25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 KASIM 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hâkim-savcı atamalarına onay • ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Danıştay, eski Adalet Bakanı Şevket Kazan döneminde yapılan sınavda, yedek listeden alınan 423 yargıç ve savcı adayı ile ilgili işlemde usulsüzlük olmadığına karar verdi. Danıştay ldari Dava Daireleri Genel Kumlu, yedek listeden alınan 423 yargıç ve savcı adayı ile ilgili verilen '•yürütmeyi durdurma" karannı kaldırdı. Salim Özkan başkanlığında dün toplanan genel kurul, işlem hakkında Danıştay 12. Dairesi'nin daha önce verdiği "yürütmeyi durdurma" karannı görüştü. Heyet, oy çokluğu ile dairenin karannı bozdu. 'Meczuplar' pazartesi DGM'de • ANKARA (AA) - Atatürk'ün 59. ölüm yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma törenlerinde gösteri yapan ve kendilerine "'Tebliğ Memurlan" adını veren 4 kışinin emnıyetteki gözaltı süresi uzatıldı. Soruşturmayı yürüten Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel, soruşturmayı derinleştirmek amacıyla gözaltı süresini 3 gün uzattı. Savcı Yüksel, 4 kışinin, gelecek pazartesi günü DGM'ye sevkedileceğini bildirdi. IMTO Başkomutanı geliyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanı Orgeneral Wesley Clark, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı Karadayı'nın resmi konugu olarak 17-18 Kasım günlerinde Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunacak. Orgeneral Karadayı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Baştekan Mesut Yılmaz ve Dışişleri Bakanı tsmail Cem'le bir araya gelecek olan konuk komutan, 18 lCasım'da Türkiye'den aynlacak. Özden'den Akire dava • ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bir haberde Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'in kişilik haklanna hakaret ettikleri gerekçesiyle, Akit gazetesi muhabırleri Serdar Arseven ile Ibrahim Acar hakkında, 4'er aydan 16'şar aya kadar hapıs cezası ıstemiyle dava açtı. Cumhuriyet Savcısı Hamza Uçar"ın hazırladığı iddianamede, Akit gazetesinin 27 Mayıs 1997 günlü nüshasında. Serdar Arseven ile tbrahim Acar'ın imzası bulunan "Dürüstsen Istifa Et" başlıklı bir haber yayımlandığı belirtiliyor. Erdemip ürüıUepine zam • ZONGULDAK (AA) - Ereğli Demir Çelik Fabrikalan'nda (ERDEMÎR) üretilen yassı mamullere, yanndan geçerli olmak üzere yüzde 2 ile yüzde 5 arasında değişen oranJarda zam yapıldı. Yapılan zamdan sonra üriinlerin yeni fıyatlan, ton başına KDV hariç şöyle oldu: Teneke 134 milyon 470 bin, soğuknıloCR71 milyon 730 bin, soğuk rulo CCR 74 milyon 560 bin, sıcak rulo 56 milyon 780 bin, levha 65 milyon 860 bin lira. Silah ruhsatı sahtekârlığı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bazı milletvekillen adına TBMM'den İstanbul Valilıgi'ne faks çekilerek silah ruhsatı alınması olayı, Ankara ve İstanbul Emniyet Müdürlükleri tarafından soruşturuluyor. TBMM Genel Sekreter Vekili Orhan Dülgerler, konuya ilişkin soruyu cevaplandınrken, TBMM Başkanlığı'nın talimatı üzerine gerekli belge ve bilgilenn Ankara ve İstanbul Emniyet Müdürlükleri'ne iletildiğini, soruşturmanın bu emniyet müdürlükleri tarafından yüriitüldüğünü bildirdi. Aydmlatamaması durumunda başbakanlığın kendisine 'haram' olacağını söylemişti Ydmaz'dan Sıısurlıık çarlaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Susurluk'u aydınlatama- ması durumunda başbakanlığın kendisine haram olacağını söy- leyen, 1 ay önce Susurluk bom- basının 15 günde patlayacağını açıklayan Başbakan Mesut Yıl- maz. partililerle yaptığı toplan- tıda soruşturmanın tıkandığını belirterek çark etti. Başbakan Yılmaz, hafta ba- şında Başbakanlık Konutu'nda bakanlar. partisinin başkanhk di- vanı üyeleri ve grup yönetim ku- rulu üyelerine verdiği yemekte, 'Tlkdfldlk' Başbakan Mesut Yılmaz, bakanlar ve partisinin başkanhk divanı üyelerine, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanvekili Kutlu Savaş'ın yürüttüğü soruşturma hakkında bilgi verdi. Partisinin bir mitinginde "Susurluk için bütün yetkilerimi kullanmazsam başbakanlık bana haram olsun" diye konuşan Yılmaz, partililerle yaptığı toplantıda "Tıkandık. Ben bunun böyle olacağını bilseydim bu işin içine girmezdim" dedi. tam yetkiyle donattığı Başba- kanlık Teftiş Kunılu Başkanve- kili Kutlu Savaş'ın yürüttüğü Su- surluk soruş,turması konusunda bilgi verdi. Geçen ay Almanya'ya yaptığı gezi sırasında uçağına aldığı 3 büyük gazetenin yazanna "Su- surluk bombası 15 gün içinde patiayacak" diyen Yılmaz, par- tililerine "Susurluk meselesinde olaylar o kadar kanşfı Id çeteler devlctin içinde yuvalanmış. Çok kanşık organizasyonlar var. Siz olaylaruı sadece yüzde 5'ini bifi- yorsunuz. Ben olaylaruı yüzde 20'sine vakıfım. Geriye kalan yüzde 80'ini siz tahmin edin. Ben tahmin etmek bfle istemiyorum" dedı. Susurluk raporunun 10 gün içinde tamamlanacağını belirten Anayasa DYP'den fire beklentisi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer'ın, milletvekili dokunul- mazlığının sınırlandınl- masına karşı çıkması, anayasa değişikliği ön- cesındeDYP'de"U"dö- nüşüne neden oldu. ANAP Grup Başkanve- kili Ülkü Güney, "Deği- şiklik teklifınin görüşüle- ceği gelecek hafta, kamu- oyu, kimlerin imzalanna sahip çıktığını göstere- cek. tmzalanna sahip çıkmayanlan kamuoyu yargısına havale ediyo- rum" dedi. TBMM Danışma K.u- rulu'nun önceki gün gö- riişülmesi karan alması- na karşın, iktidar kana- dının komisyonlara yeni üye seçimi tamamlana- madığı gerekçesiyle ge- lecek hafta çarşamba gü- nüne bıraktığı anayasa değişikliği için siyası partilerbirbirlerini yakın takibe aldılar. îktidar ka- nadı, Çiller'in kendisi ile ilgili iddialar nedeniyle "çarkedeceğT kuşkusu- nu yaşarken. DYP kur- maylan, "10 gündür gö- rüşmeleri tıkayan, ikti- dar kanadı. İmzamıza sahibiz, ancak yargıya güvenmiyoruz" diyerek "koşullu evet" mesajı vermeye başladı. ANAP Grup Başkan- vekili Güney, geçen haf- ta komisyonlara yeni üye seçimi yapılamadığı için değişiklik önerisinin ele ahnamadığını belirterek "Ancak bu hafta. komis- yonseçimleriyapılsın ya- pdmasın, hükümet ora- da olacak. DYP'h' komis- yon başkanı da görüşme- İerde hazır bulunursa, görüşmeleri yapanz" de- di. DY? lideri Çiller'in önceki gün yapılan bir konferansta. yargıya gü- venmediğini söyleyerek, dokunulmazlıklann sı- nırlandınlmasına karşı çıktığını anımsatan Gü- ney, "Ama bu tekfifın al- ünda RPdçındaki bütün liderlerin.yani Tansu Çil- ler'in de imzası var. Ger- çi bu, ÇUJer'in ilk l dö- nüşü olmayacak. Ama eğer bu değişiklikgerçek- leşmezse, imzasına sahip çıkmayanlan kamuoyu yargısına havale edece- ğfc"dedi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART Yılmaz, "Çokönenüiipuçlarıel- de edildi ama sonuç almak için daha fazla üzerine gidUemiyor. Askeri istihbarattan bügi gelmi- yor. MİT ise 10 kere, 20 kere süz- geçten geçirdikten sonra bilgi ve- riyor. O da bir işe varamrvor" de- di". Partisinin bir mitinginde ''Su- surlukiçin bütün yetkilerimi kul- lanmazsam başbakanlık bana haram olsun" diye konuşan Yıl- maz, partililerle yaptığı toplan- tıda "Tıkandık. Ben bunun böy- le olacağını bilseydim, bu işin içi- ne girmezdim" dedi. Yılmaz, Susurluk'un çö- zülmesi için çaba harcadık- lannı, ancak sonuca ulaş- malannın güç olduğunu belirterek "Biz çözülmesi için, başkalan da çözühne- mesi için uğraşıyor" dedi. Umuttar söndü Muhalefet dönemi ve başbakanlığının ilk hafta- lannda Susurluk skandalı konusunda oldukça iddialı konuşan Yılmaz'ın geri adım attnası, kamuoyunda- ki umutlan sekteye uğrattı. Yılmaz, Susurluk kaza- sının ardından ortaya çıkan bağlantılarla ilgili açıkla- malan nedeniyle 23 Kasım 1996'da Macaristan'da yumruklu saldınya uğra- masında rol aldığı öne sü- rülen "Yeşffl" kod adlı Mah- mut Yıldırun'ın öldürül- müş olabileceğini söyledi. "Susurluk olayında hangi taşı kaldırsanız arandan ÇH kan bir isim var: YeşiT di- yen Yılmaz. şöyle devam etti: "Macaristan'daki saldı- ndan bir gün önce Türki- ye'den çıkış yapmış. Şimdi nerede belli değiL Bir süre- dir kendisüıden haber ah- namadığı söyleniyor. Bü- yük ihtimalle Yeşil öldürül- müş olabilir. Cem Ersever'i nasıl ortadan kaldırdıysa- lar Yeşil''i de ayru şekilde or- tadan kakürmtş olabifirier." Savaş, RP davasında ileriyi düşünerek karar verilmesi gerektiğini söyledi 'Kapatuıca alvilhui başlanna geliyor 9 . ANKARA (UBA) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Sa- vaş'ın, Anayasa Mahkemesi'ne verdiği 39 sayfalık dilekçesini okurken dilekçede yer almayan konulara da değindiği ortaya çık- tı. Savaş'ın RP konusunda kalıcı bir çözüm arayışı içinde olduğu ve "Her kapatma akülannı baş- lanna getiriyor, yeni bir strateji oluşturuyoriar" dediği tutanak- larda yer aldı. Tutanaklara göre Sa\aş 'idam' sözcüğünü de kul- landı Anayasa Mahkemesinde gö- rüşülen RP kapatma davası ile il- gili duruşma tutanaklanna göre Başsavcı Savaş. RP'nin 'irtkanm odağT olmakla suçlanmasının ge- rekçesini konuşma metni dışında şöyle dile getirdi: " Efendim, ileriyi düşünmek la- zun. Ben RP ile ilgili dosyayı ince- ledigimden beri kafama hep bu takıldı. Niye açmadım. Çünkü şu- nu düşündüm. Bir an farzettim, bu genel başkanların, böyle bir partinin veya yeni kunılacak bir partinin, çünkü mütcmadiyen bi- liyorum ki, birini kapaöyorsunuz, kabında diğerini açıyorlar. Ağzı- nı tutsa, genel sekreter, üç kişi, 100 tane millervekili olsa, hepsi Şevki • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Savaş, Refah Partisi gibi düzeni değiştirmek isteyen partilere karşı yapılacak tek şeyin anayasayı uygulamak olduğunu söyledi. Yılmaz gibiolsa, 163 deyok.4mil- yon üyenin 4 milyonu da böyle ol- sa, bir parti hakkında laikliğe ay- kınhktan ne yapabiUriz. Ancak Anayasa'yı uygulamakla biz, Anayasa'yı hayata geçirebiliriz inancı ile yaptun. Çünkü her ka- patma akülannı başlanna getiri- yor, yeni bir strateji oluştunıyor- lar. Hatta hatta ben, en aşın ey- lemcileri partiye de kaydetmem vc demin konuşmamın başuıda da yapüğun gibi parti için çalıştıkla- n açıkça beUi yazariar, çizerler, miting düzenkrler,' RP'ye oy ve- rin' derier... tşte Ahnan Anayasa Mahkemesi, bunlan düşünerek D- ke karannı öyle tespit etmiş. sizin de bilgilerinize sundum. Artık bu metinleri (RP'lilerin konuşma metinleri), okumadan, sadece ha- üriatmakla yctineccğim; 'Geçiş dönemi sert mi, tatlı mı olacak' Bu konuda çok geniş açıklamalar yapülar. Hiçbirisiniinandıncı bul- madım. Siz bulursanız bunu tak- dir edersiniz." Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Savaş, sözlü savunmasmın bası- na yansımayan bölümünde ayn- ca türban' konusunda da Ana- yasa'ya aykın hareket edildiğini, RP liden Necmettin Erbakan ve RP'li yönetıcilerin bu harekete destek verdiğini belirterek şunla- n söyledi: "Ben yalmz hukuk dûzenimiz bakımından. Anayasa Mahkeme- si karannın laikliğe aykın olup ol- madığı en son mcrci olarak tespit edecek bir de küık kıyafet yönet- meüklerimiz var. Halen yürüriük- te. Ama Memurin Muhakemaü var, dava açılamryor veya yükse- köğretimde YÖK Yasası gereğln- ce soruşturma yapılamıyor. Hal böyleyken, okullarda öğrencilerin dinsel kurallann emrettiği biçim- de taküan başörtüsü ile bulunma- lanrun laiklik ilkesinc ay kın oldu- ğu kesinleşmiş \ üksek Mahkeme karan ile belirlenmesine rağmen, Genel Başkan Necmettin Erba- kan dahil RP'nin tüm yönetkfle- ri, kendilerine oy getirdigi inancı ile hemen her konuşmalannda okullarda, hatta devlet dairelerin- de başörtüsü ile öğrenim görmeve çahşmamnanayasal bir hak oMu- ğunu ısraria iddia ederek halkı kışkırtmışlar, eylemler düzenle- mişler ve hatta Genel Başkan Er- bakan, iktidar olduklannda rek- törierin başörtüsüne selam dura- cağını, bir seçim konuşmasmda ileri sürebOnüştir." Anayasa Mahkemesi tutanak- lannda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın idam konusuna da açıkça değindiği or- taya çıktı. Savaş'ın, yazılı metinde yer al- mayan, ancak idam sözünün geç- tiği konuşma mahkeme tutanak- lanna şöyle yansıdı: "254'üncü maddemize göre işin temeli hâkimin vicdani kanaati- dir. Şu davada işte göriiyorsunuz. Vkleo bantianyla, kasetierie,teyp- lerle tespit ettiğimiz hususlara da- hi yalan deyip çıkryoriar. Bilirkişi incelemelerine gidiyoruz, bilmem ne.- Aslında bir ceza mahkeme- sinde icabında bir tek tanıkla da- hi adamın idanuna karar verilir. Yeter ki o tanığın doğnı söyledigi vicdani kanaatine vanlsm." TlRMIK IAYDIN ENGİN 12 Eylül sonrası 12 yıl boyun- ca Avrupa'da sürtüp, yeniden kürkçü dükkânına dönüp, Cumhuriyet'te işe başladığım- da gazete yönetiminin bana verdiği ilk iş, Türkiye'nin sosyal güvenlik sistemi üstüne bir dizi hazırlamak oldu. Kim nereden bulup yakıştırdıysa adımız "araştırmaa gazeteci"ye çık- mış ya, "Sorunu şöyle enine boyuna ortaya koyacaksın" de- diler; "SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı'nda durum nedir; ak- sayan yanlar nedir filan, hepsi sergilenmeli." Maç öncesi ısınan futbolcu- largibi ilkin İstanbul Zeyrekte- ki SSK'nin yolunu tuttum. En azından "On ikiyılda ne değiş- ti, ne olduğu gibi kaldı, ne da- ha da beterieşti" sorusuna ye- rinde yanıt aramak gibi hesap- lanm vardı. Sabahın köründe sıraya gir- dim, öğlene doğru sıram geldi. Güya emekli olacakmışim da "eksik günüm var mı yok mu" diye soracağım. O masadan ötekine yollanıp sonunda bom- boş bir odada, bomboş bir ma- sada, bomboş oturan bir ada- Bir Bakanm Bıyıkları mın karşısına çıktım. Adamın yüzünde iki günlük sakal, sura- tından düşen birkaç bin parça, başını önüne eğmiş, elindeki tü- kenmez kalemi şaşırtıcı bir hız ve hünerle parmaklan arasında dolaştınyor. Mapushanelerde tespih dolaştırmanın çeşitli hü- neıierini gördüm ama tüken- mez kalemi bu kadar usta do- landıranı görmedim. Olanca şi- rinliğimi takındım: - Günaydın, dedim. Herif başını bile kaldırmadı: -Ha? Nonnal koşullarda bu "Ha" ancak "Oh-ha" diye yanrtlanır. Yutkundum. - Günaydın demiştim efen- dim. Herif başını kaldınp şaşkın- hklayüzümebaktı: - Haaaa!.. dedi, durdu ve sor- du; Ne istiyon dayı? Odadan sessizce çıktım. Araştırmacı gazeteci "yerinde gözlem "in ilk adımını tamamla- mıştı. Günlerce istatistiklerle bo- ğuştum. Sıralarda umutsuzca bekleşen sigortalılardan genel müdüre kadar bantlar dolusu söyleşiler yaptım. SSK'nin, Bağ-Kur'un, Emekli Sandığı'nın can sıkıcı, iç karartıcı faaliyet ra- porlarını satır satır okudum, notlar çıkardım. Sonunda bir gazete dizisi için yeterii bilgiler derlendi, Türkiye'deki sosyal güvenlik ağının fotoğrafı iyice belirdi, sıra dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'yla görüşmeye geldi. Önce 39 yaşında bile emekli olunabildiği, Türkiye'nin bir genç emekliler cennetine dö- nüştüğü anımsatıldı; Alman- ya'nın ünlü Bild gazetesinin "Garip Ama Gerçek" köşesin- de bir Türk kankocanın fotoğ- raflannı basıp altına "Ister ina- nın, ister inanmayın. Erkek 43 yaşında, kansı da 40 ve ikisı de emekli" yazdığı aktanldı. Bu yaşta insanlann üretimden çık- malarına olanak vermenin Tür- kiye gibi bir ülke için lüks olup olmadığı soruldu. Yanıt çarpı- cıydı: - Ne yani, benim insanım mezarda mı emekli olsun? Bu emeklilikhakkı, çalışan insanla- nmızabirekgelir, birsosyalgü- vencedir... Gel de sus. Hollanda'da emekliler ile çalışanlar arasın- daki "altın oran" kabul edilen "1 'e 5" dengesinin biraz attına inildi diye alarm çanlan çalındı- ğı; Türkiye'de ise bu oranın "Ve 2"nin altına indiğı, yani her emekliye ancak ve en çok 2 ça- lışan düştüğü anımsatıldı. Ce- vap gene çarpıcıydı: - Türkdevleti emeklilerini na- merde muhtaç etmeyecek güçtedir. Inat edeyim dedim. "Ama efendim emekliler namerde muhtaç. Hastanelerde sağlık hizmeti rezalet boyutlarında. Emekli maaşlan ile geçinmek değil aç kalmak bile zor. Üste- lik hergün daha kötüye gidiyor. SSK iflas bayrağını çekti çeke- cek. Bağ-Kur ondan farksız. Bunlann hepsi genel bütçeye yükleniyor." Yanıt, Türkiye'nin siyasetçi ti- pini bire bir yansıttı: - Bütün bunlar bizden önce gelen iktidariann hatalanndan kaynaklanmıştır. Bizim iktidan- mızda ise... Son bir hamle yaptım. "Sayın bakan, çalışanlann yansına ya- kını kaçak, yani sigortasız çalı- şıyor. Sigortalı olanlann büyük kesimi yılda birkaç hafta çalış- mış gösteriliyor. Işverenlerin kestiği primler SSK'ye aktanl- maksızın ucuz, çok ucuz, çok çok ucuz kredi olarak gene iş- verenlerde kalıyor. Kaçak işçi- lerizlense, işverenlerden borç- lu olduklan primler tahsil edil- se..." Bakan sözümü kesti. "Teybi kapat" dedi. Kapattım. Arkası- na yaslandı: - Bak kardeşim, dedi. Bu yıl, bilemedin gelecek yıl seçim var. Bana bu dediklerinin yan- sını yapacak bir tane bakan göster, ben bu bıyıklan kese- rim... Bakan bıyıklannı kesmedi. Şimdi bakan değil. Ama hâlâ bıyıklı. POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Aşiret... Izol Aşireti, DYP lideri Tansu Çiller'e niçin 'bağlılık yemini' etmedi? Izol Aşireti'nin Ankara'daki tanışma yemeği bir hayli sönükgeçti... ANAP'tan RP'ye, HADEP'ten BBP'ye, DYP'den YP'ye dek tüm siyasi partilerde boy gösteren, sayılan bir milyonu aşan Izol Aşireti, sart Güneydoğu'da değil, her tarafta yaşıyor... Izol Aşireti kalabalık ama dağınık... Tansu Çiller, Güneydoğu'da aşiretlere göz dik- miş... Diyarbakır'dan Urfa'ya, Bitlis'ten Siirt'e dek aşiret oylarını DYP'ye çekmek istiyor... Safkan Atatürkçü olan Tansu Hanım, belki Hiz- bullah ve islami Hareket gibi yasadışı dinci terör örgütlerinden de Güneydoğu'da destek isteye- cek bir süre sonra... Başkent Ankara'dan gelen haberlere bakılırsa Izol Aşireti'nin yemeği çok sönük geçmiş ve bu arada da Tansu Hanım'a kimse bağlılık yemini et- memiş. Yine öğrendiğimize göre DYP lideri, Izol Aşireti'ne küsmüş... Ankara'daki İzol Aşireti'nin yemeğine kimler katılmış? HADEP Genel Başkan Yardımcısı AhmetTürk, ANAP Diyarbakır Merkez llçe Başkanı Irfan Ak- ba, Malatya izollu (Kale) Belediye Başkanı BBP'li Alkame Temur, Yeni Parti Şanlıurfa ll Başkanı Sami Izol yemeğe katılanlar arasındaymış... RP Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar Izol, toprak ağası Feti Aslan yemeğe katılmamış... Izol Aşireti kan davası yüzünden birbirine dü- şen bir aşiret... Şimdi küçük bir not: "Izol Aşireti'nin Tansu Çiller'e bağlılık yemini etmeye hiç niyeti yok!..." ••• Izol Aşireti'nden aradığını bulamayan DYP li- deri Tansu Çiller Ege'de, Akdeniz'de, Karade- niz'de, iç Anadolu'da, Marmara'da aradığını bu- labiliyor mu? Bir DYP mılletvekılinin bu soruya yanıtı şöyle: "DYP eriyor, ama Tansu Hanım ve yakın çev- resi bunun farkında değil..." Soru: "Niçin eriyor DYP?" Yanıt: "DYP lideri kime sesleniyor? Hangi seçmeni yanına çekmek istiyor? İşte sorun burada. Tan- su Hanım'ın açıkhava toplantılanna katılanlann büyük çoğunluğu RP seçmeni. DYP'nin siyasi kimliği kalmadı. Tansu Hanım sanıyor ki, mey- danlara gelen 4-5 bin kişi DYP seçmeni. Değil. Çünkü, DYP iç dinamiğini kaybetti." "Neden kaybetti DYP iç dinamiğini?" Yanıt: "Parti yönetimi, yani tavan, tabanla, yani seç- menle ilişkisini kopardı. DYP, merkez sağ parti kimliğini yitirdi. Parti yönetiminde bir grup, DYP'yi aşiretlere, şeyhlere, şıhlara çekiyor; bir grup, tarikatlaria işbirliği yapmayazoriuyor. Oy- sa o aşiretler, şeyhler, şıhlar ve tarikatlar RP ile dirsek temasında. Bu yüzden DYP siyasi kimli- ğini yitirdi..." Soru: "Tansu Hanım'ın askeriere karşı tutumu, ta- banda çözülme yaratmadı mı?" "Elbet yarattı. Bizim tabanımız tepki gösteri- yor böyle davranışlara. Tansu Hanım'ın uçağı Konya Askeri Havaalanı'na inemiyor. Bu, çok düşündürücü. Eğer, Tansu Hanım politikacı ol- saydı, bir liderde olması gereken donanım ken- disinde bulunsaydı, başımıza bunlar gelmezdi. Tansu Hanım'da ne birikim var, ne de dona- nım..." "O zaman Tansu Hanım ne yapmak istiyor?" Yanıt: "Ne yapmak istediğini de kendisi bilmiyor. Ba- kın Tansu Çiller'e medya karşı, iş dünyası karşı, askerter karşı, üniversiteler karşı, esnaf karşı, sendikalar, üreticiler karşı. Biz DYP olarak bu- günlere nasıl geldik?" • • • Izol Aşireti, Çiller'e bağlılık yemini etmedi... Sanırız Tansu Çiller ve Özer Uçuran Çiller bu duruma çok kızmışlardır... Bana kalırsa, Nazlı llıcak, Izol Aşireti'nin ön- de gelenlerini Kanal 7'ye çıkarmalı, bu işi birgü- zel tartışmalıdır... Tartışmanın bir hayli ilgi toplayacağını şimdiden söyleyebilirim... Tansu Hanım, Özer Bey, Izol Aşireti'nin temsil- cileri bu tartışmaya katılabilirler... Canlı yayında Ibrahim Şahin de olmalıdır. Naz- lı Hanım, bir ünlü tarikat şeyhini de programa ça- ğırabilir... Sedat Bucak ve Haluk Kırcı da tartışmaya te- lefonla katılırlarsa harika olur... Bu arada Bülent Orakoğlu ile Kadir Sar- musak'ı da unutmamak gerekir... E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A Ğ D A S Y A Y I N L A R I ÇAĞIHIN TAHIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI 2S0 0O0TL KUBİIAY OLAYI V I TARİKAT KAMPLARI 3. BASI 350 000 71. SANCILIYILLAR KUŞATILMI* SOKAKLAR 4 BASI 3CO000TL KUZU POSTUNDA KURT 2. BASI 450 0O0U ZAMBAK SANA DA BUUJTI KAN 2 BASI 45C00CTL DİN BARONUNUN KAZLARI 150 000 Tl A$IK KADINLAR SOKA&I 450 000 TL ŞERİAT PAZARI500 000 TL Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel-512 05 05 Posta çeki no666322
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear