25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayuı Yonetmenı. Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatoru Hikraet Çetinka\a 0 Yazıışlerı Mudurlerı IbrahimYıldız (Sorumlu), DinçTayanç # Haber Merkezı Mudurii Hakan kara # Gorsel Yönetmen Fikret Eser D15 Haberler Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat CengizYıldınm • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Vücelman • Makaleler: Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Bdge: Edibe Buğra • Yun Haberlen Mehmet Faraç Yaym Kurulu- flhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Okta> Kurtboke. Hikmıt Çctinkaya, Şükran Soner, Ergun BakL Dinç Tay»nç, tbrahim V ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbav •Haber Müdunr Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks 419502'' • lzmır Temsılcısı SerdarKızık.H ZıyaBlv 1352S 23Tel 4411220, Faks. 4419117 • <\dana Temsılcısr Çetin Yiğenoğln, tnönü Cd. 119S No 1 Kat.l.Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Koordınator Ahmet Korufcan # Muhasebe Bülent Yener # Idare Hüse\inGürer#I^letme ÖnderÇetik*Bılgı-lşlem Nail tnal # Bılgısayar Sıstem Mürihet Çüer MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkaıu - Genel Müdur Gdlbin Erduran • ICoordjnator Reha Işıtman • Genel Mudür Yardımcm Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513 84«Wl.Faks 5138463 Yayımlayaa >e Basao: \enı Gun Haber Ajartaı Basın \e Ya>ıncılık \ $ Turkocağ'ı Cad 39 41 Cagaloğlu 34334 lst PK 246 Isıanbul Tet (0212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0212)513 85 95 8HAZİRAN1997 İmsak: 3.25 Giineş: 5.25 Öğle: 13.10 tkindi: 17.08 Akşam: 20.41 Yatsı: 22.32 Hayvanlara estetik operasyon • ANKARA(UBA)- Amerika ve Avrupa'da hayvan sahiplennın sürekli taleplen sonucu evcil hay\ anlara da estetik operasyonlar yapılmaya başlandı. Kedilerinin ve köpekJerinin fazla yağlanm "hposuction" yöntemiyle aldıranlann yanı sıra, dört ayakJı dostlanna protez diş taktıranlara da sıkça rastlanıyor. Hayvanlarda plastık cerrahi konusunda uzmanlaşan veterinerlerin bulunduğu bu ülkelerde yara izleri başanyla yok ediliyor. Yanık vakalannda ise tıpkı insanlarda olduğu gıbi vücudun başka bır yerinden alınan deri. yanığın bulunduğu kısımlara nakledilerek daha estetik bir görüntü sağlanıyor. Almanya'dan akademî desteği • NURNBERG (ANKA) - İzmir Teknoloji Enstitüsü ile Erlangen-Nürnberg Üniversitesi 16-29 ağustos tanhlerinde lzmır'de bir yaz akademisi açıyor. Akademiye, fizik, matematik, bilgisayar mühendisliğı. makıne mühendisliği. kimya ve kimya mühendisliği bölümlerinde okuyan öğrenciler katılacak. Katılacaklann yol ve konaklama masraflannın yaz akademisi tarafından karşılanacağı ve kurslann tngilizce yapılacağı belirtildi. Amlammız değiştipilebiliyor • ANKARA (UBA) - TÜBİTAK Bihm ve Teknık dergısinin habenne göre Washıngton'da 40 gönüllü üzerinde yapılan bır deneyle belleklerdeki anılann, psıkoterapıst veya bir dedektif tarafından değıştirilebildıği belirlendi. Buna göre, gönüllülerden özel olarak hazırlanmış listelerdeki kelimeleri okumalannı isteyen uzmanlar, deneyin sonunda çoğu kişinin hıç olmamış şeyleri en az bir günlüğüne sanki gerçekten olmuş gıbı hatırladıklan bulgıısuna ulaştılar. Arkeologlar 'Devlet çıkar çevrelerine yenik düştü' ASUMAN ABACIOĞLU tZMİR- Arkeologlar, ülkenın doğal ve kültürel varlıklannın, rant çevrele- rinin çıkarlan doğrultusunda yağması- na yol açan uygulamalara karşı müca- dele başlattılar. Foça kazılannın Kültür Bakanlığı'nca durdurulması üzerine ımza kampanyası başlatan arkeologlar, "Devlet, çıkar çevrelerine yenik düş- müstür" görûşünü savundular. Arkeolojı ve Arkeologlar Derneği'nin 3. olağan genel kurulu sonucu yeniden oluşturulan yönetim kurulu, ılk açıkla- masını, ülkemızde doğal ve kültürel mi- rası korumakla yükümlü kurum \ e ku- ruluşlardaki politık kadrolaşma ve si- yasal iktidarlann baskısı konusunda yaptı. Prof. Dr. K. Levent Zoroğlu baş- kanlığında. Turgut Batur, Özgûr Çav- ga, Emine Aynur, Doç. Dr. Ahmet Tır- pan, Kubilay Özkul \ e Soner Ateşoğul- lan'ndan oluşan yönetim kurulu, ülke- nin tüm tarihsel birikıminın bır bütün olarak ele alınması ve butopraklarda ya- şamış, Anadolu potasına katkıda bu- lurunuş her dönem ve kültüre sahip çı- kılması gerektığinı bıldirdı. "Son ay- larda arkeoloji geleneğimize ve bilim anlayışımıza ters diişen uvgulamalann gkierek arttığu kültürel ve doğal mira- sımızuı da yok olma süreci içine girdiği kanısındayız" diyen yönetim kurulu üyeleri, açıklamalannda şu görüşlere yer verdiler: "Son zamanlarda srvasal tercihlerin bilimsel kaygüann önüne geçtiği, Kül- tür Bakanlığı içinde, ilerisi için kaygı u>andıracak şekilde bir politik kadro- laşmaıun başladığı görülmektedir." Arkeologlar, Türkiye'nin kültürel ve doğal zenginliklerini korumakvedüzen- lemekle yükümlü yetkili tek kuruluş olan koruma kurullarına yapılan ata- malann, koruma ile ilgili yönetmelik- lerde ve ilke kararlannda yapılan defi- şıkliklerin, alınan kararlara müdahale edilmesı ya da uygulanmamasının, "Kül- tür polrakası üzerindeki baskılann yal- nızcasi>-asalkökenli"olmadığını, "rant çevreterinin de içinde bulunduğnrouz istikrarsıziıkortamından yararlanmak üzere hareketegeçtiklerini" gösterdıği- ni yurguladılar. Öte yandan Foça kazılannın Kültür Bakanlığı'nca "hiç bir gerekçe göste- rflmeden'' iptal edilmesi ve bazı araş- tvrma izinlennin ızın verildıkten sonra "ikinci bir tatimata kadar durduruhna- a" üzerine bır ımza kampanyası başla- tan Arkeologlar, "bunu. ülke kültür ta- rihine vurulmuş bir darbe olarak" gör- düklennı belirttiler. Eğitim düzeyi yetersiz Üniversiteler suııfta kaldı • Almanya ve Avusturya, diplomalan kendi üniversiteleriyle denk kabul etmediğini açıkladı. Türkiye'nin en gözde üniversiteleri bile ABD'de en iyi 100 üniversite arasına giremedi. tstanbul Haber Servisi - Çok sayıda çevTeci örgüt ile balıkçı derneği dün deniz kirliliğini protesto amacıyla teknelerle fstanbul Boğazı'nda eyiem yapü. Doğa Savaşçılan, Beşiktaş Bahkçılar Derneği, Beykoz Su Üriinleri Kooperatifu Üsküdar Su Üriinleri Kooperatifı, Büyükdere Bahkçılar Derneği, tstanbul Hayvan 'Temizdeniz9 için vira vbn.. Dostlan Derneği, Sigara lçmeyenler Derneği, Beşiktaş Çevre Platformu, Marmara Balıkçı Kooperatifleri Birtiği, \eşil İsyan Çevxe Grubu, Çepeçevre dergisi, Hoşgörü Hareketi Derneği'nin destek verdiği eylem için 100'ü aşkuı tekne Ortaköy sahillerinde toplandı. "Balığı akvaryumda görmek istemi>"oruz'', "Balık yok, niçin?", "Haliç'e gel" pankartlanrun asılı olduğu tekneler saat 12.00 sıralannda hareket etti. Isuklar ve \eşil Elma Müzik Grubu'nun parçalan eşliğinde yol alan tekneler eylemlerini saat 15.00 civannda Sanyer'de tamamladL Doğa Savaşçılan adına bir açıklama yapan Zafer Murat Çetintaş, balıkçı derneklerinin çevre etkinliklerine her yü kaüldığuiL bu vıl Dünya Çevre Gûnü nedeniyle çe\reci bir plaribrm oluşturduklannı ve etkinliklerinin süreceğini belirtti. Deniz kirliliğini protesto eylemine Beşiktaş Belediye BaşkanlığL, İGS AŞ. Kısık Bahkçüık Ltd. Şti. Alo Afış ve Ünikom AŞ çeşitii katkılaria destek verdi. (Fotoğrâflar: HATİCE TUNCER) EBRUTOKTAR .4NKARA - Türkıye'deki gözde üniversıtelenn bıle ABD'nin en ıyi 100 ünıver- sitesi düzeyinde sayılmadığı, Almanya ve Avusturya'nın da Türk ünıversitelennın dip- lomalannı kendi üniversite- lerininkıne denk kabul etme- diği bildirildi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu üye- si Prof. Dr. Mümuı Köksoy, "Yükseköğretimde Kalite ve Türk Yükseköğretimi İçin Önerier'' başlıklı arastırma- sında. Türk öğrencilerin li- sansüstü eğıtımde öncelikle ABD. Ingıltere, Almanya, Fransa ve Kanada'yı tercih et- tiğjnı belırledı. Köksoy, araş- tırmasmda, 1987-1995 yıl- lan arasında lısansüstü eğı- tim için ABD'ye gıden bın 500 öğrencınin buradakı en iyi 300 üniversiteye yerleş- tirildığini belirtti. Türkiye'nin en gözde üni- versiteleri olarak bilinen OD- TÜ, Boğaziçi, Bilkent, Ha- cettepe, Ankara ve Istanbul ünıversıtelerinin ABD'nin ıyi üniversıtelen arasında 100 ile 1000 arasındakı sırala- mada yer aldığı belırlendi. Araştırmada. "Umudumuz, yeni ünivçrsitelerimizin kuru- luş aşamalannı hı/la tamam- layarak eski üniversiteleri- miz düzeyine \iikselmekri. eski üahersitelerimizin hiç olmazsa birkaç tanesinin ABD'deki Uk 50 ünhersite düzeyine ulaşmasKÜr r den- di. Köksoy, lisansüstü eğı- tim için 1995 yılı itibanyla ABD'ye bin 434, Ingıltere'ye bın 246, Almanya'ya 128, Fransa'ya 67, Kanada'ya 56, Avustralya ve Avusturya 'ya 16, tsviçre'ye 15 öğrencınin gönderildiğinı bildirdı. Araştırmada. Ahnanya ve Avusturya'nın Türk üniver- sitelerine diploma denklıği tanımadığı belirtilerek "Bu ild ülkede ortaöğretimden sonraki eğitim süresi 5 yü olup kısmen yüksek lisans eğitimini de kapsamaktadır. Bu nedenle,Türköğrenciler, yükseklisansyapmadan dok- toraya başlaulmamaktadır" dendi Araştırmada. Türk öğren- cilerin yurtdışında karşılaş- tığı en önemli sorunlar, "ye- terli düzevde \-abana dfl öğ- renmemiş olmak,\ubana ül- kelerin sosyal-kültürel orta- mına uyum sağtamakta güç- lük çekmek.doktora ve yük- sek lisans tezteri için araştır- ma konusu seçünuıde önce- den hazırhkhohnamak" şek- linde sıralandı. Yurtdışına gıden öğrenci- lenn 6 ay ile 1 yıl arasında bocalama dönemi yaşadığı- nın belırtildiği araştırmada, bunun Türkıye'deki lisans eğitiminin kalıtesinden kay- naklanmadığı vurgulandı. Rekabet zor Araştırmanın sonuç bölü- münde, nüfusun büyük bir çoğunluğunun ışsız olduğu Türkiye'de, üniversite mezu- nu gençlerin "İş aslanuı ağ- zındaki lokmagibkür" man- tığına sahıp olduğuna dıkkat çekildi. tşbulmadatemel öl- çütün mezun olunan üniver- site ve bölümün kalıtesi ile öğrencınin göstermiş olduğu performansa bağlı olduğu belirtilen araştırmada, şunlar kaydedıldı: " Küçülen dünyada, küre- seDeşenişdünyasmdaveözel- likle AB'\e girmiş ülkelerin gençJeri arasında bu iş bulma rekabeti çnkaamaazolacak- ûr. İşte Türk yükseköğreti- minin sorunu buradadır. Po- Btikgerekçekrte, uygun ofana- yan yeıierde,airvapısı haar- lanrnadan ve öğrvtim elema- nı\etiştirilmeden açuan üni- versitelerimiz ve onlann v«- recekleri diplomalan alan öğ- rencflerinüan karşılaşüldan ve çözüunesi gereken sorun buduıf SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Su "Su gibi azız ol" derier büyüklerimiz su verene. Su insan yaşamında çok gerekli, nefes almak kadar önemli yeri olan bir şeydir. GAP içinde, Ş.Urfa'nın pek çok yerinde hâlâ su yok. Köylüler sırtlannda naylon bidonlarla su anyoriar. "Rezaletimizi görüyorsunuz, çocuklanmızı yıkayamıyonız, bırakın yıkanmayı içecek suyu zor buluyonız" diye yakınıyordu köylü bir vatandaş. Şu Güneydoğu'ya biraz ilgi, biraz... DUO Ferit Edgü, Genco Erkal, Naz Erayda, Bülent Erkmen bır araya gelerek bu addaki acayıpliği yayımlamışlar. Ben buradan dostlarımı hep övdüm. Siz de buna alıştınız. Ama bu kez öyle degil. Her sayfada kuşe kâğıda birkaç söz; "örneğin; kendin için, veya, hem güldürebilir" gibi önemli laflar... Karşı sayfada da Genco Erkal'ın bir suratı... Biz bu kadar zengin bir toplum muyuz?... Bu kitaba harcanan parayla kim bilir kaç kitap basılırdı?.. Nesin Vakfı Iki genç yazaryazdıklan kitabın tüm gelirini Nesin Vakfı'na bağışladılar. Bu vakıf aydın yardımseverierin bağışlanyla sonsuza kadar yaşayacak. Nesin VaM'na ilgi göstermenızı dilerim. Nesin Vakfı, Çatalca, Ali Nesin adresine yazıp bilgi alabilirsiniz. İşçi-memur Ben bir memur çocuğuyum, işçiliği de kendim biliyorum. Lütfen söyler misiniz bana, bu ülkede işçi ve memur geçinebiliyor mu?.. Her anlamda. Ne ekonomik olarak, ne düzen olarak... Hayır. Çünkü bu paralaria yaşamını sürdürmeye alışık olmayan yöneticilerin tuzu kuru olduğundan ve ülke hazinesinin durumu belli olduğundan bu böyte sürüp gidecek. Ama böyle gelmiş böyle gitmez demişti Aziz Nesin. Böyle gıtmesin... Babamın mesleğini yapanları düşünün. Işçileri düşünün. Yaşam zor. Ekmek bulamayan pasta yesin diyeceğim, dilim varmıyor. Çünkü pasta çoktan paylaşıldı... Doğa, tüm canlılar içinde insana düşünme yetisini verirken, bunun sorumluluğunu da kuşkusuz gene insanın kendisine verdi. Çünkü düşünmek sorumluluk ister. Düşünce kendi kendine pek bir şey ifade etmez. O Düşünce düşünceyi eyleme koymak gerekir. Orneğin hayvanlar bunu beceremezler. insanlann beceremeyeninin de adı geçenlerden pek farkı olmaz. İnsan, ne düşünüyorsa onu eyleme sokar. Başka bir şey düşünüp bambaşka bir şey yaptığınızda bu tutarsız olur... Düşünceyi eyleme sokmak sorumluluk ister. Insanı hayvandan ayıran bu farkı fark etmezsek, sürekli özür dilemek zorunda kalınz. Özür dilemek bir erdemdir, ama alışkanlığı fenadır. Yaz Eskiden gazeteler sadece Istanbul'da basılıp satıldığından ve Anadolu'ya birkaç gün sonra trenle ulaştığından haberler Istanbul'a özgü olurdu. Örneğin Erzurum'da kar bir metre bile olsa istanbul'a kar yağmadan hiçbir gazete'de "Karakış bastırdı" gibi bir haber göremezdiniz. Oysa medya ve iletişim öylesine gelişti ki, artık ülkenin her yanında yıllardır aynı günde aynı haberi duyuyoruz. Tabii bu televizyonla başladı. Güneye yaz çoktan gelmiş. Ama ıstanbul için gecikti. Yazın tadını çikarmanız dileğiyle. Avrupa Ispanya ve Almanya'nın dışında şu anda Avrupa'daki tüm ülkelerde SOL iktidarda. Türkiye hariç. Zaten onlara göre Türkiye Avrupa Birliği'nden de harıç. Haricinde, dışında. Bizı durup dururken dışlamıyor adamlar. Yırmi birinci yüzyıla girerken, hâlâ böyle abuk sabuk işlerle uğraşıyoruz. Onlar da bunu görüyor. Ayrıca biz ne kadar Avrupalıyız, tartışılır... PORTRE Onu ilk kez 1959 yıltnda Erdek'te tanıdım. Deniz kenannda "Avanta Palas" diye bir çadınmız vardı. Dokuz genç, balık tutup, makarna pişirip karnımızı doyuruyor ve kamp yapıyorduk. Bir gün denizden sandalla iki deli geldi ve "Samsooon Dalila yakalara balina" diye bir şarkıyia bize seslendt. Biri Mehmet Ulusoy'du. Arkadaş olduk. Ben o zaman istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncusuydum. Bu iki genç de Galatasaray Usesi'nde tiyatro çalışmalan yapariarmış. Yıllar geçti. Birbirimizi çok sevdik. Aynı tiyatroda çalıştık. Onun inanılmaz insan yanı, sevecenliği ve bu iki özelliğine karşın siniriiliği, kişiliğinde yaralar açıyordu. Çok kavgactydı. Ama bir insanı sevdi mî öylesine sevefdi ki, canını verecek duruma gelirdi. İyi oyuncuydu. Son yıllannda yönetmenlik yaptı ve çok başanlı oldu. Onu artık anılarda yaşıyoruz. Ayberk Çölok'u çok severdim... Bundan sonra bu sütunda "portre" adı altında sizlere sevdiklerimi anlatmaya çalışacağım... Şevki Yılmaz Geçenlerde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde çekim yapıyordum. O sırada genç doktor arkadaşlardan biri, hastaneden Şevki Yılmaz adlı bir hastanın kaçtığını haber verdiler. Bu hasta, son derece tehlikeli, sadece deli değil, ayrıca sapık, manyak, asağılık biriymiş... "Fakatçok terbiyeli bir adamdır" diye eklenince, bu hastanın, Refah Miiletvekili Şevki Yılmaz olmadığı anlaşıldı. Okuyun: Cemal Kutay / Atatürk Olmasaydı. izleyin: TV'de tüm haber bültenlen. Sevin: Birtüriü gelmeyen YAZ'ı... azarlık ve duvarlık sözler Budala ile başa çıkmak, katille, hırsızla başa çıkmaktan daha zordur. 4.?. Kuki Bu benim papağanım. Son günlerde televizyon haberlerine bakıp bakıp surat asıyor. Diyeceksiniz ki: "Hayvan haberlerden ne anlar?" Ben de onu anlatmaya çalışıyorum. Yani hayvanlar bile anlıyor durumu. Pazarın fıkrası Temel, "Ben okullarda cinsel eğitim verilmesine tamamen karşıyım" deyince, "Neden" diye sormuşlar. Temel yanıtlamış: "Ben okuldayken cebir, geometri okudum, hayatım boyunca ikisinden de nefret ettim de ondan." Engelliler "Gölge etme başka ihsan istemez" ne güzel bir sözdür. Biz engellilere hep siyasi yatırım açısından baktık. Bu insanlarla ilgilenen siyaset adamlarının samimiyetlerine hiç inanmadım. Öyle olsa, sürekli gündemde olur engelliler. Atatürk diyor ki... Sank ve cuppeyle artık dünyada başanlı olmanın imkânı yoktur. Yapttğımız büyük ve önemli devrimlerte uygar bir ulus olduğumuzu dünyaya kanıtladık. M. K. Atatürk, 1928. Nâzım 3 haziran sabahı, Nâzım erkenden uyanmış ve günlük gazeteleri almak için evin kapısına grtmişti. Bakacak arkamdan mutfak penceremiz Balkonumuz geçirecek beni çamaşırianyla Ben bu avluda bahtiyar yaşadım bilemediğiniz kadar. Avludaşlanm, uzun ömürler dilerim hepinize... Novodeyvidici Mezariığı'nda yatıyor Nâzım.. ve yüreklerimizde. O, ne ulusu için, ne partamentosu için, ne vatanı için "adi, pevemenk" gibi sözler etmedi. Adı: Vatan Haini... Bu sözleri sık sık söyleyenler ise... Buna kargalar bile güler. Beni güldürenler Yazar Sadık Şendil abartmalan ile ünlüydü. Bir gün kısa boyuyla ünlü bir politikacıyı sordum kendisine: - Sadık Abi, rahmetli çok mu kısaydı? dedim. - Değildi, ama sınirtendiğı zaman masanın altında dolaşırdı, dedi. Bir gün de çok uzun boylu bir senarist hanımı sormuştum. Boyu 1.90 vardı. Sadık Ağabey de Şişli'de bir apartmanm dördüncü katında oturuyor. - O hanım çok uzun boylu değil mi Abi? dedim. - Değildir, yalnız sabahları senaryo çalışmaya geldiğinde camı vuruyor, ben kapıyı açıyorum, demişti. • Mehmet Emin Sert, Yeni Dünya Plak ve Yayınlan'ndan bir disk ve bir kaset yapmış. Nâzım'ın 34. ölüm yıldönümünde, O'nun anısına hazırlanan bu olay, inanılmaz güzellikte. • Aylık Karikatür Dergisi gene çok güzel. Haziran sayısını öneririm. # İP yayın organı Teori gene dopdolu. Özellikle "Alternatif Susurluk Raporu" ilgi çekici. • ADD içel Merkez Şubesi Ileti Dergisi'ni göndermiş. • Samsun Barış ve Bulancak gazeteleri geldi. Teşekkürler. • Ahmet Günbaş "Gökçün" adlı şiir krtabını göndermiş. • Cemalettin Kavaklıgil "Kahkaha Kervanı" adlı kitabını göndermiş. Aynca Oduncu ile Koçbey, Masal İçinde Masal, Gökkuşağı ile Hızır Baba da yazann diğer kitaplan. # Sağlık İçin Sigara Alarmı dergisi çok güzel. • Truva Folklor Demeği "Truva Kütüphanesi"n\ kurdu. Kutluyoruz. Ya siz sigarayı bırakacaksınız ya ben bu konuyu yazmayı. Bakalım kim daha önce sıkılacak?..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear