02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 1999 CUMARTESİ 10 İJİS [email protected] Tayland'da nehine eylemi • BANGKOK(AA)- Tayland'ın başkenti Bangkok'taki Myanmar büyûkelçiliğine zorla giren silahlı kişiler, rehinelerden bir polisi serbest bıraktılar. Taylandh polis, büyükelçiliği işgal edenlerin, Myanmarlı sürgündeki muhalif öğrenciler olduğunu ve ellerinde AK-47 tipi tüfek ile 20 el bombası bulunduğunu, 20 kişiyi de rehine tuttuldannı söylediklerini anlattı. Büyükelçiiik içinde diğer bir binada buiunan bir diplomat, en az üç silahlı kişinin, büyükelçiliğe zorla girerek, aralannda büyükelçi ve ailesinin de bulundugu yaklaşık 18 kişiyi rehine aldığını bildirmişti. Görgü tanıkJan bina içinde silah sesleri duyulduğunu söylerlerken, terörle mücadele ekiplerinin büyükelçiiik çevresinde mevzilendiği haber veriliyor. Miloşeviç karşıtı gosteri • BELGRAD(AA)- Yugoslavya'da Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç'in istifa etmesi için gösteri yapanlara polisin sert tavır takınmasına rağmen, muhalefet liderleri gösteri leri sürdüreceklerini söylediler. Demokratik Parti Başkanı Zoran Cinciç, yaptığı açıklamada, bu eylemlere sonuna kadar devam edcceklerini, ancak şiddete başvurmayacaklannı belirttı. Buarada bağımsız B2-92 radyosu, polisin göstericilere saldınsı sırasında 10 kişinin yaralandığını, Tanyung haber ajansı da 21 kişinin tutuklandığmı duyurdu. Pinochet tartışması • LONDRA(AA)- tngiltere Başbakanı Tony Blair'in, Işçi Partisi'nin yıllık olağan kongresinde Sili'nin eski diktatörü Augusto Pinochet'nin tutuklanması ve vargılanmasından da icraatlan kap&amında söz etmesi, Pinochet hakkmdaki tartışmalan alevlendirdi. Blair'e, Falkland savaşı boyunca Şili'yı üs olarak kullanan ve Pinochet cuntasıyla iyi ilişkiler içinde olduğu bilinen Muhafazakâr Parti'den büyük tepki geldi. Muhafazakâr Partili eski adalet bakanlanndan Lord Larnont, yazılı bir açıklama yaparak Başbakan Blair'i kınadı. Solana aynbyor • BRÜKSEL(AA)- NATO, Genel Sekreteri Javier Solana'nın 6 Ekim'de görevinden aynlacağını resmen açıkladı. Solana, AB'nin ortak dış politika ve güvenlik politikasından sorumlu yüksek temsilcisi olacak. NATO'ya genel sekreter olarak atanan ve halen lngiltere Savunma Bakanı olan George Robertson'ın, 19 Ekim'de göreve resmen başlaması bekleniyor. Aradaki boşluk süresince, NATO Genel Sekreterliği'ne Genel Sekreter Yardımcısı Sergio Balanzino vekâlet edecek. fîusmao Portekiz'de • LIZBON(AA)-Doğu Timorlu bagımsızlık yanlısı lider Xanana Gusmao. dün sabah iki günlük ziyaret için Portekiz'in başkenti Lızbon'a geldi. Gusmao'nun, Lizbon havaalanına gelişinde Portekiz Devlet Başkanı Jorge Sampio, Başbakan Antonio Guterres, Dışişleri Bakanı Jaime Gama ve diğer siyasi yetkıliler tarafindan karşılandığı belırtildi. Gusmao, Cakarta'da 20 yıl süreyle ev hapsine mahkûm edilmiş, 7 Eylül'de serbest bırakılmıştı. Çin Devlet Başkanı Ciang Zemin, çok kutuplu bir dünya düzeninin kurulması için çaba harcayacağını söyledi 4 Yeni binyıla sosyalizmle gireceğiz'• Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 50. yıldönümü dün başkent Pekin'de düzenlenen görkemli törenlerle kutlandı. Tiananmen Meydam'nda düzenlenen törenin başında, ülkedeki 56 milliyeti temsilen 56 pare top atışı yapıldı. Dış Haberier Servi- si - Çin Devlet Başka- nı Ciang Zemin, Çin Halk Cumhuriyeti 'nin kuruluşunun 50'nci yıl- dönümü nedeniyleyap- tığı konuşmada, ülke- sinin yeni binyıla an- cak sosyalızm ile gire- ceğini söyledi. Ciang, Çin ile Tayvan'ın bir- leşeceği sözünü verdı. Çin Halk Cumhuri- yeti'nin kuruluşu dün başkent Pekin'de gör- kemli törenlerle kut- landı. Pekin'de Tianan- men Meydanı'ndaki 50. yıl kutlamalan ye- relsaatle 10.00'dabaş- ladı. Törenin başında. Çin'de yaşayan 56 mil- liyeti temsilen 56 pare top atışı ya- pıldı ve ulusal marş eşiiğinde gön- dere bayrak çekildi. Çin Komünist Partisi ile devle- tin üst düzey yöneticileri, daha sonra yapılan geçit törenini mey- danda 'Yasak Şehir'in girişinde buiunan Tiananmen Kulesi'nden izlediler. Çin Komünist Partisi Mer- kez Komitesi Genel Sekreteri ve Devlet Başkanı Çıang Zemin'ın geleneksel, diğer yöneticilerin ise Törende askerieri selamlayan Çin Devlet Başkanı Ciang Zemin, Çin Komünist Partisi'nin ana çizgisinden ay nlmayacaklannı beürterek, ülkesinin, yeni binyıla, kendisine özgii sosyaJist sistemi uygulayarak gireceğini söyledi. (Fotoğraf: REUTERS) kravatlı takım elbisegiydikleri göz- lendi. Devlet Başkanı Ciang, Tinan- men Kulesi'nden yaptığı konuş- mada, Çin'de yaşayan 56 millıye- tin yanı sıra "Tayvanlı,Hong Kong- hı veMakaolu vatandaşlar" ile de- nizaşın ülkelerde yaşayan Çinlile- rin bayramını kutladı ve şöyle de- di: "50 yıl önce Mao Zedong, bu- rada yeni Çin'in kuruluşunu ilan etti. Çin halkı ayağa kalkarak kal- kınmavohındayenifleriemeiersağ- ladı. 20 yıi önce de Deng Şiao- pıng'in başlatnğ]reform,dışa açıl- ma ve modernizas)on \<ılıında, dünyavı sarsıcı değişimler oldu. Olaylar, Çin'i konıyacak ve getiş- tirerektekyohınsosyaliznıokhığu- nu gösterdi." Çin Devlet Başkanı Çiang, Ko- münist Parti'nin ana çizgisinden ay- nlmayacaklannı belirterek ülke- sinin yeni binyıla ancak kendisine • Geleneksel kıyafetler içindeki Devlet Başkanı Ciang Zemin, Tiananmen Kulesi'nde yaptığı konuşmada, "Tayvanlı, Makaolu ve Hong Konglu vatandaşlann bayramını kutlayarak" Çin'in Tayvan'la birleşeceğini söyledi. liştireceğinı söyleyen Ci- ang. "bir ülke iki sJstem" ilkesi ışığında Hong Kong ve Makao'dan sonra Tay- van'ın da anavatana katıla- cağını ve Çin'in birleşme- sinin tamamlanacağını be- lirtti. 'Çin halkı çok yaşa' Ciang, konuşmasını "Çin Halk Cumhuriyeti çok yaşa! Çin Komünist Partisi çok yaşa! Çin halkı çokyaşa!" sözleriyle bitir- dı. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Çin Halk Cumhuriyeti'nin 50'ncı yıl- dönümü dolayısıyla Çin Devlet Başkanı Ciang Ze- min "e bir tebnk mesajı gön- derdı. Yeltsın mesajında. "Çin HalkCumhuriyeti'nindoğu- şu, 20'm.i yüzyılın en önemli olay- lanndan biridir. Bu olay,dünya ta- rihinin akışını büyük öiçüde etki- lemiştir" dedı. Boris Yeltsin, Moskova ile Pe- kin arasında diplomatik iîişki ku- rulmasının 50'nci yıldönümünün de Çin Halk Cumhuriyeti'nin ku- ruluş kutlamaianyla hemen he- men aynı zamana rastladığına dikkat çekti. Polis müdahale etti: 2 yaralı HongKong'da muhalifgösteri özgü sosyalist sistemi uygulayarak gireceğini söyledi. Ciang, Çin'in çok kutuplu bir dünya. adil ve haklı yeni bir ulus- lararası ekonomık düzenin kurul- ması için çaba harcayacağını da sözlerine ekledi. 'Bir ülke ild sistem' Çin'in banş içinde yaşamanın il- keleri temelinde dünya ülkeleriy- ledostluk ve işbirliği ilışkilenni ge- Dış Haberier Servisi - Çin'de Komünist Parti iktidannın 50. yılı kutlamrken, tek partili dönemin bitmesi için Hong Kong'da yapılan protesto gösterisine polis müdahale etti. Ağızlannı bantlayan ve ellerine kanondan kelepçeler takan 20 göstericiye polisin müdahale etmesi sonucunda iki kişinin hafıfyaralandığı bildırildi. Göstericilerin lideri Leung Kvvok-hung, "Çin'de tek partili dönemin sona ermesini ve 1989 yılmda Tiananmen Meydam'nda daha fazte demokrasi için gösteri yapan öğrencüerüı ûzerine tanklan sürenlerin yargUaıunasnu" istediklerini söyledi. Buarada, Çin'in doğusundaki Hangzhou kentinde yasaklı Çin Demokrasi Partisi'nin bir üyesinin tutuklandığı bildırildi. Çin'deki Insan Haklan ve Demokrasi Hareketi, Nie Mizhi'nm polis tarafindan zorla evınden alındığını. sonra da kendisinden haber ahnamadığını bildirdi. Açıklamada, "Muhalif Çin Demokrasi Partisi'nin liderleri daha önce furuklanmısü, şimdi sıra diğer üyelerde" denildi. Merkezi Nevv York'ta buiunan insan haklan örgütü, Çin'de 50. yıldönümü törenleri öncesinde tutuklanan kişılerin yanı sıra zorla barınma merkezlerine götürülen sakat ve kimsesizlerin de serbest bırakılması çağnsını yineledi. GEÇtT RESMİ GÖVDE GÖSTERİSÎNE DÖNÜŞTÜ Tanklar Tîananmen'e bu kez tören için girdi Dış Haberier Servisi - Çin Halk Cum- huriyeti'nin 50. kuruluş yıldönümü için dün başkent Pekin'de yapılan resmi ge- çit, Çin'in elindeki modern silahlan gös- termesi için bir fırsat oldu. Geçit törenıne Çin Halk Kurtuluş Ordusu'na üye 500 bin asker, 440 tank ile fiize- lerle donatılmış zırhlı araç- lar, 130 uçak ve helikopter- ler katıldı. Pekin'deki diplomatik çev- reler ve Batı basını, resmi geçit törenini. "Tayvan'ave omı destekleyen ABD'yegön- derilen kararlılık mesajı" olarak da yorumladı Tiananmen Mey- danı'ndaki törende, nükleer başlık takı- labilen ve Tayvan'ı vuracak güçte olan fli- zelerde sergilendi. Bunlar arasında kıta- lararası Dong Feng-31 (Doğu Rüzgân-31) füzelerinin de bulunduğu bildirildi. Gösteriyi seyreden bir uzman, 8 bin • Batı basını ve Pekin'deki diplomatik çevreler, modern silahlann sergilendiği töreni "Tayvan'a ve onu destekleyen ABD'ye gönderilen kararlıhk mesajı" olarak yorumladılar. kilometre menzilı olan DF-31 füzelerinin Çin tarafindan ilk kez ağustos ayında de- nendiğıni söyledi. Tören sırasında, "uçan leopar" adı ve- rilen yeni savaş uçakları da gösteri yap- tı. Tiananmen Meydanı'na 1989 yılındaki ögreneı otey- lannı bastıımak için giren tanklar, bu sefer 50. yıldö- nümü kutlamalan için alan- daydı. Çin Devlet Başkanı Ci- ang Zemin, dünkü konuş- masında Tayvan ile birleşe- ceklen sözünüyineledi. Çin, Tayvan'ın kendisinden ayn bir devlet olarak tanınmak isteğine sert tepki göstermişti. Çin. geçen ay depremle sarsılan Tay- van'a yardım elini uzatmıştı. Tayvan ise yardım teklifini, siyasi bir anlam yüklenmemesi şartıyla kabul edeceğini açıklamıştı. Yeni 100 yuanlar basıldı 50. yıldönümde Mao'luparalar Füzelerin de sergilendiği tören, gövde gösterisi olarak algılandı. (REUTERS) PEKtN (REUTERS)- Çin'de 50. yıldönümü nedeniyle yeni basılan 100 yuan (yaklaşık 12 dolar) üzerinde Mao Zedong'un kırmızı zemindeki portresi yer alıyor. Çin'deki en büyük para birimi olan 100 yuanın üzerinde daha önce Mao ile birlikte devnmin diğer önemli isimleri Çu Enlay, Cu Deh, Liu Şaosi'nin portreleri yer alıyordu. Çin'de ekonomik reformlann miman sayılan ve 1997 yılının şubat aymda ölen DengŞiaoping'in resmini taşıyacak 500 yuanlık para biriminin ise devalüasyona yol açacağı ve sahte para basımını teşvik edeceği kaygısıyla i teî belirtiliyor. . Çin'de önümüzdeki aylarda ilk kez 20 yuanlık kâğıt paranın basılacağı, aynca 50 yuan, lOyuan, 1 yuanlık paralann da yeniden basılacağı belirtildi. Bu arada, Çin Halk Cumhunyeti'nin kuruluşunun 50. yıldönümü nedeniyle altın ve gümüş paralar basıldı. 'Bütün Çeçenlep Çeçenistan'a!' Bir ankete göre toplumun yüzde 64'ü, Çeçenlerin Rusya'da bulunduk- lan kentlerden kovularak Çeçenistan'a gönderilmesini talep ediyor. Buna kar- şı çıkanlann oranı yüzde 22.Yüzde 75, Çeçenlere ait şirketlerin banka hesap- lanna el konulmasından yana. GÜNLÜGÜ HAKA.N AKSAV Gece yarısı Moskovası "Moskova 'da gece sokağa çıkmak tehlikelimi? Mafya sokaklarda adam öldürüyormu? Hırsızlar, soyguncular cirit atıyormuş; doğru mu?" Burada sürekli yaşayan "yan-Rus yabancı- lar" olarak, bu tür sorularla haddinden fazla karşılaşınz. Cevap vermek zor- dur. "Sokaklar tehlıkesız" diyemez- sin; matyayı reddedemezsin; hırsız- lan görmezden gelemezsin. Ama her zaman olumsuz cevap vermeye is- teklisindir; "Hayır, bütün bunlarabart- ma!" diye haykırmaya niyetlenirsin. Ama onu da yapmamak gerektiğini bilirsin. Çünkü "çok tehlikelı" o\mad\- ğı gibi "hiç tehlikesiz" de sayılmayan Moskova'da "evlere kapanmamak", ama "dikkatlı yaşamak" gerekir. Ne idüğü belirsiz "Azen kardeşlerln, pa- ra karşılığı etlerine dokunduran "iyı kızlar"\o, sokaklarda bulunup şipşak iş bağlayan "ticaripartnerlerln nele- re yol açacağı bilinmez... Gelelim son günlere, yani "terördö- nemi Moskovası"na. Sokaklar, özel askeri birlikler, köpekli polislerle işbir- liği içinde çalışan fahişelerden geçil- miyor. Akla "mafya", "çete'gıbi kav- ramları getiren tipten (veya "tipsiz") eşofmanlı veya siyah deri ceketli, kı- sa kesilmiş "kırpisaçlı" epeyce adam dolaşıyor. Adım başı kimlik korrtrolü var. Kafkasyalılar ve "esmerier" sık sık de- netlenıyor. Çok polis "çok güvenlik" anlamına mı geliyor, bilmem. Ama "sı- radan" ve "örgütsüz hırsızlar" açısın- dan işler biraz zorlaştı galiba. İki ülke de birbirinin 'gözdesi' Bu yaz Türkiye'ye turist akınının yüzde 39.6 düştüğünü bildiren Segodnya gazete- si, tüm olumsuz koşullara karşın (Ocalan da- vası, deprem vs.) yine de Türkiye'nin Rus- ya yurttaşlannın turizm tercihleri arasında ilk sıralarda bulunduğunu yazıyor. Turist sayı- sının azalması sonucu, Türkiye açısından geleneksel olarak "iki numaralı ülke" olan Rusya'nın bu yıl ön sıraya geçtiği sanılıyor. Moskovalı, eşcinselliğe hoşgörülü Moskovalı gençlerın (18-29 yaş) yüzde 67'si, "Herkes cinsel seçiminde özgürdür" diyerek eşcinselliğe hoşgörü gösteriyor. Orta ve yukarı yaştaki- ler arasında bu oran yüzde 27. "Eşcinsellere karşı önlem alınmalı" diyen- lerin oranı ise, sırasıyla yüzde 6 ve yüzde 16. ORUŞ/Prof. Dr. l REŞAT ÖZKAN Tükeniş, özgüvenin zayıfladığı, zayıfla- maya yüz tuttuğu yerden başlar ve onun bir yitirilişe dönüşmesiyle kök salar; süreklilik içinde gerçekleşmesi gereken bir "deği- şim "in umut dolu aydınlık sokaklarında ba- şı dikyürümekyerine, "başkalaşma"n\n kör karanlık kuyularında el yordamıyla bir yer- leretutunmayı içine sindirmeye yönelir. Öz- güvenin zayıflamasına yol açan nedenler ise çeşitli; tıpkı, bu duyguya uğrayan insan, bi- rey ve toplum gibi. Ya ne yabarsanız yapın, sorunlan aşmaya gücünüzün yetmeyece- ği ya da hiçbir sorunun altından kalkama- yacalvkadar güçsüz, yetersiz ve olanaksız olmafc duygusuna kapılmak gibi birşey bu. Her ikisi de aynı ruhsal ve bilinçsel bir ka- bullenişe yol açıyor. Bunun adı edilgenliktir. Bunu bir kez be- nimsemeyegörün; bundan sonrası başka- larınca tanımlanan bir yaşamı sürdürmeye özdeştir. Edilgenlık, belki bir anlamda ve belli bir süre için, sorumlu ve zorunlu olma- mak gibi aldatıcı bir rahatlama sağlayabi- lir, ama bu sürenin sonunda yaşamın bütü- nüyle anlamsız ve değersiz bir içerik kaza- nacağına hiç kuşku yok. Üstelik, elde edil- diği sanılan o aldatıcı rahatlamanın sonun- da sorunlar daha da büyüyecek, yaşama sevinci ve insan olmanın onuru çok yoğun bir biçimde örselenecek, birey olmanın bi- lincideyokolupgidecektir. Umutlarını, ken- di gayretiyJe ve kendi erkini kullanarak ger- çeğe dönüştürmeyi amaçlayamayan, düş- leyemeyen biryapıya bürünmenin, yaşamı ne denli anlamsız yapacağı oldukça açık ve her konuda bunun örneklerini sıkça gör- mek olanakJı, bunu herkes biliyor. Çünkü ya- şamın anlamı üretmektir, üretilenlerde pay sahibi olmaktır. Yaşam; sevgi gibi, barış gi- bi, dostluk gibi, sanat gibi, bilim gibi, insa- na saygı gibi, doğayı sevmek ve korumak gibi, uygarlık ve daha nice benzerleri gibi alanlarda özgün üretimlerı ortaya koymak isteğiyle bir anlam ve bu istekler doğrultu- sunda elde edilecek başanlarla bir değer ka- zanır. Edilgenliğin iki kaynağı var. Öznel olanı, kuşkusuz bizden kaynakla- nıyor. Ya korkularımız abartılıdır ya da ye- terince bilinçlenememişizdir. Nesnel gözlem- lerden yola çıkarak ve sınaya sınaya arttı- racağımız kararlılığımızla güçlendireceği- miz özgüvenimiz, bir yandan korkulanmızı yenecek, öte yandan da bilinçlenmemizde- ki boşlukların dolmasını sağlayacaktır. Ikin- Yeni Mandacılık ci kaynak ise dışımızda gelişen ve bize da- yatılmaya çalışılan bir tür tedavi yöntemini andınyor. Ama bu tedavi yöntemi, yalnızca "kocakan" ilaçlarını kullanır. Belirtiler, belki belli bir süre için gözden kaybolabiliyor, ama bünyenin gizliden gizliye gelişen ve yok eden bir büyük hastalığa yenik düşme- si kaçınılmaz sondur. Edilgenlik, nedeğişi- mi ne de onunla birlikte gelecek olan geli- şimi sağlar; edilgenliğin getireceği, yalnız ve yalnızca "başkalaşma "dır. Buna karşı dur- manın yalnızca bir tek yolu var. O yol da kendimize ve bize ait olana sa- hip çıkmak, çağdaş olanı gözlemlemek, ek- sikleri tamamlamak, sürekli bir gelişme ve iyileştirmeyi hedeflemek, her türlü yozlaş- maya, yanlışa, kötüye, haksızlığa, pisliğe ve çürümeye karşı çıkmak ve bütün bunların gerektirdiklerini cesaretle yerine getirmeye çalışmaktır. Eğer bunlann bizim adımıza başkalan ta- rafindan yerine getirilmesine umut bağla- nırsa, yalnızca sorunlar aşılamamakla kal- maz, aynı zamanda sorumluluktan kaçış ve edilgenlik ve güdülme ile gelecek olan başkalaşım, onları daha da içinden çıkılmaz yapar. Çünkü sorunların çok büyük bir bö- lümü, yapının kendisinden kaynaklanmak- tadır, yani asıi sorun içeridedir. Bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar ve bu ulusu oluşturan bireyler olarak, bir- çok olumsuzluğu, oldukça uzun bir süre- den beri yaşamaktayız. Siyaset kurumları ve devlet aygıtı çok olumsuz bir etkileşim süreci içinde. Siyaset bir hizmet alanı olmak- tan çıktı ve bir ikbal mesleği haline geldi. Si- yaset elbette vazgeçilmez, ama sürekli ola- rak devleti ve onun kurumlannı örseliyor. Dev- let kurumları içinde görev alan bazılan da kendi ikballerinin ardına düşüp devleti yoz- laştırıyorlar. Siyasetçiye uyarianmış bir devlet ile rant- tan, yandaştan, devlet olanakfannın peşkeş çekilmesinden medet uman, yolsuzluğa, şaibeye ve türlü çarpıklıklara bulaşmış bir siyaset yapma tablosunun karşısında, için- deyiz. Devlet birçok alanda toplumsal istem- lere yanıt verebilecek durumda değil ve ha- zırlıksız. Yasal ve fîziksel altyapı, beklenti- lerin oldukça uzağında. Ulusal çıkarlanmı- zın yeterince gözetildiğini söyleyebilmek olanaksız. Kural tanımazlık, neredeyse, en geçerli ku- ral haline gelmiş. Söylemlerin ya zeminleri yanlış ya da içerikleri çarpıtılmış. Kavram- ların altı boş. Herkes kafasına uygun ta- nımların peşinde. Örneğin, ülkenin en üst yargı kurumunun başında olan kişi bile, bir yandan kendisinin meşru olmadığını sav- larken, öte yandan da bulunduğu makamın yetkisi ile konuşmak ikileminden kendisini kurtaramıyor. Yurttaşlık bilinci dışlanmak tehdidi ile karşı karşıya. Demokrasi oturtu- labilmiş ve hukuk devletinin önündeki en- geller henüz kaldırılabilmiş değil. İnsan hak- ları konusundaki eksiklikler bir türlü gideri- lemiyor. Yurttaşın devlete ve siyaset kuru- muna olan güveni zayıflıyor ve işte asıl teh- like burada ortaya çıkıyor. Evet bütün bun- ları biliyoruz, ama bılmemiz gereken bir başka şey daha var. Bütün bu olumsuzlukları ve eksiklikleri giderecek, çarpıklıkları düzeltecek, insan haklarına dayanan ve sosyal adaletçi, ger- çek anlamda demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletini gerçekleştirecek olanlar biz- leriz, bu ulusun yurttaşlandır, başkalan de- ğil. Bizi düzlüğe çıkaracak olan bizim ulu- sal istencimizin içindeki erki bu ülke ve onun ayrımsız tüm yurttaşları için, her türlü yasal zemini kullanarak degerlendirmektir. Yok- sa, bu olumsuz tabloyu, ulusalcılık anlayı- şından hiç nasibini almamışların, özgüve- ninden umudu kesmeyi bu halka dayatma- ya kalkan ve örneğin, "İyi ki gümriik birli- ğine katıldık, yoksa bizyasa yapamazdık" ya da "Şu Kıbns başımıza yıllardır dert olu- yor, verelim de kurtulalım" gibi anlayışları değil. Sorunlanmızı kullanarak yabancılann bu ülke üzerinde oynamaya çalıştıklan oyun- lara biterek ya da bilmeden alet olanlann tarz- ları hiç değil. Aradan seksen yıl geçti. Kendilerini öyle tanımlamasalar bile o günlerin "mandacı- lık" anlayışını günümüze uyarlamaya çalı- şanlar var. Mustafa Kemal, o günlerin tüm yıkılmışlığı veyoksunluklan içinde bile bun- lara metelik vermemişti. Bu kişiliksiz zihni- yet, o gün olduğu gibi bugün de kesinkes yenilgiye uğrayacaktır. Yeter ki biz bagım- sızlık ışığı ve egemenlik ülküsü altında ül- kemiz ve tüm ulusumuz için yapmamız ge- rekenleri yapalım; tıpkı, arkamızda bırakmak- ta olduğumuz yüzyılın başlarında ulusça yaptığımız, yapmayı başardığımız gibi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear