22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 1997 PAZAR 10 HABERLERIN DEVAMI Zonguldak Yurdun guney kesim- lerı çok bulutlu, Güney Ege, Batı Akdenız, Gü- nedoğu Anadolu ile Doğu Anadolu'nun güneyı sağanak yağış- lı diğer yerter parçah az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığında önemlı bir değişıklik olmayacak. Rüzgâr, kuzey ve do- ğu yönlerden orta, yer yer kuvvetlıceesecek Münih Oslo Helsınki Stockho'm Londra Amsterdam Bruksel Parıs Bonn PB K K PB PB PB PB PB 1 1 4 12 9 8 9 10 PB 9 Mılano Beriin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına PB PB B B B B PB Y 2 9 -a g 8 8 20 16 PB 20 ASYA '~3 | Şam Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire K PB Y Y Y Y Y PB 4 18 12 14 16 16 7 28 PB 24 0Açık Parçalı bulutu Sısl ^ Çok bulutlu • Yağr-urlu J2> Kariı Gok gunjltuİLi GÜIVCEL CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Bu gerçeği genç arkadaşımız Serkan Demirtaş kavrıyor ve Cumhuriyefteki haberinde bu gerçe- ği vurguluyor. Aynı gün iki ayn kaynaktan gelen haberlerin sen- tezini yapan Serkan, ABD ile AB arasındaki orga- nik ilişkiyi değerlendiriyor ve bu ilişkiden doğan so- nucun adını açıklıyor: "Çifte kıskaç politikası!" Böylece. daha deneyimli olan gazetecilere fark atıyor Serkan Demirtaş ve karşımızdaki müşterek cepheyi açığa çıkarmış oluyor. Gerçeği vurguluyor, zira; KKTC Cumhurbaşka- nı Rauf Denktaş'ın ABD'de Clinton'ın Kıbrıs Ozel Temsilcisi Holbrooke ile yaptığı görüşmelerde or- taya çıkanlar, bir günlüğüne Ankara'yı ziyaret eden AB Dışişlerinden Sorumlu Komiseri van den Bro- ek'un öneriden öteye tehdit içerikli öne sürdüğü koşullar... Tam anlamıyla birbirini tamamlıyor. Sonuçta, Türkıye'nin AB üyeliğine karşılık, özellikle Kıbns'ta Yunanlılara büyük ödünler sahneye giriyor. O kadar ki van den Broek, tam bir Yunan-Rum lobi üyesi gibi konuşuyor. Kıbns'taki Türk askerini "işgal kuvveti" diye tanımlama cüretini kendinde buluyor. Doğal olarak gerekli yanıtı alıyor. Başbakan Yardımcısı Ecevit, van den Broek ile görüşmeden sonra, yakınmayı aşan bir söylemle. AB için "Sadece istek ve talepleri var. Ancak kar- şılığında hiçbir şey vermiyoriar" demek zorunda kalıyor. Ecevit, AB'yi "Türkiye ile Kıbns arasında seçim yapmak zorunda bırakıyorsunuz" diye uyarıyor. Oysa, Ecevit'in: "AB'nin Türkiye'yi Kıbns ile üye- lik arasında seçim yapmaya zorladığını" söyleme- si gerekiydr. Beri yandan, van den Broek ile eşzamanda Was- hıngton'da Richard Holbrooke, Denktaş'a "Turk- lerin Kıbns Rumlanyla biriikte Avrupa Birliği göriış- melerinde masaya oturmalannı" öneriyor. Hatta, "Bayraksız, sancaksız biriikte katılın" diyor Olanağımız çok Denktaş'ın bu öneriyi Kıbrıslı Türklerin varhğını hiçe saymak olacağını söyleyerek reddetroesınden sonra Holbrooke, "Türkiye'nin AB üyeliğıni tehli- keye atıyorya da zora sokuyorsunuz" gıbi AB'nin sert çızgili politikasına koşut bir hava estiriyor. Anlaşılan, Atlantikötesi ile Avrupa arasında hay- li telefon görüşmesi yapılmış. iki dünya arasında- ki birliktelik ve politikalardaki koşutluk bu gerçeği ortaya koyuyor. VVashington ve AB, biri daha yumuşak, öteki sert iki kanaldan Türkiye'yi "hizaya getirmeyi" de- nıyorlar. Dün sözünü ettiğimiz Yunanlılann "vur-kaçtoÇ't-' mi" savaş özlemini Ecevit, "kontrollü birçatışma" diye adlandırıyor. Sonucu ne olursa olsun, Yunan- lılara siyasal yarar sağlayacak bir anlık sıcak sür- tüşme... Oysa, Yunanlılar, oldu-bitti girişimlerine aynı an- da daha güçlü karşılık göreceklerini bilmek duru- mundalar. Ya vur-kaçtan sonra -BM'nin müdahalesine de- ğin- savaş, varsayıldığı gibi Batı Trakya, Ege ve Kıbns gibi üç cepheye yayılırsa? Örneğin daha dar kapsamlı bir oldu-bitti hare- kât gerçekleşir; Türkiye, 12 adalann kıyılarına bir- kaç mil uzaktaki betli başlılannı bir- iki saat içinde ele geçirirse... Batı'daki olasılıklar kadar Türki- ye'nin önündeki olanaklar da çok! Van den Broek'un değindiği bir nokta var ki hem dikkat çekici hem de AB ile ABD'nin Kıbrıs soru- nunda büyük kaygı duyduğu "yumuşak karnı" gös- teriyor. Batı-Yunan kanşımı cephe: AB'nin Güney Kıb- rıs'la üyelik görüşmeleri açmasıyla biriikte Türki- ye'nin Kuzey Kıbns'la "entegrasyon sürecini baş- latma olasılığından" fena halde kaygı duyuyor. Entegrasyona karşı çıkan baskılara Ecevit yanıt veriyor: AB'nin tam üyeliğimiz için ekonomik ve in- san haklarıyla ilgili koşullarına evet! Ama, siyasal koşullara hayır! Ecevit; Batı'nın, Türkiye'yi köşeye sıkıştırdığı- n;"söylüyor. Oysa, istekleri doğrultusuna getirmek için... Kıskaca alıyoriar. Başarabilirlerse... M, Emin Yurdakul erken tahliye edildi DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu)- Eski CHP Milletvekili EsatCanan'ın yeğeni AbduUah Cananın öldürülmesi davasında yar- gılanan ve önceki gün Hakkâri 1. Ağır Ceza Mah- kemesi'nce tahliyesine ka- rar verilen eski Yüksekova Jandarma Komutam Bin- başı MehmetEmin Yurda- kul'un, bu karardan bir hafta önce 7. Kolordu Ko- mutanlığı Askeri Ceza- evi'nden salıverildiği orta- ya çıktı. Hakkâri 1. Ağır Ceza Mahkemesi yasadışı sahverme işlemini yapan cezaevi personeli hakkın- da soruşturma başlattı. Yüksekova çetesi ana davasında "uyuşturucu ve silah ticareti yapmak, çete kurmak" suçlanndan sa- nık Binbaşı Yurdakul'un. geçen cuma günü "adam öldürmek ve adam öMür- meyeazmettinnek" suçla- nndan yargılandığı dava- da, mahkemenin tutuklu- luk karanna rağmen, 7. Kolordu Komutanlığı As- keri Cezaevi'nden askeri savcılığın emriyle salıve- rildiği belirlendi. Yurda- kul, 23 Ekimtie Diyaıbakır 4 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi"nde görülen "Yüksekova çetesi ana da- vasında" tahliye edilmişti. Binbaşı Yurdakul'un Hak- kâri 1. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde yargılandığı da- vada tutukluluğunun dik- kate alınmadan salıverildi- ğinin ortaya çıkmasının ar- dından 'Yüksekova çetesi' müdahil avukatlanndan Yaşar Altürk yaşanan bu 'skandaltahliye' konusun- da suç duyurusunda bulun- du. Hakkâri 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti de "hakkında tutukluluk ka- ran bulunmasına rağmen" Binbaşı Yurdakul'u salıve- ren Diyarbakır Askeri Ce- zaevi yetkilileri ve perso- neli hakkında soruşturma başlattı. Bu arada'Yüksekovaçe- tesi' davasında itiraflarda bulunan ve pişmanlık ya- sasından faydalanmak is- teyen Kahraman Bilgiç'ın itiraflannm Adalet Bakan- lığı'nca kabul görmediği bildirildi. 'Aydınhk istiyoraz'• Baştarafi 1. Sayfada öğrencilerhapiste". "Batı Çalışma Grubu, MİT. JİTEM. kontrgeriila dağıtılsın" pankartlannı taşıyan ey- lemciler Sıhhiye Köprüsü'nden Tandoğan Meydanı "na kadar yürü- düler. "Bağunsızyargı,demokratik Türkrye" pankartının asılı oldugu kamyonla da Susurluk kazası anımsatıldı. Mitıngde konuşan E- MEP Ankara II Başkanı Haydar Kaya. Başbakan Mesut Yümaz'ın Susurluk olayının üzerine gıdece- ği yönündeki sözlerinin boş çıktı- ğını belirterek "Çetelere dokunul- muyor. Ydmaz, olayı aydınlatmaz- sam namerdim demişti. Yılmaz. Türk halkının. Kürt emekçisinin önüne namert olarak çıknıak iste- miyorsa bu olayuı üzerine gitmeli" diye konuştu. Izmir'de Emek Par- tisi ll Örgütü'nün düzenlediği "Su- surluk unutulmaz. Çeteler Aklana- maz" mitinginde, Anakent Beledi- ye Başkanı Burhan Özfatura'nın Yaşar Kemal ile Eşber Yağmurde- reli'ye yönelik sözlerine tepki gös- terildi. "Çeteler seninle gurur du- yuyor. tzmir seninle utanıyor" slo- ganlan atıldı. Mersin Demokrası Platformu tarafından düzenlenen "Üniversiteme Dokunma, Çetelere Dokun" mitıngi yaklaşik 5 bin ki- şınin katılımıyla gerçekleştirildi. Bugün Susuriuk'ta Devlet ıçerisindekı kırlı ilişkile- ri ortaya çıkaran kazanm vıldonü- münde bmîtıı Susunııt- * mıtıng gerçelckv.ı- '-or. Susurluk'taözellikk OL) p \eE- mekörgütlerininyoğunbirçaiışma ıçınde olduğu. kö\lerde bildiriler dağıtılarak katılımın yükselmesi- ııo ı;alışı!dığı belirtildi. Ayrıca be- ledi\ c iı- ',\'.rlöründen sık sık duyu- rular yjpılıyor Son olarak DYP Genet Başkaıi' TansuÇiller'in ko- nuştuğu aland.î vapılacak mıungın Çiller'ede yanıt o! ıc.ı^ - \urgulanı- >OI Sı^surluk Emniyet Müdürlüğü mitingle ilgili gerekli önlemleri al- dı. Alana girecek yurttaşlann tek tek aranacağı, Susurluk'a gelecek araçlannkente sokulmayıp Beledi- ye Garajı'nda toplanacaeı belirtil- di. Izmir'de Emek Partisi ll Örgütü tarafından Cumhuriyet Alanı'nda gerçekleştirilen Susurluk mitingin- de genış güvenlik önlemleri alındı. Mitingde konuşan Emek Partisi tz- mir İl Başkanı Haydar Cenan. Su- surluk kazasıyla "devlet-mafya-si- yaset" üçgeninin ortaya çıktığını belirterek. "Onlarcayıİdanberisü- regelen faili meçhul cinayetler, kh- le katlianıları. provokasyonlar, su- ikastlar, gözaltutda kayıplann biri- kimL bir anda Susuıiuk'ta kamyo- nun Mercedes'eçarpmasıyla patla- dı. Susuıiuk'ta ortaya çıkan, dev le- tin görünmeyen yüzüdür" dedi. Ozfatura'ya eleştiri Susurluk'un bırtürlü aydınlatıla- madığından yakınan Cenan. "Emekten yana, özgüıiükten yana demokrasi güçleri bu durumu göz önünc alarak kitleleri harekete ge- çirme \e mücadelc\t teşvik etme çauşmalannı sürdürülmelidir. Su- surluk kazasıyla ortaya çıkan çete- ler mutlaka cezalandırümalıdır. Biz bu çetelerin peşini bırakmayaca- ğız" diye konuştu. Cenan. avdınla- ra saldıran Burhan Özfatura'yı eleştırirken de. "Özfatura gibileri gücünü çetelerden alıyor ve beslen- dikleri yer de a> nıdır. Tabii ki a\ nı ağızla konuşmaktadır. Yalnız şunu bümelidir ki Yaşar Kemaricr. Eş- !>er Yağmurdereli'ler yalnı/ değil- ltrdir"dedi Bazı kamu vc ışçi sendıkalaı.. İHD Izmir Şubesi ve çok sayıda partilinin katıldığı mitingde yurt- taşlar, "Çeteter dışarıda, öğrenci- ler hapiste. Susurluk unutturula- maz. çeteler aklanamaz. Çeteler Meclis'te, öğrenciler hapiste. Çete- ler halka hesap verecek. Bağımsız yargı, demokratik Türkiye"' slo- ganlan atarak tepkilerini dile getir- diler. Miting konuşmalann ardın- dan olaysız dağıldı.,«»., ' Istanbul'da dün haik meclisleri üyelerinin otobüslerle yola çıkaca- ğı Kadıköy Iskele Meydam'nda polis sabah saatlerinden itibaren geniş güvenlik önlemleri aldı. Meydanda düzenlenen ugurlama şenliğine katılan yaklaşık 500 kişi. davul. zurna eşliğinde hala> çektı. halk meclislen adına yapılan açık- lamada. bağımsız ve demokratik bir ülke özlemi dile getirilerek. " Bin operasyonun katillerini ve ka- tilleri koruyanlan istiyoruz. Anka- ra'da bi/leri bekley ecek olan arka- daşlarunızla buluşarak TBMM'ye yürüyecegiz. Ankara'nın taşına halkın adaletini kazıyacağız" de- nildi. Polis müdahale etmedi Grup Yorum tarafından seslendi- rilen türkülerin eşliğinde hala\ çe- ken topluluğun etrafı çe\ ik ku\ vet polislen tarafından çevrildı ancak müdahale edilmedi. Senlığin sona ermesinden sonra mevdandan oto- parka kadar "Yaşasın halkın adale- ti", "Halk meclislerigücümü/dür", "Çeteler, halka hesap verecek'" ve "Susnıa sustukça sıra sana gele- cek" sloganlany la yüriiyen toplu- luk. otohüslere binerek Kartal'a doğru hareket etti. K.artal'da kala- balık bir grup tarafından karşıla- nan eylemciler, meydanda yürüyüş yaptıktan sonra Gcbze'ye doğru yola çıktı. Halk meclislen üyelen- nin yann Ankara Güvenpark'ta bir araya geleceği belirtildi. Bakırköy Özgürlük Meydam'nda toplanan yaklaşık 200 kişi ellerindekı ma\- tap ve munıljrlj Süreklı Aydınlık Göstericiler halay çekti "Düşünceye Özgürlük". "Çete- ler bizi yönetemez","Ya çete düze- ni, ya sosvalizm" dö\izlerinı taşı- yan topluluk. dakıkalarca "Eşber dısarı. çeteler içeri" sloganını attı. Göstericiler. e> lemlerinı halav çe- kerek sona erdirdiler. Bu arada Demokrat Türkiye Par- tisi'nin (DTP) yaklaşık 4 aydır tüm .Türkiye çapırnia .sürdfirdflğü njil- letvekili dokuöuhnazTıklSrının sı- nırlandınlmasına yönelik imza kampanyasına dün de Zeytınbur- nu'ndadevamedildi DTP Zeytin- burnu Örgütü "nün Zeytinburnu Depo Durağı'nda gerçekleştirdiği imza kampanyasına yurttaşlar yo- ğun ılgi gösterdi. Kampanyava pop şarkıcılannın da imzalarıyla des- tek verdikleri bildirildi. Mersin'de Demokrasi Platformu tarafından gerçekleştirilen "İ'ni- versiteme Dokunma, Çetelere Do- kun" mitinginde de özerk \e katı- lımcı ünıversite istemlen dile aetı- rildi. Aralannda MEÜ Rektörü Vural Clkü'nün eşı Süzen Ülkü ve eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Türker Ozsayar ile çok sayıda öğretim ele- manı \e öğrencinın de bulunduğu kalabalık."l2.00'de Istasyon Ala- nı'nda buluştu. "Yaşasın özerk. de- mokratik üniversite mücadelemiz" ve "Üniversiteme dokunma çetele- re dokun" di\e slogan atan yakla- şık 5 bin kişi daha sonra Cumhuri- yet Alanfna doğru yürüyüşe geç- ti Yürüyüş boyunca "YÖK dışarı bilim içeri". "Yöneticiler değil çe- teler yargüansın" diye slogan atan topluluk. 13.00'te miting alanına geldi. Cumhuriyet Alanf ndaki miting- de bir konuşma yapan MEÜ Ikti- sadi ve Idari Bılimler Fakültesi Öğ- retim Üyesı Prof. Dr. CevatGeray, halkın ünhersıtesıne ve Susurluk olayına sahip çıkmasının çok se- \indinci olduğunu belirterek şun- lan söyledi: "İ'niversitele*" bilinı iiı vtcn. hal- MII soruıılanııa çözünı a; a\an ku- ı uluşlardır. Ancak ^ ÖK çıktıktan M>ııra üniversitelerin bu görevleri ellerinden alınarak üniversiteler adeta yüksek lisc haline getirildiler. 12 Eylül'ün ürünü olan YÖK \a- sası üniversitelerin özerkliğini kal- dırarak siyasilcrin atadığı V ÖK Başkanı'a nzerklik \ermiştir. YÖK Yasası'yla ünhersite yönetimine öğ- renciler, çalışanlar. hatta öğretim elemanlandahi kaülanıanıaktadır. YÖK \asası değiştirilerek YÖK'ü siyasiler değil üniversiteler seçme- lidir." S-300 fiizeleıi sembolik vurıılacak • Baştarafi 1. Sayfada senaryosu. Türkiye ve KKTC'nın anlaşmalar ve protokoller çerçeve- sinde belirlenen ortak savunma ha- rekâtmın deniz ve hava desteği ile ilgili faaliyetlerinin uygulamasına dayandınldı. Genelkuımay Plan ve Harekât Dairesi Başkanı Tümge- neral Köksal Karabay, Türkiye ile KKTC nin ortaklaşa gerçekleşti- receği Toros 2-97 tatbikatının se- naryosu içinde S-300 füzelerinin imha edilmesinin yer alıp almadı- ğı konusunda, "Savunma planlan bir bütündür. Bu savunma planla- n içerisinde bütün tehdit ve riskle- re karşı tedbirler vardır" dedi. Tatbikat çerçevesinde, 2^4 Ka- sım tarihleri arasında Gime ve Ma- gosa limanlan ziyaret edilecek ve gemiler halka açılacak. Ziyaretler süresince Girne Limanı'nda 2 de- nizaltı. 1 muhrip, 1 firkatevTi ve 2 hücumbot. Magosa Limanfnda ise 1 firkate>Ti ve 1 muhrip bulunacak. Kararlılık-97 tatbikatına. Ban- dırma ve Balıkesir'deki 6. ve 9. Ana Jet Üs komutanlıklanndan 10'ar adet F-16. Eskişehır'deki 1. Ana Jet Üs Komutanlığf ndan 4 F- 4 uçağı da katılıyor. Deniz harekâ- tının taktik hav a desteği sağlanarak kollann hava savunması yapılma- smın planlandığı bu uçaklarla, Do- ğu Akdeniz'de 6 ayn bölgede 8'i atışlı. 16"sı atışsız tasmo görevleri icra edilecek. Toros-2/97 tatbikatı ise KKTC topraklan ile Doğu Akdeniz'in uluslararası sulannda 3-5 Kasım günleri arasında kara, deniz ve ha- va birliklerinin katılımı ile gerçek- leştirilecek. Atışlı ve ortak bir ara- zi tatbikatı olan Toros'a. Kıbns'ta konuşluSalay. 1 taburıle 1 havain- dirme bölüğünden oluşan kara kuvvetleri birliklerı katılacak. Toros tatbikatının senaryosu. "Türkiye ve KKTC'nin güvenliği- ne >önclik olarak adada mevcut statükonun bozuhnasına ve KKTC topraklanna yönelik Kırmızı taar- ruzuna karşı savunmaya" dayan- dınldı. Kara bölümü yann ba>layacak olan Toros tatbikatı konusunda ön- ceki gün Genelkuımay da verilen brifıngde gazetecilere bilgi veren Genelkurmay Tatbikatlar Şube Müdürü Kurmay Alba\ Fehim Gü- ler. isim vermeden "kmnızı" ülke olarak Kıbns Rum Yönetimi'ni, "kahverengi" ülke olarak Yunanis- tan'ı ve "mavi" kuvvetler olarak da tatbikata katılacak Türk birlik- lerini kastederek. şöyle devam et- ti: "Askeri durum çerçevesinde, kırmızı ülke silahlanma faaliyetle- rine hız vermiştir. Bu kapsamda şu faahyetleri icra etmektedir: Tank. zırhlı personel taşıyıcı ve top alını- lan, mevcut tanklann modernizas- yonu. muhtelif fiize ve helikopter ahmlan, deniz ve hava üssü inşasL kahverengi ülkenin kırmızı ülkeyi takviyesi. Kırmızı ülkcyle gerginli- ğin artması üzerine. KKTC u> gun alarm tedbirlerini vürüriüğe ko\- muştur. Kırmızı kuvvetler. bir gün önce cephe bo> unca taarru/lanna başlamış, bu taamızlar Güzelvurt bölgesinde gelişme göstermis ise de mavinin kararlı savunması karşı- sında durdurulmuştur. Mavi kay- bedilen topraklann kazanılması için karşı taarruz haarlıklannı sür- dürmektedir." Toros tatbikatı sırasında F-16 sa- vaş uçaklan tespıt edılen hedefle- ri, İazer güdümlü bombalarla bom- balayacak. Tatbikat kapsamında Geçitkale'de karşılıkh destek faali- yetleri icra edilecek. Tatbikatlarda Türkiye'den kalkacak 8 uçaklık bir filo Kıbns'a intikal ettinlecek. Güzelyurt'taki Akdeniz köyü bölgesine anfibi harekât gerçekleş- tirilecek. Tatbikatta uçarbirlik ha- rekâtında ise. 40 helikopter ve bir komando taburu görev alacak. Ay- nca 2 nakliye uçağı ve bir bölükle Türkiye, gereksinimini karşılamak için ihale açtı Çin bomba üretimine talip LALE SARIİBRAHEMOGLU ANKARA - Türkiye, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nun (MKEK) Kınkkale tesislerinde ge- çen temmuz ayında meydana gelen patlama sonucu mermı ve bomba üretiminde kritik olan imla atölye- sinın tamamen kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle. bu gereksinimi- ni karşılamak üzere ihale açtı. Çin'in ihaleye en düşük teklifi ve- rerek Türk silah pazanna girmeyi amaçladığı belırtiliyor. Milli Savunma Bakanlığı (MSB). MKEK'deki patlamada kullanıla- maz hale gelen imla atölyesinde üre- tilmekte olan 500 librelik bomba ge- reksinimini ortak üretim yoluyla karşılamak üzere kısa süre önce iha- leye çıktı. MSB'nin ihalesi. aralannda 500 librelik bomba. mermi ve roketin de bulunduğu yaklaşık 20 kalemlik çe- şitli silah üretiminı öngörüyor. Türkiye'nin aynca acil gereksi- nimini karşılamak üzere hazır bom- ba alımı için de çeşitli ülkelerle gö- rüşme yaptığı belirtılirken ortak üretim ihalesme Çin, Israil. Pakıs- tan. Romanya ve Ingiltere'den fir- malann katıldığı öğrenildı. Çm'in, binlerce bombanın üreti- mini öngören ihaleye en düşük tek- liflerden birifıi \ ererek, ileride Tür- kiye'nin MKEK'de kullanılamaz hale gelen tesisleri için malzeme satmayı planladığı belirtiliyor. Türk silah pazanna girmek isteyen Çin ile Türkiye arasında ortak füze üre- timi anlaşması vapıldığı yolunda geçen yıl basmda çıkan haberlerin yalanlanmamış olması iki ülke ara- sında bu alanda bir işbirliginin ola- bileceği kuşkulannı gündeme getir- mişti. 18 Kasım'da Türkiye'yi ziyaret edecek olan Pakistan Genelkurmay Başkanı'nin da bomba ortak üreti- mi \e satışı konulannı Ankara'da ele alması beklenıyor. MKEK'nin Kınkkale'deki fabri- kasında çıkan yangın sonucu mer- mi ve bombanın içine TNT patlayı- cı maddesı konularak kullanılmaya hazır hale getirildiği imla tesisleri yerle bir olmuştu. Kurumun, Kınk- kale tesisleri dışında büyük çaplı imla atölyesi bulunmuyor. MKEK Kınkkale tesisleri, F- 16'larda kullanılan 500 ve 2000 lib- relik genel maksatlı bomba, 155 mi- limetrelik top ve obüslerde kullanı- lan uzun menzılli tahrip ve sis mer- mileri, uzun menzilli ağır topçu ate- şinde kullanılan obüs mühimmatı. canlı ve cansız hedeflere karşı par- ça tesırli tahrip mermisi ve 35 mili- metrelik uçaksavar mühimmatı da dahil olmak üzere Türkiye'nin mü- himmat gereksinimini önemli ölçü- de karşılıyordu. hava ındırme harekâtı gerçekleştı- rilecek. Tatbikatta destek silahlan dahil. pi>ade tüfeğınden tank topu v e tank\av ar silahlanna kadar "her silahm atışı vapılacak ve gerçek bir taamızun bütün koşulları yaşana- cak." Torosa Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan 4 firkateyn. 2 güdümlü mermili hücumbot. 3 de- nizaltı. 1 karakol gemisi. 1 çıkar- ma gemisi. 4 personel çıkarma ara- cı. ' amfibipivadebölüğü. lüzod- yak bot. 2 SAS ve SAT timi iştirak edecek. Toro.- tatbikatında deniz harekâtı kapsamında kara bombar- dımanı \e amfibi harekât gerçek- leştirilecek. Tatbikata Hava Kuv- vetleri Komutanlığı'ndan 20 F-16. 12adetF-4.2adetdeC-130'C-160 naklıyc uçağı katılacak. Tümgeneral Karabay. brifing sı- rasında gazetecilerin sorulannı ya- nıtlarken. tatbikatlara ilışkın ola- rak Ankara"dakı askeri ataşelere yann Genelkurmay Başkanlığı Ka- rargâhında brifing verileceğini kaydetti. Karabay. brifinge Yuna- nistan'ın Ankara"daki Askeri Ata- şesi'nin de davet edileceğini bil- dirdi. Karabay. Türkiye'nin başlangıç- tan itibaren "bölgedekiyumuşama sürecine katkıda bulunmak. ger- ginliği azaltmak" için bütün çaba- lan gösterdiğini belirtirken. Ege"de yaz aylannda tek taraflı ve iyı ni- yetli uygulamalara gidildiğini anımsattı. Karabay. "Ancakbunla- nn hiçbirine müspet yanıt alama- dık. 1-15 Ağustos arasında vaptığı- mız uvgulamavı kaldırmak duru- munda kaldık" dedi. Karabay. birbaşka soruyu > anıt- larken Yunanistan ile Kıbns Rum Yönetimi'nin icra ettikleri tatbikat- lann senaryolannın "taarruza da- yalı ve Kıbns'uı tamamını. Girne dahil işgale yönelik" olduğunu be- lirterek şöyle devam etti: "Yuna- nistan ve Kıbns Rum YönetimL her yıl icra ettikleri bu tatbikatın senar- yolannı bu şekilde taarruza yöne- lik olarak hazırlamakta ve daha ag- resif olmaktadır. Aralanndaki müşterek savunma doktrini. müş- terek taarruz doktirini haline gel- mektedir. Leikoşa Başpiskopo- su'nun temennisi, gelecek yülarda bu tatbikatlann sözde işgal edilmiş topraklarda, yani KKTC toprak- lannda yapdması yönünde. Bu dik- kat çekicidir." G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Konunun genel hatları Güngör Bayrak'ın vücut hatlanydı ama, ayrıntıları netleştirmek için dün, o dönem biriikte çahştığımız, magazin haberleriyle daha çok ilgili olan arkadaşları aradım. Konuyu kime açtımsa kahkahayı basıp, aklında kalanı anlattı. Nostaljik, renkli birpazargeçirdiğim için Özfatura'ya teşekkür edip, konuya gelelim. 80'li yılların sonuna dek, Izmir Fuarı'nda sahne- ye çıkacak kadın sanatçılar Emniyet Müdürlü- ğü'nden "çalışma vesikası" alırdı. Polis muhabirleri Emniyet Müdüriüğü'ne gide- cek sanatçıları kapıda bekler, vesika alanlann se- vinç fotoğraflannı çekerdi. Daha fuann başlamasına günler varken, maga- zin sayfaları hangi sanatçının nasıl bir kıyafetle sahneye çıkacağını gösteren resimlerle dolardı. Burada en önemli sorun, külottu. Acaba sahneye nasıl çıkacaklar. külotlu mu, kü- lotsuz mu? Bu konu o kadar çok önemliydi ki, hani uçak pi- lotsuz uçabilirdi, ama kadın külotsuz sahneye çı- kamazdı. Özfatura belediye başkanlığı koltuğuna oturdu. Birkaçay sonra fuartartışmasıbaşladı.llkdemeç: "Hiçbir sanatçı örf ve âdetlerimize aykırı olarak sahneye çıkamaz..." Aslında konu. o dönemde geçerli olan yasalar çerçevesinde Emniyet Müdüriüğü'nü bağlıyordu. Ama Burhan Bey derin bir sorumluluk duygusu içinde durumla özel olarak ilgileniyordu. Bir gün magazin muhabirleri Özfatura'dan ran- devu aldılar. Çok önemli bir konu hakkında düşün- cesıni almaları gerekiyordu. Güngör Bayrak'ın bir resmini gösterdiler: "Güngör Hanım bu elbiseyle sahneye çıkabilir mi?" Olayın kahramanı meslektaşlardan dün bir kez daha dinledim. Burhan Bey fotoğrafa dikkatle ba- kıyor. Kırmızı bir elbise. Yan tarafı on santım ka- dar boydan boya açık. Elbisenin iki parçası birbi- rine çok ince zincirlerle tutturulmuş. Sanırırr Ca- nan Yaka di^miî Özfatura "Olmaz" dıyor, "ben bu elbiseyle kırr- seyi sahneye çıkartmam..." Güngör Hanım için tarihsel fırsattı, demeci pat- lattı: "Özfatura kim oluyor, ben istedığim gibi sahne- ye çıkarım." Ve fuarın ilk günü. Güngör Hanım meşhur kır- mızı elbisesiyle sahneye çıktı. Inişinde polisler ken- disini bekliyordu. Gözaltına aldılar. Ertesi gün şu karar çıktı: "// sınııian dışına çıkarılmasına..." Türkler kapışa kapışa... ' Özfatura 1989 seçimlerini kaybetti. 1994'te ye- niden belediye başkanı seçildi. Birincisinde ANAP'tandı. ikıncisinde DYP'den. Aradan yıllar geçti. Bu kez Türkiye gündemine Yaşar Kemal tanımlamasıyla oturdu. Sözlerine baktım. Burhan Bey hiç değişmemiş. Yaşar Kemal'in eserleri için şöyle diyor: "iki tane kıçı kırık roman yazmışsın..." "Kıçla 1980'lerde de ilgiliydı. Ardından devam ediyor: "Kaç paralık adamsın?.." Her şeye para diye bakma huyunu rahmetü Özal'dan öğrenmişti. O yıllarda daha ucuz diye it- hal etı ilk getiren başkandı. Izmir Körfezı'ni koku- landıran mezbahaya ilk ithal etin getirilişi nedeniy- le düzenlenen törende, yerli bir danayı da kurban olarak kesmişti... DYP milletvekilleri Mehmet Gözlükaya ve Ba- ki Ataç'ın da bulunduğu yemekte Yaşar Kemal ve Eşber Yağmurdereli için söylediklerine bakıp Öz- fatura'ya kızmanın yararı yok. Özfatura'nın sözleri Türkiye'deki birkesimin dü- şüncesinı yansıtnor. Eminım, pek çok kutlama te- lefonu-telgrafı almıştır. 1980'lerde kılık-kıyafete bakıp sanatçılara "ça- lışma vesikası" veren Özfatura, 1990'larda da "dü- şünce vesikası" veriyor. Sık kullandığımız atasözüdür: "Insanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa..." Buna üçüncü halka gerekiyor: "Türkler kapışa kapışa..." Orakoğlu, yargıçla akraba oldu Nüfüs hüviyet cüzdanımı kaybettim, hükümsüzdür. MEHMET YILDIZ C1942-Dhriğ) SATILIK •ACIBADEM'de kaloriferli. 3 oda, 1 salon •ESENYURT'ta kabası bıtmiş dubleks daire Tel. 325 H6 49 ANKARA (Cumhuri- yetBürosu) - Köstebek da- v asının kilit ısmi Eski Em- niyet Genel Müdürlüğü tstihbarat Daire Başkan- vekili Bülent Orakoğ- lu'nun oğlu. Ankara 2 No'lu DGM Başkanı Tur- gut Okyay'ın yeğeni ile evlendi. Düğündolayısıy- la verilen yemeğe eski Içişlen Bakanı Meral Ak- şener ile eski Emniyet Ge- nel Müdürlüğü Istihbarat Daire Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı da katıldı. DYP Genel Başkanı Tan- su Çiller ise çelenk gön- dermekle yetindi. Genelkurmay belgeleri- nı sızdırdığı gerekçesiyle 'köstebek davası'nda on- başı Kadir Sarmusak ile biriikte tutuklanarak yar- gılanan Bülent Orakoğ- fu'nun oğlu Tansel Ora- koğlu ile ev lenen Ankara 2 No'lu DGM Başkanı Turgut Okyay"ın yeğeni Özlem için dün Ankara Merit Altınel Otel'de dü- ğün yemeği verildi. Öz- lem ve Tansel Orakoğlu çiftinin temmuz ayında ni- kâhlannm kıyıldığı, ancak Orakoğlu'nun o günlerde tutuklanması nedeniyle düğün töreninin ertelendi- ğı belirtildi. DYP Genel Başkanı Çiller'm çıçek gönderdiği yemeğe Meral Akşener ve TBMM Su- surluk Komisyonu'na yaptığı açıklamalarla ka- muoyunun dikkatlerini üzerine çeken Hanefi Av- cı'nın yanı sıra eski Emni- yet Genel Müdürü Kemal Çelik. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel' ın kar- deşi Hacı Ali Demirel ile Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Kutluav Çelik. Merkez \alısı Ziyaeddin Akbulutda katıldı. Özlem Orakoğlu'nun Ankara 2 No'lu DGM Başkanı olan amcası Tur- gut Okyay'm. Merit O- tel'deki yemekte aıle bü- yüğü sıfatıv la ağırlanması dikkat çekti. SATILIK AVCILAR StTELER'DE 3 ODA 1SALON KALORtFERLl Tel: 555 05 28
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear