Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÛL 1995 CUMA
12 KULTUR
4
Gençleri yetştirrnek, görewniz'Kültür Servisi- " Adıma bir şan
yanşmasuun açılması benim için büyük bir
sevinç ve şerefoldu. Çok duvgulandım.
Tesekkür ederim'* dıyordu konuşmasının
başında Leyla Gencer, Yapı Kredfnin
düzenlediği Yapı Kredi Uluslararası Leyla
Gencer Yanşması basın toplantısında.
Altı, yedi yıl önce Aydın Gün ilk kez bu
şan yanşmasından söz edip. ne dersin
dediğinde. "Bu, fevkalade güzel bir şey.
Ama Aydın, ekseri bu adına yapdan
yanşmalar vefat ettikten sonra gerçefdeşir"
yanıtını veren Leyla Gencer, şimdi yanlış
düşündüğünü itiraf ediyor, Pavarottî,
Domingo yanşmalannı anımsatarak. Önce
bizım memlekette nasıl oiur kaygısıyla
'tuhaT bulduğu bu girişim. Aydın Gün'ün
akJına koydugunun mutlaka sonunu
getirmesi ve bunun olabilmesi ıçin her
türlü çabayı harcamasıyla gerçekleşiyor.
Bu nedenle Leyla Gencer mutluluğunu.
YAPIKREDİ ULUSLARARASI
LEYLA GENCER ŞAN YARISMASI
3-9 eylül tanhlerinde Cemal Reşit Rey
Konser SaJonu 'nda gerçekleştirilecek
Yapı Kredi Uluslararası Leyla Gencer Şan
Yanşması'nda 37'si Türk olmak iizere dünyanın çeşitli
yerferinden 9O'ı aşkın sanatçı başvurdu.
2 eylül cumartesi günü yanşmacılann kaydı ve kura
çekiminden sonra başlayacak
yanşmanınjürisi şöyle.KIaus Bachler-
Viyana Halk Operası, Mo.Massimo Bogianckino-
Jûri Başkanı, Leyla Gencer-Jüri Başkan Yardımcısı,
f Aydın Gön- Koordinatör, Nkolas Joel- Toulouse
Operası, Heiga Schmidt- Covent Garden, Mo.Gianni
Tangucci- La Scala Operası, Mo. VTncenzo de VTvo-
Roma ve Treviso Operası.
hem Aydın Gün'e hem de Yapı Kredi'ye
'borçluyuz' diyerek tanımlıyor.
Ama ya bizim ona gönül borcumuz?
Yıllar önce bir T.C.Bakanı yüzünden istifa
edip, yurtdışına giden Leyla Gencer'e
1993 yılmda bu kez bir başka bakan
Kültür Bakanı Fîkri Sağlar,
Türkiye adına teşekkür ediyordu.
Şimdi de Yapı Kredi Genel Müdür
Yardımcısı Omer Kayaboğlu'nuıı
belirttıği gibi, devletin 25 yıldır
kendisinı başanyla temsil eden sanaf
elçisine olan borcunu da Yapı Kredi
Bankası gururla üstleniyordu.
Sesini kültürüyle, aklıyla besleyen,
sonsuz öğrenme tutkusunu hâlâ sürdüren
Leyla Gencer, artık sahnelerde degil;
seminerlerle. derslerle, konferanslarla,
genel sanat yönetmeni olarak yaptığı
çalışmalarla misyonunu sürdürüyor.
Şimdi de adına düzenlenen şan
yanşmasıyla
gençlere yeni
uflıklar oİanağı
tanıyor. Leyla
Gencer. toplannda
Aydın Gün'ün
sanatçıyı anlatan.
'meayeflerini'
aktaran konuşmasını
dikkatle dinleyip,
"Ben vaafemi
yaptım. Ben hiçbir
şey yapmadım.
Sevdim ve kendimi
verdim. Müzik
benim için
fedakârlık olmadı.
Fedakâriık vapmak
gerekryor deniyor,
(abii bir bakıma
fedakâriık savıiır.
Ama benim için
fedakâriık değildi.
İnsan sevdiği şeyi
seve seve yapar,
omın için bunun
lafi edilmez
üe"dedıkten
düzenlenen bu şan yanşmasmın önemini
vurguluyor:
"Aydm Gün, bu işleri başardığum,
memleketüni tanıttığınj anlarfı size.
Zannediyorum ki tanırtım. Nasıl oldu
bilemiyorum. Biliyorsunuz, bu meslekte
sivrilmek son derece zor. Benden üstün.
benden evvel yer ermiş sanatçılar vardı ben
bu işe başladığıoı zaman. Hâlâ bugün bu
yeri alabiidiğim, başarabUdiğûn
için kendim bile şaşınyorum.
Çiinkü mesela, hepinize
teşekkür ederim geldiğiniz için.
Benim gazetecilerle ilişkiierim
pek olma/dı. Halen, şimdi de
öyieyiro. Pek fazla kendimi
tanıtmak için bir çaba
harcamadım. Benim en büyük
çabam, en büyük sevgim, en büyük
hastalığım. tutkum;- Zeynep Oral'ın
dediği gibi-, benim tutkum müzikti, o
kadar. Ondan başka bir şey görmüyordu
gözüm. Ötekiler \akit kaybı gibi
görünüyordu. Halbuki Pavarotti,
Domingo. Caballe ve diğerferinin
kendiierini tanıtmak için sekreterleri,
basın ajansian vardı. Benim olmadı.
Herşey kendiliğinden oMu, ben buuıa
inanıvorum. Çünkü ben hiçbir çaba
gösterrnedim. Hiç kendimi tanıtmak
istemedim. Kendiliğinden oldu ve iyi oldu
çok şükür. Bugün de geç de olsa sizinle
birlikte oimaktan çok zevk duyuyorum.
Geldiğiniz için de teşekkür ediyorum."
O kadar büyük aşkJa çalışıyordu ki,
yaptığını önce kendine beğendirmesi
gerekti. O kadar haz aJıyordu kı, hiç
kımseyi. hiçbir şeyi görmüyordu. Ne
gazeteler. ne haJk, ne emprezaryolar,
hiçbiriyle ilgilenmedi, sadece kendi işine
baktı. Onünde dag gibi engeller vardı.
Öteki sanatçılar ondan daha kuvvetliydi.
Emprezaryorlan vardı, büyük bir
maryaydı onJar. Bunlann içine girmedi.
Ama şimdi bunun, bir 'hata' olduğunu
açıkça söylüyor Leyla Gencer. Bu nedenle
oisa gerek, bir kraliçe gibi girdiği basın
toplantısındaki ilgiye teşekkür ediyor ve
bunun önemini vurgulamak gereğini
duyuyor.Ülkesinin gecikmeli de oisa
ödedigi gönül borcunda, o da gençlere
firsat tanımaaın, onlara olanak sağlamanın
mutiuluğunu yaşıyor. Çûnkü yeni
nesillerin yerişmesi için, yardım gerekli:
"Biz kendi kategorimizde ilk kez bu
yanşmayı düzenleyerek öncü oluyoruz.
Gençleri tanıtmak, gençlere yer açmak için
bu teşebbüse geçmiş buiunuyoruz. Bunu
çok ehemniyetii buhıyorum, neticelerini
Ueride göreceğiz. Şimdiden sonra
görevimiz gençleri yetiştirmek, yardım
etmek. Türkiye olarak tanıtmak, sesimizi
duyurmak isriyorsak. bu yanşmalann
büyük önemi var. Jürimizi meşhur
idarecilerden yapmayı düşündük. Şaoolar
da olabilirdi. Ama bu yarışmayı
yaptıktan sonra gençİere bir saha
açmak için Covent Garden, Bayreuth
gibi Avrupa'nın en önemli operalarının
yöneticilerinden oluşuyor. Bu jürinin
önünde söylemek yanşmacı gençlerin
kariyeri açısından büyük şans ve firsat.
Gençlere yardım ederek, bu girişimin
yalnızca yarışma olarak bitmemesini,
neticelerinin ileride daha verimli
olmasını istediğimiz için böyle bir jöri
düşündük."
Bu yanşmanın ülkemizin tanıtımına
katkısma definen Leyla Gencer, tüm
dünyada çeşitli ve sürekli şan
yanşmalanyla tam bir 'enflasyon'
yaşandığını belirterek, bizdekı bu ilk
yanşmanın da başanlı ve sürekli olması
dileğinde bulunuyor.
Yanşmanın koodinatörlüğünü üstlenen Yapı Kredi Sanat Danışmanı Aydın Gün:
Gelecegm yenî sanatçılan keşfedilecefc
KfiltürServisJ-Yap! Kredi Ulusla-
rarası Leyla GencerŞan Yanşmasfnın
koordinatörü Aydın Gün, bu yanşmay-
la söylenmek ve yapılmak istenılenın
'Leyla Gencer'in şarkısının hiçbir za-
man son bulmayacağT olduğunu vur-
guluyor. Gün ıle yanşmanın doğuşu,
yaran ve Leyla Gencerüzenne konuş-
tuk.
- Leyla Gencer adına bir Uluslara-
rası Şan Yanşması dü/enlenme dü-
şüncesi nasıl doğdu. nasıl gelişti? Bu
vans manın gerekJiliğihakkındaki gö-
riişlerinizi açıklar mısuuz?
AVDLN GÜN- Önce şunu söv leye-
yim: Soprano Leyla Gencer adına bir
uluslararası şan yanşması yapılması
fıkn yalnız bana aıt değıldır, bu konu-
da başka ölkelerde olup bitenleri izle-
yen her sanatçı ve sanatsevenn düşü
ıdi. Ben kendi hesabıma yıllar öncebu
konuyla ilgili oiarak birkaç ginşımde
bu lunmuştum. Ancak çok konuda ol-
duğu gibi bu konuda da ortamın ol-
gunlaşmasını beklemek gerekiyor
muş. Yanılmıyorsam bir buçuk yıl ön-
ceydı. sanat danışmanlığım yaptığim
Yapı Kredi Bankası'nda bu konuyu
Sayth Ömer Kavalı oğlu'na açmıştım,
sonuçta şu kanaate varmıştık: Yalnız
bizdekı sanatseverleredeğıl, tüm dün-
yaya en güzel duygu ve düşüncelen
armağan eden, yaşamımıza niteliğinı,
gilzel îıfini ve saygınlığını kazandıran
bu degerlı sanatçıya karşı toplum ola-
rak borcumuzu ödemelı>dık. bu öden-
mesi zorunlu bir borçtu. \enne ge tı-
rilmesi gerekli bırgörevdı. Bu konuş-
madan bir hafta sonraydı, Leyla Gen-
cer adı na uluslararası birşan yanş ma-
sı yapma projesı Yapı Kredi 'nin bugü-
ne kadar gerçekleştırdigı çeşitli sanat
sal kültürel etkınlıklerde temel ilke
olarak benımsenen topluma nıtelıklı
hızmet verme misyonuna uygun gö-
rülmüş vebaşlama ışareti venlmişti. O
gün bugündörsessiz ve derinden gide-
rek çalışmalanmızı sürdürdük, ışte ar-
tık yanşmanın başlamasma çok azkal-
dı, sanki kendim yanşacakmışım gibi
heyecanlıyım. Bu yanşmanın gerekli-
ÜÜ1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜNDE
DOSTLUK VE KARDEŞLİĞE
ÇAĞRI!
Savaş politikası, giderek halkları birbirine düşman etme
emeflerine yöneliyor.
Böylece kâr ve hırs politikası yeni acılar üretme gayreti
içinde, insanın en temel hakkı olan yaşama hakkını
ortadan kaldırıyor.
Irkçılık, şovenizm, ulusçuluk, çocukların da yaşama
hakkını yok ederek, geleceği, gelecek ümitlerini de silip
atmayı amaç ediniyor.
Acı çekmek sonuç getirmez. ''
liğıne <bana göre zorunluluğuna) ge-
lince. şöyle özetleyebılırim görüşlen
mı: Topfumlar yetıştırdıkleri sanat ve
kültür adamlanyla anılırlar ve değer-
lendınlırler.
- Bu yanşmanın yurtiçi ve yurtdışı
sanat çevrelerine \<e sanatçılara ettdle-
ri \ejarar lan ne olacak sizce?
GÜN-Sayılan heryıl bıraz daha ar-
tan bu türyanşma lar bıryandan sanat-
severlerinbaşka ülkelerdeki yeni ye-
ni uç veren genç sanatçılannı ve onJa-
nngelişmelenniyakından ızlenmele-
nne yardımcı olurken diger yandan
genç sanatçılann bırbırlenni tanıma-
lanna ve smamalanna neden oluyor,
tabiı şan eğıtımı yapan konservatu
varlardaki ögretim görevli lerine
de yeni metotlar ve arayışlar
hakkında bılgıler getiriyor. En
önemlisi de bu yanşmalan ızle-
yen eleştırmen, emprezaryo ve
sanat yönericılerinın yeni veçok
gençsanatçılan keşfetmele nne
yardımcı olmasıdır.
Bızdc birincisı yapılan bu ya-
nşmanın jünsınde5 bû yük ope-
ranın artıstık direk törlen yeralı-
yor Günümüz dünya operalan-
nın en bü yük ısimlennın yüzde
90"ı bu tür yanşmaiarda ve din
lefilerde keşfedilmiş sanatçı lar-
ÜÜ1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜNDE,
Barış ve kardeşlik adına çabaların yükseltilmesini daha
güzel bir dünya ideali için diliyoruz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ
malann icracı kuru luşlara ve bu kuru-
luşlann sanatçılannagetırecegıolum-
lu etkilere gelince: Şu nu kabul etme-
lıyiz kı bız Avrupa kültür cografyası
nm (dışmda değil ama) çok uzak nok-
tasındaolan bir üJ keyız; birAlman sa-
natçı kendi ülkesmdekı operalarda oy-
nayanyerlı veyabancılandılediğian-
da ızleyebıldigi gibi Avusturya, ıtarya
veya Fransa'daki sanatçılan da kolay-
ca izleyebilir, bu olanaklara sahıp olan
sanatçının kafasında öyle bir kapak
açılır kı ûç yıl şan dersi almasından
daha yararlıdır.
Oysa bu bir Türk opera sanatcısı
için hemen hemen imkânsızdır. Ben
kendi hesabıma bu sanatsal. kültürel
etkinliğin son yıllarda ülke mizde ya-
pılan en verimli, en doğurgan ve en
yararlı sanat etkinliği olduğunu düşü-
nû yorum. Bunun için de 55 yıl dır bu
denızde kürek çeken bir operacı ola-
rak Yapı Kredi yönericilerine teşek kür
ediyorum.
- Bu yanşmanın Türkiye'nin tanı-
tımında ne gibi yararlan oiur sizce?
GÜN- Bir kültürü doğnı olarak an-
latmanın yolu sa dece o kültürü mey-
dana getiren çeşitli öğelen bılmekle
değıl, sözü edilen kültürü yaratanla-
nn kendi kültürlerini nasıl anladıkla-
nnı ve nasıl değerlendırdiklenni bıl-
YAPI KREDt
ULUSLARARASı
LEYLA GENCER
ŞAN YARIŞMASJ
dır. Ömeğin ünlü tenor Domin-
go, New York'taki bir dınleti,
uzun yıllar Hamburg ve Paris
operalarının genel sanat yönet-
menlığini yapan Rolf Lieber-
mann tarafmdan keşfedilmiş ve
Hamburg Operası'na angaje
edilmiştı. Lıebermann'ın söyle-
dığine göre Domingo. o günkü
dınletide çok parlak bir perfor-
mans gösterememıştı. Deneyim-
lı ve yetkın bir kulak. dinlediğı
genç sanatçının yalnız o günkü
durumunu değil, gelecektekı ge-
lışmelennın bile nerelere kadar
uzanabıieceğını. ne derecede
olgunlaşabıleceğinı anlayabılır.
Kısacası bu >anşmalar dünya
-artistik olimpiyatlarT olduğu
kadar, geleceğın yeni sanatçı la-
nnın arandığı ve keşfedıldiğıu
sanat atölyeleri"dir. Bu >anş-
mekle mümkündür. Şımdı eğri oturup
dogru konuşalım: Bız toplum olarak
kendi küJtürümüzü doğru olarak bilı-
yormuyuz; kendi köklenmızin dünü,
bugünü ve yannı ile ne dereceye ka
dar banşıf ız? Kimliğımizi oluşturan
kültüriin değerkökenlerinı nesnel ola-
rak araştınp değerlendinyor muyuz,
ya da değerlendırdik mi?
Amaç nedır kendimızi tanıt mada,
varmak istediğimiz noktayı kesin ola-
rak biliyor muyuz? Her kûltürün bir
kendi iç dinamigi, kendi dili ve tınısı
vardır. Bunlann özgünJüğûnü ve zen-
gınliğini irdelemeden yapılacak tam
tım kısır, güdük hatta zararlı bir tanı-
tım oiur.
En ıyi tanıtım "ürünüpazara uygun
hale getirmektir" dıyor bir uzman. Bu
konuda benı öteden beri düşündüren
bir nokta da yalnız geçmışe dönük bir
tanıtmanın baştacı edılmesidır. Biz yal
nız geçmişi olan bir toplum muyuz?
Bugünsüz, yannsız yaşayan bir ucube
mıyiz biz? Bir kültürü düzeyli ve de-
ger li kılan dünü, bugünü ve yannı de-
ğerlendırme yetenekleriyle, gelecek
için besleyip büjüttükleri hayalleridir,
düşleridir.
Leyla Gencer 25 yıl boyunca dûn-
yanm en büyük operalannda, konser
salonlannda bir Türk sanatcısı olarak
olaganüstü başanlar elde et mış, din-
leyicilertarafından "Yaşa»arol büyük
Türkyıl dıa" diyerek ayakta alkışlan-
mış. çok şey verip hiçbir şey aimam»-
yı (sanatçılığı) göze âlmış... Bir ölke-
yi bun dan daha ıyi, daha doğru, daha
verimli tanıtmak mümkün olabıhrmi?
-Leyla Gencer'in dünya ope rasın-
dakiyeri ve özellikleri nedir sizee?
GÜN- önce şu açıklamayı yapma-
lıyım: fkinci Dünya Savaşı'nda A\TU-
pa operala nnm bircogu yıkılmış, kad
ro ve ekonomık zorluklardan dolayı
sanatsal düzeyleri düşmüş, kısacası
büyük sıkıntılarla zar zor devam ett-
tirilmiştı. Savaştan birkaç >ıl sonra ye-
niden büyük bir atılım başlatılmıştı.
Italya' da Almanyaida, Avus turya'da
yeni sanatçılar sanat ortamını hareke-
te geçırip. "sanaoar 10018011" olarak
tanımlan opera sanahnı birkaç yıl için-
de yıne halkın ilgi odağı haline getır
mişti... Leyla Gencer, Türkiye'deyap-
tığı olağanüstü çalışmalannı (bilinçlı
ve amaçlı çalışmalannı) tamamiadık-
tan sonra masaUardaki gibi demir ça-
nklannı gıyip, yollara düşmüştü. Ta-
bii gideceğı yerdilıni anadili gibi bil-
diği, operanın döl yatagı olan fiatya
olacaktı. O tanhlerde operanm enbü
>ük iki yıldızı Maria CaHas ve onu ta-
kiben gelen ltalyan soprano Renata
Tebakli, isimlen etrafında firtınalar
kopartıyorlardı. Leyla Gencer işte bu
firtınaiı sularda buldu kendim ve kar-
şısma çıkan güçlüklerin hepsme da-
yandı. "Dayanmavı bilmeyen, dogur-
mayı da bflmez.'* Gerçekten de sevgı
iki yönlü yaratıcıdır. Hem seve ni hem
sevileni yaratır. Ley laGencer'i de sev-
gısi yarattı.
Leyla Gencer'in operaşanatçısıol-
raa özellikJenne gelince: Onlü şan pa-
dogogu FranziskaLohmann Vlarties-
sen biropera sanatçısımn "ses bügisi"'
ıle "şankültürü' 'nün bırbirini tamam-
layan iki temel öğe olduğunu söylü-
yor. Ûyle opera sanatcısı vardır kı se-
sini kullanma ve geliştırme konusun-
da üstünyetenekli ve becenlidır. Buna
karşm şan kültürü (güzel şarkı söyle-
me bılgisi) yeterlı olmadığı için son
derece amatör ve soğuk bir etid bıra-
kır dinleyiciler üzerinde. Yine öyle
opera sanatcısı vardır kı mükemmel
bir şan kültürüne sahip oldugu halde
ses bılgisi ve sesini kullan ma beceri-
leri gelişmemiş ya da az gelişmiş ol-
duğu için dınleyiciyı istenen ölçüde
tatmin edemez. îdeal olan opera sanat-
çısımn bu. bin dığennin olmazsa ol-
mazı olan iki temel dırege de sa hıp ol-
masıdır. Tabıı iş bu nunla da bitmiyor.
Opera sanatçısımn aynı zamanda iyi
bir fızık yapıya, dramati zasyon yete-
neğine, sahiıe sempatisine, kusursuz
bir diksiyona ve zevkJı bir yorumla-
ma gücünede gereksinimı vardır. Ley-
la Gencer bütün bu yetenek v e yetile-
re sahip olan endersanatçılardan biriy-
di. Dahadofrusu bunlan kendi irade-
si ile geliştirmış ve kendısme mal et-
miştı. Aynca çoğu ftalyan sanatçısuı-
da olmayan çok yetkin bir "Bedsöyfe-
me kültürüne" sahıpti. Sesındekı renk,
tını,güçvevüsatzengı'nliğı olağanüs-
tü imkânlarladoluydu. Ben Leyla Gen
cer'den daha zevkli pianissimo vokal
sahıbi bir sanatçı nın kolay kolay çıka-
bıleceğinı zannetmiyorum. Leyla
Gencer'ı bütün rakiplerinin üstüne çı-
karan özellıkleri, benim "fiHie'' ola-
rak tanımladığım bu pianissimo vo
kallen ile sesindeki genişlik, drama-
tizasyon gücü vemüzik cümlelerini ıc-
ra ederken ulaştığı beğeninin soylulu
ğudur...
IMuratfıan Mungan
söyteşisi
Kültür Servisi - Lambda
tstanbul 'un düzenlemekte oldugu
"Gay ve Lezbiyen Kültür
EtkinJikleri" program alaşiûda
değişikJik olmuşfur. Buna göre,
etkinlikJer kapsamında 3 eylül
pazar günü saat 15.00'te Toplumsal
Araşnrmalar Kültür ve Sanat fçin
Vakjf/Çok Amaçlı Salon'da
gerçekleştirilecegi duyurulan
"Murathan Mungan Söyleşisi" 10
eylüJ saat 15.00, 10 eylül olarak
duyurulan "Kısa Metrajlı 3 Film"
gösterimi ise 3 eylül saat 15.00
olarak degiştirilmişrir.
Alman yazar Michael
Endeöldü
STUTTGART (AFP) - Çocukiar
için yazdıgı fantastik öykülerle
tanınan Alman yazar Michael
Ende kansere yenik düştü. 65
yaşmdaki yazar, "The
Neverending Story" (Bitmeyen
Öykü) adlı kitabıyla dünya
çapında ün kazanmıştı. Oykü,
Avustralyalı yönetmen George
MiDer tarafindan filme de çekildi.
ÇocukJar kadar yetişkinlerin de
severek okudugıı öyküler yazan
Ende'nin kitaplan 30 ayn dile
çevrildi, 16 milyonu aşkın baskıya
ulaştı. Eserleriyle Japonya ve
Almanya'da pek çok edebiyat
ödülünün sahibi olan yazar,
1950'den bu yana çocuk kitaplan
yazıyordu. Tiyatro ile de uğrâşan
Ende, kendisini Alman Romantik
Okolu'nun son temsılcısı olarak
nitelendiriyordu.
Kültür Servisi-Geçen günlerde
caz dünyasından bir yıldız daha
kaydı. Kompozitör, piyanist
VVilliam Da*is. Duke Ellington'un
taktığı adla HBd BiB, 22 ağustosta
Nevv Jersey'de öldü.
"April ın Paris" adlı aranjman
parça ile tanınan Davis, 1945'te
Louis Jordan and Tyrapany Five'la
birlikte Nevv York'un ûnlü caz
kulüplerinden Zaaabarda çaldı
Burada Duke EUingtonıle tanışan
Davis, EİJington için "Lo*e %u
Madly''adlı arajmanınj yaptı.
Bill Davis. 1960'lardaEfla
Ftageraid ve Ellington'm alto
saksofoncusu Johnny Hodges ile
de çalıştı. 70'Ier boyıınca ise
Buddy Tate, Slam St«wart, Olionis
Jacquet gibi müzisyenlerle Avrupa
tumelerine çıktı. Yaşammın son
donemlennde çok ender de oisa
çeşitli fesrivallere katıldı.
Ali Iflvi Epsoy'ım
gecesi'
ANKARA (ANKA) - Karikatürcüler
Dernegı Ankara Temsilciliği, 50.
sanat yıhnj kutlayan ünlü çizer Ali
Ulvi Ersoy için bir onur gecesi
düzenleyecek. 15. Uluslararası
Nasrettin Hoca Karikatür
Yanşmasf nın ödül töreniyle birlikte
gerçekleştirilecek gece, 26 ekimde
Devlet Konukevi'nde düzenlenecek.
Müzik dinletilerinin de sunulacağı
geceye, çeşitli ülkelerin ve siyasi
partilerin temsilcilerinin de
katılması bekleniyor.
Selçuk Haftası
ANKARA (ANKA) - fzmir'in
Selçuk ılçesinde düzenlenen, ilcenin
tarihi ve kültüreJ değerlerinin çeşitli
etkinliklerle sergiJenecegi "Selçuk
Haftası'
1
, 1-8 eylül tarihleri arasında
gerçekJeştirilecek. Selçuk'ta
düzenlenecek etkinlikJere, çeşitli
yabancı kentlerden belediye
başkanlan da konuk olacak. Hafta
sırasında. başkanhgını ODTÜ Şehir
ve Bölge Planlama öğretim
elemanlanndan Yrd. Doç. Dr.
Çağatay Keskinok ve Dr. Adnan
Barlas"ın yaptığı bilimsel bir
etkinlik de sergilenecek ve ODTÛ
Şehir ve Bölge Planlama 2. sınıf
ögrencilerinin geçen yıl
hazırladıklan projeler halka
sunulacak.
lZMİT(CııiDJıııriyet) - îzmıt
Saraybahçe Belediyesi ile fnönü
Vakfi'nın ortaklaşa
düzenledigi"Zafer Haftası ve İsmet
înönü" konulu fotograf sergisi îzmit
Sanat Sokağı'nda açıldı. Inönü
Vakfi Genel Başkanı ve îsmet
Inönü'ün lcızı Özden Toker'in
açılışını yaptığı sergide, Kurtuluş
Savaşı, Lozan Antlaşması ve diğer
eski dönemlerde îsmet Inönü'ye ait
100 tane fotograf ile tarihi belge yer
alıyor. Toker, amaçlannın. Kurtuluş
Savaşının yılmaz öncülennden olan
tnönü'nün anıstnı yaşatmak
olduğunu söylerken, açılışta
konuşan Saaraybahçe Belediye
Başkanı Hikmet Erenkaya da,
yaptrgı konuşmada, Atatürk'ün
yakın silah arkadaşı îsmet Inönü
gibi büyük bir devlet adamına ait
fotoğraflann bölgesinde
sergilenmesinden mutluluk
duydugunu söyledi.