18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 KASIM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI SIRKETLERDEN • PIRELLI yoldan çıkıyor. Dünyanın ünlü lasti'k üreticisi' PIRELLI, yeni üninü SCORPION'u, dün SWISS OTEL'de düzenledıği basın toplantısıyla tanıttı.4x4 off-road araçlar ıçin üretilen lastikler, dört ayn model olarak piyasaya sürüldiı. •GILETTE, Fransa 98'e dcstek veriyor... Gilette, 16'ncısı 10 Haziran-12 Temmuz 1998 tarihleri arasında Fransa'da yapılacak olan dünya kupası futbol maçlarının bu yıl da resmi sponsoru. 1970'ten bugüne kadar kupanın sponsorluğunu yapan GILETTE, sporun diğer alanlarına da verdiği dcstekle anılı>or. • MAESTRO. A\ rupa'da Dünya Genel Merkezı kuruyor... Avrupa'nın en büyük ödeme sıstemlen kuruluşu Europay International ve iş ortağı Master Card International. Avrupa'da tüm dünyaya hizmet verecek bır merkez kuruyor. Merkezin Belçika'da açılması planlanıyor. • SULTANAHMET Köftecisi Kadıköy'de... 1920 vılından beri hizmet \eren Sultanahmet Tarihi Halk Köftecisi, Kadıköy şubesi ile Anadolu ve Osmanlı yemeklerini de mönüsüne katıyor. Sultaaahmet Tarihi Halk VemekJeri adı altında açılan lokanta, 10 çeşit yemeği her gün hazır bulunduruyor. • ALTIN OPTİKAL LTD. ŞTİ. Almanya'nın tanınmış gözlük camı üreticisi Rupp & Hufbrach'ın Türkiye temsilcilığini alarak hatasız gözlük camı üretımı sağlayan u ower Tracing" teknolojisini Türk gözlük kullanıcılanna sundu. • DAVID PEOPLE ve APRİDO sezonu açıyor... David People, 1997-1998 sonbahar-kış koleksiyonunu gençlere yönelik ha/ırladı. Kare ve ekose desenli olarak hazırlanan koleksiyona ek olarak erkek ve bayan iç çamaşırlarını satışa sundu. Aprido ise sezona 8 yeni grup kumaş ve aksesuvarlarla hazırlandı. • EMİRATES'te Fransız esıntisi.. Emirates Havayollan, 4 bin kişilik personelinin ünıformalannı yeniledi. Ünlü Fransız modacı Paco Rabanne tarafından hazırlanan kıyafetler. uçuş mürettebatı, kabin görevlileri. yer hızmetlen personeli ve teknik elemanlar tarafından giyılecek. • TORBASIZ elektrik süpürgesi Türkiye'dc. D\son elektrik süpürgesi, diğer süpürgelerden farklı olarak gözenek tıkanması problemi yaşatmıyor. "Dual cyelone" teknolojisiyle emiş giicii azalmayan süpürge tozu haznesinde hapsediyor. Akaryakıt, şeker ve tüpgaz fiyatlanna yapılan artışlar yaklaşan zam dalgasmm bir işareti Zaııı yağmuru sürecekEkonomi Servisi - Kurulduğun- dan bu yana art arda yaptığı zam- larla dar gelirliye nefes aldırmayan 55. hükümetin zam yağmuru önü- müzdeki dört ay içinde de devam edecek. Ekonomiden sorumlu Dev- let Bakanı Güneş Taner'in, "Özel sektör dört ay boyunca zam yap- rnasın. Ben de KİT ürünJerine zam yapmam" açıklamasıylabaşlayan. "önünıüzdeki dört ayın nasıl geçe- ceğT tartışması sürerken. akarya- kıt, elektrik. su ve doğalgazdan sonra şekerde de otomatik fıyat ayarlamasına geçilmesi, gelecek zamlann bir göstergesi olarak de- ğerlendıriliyor. Akaryakıta son olarak gelen yüz- de 5'lik zam, şekere gelecek ay yansıtılmak üzere açıklanan yüz- de 5 ila 6 oranı arasındaki fiyat ar- tışı ıle tüpgaza gelen yüzde 5'lık zam ve Dev let Bakanı EyüpAşık'ın Tekel ürünlenne "iki ay sonra el- bette zam yapmak durumunda- yız" açıklaması da yaklaşan zam dalgasının bır ışaretı. Devlet Bakanı Taner'in, özel sektöre yönelik zam yapmayın önerisine karşın, özel sektör girdi maliyetlerinin artacağını gözönün- de tutarak zam yapmanın kaçmıl- maz olduğunu belirtıyor. Zamla- ra. akaryakıt, elektrik ve işçilik malıvetinı gerekçe olarak gösteren özel sektöre göre, Bakan Taner'in dolar kurunu sabitleştirmesi ve akaryakıta gelen zamlan durdur- ması olanaklı değil. Bunun sonucunda. önümüzde- kı dört ayın, en az geçen dört ay kadar kemer sıkmayı gerektırece- ği \e dört kişilik ailenin 120 mil- yon liraya dayanan yoksulluk sı- nınnın daha da yükseleceği orta- ya çıkıyor. Fetrolcüler: Zam TÜPRAŞ'abağlı Istenırse akaryakıt fiyatlannın sabıt tutulabıleceöını belirten Pet- A ç ı k l a m a l a r ı o l a y o l d u Ekonomi Servisi - Ekonomiden Sonımlu Devlet Bakanı Güneş Taner, her açıklaması ıle "olay" ol- maya devam edıyor. Hükümetin kurulduğu 17 Tem- muz'dan ben açıklamalanyla pıyasalan altüst eden Taner'in son bombası. U 4 ay zam yapmama" öneri- si oldu. Yabancı basının "Türldye'nin ekonomi ça- rT dediğı, medyaya her demeç ıçin koyduğutarife- yi 10 bin dolara çıkaran Taner içın ekonomi çevre- leri, "susmakiçmkaçparaistiyOT"yonırnunuyapıyor. Taner'in "söyledikleri'' ve "sonuçlar'"ı şöyle: - Ne dedi? (17 Temmuz): 500 milyon dolar yaban- cı sennaye geliyor. - Ne oldu?: Hazıne bünyesınde yürütülen bir ka- rarname değişiklığinden kaynaklandığı ortaya çık- tı. Buna göre herhangi bir ılde 50 milyon dolardan az olmamak üzere entegre yatınm yapacak firma- lara eskisi gıbı teşvık belgesi verilmesi öngörülüyor. - Ne dedi? (21 Temmuz-24 Temmuz): Reuters'e yaptığı açıklamada. yıl sonu enflasyon tahminini yüz- de 100 olarak\aptL Üç gün sonra "Enflas>onu yüz- de 80-85 bandında tutma>ı hedeffiyoruz" dedi. - Ne oldu'1 : Istanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis toplantısmda "Beni yanhş anladılar" diyen Ta- ner'in çelişkilı demeçleri bono faizleri ve borsada büyük inış ve çıkışlara neden oldu. Bono faizleri, yüz- de 118-119 se\iyesıne çıktı. Böylece bankacılık sek- törünün 1 milyar dolar zarara uğradığı ileri sürüldü. - Ne dedi? (23 Eyiül): "Yeni Hra projesTni yeni- den gündeme getirdi. - Ne oldu?: Başbakan Yılmaz, "yeni lira"ya ge- çişın söz konusu olmadığını. lıradan sıfir atılması- nın düşünüldüğünü söyledi. Yılmaz, "yeni Bra"nın Taner'in düşüncesi olduğunu belırtti. - Ne dedi? (30 Fylül): Dünya Ekonomik Foru- mu'nda yeni hedefi yüzde 15 olarak açıkladı. -Ne oldu?: Hazine yüzde 24'lük enflasyon hede- fını gerçekçi bulmazken Taner'in yüzde 15'lik ye- ni hedefi toplantı-daki 200'ü aşkın yerli ve yaban- cı yönetıcinın birbirine şaşkınhkla bakmasına yol açtı. - Ne dedi? (8 Kasını): "Özel sektör 4 ay zam yap- masın. biz de KİT ürünlerineakaryakıtdahil4 ay zam yapmayacagız" dedi. - Ne oldu?: Sana- yıcilerıkıyeaynl- dı. Sanayi Ba- kanı Yalım Erez bunun faydası olmadığını, erteleme- nin daha yüksek zamlan getire- ceğıni be- lirtti. rolcüler Derneği Başkanvekili ve Turcas Petrolcülük Yönetim Ku- rulu Üyesi Kaya Baban. TÜP- RAŞ'ın pahalıya alıp ucuza satma- sı gerektiğini ifade etti. Zarann yi- ne devlet tarafından karşılanaca- ğını vurgulayan Baban, dağıtım şirketlerinin normal koşullarda uy- gulanan kâr marjıyla çalışacağını açıkladı. Baban. "Biz zam yap- mazsak da enflasvon vükselecek. Belki biraz yavaşlardı ama bu ye- terö değil. Aynca. biz dağıtım şir- ketleri olarak TİPRAŞ'tan aldığı- mız yakıta belli bir kâr marjı ek- leyerek çahşınz. Bütün iş TÜP- RAŞ'a bağh" dıye konuştu. Baban. "Bizim kânmız, dört ayda enflasyon artışı kadar ger- çekleşir. Biz zaten zam yapmayız. Yine aynı şekilde fıyat belirieyece- ğiz" dedi. Kısa vadede zam olmadığını vurgulayan Süt, Et Gıda Sanayici- leri ve Ûreticileri Birliği Başkanı Ahmet Arsan, ancak uzun vadede kâr etmeden varlıklannı sürdüre- meyeceklerinı ifade ederek, "Biz, akaryakıta gelen yüzde 5'lik zam- dan sonra >iizde 5 fiyat artışı ya- pamayız. Ancak, iki ay bekleriz, maliyeti tekrar hesaplar ona göre fivaümıza vansıünz. Akarvakrt ka- Hükümet, sosyal güvenlik reformunu koz olarak kullanacak 4 Stand-by'a emekli diyetiANKARA (CumhuriyetBiirosu)-Orta va- deli istikrar paketiyle çalışanlann ücretleri- ni düşük tutmayı hedefleyen hükümet, Ulus- lararası Para Fonu'yla (IMF) bugün ABD'de gerçekleştirilecek görüşmelerde, sosyal gü- venlik reformunu da stand-by anlaşması için pazarlık olarak kullanmayı planlıyor. Emeklilik yaşımn, TBMM'deki tasanda ol- duğu gibi 50-55'e yükseltilmesi konusunda önceki günkü Bakanlar Kurulu'nda ilke ka- ran alınırken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ESK dışında ek bir paket hazırla- dı. Bu pakette, ESK'in alt komisyonun ha- zırladığı seçenekli rapor doğrultusunda. dev- letin sisteme yüzde 10'luk prim katkısıyla girmesiyle SSK'nin toplam priminin yüzde 30'a çıkanlması; emeklilik için 5 bin işgünü prim ödeme koşulunun kadınlarda 7 bin 200'e. erkeklerde 9 bine çıkanlması; kademeli ge- çiş süresinin ise kısaltılması öngörüldü. TBMM'deki tasanda sigortalılık süresi 15 yıldan fazla olanlann yeni düzenlemeden et- kilenmemesi öngörülürken, 5 yıllık kısaltmay- la bu süre 20 yıla çıkanlmış olacak. • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Na- mi Çağan, geçiş süresinin kısaltilmasına iti- razı olmadığını belırtirken bakanlann bazı- lannın TBMM 'dekı tasan dışında yeni bir ta- san hazırlanmasını istedikleri, ancak bunun kabul görmediğini bildirdi. Çağan, sosyal güvenlik reformunun, ESK'de gündeme ge- lip gelmeyeceğine ilişkin olarak da "Topla- nırsagelir" dedi. ESK'de oluşturulan alt ko- misyonun hükümet kanadının hazırladığı se- çenekli raporda, işsizlik sigortası için çalı- şan, işveren ve devletten yüzde 2'lik kesın- ti öngörülmesıne karşın; zorunlu tasarruf fo- nunun işsizlik sigortasına dönüştürülmesinın gündeme geldiği öğrenildi. Hazine'nin zo- runlu tasarruf kesintilerinin tasfiyesinde sı- kıntı yaşadığı, bu konuda hükümette sorun yaşanmaması için zorunlu tasarruf kesinti- lerinin yüzde 2'lik çalışan. yüzde 3'lük iş- \eren ve yüzde 2'lik devlet paylanylabirlik- te işsizlik sigortasına dönüştürülmesinin be- nimsendiği belirtildi. Türk-îş'e bağh Harb-tş Sendikası Mer- kez Yönetim Kurulu adına yopıian açıklama- da, zorunlu tasarruf fonunun işsizlik sigor- tasına dönüştürülmesi, "milyonlarca ücret- linin kazanımlanna yönelen yeni bir saldın ve çalışanlann geürlerine devlet zomyla el koyma girişimi" olarak nitelendirildi. DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak,sen- dikal haklar, iş güvencisi, mecburi sigorta ve özerk bir SSK. yönetimi ilkelerini istedikle- rini belirterek "Reformun bizim önerileri- miz doğrultusunda olduğunu göremiyoruz" dedi. Kamu Emekçıleri Sendıkalan K.onfe- derasyonu Başkanı Siyami Erdem ise "Dev- let TL SİAD'ın önerdiği sistemin 'ikinci aya- ğına' bu fonda biriken tutarlan kaynak yap- mak isterken şimdi de siyasi iktidar birikim- lerimizi "işsizlıksıgortası'naaktarmakiste- mektedir" 1 dedi. Hak-îş Konfederasyonu Başkanı Salim Uslu da bakanlığın işsizlik sigortasını gün- deme almasını, "iyi niyetli bir gbTşim" olarak görmek istediklenni belirtti. dar, işçilik, hammadde \e elektrik ileambalaj malzt'mekTİartükçabiz de zam yapmahyTz" dedi. Tanma dayalı sanayi ürünü sat- tıklannı ve bu yıl ürün sıkıntısı çe- kildiğıni belirten Reis Gıda Yöne- tim [Curulu Üyesı Mehmet Reis. bu nedenle çok sayıda ürünün ıthal edıldiğını belirterek "Sayın Gü- neş Taner, 'dört ay içinde dolar ku- ru 200 bini geçmez' desin. Bu mümkiin mü?" dedi. Daç Işverenleri: Bizden ucuzluk beklemesinler Ilaç Işverenleri Sendikası Ge- nel Sekreter Yardımcısı Nuray Kaplan sektörün. enflasyon ve do- lar kuru ile malzemelere gelen fi- yat artışlanndan etkilendiğıni ifa- de ederek. •'Girdilerin arbşına pa- rak'l olarakzam >apmaması, sana- ykiyi güç durumda bırakır. Bu dü- şünülemez" dedi. TESK: Sermavemizden geçinemeyiz Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Sekreten Hasan Ozcan "Bizim, Koçlar, Sabancılar gibi kendi ser- mayemizden yeme lüksümüz yok. Gelen her zammı \ ansıtmasak, hiç kazanamayız. Akaryakıta gelen zammı taksicl minibüsçü elbette yansıtacak" dedi. Konut: Bu iş olmaz Türkiye Kent Kooperatıflen Merkez Birliği Genel başkanı Oğuz Soydan ış dünyasının böyle bir fe- dekârlığı yapacağına inanmadığı- nı dile getirerek, Koç Grubu'nun elindeki ürünlen eritmek için tar- tışmayı başlattığını, beyaz eşya ve otomotiv sektörünün parlak gün- ler yaşamadığı için, bunun gün- deme geldiğıni öne sürdü. Soy- dan, konut sektöründe fıyatlann artmamasının söz konusu ol- madığını kaydetti. Tüpgaz, meyve, sebze ve demir çeliğe zam Ekonomi Servisi - Akaryakıta yapılan zammın ardından, tüp- gaza da yüzde 5 zam yapıldı. 2 kilogramlık piknik tüpünün fıyatı Istanbul'da 244 bin liraya, Ankara'da 242 bin liraya yüksel- di. 12 kilogramlık mutfak tüpü Is- tanbul'da 1 milyon 320 bin lira- dan. Ankara'da 1 milyon 293 bin liradan satılmaya başlandı. 45 ki- logramlık sanayi tüpünün ise Is- tanbul ve Ankara'da fıyatı 5 mil- yon lira olarak belirlendi. Türkiye nin turfanda sebze üre- tıminin yüzde 60'tan fazlasının gerçekleştınldiğı Antalya yöre- sinde, sera sebzelerinin fiyatlan tırmanışa geçti. Yaz sebzelerinin hasadmın sona ermesi, sera ürünlennın fiyatlan- nın yükselmesinde etkili oldu. Iskenderun Demir Çelik Fabri- kalan AŞ, ürünlerine dünden iti- baren yüzde 2.52 ile 2.56 arasın- da değişen oranlarda zam yaptı. T A R A F L A R D A N S O S Y A L D İ Y A L O Ğ A Ç A Ğ R I • Ekonomik ve Sosyal Konsey'de yer alan işveren ve işçi kesimi Türkiye'nin sorunlanmn çözümü için sosyal diyalog önerdi. Rahmi Koç (Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı) Türkiye, her türlü ekonomik faaliyetleri, benzer rekabet orta- mındaki ülkelerin, devletlerin ve fırmalann usulleriyle yapmak du- rumundadır. Aksi takdirde, yeni asırda başanlı olmamız mümkün değildir. Başan. tüm kesimlerin rekabetçi bir felsefe ile aynı isti- kamette düşünmelen ve hareket etmeleridir. Hepimiz, özelleştirme bir an önce tamamlan- malı. adaletli bir vergi tabana yayılmalı, batmış veya bat- mak üzere olan sosyal kurumlanmızın reorganizasyonu gerçekleştinlmelidır, diyoruz. Her yıl 1 milyona yakın genç istihdam alanına girmekte- dir. Resmi rakamlara göre işsizlik oranımız, sivil ışgücünün yüzde 6.3 olarak göstenlmesine rağmen, fiiliyatta atı! işgü- cü ile bırlıkte 5 milyon insanımızın işsiz olduğu söylenilmek- tedir. İşsizlik, ülkemizın bir numaralı sorunudur ve 2000'li yıllarda da bir numarah sorun olmaya devam edecektir. • Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'nın (MESS) dergisinde Koç, en önemli sorunun işsizlik olduğuna dikkat çekti. Bayram Meral (Türk-lş Genel Başkanı) Sosyal diyaloğun sağlıklı bır bi- çimde gelişmesi ve asıl amaç olan sosyal banşm ülkemızde hâkim kılınabılmesı içın saygı duyulma- sı gerektiğine inandığımız temel talepler şöyle sıralanabilir: Çalışma mevzuatımız onaylan- mış ILO Sözleşmeleri ile uyum- lu hale getirilmelidir. Vergi adaleti sağlanmalıdır. Kaçak işçilikle ve işsizlikle mücadele edilmelidir. Enflasyonla mücadele edilmeli, işçi ücretlerinin, memur ve sözleşmeli personelin maaşlannın ve emekli aylıklannm sa- tın alma gücünün, enflasyon nedenıyle düşmesi engellenme- lidir. SSK'nin sorunlan, sosyal devlet anlayışı çerçevesınde. sigortalılar ve emekli-dul-yetimler açısından hak kaybına yol açmadan işçi-işveren-hükümet diyaloğuyla çözülmelidir. Zorunlu tasarruf uygulamasına son verilmelı, fonda bı- riken paralar hak sahiplerine ödenmeli, işverenin yüzde 3'lük katkı payıyla ücretlere eklenmelidir. • Türk-lş Başkanı Bayram Meral sosyal diyalog için çalışma mevzuatının ILO sözleşmelerine uygun hale getirilmesini istedi. Muharrem Kayhan (TÜSİAD Genel Başkanı) TÜSİAD, Türkiye'nin. bugün her zamankinden çok toplumsal uzlaşma. hem de katıhma ihtiyacı olduğunu düşünmekte, "Ekono- mik \e Sosyal KonseyterT> in böyle bir zemin oluşturabileceğıni sa- vTjnmaktadır. Ekonomik ve Sosyal Konsey'in. kolaylıkla iptal edilebilecek veya her yeni iktidarla kolaylıkla deği- şikliğe uğrayabilecek bir genelgeyle kurulmaması ve mut- laka bir yasal statüye sahip olması gerekmekte ve toplumun tüm kesimlerine. kendilerini temsil eden si\ il toplum örgüt- len aracılığıyla. karar alma sürecine aktif olarak katılmala- n ve tüm gelişmelerde pay sahıbı olma imkanı verilmelidir. Ülkemız, özelleştirmeden kamu idaresine, vergi ve sos- yal güvenlik sıstemınden. seçim ve siyasi partı kanunlanna kadar ihtıyaç duyduğu reformlara ve bu reformlann başan- sı için toplumsal desteğe, ancak bu şekilde sahip olacaktır. BENCE IZZETTIN ONDER Türkiye Ruhunu SatmışÖzelleştirme cinayetleri artık taammüden olma- ya başladı. Yani, artık özelleştirmenin tüm sonuç- lan bilinerek ve bu sonuçlann ortaya çıkması özel- likle istenerek politikalaryürütülüyor. Termik sant- ralların ucuza devri veya kiralanması yanında bir de kömür havzasının hediye edilmesi özelleştirme- nin çok doğal başlangıç sonuçlandır. Bir ülkenin enerji hatlannı ele geçirenlerin, tekel konumunda, yann halka nasıl bir zulüm uygula- yacaklannı, hükümetlere nasıl kafatutacaklannı ise düşünmek dahi istemiyorum. Türkiye gibi az sayıda holdingin ekonomiye hâ- kim olduğu ülkelerde küçük devlet halkın çıkarla- rı doğrultusunda güçlü olamaz. Böyle bir oluşum- da devlet ancak güçlü sermayenin emrine girer, tüm harcama ve vergi yapılannı böylece oluştu- rur. Bu yapılanma devleti sennaye dışı kesimiere karşı baskıcı bir konuma sokar. • • • Demokrasilerde militarist baskı ve müdahale- lere yer yoktur. Çünkü tanımlamanın doğal gere- ği olarak, militanst müdahaJeterde toplumsal ve sos- yo-ekonomik işleyişler belirlı kesimler doğrultusun- da güç ile ve iradi olarak değiştirilmiş ya da sap- tırılmıştır. Bu tablonun canlı örneği 1980 müdaha- lesidir. 24 Ocak Kararlan'nın uygulanabilmesi ancak böyle bir müdahale ile olası olabilirdi. Devrin viz- yon sahibi sihirbazının ailece rolü ise bir derece- de de olsa, bu katılığı yumuşatıcı görüntü sağla- mak olmuştur. Devlet yapısı bozularak bürokrasi dağıtılırken bunun halka kırtasiyeciliğin kaldınlması olarak su- nulması; bütçe parçalanıp bazı kesimiere parasal kaynak oluşturulurken bunun halka bütçe forma- litesinin hafıfletilmesi olarak sunulması gibi sihir- bazlıklar esnasında, bu kadro Türkiye'nin ruhunu şeytana sattı. Halkın ruhunun şeytana satılması, militarist mü- dahaleye denk bir biçimde, siyasal kadroların ser- maye lehine, fakat sermaye dışı kesimler aleyhi- ne narkoz içerikli baskı oluşturması anlamını ifa- de eder. Bır ülkenin ruhunu şeytana satması, ar- tık tüm dizginlerin elden gitmesi ve bu gidişin so- nunun da cehennem olması demektir. Şeytan, 1980'lerde milletin ruhunu teslim alır- ken toplumun bir kesimi kıs kıs gülerken, öbür ke- simi ise mezbahaya giden koyun misali vurdum- duymazlık içinde idi. Tüm ülke olarak şeytanın be- cerilerini biz kavrayamadan, çıkarlan Türkiye ile ça- tışmalı olan yabancı ülkeler bu şeytanı sevdi. Bu şeytan tüyü olgusu dahi bizi bu derin gafletten uyan- dıramadı. Özel kesimdeki ve yurtdışındaki yüce mevkile- rini terk edip vatan hizmetine koşanlann hangi si- rene üfleyerek halkı uyutup, sürüler halinde bıça- ğın altına sokacağını anlayamadık. Yasa yolu ile gerçek dışı beyanda bulunduk. Dedik ki, ancak ve- rimsiz ve zarar eden işletmeler satılacak; özelleş- tirme geliri bütçeye gelir yazılıp, borç veya faiz ödemesinde kullanılmayacak vs.. vs.. Bu yasanın altına imzalar attık! Bunu oluşturan kadrolar, eğer bu yazıyı ifadelerinde samimi ve bu beyanlanna sadık ise, bugün o muhterem zevat acaba nere- de? Bu yasayı çıkaran Meclis, onu uygulamaya ça- lışan kabine bugünkünden farklı mı, onun için mi bugün böylesineters karariar alınıyor, yargı karar- ları uygulanmıyor? Ruhumuzu bir kere şeytana sattıktan sonra sar- hoş olduk ve zemin altımızdan kaymaya başladı. Sarhoş şoförün araba sürmesi misali, artık araba ivmesini kazanmış ve kendi kendine gitmeye baş- lamıştı. Bu gidişe karşı çıkmak gerilik, cahillik ve çağdışılık idi. Geçmişte kim ne hata yapmış ise; kim akade- mik hayatında beynini hangi beyhude safsatalar- la doldurmuş ise; kim siyasal hayatında ne denli sıkıntılarçekmiş ise; kim entelektüel boyutta han- gi saçmalıklan toplum önünde savunmuş ise, bu yeni sirenin sihirli sesinı duya herkes, bu gizemli sesin buyruğuna uyarak eski günahlanndan an- nıp yeni bir sayfa açmaya başladı. Bu yeni yöne- lişte, gelişmiş kişiliğe sahip olanlar dönüşü açık- ça savundu ve bunu cesaretle gerçekleştirdi, ge- lişmemiş kişiliğe sahip olanlar ise şahsiyet parça- lanması yaşadı. Böylece sistemin entelflektüel) dokusu da kimilerinin inanılmaz özverileri ile oluş- turuldu. Özelleştirme budur, yapılan da doğrudur. Çün- kü biz ruhumuzu şeytana sattık ve bütün bunlar sirenin gizemli sesinin bizi sürüklediği mecradır. Ar- tık sirenin işi de bitti, çünkü onun güvenilir, akıllı ve güçlü aydın, entel(lektüeO, yönetici vb. kadro- lan oluştu. ••• Bugün sizlere, Fatma Gök'ün bana telkin etti- ği "ruhumuzu şeytana satmış olmamız" fikrinin başka alanda meslektaşım Birgül Ayman Gü- ler'in "YeniSağ ve Devletin Değişimi" başlıklı ça- lışması ile birleştirilmesinin manzarasını sunmak istedim. Bu yazıyı yazarken, 10 Kasım saat 09.05'te si- renler çaldı. Büyük Atatürk, sen rahat uyu. Artık ruhumuzu şeytana satmış olduğumuzdan dolayı ne gafleti, ne delaleti, hatta ne de hıyaneti anla- yabiliyoruz. Senin bağımsızhk anlayışını ileri sürerek emper- yalizme karşı çıktığını ifade edenler de, oklannı büyük bir sebatla taşıyanlar da, hep aynı yolda. Fakat biz çok huzurluyuz, bizi merak etme, artık ruhumuz yok! Bülent Eczacibaşi (Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı) Türkiye'nin çağdaş gelişmelere ayak uy- durmasını önleyen etkenlerin başında, bugü- ne kadar uygulanan politikalan görüyoruz. Kı- sa vadeli oy hesaplanna dayalı. kamu açıkla- nnı arttıran ve bunlan borçlanma ile fınanse etmeye dayanan politikalar sonucunda enflas- yon yükseliyor ve toplum birbütün olarak yok- sullaşıyor. Istikrarsızlık ortamındayeterli ya- tınm yapılamıyor; işsizlik artıyorve gelir da- ğılımı dengesi daha da bozuluyor. Devlet, kaçınılmaz olarak yüksek faize dayandırdığı borçlanma politikası ile. toplu- mun parasal bırikimlerini yatınm dışı. verimsiz alanla- ra > önlendiriyor. Zaten vergilendirilmekte olan kesim- lerden alınan vergilerin oranı yükseltilerek devlet, mil- li gelirin daha büyük bir bölümünü kontrol ediyor. Devletle toplum arasında olduğu kadar. toplum ke- simlerinın kendi aralanndaki uyumsuzluğun yolaçtığı so- runlann da iyice yoğunlaştığı bugünkü ortamdan gün- lük, teknik önlemlerle çıkmak olanağı görünmüyor. Ko- şullar, Türkiye'nin köklü bir yapı değişikli- ğini gerçekleştirmesini zorunlu kılıyor. Devlet ile toplum arasındaki uyumsuzlu- ğu giderecek uzlaşmalar ancak, eksiksiz bir demokrasi ortamında sağlanabilir. Türkiye'de demokrasinin eksiksiz hale getirilebilmesi bakımmdan gerekli adımla- nn başında anayasa ile partiler ve seçim ya- salannda yapılacak değişiklikler geliyor. Sonuçta bütün toplum kesimlerinin refa- hını arttıracak dönüşümlerin j'ükünün ada- letli paylaşımı temeline dayanan bir uzlaşma konusunda, bütün hazırlıklann tamamlanmasına yöne- lik ilk yaklaşımın ise, bugünkü hükümet tarafından ya- pılması gerekmektedir. Bu yaklaşımın temel ilkeleri, bü- tünsellik, netlik ve saydamlık olmalıdır. Ekonomik ve toplumsal yaşamın çeşitli alanlanna ilişkin bütünselliği olan bir program çerçevesinde, bir- bıriyle celişmeyen. bılinçli politikalar benimsenmeli ve uygulanmalıdır. BORSA'yı En Yeni Teknolojiyle Real-Time İzleyin... LMKB hisse senedi piyasası takibinde data hattı ve modeme SONIstanbui CLm^urrvef Cad Ottade S E'n Hjn Kat Z 3 832XEImaOag Tel 0212 24824 9i 231 B2'1-231 7960 0212' 2JJ8O~7 Ankara: EkîgazSk No 06700 Ga2« Te* ı23i2ı-!2' 13 13 '3 ral] Faks 10312142^ 1463 Bir TV anteni ve bılgısayar kartı ile hısse senetlerinm fıyat ve ışlem adetlerini anmda (real-time) izleyebılecek, portfoy yönetimi ve teknik analiz yapabileceksıniz. ® Scans içinde alış ' satış teklifi, endüşük''en yüksek ve son ışlem fıyatı ıle hısse bazında ışlem adedı ve sozleşme sayısı, 9- Seans sonunda ağırhklı ortalama fıyatlar, 1 Seans içı ve tanhsel grafık, ş Portfoy yonetımı/on-lıne kâr-zarar hesabı, « Teknik analiz (en yaygın 9 adet gosterge), * DDE olanağı ıle E\cel e verı aktarma, U Meta Stocka,'Meta Stockdan verı transten, # Hısse senetlerının geçmışe donuk bılgıleri. FOREKS Bilgi iletişim Hizmetleri A.Ş.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear