25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 HAZİRAN 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan kamu kurum ve kuruluşlarına geçişte 1996 yılbaşından itibaren büyük artış oldu İmaınlarmtercihimffli eğhimANKARA (ANKA)- Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan aynlarak kamu kurum ve kuruluşlanna yatay geçiş yöntemiyle ataması yapılan personelin en çok Milli Eğitim Bakanhğı ve ûniversiteleri tercih ettiği belirlendi. Diyanet'ten aynlanlann 1059'u Milli Eğıtim, 437'si lçişleri, 38O'i Sağlık Bakanlığı'na, 358'inin de üniversitelere geçtiği öğrenildi. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan sorumlu Devlet Bakanı Nevzat Ercan'ın verdiği bilgiye göre, 1 Ocak 1991 tarihinden 1 • Devlet Bakanı Nevzat Ercan, Diyanet işleri Başkanlığı'ndan 3 bin 409 personelin diğer kurumlara yatay geçiş yaptığını bildirdi. Diyanet'ten aynlanlann 1059'u Milli Eğitim, 437'si lçişleri, 380'i Sağlık Bakanlığı'na, 358'i de üniversitelere geçti. Nisan 1997 tarihine kadar Diyanet İşleri Başkanlığı merkez ve taşra teşkilatından diğer kamu kurum ve kuruluşlarına toplam 3 bin 409 personelin ataması yapıldı. 1991 yılmdan 1996 yılbaşına kadar geçen 5 yıllık sürede Diyanet"ten 2 bin 464 personel diğer kamu kurum ve kuruluşlanna geçerken bu sayıda 1996 yılbaşından itibaren büyük artış oldu. 1 Ocak 1996 tarihinden 1 Nisan 1997 tarihine kadar toplam 945 Diyanet personelinin diğer kamu kurum ve kuruluşlanna ataması yapıldı. Ercan'ın verdiği bilgi, Diyanet'ten aynlan personelin en çok eğitim sektörünü tercih ettiklerini ortaya koydu. Buna göre, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan aynlan 1097 personel Milli Eğitim Bakanlığı'na, 437 personel lçişleri Bakanlığı'na, 380 personel Sağlık Bakanlığı'na, 358 personel de üniversitelere geçti. Diyanet'ten devlet bakanlıklanna 303 personel, belediyelere de 325 personel yatay geçiş yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 14 kişi Maliye, 24 kişi Orman, 126 kişi Tanm ve Köyişleri, 99 kişi Kültür. 100 kişi Çalışma. 28 kişi Adalet, 18 kişi Çevre, 11 kişi Sanayi, 17 kişi Bayındırlık ve lskân, 2 kişi Mıllı Savunma, 4 kişi Turizm Bakanlığı'na yatay geçiş yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan Başbakanlığa personel geçişi ise sadece REFAHYOL iktidan döneminde oldu. Diyanet'ten 2 personelin yatay geçiş yöntemiyle Başbakanlığa ataması yapılırken en az geçiş ise Ulaştırma Bakanlığı'na oldu. 'Avrupa Yerel Meclislerinde Türk Politikacılar Sempozyumu' Esenyurt'ta başladı 1. yüzyıl yerel yönetimler çağı olacak' tstanbul Haber Servisi - Esenyurt Belediyesi tarafın- dan düzenlenen "Avrupa Ye- rel Medislerinde Türk Politi- kacılar 1. Sempozyumu" baş- ladı. Esenyurt Beledıye Baş- kanı Gürbüz Çapan, ulusal devletlerin çözülmeye başla- dığını belırterek, "Önümüzde- ki yüzyd yerel yönetimkr ça- ğKÜr" dedi. Esenyurt Belediyesi'nin gi- rişimleriyle Türkiye'ye çağ- nlan Avrupa'nın çeşitli ülke- lerindeki Tûrk politikacılann katıldığı "Avrupa Yerel Mec- lislerinde Türk Potitikacılar 1. Sempozyumu" dün Esenyurt Belediyesi'nde başladı. Sem- pozyuma Erdal tnönü, CHP milletvekillerinden Onur valan. \|™ Hacaloöu.Hasan Açıhşkonuşmasınıyapan Erdal İnönü,yerelyönetimlerindemokrasininenönemliöğesiolduğunusöyledi. (MEHMET DEMİRKAYA) Fehmi Güneş, Ahmet Güryüz Ketenci, Belediye Meclis üyesi Ömer Güller, Bi- belirten Erdal İnönü, böylesine bir top- geçen yüzyılın ürünü olan ulus-devletın DSP milletvekillen Selahattin Beyribey ve Çetin Bflgir,ANAP Milletvekili Bülent Akarcah, DYP Milletvekili Tekin Ene- rem, RP Milletvekili Metin Işık, Özgür- lük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı UfiıkUras,lşçi Partisi Genel Başkanı Do- ğu Perinçek, YDH Genel Başkanı Hüse- yin Ergül ve diğer davetliler katıldı. Avrupa'nın çeşitli ülkelennde bulunan ve sempozyum için Türkiye'ye gelen Türk politikacılar ise şunlar: Alman Federal Parlamenter Cem Öz- demir, Federal Parlamenter Leyla Onur, Franldurt Belediye Meclis üyesi \ak» DaL Rüsselsheim Belediye Meclis üyesi Ay- sel Bostan,Tübingen Beledi-""w, ye Meclis üyesi Hakan Yûk- selRotterdam-Delfshaven Be- lediye Başkan yardımcısı Ali thsan Ünal, Kopenhag Beledi- ye Meclis üyesi Battal Tann- venK,Fleron Belediye Meclis üyesi Nevfel Morçimen, So- uthvvark Belediye Meclis üye- si Hasan Vahib, Berlin-Kre- uzberg Belediye Meclis üye- si Ozcan Mutra, Arthus Bele- diye Meclis üyesi Hüseyin Araç, Ishoj Belediye Meclis üyesi AhmetOzkan,Kralingen Belediye Meclis üyesi Orhan Bayraktar, Bos en Lommer Belediye Meclis üyesi tbra- himÇîtiL Amsterdam-De Pjip efeld Belediye Meclis üyesi Mefamet Kı- bçgedik, Neu-Isenburg Belediye Meclis üyesi Fatma ErgünaL Sempozyumun açış konuşmasını Erdal İnönü yaptı. Yerel yönetimlerin demok- rasinin en önemli öğesi olduğunu belir- ten İnönü, katılımcılann bulunduklan yerlerdeki parlamento ve yerel yönetim- lerde görev almalannın sevindirici oldu- ğunu söyledi. tnönü, "Aranızdaparti,gö- rüş, düşünce ve kültür farkhhklan olabi- lir. Fakat hepinizin ortak amacı oradaki insanlannuza daha iyi hizmet vermek ol- malı" dedi. En başanlı belediye başkan- lanndan birinin Gürbüz Çapan olduğunu lantının düzenlenmesinı sağlayan Esen- yurt Belediyesi ve Avrupa'daki Türk po- İitikacıiann katılımını gerçekleştiren Yal- çın Dal'a teşekkür etti. Karayalçın, Türkiye ile Avrupa arasın- daki ilişkilerin tıkanıklık noktasına gel- diğini anlatarak, "Tıkanıkbğı sizJerin kı- racağuıainanıyorum*' dedi. Yenı Avrupa kimliğinin yaratılmasında çeşitli Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlan- nın önemli rol oynayacağını belirten Ka- rayalçın, Türkiye'nin bu sayede pay sa- hibi olacağını vurguladı. Çapan ise yap- tığı konuşmada, önûmüzdeki yÜ2yılın ye- rel yönetimler çağı olacağını belirterek, Atatürk Orman Çiftliği Müdürü Tuncer Tükel 'Türkeş'in mezanyasalara uygun değil' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) Müdürü Tuncer Tükel iki ay önce ölen MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in, AOÇ smırlan içinde yapılan anıt mezannın yasalara aykı- n olduğunu söyledi. Ankara Yerel Habitatı Çevre Kozası'nın başlattıgı "AOÇTyibirikte kurtarahm" kampanyası çerçevesin- de dün düzenlenen panele, ODTÜ Şehir, Bölge Plan- lama Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr.Duran Tarakh, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanı Ensar Kıhç ve Atatürkçü Düşünce Derne- ği'nden GüHekin Söylemezoğnı konuşmacı olarak ka- tıldılar. Panele konuk olarak katılan AOÇ Müdürü Tuncer Tükel kendisine yöneltilen soru üzerine, AOÇ smır- lan içine gömülen Türkeş'in anıt mezannın yasalara uygun olmadığını söyledi. Türkeş'in anıt mezan için aynlan 1375 metrekare alanın Bakanlar Kurulu karanyla inşa edildiğini söy- leyenTükel, 5659 sayılı yasanın 10. maddesinin anım- satılması üzerine yapılan işlemin yasalara aykın ol- duğunu kaydetti. çözülmeye başladığını söyledi. Türki- ye'nin gurbetçilerini yeterince önemse- mediğini iddia eden Çapan, "Bu tür bir toplanüyı Esenyurt Belediyesi olarak bi- zün değil, hükümetin yapması daha doğ- nı olurdu" dedi.Yeşiller Partisi Millet- vekili Cem Özdemir ise konuşmasında, düzenlenecek bu tür toplantılann kendi- lerinin yurtdışında yaşayan Türk vatan- daşlanna daha iyi hizmet vermelerine yardımcı olacağını savundu. Yabancı düş- manlığı ve ırkçıhğın Almanya ve diğer Av- rupa ülkelerinde önemli bir sorun oldu- ğunu anlatan Özdemir, Türkiye'nin bu konudaki girişimlerini arttırmasını iste- di. Özdemir, yurtdışındaki Türk vatandaşlannın bu- lunduklan ülkelerde siyaset yapmalan ve siyasi ortam içine girmelerinin, içinde bulunduklan sorunlann çö- zümünde kolaylık sağlaya- cağını vurguladı. Alman- ya. Hollanda, Danimarka, Belçika ve Ingiltere'deki yerel yönetimlerde beledi- ye meclisi üyesi olarak gö- rev yapan diğer konuşma- cılar da bulunduklan ülke- lerde yaşadıklan sıkmtıla- ra değinerek, Avrupa'daki yerel yönetimlerin her geçen gün daha fazla güç- lendiğine dikkati çektiler. Çevre paneli 'Ormanları bilirkişiler yağmalattı' tstanbul Haber Servisi- ldare mahkemelerinin son zamanlarda çevre adına olumlu kararlar vermediği, verilen kararlann geciktirildiği, yargılamalarda esas yerine şekle önem venlerek yapıldığı iddia edildi. Aynca, idari yargıda atanan bilirkişilik kurumunun da bozulma sürecinden payı bulunduğu vurgulandı. TMMOB Mımarlar Odası, Şehir Plancılan Odası ve Orman Mühendislen Odası 'nın Mimar Sinan Üniversitesi'nin katkısıyla düzenledıği "Kent ve Çevre Haklannda Hukuk ve Yargı Süreci" konulu panel dün gerçekleştirildi. Mimarlar Odası tstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Prof. Cengiz Eruzun, yargıda son zamanlarda çevre adına olumsuz kararlar verilmesini eleştirerek, "Bunda siyasi müdahaleler olduğu kaygılannı taştyoruz" dedi. Mimar Sinan Universitesi Rektörü Prof. Tamer Başoğlu, Galatasaray Üniversitesi'nin arazi tahsisi dahil tüm isteklerinin hiç aksatılmadan yerine getirildiğini belırterek, "114 yühk bir üniversitenin rektörü olarak, Tekel'e ak bir antreponun ünrversHemize devredilmesi konusunda yapbğun çok sayıda başvuruya karşın olumlu yanıt alamadım. Çünkü kimse bana destek olmuyor" dıye konuştu. Mimarlar Odası Hukuk Müşaviri Derviş Parlak idarelerin, özellikle de belediyelerin yargı kararlanna uymamakta ısrar ettiğini belirtti. Orman Mühendisleri Odası lstanbul Şubesi Başkanı Ertuğrul Acun da çevTe ile ilgili davalarda bazı fakültelerden atanan bilirkişilerin "\agmava alet edildiklerini" öne sürerek, ormanlann bızzat bilirkişi raporlanyla tahrip edildiğini söyledi. Yatağan'da bir araya gelen çevrecilerden protesto eylemi 'Termik santrallar kapatdsın9 ÖZCANÖZGÜR Bergamalüar vüayeteyürüdü YATAĞAN - Çevreciler, dün Yatağaa Termik Santralı önünde buluşarak, "Yasalar uygulansın, santraDar kapan- sm" kampanyası başlatn. Gökova Sürekli Eylem Kurulu'nun düzenledıği eylemde çevTeciler bir süre Yatağan- Milas ka- rayolunu rrafığe kapatarak yoldan geçen araçlara bildiri dağıttılar. Eylemciler santral kapısına Aydın ldare Mah- kemesi'nin karannı astılar. Yatağan Termik Santralı önün- deki eyleme Batı Akdeniz Çevre Platformu, Marmaris Çev- re Derneği, Bodrum Gö- nüllüleri Derneği ve Ka- dınlar Dayanışma Grubu katıldı. Eylem sırasında yolun trafığe kapatılması nedeniylejandarma takvi- ye güç istedi. Ancak ey- lemciler yolu kısa zaman- da trafığe açtı. Daha son- ra çevreciler, Aydın ldare Mahkemesi'nin Yatağan. Yeniköy ve Kemerköy'le ilgili "faaliyerj durdur- ma" karannı yetkililere vermek istediler. Santral yetkilileri böyle bir kara- nn mahkemeden gelmesi gerektiğini belirterek al- tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bergama'da Ovacık altın madeninde Danıştay ka- ranna karşm faaliyetlerin sür- dürülmesini protesto eden yüz- lerce köylü, Cumhuriyet Âla- nı'nda eylem yaptı. Alanda, "Siyanürcü şirket Bergama'vı terket Susma,susbıkçasırasa- na getecek" sloganlan atan ey- lemci köylüler, daha sonra vi- layete kadar yürüdûler. Berga- ma'dan dün sabah otobüsler ve özel araçlardan oluşanbir kon- madılar. Bunun üzerine eylemciler karan santral kapısı- na astı. Daha sonra Gökova Sürekli Eylem Kurulu Söz- cüsü SaynurGelendostokuduğubasın bildinsinde şu gö- rüşlere yer verdi: "Anayasa ve kanun hükümleri Bakan- lar Kurulu'nca açıkça ihlal edilmiş, özellikle hukukdevie- ti ilkesi agır bicimde zedelennüştir. Burada hukuksuzluk sürmektedir. Bizler yasalann uygulanmasını ve santralla- nn kapaölmasını istiyonız. Cumhurbaşkanı Demirel'i de Rio'da attığı imzaya \e DYP genei başkanhğı döneminde verdiği sözlere sahip çıkmaya çağuiyoruz." Öte yandan gerçek- leştirdikleri iş yavaş- latma eylemini bir haf- ta boyunca sürdüren maden işçileri, sözleş- meden hoşnutsuzluk- lannı topladıklan 360 imzalı dilekçeyi Ma- den-tş Sendikası'nın Yatağan Şubesi'ne ve- rerek gösterdiler. Or- talama 50 milyon lira aylık ücreti öngören sözleşmeyi kabul et- mediklerini belirten maden işçileri, "Busüz- leşmeiptaledümdidir" dediler. voyla yola çıkan yüzlerce köy- lû, öğle saatlerinde Cumhuri- yet Alam'na vardı. Grup, Danıştay'm, Çevre Bakanlığı'nın Eurogold şirke- tine verdiği maden işletme ruh- satını iptal eden karanna kar- şm madende faaliyetlerin sür- dürülmesini protesto etti. Alan- da sloganlar atan köylüler, da- ha sonra Fransız Konsoloslu- ğu'na yürüyerek Eurogold Ge- nel MüdürüJackTestard'ı pro- testo etmek istediler. KADDVLARDAN EKMEK ZAIVEVflNA PROTESTO - Okmeydanı Mahmut Şev- ket Paşa Mahallesi sakini bir grup kadın, ekmeğe yapılan zammı alkışlı eylemJe pro- testo etti. Ekmeğin 25 bin liradan saübnasuıa tepki gösteren kadınlar. alınan zam ka- ranna uymayarak 15 bin liradan ekmek satan \lithat Paşa Caddesi'ndeki Onur Market önünde toplandılar. Ellf rindeki tencere kapaklanna vurarak alkışlı protes- to e>lemi \apan kadınlar. zam karanna uymadığı için Kasımpaşa'daki ^ülkücü ek- mek mafyasına bağlı silahlı kişilerce tehdit edildiğini"' öne süren market sahibi Kad- riye Sovdan'a destek olduklannı söylediler. (Fotoğraf: K.\AN SAGANAK) T S Ç V ' d e n s o k a k ç o c u k l a r ı s e m p o z y u m u Sokak çocuklan için STK'ler devrede lstanbul Haber Servisi - Tür- kiye Sokak Çocuklan Vakfı'nın (TSÇV) düzenlediği "1. Türki- ye Sokak Çocuklan Sempozyu- mu" dün ÎTÜ Maçka Sosyal Te- sisleri'nde başladı. Sempozyu- mun açış konuşmasını yapan TSÇV Baskanı Cumhur Onur. sokak çocuklanyla ilgili olarak Türkiye'de yasal bir sıkıntı olma- dığını ancak uygulamada büyük eksikliklerin görüldüğünü kay- detti. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu ÇEK"Vr Y Da- ire Başkanı İhsan Erden de bu- güne kadar STK'lerin sokak ço- cuklan için devletten daha çok çalıştığının kabul edilmesı gerek- tiğini bildirdi. Erden, Uluslara- rası Çocuk Haklan Sözleşme- si'nin 20 Kasım 1989'da imza- landığını, sözleşmenin 9 Aralık 1994'te TBMM'de kabul edil- diğini ve 27 Ocak 1995'te Res- mi Gazete'de yayımlanarak Türk hukukunda da içselleştirildiğini anımsattı. Sempozyumun ilk otu- rumunda konuşan UNICEF Tür- kiye Temsilcısı Japon Reiko Ni- imi, kurumlann ve kişilerin bir- birlerini eleştirmekle, sorumlu tutmakla zaman harcamalan ye- rine sokaktaki çocuklar için da- ha fazla çalışmalan gerektiğini kaydetti. Niimi, sokak çocuklanyla il- gili projelerin >ine sokak çocuk- lanyla birlikte yürütülmesi ge- rektiğini savundu. Laiklik karşıtı sözlük 15 yıl boyunca tavsiye edildi Milli Eğitim Bakanlığı'nın ihmali ANKARA (UBA) - Milli Eği- tim Bakanlığı'nın (MEB) kor- kunç ihmali. binlerce öğrencinin 15 yıl boyunca laikliği "dinsLdik" olarak öğrenmesine yol açtı. RTÜK üyesi Mehmet Doğan'ın, laikliği "dinsizlik" olarak tanım- layan Büyük Türkçe Sözlüğü"nün. 1982 yılmdan 1997 yılına kadar 15 yıl süre ile MEB tarafindan tav- siye edildiği ortaya çıktı. DSP Millenekili Yüksel Aksu, Mehmet Doğan'ın hazırladığı Büyük Türkçe Sözlüğü'n MEB ta- rafından "tavshe"edi!ipedilme- diğinın açıklanmasını istedi. Aksu'nun önergesine yanıt ve- ren Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, önergeye konu olan Bü- yük Türkçe Sözlüğü'n 1982 yı- lında ikı öğretmene incelettirildi- ğini, o zamankı mev-zuat çerçe- vesinde eğitim ve öğretim açı- sından uygun bulunarak. 12 Ni- san 1982 tarih ve 2110 sayılı Teb- liğler Dergisi'nde tavsiye edildi- ğini belirtti. Eserin tavsiyesinden sonra 9 baskısının daha yapıldı- ğını, ancak sözlüğün 4'üncü ve 10' uncu baskılannın önsözlenn- de de açıklandığı üzere, 10 bin ke- lıme. 5 bin cıvannda deyim, te- rim ve terkip eklenerek 1169 say- fa arttınldığını vurgulayan Sağ- lam. degişiklikler hakkında bakan- lığabilgı verilmedigini açıkladı. Sağlam, yapılan incelemeler so- nucunda tavsiye karannın iptal edildiğini ifade etti. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Seçim Çözümdür, Eger...Çıkmazdan çıkılmasında etkili olabilecek üç "si- vil" olanak var: Cumhuriyetin temellerini koruyan yasalann uy- gulanması ve yargının görevini eksiksiz yerine ge- tirmesi... Laikliğe "gerçekten" inanan iki sol parti- nin ve demokratik krtle örgütlerinin bir araya gelme- si ve Türkiye'nin önüne bir "ortak program"\a çık- ması... Ülkenin gerçeklerine uygun bir seçim siste- mi ile seçimlerin yenilenmesi. Yargı -Adalet Bakanı'nın tüm engellemelerine kar- şın- sonunda demokrasiyi korumada kendine dü- şen görevi anımsamaya başladı. Demokratik krtle örgütleri bir "ortak paycfa "da buluştular. Ama CHP ve DSP'nin bu güç birliğinde yerini alması şimdilik uzak bir olasılık. Seçime gelince... Bunalımdan çıkılmasının akılcı bir yolu olarak "erken seçim" gündeme gelmedi. Çil- ler ve RP'yi kurtarmanın umutsuz bir çırpınışı ola- rak "acele seçim" gündeme geldi. • • • Eğer yargı görevini savsaklamazsa ne olur? Şevki bilmem neler, Hasan Hüseyin bilmem ne- ler, hatta Necmetbn bilmem neler, suç işleme öz- gürlüğü olmadığını öğrenirler. Onlardan cüretlenen militanlar da kendilerine çekidüzen vermek zorun- da kalırlar. RP ya da -kapatılırsa- yerini alacak olan parti, sivrileri ayıklar. Demokrasinin gereklerini içine sin- dirmeye çalışır. istanbul'un Fatih semti ve benzerleri "Küçük Iran " olmaktan kurtulur... Eğer Kemalist sol ve kitle örgütleri "ortak prog- ram" etrafında güç birliği yaparsa ne olur? Ülkedeki güçler dengesi tersine döner. Oy taba- nı yüzde 50'lere varacak bir çekim odağı ortaya çı- kar. Demokrasinin üzerindeki kara bulutlar kalkar. Ordu da huzur bulur... Peki... Eğer doğru dürüst bir seçim yapılırsa ne olur? • • * Seçimin amaa, halktaki eğilimleri ortaya çıkarmak- tır. Ve bu eğilimlere uygun bir yönetimin oluşması- nı sağlamaktır. Oysa bizdeki son seçimler, belki halkın eğilimle- rini iyi kötü yansıttı... Ama ona uygun bir yönetimin oluşmasına olanak vermedi. Yüzde 8'in üzerinde oy alan bir MHP ve yüzde 4'ün üzerinde oy alan bir HADEP temsil olanağı bulama- dı. Ama yüzde 1 'lik bir BBP, "anahtar" konumuna gelebildi. Daha da vahimi, demokratik rejımin temellerine karşı olan bir parti, sadece yüzde 21 'lik bir oyla ik- tidan ele geçirdi... Ve bu durum, Cumhuriyet tarihi- nin en büyük rejım bunalımını yarattı. Öyleyse ne yapmalı? Belediyelerde ve ülke yönetimınde, bu "azınlık tahakkümü"ne son vermeli. Ve seçim sistemini, bu çarpıklığı düzeltecek biçimde değiştirmeli. ••• Refah, sağdaki ve soldaki bölünmelerden yarar- landığı içindir ki; yerel yönetimlerde ve ülke gene- linde bir "azınlık iktidan" söz konusu. Yapılması gereken şey, oylardaki yapay bölünme- leri kaldırmaktır. Belediye başkanlığı seçimlerinde iki tur yaparsı- nız. Ikinci tura, birincısinde en çok oy almış olan iki aday katılır... Ve Ankara, istanbul gibi kentlerde, yüzde 21 ya da yüzde 24 ile "şeriatçı" belediyeler dönemi kapanır. Genel seçimlerde ise iki turu farklı uygulamak ge- rekir. Ülke barajı yüzde 5'e indirilir. Ama her seçim çev- resinde, ilk turda yüzde 15'in altında oy alan parti- ler ikinci tura katılamazlar... Ve solda CHP-DSP oy- lannı, sağda ANAP-DYP oylannı, birçok seçim çev- resinde "sandık" iyi kötü birteştirmiş olur. Hatta -tıpkı Fransa'da olduğu gibi- ikinci turda par- tilerin aralannda anlaşma yollan da açık tutulabilir. Bölge barajını geçen partiler de, o seçim çevresin- de, birbirleri lehine seçimden çekilebilirler. Yüzde 1 'lik "asalak" partiler silinir. Ama yüzde 5'i geçenler de, hiç değilse bazı bölgelerde temsilci çı- kanrlar. ••• Yargı... Güç birliği... Seçim... Elbette ki, demokrasilerde "çare" tükenmez! Tabii eğer, o çözümleri işlemez hale getinmek için özel bir çaba göstermezsek! Çocuklar eğitim sorunlarını tarüştı tstanbul Haber Servisi - Eğitim sistemini tartışan farklı yaş gruplan ve eği- tim kurumlanndan oluşan bir grup çocuk. eğitim sis- teminin düşünmeye. sor- gulamaya dayandınlması gerektiği görüşünü dile ge- tirdiler. Türkiye Çocuk Zirve- si'nin dün Dedeman Ote- li'nde düzenlediği "Çocuk- laruı Gözüyle Eğitim Siste- mimiz" konulu toplantıda konuşan Robert Lisesi 1. sı- nıf öğrencisi Emre Potat, Türkiye'de uygulanan eği- tim sisteminin, yaşamda kullanılmayan bilgileri ve- ren, ezberci ve öğretime dayalı olduğunu savundu. Uygulanan sistemde öğ- rencilerin bilgiye kendi ça- balanyla ulaşamadığını be- lirten Polat, "Bu eğitim sis- teminde öğrendye birçok bflgi,biriferi tarafindan ha- zır verüiyor. Oğrenche so- ru sorma, düşünme,tarbş- ma vesorgulamaoianağıta- nınmıj'or'' dedi. Polat Tür- kiye'de verilen tanh eğiti- minin neden-sonuç ilişki- sini anlamaya yönelik ol- madığını anlattı. lstanbul Konservatuva- n lise 3. sınıf öğrencisi Do- nat Bayer de okulundaki en önemli sorunun ders ve uygulama mekânlannın ye- tersizliği olduğunu kayde- derek, konservatuvar me- zunlannm ış olanağı bula- mamalanndan yakmdı. Va- tan Anadolu Lisesi orta 2. sınıf öğrencisi Emre Ba- şaran ise öğretmenlere ve- rilen maaşın yetersiz oldu- ğunu belirterek şunlan söy- ledi: "Başbakan,öğreünen- lerin veeğitimin sorunlan- m hiç düşünmüyor. Devle- ti sömürenlerolmasa, dev- letin eğitim sorunlannı çö- zecek parası da olur. Baş- bakanındahane kadar öm- rü kaldı ki? Gelecekbizün, o bizidüşünmüyorama biz kendimizi ve eğitimimizi düşünüyonız." Sokak çocuklan adına konuşan Erdal Yüdız da kendilerini sokağa iten ne- denin dayak olduğunu be- lirterek ailelerin hata ya- pan çocuklanna dayak at- mamasını istedi. Yıldız, sokakta yaşayan çocukla- nn dayak, tecavüz, kötü muamele ile yaralanma ve öldürülme tehlikesiyle kar- şı karşıya kaldığını vurgu- ladı. Bakırköy tmam-Ha- tip Lisesi 7. sınıf öğrenci- si Esra Köse ise 8 yıllık eğitime geçilmesi için ko- şullann henüz oluşmadı- ğını savunarak"Doğu'da5 ydhk eğitim güçlükle veri- liyor. Önce eğitimdcki ek- sfldflder tamamlanmah,on- dan sonra8yılhkeğitimege- çümeli'' görüşünü dile ge- tırdi. Prof. Dr. Özcan Köknel de öğretmenlerin, öğren- cilerle doğru iletişim kura- rak onların güvenlerini kazanması gerektiğini söy- ledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear