18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyeC İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya 9 Yazuşlen Müdurlen tbrahim Yıldız - Dinç Tayanç # Sonımlu Müdür Fikret Ilkiz 0 Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara•Görsel Yönelmen: Fikret Eser Dış Haberier Şinasi Daruşoğlu • lsühbarat: Cengiz YıMınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücdman • Makaleler Sami Karaören • Düzeltme' AbduBah Yazm0Fotograf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Bdge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç YayınKunılu: ÜhsnSelçukfBaşkanL Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, HikmetÇetinkaya, Şökran Soner, Ergnn Bakı, Dinç Tayanç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balba>. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bıüvan No 125, Kat-4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hal). Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H. Zıya Blv. 1352 S. 2/3 Tel:4411220, Faks:4419117» Adana TemsilcisıÇetin Yiğenoğlu, lnonüCd 119 S.No:l Kat:l, Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Müdürû. Üstün Akmen # Koordmatör Ahraet Korulsan • Vfuhaste Böfa* Yener»ktare Hüseym Gürer • tşletme Önder ÇeSk • Bıl'gı- tşlem. Nail lnal 9 Bılgısayar Sıstem. Mürğvet Çiler»SaOş FazUetKuza MEDYA C: • Yönetım KunUu Başkaıu - Genel Müdur Gnlbin Erdurao # Koordınatör Reha Ijıtman • Genel Mudûr Yaıdımcısı. Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513846(^61,Faks 5138463 Vtjımlayan ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın \e Yayıncılik A Ş Tûıkocağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel (0'212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95 18KASIM1997 lmsak:5.18 Güneş: 6.48 Öğle: 11.56 lkindi: 14.27 Akşam: 16.51 Yatsı: 18.15 Kadında şık giyim: Lema • Haber Merkezi - Lemti genç koleksıyonu. Lema klasik koleksiyonu ve Lemto koleksiyonu olmak üzere üç yan stilde kadınlann beğenisine sunulan Lema'nın yenı koleksiyonlan büyük beğeni topladı. Bir aile şirketi olan Lema'nın yetkilileri hedeflerinin, en kaliteli ürünü en uygun fiyatla satmak olduğunu belirtiyorlar Kural'a saldırıya tepki • tstanbul Haber Servisi - Bıra kutulannı sokağa attıklan içın uyardığı 4 kişi tarafından korkunç şekilde döyülerek hastanelik edilen tTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kural'a meslektaşlanndan ve CHP'den destek geldi. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneğı Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar \e CHP tstanbul tl Başkanı Mehmet Ali Özpolat. Kural'a yönelik saldınnın çağdaş, aydın, duyarlı ve sorumlu tüm yurttaşlara yönelik olduğunu kaydettiler. Açıköğretimde dersler başlıyor • tstanbul Haber Servisi - Anadolu Ünıversitesi'nin açıköğretım sıstemine göre öğretim yapan ıktisat ve işletme fakültelerinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin, 1997-1998 öğretim yılı akademik danışmanlık dersleri 1 Aralık 1997 Pazartesı günü tüm yurtta başlıyor. Ûğrencıler, derslerin yapılacağı derslikleri gün ve saatlen kentteki açıköğretim bürosuna başvurarak öğrenebiiecekler. Sokaktaki muhtar • İstanbul Haber Servisi - Eminönü'ndeki Binbirdirek Mahallesi Muhtarlığı. kaymakamlık ve vakıflar il müdürlüğüne bağlı ekipler tarafindan boşaltılıp mühürlenince muhtar ve belgeler sokakta kaldı. Muhtar Imam Cafer Bayar, 35 yılhk Bınbirdirekli olduğunu ve 17 yıldır da aralıksız olarak aynı yerde muhtarlık hizmeti verdiğini belırterek "Bizim gidecek yerimiz yok. Vatandaşın işi beklemez, belgelen sokakta veriyor. ışimizi sürdürüyoruz" dedi. 30 milyar dolara mal olacak Ulusal Enformasyon Sistemi 30 milyon aboneye ulaşacak 4 BilgPye ıdaşmak kolaylaşacakEBRU TOKTAR ANKARA - Türkiye'nin geli- şen teknolojik koşullara uyum sağlamasını, bilgiye en kolay ve en sağlıklı biçimde oluşmasını sağlayacak "Ulusal Enformas- yon Sistemi" kunıluyor. 2020 yı- lında tamamlanması planlanan proje, lnternet'i ulusal enformas- yon şebekelerine çevirerek, tele- matik hizmetler geliştirecek. Tür- kiye'nin 21. yüzyıla geçişinde dev bir adım olarak nitelenen sis- tem ile 30 milyon aboneye ulaşıl- ması hedefleniyor. 30 milyar ABD dolanna mal olacağı hesaplanan sistem, Türkiye'nin ekonomik ge- lişiminde de önemli bir katkıyi sağlayacak. Türkiye'de " Ulusal Enformas- yon Sistemi" kurulması amacıy- la Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterligi, Genel Kurmay Baş- kanlığı, Ulaşürma Bakanhğı, Dev- let Planlama Teşkilatı Müsteşar- lığı. Yükseköğretim Kurulu Baş- kanlığı, Türkiye Teknoloji Gelış- tirme Vakfı ve Türk Telekomüni- kasyon A.Ş. ve TÜBİTAK Baş- kanlığı'ndan oluşan bir yürütme grubu oluşturuldu. TÜBtTAK ta- rafindan hazırlanan, yürütme gru- bunca onaylanan ana planda Tür- kiye'nin bilim ve teknoloji yete- neğinin geliştirilmesi gerektiği- ne işaret edildi. Sistemin hedef- lediği hizmetler şöyle: Eğitim - Uluslararası elektronik üni- versiteler: Üniversite ve yükse- kokullar, bilgı teknolojilerinin en yetkin biçimde kullanıldığı ku- rumlar olacak. Bu amaçla "ulus- iararası dersükler" oluşturulacak. - Etkilesimli uzaktan eğitinı: Uzaktan eğitim, kaliteden ödün vermeksizin, küçük yerleşim bi- rimlerine kadar yaygmlaştınla- cak. - Kütüphaneiere erişim: Yerel • Sistem ile elektronik kütüphaneler, görüntülü posta hizmetleri, uluslararası elektronik üniversiteler, elektronik ticaret, elektronik oylama, elektronik belgeler, tele-iş ve elektronik gazeteler oluşturulacak. ya da yurtdışındaki bir kütüpha- lan bankalar arası para transferi- neye en hızlı şekilde ulaşılacak. Uretim ve ticaret - BilgisayardestekH tasanm ve uretim: Kitlesel üretim terk edi- lerelc, esnek üretime geçilecek. Esnek üretim, ürünün modellen- mesi, üretim mühendisliği ve üre- tim denetiminde enformasyon teknolojilerinin kullanılması ola- rak tanımlanabilir. - Vîdeo konferans: Kişiler bu- lunduklan yerden, ulaşım gideri ödemeksizin iş toplantılannaka- tılabilecek. - Elektronik ticaret: Pazar bil- gilen, bir ürünün nereden ne ka- dara alınabileceği, siparişler ve- rilirken ilgilj firmalann çalıştık- nin anmda yapılması "elektro- nik" olarak gerçekleştirilecek. Kamu hizmetieri - Elektronikbdgeter Nüfus kâ- ğıdı, pasaport, tapu ve kadastro, nüfus. adli kayıt, sicil, askerlik gibi kayıtiarda enformasyon tek- nolojileri kullanılacak. - Ödemelen Vergi, harç öde- melerinde enformasyon teknolo- jisinden yararlanılacak. -Elektronikoylama: Bıreylenn referanduma katıhmı elektronik teknolojisi sağlanarak etkınleşti- rilecek. - Uzaktan tarama: Röntgen, ultrason, tomografı gibi sağlık ta- ramalan, uzaktaki bır hekım ta- rafından incelenebılecek. - Veri bankalan: Bireylerin sağhklan ile ilgili tüm bilgileri düzenli olarak veri bankalannda saklanacak. - Koruyucu sağlıkhizmetlerinin uzaktan sunumu: Bireylerin ko- ruyucu sağlık hizmetleri, ev lerin- de enformasyon altyapısı üzerin- den akillı terminaller aracılığıy- la yapılacak.. Yasama ve yargı -Hukukdüzenininçelişkflerden anndınlması: Enformasyon tek- nolojilerinin kullanılarak, hukuk düzenindeki çelişkili uygulama- lar ortadan kaldınlacak. - Bireyin pariamentoya kanhmı: Bireylerin parlamentodaki çalış- malan yakından izleyebilmesı, çıkartılmakta olan yasalar hak- kında daha geniş bilgi sahibi ola- bihnesi sağlanacak. - Bireyûı >nsal uygulamalara et- kin kabhmı: Bireyin kendisi ile il- gili yasal verilere erişebilmesi, durumunu tüm açıklığı ile göre- bilmesi sağlanacak. Evlere hizmet - Evde çahşma (tele-iş): Çalış- ma ortamı eve taşınarak, gerek- siz yere ulaşım parası verilmeye- cek. - Güvenlik önlemleri ve sayaç- lann uçaktan okunması: Bireyle- rin elektrik, su, gaz gibi tüketim- lerinin konuta gelinmeden okun- ması sağlanacak. - Evden anşveriş ve banka hiz- metleri: Kişilenn alacaklan giye- ceklen, ev eşyalannı görebılme- leri sağlanacak. - Vldeo tetefon: Görüntülü pos- ta ve telefon hizmetleri yapıla- cak. - Elektronik gazete ve kay- nak bilgiler gerçekleşecek. - Elektronik müze ve kütüp- haneler oluşturulacak. 'Mars'ın bir yerlerinde ıııutlaka yaşaııı vardı9 CHICAGO(AA)- Mars gezegeni- nin haritasını çıkarmakla görevli "Qo- bal Surveyor" aracından gelen son fotoğraflann üzerinde çalışan bilim adamlannın, Mars'ta bir zamanlarya- şam olduğuna dair inanışlannı kuv- vetlendirdiklen belirtiliyor. "The JournalofScience" adlı bilim dergisinin haberine göre Mars'ın at- mosferini bir battaniye gibi örten ku- ru buz bulutlannın gezegenı sıcak tut- muş olacağını açıklayan bilim adam- lan, sıcak hava nedeniyle akan sula- nn, Mars'ta bugün görülen "su kanal- lannı" meydana getirdiğini ileri sü- rüyorlar. Eski Mars'ta yaşamı oluştu- racak derecede oluşan sıcak havanın. gezegenin bir yerlerinde yaşamı des- teklemiş olabileceği de bilim adam- lannca belirtiliyor. Chicago Üniversitesi profesörle- rinden Raymond Pierrehumbert ge- zegeni örten "kuru buz battaniye"nin, Mars'ı ısıtmış olabileceğini, çünkü bu battanıyenin, kızılötesi ışınlan Mars'a yansıttığını kaydediyor. Bu ışlevin, Dünya atmosferindeki buhar bulutlannın yaptığı göreve benzeme- diğine değinen Pierrehumbert, kar- bondioksit buz bulutlannın. kızılöte- si ışınlan gezegene genişçe yaydığı- nı ve bunun Güneş'ten direkt gelen ışınlardan daha etkili oiduğunu be- lirtiyor. Prof. Pierrehumbert, Dünya atmosferindeki bulutlann yeryüzün- den sıcaklığı emdiğini ve tekrar bu sı- caklığı dünyaya yansıtırken aynı za- manda uzaya da dağıttığını. bu yüz- den, bulutlann dünyadan emdiği sı- cak havanın yansının kaybolduğunu hatırlatıyor. Mars'ın atmosferindeki karbondi- oksit buz bulutlannın, "tekyön" yan- sıtma yaptığını, bu bulut tabakasının gezegenden emdiği sıcaklığı tekrar ayna gibi gezegene geri yansıttığını ortaya koyan Prof. Pierrehumbert, bu mekanızmanın çok iyi çalışmış ol- ması gerektiğini ve bunun da gezegen- de suyun akıcılığını rahatça sağlamış olduğunu ileri sürüyor. [gazeteverir CKK'de 'DramaAtötyesi' Ayla Algan öndertiğindeki "Drama Atöhesi", hafta sonu "Cumhuriyet Kitap Kulübü" Taksim Sergi Salo- nu'nun kasım avı etkinlikleri arasın- da yer aldı. İzleyici kaülunına açık olarak yapdan çalışmada ters Uintili geçişlerin iOüzyonu yarattğına tanık olundu. Çok sayıda kaühmcının yer aldığı çahşma. kuşaülmışlıklann yol açbğı bire> selleşmenin ritüelleşme- sivle başlack, plastikle fonetiğin birleş- mesi şeklinde sürdü. Uğur Değirmen- cioğlu tarafindan yönetilen etkinlik öncesindeAylaAlgan: "GeçmiştEoian- lan bilmiyorsak ya da çağdaş varolu- şumuz içindeki kanşık aklımızla, bü- tünlüğe erişebilecek bir biçim bulamı- yorsak, bunu çağın başansı/Jığı yeri- ne kendi yaratıcıhğıınran kısırlığı ola- rak degerlendirmemiz gerekir" dedi. Cumhuriyet Kitap Kulübü'ndeki et- kinüğe kaülanlar. çatışma sonunda, "addını içinde taşımakeylemiyle bir- likte kendi hayal güçlerinin canlı bir voiasevkediktiğinr söylediler. (Fotoğ- raf:UĞURGUhfYÜZ) Türbanlı öğretmenler derse giriyor YL'SUFZİYAAY Eyüp ve Gaziosmanpaşa ilçelerindeki bazı ilköğretim okullannda birçok öğretme- nin türbanladerse girdiği, okul müdürlerinin de öğretmenle- re destek oldugu belirlendi. Ramı tlköğretım Oku- lu'nda görevli MüzeyyenMol- laibrahimoğlu adlı bir öğret- menin hastaneden. HaGseTaş- tepe adlı öğretmenın sağlık ocağından aldığı sağlık ra- porlanyla, Eyüp Şair Nabi tl- kögretim Okulu'nda görevli üç öğretmenin de gerekçe gös- termeksizin derslere türban- la girdiği ortaya çıktı. Rami'deki okulun müdürü Er- şatBaşanr, öğretmenlcnn tür- banla derse girmelerine kar- şı olmadıklannı belirterek, MEB müfettişlerinın de ken- disiyle aynı görüşü savuna- rak rapor hazırladığını söy- ledi. GaziosmanpaşaflçeMil- li Eğitim Şube Müdürü Flk- ri ÇO'in de ilçedeki bir okul- da açılan formasyon kursuna bazı öğretmenlerin türbanla katılmalanna göz yumduğu öne sürüldü. Migren ağrdan fLdksel olarak beyin damarlarmınfltihaplanmasnıdankaynaklamyoc Her nabız atmasıyla da, damar içlerinde korkunç bir acı hissedüiyor. 9 milyon beyindeki kısa devre: Migren Çeviri Servisi - Dünyada 9 milyon insa- nın beyninin içinde fırtınalar kopuyor. Ço- ğu hypocondri (hastalıkhastası) teşhisi al- tında, tıbbın migren konusunda atacağı adımlan acı içinde bekliyorlar. tki migren hastasından biri doktora gitmeyi çoktan bırakmış ve migren hastalannın üçte biri kadınlardan oluşuyor. Migrenin hormonlarla ilintili oldugu dü- şüncesi de bu rakamlardan kaynaklanıyor. Ancak uzmanlann belirlemelerine göre, migrenin hormonlarla bağlantısı yok. Ka- dınlarda daha sık görülmesinin nedeni. stres bağlantılı nörolojik bir başağnsı ol- masından kaynaklamyor. Ve beraberinde görme, konuşma bozukJuklan oldugu gi- bi sağırlık ve bedende kanncalanma da getirebiliyor. Kadınlann sinirsistemlerinin doğalarmdan ötürü daha hassas olması, onlann migrene daha sıklıkla tutulmalan- nı sağlıyor. Aynca uzmanlara göre migren hastalan, zaten sinir sistemleri ve beyin- leri sürekli gerilim altında bulunan insan- lar. Uzmanlara göre migren bir anlamda beyindeki bir kısa devre gibi tanımlanabi- lir. Filtre edilemeyen stresler, heyecan ve üzüntüler beyinde serotonin üretimi faz- lasına yol açıyor. Serotoninin fazlası ise be- yin fonksiyonlannı bozuyor. Bu bozuk- luklar ise beraberinde ağnyı getirirken, ağnlı süreç içinde de serotonin üretimi azalıyor. Migren ağnlan fıziksel olarak beyin da- marlannın iltihaplanmasından kaynaklanı- yor. Her nabız atmasıyla da damar içlerin- de korkunç bir acı hissedüiyor. Migrenin psikolojik bir ağn olmadığı uzun zaman- dırbelirlenmiş durumda. Çekilen EEG'ler beyin damarlanmn migren sırasındaki il- tihabi durumunu ve kan dolaşımınm uğ- radığı kesintileri oldugu gibi ortaya koya- biliyor. Bakan Aykut 'Boğaz petrolyolu olmasın' tstanbul Haber Servi- si - Çevre Bakanı İmren Aykut, istanbul Boğa- zı'nın bir petrol yolu ol- masına hükümet, bilim kuruluşlan. sivil toplum örgütleri, yerel yönetim- ler ve tek tek bıreyler ola- rak karşı çıkılması gerek- tiğini söyledi. Atatürk Kültür Mer- kezi'nde dün başlayan Uluslararası Koruma ve Kalkınma Forumu'nun (CDF Forum'97) açılış konuşmasını yapan Ay- kut, Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Afrika kıtalan- nın ekolojik özelliklerine ve biyolojik zenginlikle- rine sahip olduğunu, ay- nı zamanda da çevre so- runlanndan ciddi şekil- de etkilendiğini anlattı. Aykut "Deniz ulaşı- mında. özellikk de petrol trafiğinden kaynaklanan çevresel riskler, sadcce ts- tanbul'uveburadayaşa- yan insanlan değil. bu kültür ve tabiat mirash nın sahibi olan tüm in- sanhğın geleceğini tehdit edecek. İstanbul Boğa- n'nın, bu biricik düma mirasının, bir petrol yo- lu olmasına hep birUkte karşı çıkmabyız" dedi. istanbul Boğazı'nın petrol trafiğine açılması halinde, geçen gemi sa- yısının 3 bin 500'den 7 bi- ne çıkacağını bildiren Ay- kut, İstanbul Boğazı'nın bu yükü kaldıramayaca- ğını söyledi. Hekimler 'Dişinizdeki canavarı durdurun' İstanbul Haber Servi- si - Türk Diş Hekimleri Bırliği'ninbuyıl''Dişiııiz- deki Canavan Durdu- run" sloganıyla kutladı- ğı Toplum Ağız-Diş Sağ- lığıHaftası başladı. Istanbul Dişhekimleri Odası tkinci Başkanı Ay- han Berk, Türk toplumu- nun ağız-diş sağlığımn çok kötü olduğunu belir- terek "Yalmzca3544yaş grubunun diştedavtsiiçin gereken para 13 katril- yondur" dedi. Berlc, dü- zenlediği basın toplantı- smda u TürkDişHekiın- Bği Günü"nün bu yıl 89. yıldönümünün kutlana- cağını belırterek, ülkenin bütçesi ve diş hekimi sa- yısının sorunlan cözeme- yeceğini ve koruyucu yöntemlerin yaygmlaş- ması gerektiğıne dikkat çekti. MÜDişHekimliğiFa- kültesi Dekanı Prof. Dr. Nesrin Emekli de Türki- ye'de verdikleri eğitimin Batı'daki standartlara ya- kın olduğunu, yaşanan sorunlann ise Tıziki ota- naksshldardan' kaynak- landığını savimdu. u) Diş Hekimliği Fakültesi De- kan Yardımcısı Prof. Dr. Taner Yücel de tüm diş hekimliği fakültelerinde eğitim düzeyinin aynı noktaya getirilmesi ge- rektiğini söyledi. 'Kadm'lar', yann Türkiye ve Orta Doğu Amme îdaresi Enstitüsü'nün Ankara'daki konferans salonunda sahneleniyor 'Nefes aldığnn tek yer tiyatro sahnesi' e-posta : tan (a prizma.net. tr ÖZLEM GÜLŞEN "Erkegin ilk sızısı/ sol kaburga kemiğinin sancısı/KADCS'LAR". Bu sözlerle başlıyor, Yeşim Ce- ren Bozoğlu'nun ilk oyunu ve ti- yatro serüveni. Dokuz Eylül Gü- zel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Oyunculuk Bölümü'nden mezun olur olmaz kendisini 'nefes akhğun tek yer' diye tanımladığı sahneye atmış Bozoğlu. 'Kadm'lar' adlı tek kişilik oyunun metnini. 350 eser arasından 10 tanesini seçerek ken- disi oluşturmuş. "Önümdeki4ay- n projenin içinden ben bu ()>unu seçtim. Ülkemizde birkaç bü>ük şehirde >aşayan kadınlar dışında, insanlıklannın ve en önemüsi de kadmlıklannın farkında olmadan yaşa>an mihonlarca 'kadıncık' var. Salt yaşıyor olmak için yaşayan. Sesûniduvurabilmemin tek >olu sa- nabmı kullanmako." Bugüne dek 5 kez sahnelenen oyun, 21 -29 Kasım tarihleri arasın- da yapılacak olan II. Ankara Tiyat- ro Festivali'ne katılacak. Oyunun yönetmenliğini, Gürcü asıllı Var- lam LaK Nlkoladze yapıyor. Gür- cistan devleti tarafindan 'Gürcis- tan Devlet Sanatçısı' unvanına la- yık görülen sanatçı, tek kişilik oyun olgusunun tiyatrodaki en zor sı- nav olduğunu, bütün bir ekibin ya- pacağı işi tek bir oyuncunun üst- lendiğini belirtiyor. Oyunun de- kor tasanmı da Bozoğlu'na ait. Kendi olanaklan ile olanaksızlık- lann üstesinden gelmeye çalıştığı- na değinen tiyatrocu, sahnede se- yirciyle birebir ilişki kurabilmek için dekor unsurunu özellikle göz ardı ettiğini söylüyor ve ekliyor: "Tek bir kadını konu edincn bir oyun da seçebiHrdim. Ancak o za- man aşk, kadın haklan. ev kadını, çahşan kadın,dia devletezflme, fiı- hişelik. tecavüz ve toplum olgula- nnı seyirciye ulaşnramazdım. Fa- hişeh'kyapan, tecavüze uğrayan ya da çalışan bir kadının durumunu bir erkeğin de gönmesi gerekiyor. Oyundald hiçbir kadın benim be- ' Kadm'lar' oyunu bugüne kadar 5 kez sahneJendL denimde vücut bulurken -muş, - raiş gibi yapmıyor. Canlandırdı- ğım kacün. o anda orada doğuyor, gelişiyorve ölüyor. Bu süreç içinde benim yaşattığım karakteri. seyir- ci kendi vicdann la, sorumluluğuy- la, ömargısıyla vargılıyor ve haklı oldugumu görüyor." Bozoğlu ses düzenindeki aksa- madan yakınıyor. "Oyıında. seyir- ciye nsıldayarak, inleyerek ya da küçük kahkahalar atarak ulaş- mam gereken bölümler var. An- cak bugüne kadar teknik yetersiz- liklerden dolavı hiçbirisini gerçek- leştiremcdim." Oyunda, hem erkeği hem kadı- nı, toplumu, kesim farkı gözetme- den sorgulamak amacı. Duygular ise anlık paylaşımlarda ortaya çı- kıyor. Tarihten günümüze kadar pekçok kadınla karşı karşıya geli- nen oyunda, gündemdeki olayla- ra da göndermeler yapıyor Bozoğ- lu. Mesela, oyunda yer alan 'Bağ- dat Hatun' tiplemesinin çok gün- demde olan 'birisiyle' tıpatıp ben- zeştiğine değiniyor. Onun için, gündemde olan başka bir konu da, oyunculuk, sanat ve sanatçı kav- ramlannın iç içe geçmesi. Dört senelik temel eğitiminin yanı sıra çok öncelere dayanan ti- yatro eğitimine rağmen kendisine sanatçı demeye dilinin varmadı- ğvnı söyleyen Bozoğlu, dansöz, fo- tomodel, mankenlik gibi meslek- leri icra edenlerin 'sanatçı' sıfa- tıyla anılmasına tahammül edemi- yor: "Uzun süreden beri bu alan- da çalışmama rağmen şu anda, sa- natçı ada> adayı durumundayun. Bazı değerlerin bu kadar çabuk yozlaşağı ülkemizdeolumlu bir ge- lişim olarak şunu görüyomm: In- sanlanmız arnk gerçek sanatçı ile ' sanatçı'jı ayırtedebilecek durum- dalar. Ancak 'medya' dediğimiz olgu bu iki kavTamı birbirine çok fazla kanşürma>'abaşladı. Bu bag- lamda biz tiyatroculara düşen po- püler kültürle üst kültürü ve halk kültürünü bir ara>a getirebilecek ortak bir dil kuüanmak. Tiyatro belki metinsiz >-ar oiabilir, ama se- yirdsiz nefes alamaz." Ticari kaygılarla içeriksiz tiyat- ro yapanlan kınıyor genç oyuncu: "Tİyatronun size verdiği her şeyi, siz her seferinde fazlalaşbrarak ona geri vermetisiniz." Oyunculu- ğu, bir merdivene benzeten Bo- zoğlu, hönüz merdivenin ilk basa- mağında olduğunu, sahne sorunu- nu çözümledikten sonra tiyatro adına daha yapmak ve söylemek istediği çok şey olduğunu dile ge- tiriyor ve oyununda yer alan Vasıf Öngören'in 'Asiye Nasıl Kurtu- lur'undan bir replikle noktalıyor sözlerini: "Adıneolursaolsun,va- şamaya mecbursun."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear