25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 HAZİRAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ambargoya Çelikten tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'li Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik, Genelkurmay BaşkanhğVmn, "irticai faaliyetlere destek veren" tslami sermayeli firmalardan alışveriş yapılmaması ve bu kuruluşlann ihalelere alınmaması yönünde birliklere "gizli"' emir gönderdıği yolundaki haberlen, "Türkiye'de iç bunalım yaratacak, bizi kuşatanlann ekmeğine adeta yağ sürecek nitelikte bir husus" olarak değerlendirdi. Ülker tarafından yapılan yazılı açıklamada da firmanın adının ırticaya yardım eden kuruluşlar arasında yer almasına tepki gösterildi. MHPil başkanları toplantısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -MHP'liil başkanlan, 6 temmuzda yapılacak kongre öncesinde dün bir araya gelerek değerlendirme toplantısı yaptı. Toplantıda okunan ortak bildiride. çıkan olaylar nedenıyle ertelenen 18 Mayıs 1997"deki parti kurultayında "nefıslerin öne çıktığı" belirtilerek "Hukukun üstünlüğü prensiplerine saygılı olunması. birinci derecede arzumuzdur. Delegelerimizin hür ıradesine saygı duyulraalıdır" denildi. Eczane sayısı Aypupa düzeyinüe' • SAPANCA (AA) - Türk Eczacılan Birlıği (TEB) Genel Sekreten Betül Bilgetekin, Türkiye'de 3 bin 800 kişiye l eczane düştüğünü ve bu sayının da Avrupa ülkelerindeki oran olarak kabul edildiğinı söyledi. Eczanelerin yüzde 4l'inin 3 büyükilde toplandığını kaydeden Bilgetekin, SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-K.ur reçetelennde katılım paylannın mutlaka alınması gerektiğini kaydetti. KOBherin uımıdu yok • ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Türkiye'nin 41 sanayici ve işadamı demeğinin bir araya gelerek oluşturduğu Türkiye Sanayici ve İşadamlan Dernekleri Başkanlar Konseyi'nin (TÜSİBAK) Eskişehir zirvesinde, hükümetin uygulamalanna tepki gösterildi. Ege Giyim Sanayicilieri tcra Komisyonu Başkanı Hasan Turan. "Herkes KOBl edebivatı yapıyor, ama KOBf'ler içın somut bir çalışma yok. Devam eden çalışmalara da destek yok" dedi. Dzürlülere kolaylık • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özürlülerin toplum içindeki yaşam koşullannı kolaylaştırmak amacıyla bazı yasalarda değişiklik yapan Kanun Hükmündeki Kararname (K.HK.), Resmi Gazete'nin dünkü mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Düzettme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemızin 1. sayfasında dün "Uçuşlar durduruldu" başlığıyla yayımlanan haberin lstanbul ve Ankara baskılannda. helikopter uçuşlannın büyük ölçüde durdurulduğu "Zap" bölgesinin adı yanlışlıkla '"GAP" bölgesi olarak yazılmıştır. Düzeltir, özür dikriz. Hukukçular, Siyasi Partiler Yasası önerisinin sistem için tehlike içerdiğini açıkladı Rejime tehHkeH çahm ALPER BALLI ANKARA-DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller'in, başbakanlığa geçmek için kabul ettiği Siyasi Parti- ler Yasası (SPY) değışık- liği önerisinin, rejimi he- def alan siyasi faalivetle- re yargı bağışıklığı sağla- yacak ölçüde tehlike içer- diği bıldirildı. Hukukçular, Anayasa Mahkemesi'nin SPY'ye bağlı kalarak değil "ana- yasa"yı esas alarak RP'nin kapatılması ıste- mini içeren davayı sonuç- landırabileceğine dikkat çektiler. Hükümet ortaklan RP ve DYP'nin ortak imza- sıyla TBMM Başkanh- ğı'na sunulan ve SPY'de değişiklik öngören yasa önerisinin kamu güvenli- ğinı tehlikeye atabileceği- ne dikkat çekildi. Yasa de- ğişikliği kabul edilirse, örneğin RP. "1 takvim yı- lı içinde 3 kez yetkih' kurul- lanna cumhurivetin temel niteliklerine aykın karar akünr" ve "bu karar uy- gulamrsa'", ancak "uyarıl- dıktan sonra" kapatma davasına muhatap olabi- lecek. Örneğin, bir parti, 1 yıl içinde, şeriatçı eylem ka- rannı 2 kez almışsa bu gi- rişim, "3 kez yineleme" koşulu tamamlanmadığı için kapatma davası için yeterli kanıt olarak görü- lemeyecek. Eski Çağdaş Hukukçu- lar Demeğı (ÇHD) Genel Sekreteri ve kapatma da- valannda savunmanlık yapan avukat Mehmet Cengiz. yasa değişikliği önerisini "RP'yi kurtar- ma operasyonu" olarak DYP liderinin başbakanlığa karşılık rejim' diyetleri TBMM'de sürecek Çiller, RP'yi 'kurtarmaya' kararlı HÜLYA KARABAĞLI ANKARA-RPyi kapatılmak- tan kurtarmaya dönük önerilere başbakan olmak ıçın boyun eğen DYP Genel Başkanı. Başbakan Yardımcısı Tansu Çüier"in arka arkaya verdiği "rejim diyetleri" partisinde rahatsızhk yarattı TBMM Başkanlığı'na verilen ve "seçim karannuı Resmi Gaze- te'de yayunlanmasından seçim sonuna dek kapatma davalannın askıya aiınmasını" öngören öne- rinin Anayasa Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında genişletil- mesi benimsendi. Açılan kapatma davalannın se- çim karan alındıktan sonra "düş- mesi" esasını getıren bir önerge verilmesi konusunda da ortakla- nn anlaştıklan bildirildi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci,"RP'nin Anayasa Komis- yonu'na vereceği önergeyi destek- leme sözümüz vok" derken, DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğiu, "Bu önerge bizim grupta kabul görmez. Ciddi so- nınlar çıkar" dedi. Başbakanlık pazarlığında ver- diği ödünler grubunda da tartış- maya açılan Çiller'in, RP'yi ka- patılmaktan kurtaracak yeni bir hazırlığa da destek verdiği öğre- nıldi. Başbakanlık Konutu'nda ön- ceki gün yapılan görüşmede, Başbakan Necmettin Erbakan ile Çiller'in Anayasa Komisyo- nu'ndaki görüşmeler sırasında yeni bir önerge verilmesi konu- sunda anlaştıklan, ancak bu an- laşmanın DYP yönetimine bildi- rilmediği öğrenildi. Erbakan'ın bu görüşmede, Anayasa Mahkemesi'nde parti- sinin kapatılması da\ası açılma- sıyla ilgili olarak yargıya eleşti- riler yönelterek. "Seçim karan alındıktan sonra kapatma istem- li davalann düşmesini öngören bir düzenlemedüşünüyoruz" de- diği öğrenildi. Çiller'in de, siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduklannı vurgulayan bir konuşma yaptığı kaydedildi. 18 haziranda başba- kanlıktan istifası karsılıgında Çil- let'e yeni ödünler verdirten Erba- kan'ın, "Biz, Anayasa Komisyo- nu' na bu yönde bir önerge versek destekler misiniz~ diye sorduğu ve olumsuz bir karşılık almadığı öğrenildi. Parti yönetiminden "gKB" ola- rak Erbakan'la anlaşan Çiller'in, Anayasa K.omısyonu"ndaki DYP'li üyelerle yüz yüze görüşe- rek önergenin desteklenmesini isteyeceği kaydedildi. DYP Genel Başkan Yardımcı- sı Hasan Ekinci, RP'nin, Anaya- sa Komisyonu'na öneri görüşü- lürken bir önerge vereceğini, an- cak destekleme sözü vermedikle- rini bıldırdi. Kozakçıoğiu da, önergenin grupta cıddi sorunlar doğuracağını belirterek, "Bu bi- zim grupta kabul görmez" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Su akar 'O' bakar Erbakan, Çüler'i doğrıılaınadı ANKARA (CumhuriyetBürosu) -DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ile yaptığı pazarlıkta istediği ödünlen kopa- ran RP Genel Başkanı ve Başba- kan Necmettin Erbakan. yapay gündem maddelerinden kurtulmak ve siyasi istikran sağlamak için en kısa zamanda seçime gitme karan aldıklannı açıklarken, başbakanlı- ğın devri konusunun "teferruafol- duğunu söyledi. Erbakan, bu konu- daki sorulan yanıtsız bırakarak Çil- ler'in önceki gün yaptığı "başba- kanhğın haziramn ikinci yansuıda kendisinc geçecegT açıklamasını teyit etmekten kaçındı. Başbakan Erbakan, dün RP il başkanlan ve ıl müfettişleri toplan- tısında, partisinin seçımler önce- smde kapatılmasını engelleyebile- cek hükümler içeren Siyasi Partiler Yasası'ndakı değişiklik önensi ko- nusunda ortağıyîa vardığı uzlaşma- nın rahatlığıyla hareket etti. "Bu toplantıyı seçim karan aldıktan sonra yapügımız için çok sevinçli- yim" dıyen Erbakan, son 1 ayda 70 bin kişinin partisine katıldığını öne sürdü. lstanbul il örgütünün 1 milyo- nuncu üyesı ile üye kaydında başa- nlı olan illerin yöneticilerine plaket veren Erbakan, "Eğer biz isbaşına geuneseydikbugün Türkiye 58 mil- >ar dolarhk iç borç batağında bat- nuş, yıkünuş bir ülke olacakrj" di- ye konuştu. Erbakan. ülkedeki tüm iyi gidişe karşın yapay gündem maddelen yaratıldığını ve ıstikrann bozulmaya çahşıldığını ileri süter- ken "Bu suni gündem maddelerin- den kurtulmak ve istikran sagla- mak için seçim karan aldık" dedi. Seçim tarihi konusunda herhan- gi bir bilgi vermeyen Erbakan, en kısa zamanda seçime gidebilmek için hazırlıklann yapılması konu- sunda gerekli işlemlerin yapılaca- ğını ve karann gruplann onayına sunulacağını bildirdı. Erbakan, bu- nun için ilk adımın anayasa uyum yasalan, Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik ile Seçim Yasası'nı çı- karmak olduğunu söyledi. Başba- kan Erbakan. "Bunlann hepsi de- mokrasiyi güçlendirmek için anlan adımlardır" dedi. Erken seçımin referandum nite- lığinde olacağını sa\oınan Erbakan, "RP-DYP işbirligini tasvip edenler, demokrasiyi ve insan haklannı ar- zu etmiş, banş, kardeştik ve hoşgö- riiden yana olmuş, kalkınmayı des- teklemişolacak. Demokratiksol (D- SP), sosyal demokrat(CHP) ile mil- liyetçi soldan (AFNAP), yani 3 sol partiden yana tavir koyanlar ise çe- kişmeden, baskıdan, kaostan. ka>- gaidan yana tavır kovmuş olacak. Bunlanntoplamıda yüzde25'i bul- maz" dedi. değerlendirdi. Cengiz. "suç odağı" kavrammın detaylandınlması, genel seçimin ilan edilmesinin ardından kapatma davası açılamayacağına ilişkin düzenlemelerin anayasa- ya aykın olacağı göriişü- nü bildirdı. Cengiz. "Bir siyasi par- tinin anayasanın temel il- kelerine aykın faaliyetleri tespit edilince bunu gör- mezden gelerek faaliyetini sürdürme olanağı taıu- mak kamu güvenliğiyie bagdaşmaz. Suçun icrası- nı kolaylaşbncı bir hafc ge- lir" diye konuştu. Ozden: Konuşma>acağım Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Ozden konuya ilişkin so- rulanmız üzerine "Biz bu konuda konuşmaytz. An- cak kararlarönümüze ge- ttnce kurul olarak değer- lendirerek son sözümüzü söyleriz''yanıtını verdi. Anayasa hukuku öğre- tim üyeleri de Anayasa Mahkemesi'nin Demok- ratik Banş Hareketi"nin (DBH) kapatılması dava- sında verdiği ve henüz ge- rekçeleri açıklanmayan karara dikkat çektiler. Hukukçular. Yüksek Mahkeme'nin DBH dava- sına kadar SPY'yi esas ahp anayasaya da gönder- me yaparak kapatma ka- rarlan verdiğine dikkat çekerek, şu görüşleri dile getirdiler: "Anayasa Mahkemesi. bundan önceki Halkuı E- mek Partisi, Demokrasi Partisi, Sosyalist Parti, Sosyalist Işçi Partisi \e Ye- şiller Partisi davalannda olduğu gibi SPY'yi esas alıp anayasaya da gönder- mc \aparak kapatma ka- rarlan>erdi. Ancakgerek- çesi acıklanmamakla bir- likteson OBH'nin kapatıl- ması isteminin göriişüldü- ğü davada, anavasanın e- sas alındığı ve SP Y'nin yü- rürlükteki maddesinin gö- zardı edildiği anlaşılıvor. Dava, SPY'nüı 89. madde- sine aykınlığa karşı açü- masma karşın kapatma is- temi reddedildi. Bu dava- da da Anayasa Mahkeme- si son karan doğrultusun- da karar verebilir. Çünkü anayasanın 69. maddesi- nin 6. fikrası, doğnıdan kapatmayı 68. maddenin 4. fikrasındaki eylemlere baglamaktadır. Yasa degi- şikliğiyle bu eylemler ne genişletilebilir, nede daral- tılabilirr Hukukçular, anayasa- nın 68. maddesinin 5. fık- rasında "odak haline gel- me" durumunun Anayasa Mahkemesi'nde "tespit edilmesi"ni öngördüğüne ışaret ederek "68. madde- nin 4. fikrasındaki eylem- lerin parti tarafından işle- nip işlenmediğini anayasa- >a göre Ana>asa Mahke- mesi tespit edeceginden yasada yapılacak herhan- gi bir değişikliklc koşul ve süreç gerjrilmesu sanıyo- ruz Anayasa Mahkeme- si'ni hiç bağlamayacaktır" görüşünü dıle getirdiler. IRMIKI AYDIN ENGİN e - tnail: engin (a planet.com.tr zmir'i görmüşlüğünüz var mı? Peki görüp de vurulmayanı- nız? Bu satıriann yazan doğup da vurulanlardan. O kadar ki, siya- sal göçmenlik yıllarında Sela- nik'in "Kordon"unda Izmir'i aramıştı. Ara sokaklarda bul- duğu simitçi fınnından "Izmir işi gevrek, ızmir işi tulum pey- niri" alıp simidini kemire kemi- re Selanik Kordonu'nu arşın- larken bir kentin tadını çıkara- cağına, durmaksızın Izmir'le karşılaştırmıştı: - Bu Kordun'un palmiyesi eksik... Ama şu kahve de Pa- saport Iskelesi'nin karşısında- ki Suat Amca'n/n kahvesinin bir eşi... Ama gene de bir şey eksik... Ne? Koku? Sesler? Renkler? Imbat? Limanda ya- tan şilepler? Fayton tıkırtısı?.. Seyyar midyeci? Mutuk şara- bı?.. "Izmir'in denizi kız, kızı deniz kokar I Izmir'in sokaklan hem kız, hem deniz kokar" dizeleri- ni duyduğunda sevinmiş, şiiri bir Sıvaslının, Cahit Külebi'nin İzmir'in îçinde Vurdular Beni yazdığını fark edince de şaşır- mıştı. • • • Izmir tutkunu iseniz, Izmir üstüne okuduklannıza da du- yarlı olursunuz. Nitekim Hürri- yet'te Ertuğrul Özkök Kor- don'daki yeni düzenlemeyi yazdığında bir solukta oku- dum; anlattıklanna sevindim. Özkök'ün pek çok yanını ve yönünü tartışabilirsiniz, ama Iz- mir tutkunluğunu tartışamaz- sınız. Sonra yolum Izmir'e düştü. (Aslında düşmedi de, ben dü- şürdüm.) Yolunuz Izmir'e dü- şerse oradan da Kordon'a düşmemek olmaz. Günbatı- mında Körfez'de renkler öpü- şürken buzlu rakı, buz badem, tulum peyniri, zeytinyağı kokan zeytinyağlı çoban salata... Boğazımda kaldı. Koca koca kamyonlar koca koca taşlan, tonlarca toprağı getirip getirip Kordon'dan de- nize boşaltıyorlar. Dolgu Çan- kaya Anıtı'nın yakınlanna ka- dar ulaşmış bile. Kordon de- nizden, Kordon Körfez'den ko- panlıyor. Yüzünü denize dön. Sağ yanın, Bayraklı sırtlan çok- tan betona kesmiş. Sol yanın, taa Üçkuyular'a kadar azgın ve görgüsüz beton silolaıia sıvan- mış. Anlaşılan sıra Kordon'da. Yok edilme sırası, Körfez'i sar- malayan gerdanlığın en güzel incilerine (Konak, Pasaport Is- kelesi, Balık Hali) gelmiş bes- belli. Kent, seçimlerde Özfatu- ra'ya giden oyların faturasını ödüyor. Çok ağır ödüyor. Bir daha geri dönülememecesine ağır ödüyor. Bir avuç Izmir tutkununun çabaları nafile. Hukuk hoyrat- ça yok sayılıyor. Izmir 3. Idare Mahkemesi'nin 96/540 sayılı karan Izmiriinin gözünün içine baka baka çiğneniyor. Hukuk yok olunca kim kime, kim ne- reye başvurup hak arayacak? Kent caddelerine, ille de Kordonboyu'na afiş azmanı billboardlar yerieştirilmiş. Üs- tünde palavratablolar. Yemye- şil bir Kordonboyu'nda, yaya- lara aynlmış kıyıda salına salı- na yürüyen Izmiriiler. Otolara aynlmış yolda bir, bilemedin i- ki otomobil var. Tablo göz alı- cı. Ama sahte. izmir'in böğrüne otoyol sap- lıyoriar. Kentle Körfez üç gidiş, üç geliş attı şeritli bir otoyolla birbirinden kopanlıyor. Rakı çoktan ılıdı, ninemin ap- tes suyuna döndü. Burnuma şimdiden egzoz kokulan dol- du. Genzim yanıyor. Karabu- run Yanmadası'nı Çeşme'den Inciraltı'na beton tatil köyleriy- le kaplayanlar şimdi arabaları- naatlayacaklar, kentin bağrına saplanmış otoyoldan konvoy- lar ve konvoylar ve konvoylar halinde yazlıklanna gidecekler. Evlerin önünde park ettikleri araçlanndan, yazlık evlerinin önünde inecekler. Bu arada... Bu arada izmirli Körfez bo- yunca iki adım atmak, Kordon- boyu'nda dolanmak, sevgili- siyle el ele tutuşmak, kırk yıllık eşiyle birbirine yaslanıp gele- nekli bir Ege kentinin tadını çı- karmak isteyenler bir otoyol aşmak zorundalar artık. Üst- geç'ıtlere tırmanarak, yanıp sö- nen ışıklara aldırmadan, egzoz dumanı ve gürültü saçan araç- lann attında ezilerek kıyıya, Kordon'a ulaşmaya çalışacak- lar. Bir gelenek hunharca yok edilirken hukuk çaresiz, İzmir- li umarsız kalacak. (Yoksa bun- lan yazmak için bile çok mu geç?) Izmir'in içinde vurdular beni. Ertuğrul Ozkök, belediyenin propaganda broşürlerinin sah- te dünyasından sıynlıp yolunu Izmir'e düşürse, Kordonbo- yu'nda otursa bir duble rakı söylese, bir doldurulan Kor- don'a, bir billboardlarda izmir- liye sırıtan sahte afişlere bak- sa gene aypı yazıyı yazar mıy- dı acaba? • • w • • POIİTtKA GIMLUGÜ HtKMET ÇETİNKAYA Önce Kadınları Vurun... Gramofonlar dört nala ve sen başkalarıyla şar- kı soylüyorsun... Şair, dizelerinde bir terk edilişi mi anlatıyordu, yoksa kaçışı mı?.. M. Maeterlinck'ın kelepçelenmiş bir uykunun ortasında kalan aşkın yeşil yas giysilerini düşünü- yordu erkek, kahvesini yudumlarken. Bir haziran yağmuru dinmiş, gökyüzü soluk sa- rı ışık karmaşası içinde yıldızlan yakalamıştı... Kadınsa, Eileen MacDonald'ın "Önce Kadın- lan Vurun" kitabını okuyordu. O siyah ve uzun saç- lı kadın, kahverengi gözleriyle kitabın kapağında korkuyla ölüm arasında gidip gelen Leyia HalkJ'in bakışlarıyta belki de kendini görüyordu... Erkek balkona çıktı ve her akşam olduğu gibi yıl- dızlaria konuşmaya başladığında, dışandan top- rak ve yasemin kokusu geliyordu... içinde mavi pencereler açılıyordu kadının. Er- kek bununfarkındadeğildi. Leon Paul Fargue'nin kulpu 'lık lık' eden lambası, dans eden inatçı bir korkuyla birleşiyordu. Korku, titreyen bir sevda çeşidiydi. Uyuyan ır- maklan büyük bir gürüttüyte uyandıran aşktı. Issız çalan bir giz, yorgun tavıriı yontularla hep bu sa- atlerde birieşirdi... İnatçı aşk ve titreyen sevda, bir masalı anımsa- tıyordu hem kadına hem de erkeğe... Erkek kadının siyah uzun saçlanna dokundu, sonra burnundan öptü... Hiç oralı olmadı kadın... Susanna Ronconi ne diyordu: "Yalnız bir kadın olarak silahlaria özel bir ilişkim vardı..." Ardından ekliyordu: "Bütün anılanmda, en güzel olanlarda bile şu ya da bu şekilde ölüm izi vardı..." Kadın kara gözlerini yumdu... Kadın ağlıyordu... Susanna'nın 1970'lerde Italya'nın yaşamındaiz bırakan 'kurşuni yılları' düşündü ... Susanna Kızıl Tugaylar'm üyesiydi... • * • Erkek içkisini yudumluyor, kadınsa kitabını oku- yordu... Erkek tıpkı Paul Vertaine gibi düşündü: "Buyurmak için dünyaya gelmiş kimse, tahta çı- kana dek buyuracaktır... Görevlerimizin bizi tükettiğini sanınz. Diyoruz ki insan yüreğini her şey doldurabilir..." Bir kelebek lambamn çevresinde dönüyordu o anda. Kadın, başını kaldınp erkeğe sordu: "Yıldızlaria konuşmanı bitirdin mi?" Başını salladı erkek: "Bugün onlann da canı sıkkın, fazla konuşmak istemiyortar..." Kadın bu kez gülümsedi... Kitabın en ilginç bölümünü yüksek sesle okuma- ya başladı: "1969'da birdenbire uzak bir olasılık haline ge- len böyle bir manzaradan korkan devlet, yalnızca yirmi yıl kadar önce terk ettiği eski faşist yöntem- lere geri döndü. Faşistmüfrezeler ortaya çıktı. Ba- zılan, polis ve güvenlik güçleri de dahil olmak üze- re düzenin belli isimlerinin gizlice faşistleri destek- lediğine inanıyordu. Amaçları düzeni yeniden te- sis etmek değildi yalnızca, aynı zamanda çoğu za- : man sokak çatışmalannda ve göğüs göğüse sa~ vaşta sola karşı da savaşmaktı. Bu neo-faşistler bir kaos durumu yaratmak ıstiyorlardı, 'gerilim strajileri' orduyu el koymaya ve sıkıyönetim ilan et- meye zoriayacaktı. Faşistler Aralık 1969'da, Mila- no'da, yetmiş kişinin öldüğü ve seksen sekiz kişi- nin yaralandığı Piazza Fontana'ya bomba atarak ilk 'strage'/ann/ (katliam) yaptılar." Kadın yerinden kalktı. Erkeğin beyaz gömleği- nın düğmelerini çözerken şöyle dedi: "Terorizmin, düzenin hoşnutsuzluktan yararta- nan bazı kesimleri tarafından uyguiandığı ve des- teklendiği iddıası doğru mu?" Erkek "Boş ver" dedi , "gel biz titrek aşkımızın içine gömülelim". Kadın gözlerini yumdu. Kadın, ıslak dudaklannda sevdanın derinliğine daldı... Dışarıda toprak ve yasemin kokusu vardı. Sade onlan yıldızlar seyrediyordu... • • • Salonun orta yerinde yatıyorlardı... Erkeğin kirpikleri ok gibi, kadınınki ise bir yalnız- lık yağmurunu anımsatıyordu... Bir yıldız çizgisiydi çekilen sevdanın derinlikle- rinde... Işte erkek, o anda yüreginde duyduklannı hay- kırdı kadına: "Ister miyim çıkasın aklımdan Sen topraktan püsküren papatya Güvercinim benim beyaz liman Antil'in uzaklardaki ada Gül ağacım buruk tarçın " Kadın yine gülümsedi erkeğe... Kadın aynanın karşısına geçti ve kendisini sey- rederken sordu erkeğe: "Önce Kadınlan Vurun, terörist eylemlerie ilgi- lenen polis ekiplerine verilen öğütlerden biridir. Neden? Kadınlar erkeklerden daha acımasız ol- duklan için mi?" Erkek yanıt vermedi. Erkek, kadının ince bilek- li bacakları. dar kalçası ve omuzlarryla ilgileni- yordu... Dışarıda toprak ve yasemin kokusu vardı. Yıl- dızlar konuşmuyordu... Erkek ise kendi kendine mınldanıyordu: "Gramofonlar dört nala ve sen başkalanyla şar- kı soylüyorsun..." Önce Kadınlan Vurun; e Yayınları. Faks: 0212/638 1112, Klodfarer Cad. İletişim Han No:7 Kat: 2 Cağaloğlu/İST. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (g Planet.com. TR IŞevki Yıbnaz'daıi • KOCAELİ (AA)- Refah Panısi Rize MilTetvekili Şevki Yılmaz. tepkilere neden olan konuşmalannın çarpıtıldığı iddiasını sÜTdürürken hakkında açılan davalarla ilgili olarak "Seçim için paraya ihtiyacım var. Inşallah, mahkemelik olduğum bu bir kısım medyanın sayesinde, bu ihtiyacımı gidermiş olacağım" diye konuştu. Medyaya banş çağnsında da bulunan Yılmaz, kendisini Adnan Menderes'e benzeterek "O da bir kısım medyanın kurbanı olmuştu" dedi. KDP'ye Türk gelin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) Ankara'daki temsilcisi Sefin Dizayi dün gece Ankara'da düzenlenen bir törenle Nurgün Güney adlı Türk kızıyla evlendi. Dizayi'nin şahitliğini Demokratik Kitle Partisi Genel Başkanı Şerafettin Elçi yaptı. KDP lideri Mesud Barzani'nin katılmadığı düğüne Sefın Dizayi'nin babası ve Barzani'nin akrabası Muhsin Dizayi ile KDP'nin dığer üst düzey yetkilileri katıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear