Catalog

Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya # Yazıışlen Müdurlen tbrahim Yıldız - Dinç Tayanç • Sorumlu Mudur Fikret llkiz # Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara •Gönsel Yönetmen. Fıkret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • lstıhbarat Cengiz Yüdınm 9 Ekonorru Mehmet Saraç 9 Kultur Handan Şenköken • Spor \bdülkadir Y ücdman • Makaleler Sami Karaören • Duzeltme Abdullah Yancı#Fotograf Erdoğan Köseoğiu •Bılgı-Bdge Edibe Buğra • > urt Haberlen MehmeJ Faraç YayınKurulu İlteuıSetçuk(Başkan). Orhan Erinç. Okta> Kurtfoöke. Hikmet Çetinkav a. Şükran Soner. Ergun BaJcı. Dinç Tayanç. İbrahim Y üdız, Orhan Bursalı. Mustafa Balba>. Hakan Kara. Ankara Temsılcısr Mustafa Balba> Ataturk Bulvan No 125. Kat 4, Bakanlıklar-Ankara fel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 •izmırTemsılcısı.SerdarKızık.H Zıya Blv 1352S.2/3Tel 4411220, Faks.4419117»Adana Temsılcısr Çetin Yiğenoğlu. tnonuCd 119 S No: 1 Kat 1, Tel 363 12 11, Faks-363 12 15 Muessese Mikluıü Üstün Akmen • MEDY \ C: • Yönetım Kurulu Koordınatör Ahmet Korulsan # Mıtaebsr Büfent Yener»tdare Hfeevin Görcr • tşletme Önder Çelik • Bılgı- Işlem Nail tnal # Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çikr • Satış Fnriln Kuza Başkanı - Genel Mudur Gûlbin Erduran 9 Koordınatör Reha Iptnuuı # Genel Mudur Yardımcısı Mine 4kdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 Yayımta>an ve Baıan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basuı ve Yayıncılık A Ş Türitocajı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Ist PK-246 Istanbul Tel (0'212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0.212) 513 85 95 2KASIM1997 İmsak: 5.02 Güneş: 6.29 Öğle. 1155 Ikındı: 14.40 Akşam: 17.07 Yatsı: 18.29 0 anın peşinde 50 yıl... • Dıs. Haberler Servisi- Sayısız ödül sahibi Amerikalı fotoğrafçı Francesco Sca\-ullo'yu; Sting'i lsa gibi çarmıha gerdiğı ya da Mick Jagger'ınbedenini >ukandan aşağıya gümüş yaldızla boyadığı fotoğraflanndan tanıyoruz. Bugüne kadar sadece Sharon Stone'u normal pozlan dışında ıstediği biçımde görüntülemeyi başaramadığını belırten sanatçı, şu günlerde "50 yılın fotoğraflan" adı altında bır albüm çıkardı. Scavullo'nun bütün sanat fotoğraflannı ıçınde topladığı albümün ginşinde, sanatçının Rene Russo'yu görüntülediği "'Gülün Adı" (yanda) ısımlı fotoğrafi yer aldı. Toplu AIDS • CHICAGO (AA) - Geçen hafta ıçınde Amerika'nın çeşıtlı yerlennde meydana geldıği açıklanan iki toplu AIDS \akasmdan sonra, bır yenısınin de Cleveland'da meydana geldigi belirlendi. Zorla ırza geçmekten yargılanan James Russel (35) adındaki suçlunun AIDS testınden ıkı kez pozıtif olarak çıkmasından sonra, en az 50 kişiye bu hastalığı bulaştırmış olduğu bildirildi. Almanya'nm destek verdiği Çevre Koruma Projesi 15 Şubat'ta uygulamaya konuluyor Dalyan düşü gerçek olduÖZCANÖZGÜR MUĞLA-Köyceğiz-Dalyan ÇevTe Ko- ruma ve Altyapı Projesi 15 Şubat'ta uy- gulamaya konuluyor. Muğla Valisi A. Ce- mü Serhadh ile Ozel ÇevTe Koruma Ku- rulu (ÖÇKK) Başkanı A. Deniz Badılhoğ- lu başkanhğmda yapılan toplantıda Köy- ce|iz ve Dalyan ile birlikte bölgenin tûm altyapı sorunlannı ortadan kaldıracak olan 57 milyon marklık projenin 35 milyon marklık bölümünün hibe olarak Alman- ya tarafından karşılandığı belirtildi. Köyceğiz ve Dalyan belediyelerinin 250 yıllık bütçelerine denk gelen proje, Al- manya'nın çevre konusunda hibe olarak kredi verdiğı tek proje olarak göstenlıyor. 22 ayda tamamlanacak proje ile yöre, 2 bın yılına çe\Te sorunlan çözülmüş ola- rak gırecek. Tesisler. Özel Idare, beledıyeler ve muh- tarlıklar tarafından oluşturulan "Yerel Yö- • Köyceğiz ve Dalyan ile birlikte bölgenin tüm altyapı sorunlannı çözecek olan 57 milyon marklık projeye Almanya 35 milyon mark bağışladı. 22 ayda tamamlanacak projeyle yöre, 2 bin yılına çevre sorunlan çözülmüş olarak girecek. netimler Birliği'* tarafından ışletılecek. Türkıye"nın projeye Almanlar kadar cıd- di yaklaşmaması sonucu yılan hıkâyesı- ne dönen "Köyceğiz-Dalyan Çevre Koru- ma ve Aityapı Projesi"' 10 yılın sonunda ıhale aşamasına geldi Yerel Yönetımler Birliğı'nin kurulmasının ardından Köyce- ğiz'de yapılan değerlendirme toplantısın- da gelinen nokta ile ılgılı bılgı veren ÖÇKK Başkanı Badıllıoğlu. "Şu anda 30 milyon DM'Iik ödenegimiz bulunınor. Projeyi aralık ayında uluslararası ihaleve çıkara- cağız. Ihale 1998 Şubat ayında gerçekleş- tiriJecek. l ygulama da 22 ayda tamamla- nacak" dedi Toplantıya katılan yerel yö- neticıler ıse verilen tanhe inanamadıkla- nnı söyledileT. Dalyan Belediye Başkanı .41i Gün, projenin uygulanabilmesi için tek eksığin katı atık tesislerinin kurulaca- ğı alanlann ıstimlakı olduğunu söyledı 'Yalaneı duruma düştük' Bu konuda gereklı ışlemlerin kendile- ri tarafindan yapıldığmı belirten Gün, "Ne var ki bizim hiç umudumuz yok. Vatan- daşlar artık bu projenin u> gulanmayaca- ğını düşünüyoıiar. Kaç kere uygulanacak diye açıkiandı, sonra uvgulanamadı. Ya- lancı duruma düştük. Aynca hiçbir altya- pı çalışması da yaparrmonız. Umanz bu defa gerçekten kazma vurulur" dıye ko- nuştu. Muğla Valisi A. Cemfl Serbadlı da pro- jenin bölgeye sağlayacağı yararlan anla- tırken "Bu öncü ve örnek bir proje. Ozei- Hkle oluşturulan Yerel Yönetimler Birliği, diğer turistik vörelerimize \e üikemize ör- nek teşkil edecektir. Doğanın ve çevrenin korunması konusunda ülkemizde uygula- nan en kapsamlı proje olan bu proje uy- gulamasıyla, ülkemiz turizminin gözbe- beği olan bu yörenin çehresi değişmiş ola- caknr" dedı. Köyceğız-Dalyan ÇevTe Koruma Pro- jesi çerçevesmde aynca Köyceğiz ve Dal- yan'da birer katı atık tesısı ile ıkı beldede ortak kanalızasyon ve antma tesısleri ku- ruluyor. Bölgedeki bütün köy ve yerleşim- lerin katı atıklan düzenli olarak toplanıp, katı atık tesislerinde imha edılırken yıne bu köy ve yerleşmelerin kanalizasyonla- n da merkezi antma tesisine bağlanıyor. Proje içınde sağlıklı ıçme suyu tesısı de yer alıyor. Spice Girls G. Afrika y da yardım konseti verdi Ünlü tngüiz pop grubu Spice Girls dün Güney Afrika'nın başkenti Pretoria'da bir yardım kurumu için konser verdL Konsere Afrika gezisi kapsamında Gûnev Afrika'ya gekn Galler Prensi Charles ile oğuUan William ve Henr> de kaûldı. Beş genç kadından oluşan Spice Girls grubu konserden önce Güne> Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'yı ziyaret etti. Grubu, başkanhk konutunun merdh enlerinde Prens Charles ile birlikte büyük bir coşkuyla karşüayan Mandela, "*Bu kızİar benim kahramanlanm. Yaşamımın en öneraü anlanndan birini yaşıjorum" dedi (Fotoğraf: REUTERS) Yükselir'den su gibi akan tür mler • Üçüncü albümü "Su Türküler'M Nepa Müzik Yapım'dan çıkan Hasan Yükselir, türkülerin yanı sıra iki bestesini de seslendiriyor. MtYASE İLKMJR Güçlü sesi ve yalın söyleyişiyle türkülere farklı bir lezzet katan Hasan Yükselir, üçüncü albümü "Su Türkükr"le ye- niden müzikseverlerin karşısında. Nepa Müzik Yapım'dan çı- kan "Su Türküler''de kendi bestelerinın yanı sıra gelenek- sel türkülere de yer \ eren Yükselir. albümde özenle seçilmiş repertuvar ve su gibi akan yorumuyla dikkat çekiyor. Sanat yaşammı 1993 yılından beri Almanya'da sürdüren Yükselir'ın albümünde genel sanat yönetmenlığini, aynı za- manda bağlama. cura ve dört tellı bağlamayı seslendıren O. MuratÖztürkyapmış. Sözlen ClküTamer'e müzıği ise Ha- san Yükselır'e ait olan "Üşür Ölüm*"de, müzik ve sözlerin mükemmel örtüşmesı ortaya dört dörtlük bır parça çıkarmış. Daha önce de bestelenen bu şarkı Hasan Yükselir'in bas se- sine yakışmış. Sanatçının yeni albümünde ilk klip bu parçaya çekildı. Kli- bin senaryosu gereğı bır denıze benzın bırakan tekne alev aldı ve zorlukla söndürüldü. Geleneksel parçalar içinde "Ki- ziroglu'', "Çırpınıp İçûıde", "GerizlerBaşı'' \ e daha önce Ru- hi Su tarafından müzıksever- lere sevdırilen "Ebna Semahı" en dikkat çeken parçalar. Alt- yapısı da özenle hazırlanan al- büm için Yükselır uzun süre- dir hazırlanıyordu. Solist ve bestecı Hasan Yük- selir, Gazı Üniversıtesi Müzik Bölümü'nden mezun oldu. Uzun yıllar Şan dersleri aldı. Ankara Ünıversıtesı Dıl Tanh ve Coğrafya Fakültesı Tiyat- ro Bölümü'nde master yaptı 1991-1993 yıllannda 85 kişi- lik bir ekiple Cumhurbaşkan- 1 c enfonı Orkestrası Yaylı- la. orubu ve Ankara Büyükşehır Beledıyesı altyapı orkest- rası, Ankara Çoksesli Korosu ve Ho>-Tur Dans Grubu'nun katıhmıyla "Yunusça Ezgffler" ve "Yunus'tan Nâzrnı'a" ad- lı pop müzıkalın bestecılığını ve solıstliğını yaptı. Bu müzı- kali aynca Almanya Stühlıngen kentınde seslendırdi. Başta Almanya olmak üzere Fransa, tsviçre, Hollanda, Avus- turya, Belçıka, Ingiltere ve Kanada'da konserler verdi. Tür- kiye'de başta Devlet Tiyatrosu olmak üzere özel profesyo- nel tiyatrolarda sahnelenen bırçok oyunun müziklerini bes- teledi. 5 Mayıs 1996 tarihinde Köln Senfoni Orkestrası ile şef Betin Güneşyönetıminde Köln Flarmonı Salonu'nda 'Ana- dohı Liedleri' konsennı yaptı. 1986 yılında yönetmenliğinı ŞerifGören'ınyaptığı "UmutSokağı'', 1991 yılında TunçB* fartn'ın "Uzun Ince Bir Yol" adlı filmlerinin müziğinı ya- pan sanatçı, aynca TRT'nin birçok drama ve belgesel mü- ziklerine ımza attı. MÜJGEZSAKUSTUNDE Aziz Nesin ve 3 kitap Yeni çıktı. O'na "şu YOKUŞUN BAŞI"nı bitir" der dururdum. "Kolay, nasıl olsa altı cildi kaldı" derdi. Şimdi üçüncü cildı çıktı. O'nun bire bir anılan. Bu kitabı mutlaka okuyun. "Gözünüz Aydın Efendım" öyküleri. "Sıvas Acısı" son şiirlerinden oluşuyor. Olay gecesi telefonda bana: "Hâlâ bumumdan siyah siyah kurumlar geliyor" demişti. Bakalım suçlulann ne zaman burnundan gelecek?.. Aziz Nesin İlkokulu Bakırköy Belediyesi'nın açtığı oyun yanşmasında ödül aldım. Bana bir de çek verdiler. Ben bu çeki ilköğretim okulunun temeline bir taş koymak üzere bağışladım. Bir de Bursa Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatrosu'nda oynanan oyunun "Hamlet Efendi'nin bir gecelık telif hakkını bağışlamıştım. Ikisi bir arada biraz para ettı. Şimdi burada her hafta "AZİZ NESİN OKULU BAĞIŞ LİSTESİ" adı altında bir liste yayımlayacağım. Bunu şimdi başlatıyorum. Siz de "VAKIFLAR BANKASIÇATALCA ŞUBESİ AZİZ NESİN İLKÖĞRETİM OKULU" hesabına ne kadar yatınrsanız bana bildirin. Burada adınızı ve bağışınızı yazayım. Önemli olan miktar değil, düşünmüş olmanız. İlk listeyi başlatıyorum: Müjdat GEZEN: 100.000.000 TL, Umur BUGAY: 50.000.000 TL, Kandemir KONDUK: 50.000.000 TL iki eski ortağıma sadece bir telefon ettim, hemen bağış yaptılar. Ikisine de sonsuz teşekkür. Bağışlannızı bekliyoruz. Tınaz Tınaz Trtiz'le babalarımız iyi arkadaştı. Biz de öyle olduk. Geride kocaman bir elli yıl kalmış. Tınaz gene toplumsal bir yaraya parmak basarak TŞS adı altında Trafik Şikâyet Sistemi'ni sunuyor. Çok duyarlı bir konu. Tüm vatandaşlan her türiü yanlışı haber vermeye çağınyor. Hani biz "Bana ne?"c\ bir toplumuz ya, şikâyet de ayıptır bizde. Bir de "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" demeye alışmışızdır. O yılan evinizin kapısında. Her gün yollarda yüzlerce can gidiyor. Bu konuya duyarsız kalamayız. Tınaz Tıtiz'in bu projesini destekliyoruz. Sistem çok uzun bir metinden oluştuğundan buraya tümünü alamıyorum. Ustam Sadık Şendil'in bu ünlü hıkâyesini sıkjştıkça ve de yeri geldikçe anlatır ya da yazanm. Böylece hem ustamı anmış olur hem de taşı gediğine koymuş olmanın hazlannı bir arada yaşayarak ekonomisi bozuk ülkemizde, hiç değilse bu konuda ekonomik davranmış olurum. Adam büyük efelerden. Küfürbazın teki. Kimse nargilesıne dokunamıyor. O'na boşuna Memet Efe dememişler. Büyük dayı. Bir Roman çocuğu Nargile tuttuımuş: "Ben Memet Efe'nin nargilesine dokanınm" diye. "Aman sakın böyle bir şey yapma.. çok küfür eder" dedilersede, "Bana küfür etmez" demiş ve gitmiş Memet Efe'nin yanına. "Memet Efe", demiş, "biliyor musun ben öyleyim. Benim annem de fena yolda bi kandır, babam annemi satıp aıleyi geçindirir, kız kardeşimi de ben pazarianm, aynca hırsızım" diyince Memet Efe nargılesinden kafasını kaldırmış ve: "Sen ne istiyorsun evlat?" diye sormuş. Roman çocuğu da: "Nargilene dokunacağım da" demiş. Bunun üzerine Memet Efe: "Dokun oğlum dokun, sana söylenecek lafmı kaldı?" demiş... Bizim artık bazılanna söylenecek lafımız kalmadı. Onlar maaşallah kendileri için ne söylenmesi gerekiyorsa söylüyorlar. Gerçi, binnın söylediğini öteki ınkâr ediyorama.. olsun, biz de Memet Efe gibi onlan anlıyoruz yani. Godot Aslen Irlandalı olup da oyunlannı Fransızca yazan Samuel Beckett'in "Godot'yu Beklerken" adlı oyununu oldum olası sevmem. Hep bu yazann beni aptal yerine koyduğunu düşünürüm. İki kişı Godot diye birini beklerler, o da birtürlü gelmez. iki buçuk saat boyunca ne bir olay olur ne de doğru dürüst bir toplumsal mesaj. Bazılan bu oyunu "geleneksel, kalıplaşmış tiyatro kural ve kuramlanna bir başkaldın" olarak nitelerler. Ne güzel. Ama karşı çıktığınız şeyin yerine öyle bir şey koymalısınız ki, görenlerin ağzı açık kalsın. Beckett bu oyunuyla hiçbir şey soylemez ve insanlann iki buçuk saatini çalar. Gelgelelim üç dört tiyatro delisi bir araya gelip bu oyunu izlenilir haie koyarlarsa, onlan da kutlamamak elde değildir. ŞehirTiyatrolan'nın otuz beş yıllık sanatçısı Savaş Dinçel ve genç oyuncu Engin Alkan bize bunu kanrtladılar. Yönetmen Orhan Alkaya ışi o kadar güzel kotarmış ki, her şey bir bütünlük ve estetik içinde yürüyor. Diğer oyuncular da harika. Böyle bir şeyi hangi sihirli el bu kadar güzel bir gösten haline getirdi? Acaba tiyatronun büyüsü burada mı?.. Hepsini yürekten kutluyorum. Pazarlık ve duvarlık sözler KENDİNE DOSTSAN HERKESE DOSTSUNDUR. BARIŞIK OL... Bu hafta Savaş DmçePÎ porlre 1 yaparsam bana çok torpil | \J\ \,\ \Ş yapmış gibi mi davranırsınız?.. Ama gidip izlerseniz, ben de yaşayan dostlanmı portre yapmaya başladığımı yinelersem, "İyi ki yapmışsın" diyeceksiniz. Bir dostum izlemiş Savaş'ı. Tetefon açtı bana. Dedi ki: "Kuyruklu Ytfdız Altında'yıyönetmiş, izledim.. Godo'da izledim.. TV'de izledim.. bu nasıl bir sanatçı, yaptıklannın hepsi de başanlı" dedi. Savaş böyle bir sanatçıdır. Aynca nefis karikatür çizer ve harika oyun yazar. Afiş yapar ve kitaplan vardır. Savaş başkadtr. Btr şeyf kafaya taktı mi hiç acele etmez. Son derece dingtn ve tutarlıdır. Bir rolü son derece geç ama nefis çıkanr. O geçlik, detaycılığından kaynaklarer. Yazarken de çizerken de öyledir. O'nu hiç iki ayağı bir pabuçta göremezsiniz. Bu arada ayakkabı merakiısı olduğunu da belirtmek isterim. Birfilmde kadın oyuncu, jöne: "Ayakkabını beğendim sana âşik olabilirim" dediği için Savaş iyi ayakkabt alır. Aynca kendisi de sağlamdır. O'nu portre yapmak beni mutlandırdı. Severim O'nu. BİLGİ Benoist- Mechin/Mustafa Kemal Dr. Ismet Görgülü / Atatürk'ün Anılan - Tank Dursun f<. / Geçtı Akşam Sulan - Aydın Boysan / Yollarda - Erendiz Atasü / Onunla Güzeldım- Kadınlar da Vardır... Bilgı gene birbirınden güzel dostlann birbirınden güzel kitaplannı, hem de imzalı yollamış. Teşekkürler... Pazarın fıkrası Temel memleketinden kansını da yanına alarak IstanbuPa gelmiş. Ne var ki kansı çok gudubet. Otele inmiş. Resepsiyonda çalışan genç, Temeî'e: Evlenme cüzdanınız? demiş. Temel sinirienmiş: - Ula ne salak adamsın be, ben bu otele garı atacak olsam bunu mu getirinm? Meslekler: Montajcılık sinema çıktığı günden bu yana en önemli mesleklerden biridir. Ama bizim burada anlatacağımız montajcılık daha çok Refahçılıkla benzeşiyor. Bu meslek sahipleri bu montaj işini o kadar iyi bilirler ki, söyleyip söyleyip, yapıp yapıp, "ben yapmadım" diye tüymenin karşılığı olarak bu sözcüğü kullanıriar: 'Montaj". Ulan biz yanm asra yakındır bu mesleğin içindeyiz, nasıl yapılıyorsa bize de öğretin şu montajcılığı. Adam alenen çıkıp konuşuyor, atıyor tutuyor.. cihat çağnsı yapıyor. Soranlara 'Montaj" dıyor. Tabii aslında bu meslek erbabını iyi bir montajlamak gerekiyor ama, her şeyin bir zamanı var. Hani bu meslekten olanlar iki de bir söylerler ya "Geldik, geleceğiz, geliyoruz" gibilerden. Yakında millete de bir gelecek, bu takımın tümünü bir daha montajlanmamak üzere halledecekler. Bakalım onların söylediği gün mü.. diğeri mi daha yakın?.. OKUYUN: Aydın Boysan - Yollarda. İZLEYİN: Godot'yu Beklerken. I.B.Ş. Tiyatroları. SEVİN: Yazdıklanmı (lütfen) Çiller "Beni orduya karşı diye adlandınyoriar, oysa ben onlann silah arkadaşıyım" dedi Çiller. Doğrudur Çiller üsteğmen rütbesiyle Kore'de, yarbay olarak da Kıbns çıkarması sırasında görev almıştır. Bunu Özer Bey de bilir, herkes de bilir. Zaten silah arkadaşı deyimi sadece böyle durumlarda kullanılır. Çiller bunu da bilir Yani bilmediği yoktur. Son derece kültüriü bir kadındır. Kitap okuduğunu bile söyleyenler var. Onun için "silah arkadaşlan" lütfen kendisıne sahip çıksınlar. Yani ilerde başına kötü bir olay gelirse eski cephe arkadaşlan kendisini kollariar artık. MSM Bir ödül töreninde ödulümü bana Devlet Tiyatrolan Başrejisörü Ergin Orbey verdi. Sonra birlikte yemek yemeye gittik. Yolda bana: "Okulu kapattın mı? Öyle duydum" dedi. Ona okulu kapatmayacağımı, kapatamayacağımı, kimsenin de kapatamayacağını anlattım. Çünkü MSM artık benim olmaktan çoktan çıkö. Halkın malı oldu. Orası gençlerin buluştuğu bir sanat merkezı. Buradan yetişenler ürünlerini sergilemeye başladılar bile. Ama her işte olduğu gibi buranın da bitmesini, kapatılmasını için için isteyenler var. Orbey'e de böyle bir asalak fısıldamış olmalı bu haberi. Doğru değil. Orası halkın. Halkın olan bir yeri ben bile kapatamam artık. Antalya'dan: Merdali Şahin, Murat Güven, Ali Rıza Bakırcı, Ecevit'e fena yüklenmişler mektuplarında. "Duygusallığı bırakıp konuşmamız lazım" diyortar... : Izmir'den Gülsevin Yücel bir gazete ilanı göndermiş. "Ağırpara cezasına çarptınlan birinden tam yüz bin lira almışlar". Vay be. Adam battı... Gebze'den Hasbiye Günaçt otosuyla 105 km hız yapınca trafik cezası yemiş. Ama o sırada önünde gkien kum çakıl kamyonu durmadan taş sıçratıyormuş. Ona ceza yok. Haklı. Daha buna benzer bir sürü şey yazmış. Egzoz dumanı, yanlış park vb. Haklı değil mi?.. Muğla Çömlekçili köyü halkından Mehmet Şen doğum günümü kutlamış. 29 Ekim'i de tabıi. Teşekkür ederim. Sağ olun... Ankara'dan Ertan Kılcıgil: "Her ne kadar isminizden bir harfatsanız da sırf "Kadıköy - Istanbul" yazınca mektup elinıze geçiyor" demiş... Doğrudur, ama postacı, arkadaşım da ondan... Bodrum kalesinde alaturka tuvaletin faydalannı anlatan bir krokı varmış. "Acaba eski kültür bakanı zamanından mı kalma?" diye soruyor aynca... Onlar öyle yapariar, iyidir.