25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 1999 ÇARŞAMBA OLAYLAR Vfcj (jrOK.ljŞLJiıl\olay.gorus(Q cumhuriyet.com.tr Öğretmen Yetiştirmenin Dayanılmaz Hafifliği! Prof. Dr. Malmıut ADEM * C umhuriyeti- miz kuruldu- ğunda başlıca iki kaynaktan ögreten yetiş- tıriliyordu. Medrese ve öğretmen okul- lan. Rüştıyeler(ortaokullar) için erkek öğretmen okulu 1848. kızöğretmen okulu da 1870 \ilinda açılmıştir. Bu dûzen. 1924 yılında Öğretim Birliği Yasası'nın kabul edilmesi üzerinemed- reselenn kapatılmasına de- ğın sürmüştür. TBMM hükümetinin ilk Mılli Eğitım Bakanı RıraNur dönemınde (10 Mayıs 1920- 15 .\rahk 1920) toplam erkek öğretmenlenn yüzde 37'si (875), bayan ögretmenlerin yüzde 2 l'ı (135). toplam öğ- retmenlenn de yüzde 33'ü öğretmen okulu mezunuydu. (1). Kuşkusuz bu nedenle, 1926 tarin ve 789 sayılı Ma- arif Teşkilatf na Daır Kanun ile "MUli eğitim hizmetinde asdolanögretmenliktir7 " ilke- sibenimsenmıştir(Mad: 12). Bunedenlecumhuriyet hü- kümetleri öğretmen yetiştir- meye çok önem vermişler- dir. Köy Enstitüleri, öğret- men okullan. eğitim enstitü- leri, yûksek öğretmen okul- lan, bu politikamn ürünleri- dir. 76 yıllık cumhuriyet ta- rihimizde öğretmenlik mes- leğmin maddi ve mane\ i ola- rak toplumdakı saygınlığının en yüksek düzeye ulaştıgj dö- nem, Atatürk dönemidır. Bu dönemde öğretmenlik meslefi altın çağını yasamış- tır. Bu dönem, Köy Enstitü- leri'nin bizce fıilen kapatıl- dığı 1946 yilına değin de uza- tılabılır. (Resmi kapatılmata- rihi 1954 yıhdır). Kurtuluş Savaşı'nın sona erdiği günlerde bir gazeteci- nin Atatürk'e "işte memle- keti kurtardımz.şimdine yap- mak istersiniz?" bıçıminde- ki sorusunu, "Maarif vekili olarakmilliirfaru \üksetane- yeçahşmaken büyükemeürn- dir" diye yanıtlamıştır. Düşmanın Ankara'ya yak- laştığı günlerde 16-21 Tem- muz 1921 tarihinde Anka- ra'da Birinci Maarif Kong- resi'nı toplamasındanda, Ata- türk'ün eğıhme ne denli önem verdiği anlaşılmaktadır. Çok önem verdiği ulusal eğitim sorunlannı çözebilmek ıçin Atatürk; cumhuriyete inan- mış, aydın, laik düşünceli çağdaş bir öğretmen ordusu- na geTeksinme duyuyordu Devrimlerin yeşerip kök- leşmesınde öğretmenlen ken- dine en yakın yardımcı se- çen Atatürk. öğretmenleri ve öğretmenlik mesleğini her zaman yüceltmiştır. Binncı Maanf Kongresi'nı açış ko- nuşmasında öğretmenlere o şöyle seslenmıştir: " Huzunınuzdave milktin huzurunda milli eğitimimiz- leUgiligörüşlerimi açıklama- ya imkân veren bu fırsattan yararlanarak beklediğimiz kurîuluşun saygı değer ön- cüleri olan yüce Türk öğret- menlcrinin bugünkü duru- mu gözönünde bulunduraca- ğından ve her türlü güçlüğe göğüs gererek bu yolda yıl- maksızın yürüyeceğinden şüphemyoktur.Görevinizçok önemli ve hayatjdir." Yine 27 Ekım 1922tarihin- de Bursa'da öğretmenlere yaptığı konuşmada Atatürk şöyle dıyor: "İsterdim kiço- cukolayınugençolayun.sizin ışıksaçansıntflannızda bulu- nayım.Sizdetıfeyzalayım,siz beni \etistiresiniz. O zaman miHetimiçindahayararhohır- dum." İşte Atatürk'ün istedı- ği bu saygıdeğer öğretmen- ler; öğretmen okullannda ve Köy Enstitüleri'nde yetiştiril- mıştir. Bu öğretmenler ko- nusunda, Milli Eğitim Baka- nı HasanABYücd, 1942 Ha- ziranmda şöyle demiştir: "...Köye göndereceğimiz bu KöyEnstitüsümezunu öğ- remen,şimdiefimizde mevcut 9.000 talebenin bize verdiği intiba ile söylüyorum, istis- nasızçahşkandır.Tatüebie 0t- mek istemez, kendisine veri- lecekişi bekter ve o işi>apar. ahlaklıdır. yalan sövlemez, tursıziıketmez,civannda bu- lunan kız arkadaşlannın şe- ref ve haysiyetini kendi kar- deşi olarak muhafaza etmek şuurunda, Hyakatında \e ik- tidanndadır*1 - "Köydekiöğ- retmen.cumhurivetinvedev- Tüm ögretmenlerin Öğretmenler Günü'nü içtenlikle kutlar! i l ÜLKER ÖĞRETMEN SOHBETLERİ'ne katılacağım çünkü... î«1»~l I 'Z> î . vK,RHT\lt.\ .SOHBFTI VRî Ülker'in daha önce düzenlediği Ana-Baba Okulu Seminerleri'ne katılıp çok faydalanmıştım. İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Yavuzer, Ankara Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aytaç Agkalın, Ankara Gazi Universitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ziya Selçuk ve Dr. Nurgül Yavuzer ile kendi konumu paylaşmaktan mutluluk duyacağım. Meşlektaşlanmla ve konunun uzmanlanyla diyaloğa girmek istiyorum,f p ^ t ){ ^Ah a i n h l f c .> > ,M a ı ( n illL tub Çocuk psikolojisi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmam gerektiğini düşunüyorum. Öğretmenlik, hep hayalini kurduğum ve şimdi de yapmaktan gurur duyduğum bir meslek. Öğrencilerimi seviyorum. Mesleğimle ilgili çözemediğim problemler var ve meşlektaşlarımın da karşılaşabileceği bir takım problemleri kendimce nasıl çözdüğümü paylaşmak istiyorum. . - < * - • ••• Bilgi içirvÜlker Basın Müşavirliği (0.212) 274 56 09 rimin yayKisı, bekçisi ve öğ- reticidir." 1950'lilerde Köy Enstitü- leri kapatıldı, yerine imam- hatip olcullan açıldı. 1970'ler- de öğretmen okullan. 1982 yı- lında da eğitim enstitülen ve yüksek öğretmen okullan ka- patıldı. Ve tüm Yüksek îs- İam Enstitüleri İlahıyat Fa- külteleri'ne dönüştüriildü. tçten ve dıştan gelen tüm "'bötyönet* tehditlerine kar- şm, demokratik, laik ve sos- yal hukuk devleti olan Tür- kiye Cumhuriyeti, kurulu- şundan 76 yıl sonra dimdık ayakta ise, bir dünya devleti olma yolundahızla ilerliyor- sa, bunu, her şeyden önce cumhuriyet döneminin ilk yansında yetışmiş laik. ide- alist. Atatürkçü Türk öğret- menine borçluyuz. Bugün>«tişenöğretmenler cumhuriyet\ede\riminbek- çisi ve ya>ıcıs mı? Öğretmen yetiştirmenindayanılmaz ha- fifliği: Milli Eğitim Temel Ya- sası'na göre, "İmam-hatip lisekri unamlık. hatipHk ve Kuran kursu öğreticiUği gjbi dinsel hizmetlerin yerine ge- tirilmesi ilegörevlielemanla- n yetiştirmek üzere" öğren- cüeri,hem mesleğe hem yük- seköğrenime hazıriayicı prog- ramlar uygulayan öğretim kurumlandır. Bu, kurumlann yasada ya- zılı amaçlandır. Uygulama- da öyle mi? Bugün sağır sultan bile bi- liyor ki. imam-hatip lisesi mezunlan. kimi köktendinci partilerin gençlik kolu. arka bahçesi, hatta militanlarıdır Bu bizim gözlemimiz değıl, kapatılan Refah Partısi Genel Başkanının belirlemesıdır. 13.10.1996tarihinde yapılan RP 4. Büyûk Kongresı'nde Erbakan şöyle demiştir: "350'nin üzerindeimam-ha- tip, üç bin Kuran kursu a\'- Ok.Bugünkü nesilişteo ham- leler sonucu yetişti" (2) Bir araştırmaya göre 1997 yılında yükseköğretim lisans programlanna yerleşen lise ve imam-hatip lisesi mezunlan- nın (124.694) yüzde 9.6'sı (11.940) imam-hatip çıkışlı, geri kalan yüzde 90 4'ü (112.754) lise çıkışlıdır.Bu- na karşılık anılan yılda dört yıllık lisans programlarına yerleşen 11.940 imam- ha- tip lisesi mezununun yüzde 61'i (7253) dal (branş) ögret- meni yetıştiren programlara girmişlerdir. Buoran lise me- zunlan için yalntzca yüzde 27.72'dir. YÖK'ünmarifeti! Laik ve ulusal eğitimimi- zi dinselleştirme. "^mam-ha- tipteşnrme" ve çağdaş ünıver- siteyi bu "medreseteştirme'" yeterli görülmemış olacak kı, 1998-1999 öğretim yılmda YÖK yenı bir uygulama baş- latmıştır. Bu öğretim yılında birçok ilahiyat fakültesinde, ilahiyat lisansımn yanı sıra, llköğreğim Din Kültürü ve Ahlak Bılgisi öğretmenliği bölümü açılmıştır. Ancak anılan yılda ilk \e ortaöğretimde 190.000 do- layındaki Din Kültürü se Ah- lak Bilgisı ders saati için 15.861 öğretmen (bir öğret- mene ortalama 12 saat) gö- rev lidir. Daha açık bir deyişle bu dalda bir öğretmenin aylığı karşılığında okurmak zorun- da olduğu haftalık 18 saat ders esas alındığmda. 5306 öğretmen fazlalığı bulunmak- tadır. Bu nedenle ilahiyat fa- kültelerinde yeni açılan İl- köğretim Din Kültürü ve Ah- lak Bilgisi Öğretmenliği Bö- lümü mezunlannın işsizkal- maması için, bu bölüm öğren- cilenne 153 kredilik esas ala- na ekolarak, 12 kredilik Türk- çe ve sosyal bilgileryan alan- lan konulmuştur. Bu din kültürü ve ahlak bilgisi öğrermeni olarak ye- tişeceklere, Türkçe dersınin yan alan olarak okutulması- nın bizce birçok sakıncası bulunmaktadır. Her bıri iki saat olan bu 12 kredilik Türk- çe yan alan derslen şunlardır; Türkiye Türkçesi, Osmanlı Türkçesi, Türk Edebiyatı, Çocuk Edebiyatı, Türkçe Öğ- retimi, Dil ve Kültür vb. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğ- retmeni olarak yetiştirilerek. bu alanda gereksinme olma- dığı için, büyük bir olasılık- la Türkçe öğrermeni olarak atanacaklarneden ilahiyat fa- kültelerinde yetiştiriliyor? ilahiyat fakültelerinde Türkçe öğrermeni yetıştirecek öğretim üyesi bulunmadığın- dan bu derslere aynı fakülte- de islam Edebiyatı. Osman- lı Edebiyatı derslerini okut- maktaolanöğretim üyeleri gi- receklerdır. Buda. bizce Ata- türk"ün tam bagımsızlık ilke- sine taban tabana ters düşe- cektır. Atatürk'e göre tam ba- ğımsızlık, asken, siyasal, eko- nomik. tüzel (hukuki), kültü- rel. eğitsel her alandatam ba- ğımsızılk ve tam özgürlük demektir. Bunu, "Bir ulusta şeref, onur, namus ve insan- lığın vaıiığL, o ulusun özgür- lükve bağımsıdığına bağb ol- masına bağltdır" sözleriyle ifade etmıştir. Türkçe öğretmenliği ya- pacak olan gençlere Arap- Acem kültürü öğretilerek gü- zel Türkçemiz zengınleşe- cek mi? Tam tersine bu nite- likteki ögretmenlerle Türkçe kirlenecektir. Dileğim, yan alan bile ol- sa, ilahiyat fakültelerinde Türkçe öğretmeni yetiştiril- mesine YÖK'ün derhal son vermesidir. (*) Ankara Uıuvcrsılesı Eğı- lim Bılımlen Fakûltesı Öğretim Cyesı (1)!. Hakh Tonguç Eğitim Yo- lu ile Kalhndmlacak Köy. İ'çün- cü Bası, Ankara: Köy Enslıtûlen ve Çağdaf Eğitim Vakfı Yavını, 199K.S.27H. 12) Mahmut Adem. Atatürkçü Düşünce Işıgında Egitırn Politıka- mc. Ankara. 1999, r 9V Maksimum Hız! SAAT'ta%5.5 faizle, 12 aya kadar vade, YURTBANK OTOMOBİL KREDİSİ. Yurtbank^Pozltlt Enarfl, PozHH Bankacılık Balkaner Plaza Eski Büyükdere Caddesi No:31 Maslak 80670 İstanbul Tel: (212) 286 30 00 (pbx) • Faks: (212) 286 30 93-94 • www.yurtbank.com.tr PENCERE Hoşgörüde Dünya Birincisiyiz... Clinton Türkiye'den ayrılalı kaç gün oldu?.. Bi- zim medya "Başkan"\ yazmaktan vazgeçemiyor; hem neler de neler, maydanozlu köftelerL Bill ne giydi, ne içti, pantolonunun paçası nasıldı, krava- tını nasıl bağlamıştı, Süleyman Bey'le nasıl ko- nuştu... derken bir de yeni tevatür çıktı... Neymiş?.. Bill asker kaçağıymış, Vietnam Savaşı'na katıl- mamış, Beyaz Saray'da Monica'ya sarkıntılık et- miş. zamparanın tekiymiş, halkına yalan söyie- miş... Ama bağışlanmış... Neden?.. Medyadaki dostlarım, Clinton'un sicilini ortaya döktükten sonra diyorlar ki: "- Amerika'da hoşgörü var!.. Clinton Türklye'de olsa defterı çoktan dürülür, icabma bakılırdı." • Ben de diyorum ki: - Dünyada en hoşgörülü ulus Türklerdir, hiç kimse bizımle yanşamaz... Neden?.. Mostrası meydanda1 .. . . '•'! % . • Canlı kanıtı vitrinde.. Kim o?.. Çiller!.. Bu bayan yalancı!.. Dosyasındaki binbiryolsuz- luk savı soruşturmayı bekliyor; ama, son DYP kongresınde büyük çoğunlukla genel başkan se- çildi!.. Hoşgörüye bak sen!.. Ne Amerika'da bu hoşgörüye rastlanabilir ne de Avrupa'da... >• , . • - Güneydoğu'da üstü örtülü savaş kaç yıldan be- rı sürüyordu?.. Kaç kışi can verdi?.. Ama yıllardan beri, eskiden Babıâli denen, son- radan Babıtelli adına layık görülen medyamızın plazalarında yan gelen çoğu gazeteci tutturmuş- tu: - Vatanseverlik enayiliktir... - Ulus devlet ölmüştür... - Vatan ne demek?.. - Insanın vatanı ıçin ölmesı gericiliğin ta kendi- sidir... Dersaadet'te bu lafları söyleyenleri hoşgörüyle alkışladık... Iyı de ettik!... PKK'nin belinin bu ortamda kınlması rialk des- teğiyle açık rejimde gerçekleşmiş oldu; ama, in- giltere'de bile hoşgörünün bu türlüsü görülemez. • Bizdeki hoşgörünün yanında Batı'dakinin esa- misi mi okunur?.. Bizde partı liderlerı otururlar, kirli pazarlıkyapar- lar, yolsuzluk dosyalannı karşılıklı anlaşmayla ka- patırlar. Koalisyon hükümetleri pis çıkarlar üstü- ne kurulur. Bankalann içıni boşaltanlar, toplumda el üstünde tutulurlar. Çeteciler törenlerle alkışla- nır, mafyacılar resmı protokolde yerlerini alırlar. Katiller, devlet için kurşun atan kahramanlar sa- yılırlar... ' • Hoşgörümüze diyecek yoktur!.. • Peki, bu yazı nasıl bıter?.. Şöyle: Amerika'da suç işlemiş kişiye hoşgörü yoktur, yasalar uygulanır. Bizim hoşgörümüz yasaları hiçe sayan türden bir akıldışılık dalgası... GÖZLERİN POYRAZ Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Gazetecı-Yazar Hikmet Çetinkaya'run içindekı firtınalı evrende geliştirdiği, duygu denizmde damıttıgı yazılan. Bir solukta okunacak, kimi zaman bir nisan yağmuru altında, bazan poyraz yelinın soguk savuTganîığmda ya da karanlık bir gecenin yalnızlığında yeniden okunacak, yet „ yer okunacak bk kitap bu kttap Çağ Pazartama A.Ş. Türkocağ» Cad. No:3S/4t - !196 Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA Anısına ÇARŞAMBA TOPLANTILARI Konuşmacı Prof. SERVER TANİLLİ 21.YÜZYILINEŞİĞİNDE DÜNYA VE TÜRKİYE Sunuş: ."' ' Yard. Doç. Dr. MEHMET Ö. ALKAN 24 KASIM 1999 Çarşamba 17.30-19.30 TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ (Eski Beyoğlu Evlendirme Dairesi) Tünel-Beyoğlu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear