgürlügü" CYKmzunai 14.00-16.IM 2. Oturum: İnsan Haklın, Laildik ve Dfmokrasi Otunım Başkanı. B S^naular IİD Sımuıl Bilgıler Fal/ -Laıklık. Laıkçılık ve Demokrası" (S Vmerı "Fransız Denıokrasısınde Laıklığm ^nlamı" IM Deguerguel LjıUık. Demokrası ve İnsan Haklan" (I Ku{uraJı) 16.15-18.M 3. Otiıraın: Hıkok Devleti ıc Hukak Toplumu Otiiram Bajkanı I. Doğan /GÜ Öğretım Cyesı) "Tûrk Laıklığme llışkın Baa Sonınlar" \G Grın.) "Tanhsel Süreçten Laıklığın Yasal Boyuluna" fS Apaiak} "Devlel, Hukuk ve Toplum" ı\ KaUrüu) (Giriş scrimttir. SimaituK cniri yıpıbcakbr.) Ç*İİMf TârUyt'mİK Gtkctk GMmeni Romanlannız ve ansiklopedileriniz yerınızden alınır. Tel: 554 08 04 GAYRİMENKUL SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN DosyaNo: 1999/6 Satış GeredeSulh Hukuk Mahkenıesı'nin 31 3.1997 gün ve 1996/95 esas, 1997,158 karar sayılı karan ıle Gerede Sevıller Mahaliesi 310 ada, 18 nolu 11 284 m2 mıktanndakı parsel üzenndekı ortak- lığın satış suretı ıle gidenlmesıne karar venlmiş. satış memurlugu- muzca yapılan kıymet takdınnde ışbu taşınmaza bıhrkışilerce ve- nlen 18.10.1999 tanhlı raporla 1.128.400.000.-TL kıymet takdır edılmış olup. işbu kıymet takdın hıssedar davalılar Saniye Şeref- lıcan, Döndü Kayabaşı, Samıye Kayabaşı, Şazıye Kellecıoğlu'na ılanen tebhğ olunur. Basın: 57499 İZMİR 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1997-883 Davacı Anadolu Anonim Türk Sigorta tarafindan davalı Yılmaz Zıhve. A. Rıza Demirel ile Is- vıçre Sigorta AŞ aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sıra- sında venlenara karan gereğınce: Davalı Ali Rıza Demirel 4115 Sk. No: 1 K.arabağlar'lzmırad- resinde bulunamamış ve dava dılekçesı iie duruşma günü 18.2.1999 tarihli yenileme dılekçesı de teblığ edilmiş, C Savcılığı vasıtası ıle yapılan âraştırma ve tahkıkatlara rağmen davalının tebli- gata yarar adresi bulunamamış olduğundan dava dılekçesi ve duruşmanm gününün ve yenileme dılekçesının davalıya ılanen tebliğine karar venldiğınden da\alı Ali Rıza Demırel'ın 13.12 1999 saat: 10.30'da 13. İzmır Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde yapılacak olan duruşmada hazır bulunma- sı veya kendisini kanunı bir vekil ile temsıl ettirmesı, duruşmaya gelmedığı takdırde duruşmala- nn ve yargılamanın yokluğunda devam edılıp karar verileceğı meşruatlı davetiye yenne kaım ol- mak üzere ılan olunur. 11.11.1999 Basın: 56371