14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 EKİM 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Basın Koıreeyi'nin eylül ayı raporu • İstanbul Haber Servisi - Basın Konseyi, Türk basınında eylül ayında yaşanan gelişmeleri rapor olarak yayımladı. Eylül ayı ıçerisınde Türk basmının gündemınde, hükümetin çıkardığı Af Yasası'nın bırinci sırada yer aldığı ve Ankara DGM ve aslıye ceza mahkemelennın, 12 dosyadaki kesınleşmış hapis cezalannı erteledığı bildirildi. Konseyın raporunda, "Cumhuriyet gazelesını yayımlayan ve basan Yenıgün Haber Ajansı, Star, Posta, Tak\'im ve Gözcü gazetelerini 'haksız rekabete yol açtıklan' iddiasıyla Rekabet (Curulu'na şıkâyet ettı. Konu, Rekabet Kurulu'nca incelemeye alındı. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Teleon kuruluşuna, TÜRKSAT 1-C uydusuna çeşıtlı programlannı sayısal buİdet olarak çıktıgı, şifre çözücü abonelenne dağıttığı ve bu yönde reklam yaptığı gerekçesıyle uyanda bulundu" denıldi. Sağlıklı Yaşlanma Yüpüyüşü' • İstanbul Haber Servisi- Dünva Saglık Örgütü (VVHO) yann dünyanın çeşıtli ülkelennde "Sağlıklı Yaşlanma Yürüyüşü" gerçekleştirecek. Istanbul'da da Pfizer'ın katkılanyla Alzheimer Derneğı tarafından Maslak Fatih Çocuk Ormanı (Parkorman) Yürüyüş Parkı'nda yann saat 11 .OO'de sembolık yürüyüş ve piknik düzenlenecek. 6 milyarlık dünya nüfusunun 580 mılyonu 60 yaşın üzerindekılerden oluşuyor. Yaşlılar, 2025 yılında ise dünya nüfusunun yüzde 14'ünü oluşturacak. Otoyollar incelemede • ANKARA (AA) - Türk ve Amenkalı uzmanlar, 2 Tıafta süresince devlet "yÖTlan, otoyollar, köprfl^ ıu> ' tünel ve viyadüklenn depremden etkilenme durumlannı teknık yönden ınceleyecek. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Amerikan Federal Karayollan Idaresi tarafından önerilen. dev let yollan ve otoyollar ıle bunlar üzenndekı köprü. tünel ve vıyadüklerın Türk ve Amenkalı uzmanlarca teknik yönden ıncelenmesine dün başlandı. 2 hafta süresince incelemelenni sürdürecek olan ekıp bu ıncelemeler sonunda tespıt ve değerlendirmeleri ile ilgili olarak Karayollan Genel Müdürlüğü yetkilıleri ile görüşmelerde bulunacak. TÜBA'nm başarısı • İstanbul Haber Servisi - Türkıye Bılımler Akademisi (TÜBA) Avrupa Akademıler Bırliğı'ne üye akademiler arasında yapılan araştırmaya göre yüzde 16 bilim kadını oranı ile en yüksek yüzdeye sahip akademi seçıldi. TÜBA tarafından yapılan yazılı açıklamada, dünyada bilim akademılen arasında bu oranın ortalama yüzde 3 olduğuna dıkkat çekilerek bunun bir dünya rekoru olabıleceği belirtildi. Nurcan Çağlar'm Esma Sultan Yalısı'nda gerçekleşen performansında Müslüm Gürses de rol aldı ödüllendiPiliyor • İstanbul Haber Servisi - Ugur Dershanelen. 1999 ÖSS sonuçlanna göre Tüıkiye'de ilk 100"e gıren 20 öğrencısini ödülendiriyor. Uğur Deîshaneleri, Türkiye ikiıcisı Ayşe Kıraz Bulut'a 1.5milyar, diğer öğıencilere de değişik miltarlarda para ödülü verlecek. Başvuru için smgün • stanbul Haber Servisi - Kuadası Eğitim ve Geiştinne Vakfı'nın düenledıği "M. Şunullah Ajsoy Türk Dilı Ödülü" yaışmasına başvurular b\ı.r ün sona enyor. Bu yıl üçıncüsü düzenlenen yaışmaya "Iletişim arçlan ve gereçlerinin Tûkçeye etkisı" kmısunda yazılmış avştırmalar katılabilecek. Bubi'nin sahneye koyduğu Leonardo da Vlnci'nin ünlü tablosu 'Son Akşam YemeğT Neşe Erberk Ajans'a bağlı iinlü mankenler eşliğinde 'canlandınldı'. (KADER TUGLA) 4 Bir sevgi dünyası kuruldu'• Nurcan Çağlar, Müslüm Gürses'in de bir parçası olduğu performansmda gerçekten 'ilginç' bir gösteriyle çıktı izleyicilerin karşısına. Türkiye'nin bütün televizyon kameralan bu tarihi 'an' için bir araya gelmişlerdi. Müslüm Gürses 'üst' kültürle kendi deyimiyle 'entellerle' buluşmuştu yıllar sonra. ESRA ALİÇAYTŞOĞLU Bakma banaöyle, bir bakışta tanıyamaz- sın beni, göremezsin beni. Bakma bana öyle göremezsin ruhumun inceliklerini. Hasret >ollannda geçerken ömriim bir de sen hasret çektirme bana. Kaderzoıiasa da alamam seni hayanma. Kader zorlasa da alamam, alamam seni hayaüma. Onaköy'dekı Esma Sultan Yalısı'nı ön- ceki gece dolduran, şık gıyımlı yüzlerce insan, ne zengin bir ailenın düğünü ne de bir resepsıyon için bir araya toplanmıştı. Bu kadar 'kaibur iistü' ınsanı bir araya geti- ren sanatsaT bir performanstı. Nurcan Çağiar. Müslüm Gürses in de bir parçası olduğu performansında gerçek- ten 'ilginç' birgöstenyle çıktı izleyicilerin karşısına (Sanatsever diyemiyoruz çünkü an- cak davet edilenler ızleyebildı performan- sı). Nurcan Çağlar, Bubi mn sahneye koydu- ğu Leonardo da Vinci'nin ünlü tablosu 'Son Akşam Yemeği'nı Neşe Erberk Ajans'a bağ- b ünlü mankenlereşlığinde 'caniandırdr ve ardından Müslüm Gürses. yukanda sözle- nni yinelediğımız 'Bakma Bana Öyle 1 ad- lı şarkısını 'okudu' ızleyicilere. Kalabalık bir davetli grubu eşlığinde gır- dığimız Esma Sultan Yahsı'nda "kültür-sa- nat'la ılgılenenlenn pekalışık olmadığı bir biçimde viskı ve şaraplarla karşılandık. Vis- kiler yudumlanırken yavaş yavaş perfor- mansın gerçekleşeceğı mekâna gelmiştik bi- le... •Postmodern' 12 havan ve ısatıpkı Le- onardo'nun 'Santa Maria deUa Grazia Ma- nastın'nın duvannda bulunan o ünlü fres- kodakı gtbı karşımızda duruyordu. Ortada tsa (Nurcan Çağlar) \e tabiı kı lsa'yı ele ve- ren Judas (Bubı) başroldeydıler. Perfor- mans başlamıştı bile... Mavi spotlarla ay- dınlatılan ve fonda bütün yalıyı kaplayan dını müzık eşlığinde, acemi hareketlerle dans eden melekler, arada bir tökezleyen fi- güranlar ve 'ne kadar hoş' dedırten güver- cinlenn kanat çırpışlan ıle 'huşu' ıçınde performansı ızledik. Ve gösterinın en il- gınç bölümüne geçıldi; sahneye Müslüm Gürses çıktı. Son Yemek'in ihanet teması- nı vurgulayan 'Bakma Bana Öyle' adlı şar- kısıyla içımızdekı Judas'lan çıkardı bir bir. Kendımizı sanata ihanet ederbulduk... Nur- can Çağlar, Müslüm Gürses'ın şarkısının so- nunda ızleyicilen Hınstıyan ıkonografism- de lsa'nın etını simgeleyen ekmek ve ka- nını simgeleyen şarap'ı ıçmeye davet etti; bu ıkram da Türk kültürüne uygundu. Iz- leyıciler bu kez sanatçının lahmacuna dö- nüşen etını ve şaraba dönüşen kanını içe- ceklerdi, ıçtılerde... Esma Sultan'ı doldu- ran yüzlerce ızleyıci tek sıra halinde lsa'nın sofrasından geçıp, sanatçının etini yiyip. kanını içtiler. Nurcan Çağlar, bu gösteri ile dinsel bir ritüeli sanat düzlemine 'kaydırdı' kaydırma- sma da Müslüm Gürses'ın 'protokol'e ka- nşmasına da öncülük etmış oldu bir bakı- ma. Türkiye'nin bütün televizyon kamerala- n bu tarihi 'an' için bir araya gelmişlerdi. Müslüm Gürses 'üst' kültürle kendi deyi- miyle 'entellerle' buluşmuştu yıllar sonra. Alt ve üst sınıflar Esma Sultan'ın denize na- zır atmosfennde bütünleştıler... Gürses'in tsa'nın sofrasında yeralması- nı eleştırenler de olmadı değil tabıı, ama o ısrarla "MüsiüınannnelhamdüHIIah''demek zorunda kaldı bütün gece. "Gunır duyuyo- rum burada olmaktan. En üst ve en alt kül- für bir araya geldi. Bu memleketin topra- ğında olmaktan mumıluk duyuyorum. MiLv lümanlara savgmı \ar. Ermenivi de. Yahu- divi de kucaklıyorum. Din, dil mesaj yok— Yaşasın sanat, yaşasın sanatçL Biz kopmuş değiliz, ne alttaki kısundan ne üsttekinden. Her seviyede biz vanz aslında. Yeter ki bu samimiolarak hissedilsin, yerinibulsun. En- tel denilen insanlann içinde de biz vanz. Ay- nmcılığa hiç gerek yok. İnsan insandır ye- ter ki anlamasını, duymasuu büsin, sevme- sini bilsin..." Bir sevgi dünyası kuruldu Müslüm Gür- ses'e göre Esma Sultan Yalısı'nda. Aydın kesimın kendisinın farkında olduğunu o da fark etmişti "Benim varolduğumun far- kında onlar da. Beni sevmeyenleri onlann kompleksine bağlıyorum. Ama çoğunluk bizden yana. O küçük bir kısımda bu atmos- ferde eridi, onlar da güzeüiğe kavuştu. Se- vetim,sevüefim. Tekrarediyorum yaşasın sa- nat ve sanatçı." Nurcan Çağlar'm ülkemizde geleneği ve süreklilıği olmayan performansmın niteli- ' ğı üzerine çok şey söylemek mümkün el- bette. Ama gecenın en 'kendi' gibi olan si- ması kuşkusuz Müslüm Gürses'ti. En il- ginç aynntılanndan bın ise Bubi 'nin resim yaparken Müslüm Gürses"in müziklerin- den ilham alıyor olmasını itiraf etmesiydi. Nurcan Çağlar bir sonrakı performansı- nı Efes harabelennde gerçekleştırmek isti- yor. Müslüm Gürses ise Gülhane'de hayran- lanna 'Bakma Bana Öyle'yı okuyacak. Oinemadaahmportakalheyecanı Yönetmenliğini Ferzan Ozpetek'in yapüğı Harem Suare de Altm Portakal Ödülü'ne aday 10 film arasında yer alıyor. BULENT ECE\ İT ANTALYA- Türk sinemasınm "C vita- mini" olan Altm Portakal'ın 36'ncısınm sahıplerinin belirlenecegi festival bugün başlıyor. Festival nedeniyle 150 kadar sinema sa- natçısı dün tstanbul'dan kalkan özel bir uçakla Antalya'ya geldi. Bugün saat 15.00"te Kepez bölgesinden Büyükşehir Beledıyesi önüne dek sürecek geleneksel kortej geçişiyle Altın Portakal Film Fes- tivalı resmen başlayacak. Festivale katılan 10 film, jüri tarafından Antalya Kültür Merkezı'nde (AKM) izlenmeye başlandı. Ödül töreni, 5 Ekim günü Aspendos An- tik Tiyatrosu'nda Zülfii LJvaneli konseriy- le başlayacak. 14 dalda Altın Portakal ödülü verilecek olan yanşmada para ödü- lü de 25 milyar 500 milyon lira. Bu arada 3 Ekım günü Cam Pıramit'te düzenlene- t* estivale katılan 10 film, jüri tarafından Antalya Kültür Merkezi'nde izlenmeye başlandı. Ödül töreni, 5 Ekim günü Aspendos Antik Tiyatrosu'nda Zülfü Livaneli konseriyle başlayacak. cek bir törenle de Türker İnanoğlu, Cü- nevt ,\rkm, Göksel \rsoy, Ha\l ati Hamza- ogu,Cahit Berkav Nedim Otjam ve Os- man Şahin'e "Yaşam Boyu Onur Ödülü" verilecek. 10 yanşma filmi kenttekı Prestij, Pla- za, Megapol, Oscar ve Kültür sınemala- nnda günde 5 seans olmak üzere dönüşüm- lü olarak gösterilecek. Bu arada çevre semtlerde 10 değışık mekânda açık hava sinemalan oluşturuldu. Buradaki gösterim- lere oyuncu ve yönetmenlerin de katılma- sı bekleniyor. Festivalin Kısa Metrajlı Filmbölümün- de ise yerli ve yabancı 64 yapıt, Belediye Kültür Salonu'nda gösterilecek. Festivale gelen sanatçılar, Kundu böl- gesinde bulunan Topkapı Palace Hotel'de kalacak. Fesm-al süresince aynca çeşith' ser- giler, söyleşıler, belgesel ve özel film gös- terimlen ıle sınemamn sorunlannın tartı- şılacağı paneller yapılacak. Altın Portakal adayı 10 film şöyle: Kara Kentin Çocukları (Orhan Oğuz), Duruşma (Yalçm Yelence), Harem Suare (Ferzan Özpetek). Üçüncü Sayfa (Zeki Demirkubuz), Parçalanma (Canan Gere- de), Mayıs Sıkıntısı (Nuri Bılge Ceylan), Gülün Bittiği Yer (tsmail Güneş), Lola ve Bilidikid (Kutluğ Ataman). Sınır (Gani Ruzgar Şavata-Gürsel Ateş) ve Salkım Hanunm Taneleri (Tomris Gırithoğlu). Başkanlığını Çolpan İlhan'ın yaptığı ve Işıl Ozgentürk, Kenan Ormanlar, Ne- cip Sancıoğlu. Fehmi Yaşar, Kutay Kök- türk, Ahmet Soner, Ünsal Oskay, Cahit Berkav, Şener Akmcdar ve Atillâ Dor- say'dan oluşan jürinin değerlendirmesi sonucu verilecek ödüller de şöyle: En iyi Film'e Altın Portakal ve 10 mil- yar lira, En İyi tkınci Film'e (Dr. Avni To- lunay Jüri Özel Ödülü) Altın Portakal ve 7 milyar lira, En tyi Üçüncü Film'e (Beh- lül Dal Jüri Özel Odülü) Altın Portakal ve 5 milyar lira ve En lyı Yönetmen'e Altın Portakal ve 3 milyar 500 milyon lira. En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En lyı Senaryo. En lyı Görüntü Yönetme- ni, En tyı Sanat Yönetmeni.En İyi Yardım- cı Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu. En İyi Müzik, En İyi Kurgu ve En iyi Laboratuvar dallannda da Altın Portakal ödüllen venlecek. DUZYAZI ORHAN BİRGİT ABD Ziyareti İçin Komşu Değerlenıfipmesi Ecevit'in Amenka gezisi bugün tamamlanıyor. Baş- kan Clinton ve ekibı, ABD Senatosu Dışilişkiler Ko- mttesi, Dünya Bankası ve IMF yetkilileri ıle yapılan gö- ruşmelerde ulaşılan sonuçlann neler olduğu, elbette önümüzdeki zaman diliminde bütün boyütlan ile or- taya çıkacak. Yapsal iyimseriiğine karşın Başbakan, gezi önce- sinde özellikle ekonomi ile ilgili gündem üzerinde ih- tiyatlı bir söylem kullanmayı yeğlemişti. Öyle yapmak- la uzun yıllann kendisine kazandırdığı devlet adamlı- ğı deneyımlerinden ne ölçüde yararlandığı görüldü. Ti- cari ilişkilenn gelıştirilmesi amacıyla birTürk-Amerikan Iş Konseyi kunjlmasını amaçlayan ve ekonomi alanın- da öteki gelişmelere yon vermeyı öngoren çerçeve bir ticari anlaşma, resmi zıyaretin tek somut belgesi ola- rak dün ımzalandı. Bu çerçeve anlaşma, iki ülke ara- sında bundan sonra ızlenecek stratejilere göre ya boş kalacak ya da gelişecektir. Daha o anlaşma imzalanmadan Ecevit, özellikle Amerikalılann da hassas tarafına parmak basmak amacıyla güneydoğuda ABD'Iİ işadamlannın yatmm yapmalanna olanak tanıyacak ve bir ömegi Israil ile Ürdün arasında "Ibrit Modeli" olarak bilınen uygula- ma için Türk tarafının hazır olduğunu söylemişti. ABD'nin bu önenyı geliştirerek değerlendireceğinı tah- min etmek, yanıkjı sayılmamalıdır. Bence gezinin asıl önemlı ve yaşamsal boyutu, Kıb- ns sorunuydu. Yunanlılar ve Rumlann Oval Ofis görijşmelerinden çıktıktan sonra Türkiye Başbakanı'nın Kıbns'ta iki top- lum lideri arasında koşulsuz gorüşmelere hemen baş- lanacağını duyuran birdemecini bekledikleri, bu bek- lentının tam aksını oğrenınce de bir duş kmklığı ıçine girdikleri anlaşılıyor. Yalnız hemen söylemeli ki, Ecevit'in Clinton ileyap- tğı görüşme sonrasında Atina ve Güney Lefkoşa'da oluşan tepkiler, şimdiye kadar alışılmamış bir biçim- de diplomatik ve düzeyti bir dil içindedır. Hatta özel- likle 1 974'ten bu yana belkı de ilk kez, Rum ve Yunan kamuoyu da, bu ülkelerin politik sozculeri de "Kıbns'ın Atillası" için saygılı bir söylem kullanmaktadırlar. Ama bir bölümü dünkü "Cumhuriyet"te de haber sayfalannda yer alan değerlendirmelerinde Yunan ve Rum medyası, Ecevit'in ABD Başkanı ile yaptığı gö- rüşmenın sonucunda belkı de bizım kimı çevrelerden daha objektif ve tarafsızdılar. Kıbns Rum kesımındeki Politis gazetesi, Ecevit için "Türkgıbigöruştü" başlıklı yorumunda Başbakan'ın, KKTC'nin tanınmasını ve doğrudan değıl dolaylı gö- rüşmelerin yapılmasını istedıği değerlendırmesini ya- pıyor. ABD Başkanı'nın sıfır sonuç elde ettığini söylü- yor. Filelefteroş, Ecevit'in evet demediğinı, Clinton'ın Türkiye'ye övgüler düzdüğünü yazarken, Simerini "Ecevit eğilmez" dıyor ve Clinton'ın özel temsilcisi Alfred Moses'i Atina, Ankara, Lefkoşa'ya göndere- rek Kıbns sorununa yapay solunum yaptırmaya ça- lıştığını ileri sürüyor. Rum kesımınin üç ayn siyası partısinin. DİSİ, AKEL ve EDEK'in sözcülerinin değeriendirmelen de tıpatp benzerlik gösteriyor: "Düşkınklığı.. Olumsuz.. lyimserolamayız." Acaba biz aynı gündem maddesı ıçın nıçtn "yan düş kmklığı", yan olumsuz" ve "yan kötümser" bir tavır sergiliyoruz? Yoksa bu sorulann yanıtını da mı suyun öte yaka- sında ve Atina basınında arayacağız? Anadolu Ajansı, dün "Atina" kaynaklı bir haberinde "Başbakan EceviHn ABD zıyaretı gıbi son derecede önemli bir teması yürüttüğü sırada, Türk basmının Başbakan'ın sağlığını konu alan habederyayımlama- sının "sabotaj mı, yoksa gazetecılık endişesi mı oldu- ğu sorusunu akla getirdiğinı yazdığını" bıldiriyordu. Düne kadar, Türkiye ve Ecevit dediler mi, tuyteri di- ken diken olan Yunanlı meslektaşlanmız, aynı yorum- habere göre "Clinton ıle Ecevit"in görüşeceği gün, bi- zim kimi arkadaşlanmızın başbakanın sağlık sorunla- n nedeniyle ciddi bir göruşme vurirtemeyeceği yolun- daki imalannın, bu ziyaret üzerinde çok önemli bir et- ki yarattığını da iddia edıyoıiar. Marmara ve Atina'daki depremlerin iki ülke insanını birbirine gerçekten yaklaştrdığını söyleyenleri haklı çıkaracak bir davranış sergiliyor Yunan basını. Ya biz.. Biz ne yapıyoruz? ••• Duyunı: Sakarya'da Konya Mahallesi kurma girişiminin başan ile büyüyerek yürüdüğü anlaşılıyor. Adapazan'nın Taşkısığı bolgesinde toplam 1000 met- rekarelik bir arazinin bu ış için ayrıldığını, arazinin jeolojik ve sismografik araştırmalannın da tamamlan- dığını bildıren girişim yöneticileri, 2 Ekim Cumartesi sabahı Konya'dakı Zıraat Bankası Merkez Şubesı önünde gönüllü bağışçılann küçük bir şölen verecek- lerinideduyurdular. Dansı öteki illerimızdeki somut adımlardan gelecek olumlu girişim haberlerine. Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgit(ado.net.tr. Y Û K G e n e l K u r u l u w Kıhk kıyafet yönetmeliği eksiksiz uygulanaeak 9 ANKARA(Cumhuri>ietBürosu)-Yüksek Öğrerim Ku- rulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, gericilerin tırmandırmaya başladığı türban tartışması konusunda, yenı öğretim döneminde üniversitelerde kılık-kıyafet yö- netmeliğinm uygulanmasınm sürdüriileceğıni belirterek, "Devletin bir nizamı var. Hukuk doietinde vargı organ- lannın kararlanna uyulması zorunlulukturvç tarbşma dı- şıdır" dedi. YÖK Genel Kurulu. dün Prof. Dr. Kemal Gü- rüz başkanlığında toplandı. Toplantı öncesinde konuşan Kemal Gürüz, bu yıl kıhk-kıyafet yönetmeliğine ilişkin sorunlan olmadığını. türban konusunun kendıleri için ka- pandıgını belirterek yargı organlarının kararlanna uyula- cağını söyledi. Danıştay Başkanı Erol Çırakman'ın ge- çen aylarda kıhk-kıyafet yönetmeliğine uyulması yönün- deki açıklamasına dıkkat çeken Gürüz, konunun kendi- leri açısından kapandığını belirtti. Üniversıtelenn bu ko- nuda farklı uygulamalara gıttığı yönündekı soru> a da Gü- rüz, "Her ünrsersitenin konumu \e şartlan değişik. Ama her yerde bu mesclenin üzerinetitizliklegidiliyor. Bu ko- nuda bize ulaşan bir rahatsızlık yok'' yanıtını verdı. Türbanlı öğrencilerin ıkna yöntemıyle kazanılmaya ça- hşıldığına işaret eden Gürüz, "Bu gençler memleketimi- zin çocuklan. Kimseye hasmane tavnmız yok" dedi. Tür- banlı öğrencilerin mahkemelere yaptıklan itirazlann ka- bul edilmediğine değinen Gürüz, konunun tartışma bo- yutundan tamamen çıktığını belirtti. Arahkta görev süresı dolacak olan YÖK Başkanı Ke- mal Gürüz, MHP'nin kendisine yönelik eleştirileri nede- niyle yeniden seçilip seçılemeyeceği yönündeki soruyu, "Cunıhurbaşkanı'nın yüksek takdirleridir. En la>ik ola- nı seçecektir" diye yanıtladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear