22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 EKİM 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İzmirli hukukçular, yeni yasanın düşünce suçlulannı da kapsamasını istedi İZMİR (Cumhumet Ege Bürosu) - İzmırlı hukukçular, TBMM'de >enıden göruşülecek Af Yasası kapsamının genışletilerek düşünce suçlulanna da af getınlmesı gerektığını vurguladılar. Yasanın çıkanlmak ıstenmesının altında politik çıkarlar. çeteler ve bunlann koruyuculuğunu >apanlann baskılannın yattığını savunan hukukçular, vaptıklan açıklamada. "Düşünce suçu hiçbir demokratik ülkede olmaz. Düşünce; insanın yaşama hakkı gibi doğuştan kazanılan. \azgeçilme\en, aynlmayan. insan olmanın gereği, insana özgü bir avncalıkür" dedıler Izmır Barosu'na bağlı bir grup avukat, Cumhurbaşkanı Sükyman DemireTın veto etmesıyle yeniden TBMM gündemıne gelen af yasa tasansı hakkında görüşlerını açıkladılar. Anayasanın "kuvveüer aynhğı" ılkesını öngörmesıne karşın, Af Yasasf yla yürütmenin yargıya müdahalesınin söz konusu olduğunu belırten avukatlar, açıklamalannda, şunları dedıler "Demokrasüerin yargı gücüne şiddetle ihthacı vardır. Yargı güçsüziüğü nedeniyle ülkemizde işlenen birçok volsuTJuk açığa çıkanlamamakta, suçlulan bulunamamakta ve hesap sorulamamaktadır. Bu nedenle yapdması gereken. Af Yasası ik dahi olsa, müdahale\i önlemek \e >argıyı güçlendirmektir.'" Avukatlar, "düşünce suçu"nu kabul etmedıklennı de vurgulayarak, düşünce suçunu ortadan kaldıracak yasal düzenlemelen yapmak ve düşüncesı nedenıyle cezaevlennde olan kışilen özgürlüğe kavuşturmanın zorunlu oldufuna dıkkat çektıler. "Düşünce suçu hiçbir demokratik ülkede olamaz. Düşünce insanın vaşama hakkı gibi doğuştan kazanılan, vazgeçilemeyen, aynlamavan. insan olmanın gereği, insana özgü bir a\ ncalıktır. Düşünmenin ve onun iade edilmesinin suç olması anlaşılır gibi değüdir" dıyen avukatlar, açıklamalannda şu gorüşlere yerverdıler "Af çıkanlma düşüncesinin altında politik çıkarlar. bölücü gruplann. çetelerin ve bunlann koruyuculuğunu yapanlann baskılannın yatnğını düşünmekteyiz. Çıkanlan Af Yasasf mn içeriğinden bu durumu açıkça görmekteviz. Halbuki TBMM'nin bu suçlulan affetmesi ceza tekniğine de uvgun değildir. Suçlann mağdurlannın görüşü alınnıamışur. Aynca kısa aralıklaria af çıkanlması cezalann ca\dıncılığı fonksi\onunu azalür. Yapdması gereken, suçu sabit görülüp mahkûm edilen kişilertn öncelikk cezaev lerinde yaşamlannı korumak, insanca .vaşam olanaklanna kavuşturmak, ıslah edilmeterine olanak sağlayacak düzenlemeleri yapmak ve yeniden topluma kazandırmayı hedef almakür. Hiçbir degeriendirmeve tabi tutmadan. suç işleyeni politik ya da başka çıkarlar ve\a düşünceleıie 'affettım' diyerek toplumun içine salmak, toplumsai cinayettir." Avukatlar, yasa gınşımıyle toplumun gereksız bir genlime sürüklendiğini de kaydettıler. Bu hafta gorusecekler Af için gözler liderlerde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel larafın- dan bir kez daha göruşul- mek üzere TBMM'ye gen gönderilen Af Yasası içın gözler ıktıdar partılennın lıderlenne çevrıldi. Üç parti lıdennın bu hafta bir araya gelmelerı beklenı- yor. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, gelışmelerin olumlu olduğunu belırte- rek Af Yasasf nın çıkması konusunda ürrutli olduğu- nu söyledı. TBMM Anayasa Ko- mısyonu'nun bugün topla- narak alt komısyona hava- le etmesı beklenen Af Ya- sası konusunda hükümet ortaklan arasındakı uzlaş- ma arayışı sürüyor. DSP Gene! Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevitın yönlen- dırdığı DSP yönetımı. Turk Ceza Yasası'nın (T- CY) 12maddesininafkap- samı dışında kalrnası. 18, njaddemn de indirim feap- samı dışına çıkarılmasını öngören bir paket hazırla- dı. DSP'nın öncekı gün toplanan partı meclısıne bılgı veren Adalet Bakanı Hikmet Samı Türk, af ko- nusundakı anlaşmazlıkla- nn aşılmak üzere olduğu- nu bildırdı Grup başkan- vekillennın konunun has- sasiyeti nedeniyle fazla es- nek davranamadıklarını vurgulayan Türk, "Ancak ben Sayın Mesut Yılmaz fle görüştüm. İçim rahaüadı" dedı Cetecilerle ilgilı olarak kamuoyu tepkısınin hede- fı halıne gelen MHP. bu konuda geri adım atarak 313. maddenın kapsam dı- şında kalmasını kabul etti. MHP, ANAP liden Mesut Yılmaz ve bazı bakanları ıle çok sayıda belediye başkanını ılgılendıren gö- revı kötüye kullanmayla il- gıiı TCY'nin 240 madde- sının af kapsamı dışında tutulması ısrannı sürdüru- yor lktıdann küçük ortağı ANAP ıse Af Yasası'nı bir kez daha görüşülmek üze- re TBMM'ye iade eden Cumhurbaşkanı'nın iade gerekçelenne uyulmasıyla yetınılmesınden yana tavır koydu. ANAP'a göre çete, ışkence, kasten adam öl- dürme ıle ilgilı suçlann af karjşamı dışında üıtulnjası yeterli ,olacak. ANAP, Cumhufbaşkanı Demı- rel'ın çelışkı olarak sundu- ğu, aftan yararlananlann 3 yıl ıçınde yeniden suç işle- melen durumunda eskı ce- zalannı da çekmelerine ılişkin maddenın yasadan çıkanlmasını istiyor. ANAP'hlar, 240. madde- nin af kapsamında kalma- sına ilışkin bir ısrarlan ol- madıklannı ıfade ettıler. MitukkrLeventKırca 9 yı çoksevdi Erol Altaca Anaokuta'nda okuyan minik öğrencikr kendüeri için düzenknen etkinlikte sanatçı Levent Kırca ik sohbet edip birftkte şaria söylediler. Her işin başımn eğitim oiduğunu söyleyen Kırca, Izmit'te eşi Oya Başar ik birükte 500 kişilik bir okul yapürdığıru ifade etti Deprem böigesinde insanlann zor şartlar altında yaşadığma dikkat çeken Kırca, gündemin yapay konularla değişririlmemesi gerektiğini beiirttL Erol Altaca Anaokulu'na bağlı Fenerbahçe Koleji Anaokulu Müdiresi Aynur Tosun, Erol Altaca Anaokulu'nun Türidye'de "Montessori" sistemini uygulayan Uk ve tek okul olduğunu belirterek bu sistemde "hasorianmış çevre* eigusuyia çocıddann kendi hızlanna ve kapasitekrine göre öğrenebilecekkrirrekabet edebikcekferi bir ortam oluşturulduğunu açıkladL Tosun, bir montessori suufinda çocuğun, özel olarak tasarlanrruş cazip, basit, bovuna uygun materyalkrie hem kendi başına hem de başkalan ik birükte çahşmayı öğrendiğini ve nasü çalışacağuun seçimini de kendisinin yaptığını vurgulayarak bu ortamda pratik yaşam, duyusal alan, matematik, dil, fiziksel coğrafya gibi değişik alanlar oiduğunu kaydetti KULTUR • SANAT (0212) 293 89 78 (3 HAT) T.C. Kultur Bakanlığı İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALFSİ ATATÜRK KÖLTÜR MERKEZİ C. Orff CARMINA BURANA bale 1 perde KoreograSveStfneyçKoyan YMnVAMOS/OrtestraŞefi S*rtrYM.ÇIH 16 Ekım Cumartesi 15 30 / 20 Ekm Çarşamba 20 00 / 26 EUm Salı 20 00 W.A.Mozart REQUIEM Ortestra Şeü RM|inı GÖKMEN (Devtet Saıatçsı) / Kno Şefı Y M B KÜMTnai 19 Ekm Salı 20 00 / 21 -28 Elom Perçembe 20 00 P.İ. Çaykoyskl KUĞU GÖLÜ bale 4 perde KoreograS ve Sahneye Koyan Dertfc DEMİE / Orfeslra Şefı Eifad MGIR0V 23 Ekim Cumartesı 15 30 / 27 Etam Çarşamba 20 00 J.Offenbach HOFFMANN'IN MASALLARI fantastik opera 3 perde OrkestraŞefı ImMBUaOV/SahneyeKoran T * a KARA (Devtet Sanatçrsı) 30 Ekm Cumartesı 15 30 MÜZİKALLERDEN SEÇMELER müzikal gösteri 2 bölüm Uûnk Yönetmenı Elşa4 BAGIROV / Sahne Düenlmsı Sâmeny AfllMAN 22-29 Ekm Cuma 19 00 G.Rossinl / R.Perak KÜLKEDİSİ çocuk müzikalı 2 perde MüzıkYöfielmenı A|d« KARLIBEL / Simeye Kayan S i m n y ARIMAN 15-23 EkJm Cumartesı 11 00 Bıletler Ataturk Kultur Merkezi gıselerınde satılmaktadır. A.K.M gise tel: (0212) 25110 23 251 56 00 (7 hal) 254 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESI Şehir Tiyatroları DERYA GULU Yöneten Necdet DENİZHAN 1-14-15-1617 EKİM PEMBE KONAGIN GEUNLERI Yöneten. Engin GÜRMEN 13-U-15-16-17EKIM SES-1885 ORTAOYUNCULAR teTkLALCAD. l».14« TEL («212)25118 6S« HUt (( 212) 244 43 V •ww.orlaoruncular.com 20.YIL Ferhan Şensoy'un ÇOK TUHAF SORUŞTURMAÇarşamba/ 20.00 TC «aOr Mca*j[twı kdMaıyia FOTOGRAFÇI (ORTAOYUMU) Yöneten: Y.Kenan IŞIK-Haştnet 7' 13-14-15-16-17EKIM J. KESSELRIM< Umrlcı»nbr(.CWİ-V.IUZAZOIU-Yonetçn Çetin İPEKKAYA 13- M-15-16-17 EOM HURREM SULTAN Yöneten Engin UIUDAĞ 13U15I6I7 EKIM ITTT1,"(«•Tl'i " f.«l Hf»'.* » * '• EVLILIK PovJ NIUN İLKEVÜLJK 4 İ**-P*KSOT ı Ergvn l$IU>AJt MUNEYVER1NHASBIHAU Yon«Mn Engm IAUOAG /2-M-T5flOjM Ferhan Şensoy'un PARASIZ YAŞAMAK Perşembe / 20.00 PAHALI (YATROSU OrUN GUNLtRI SAU 15 0O-20 3ü' PERSEMBE CUMA 15 Derya Baykal Şensoy ŞU AN MUTFAKTAYYazan/Yöneten Ferhan Şensoy Mûzık Fikret Kızılok Cuma / 20.00 ve Cumartesi /15.00 GllDURU Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER Ferhan Şensoy FELEKBİRCÜN SALAKKEN Pazar 15.00 ve 18.00 Cumartesi / 20.00 BILETLER ŞEHİR TIYATROLARI GIŞELEBINDE SATIJA SUNULMUSTUR 20.YIL OYUNU Anton Çehov / Ferhan Şensoy FİŞNE BAHÇESU Şubat 2000'den baflaynk Bilet Satış Yerleri: Ortaoyuncular Gişesi: 25118 65-66 VAKKORAMA-Taksim. Suadive. Akmerkez "İSTANBUL'DA SON OYUNLAR" TivatroStıidvosu S«rif Manç* EfrtİM KSItir H*rk«zl KadıKÛy 14 15 16 Ekım 20 30 Cişe (0216) «18 95 49 Yunas Emr* KOttBr Mtrtttl Ataköy 18 19 Ekım 20 30 GU* (0212) 66) 38 95 Atfa Etfclallk S«l*«u (Bıro Hao) istıklal Cad 22 Eh m 20 30 23 24 Ekım 15 00 Gİ}« (0212'< 251 55 44 B«rif Manço Efltlat KİItOr H*rk*zl KadıköV 25*26-27 Ehım 20 50 GlfC İO2161 418 95 49 TODIO satiila EFES Pilsen'in kultur ve sanata katkıları artarak sürecek. GÜLMINE SANAT MERKEZİ ATÖLYE ÇALIŞMALARI RESİM AKADEMİYE HAZIRLIK SERAMİK GRAVÜR MİNYATÜR AHŞAP BOYAMA TAKI ÇOCUKLARA RESİM VE SERAMİK Pcv Pazartssı Hanç Saal 1030-1830arası Bilgılçin (0212)571 6016 Fır (0212) 571 63 62 Mrts Zeytınlık Mafı Sporcu Sok No 12 BakırkOy / İSTANBUL SIBELAPASResım Sergısı 13 Ekimden itibaren izleneblllr BUUMMAZ KOLTOR MERKEZİ Aznavur Pasaiı Galatasaray Tel 25185 23 ) Kültür \Sanat ] ilanlarınız İ İçin: \ 293 89 78 ^ (3 hat) Balıkesir ÇYDD'ye 'Merve Kavakçı' davası COŞKUNYAMAN BALIKESİR - Çağdaş Yaşamı Destekleme Der- neğı Balıkesir Şubesı hak- kında, Türk vatandaşlığın- dan çıkanlan ve milletve- killıği düşen FP'li Merve Kavakçı'yı eleştıren basın açıklaması nedenıyle dava açıldı. Balıkesir Cumhuriyet Savcıhğı, emniyet müdür- lügünün başvurusu üzeri- ne ÇYDD Balıkesir Şube Başkanı MefharetOkurve yönetim lcurülu üyeleri hakkında "izinsiz bUdiri dağrtüklan" gerekçesiyle dava açtı. Savcı Mehmet Serin, ÇYDD'nin valilik- ten izin almaksızın bildin- sini basına ve kamuoyuna dağıtarak suç işlediğinı sa- vundu. ÇYDD Başkanı Meflıa- ret Okur ve yönetim kuru- lu üyeleri Seval Töner, Is- mail Erten, Ayşe Zeynep Tur, Nihal Çalboğlu ve Gö- nûl Yanş 3 aydan 1 yıla ka- dar hapis istemı ile asliye ceza mahkemesınde yargı- lanacaklar. ÇYDD Balıkesir Şube Başkanı Mefharet Okur, "Genel merkezimiz Merve Kavakçı'nın Medis'e tûr- banlagbmesmi protesto et- mek için bir açddama yap- nuştı. Biz de o açıklamayı Bahkesir şubesi olarak 17 Mayıs'ta basına dağıtbk. Kavakçı'nın cumhuriyeti- mizin temel değeıierine yapbğı bu planlı, çirkin ve kustah saldınsıru kınadık Bir de bakok ki dava açıl- mışn dedı. ŞIFIk NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Cezaevinden İki Doktorun Mektubu Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde 10 sıyasi tutuklu- nun öldurülmesini mazur göstermek isteyen yöne- tim, gazetecılere cezaevlerini dolaştınyor. Sanki mahkûmlar tünel kazmaya girişse, 10 kişiyi öldür- mek haklı olacakmış gibi.. Mahkûmlann cezaevi du- vartannayazı yazmalan, katliam için onlara yetki ve- riyormuşgibi... Resmi rakamlara göre cezaevinde deviet diliyle 10 bin terör mahkûmu var. Yani 10 bin terörist var. Es- kiden duvarlara yazı yazanlar, pankart açanlar veya herhangi sol bir örgüte üye olanlar Türk Ceza Ka- nunu'nun 141 ve 142. maddesinden tutuklanır ve mahkûm oluriardı. 141-142. maddelerkaldınldığın- dan bu yana siyasiler teröre ılişkin maddelerden yaraılanıyorlar. Orneğin ben eğer Öcalan röportajı nedeniyle mahkûm olsaydım, Adalet Bakanlığı'nın kayrtlanna göre terörist sınıflaması içinde olacaktım. Akın Bir- dal da, Eşber Yağmurdereli de sırf konuşmalan ne- deniyle içerdeler ve terörist sınıflandırması içine gi- riyoriar. PKK veya DHKP-C davalarında binlerce genç "yardım ve yataklık" ya da "örgüte üye olmak" ge- rekçesiyle yargılanıyor ve mahkûm ediliyor. Devlet kaynaklan onlan da terörist sayıyor. Üstelik onlann önemli bir kısmı da çok genç. Kesin rakam vere- mem.. ancak yaş ortalamasının 20'nin ancak biraz üstünde olduğunu biliyorum. Bu kadargenç insanı neden hapse atıyoruz? Ne- den bunlara eften püften gerekçelerle ağır cezalar veriyoruz diye düşünmek gerekirken, 10 kişinin vah- şice ötdürülmesinden sonra, sanki bundan sonra- kileri nasıl öldürebıliriz gibi bir hava yaratılmak iste- niyor. Son yıllar, birçok genç insanın cezaevlennde vahşice öldürülmelerinin ömekleriyle dolu. ••• Cezaevindeki yaşama ve baskılara ilişkin, hemen her gün bu genç insanlardan mektuplar alınz. Za- man zaman da bunlan yayımlanz. Içeridekı insan devletin elindedir, elı kolu bağhdır. Devlet cezaevi- ne hâkim değil deniyor, bir de hâkim olsa acaba ne- ler olacak? 10 kışınin öldürülmesinden epeyce önce, Ümra- niye Cezaevi'nde yatan iki doktordan, içerideki sağ- lık koşullannı anlatan bir mektup almıştım. Aradan zaman geçmesine karşın bugün hâlâ anlamlı olan bu mektubun bazı bölümlerinı aktarmak istiyorum. Her gün devlet yetkililerinin, cezaevleri yönetimleri- nin açıklamalannı yayımlayan gazetelerimiz, belki biraz da içerideki insanlann dertlerine kulak verirler. 13 Ağustos tarihlı mektubu özetleyerek aktanyo- rum: "Umraniye Cezaevi'nde yaşayan iki hükümlü doktor olarak size mektup yazmaya karar verdik. Mektubun amacını yazmadan önce kısaca kendi- mizi tanıtma gereğını duyuyoruz. 7 yıllık pratısyen doktor Abdullah Gündüz ve tıp öğrencisi Levent Abbasoğlu." "Sıkça basınayansıyan cezaevlerindeki sağlıkso- runlan ve ölüm olaylarına ilişkin birer doktor olarak sizleri bigilendirme ve olaylann tıbbi boyutunu siz- lere aktarmayı uygun gördük. Tıp, insan sağlığını her şeyin üstünde tutan biryaklaşım gerektiriyor. Kişi- lerin sınıfsal, ulusal, ırksal, ailesel vb. konumlan gö- zetilmeksizin eşıt yaklaşım göstermek şartı var. Fa- kat yaşadığımız cezaevinde karşılaştığımız olaylar tam tersini kanıtlıyor. Tedavi edilmeyen, ölüme terk edilen, gün gün eriyen ve kollanmızda can veren insanlann çokyo- ğun olduğu bir ortamda yaşamaktayız. 9 Ağustos 1999 tarihinde olanaksızlık ve çaresizlikten kollan- mızda ölen Mehmet Canpolat adlı arkadaşımız bu acılann son örneğını teşkıl etmektedir. Bu arkada- şımızın hastalığı (derin tromboflebıt, kalp yetmezli- ği, hipertansıyon, koroner kalp hastalığı, aynca iki kez açık kalp ameliyatı, bir kez de bağırsak ameli- yatı olmuş) günlük olarak doktor kontrolü gerekti- riyorken, insan sağlığıyla alay edilircesine cezaevi- ne getirildi ve adeta ölüme terk edildi. Sayısız kez hastaneye gönderilmesine rağmen ya bakılmadı ya da üstünkörü bir şekilde bir-iki ilaç yazılarak ölüm koşullanna tekrar geri gönderildi. Cezaevi idaresinin ve askehn tutumlan bir yana.. asıl bizleri düşündüren ve kabul edemediğimiz, meslektaşlanmızın bu kadar duyarsız yaklaşımıdır. Eğer bu hasta arkadaşımız 3 ay yaşamışsa bu ta- mamen tesadüften başka bir şey değildir. En son ise kalbi durdu ve olanaksızlıklar içinde can verişi- ni engelleyemedik. "Mehmet Canpolat arkadaşımızın cezaevinde yatan eşi 9 aylık bebeğini kaybetmişti. Bu türölüm- lere bir-ıki gazete dışında hiçbir basın yayın kurulu- şunun değınmemesi ışin bir başka yönü. Sözün kısası; genelde cezaevlennde, özelde ise bulunduğumuz Umraniye Cezaevi'nde tutuklulann sağlık koşulları çok olumsuz olduğu gibi 'sessiz ölümlenn' nereden, ne zaman geleceğı belli değil. Bu nedenle acilen bu duruma eğilmek, yaşam ko- şullannı hiç değilse ölümü engeller duruma getir- mekgerekir. Çünkü halihazırda daha onlarca arka- daş ölüm saatini beklemekte ve bunlara hiçbir te- davi olanağı yaratılamamaktadır." Toplu öldürmeden önce cezaevinden iki doktor, durumu böyle anlatıyordu. "Cezaevinde devlet oto- ritesi yok" adı altında yeni ölümlere çağn yapanla- ra duyurulur. oralcalislar@turk.net şişli Belediyesi Sangül'den sokak referandumu tstanbul Haber Servisi - lstanbul'da ilk kez bir soka- ğın trafiğe açılıp açılmama- sını belırlemek için halko- yuna başvuruldu. Şişli Belediyesi, imar planlannda yol olarak gö- züken. ancak fiılen kulla- nılmayan Feriköy'deki Şah- merdan Sokagı 'nın araç tra- fiğine açılıp açılmaması için dün noter huzurunda referandum yaptı. 350 kişi- nin oy kullandığı referan- dum da sokak sakınleri so- kağın trafiğe açılmasına "Evet* dedi. Şahmerdan sa- kinlerinın oy kullanması için hazırlanan sandıklann kunılduğu sokak ginşınde konuşma yapan Şişli Bele- diye Başkanı MustafaSan- gül, Şahmerdan'ın trafiğe açılıp açılmaması konusun- da belediye ıle muhtarlığa çok sayıda başvuruda bulu- nulduğunu söyleyerek "An- cakbazı vatandaşlannuz da açümasını istemiyorlar. Bu durumda bizim. yetldleri- mizi kuOanarak masa ba- şında karar vermemiz be- nim demokrasi anlayışıma ters düşer. Şahmerdan So- kakta yaşayanlar, gerçek demokrasi kurallanna gö- re, kendilerini doğrudan ü- gilendiren bu konuda kara- n kendileri verecekler. Bu amaçla Türkiye'de ilk kez ömek teşkil edecekolan " re- feranduma" grttik" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear