29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 EYLÜL 1993 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Unlu yazar "Komünizm ölmedi" diyor Soljenitsin'e göre yoksullukta eşitlik anlayışına özlem var • Gelecekyıl mayts ayında Rusya'ya döneceğiniaçıklamış olan yazar Aleksandr Soljenitsin, 14 eylülde Liechtenstein'da düzenlenen Vluslararası Felsefe Akademisi toplantısında bir konuşmayaptı. Konuşmadan bazı bölümler aktanyoruz: H erhangı bir insandan beklediğı- miz ahlaki özellik- leri, önemli ölçüde devletlerin, hü- kümetlerin, parlamentolann ve par- tilerin politikalanndan da bekleye- biliriz. Politika, ahlaki temel üzerine oturmazsa, insanlığın geleceği yok demektir. Rus halkında bu anlayış. yüzyillardan beri gerçek sözcüğüyle, gerçeğe göre yaşama ilkesiyle uy- gulanageldi. Yazık ki bugün yur- dumda bu tür amaçlann, Batı'dan da daha geri planlara savrulmuş ol- duğunu görüyorum. Eski SSCB'de 70 yıllık inanılmaz baskılardan son- ra, yoksulluk ortamında gündeme gelen ve doğru dürüst denetleneme- yen eylem özgürlüğü, pek çok insanı vicdanın yolundan ayırdı. Ama sorunu, ülkeler ve uluslar arasında bölmeyegerek yok; bu. Hı- ristiyanlığın ikinci bin yılının sonun- da insanlığın ortak sorunudur. I İlerleme I bunalunı "tlerliyonız!" Hangi konuda, ne- yin ilerlemesinden söz ediyoruz? Ilerleme. yalnızca teknolojik uygar- lıkta. yaşam koşullannın kolaylaştı- nlmasında ve askeri buluşlarda or- taya çıkıyor. Bize sunulmuş olan doğayı iştahla yemeye devam ediyo- ruz. Ama böyle bir ilerleme or- tamında. ahlaki ölçülerimiz gelişmi- yor. Maddı gereksinımlenmız öyle ölçüsüz ve hızla büyüyor ki. ne ya- pacağımızı şaşınyoruz. Bir türlü doymak bilmiyoruz. Durmadan sa- hip olduğumuz mülkiyeti çoğaltıyo- ruz. Ama mulkiyet daha yüksek de- ğerlere, tinsel amaçlara bağlanmayı- nca. insan yaşamının ıçıni boşaltı- yor, cıkarcılığın ve sömürünün aracı haline geüyor. Ulaşım olağanüstü kolaylaştı. O bir yana, insanlar oturduğu yerden tdevizyon aracıhğıyla tüm gezegeni dolaşabılıyor. Ama yüzeysel bılgıler okyanusunda insan ruhu yükselmi- yor, alçalıyor. Rahat arttıkça. ortalama tinsel gelişmişlık düzeyi düşüyor. Bilımin. teknolojinin ve ekonominin ılerie- mesi bızı köleleştiriyor. Hep çıkar- lann peşınde koşuyoruz. Amaçlan goremıyoruz. Acaba vaşamımızın amacı ne? I Ebedi sorunlardan I uzakJaşamadık Telefon ve televizyon, zamanımızın bütünlüğünü bozdu; koşullannı dıkte ettirmeye başladı. İnsanlar arasındaki ilişkiler kopmaya. birey- ler. başta yaşlılar olmak üzere. yal- nızlaşmaya başladı. tlerlemenin oyuncaklan oluyoruz; onu özümse- meyi, gücünü iyilik yapmak için kullanmayı beceremiyoruz. İlerleme, bızi ebedi evrenşel so- runlardan uzaklaştıramadı. Üstelik bu sorunlarla uğraşmak için şimdi eskisinden çok daha dağınık ve ha- zırlıksız dunundayız. Uyumumuzu yitirdik; fiziksel ve tinsel dpğamızın uyumunu kuramı- yoruz. İyi ve kötü kavramlan bula- ruklaştı. Tinsel gücsüzlüğümüzü en iyi ifa- de eden şey, ölüme karşı eski soğuk- kanlı yaklaşımın kalmamasıdır. Maddi rahathk sağlayan koşullar arttıkça, ölüm korkusu soğuk terler döktürmektedir. Doyumsuz ve gü- rültülü yaşam, eskiden görülmedik kitlesel bir ölüm telaşı yaratmıştır. İnsanlar, giderek kendilerini doğa- nın merkezine koymaya, özvarlıkla- nnı evrenin bir parçası olarak değil, evreni özvarlıklannın bir parçası gi- bi gönneye başlamışlardır. Bu anla- yışla. ölüm herşeyin sonu olmakta- dır. Bizim üzerimızde bir üstün güç bulunduğu anımsanmamaktadır. Yirminci yüzyılın ortalan, nükleer tehdit koşullannda geçti Bu tehdide göre, her şey önemsiz göründü. Ama yine bu teh- dit, Batı toplumuna varlığını sür- dürme yolunda birleştırici bir anlam kazandırdı. Yüzyılın sonunda ko- münizm, yaşamsallıktan uzak, özü- nün ve içten içe yaygınlaşan çürü- melerin etkisiyle, kendılığınden çök- tü. Onun bir düzine ülkede görül- medik bir hızla çökmesi, nükleer tehdidi de ortadan kaldırdı Aleksandr Soljenitsin - "Gereksinimlerinıizi ahlaki ölçülere vunıp değer- lendiremezsek, insanlığın sonunu yaklaştıracağız dcmektir." Ama dünya daha huzurlu bir or- tama kavuşmadı. Eski SSCB top- raklannda komünizm daha ölmedi. Avnca, üretken olmayan vahşi ka- pitalızm koşullannda, ığrenç lavı- rlann. ulusal zengınlığin -Batı'nın bıle görmedıği ölçülerde- yağmalan- masının sonucunda, hazırlıksız kit- ledc. geçmişin "yoksullukta eşitlik" anlayışına karşı özlem doğdu. Gıüag'aulaşamayan öldü ulaşan bin pişman oldu €c Diomh E n ünlü Gulag muhbın Fransa'da oturduğu sıra- da. Sovyet toplama kamp- lan sistemi üzenneyapılan son açı- klamalann ışığında "Gulag Takı- madaları" konusunu yeniden ince- lemekten geri kalmadı. Tanhçi Ni- colas \Verth, aylık "l'Historie" dergisinın son sayısında, resmı ar- şivlere uiaşılmadan elde edile- meyecek bırçok bılgıyi açıkladı ve yorumladı. Bunlann çoğu, 1989 yılından ben glasnost basm tara- fından daha önoe yayımlanmıştı; ama bu son yorum, tablonun bü- tününü gösteren bir bileşimi orta- ya koydu. Her şeyin güruşığına çıkacağını belirten Soljenitsin. bu rakamlann, kendi tahminlerinin yeniden göz- den geçirilmesine yol açabıleceği olasıhğına karşın. oldukça sevinç- li. Araştırma sonuçlan, takımada- lar nüfusunun 2-2.5 milyon do- layında olduğunu ortaya çıkardı. 1934te 500 bin olan nüfus. 1940'ta 1 milvon 668 bin 200'e yükselıvor. Nüfus. savaş sırasında 1.2 mılyon- dan biraz daha azkcn, 1 Ocak 1951 de 2 milyon 528 bin 36 kişıye çıkıyor. , IYüzyılın en korkunç olayları Yalnızca 1942 yılında 250 bin kışi yaşamını yitiriyor. Bu rakam, toplam nüfusun yüzde 17.6'sına eşıt. 1930-53 yıllan arasında ıdam edılen 786 bin 98 kişının dışında, sürgün cezasma mahkum olup takımadalara hıçbir zaman ulaşa- mayan insanlann sayısını ise hiçbir istatistiksel belge açıklamıyor. Bu insanlar, korkunç nakliye koşullan yüzündenyaşamlanndanoldu. Bu rakamlara, 1 Ocak 1953 tarihli kayıtlarda gözüken 2.7 milyon ya- bancıyı da eklemek gerekli Ço- ğunluğu savaş sırasında Kafkas- lar'dan geçınlerek takımadalara getirilen bu kişilerin de sonu bılin- mıyor. Kanlı hesaplan değerlendi- rirken, 1954 yılında Başsavcı Ru- denko'nun Kruşcoı'a gönderdiği ve 1990"da bir dergide yayımlanan bılgıler de gözönüne ahnmalı. Baş- savcı Rudenko. 1921'den 1954'e kadar 3 milyon 777 bin 380 kişinin devrim karşıtı suçlardan mahkum olduğunu belirtiyor. Devrim karşıtı suçlulann, kamplardaki nüfusun dörtte binni oluşturduğu bilindığine göre. 15 milyon kadar baskı kurbanıyla karşı karşıya ge- liyoruz. Bu sonuç, tarihçi Werth'ın hesaplanna da uyuyor. Werth, resmi kayıtlara bakarak, 1934-47 yıllan arasında kamplara gırenle- nn 10.4 milyon olduğunu hesap- lamış ve bunlara kayıt dışı tahmıni sayılan eklemış. Sonuçlar, Sovyet toplama kampîannın, 20. yüzyılın en korkunç olaylan listesınde üst sıralarda yer alması için yeterli sayılabilir Midıel Taftı 'PiEçkr'h Tamamını kadınlann oluşturduğu deniz kuvvetleri (VVrens), 1919'dakapatılmış, 20 yıl sonra yeniden hizmet vermeye başlamıştı. Haber Mcrkezi - İngiltere'de kadınlardan kurulu deniz kuv>etleri (H rens), 75 > ıllık hi/mettcn sonra, tarihe karışı\or. W rens'in, gelecek ay başında donanmav a tamamen katılnıası bekleniyor. W rens'in, artık bağımsız bir > apı olarak hizmet u'rnıe\eceği, son uineticilcri Komtıtan Anne Spencer'ın yerine kimstnin geçmejeceğinin öğrenilmesinden sonra kesinlik kazandı. Savunma Bakanlığı adına konuşan bir sözcü, "Yülardır. kadınlann Kraliyet Donanması'na katılması için uğraş »eriyonız" diyor »e ekliyor: "Kadmlar. şimdi aynı rütbeleresahipolabili>or. Denize açılıyorlar. Bağımsız bir kadınlar donanmasının feshedilip. tam bütünleşme)e geçilmesi, bunun mantıklı bir sonucudur; ancak henüz bir açıklama yapmadık." I lElizabeth'in onayı gerekiyor Kadınlar donanmasının tamamen ortadan kaldırılması için, İngiltere Silahlı kımetlerrnin başı sayılan Kraliçe'nin ona> ı gerekiyor. \V rens, 1917 yılında, gönüllü bir birlik olarak kurulmuş, kadın hareketinin ilerlemesine de bü\ ük katkılarda bulunmuştu. V aklaşık beş bin gönüllü; sürücü. aşçı ve tay fa olarak çaltştı. Birinci Dünva Savaşı'nın sona ermesiyle, 1919 yılında senis kapatıldı. Ancak 1939'da yeniden kuruldu »e İkinci Düny a Sa> aşı sırasında bazı Wrens üyeleri, denizde çaiıştı. C hurchill de Roose>elt > a da Stalin'le düzenlenen zirve göruşmelerini ka\dctmeleri için VV rens üyeierini seçerdi. ChurchiU, daha sonralan Wrens'e "Gidaklamayan piüçler" diye teşekkür ediyordu. 1944 yılında, çok önemli göre*ler üstlenen 75 bin VVrens > ardı. Bugün yaklaşık dört bin kişi, Kraliyet Kadın Donanması'nda hizmet veriyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında kunılan VVrens, gönüllü bir birfikti ve kadın hareketinin ilerlemesine de büyük katkılarda bulunmuştu. Üstte ve en üstte, \V rens elemanian, çeşitli y ülardaki üniformalarıyla. Hollandalı turist, karavanını kaybetti (karısıdaiçindeydi) Haber Merkezi - tngiltere'de kan- sını karavanda bırakarak başka bir kente giden dalgın bir Hollandalı tu- rist, dönüşte kansını nerede bıraktı- ğını unutunca. soluğu karakolda aldı. 65 yaşmdaki Hollandalı turistin. kansıyla birlikte Dorset bölgesinde geçirdiği karavan tatili sırasında, iş nedeniyle kansını karavanda bıra- karak Svvindon kentine gittiğı. an- cak dönüşte kampın hangi kentte olduğunu unuttuğu belirtildi. • Şaşkın turistin, tam 12 saat bo- Zanzibar'ınbombası bilekencühalindepailıyor G eçen bir ıki yıl içinde, Tan- zanya'nın Zanzibar Adası'na çokpartılı demokrasi, ko- nuşma özgürlüğü ve pek çok turist geldi. Ama, dar yollar ve yıkık dö- kük binalann arasına saklanan ha- yaletler. köşelerine çekılmeyi redde- diyor. Pek çok Zanzibarlı gibi, Ah- raed Ahmed de, ruhlann ınsanlan ele geçirdığını gördüğünü söylüyor. Amcası, bilinmeyen bir hastalıktan öldü. Ahmed, hayaletlenn öc aldığını düşünüyor. Ve kasabada binlerce hayaletin dolaştığı ileri sü- rüluyor. Zanzibafın tarihi bölgelerinin korunması ve geliştinlmesinden so- rumlu olan Ahrrlfed, geçmişin ve ha- yaletlenn gücünü kabul etmekle bir- İikte, adanın geleceğinin, Doğu Af- rika'yı kasıp kavuran demokratik ve ekonomık değışımler ve Tanzan- ya'da 20 yıldan fazla hüküm süren kaü, sosyalist dogmalardan kopuşa bağlı olduğunun farkında. "Zanzibar'da 20 yıl süresince bir çöküş yaşandı" diyor Ahmed ve ek- liyor: "Yirmi yıl sonunda kalan ne? Sıfıra sıfır, elde var sıfır. Şimdi özel sektör gelishor. 1984'te buravı gör- seydiniz, şimdi mutlu olabilirdiniz." Bir zamanlar Doğu Afrika'nın ti- caret merkezi ve dünyanın en büyük karanfıl yetiştiricisi olan Zanzibar, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti'nın bir parçası haüne geldiğinden bu yana güç günler geçirdi. Camgöbeğı sularla çevriü bu tropik ada. şimdi, ağjr aksak da olsa. bir değışim tüne- linden geçiyor Adada. oldukça et- kin bir politik muhalefet var. Büyük otel pro- jeleri ortaya atılıyor ve san- daletleriyle yola çıkanlardan prenseslere, mil- yonerlere kadar turist akınına uğruyor. Özel yatınmlara izin verildi. Zanzi- bar (en büyüğü- ne Zanzibar adı verilen irili ufaklı adalann tümü). geçmiş ' yüzyıllarda olduğu gibi, yıne korsan ekonomisine döndü. Tüccarlar, Du- bai'den özellikle elektronik eşya ge- tirip. ana adada kaçak yollarla satı- yor Zanzibarlı- lar, adanın kara- paranın aklandığı bir liman, Asya'- daki eroın trafığı- nin önemli bir du- rağı haline geldi- ğıni düşünüyor. Zanzibar, bir zamanlar Afri- ka'nın yüz ka- rasıydı. Yüz yılı aşkın bir süre on bin Afnkalı köle, Arabıstan ve Hindistan'a gön- derildı. Adanın Arabıstan'la bağ- lan. dokuzuncu yüzyıla uzanıyor Zanzibar'ın, Afnka ile Arap dün- yası arasında ticari bir köprü haline gelmesıyle Arabistan o kadar etkilı oldu ki. Umman Sultanı, 1800'lerin ortalannda, başkenti Zanzibar'a taşıdı. Zanzibar, 1890'dan, bağımsızhğın kazanıldığı 1963'e ka- dar İngıltere'nin himayesinde kaldı. I964'te patlak veren sol ayaklanma. Tanganika ile birleşilmesine. böyle- ce Tanzanya isimli yeni bir cumhu- riyete yol açtı. Boyutlannın küçüklüğüne, artan yoksulluğa ve çöküşe karşın Zanzi- bar, Tanzanya'da önemli bir güç oldu, Afrika'ya demokrasinin yayı- Iması için bir vasiyetname işlevi ka- zandı. Tanzanya hükümeti, yalnı- zca dışişleri, ulusal savunma ve içiş- lerini elınde tutuyor. Zanzibar'ın kendi anayasası ve meclisi var. 1964'te. adadaki 5 bin Arabın katledildıği ayaklanmadan sonra. 750 bin nüfuslu Zanzibar. BirJeşik Tanzanya ile huzursuzluk dolu bir ilişkiye girdi. Bağımsızlıklanna düşkün olan Zanzibarhlar, hep özerklık, ara sıra da aynlmak iste- di. Ağustos ayında Tanzanya Par- lamentosu, ikı koşut hükümetten (Tanzanya hükümeti şemsiyesi altında Zanzibar ve Tanganika hükümetleri) kurulu federal bir sistem önerisini kabul etti. Zanzibar'da İslam, bazı huzur- suzluklara yol açıyor. Roma K.a- tolik Katedrali, gençlik çetelerince taşa tutuldu ve bir içkı deposuna molotof kokteyli atıldı. Fakat Zanzibar'da terörizm, tıpkı dış yatınmlar gibi, henüz deney aşa- masında Bunu, katedrale atüan molotof kokteylinin yapısından da anlayabilırsmiz: Camdan değil, plastikten yapılmıştı ve güçlükle alev alabildi. Donatella Lorch yunca; VViltshire, Dorset, Avon ve Somerset bölgelerine 500 km'lik bir mesafeyi tarayarak kampı aradığj, ancak başanlı olamayınca son çare olarak polise başvurduğu kaydedil- di. "Daily Star" gazetesi, Devon Po- lis karakolu yetkililerinden Paul Strange'in şu sözlenne yer verdı: "Zavallı adam bize nerelere gittiği- ni anlatınca. tüm karakol olarak gül- mekten kırıldık. Kaidıklan karnp yerinin yakınından en az iki kez geç- mesine karşın, karavanlarını göre- memiş. Kansını ise endişeyle yoldan gecen araçlara bakarken bulduk. Her ikisi de oldukça gergin saatler yaşamışlar." Çcx:uğuna 'Kalbimin sahibi sensin' diyemeyecek Haber Merkezi - ABD'de kalp nakli yapılan 19 yaşjndaki bir kadın hamile kaldı. 18 ay önce kalp nakli ameliyatı olan Angeia Davis'in sağlık duru- munun iyi olduğu belirtildi. Doktorlar, Davis'in yeni kalbinin hamileliğinden sonra daha iyi du- rumda olduğunu kaydettıler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear