25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÛL 1995 CUMA 12 KULTUR 4 Gençleri yetştirrnek, görewniz'Kültür Servisi- " Adıma bir şan yanşmasuun açılması benim için büyük bir sevinç ve şerefoldu. Çok duvgulandım. Tesekkür ederim'* dıyordu konuşmasının başında Leyla Gencer, Yapı Kredfnin düzenlediği Yapı Kredi Uluslararası Leyla Gencer Yanşması basın toplantısında. Altı, yedi yıl önce Aydın Gün ilk kez bu şan yanşmasından söz edip. ne dersin dediğinde. "Bu, fevkalade güzel bir şey. Ama Aydın, ekseri bu adına yapdan yanşmalar vefat ettikten sonra gerçefdeşir" yanıtını veren Leyla Gencer, şimdi yanlış düşündüğünü itiraf ediyor, Pavarottî, Domingo yanşmalannı anımsatarak. Önce bizım memlekette nasıl oiur kaygısıyla 'tuhaT bulduğu bu girişim. Aydın Gün'ün akJına koydugunun mutlaka sonunu getirmesi ve bunun olabilmesi ıçin her türlü çabayı harcamasıyla gerçekleşiyor. Bu nedenle Leyla Gencer mutluluğunu. YAPIKREDİ ULUSLARARASI LEYLA GENCER ŞAN YARISMASI 3-9 eylül tanhlerinde Cemal Reşit Rey Konser SaJonu 'nda gerçekleştirilecek Yapı Kredi Uluslararası Leyla Gencer Şan Yanşması'nda 37'si Türk olmak iizere dünyanın çeşitli yerferinden 9O'ı aşkın sanatçı başvurdu. 2 eylül cumartesi günü yanşmacılann kaydı ve kura çekiminden sonra başlayacak yanşmanınjürisi şöyle.KIaus Bachler- Viyana Halk Operası, Mo.Massimo Bogianckino- Jûri Başkanı, Leyla Gencer-Jüri Başkan Yardımcısı, f Aydın Gön- Koordinatör, Nkolas Joel- Toulouse Operası, Heiga Schmidt- Covent Garden, Mo.Gianni Tangucci- La Scala Operası, Mo. VTncenzo de VTvo- Roma ve Treviso Operası. hem Aydın Gün'e hem de Yapı Kredi'ye 'borçluyuz' diyerek tanımlıyor. Ama ya bizim ona gönül borcumuz? Yıllar önce bir T.C.Bakanı yüzünden istifa edip, yurtdışına giden Leyla Gencer'e 1993 yılmda bu kez bir başka bakan Kültür Bakanı Fîkri Sağlar, Türkiye adına teşekkür ediyordu. Şimdi de Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Omer Kayaboğlu'nuıı belirttıği gibi, devletin 25 yıldır kendisinı başanyla temsil eden sanaf elçisine olan borcunu da Yapı Kredi Bankası gururla üstleniyordu. Sesini kültürüyle, aklıyla besleyen, sonsuz öğrenme tutkusunu hâlâ sürdüren Leyla Gencer, artık sahnelerde degil; seminerlerle. derslerle, konferanslarla, genel sanat yönetmeni olarak yaptığı çalışmalarla misyonunu sürdürüyor. Şimdi de adına düzenlenen şan yanşmasıyla gençlere yeni uflıklar oİanağı tanıyor. Leyla Gencer. toplannda Aydın Gün'ün sanatçıyı anlatan. 'meayeflerini' aktaran konuşmasını dikkatle dinleyip, "Ben vaafemi yaptım. Ben hiçbir şey yapmadım. Sevdim ve kendimi verdim. Müzik benim için fedakârlık olmadı. Fedakâriık vapmak gerekryor deniyor, (abii bir bakıma fedakâriık savıiır. Ama benim için fedakâriık değildi. İnsan sevdiği şeyi seve seve yapar, omın için bunun lafi edilmez üe"dedıkten düzenlenen bu şan yanşmasmın önemini vurguluyor: "Aydm Gün, bu işleri başardığum, memleketüni tanıttığınj anlarfı size. Zannediyorum ki tanırtım. Nasıl oldu bilemiyorum. Biliyorsunuz, bu meslekte sivrilmek son derece zor. Benden üstün. benden evvel yer ermiş sanatçılar vardı ben bu işe başladığıoı zaman. Hâlâ bugün bu yeri alabiidiğim, başarabUdiğûn için kendim bile şaşınyorum. Çiinkü mesela, hepinize teşekkür ederim geldiğiniz için. Benim gazetecilerle ilişkiierim pek olma/dı. Halen, şimdi de öyieyiro. Pek fazla kendimi tanıtmak için bir çaba harcamadım. Benim en büyük çabam, en büyük sevgim, en büyük hastalığım. tutkum;- Zeynep Oral'ın dediği gibi-, benim tutkum müzikti, o kadar. Ondan başka bir şey görmüyordu gözüm. Ötekiler \akit kaybı gibi görünüyordu. Halbuki Pavarotti, Domingo. Caballe ve diğerferinin kendiierini tanıtmak için sekreterleri, basın ajansian vardı. Benim olmadı. Herşey kendiliğinden oMu, ben buuıa inanıvorum. Çünkü ben hiçbir çaba gösterrnedim. Hiç kendimi tanıtmak istemedim. Kendiliğinden oldu ve iyi oldu çok şükür. Bugün de geç de olsa sizinle birlikte oimaktan çok zevk duyuyorum. Geldiğiniz için de teşekkür ediyorum." O kadar büyük aşkJa çalışıyordu ki, yaptığını önce kendine beğendirmesi gerekti. O kadar haz aJıyordu kı, hiç kımseyi. hiçbir şeyi görmüyordu. Ne gazeteler. ne haJk, ne emprezaryolar, hiçbiriyle ilgilenmedi, sadece kendi işine baktı. Onünde dag gibi engeller vardı. Öteki sanatçılar ondan daha kuvvetliydi. Emprezaryorlan vardı, büyük bir maryaydı onJar. Bunlann içine girmedi. Ama şimdi bunun, bir 'hata' olduğunu açıkça söylüyor Leyla Gencer. Bu nedenle oisa gerek, bir kraliçe gibi girdiği basın toplantısındaki ilgiye teşekkür ediyor ve bunun önemini vurgulamak gereğini duyuyor.Ülkesinin gecikmeli de oisa ödedigi gönül borcunda, o da gençlere firsat tanımaaın, onlara olanak sağlamanın mutiuluğunu yaşıyor. Çûnkü yeni nesillerin yerişmesi için, yardım gerekli: "Biz kendi kategorimizde ilk kez bu yanşmayı düzenleyerek öncü oluyoruz. Gençleri tanıtmak, gençlere yer açmak için bu teşebbüse geçmiş buiunuyoruz. Bunu çok ehemniyetii buhıyorum, neticelerini Ueride göreceğiz. Şimdiden sonra görevimiz gençleri yetiştirmek, yardım etmek. Türkiye olarak tanıtmak, sesimizi duyurmak isriyorsak. bu yanşmalann büyük önemi var. Jürimizi meşhur idarecilerden yapmayı düşündük. Şaoolar da olabilirdi. Ama bu yarışmayı yaptıktan sonra gençİere bir saha açmak için Covent Garden, Bayreuth gibi Avrupa'nın en önemli operalarının yöneticilerinden oluşuyor. Bu jürinin önünde söylemek yanşmacı gençlerin kariyeri açısından büyük şans ve firsat. Gençlere yardım ederek, bu girişimin yalnızca yarışma olarak bitmemesini, neticelerinin ileride daha verimli olmasını istediğimiz için böyle bir jöri düşündük." Bu yanşmanın ülkemizin tanıtımına katkısma definen Leyla Gencer, tüm dünyada çeşitli ve sürekli şan yanşmalanyla tam bir 'enflasyon' yaşandığını belirterek, bizdekı bu ilk yanşmanın da başanlı ve sürekli olması dileğinde bulunuyor. Yanşmanın koodinatörlüğünü üstlenen Yapı Kredi Sanat Danışmanı Aydın Gün: Gelecegm yenî sanatçılan keşfedilecefc KfiltürServisJ-Yap! Kredi Ulusla- rarası Leyla GencerŞan Yanşmasfnın koordinatörü Aydın Gün, bu yanşmay- la söylenmek ve yapılmak istenılenın 'Leyla Gencer'in şarkısının hiçbir za- man son bulmayacağT olduğunu vur- guluyor. Gün ıle yanşmanın doğuşu, yaran ve Leyla Gencerüzenne konuş- tuk. - Leyla Gencer adına bir Uluslara- rası Şan Yanşması dü/enlenme dü- şüncesi nasıl doğdu. nasıl gelişti? Bu vans manın gerekJiliğihakkındaki gö- riişlerinizi açıklar mısuuz? AVDLN GÜN- Önce şunu söv leye- yim: Soprano Leyla Gencer adına bir uluslararası şan yanşması yapılması fıkn yalnız bana aıt değıldır, bu konu- da başka ölkelerde olup bitenleri izle- yen her sanatçı ve sanatsevenn düşü ıdi. Ben kendi hesabıma yıllar öncebu konuyla ilgili oiarak birkaç ginşımde bu lunmuştum. Ancak çok konuda ol- duğu gibi bu konuda da ortamın ol- gunlaşmasını beklemek gerekiyor muş. Yanılmıyorsam bir buçuk yıl ön- ceydı. sanat danışmanlığım yaptığim Yapı Kredi Bankası'nda bu konuyu Sayth Ömer Kavalı oğlu'na açmıştım, sonuçta şu kanaate varmıştık: Yalnız bizdekı sanatseverleredeğıl, tüm dün- yaya en güzel duygu ve düşüncelen armağan eden, yaşamımıza niteliğinı, gilzel îıfini ve saygınlığını kazandıran bu degerlı sanatçıya karşı toplum ola- rak borcumuzu ödemelı>dık. bu öden- mesi zorunlu bir borçtu. \enne ge tı- rilmesi gerekli bırgörevdı. Bu konuş- madan bir hafta sonraydı, Leyla Gen- cer adı na uluslararası birşan yanş ma- sı yapma projesı Yapı Kredi 'nin bugü- ne kadar gerçekleştırdigı çeşitli sanat sal kültürel etkınlıklerde temel ilke olarak benımsenen topluma nıtelıklı hızmet verme misyonuna uygun gö- rülmüş vebaşlama ışareti venlmişti. O gün bugündörsessiz ve derinden gide- rek çalışmalanmızı sürdürdük, ışte ar- tık yanşmanın başlamasma çok azkal- dı, sanki kendim yanşacakmışım gibi heyecanlıyım. Bu yanşmanın gerekli- ÜÜ1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜNDE DOSTLUK VE KARDEŞLİĞE ÇAĞRI! Savaş politikası, giderek halkları birbirine düşman etme emeflerine yöneliyor. Böylece kâr ve hırs politikası yeni acılar üretme gayreti içinde, insanın en temel hakkı olan yaşama hakkını ortadan kaldırıyor. Irkçılık, şovenizm, ulusçuluk, çocukların da yaşama hakkını yok ederek, geleceği, gelecek ümitlerini de silip atmayı amaç ediniyor. Acı çekmek sonuç getirmez. '' liğıne <bana göre zorunluluğuna) ge- lince. şöyle özetleyebılırim görüşlen mı: Topfumlar yetıştırdıkleri sanat ve kültür adamlanyla anılırlar ve değer- lendınlırler. - Bu yanşmanın yurtiçi ve yurtdışı sanat çevrelerine \<e sanatçılara ettdle- ri \ejarar lan ne olacak sizce? GÜN-Sayılan heryıl bıraz daha ar- tan bu türyanşma lar bıryandan sanat- severlerinbaşka ülkelerdeki yeni ye- ni uç veren genç sanatçılannı ve onJa- nngelişmelenniyakından ızlenmele- nne yardımcı olurken diger yandan genç sanatçılann bırbırlenni tanıma- lanna ve smamalanna neden oluyor, tabiı şan eğıtımı yapan konservatu varlardaki ögretim görevli lerine de yeni metotlar ve arayışlar hakkında bılgıler getiriyor. En önemlisi de bu yanşmalan ızle- yen eleştırmen, emprezaryo ve sanat yönericılerinın yeni veçok gençsanatçılan keşfetmele nne yardımcı olmasıdır. Bızdc birincisı yapılan bu ya- nşmanın jünsınde5 bû yük ope- ranın artıstık direk törlen yeralı- yor Günümüz dünya operalan- nın en bü yük ısimlennın yüzde 90"ı bu tür yanşmaiarda ve din lefilerde keşfedilmiş sanatçı lar- ÜÜ1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜNDE, Barış ve kardeşlik adına çabaların yükseltilmesini daha güzel bir dünya ideali için diliyoruz. TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ malann icracı kuru luşlara ve bu kuru- luşlann sanatçılannagetırecegıolum- lu etkilere gelince: Şu nu kabul etme- lıyiz kı bız Avrupa kültür cografyası nm (dışmda değil ama) çok uzak nok- tasındaolan bir üJ keyız; birAlman sa- natçı kendi ülkesmdekı operalarda oy- nayanyerlı veyabancılandılediğian- da ızleyebıldigi gibi Avusturya, ıtarya veya Fransa'daki sanatçılan da kolay- ca izleyebilir, bu olanaklara sahıp olan sanatçının kafasında öyle bir kapak açılır kı ûç yıl şan dersi almasından daha yararlıdır. Oysa bu bir Türk opera sanatcısı için hemen hemen imkânsızdır. Ben kendi hesabıma bu sanatsal. kültürel etkinliğin son yıllarda ülke mizde ya- pılan en verimli, en doğurgan ve en yararlı sanat etkinliği olduğunu düşü- nû yorum. Bunun için de 55 yıl dır bu denızde kürek çeken bir operacı ola- rak Yapı Kredi yönericilerine teşek kür ediyorum. - Bu yanşmanın Türkiye'nin tanı- tımında ne gibi yararlan oiur sizce? GÜN- Bir kültürü doğnı olarak an- latmanın yolu sa dece o kültürü mey- dana getiren çeşitli öğelen bılmekle değıl, sözü edilen kültürü yaratanla- nn kendi kültürlerini nasıl anladıkla- nnı ve nasıl değerlendırdiklenni bıl- YAPI KREDt ULUSLARARASı LEYLA GENCER ŞAN YARIŞMASJ dır. Ömeğin ünlü tenor Domin- go, New York'taki bir dınleti, uzun yıllar Hamburg ve Paris operalarının genel sanat yönet- menlığini yapan Rolf Lieber- mann tarafmdan keşfedilmiş ve Hamburg Operası'na angaje edilmiştı. Lıebermann'ın söyle- dığine göre Domingo. o günkü dınletide çok parlak bir perfor- mans gösterememıştı. Deneyim- lı ve yetkın bir kulak. dinlediğı genç sanatçının yalnız o günkü durumunu değil, gelecektekı ge- lışmelennın bile nerelere kadar uzanabıieceğını. ne derecede olgunlaşabıleceğinı anlayabılır. Kısacası bu >anşmalar dünya -artistik olimpiyatlarT olduğu kadar, geleceğın yeni sanatçı la- nnın arandığı ve keşfedıldiğıu sanat atölyeleri"dir. Bu >anş- mekle mümkündür. Şımdı eğri oturup dogru konuşalım: Bız toplum olarak kendi küJtürümüzü doğru olarak bilı- yormuyuz; kendi köklenmızin dünü, bugünü ve yannı ile ne dereceye ka dar banşıf ız? Kimliğımizi oluşturan kültüriin değerkökenlerinı nesnel ola- rak araştınp değerlendinyor muyuz, ya da değerlendırdik mi? Amaç nedır kendimızi tanıt mada, varmak istediğimiz noktayı kesin ola- rak biliyor muyuz? Her kûltürün bir kendi iç dinamigi, kendi dili ve tınısı vardır. Bunlann özgünJüğûnü ve zen- gınliğini irdelemeden yapılacak tam tım kısır, güdük hatta zararlı bir tanı- tım oiur. En ıyi tanıtım "ürünüpazara uygun hale getirmektir" dıyor bir uzman. Bu konuda benı öteden beri düşündüren bir nokta da yalnız geçmışe dönük bir tanıtmanın baştacı edılmesidır. Biz yal nız geçmişi olan bir toplum muyuz? Bugünsüz, yannsız yaşayan bir ucube mıyiz biz? Bir kültürü düzeyli ve de- ger li kılan dünü, bugünü ve yannı de- ğerlendırme yetenekleriyle, gelecek için besleyip büjüttükleri hayalleridir, düşleridir. Leyla Gencer 25 yıl boyunca dûn- yanm en büyük operalannda, konser salonlannda bir Türk sanatcısı olarak olaganüstü başanlar elde et mış, din- leyicilertarafından "Yaşa»arol büyük Türkyıl dıa" diyerek ayakta alkışlan- mış. çok şey verip hiçbir şey aimam»- yı (sanatçılığı) göze âlmış... Bir ölke- yi bun dan daha ıyi, daha doğru, daha verimli tanıtmak mümkün olabıhrmi? -Leyla Gencer'in dünya ope rasın- dakiyeri ve özellikleri nedir sizee? GÜN- önce şu açıklamayı yapma- lıyım: fkinci Dünya Savaşı'nda A\TU- pa operala nnm bircogu yıkılmış, kad ro ve ekonomık zorluklardan dolayı sanatsal düzeyleri düşmüş, kısacası büyük sıkıntılarla zar zor devam ett- tirilmiştı. Savaştan birkaç >ıl sonra ye- niden büyük bir atılım başlatılmıştı. Italya' da Almanyaida, Avus turya'da yeni sanatçılar sanat ortamını hareke- te geçırip. "sanaoar 10018011" olarak tanımlan opera sanahnı birkaç yıl için- de yıne halkın ilgi odağı haline getır mişti... Leyla Gencer, Türkiye'deyap- tığı olağanüstü çalışmalannı (bilinçlı ve amaçlı çalışmalannı) tamamiadık- tan sonra masaUardaki gibi demir ça- nklannı gıyip, yollara düşmüştü. Ta- bii gideceğı yerdilıni anadili gibi bil- diği, operanın döl yatagı olan fiatya olacaktı. O tanhlerde operanm enbü >ük iki yıldızı Maria CaHas ve onu ta- kiben gelen ltalyan soprano Renata Tebakli, isimlen etrafında firtınalar kopartıyorlardı. Leyla Gencer işte bu firtınaiı sularda buldu kendim ve kar- şısma çıkan güçlüklerin hepsme da- yandı. "Dayanmavı bilmeyen, dogur- mayı da bflmez.'* Gerçekten de sevgı iki yönlü yaratıcıdır. Hem seve ni hem sevileni yaratır. Ley laGencer'i de sev- gısi yarattı. Leyla Gencer'in operaşanatçısıol- raa özellikJenne gelince: Onlü şan pa- dogogu FranziskaLohmann Vlarties- sen biropera sanatçısımn "ses bügisi"' ıle "şankültürü' 'nün bırbirini tamam- layan iki temel öğe olduğunu söylü- yor. Ûyle opera sanatcısı vardır kı se- sini kullanma ve geliştırme konusun- da üstünyetenekli ve becenlidır. Buna karşm şan kültürü (güzel şarkı söyle- me bılgisi) yeterlı olmadığı için son derece amatör ve soğuk bir etid bıra- kır dinleyiciler üzerinde. Yine öyle opera sanatcısı vardır kı mükemmel bir şan kültürüne sahip oldugu halde ses bılgisi ve sesini kullan ma beceri- leri gelişmemiş ya da az gelişmiş ol- duğu için dınleyiciyı istenen ölçüde tatmin edemez. îdeal olan opera sanat- çısımn bu. bin dığennin olmazsa ol- mazı olan iki temel dırege de sa hıp ol- masıdır. Tabıı iş bu nunla da bitmiyor. Opera sanatçısımn aynı zamanda iyi bir fızık yapıya, dramati zasyon yete- neğine, sahiıe sempatisine, kusursuz bir diksiyona ve zevkJı bir yorumla- ma gücünede gereksinimı vardır. Ley- la Gencer bütün bu yetenek v e yetile- re sahip olan endersanatçılardan biriy- di. Dahadofrusu bunlan kendi irade- si ile geliştirmış ve kendısme mal et- miştı. Aynca çoğu ftalyan sanatçısuı- da olmayan çok yetkin bir "Bedsöyfe- me kültürüne" sahıpti. Sesındekı renk, tını,güçvevüsatzengı'nliğı olağanüs- tü imkânlarladoluydu. Ben Leyla Gen cer'den daha zevkli pianissimo vokal sahıbi bir sanatçı nın kolay kolay çıka- bıleceğinı zannetmiyorum. Leyla Gencer'ı bütün rakiplerinin üstüne çı- karan özellıkleri, benim "fiHie'' ola- rak tanımladığım bu pianissimo vo kallen ile sesindeki genişlik, drama- tizasyon gücü vemüzik cümlelerini ıc- ra ederken ulaştığı beğeninin soylulu ğudur... IMuratfıan Mungan söyteşisi Kültür Servisi - Lambda tstanbul 'un düzenlemekte oldugu "Gay ve Lezbiyen Kültür EtkinJikleri" program alaşiûda değişikJik olmuşfur. Buna göre, etkinlikJer kapsamında 3 eylül pazar günü saat 15.00'te Toplumsal Araşnrmalar Kültür ve Sanat fçin Vakjf/Çok Amaçlı Salon'da gerçekleştirilecegi duyurulan "Murathan Mungan Söyleşisi" 10 eylüJ saat 15.00, 10 eylül olarak duyurulan "Kısa Metrajlı 3 Film" gösterimi ise 3 eylül saat 15.00 olarak degiştirilmişrir. Alman yazar Michael Endeöldü STUTTGART (AFP) - Çocukiar için yazdıgı fantastik öykülerle tanınan Alman yazar Michael Ende kansere yenik düştü. 65 yaşmdaki yazar, "The Neverending Story" (Bitmeyen Öykü) adlı kitabıyla dünya çapında ün kazanmıştı. Oykü, Avustralyalı yönetmen George MiDer tarafindan filme de çekildi. ÇocukJar kadar yetişkinlerin de severek okudugıı öyküler yazan Ende'nin kitaplan 30 ayn dile çevrildi, 16 milyonu aşkın baskıya ulaştı. Eserleriyle Japonya ve Almanya'da pek çok edebiyat ödülünün sahibi olan yazar, 1950'den bu yana çocuk kitaplan yazıyordu. Tiyatro ile de uğrâşan Ende, kendisini Alman Romantik Okolu'nun son temsılcısı olarak nitelendiriyordu. Kültür Servisi-Geçen günlerde caz dünyasından bir yıldız daha kaydı. Kompozitör, piyanist VVilliam Da*is. Duke Ellington'un taktığı adla HBd BiB, 22 ağustosta Nevv Jersey'de öldü. "April ın Paris" adlı aranjman parça ile tanınan Davis, 1945'te Louis Jordan and Tyrapany Five'la birlikte Nevv York'un ûnlü caz kulüplerinden Zaaabarda çaldı Burada Duke EUingtonıle tanışan Davis, EİJington için "Lo*e %u Madly''adlı arajmanınj yaptı. Bill Davis. 1960'lardaEfla Ftageraid ve Ellington'm alto saksofoncusu Johnny Hodges ile de çalıştı. 70'Ier boyıınca ise Buddy Tate, Slam St«wart, Olionis Jacquet gibi müzisyenlerle Avrupa tumelerine çıktı. Yaşammın son donemlennde çok ender de oisa çeşitli fesrivallere katıldı. Ali Iflvi Epsoy'ım gecesi' ANKARA (ANKA) - Karikatürcüler Dernegı Ankara Temsilciliği, 50. sanat yıhnj kutlayan ünlü çizer Ali Ulvi Ersoy için bir onur gecesi düzenleyecek. 15. Uluslararası Nasrettin Hoca Karikatür Yanşmasf nın ödül töreniyle birlikte gerçekleştirilecek gece, 26 ekimde Devlet Konukevi'nde düzenlenecek. Müzik dinletilerinin de sunulacağı geceye, çeşitli ülkelerin ve siyasi partilerin temsilcilerinin de katılması bekleniyor. Selçuk Haftası ANKARA (ANKA) - fzmir'in Selçuk ılçesinde düzenlenen, ilcenin tarihi ve kültüreJ değerlerinin çeşitli etkinliklerle sergiJenecegi "Selçuk Haftası' 1 , 1-8 eylül tarihleri arasında gerçekJeştirilecek. Selçuk'ta düzenlenecek etkinlikJere, çeşitli yabancı kentlerden belediye başkanlan da konuk olacak. Hafta sırasında. başkanhgını ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama öğretim elemanlanndan Yrd. Doç. Dr. Çağatay Keskinok ve Dr. Adnan Barlas"ın yaptığı bilimsel bir etkinlik de sergilenecek ve ODTÛ Şehir ve Bölge Planlama 2. sınıf ögrencilerinin geçen yıl hazırladıklan projeler halka sunulacak. lZMİT(CııiDJıııriyet) - îzmıt Saraybahçe Belediyesi ile fnönü Vakfi'nın ortaklaşa düzenledigi"Zafer Haftası ve İsmet înönü" konulu fotograf sergisi îzmit Sanat Sokağı'nda açıldı. Inönü Vakfi Genel Başkanı ve îsmet Inönü'ün lcızı Özden Toker'in açılışını yaptığı sergide, Kurtuluş Savaşı, Lozan Antlaşması ve diğer eski dönemlerde îsmet Inönü'ye ait 100 tane fotograf ile tarihi belge yer alıyor. Toker, amaçlannın. Kurtuluş Savaşının yılmaz öncülennden olan tnönü'nün anıstnı yaşatmak olduğunu söylerken, açılışta konuşan Saaraybahçe Belediye Başkanı Hikmet Erenkaya da, yaptrgı konuşmada, Atatürk'ün yakın silah arkadaşı îsmet Inönü gibi büyük bir devlet adamına ait fotoğraflann bölgesinde sergilenmesinden mutluluk duydugunu söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear