25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Imtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar •Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkava #Genel Yavın Danışmanı: Orhan Erinç •Yaa-ışlen Müdürleri: A\dm Engin (Sorumlu (. Cdal Başbuıgıç • Haber Merkea Müduru: İpek Çakşlar • Görsel Yönetmen AIi Acar •buzenleme- tbrahim Yıldız Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay •Haber Müdurû Doğan Akm AtatürkBulvan- • lstanbul Haberlerı Cevher Kantarcı «Dış Haberler Ergun Balcı No 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 Hat). Telex 42344, Fax- (4)4195027 • Izmır Temsılası Serdar Kızık, H Zı>a Blv 1352 S 2'3 Tel:4411220Telex- 52359, F?x.4419117 «AdanaTemsılcısı Çetin YiğenoğlulnonüCd 119S. No: 1 Kaf 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex 62155, Fax. 3522570 lş - Ekonomı Dinç Tayanç #Yurt Haberlen: Mefcroet Sanç • Makaleler Sami Karaöm • Spor: Abdüikadir Yicefanan • Düzellme Abdullah Yazıcı Muessese Mudüru: Erol Erkul •Koordınatör • İdare: HüseyinGûrer »Işlctme ÖnderÇetik • Bılgı-tşlem' Nail tnal •Bılgısayar Sıstem: Mürnvet Çiler • Reklam: Refaa Işıtmao Yaynüayn re Basaa: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıbk A Ş TürkocağıCad. 39 4! Cağak>glu34334Ist.PK. 246IsunbulTel 512O5O5Telex 22246, Fax (1)5138595 19EYLÜL1993 İmsak:5 14 Guneş. 6 41 Öğle:13 02 Ikindı 16.31 Akşam 19 15 Yatsı 20.35 Eczacılardan Vîcks'e boykot • ANKARA (AA) - Ankara Eczacı Odası, "Vicks" labletlennin marketlerde şekergibisaüldığını belırterek "Vicks ilaç değil. şekerdir" sloganıyla bu tabletlen eczanede satmama karan aldı. Ankara Eczacı Odası Başkanı Akm Çubukçu. konuyla ilgili olarak AA muhabirine yaptığ açıklamada, "Vicks" tabletlerindeki maddelerin mikrop öldürücü, hafif iltihaplan yok edici özellikleri bulunduğunu ve bu nedenle ilaç olduklannı. ancak buna karşın marketlerde satıldığını bildirdi. Zonguldak mağaralan • ZONGULDAK (L BA) - Zonguldak çevresinde turizme elverişli 8 mağaranın dünyaya lanıtılması amacıyla çahşma başlatıldı. Zonguldak Rotay Kulübü Başkanı Tahsin Avdan, UBA muhabirine bölgede degişık özelliklerde tespıt edilen 55 mağaradan turizme elverişli 8 mağara bulunduğunu söyledı. Egitim stetemimiz kopkutucu • İZMİR (ANKA) - Çocuk psikiyatrislerine göre milli eğitim sıstemimiz "korkutmaya" dayalı nitelik taşıyor. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psıkiyatnsı Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Ayşen Baykara, eğitımin dinamik bir süreç olmasına karşın, milli eğitim politıkalannda sık sık yapılan değişiklıklerden çocuklann zarar gördüğünü söyledi. Bugün eğitim sisterninin çocuklann zihinsel düzeylerine uygun olmadığını, "kavratmak yerine belletmeyi" öngördüğünü bildıren Prof.Dr. Baykara, konuya ilişkin açıklamasında "Çocuğun zihinsel düzeyine uymayan eğitinıin ilkokuldan başlayıp üniversite sonuna kadar devam ettiğini" vurguladı. 8 ilde daha yeni uygulama ANKARA (AA) - PTT Genel Müdürlüğü'nce bır süreönce başlatılan ve süratle devam eden yenı numaralama planıyla ilgili çalışmalar sürüyor. Dünya ve Avrupa ile bütünlük sağlamak amaayla devreye sokulan yeni numaralama planı uyannca 8 ilde daha yeni telefon numaralama uygulamasına gecilecek. PTT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, bugün yeni numarala sistemine gececek 8 il şunlar: Batman, Çankın, Denizli, Pamukkale. Yatağan, Gümüşhane, Iğdır. Kayseri, Tekirdağ, Çorlu, Şarköy, Tokat. Marmara Denizi için isbînfiği • ANKARA (AA) - Çevre Bakanlığı, Marmara Denızi'nin kirlenmesine karşı etkih önlemler alınmasını ve Jcrletenlere karşı uygulanacak yaptınmlan görüşmek üzere, 4-5 ekım tarihlerinde İstanbul'da, tüm ilgili ve yetkili kuruluşlann katılacağı bir toplantı düzenleyecek. 2 gün sürecek tcplanüda, Marmara Denizi'nin kirlilik kaynaklanna karşı alınacak önlemlerde, kamu kurum ve kjruluşlan arasında işbirliği imkanlan araştınlacak. Uluslararası Savunma Sanayii Fuan'ndanizlenimler F-16'lannpatronuLockheed• General Dynamics fîrmasını satın alan Lockheed. F-16'lan Türkiye'de monte eden TAI'nin de yüzde 49 hissesıne sahip oldu. Ankara'daki Savunma Sanayii Fuan'nakatılan Lockheed bu gelişmeyi duyururken, Türkiye'nin 12 trilyon lira yatınm yaptığı çok namlulu topçu roketini fuarda gören olmadı. Aynı değerdeki zırhh savaş araçlannın suya girdiği za- man sağa yattığı anlaşıldı. DENtZSOM ANKARA - Varsayalım İzmir Fuan'nı genyorsunuz. Standlardan bırinde sergile- nen bilgisayar donanımlı bir otomobili ız- lerken direksiyona geçme hayalı sarar benlı- ğınızı. Kitap Fuan'na gittığiniz zaman. bü- tün kitaplan okumak gibı düşünceye kapı- labilirsiniz. Sanayi fuannda yeni bir torna tezgahı, daha sen üretım yapma fikrini çağnştınr hemen.. Peki silahlann sergilendiği bir fuarda nasıl bir duyguya kapılır insan? Tabanca- dan rokete, el bombasından füzeye kadar bir dızi silahın ya da bu silahlann yüklendi- ği tanklann. uçaklann karşısına geçınce insanın aklına ne gelir? Tabii ki "Rambo" gibi donanıp, öldürmek! Zaten Etimesgut Türkkuşu Tesisleri'nde- ki Uluslararası Savunma Sanayii Fuan'nı gezen kimi gençlerellennealdıklan makine- li tüfeklerle bu hayali kuruyordu. Özal görse kahrolurdu Ama kimse. son yedi yıl ıçınde 10.5 mil- yardolar ya da 125 trilyon lira kaynak ayn- lan savunma sanayiinde nelerolup bittiği ile fazla ilgilenmıyordu. Büyüklenmizin par- lak nutuklanna rağmen bu yıl davet edilen 108 ülkeden, ancak 22'sinin katıldığı fuar- da, Türkiye'nin en önemlı yatınmlanndan üçünün durumu bile gözlerden kaçıyordu. Gözden kaçan ilk yaünm 1 milyar do- larlık (12 trilyon lira) çok namlulu topçu ro- keti MLRS'ydi. Çünkü "medar-i iftihar 1 - 'ımız MLRS ve MLRS'nin Amerikah DEMİREL, İDEFİ GEZDİ: Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün Uluslararası Savunma Sanayii ve Sivil Ha>acılık Fuan'nı gezdi. Etimesgut Askeri Havaalanı'ndan Türkkuşu Tesisleri'ndeki fuar alanına geçen Demirel, Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz'la biıiikte fuannstandlannı gezerek yetkililerden bilgi aldı.l Fotoğraf: AA) yapımcısı LTV ile Türkortağı ENKA fuar alanında >oktu. Turgut Özal bugünleri gör- seydı kahrolurdu herhalde. Burdur'da elle- riyle kurduğu ve daha sonra Şarık Tara'ya pazarladığı batık traktör fabrikasını kur- tarmak ıçin başbakan olunca MLRS gibi bir silahın yapımını ENKA'ya boşuna mı vermişti! Amerikalarda by-pass"a yatarken bile LTV'cilerle ENKA'cılan boşuna mı görüştürmüştü. Houston'daki Brennas Restorant'ta yenen yemeğin hiç mi değen kalmamıştı artık! Özal'ın "miras"lanndan MLRS'nin fuarda sergilenemeyecek haldc olması gerçekten ilginçtı. özal'ın bir başka "miras"ı, ınşaat işlerin- de uluslararası bir une sahip Nureftin Çarmıldı'yı ortak ettığı zırhh savaş aracının durumu da pek içaçıcı değildı. Nurol'un Amerikan FMC fırmasıyla Türkiye'de or- tak üreltiği zırhlı savaş araçlan vezırhlı per- sonel taşıyıcılar. hemen fuann girişinde bü- tün "haşmet"leriyle duruyordu. Araçlann yanma yaklaştığınızda. Nurol'dan bır yet- kilinin yanındakiyle konuşmasına kulak mısafiri oluyordunuz' "Araçlan vaptık. ilk deneme için su>a in- dirdik. Sağ tarafa yatmazlar mı? Sağ taraf ağır basmtş, suda denge tutmuyor. Ne ya- palım diye düşündük taşındık, soi tarafa bir kat daha çelik zırh koyduk, sağ tarafa da kö- pük. Böylece dengeledik." Bu nasıl teknolojı transferidir bellı değıl. Yine 1 milyar dolarlık bu proje ihaleedilır- ken Amerikalılar. araçlann su geçirmez ol- duğunu söylemiş. kimi Türk generallenn aksi yöndeki raporlan hasıraltı edilmışti Oysa şimdi Nurol'un yetkilisi yanındakı dostuna şöyle diyordu: "Dakikada bir litre su alıyor. Ama dakikada 350 litre su atacak pompası var." ' F-16'da Lockheed işbirliği' Fuardaki en önemlı 'İwber"e gelince... F-16'larda "patron" değıştı. Lockheed. Amerika'daki General Dynhamics firmasını satın aldı. Dolayısıyla Türkiye'deki F-16"- lan monte eden TAl'nin de 49'u hissesi Ge- neral Dynamics'ten Lockheed'e geçti. Hayırlı olsun. Kamuoyuna henüz yansıma- yan bu konu. fuardaki Lockheed standı- nda. "F-16'da Lockheed işbirüği" s ^ ganının altında >atıyordu Türkiye'deki Lockheed skandalının altında neler yattığı ise aradan geçen onca yıla rağmen henüz bi- lınmryordu.. Memurlara verilecek katsavının. işçılere ödenecek üç kuruşun hesabı kılı kırk yara- rak yapılırken 125 trilyon lirayı savunma sanayii adı altında inşaat müteahhıtlerine dağıtmanın dayanılmaz hafifliği bu-yılki fu- arda ıvıce ortaya çıkıyordu Kısa adı SA- SAD olan. Savunma Sanayıcılen Derneği"- nin standında, hıçbir şey. ama bir tek çöp parçası bile yoktu! Üyelennden ayda 2'şer mılyon lira aidat toplajan SASAD. standı- na bır afiş bile asmava gerek duymamıştı Kanada Elçiliğı'nin standı bile SASAD'- ınkınden daha doluydu. Czennde"Canadi- an Embass\" vazan standda hıç olmazsa iki kapılı bir "buzdolabı vardı! Her ne kadar buzdolabı. savunma sana>ıının bir ürünü olarak sergılenmiyorsa da Kanadalılann kolalannı soğutuyordu. Çünkü. fuarda bır bardak suyun fıyatı 10 bin lıraydı! tnönü Stadı'nda "rock gecesi" hava kararmak üzereyken sahne alan Nuh'un Gemisi'yle başladı.Saat 21.00 'de alkışlar, maytaplar ve duman arasmdaScorpions sahne aldı. Scorpions 10 binin üzerindeki izleyicisini müzikleri ve ışık efektleriyle büyüledi Scorpionshayranlanbirazvefasızçıkü BURAK ELDEM Anlaşılır gibi değil. Türkıye'de bugün 18-25 yaş arası rock din- leyicilerinin neredeyse "elinde bü- yfidügü" Scorpions. hem de yeni albümünü çıkarttığı günlerde İstanbul'a konser vermeye gelecek ve stadyumda yalnızca on bin. bi- lemedin on iki bin izleyıcı olacak. Seksenli yıllar boyunca rock me- raklılannın gözdelerinden olmuş, kasetleri en çok satan rock toplu- luklanndan bin durumundaki Scorpions'ın İnönü Stadı'ndaki konsenne gösterilen ilginin, "dün- kü çocuk" Bon Jovi'nin yansı ka- dar olması, gerçekten çok şaşırtıa. Bu işte bir ganplik var; ya Scorpi- ons hayranlan biraz vefasız çıktı, ya da tam okullann açıldığı dö- nemde üst üste gelen bunca kon- ser. öğretim giderlenyle belı bükü- len gençlerin bütçelerini iyıce sarstı. İnönü Stadı'nda "rock gecesi" hava kararmak üzereyken sahne alan Nuh'un Gemisi'yle başladı. Sahneyi hıç yadırgamayan ve ol- dukça iyı bır perfomnans gösteren topluluğun iki önemlı şansızlığı vardı: Kapılar geç açıldığı için he- nüz stadyumda birkaç bin izleyici olması ve ses düzenindeki ayar- sızlıktan ötürü solist Nuh'un sesi- nın zaman zaman du>Tilamaması. Konsere tngilizce parçalarla baş- layan topluluk, ilerleyen dakika- larda "Geç Olmaz", "AIDS", "Kader OvTinun", "Tek Başına" ve "Güneşli Havalar" gibi Türkçe şarkılanyla ızleviciyi yakalarken. sahne deneyimı ve rahathğıyla, ses düzenindeki aksakhklan geçiştir- mesinı bildi. Saat 21.00 dolayında, alkışlar, maytaplar ve dumanlar arasında Scorpions sahneye gelir- ken. izleyici sayısı on bini ancak aşmıştı. Kapalı ve numaralı tri- bünlerin yaklaşık üçte birinin boş olduğu dıkkati çekiyordu; yeni açık türübünde ise bir avuç izleyici vardı. Klasik hitlerinden "Rock You Like A Hurricane"le konsere başlayan Scorpions, ağırlıklı ola- rak son albümleri "Face The He- at"deki parçalara yer verdi kon- serde. Bu arada, tıpkı haziran so- nunda İsunbul'u fetheden Me- tallica gibi, "show business"in tüm inceliklerini bilen ve uygulayan, sözcüğün tam anlamıyla profes- yonel bır rock topluluğunu ızleme şansı verdi bize. Sahnedeki enerji- leri. izleyiciy le paslaşmalan o den- li kusursuzdu ki. sanki konser bo- yunca atüklan her adım, yaptı- İdan her hareket önceden plan- lanmış ve prova edilmiş gıbıydi. Bu arada ışık düzenınin etkileyici- liğini deunutmamak gerek; özel- likle yeni hitleri "Alien Nation"ı seslendirdikleri sırada ışık efektle- n muhteşemdi. Son yıllarda bir "balad toplu- luğu" gibi arulmalan Akrepler'in pek hoşuna gıtmemış olacak kı. yeni albümlennde tarzlannı belir- gin biçimde yenıleyipdaha sert bir sounda yönelmişler. Hande Mumcu'nım sessı HANDAN ŞENKÖKEN Çok değil. daha iki yıl önce DGM çıkışında gazetecilerin büyük ızdihamından korumak için yakınlannın çevrelediği, sıkı sıkıya sanla- rak yüzünü saklayıp adeta kaçınrcasına bir araca götürdüklen genç bir kadını anımsıyo- rum gazete fotoğraflanndan. Günlerce gazete- lerin manşetlerinden ınmeyen, ısmi önce "Krip- to Davası" sonra da bır politıkacıyla "aşk skan- dalı"na kanşan bu genç kadın, şimdi 30 yaşı- nda Belki eskısinden de güzel, üzerinde uzun puantiyeli bir elbise ve sade bir makyajla tele- vizyonda yine bir kadının Yasemin Bozkurt'un hazırladığı "Birinci Sayfa" köşesınin konuğu. Kendinden emın ve mağrur. Sorulan kendi- sine "acınmasına" fırsat vermeksizın net ve güç- lü bir ses tonu> la yanıtlıyor. Sorgulan surerken ıfadelen alınırken basmda gündeme geleceğıni elbette düşünen Hande Şevkat Mumcu. birdenbire kendını gazetelerin manşetlerinde ve gazetecilerle "müthiş bir ko*a- lamaca"yla "garip bir durum" içinde bulu\erdi. Günlerce Hasan Celal Güzel ile "aşk ilişkisT, "cinsel yaşamı"(!) en küçük aynntılanyla nere- deyse tefrikaedıldi. O günlen aktanrken sadece "korkunç birşey- di"tümcesının vurgusu bile birçok duyguyu yansıüyordu. Bir de bütün bu >aşananlan anı- msadığında "bir parça Amerikan filmi seyre- diyormuş7 " duygusuna kapılıyordu. Nasıl kapıl- masın ki tüm bunlar "Amerikanlaşnıa''nın gün- delik yaşamımızın en akıl almaz alanlanna yaygınlaştığının ve medyanın buna "inanılmaz boyutlarda" ayak uydurduğunun kanıtıydı. Ânsızın "eşsiz ezgilerle, naralarla" kuşauldı- ğında Hande $evkat Mumcu da bir çığlık at- mıştı tabii. "hem de çok uzun süreli bir çığhk." Ne aa ki bu "sessiz bir çığlık"ü iki yıl süren Çok yakınlan bile kaçtı ondan. Yılmadı. bü- tün bunlar "savunma mekanizması"nı genişlet- ti. Llvi Alacakaptan'ın avukatlığının vanı sıra bir baba gıbı yanında olması. Uğur Mumcu'nun "anlatılması mümkün obnayan desteği" ve Ay- dın Giiven Gürkan'ın ıyıhklen; '•bütün insanlan aynı kategoriye koyması"nı ve "hadi AllahaB- marladık" deyıp Türkiye'yi terkeımesini engçl- ledi. Ama yine de "genç, güzel ve bekar" bir kadın • 30 yaşında genç bir kadın Hande Şefkat Mumcu, günlerce medyanın ilk haberi oldu, suçlandı. aşk skandallan ortaya çıkanldı. Fakat sonunda aklandı... Şimdi iki sene öncesine göre daha güçlü bir şekilde ayaklannın üzerinde duruyor olarak "aşkı özgûrce" yaşayamıyordu. (Kısa bir süre önce basının bir politikacıyla yemek ye- mesini bile, fotoğraflı olarak birinci sayfadan 'aşk öyküsfi' olarak vermesıni anımsa>in). Hande Mumcu'nun medyanın yarattığı diğer "gündelik mitoslar"dan ayncahgı, öyle kolay kolay herkeste bulamayacaklan bir güzellikte ve üstelik ne denli yıkıcı, yok edici olsalarda bu kez başaramayıp yine karşılannda dimdik du- ran, güçlü bir "kadın" olması. Sonunda "mahkemece aklanan, casus ounadığı, kriptolan sızdırmadığı ve aşk skandalına karış- madığr' ortaya çıkınca. başından ben bu olay- lan izleyen basın nedense "aklanma haberi"ne pek yüz vermedi. Ama Hande Şevkat Mumcu, basının ona vermekten kaçındığı "iade-i iti- ban"nı hukuksal açıdan kazandı. Dışişleri Ba- kanlığı'ndaki görevine iade edildi ve kendisini bu kadar "ezen" bir yerde çalışamayacağını dü- şünerek istifa etti. Şimdi başka bır işle uğraşa- rak kariyer elde etmeye çalışıyor. Hande Şevkat Mumcu,"Böyle bir olay Türkiye'de ya da dün- yanın herhangi bir yerinde herkesin başına gele- bilir" diyor. Ama önemlı olan "güçlü olmak. yı- lmamak, kanuni yollara başvurarak mücadele etmek." Başına gelenleri bir kitap olarak yaza- cak. Sonuçta küçük bir umut: "Türkiye'de yar- gı belki ağır işliyor, ama doğru işliyor. Herkes hakkını savunursa herhalde hak ezenler de azala- cakür." Yine de günümüzün en etkih iletişim araçlannın "yapayı doğal, yüzeyseli derin, geçi- ciyi sonrasız, yalanı gerçek" gibı sunması ve toplumun bunu koşulsuz kabullenmesi sürdük- çe yeni Hande Şevkat Mumcu'lann yaratılaca- ğından hiç kuşkumuz olmasın. Dolmabahçe'de 'akrep' firünası TUNA ERDEM Önceki gece İnönü Stadyu- mu'nda "az, ama öz" bir sevirci kitlesi. "hard rock"ın "babası" Scorpions ile bırlikte. lock tari- hindebıryolculuğaçıkü 22yıl- lık müzik deneyimini konuş- tuıan "rutk**ın devi Scorpions, İnönü Stadyumu'ndan fırtına gıbı geçıp gitti. Pazartesi günkü Bon Jovi konsenne girebilmek için "konser parası" diye bağı- rarak İstiklal Caddesi'nde men- dil açan gençlere. bir haftada iki konser, mali birçöküntü olarak görünmüş olacak ki Scorpions konseri, İnönü Stadı'nın en boş haline tanıklık etti. Ancak seyirci sayısı ne denli azsa çoşku da o denli yoğundu. Stat konserlerindealışılmışgö- rüntüler arasına giren. yerlcrde yatan, ortada dolanan. sohbct edenlere rastlanmıyordu bu muhteşem konserde. İki saat boyunca şarkılara eşlik edip tempo tutan. kollannı bir an bile havadan ındırmeyen ger- çek Scorpionsçu'lann yarattığı tablo, haftalıklannı "usta"ya dcğıl, "öğrenci"ye harcayan- lann pişman olması için yeter de artardı bile. Bunun üzerine, İnönü Stad- yumu'nda bugüne kadar kuru- lan en şaşalı ışık düzenı ve Scor- pions grnbunun olağanüstü performansı eklendığinde, stadın bu denli boş olmasına ne kadar üzülsek azdır. Scorpions "yollan mekan" , yabancı "sahneleri evi" bılmış gezginleri. yanı grubun üyeleri. Klaus Meine, Rudolf Shenker, Mattias Jabs Rolf Rickerman ve Hermeh Rarebell ı anlatan "Co- ming Home" şarkısını söyleye- rek girdi sahneye. Meine şarkıvı "İşte nihayet İstanbul'dayız" sözleriylenoktaladı. Bugüne ka- dar ancak "Metalüca" konse- rinde kurulması akıl edilen ve stat konserlerinın "olmazsa ol- maz" koşulu olduğu açıkça an- laşılan projeksiyon ekranlannın eksikliği ılk kez hissedilmiyordu. Scorpions'un son albümü "Face The Heat" ile 1984 yılında çıkan ve en başanlı al- bümleri sayılan "Love At Fwst Sting" ağırlıklı konserde, seyir- ciler şarkılann çoğuna baştan sona eşlik etti. Özellikle gnıbun arka arkaya çaldıklan eski ba- ladlardan "\Vhen The Smoke İs Going Down" ve "Holiday" dev bır koro eşlığinde seslendınldi. Seyircinin tepkisi yeni albümun hıt parçasının ise "No Pain, No Gain" olacağını müjdelıyordu. "Akrepler" oldukça erken bir saatte "İyı Geceler" demeye kalkıştılar, ancak yıllardır bu anı bekleyen hayranlannın on- lan "Still Loving You" par- çasını dinlemeden göndermeye niyetlen yoktu. Nıtekim. tekrar sahneye gelip hemen, Avrupa ve Amerika'da tam 40 hafta lıs- te başındaki yerini koruyan bu ölümsüz baladı söylemeye baş- ladılar. Sıra "Crazy Wofld" al- bümünün hit parçası "Wind Of Change"e geldiğinde coşku do- ruk noktasındaydı. Bu son şar- kjnın. son sözlerine geçıldiğin- de sahnede ses seda kesıldi. çün- kü Scorpions'un yerine statta- ki az ve öz seyircı hep bır ağı- zdan söylemektevdi. "Beni geri götiir/ bir zafer gecesinde >aşa- nan / o büyülü ana / yarmın ço- cuklannın / benle birlikte şarkı söylediği/ değişim rüzgaıiany- la." E M L A K B A N K A S I SİNANOBA KONUTLARI Şehir merkezine 25 dakika uzaklıktaki Büyükçekmece Mimarsinan Köyü yakın- larında kurulan Sinanoba, 3.907 konut ve 231 dükkândan oluşuyor. %4 TL, %1.25 $, %1.50 DM kredi faizleri ile aylık 8.974.751 TL'den başlayan taksitlerle. EMLAK BANKASI D A H A KARLISI YOK BİLGİ İÇİN: (1)276 58 34 - (4)426 04 06 - (51) 36 07 54
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear