Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Imtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar •Genel
Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkava #Genel
Yavın Danışmanı: Orhan Erinç •Yaa-ışlen
Müdürleri: A\dm Engin (Sorumlu (. Cdal Başbuıgıç
• Haber Merkea Müduru: İpek Çakşlar
• Görsel Yönetmen AIi Acar •buzenleme- tbrahim Yıldız Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay •Haber Müdurû Doğan Akm AtatürkBulvan-
• lstanbul Haberlerı Cevher Kantarcı «Dış Haberler Ergun Balcı No 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 Hat). Telex 42344, Fax-
(4)4195027 • Izmır Temsılası Serdar Kızık, H Zı>a Blv 1352 S 2'3 Tel:4411220Telex-
52359, F?x.4419117 «AdanaTemsılcısı Çetin YiğenoğlulnonüCd 119S. No: 1 Kaf
1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex 62155, Fax. 3522570
lş - Ekonomı Dinç Tayanç #Yurt Haberlen: Mefcroet Sanç
• Makaleler Sami Karaöm • Spor: Abdüikadir Yicefanan
• Düzellme Abdullah Yazıcı
Muessese Mudüru: Erol Erkul •Koordınatör
• İdare: HüseyinGûrer »Işlctme ÖnderÇetik
• Bılgı-tşlem' Nail tnal •Bılgısayar Sıstem:
Mürnvet Çiler • Reklam: Refaa Işıtmao
Yaynüayn re Basaa: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıbk A Ş
TürkocağıCad. 39 4! Cağak>glu34334Ist.PK. 246IsunbulTel 512O5O5Telex 22246, Fax (1)5138595
19EYLÜL1993 İmsak:5 14 Guneş. 6 41 Öğle:13 02 Ikindı 16.31 Akşam 19 15 Yatsı 20.35
Eczacılardan
Vîcks'e boykot
• ANKARA (AA) - Ankara
Eczacı Odası, "Vicks"
labletlennin marketlerde
şekergibisaüldığını
belırterek "Vicks ilaç değil.
şekerdir" sloganıyla bu
tabletlen eczanede satmama
karan aldı. Ankara Eczacı
Odası Başkanı Akm
Çubukçu. konuyla ilgili
olarak AA muhabirine
yaptığ açıklamada, "Vicks"
tabletlerindeki maddelerin
mikrop öldürücü, hafif
iltihaplan yok edici
özellikleri bulunduğunu ve
bu nedenle ilaç olduklannı.
ancak buna karşın
marketlerde satıldığını
bildirdi.
Zonguldak
mağaralan
• ZONGULDAK (L BA) -
Zonguldak çevresinde
turizme elverişli 8 mağaranın
dünyaya lanıtılması
amacıyla çahşma başlatıldı.
Zonguldak Rotay Kulübü
Başkanı Tahsin Avdan,
UBA muhabirine bölgede
degişık özelliklerde tespıt
edilen 55 mağaradan turizme
elverişli 8 mağara
bulunduğunu söyledı.
Egitim stetemimiz
kopkutucu
• İZMİR (ANKA) - Çocuk
psikiyatrislerine göre milli
eğitim sıstemimiz
"korkutmaya" dayalı nitelik
taşıyor. İzmir Dokuz Eylül
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Psıkiyatnsı Anabilim
Dalı Başkanı Prof.Dr. Ayşen
Baykara, eğitımin dinamik
bir süreç olmasına karşın,
milli eğitim politıkalannda
sık sık yapılan
değişiklıklerden çocuklann
zarar gördüğünü söyledi.
Bugün eğitim sisterninin
çocuklann zihinsel
düzeylerine uygun
olmadığını, "kavratmak
yerine belletmeyi"
öngördüğünü bildıren
Prof.Dr. Baykara, konuya
ilişkin açıklamasında
"Çocuğun zihinsel düzeyine
uymayan eğitinıin
ilkokuldan başlayıp
üniversite sonuna kadar
devam ettiğini" vurguladı.
8 ilde daha yeni
uygulama
ANKARA (AA) - PTT Genel
Müdürlüğü'nce bır süreönce
başlatılan ve süratle devam
eden yenı numaralama
planıyla ilgili çalışmalar
sürüyor. Dünya ve Avrupa
ile bütünlük sağlamak
amaayla devreye sokulan
yeni numaralama planı
uyannca 8 ilde daha yeni
telefon numaralama
uygulamasına gecilecek.
PTT Genel Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamaya göre,
bugün yeni numarala
sistemine gececek 8 il şunlar:
Batman, Çankın, Denizli,
Pamukkale. Yatağan,
Gümüşhane, Iğdır. Kayseri,
Tekirdağ, Çorlu, Şarköy,
Tokat.
Marmara Denizi
için isbînfiği
• ANKARA (AA) - Çevre
Bakanlığı, Marmara
Denızi'nin kirlenmesine karşı
etkih önlemler alınmasını ve
Jcrletenlere karşı
uygulanacak yaptınmlan
görüşmek üzere, 4-5 ekım
tarihlerinde İstanbul'da, tüm
ilgili ve yetkili kuruluşlann
katılacağı bir toplantı
düzenleyecek. 2 gün sürecek
tcplanüda, Marmara
Denizi'nin kirlilik
kaynaklanna karşı alınacak
önlemlerde, kamu kurum ve
kjruluşlan arasında işbirliği
imkanlan araştınlacak.
Uluslararası Savunma Sanayii Fuan'ndanizlenimler
F-16'lannpatronuLockheed• General Dynamics fîrmasını satın alan
Lockheed. F-16'lan Türkiye'de monte
eden TAI'nin de yüzde 49 hissesıne sahip
oldu. Ankara'daki
Savunma Sanayii
Fuan'nakatılan
Lockheed bu gelişmeyi
duyururken,
Türkiye'nin 12 trilyon
lira yatınm yaptığı
çok namlulu topçu
roketini fuarda gören
olmadı. Aynı değerdeki
zırhh savaş araçlannın suya girdiği za-
man sağa yattığı anlaşıldı.
DENtZSOM
ANKARA - Varsayalım İzmir Fuan'nı
genyorsunuz. Standlardan bırinde sergile-
nen bilgisayar donanımlı bir otomobili ız-
lerken direksiyona geçme hayalı sarar benlı-
ğınızı. Kitap Fuan'na gittığiniz zaman. bü-
tün kitaplan okumak gibı düşünceye kapı-
labilirsiniz. Sanayi fuannda yeni bir torna
tezgahı, daha sen üretım yapma fikrini
çağnştınr hemen..
Peki silahlann sergilendiği bir fuarda
nasıl bir duyguya kapılır insan? Tabanca-
dan rokete, el bombasından füzeye kadar
bir dızi silahın ya da bu silahlann yüklendi-
ği tanklann. uçaklann karşısına geçınce
insanın aklına ne gelir? Tabii ki "Rambo"
gibi donanıp, öldürmek!
Zaten Etimesgut Türkkuşu Tesisleri'nde-
ki Uluslararası Savunma Sanayii Fuan'nı
gezen kimi gençlerellennealdıklan makine-
li tüfeklerle bu hayali kuruyordu.
Özal görse kahrolurdu
Ama kimse. son yedi yıl ıçınde 10.5 mil-
yardolar ya da 125 trilyon lira kaynak ayn-
lan savunma sanayiinde nelerolup bittiği ile
fazla ilgilenmıyordu. Büyüklenmizin par-
lak nutuklanna rağmen bu yıl davet edilen
108 ülkeden, ancak 22'sinin katıldığı fuar-
da, Türkiye'nin en önemlı yatınmlanndan
üçünün durumu bile gözlerden kaçıyordu.
Gözden kaçan ilk yaünm 1 milyar do-
larlık (12 trilyon lira) çok namlulu topçu ro-
keti MLRS'ydi. Çünkü "medar-i iftihar
1
-
'ımız MLRS ve MLRS'nin Amerikah
DEMİREL, İDEFİ GEZDİ: Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün Uluslararası Savunma Sanayii ve Sivil Ha>acılık Fuan'nı
gezdi. Etimesgut Askeri Havaalanı'ndan Türkkuşu Tesisleri'ndeki fuar alanına geçen Demirel, Milli Savunma Bakanı Nevzat
Ayaz'la biıiikte fuannstandlannı gezerek yetkililerden bilgi aldı.l Fotoğraf: AA)
yapımcısı LTV ile Türkortağı ENKA fuar
alanında >oktu. Turgut Özal bugünleri gör-
seydı kahrolurdu herhalde. Burdur'da elle-
riyle kurduğu ve daha sonra Şarık Tara'ya
pazarladığı batık traktör fabrikasını kur-
tarmak ıçin başbakan olunca MLRS gibi
bir silahın yapımını ENKA'ya boşuna mı
vermişti! Amerikalarda by-pass"a yatarken
bile LTV'cilerle ENKA'cılan boşuna mı
görüştürmüştü. Houston'daki Brennas
Restorant'ta yenen yemeğin hiç mi değen
kalmamıştı artık! Özal'ın "miras"lanndan
MLRS'nin fuarda sergilenemeyecek haldc
olması gerçekten ilginçtı.
özal'ın bir başka "miras"ı, ınşaat işlerin-
de uluslararası bir une sahip Nureftin
Çarmıldı'yı ortak ettığı zırhh savaş aracının
durumu da pek içaçıcı değildı. Nurol'un
Amerikan FMC fırmasıyla Türkiye'de or-
tak üreltiği zırhlı savaş araçlan vezırhlı per-
sonel taşıyıcılar. hemen fuann girişinde bü-
tün "haşmet"leriyle duruyordu. Araçlann
yanma yaklaştığınızda. Nurol'dan bır yet-
kilinin yanındakiyle konuşmasına kulak
mısafiri oluyordunuz'
"Araçlan vaptık. ilk deneme için su>a in-
dirdik. Sağ tarafa yatmazlar mı? Sağ taraf
ağır basmtş, suda denge tutmuyor. Ne ya-
palım diye düşündük taşındık, soi tarafa bir
kat daha çelik zırh koyduk, sağ tarafa da kö-
pük. Böylece dengeledik."
Bu nasıl teknolojı transferidir bellı değıl.
Yine 1 milyar dolarlık bu proje ihaleedilır-
ken Amerikalılar. araçlann su geçirmez ol-
duğunu söylemiş. kimi Türk generallenn
aksi yöndeki raporlan hasıraltı edilmışti
Oysa şimdi Nurol'un yetkilisi yanındakı
dostuna şöyle diyordu: "Dakikada bir litre
su alıyor. Ama dakikada 350 litre su atacak
pompası var."
' F-16'da Lockheed işbirliği'
Fuardaki en önemlı 'İwber"e gelince...
F-16'larda "patron" değıştı. Lockheed.
Amerika'daki General Dynhamics firmasını
satın aldı. Dolayısıyla Türkiye'deki F-16"-
lan monte eden TAl'nin de 49'u hissesi Ge-
neral Dynamics'ten Lockheed'e geçti.
Hayırlı olsun. Kamuoyuna henüz yansıma-
yan bu konu. fuardaki Lockheed standı-
nda. "F-16'da Lockheed işbirüği" s ^
ganının altında >atıyordu Türkiye'deki
Lockheed skandalının altında neler yattığı
ise aradan geçen onca yıla rağmen henüz bi-
lınmryordu..
Memurlara verilecek katsavının. işçılere
ödenecek üç kuruşun hesabı kılı kırk yara-
rak yapılırken 125 trilyon lirayı savunma
sanayii adı altında inşaat müteahhıtlerine
dağıtmanın dayanılmaz hafifliği bu-yılki fu-
arda ıvıce ortaya çıkıyordu Kısa adı SA-
SAD olan. Savunma Sanayıcılen Derneği"-
nin standında, hıçbir şey. ama bir tek çöp
parçası bile yoktu! Üyelennden ayda 2'şer
mılyon lira aidat toplajan SASAD. standı-
na bır afiş bile asmava gerek duymamıştı
Kanada Elçiliğı'nin standı bile SASAD'-
ınkınden daha doluydu. Czennde"Canadi-
an Embass\" vazan standda hıç olmazsa iki
kapılı bir "buzdolabı vardı! Her ne kadar
buzdolabı. savunma sana>ıının bir ürünü
olarak sergılenmiyorsa da Kanadalılann
kolalannı soğutuyordu. Çünkü. fuarda bır
bardak suyun fıyatı 10 bin lıraydı!
tnönü Stadı'nda "rock gecesi" hava kararmak üzereyken sahne alan Nuh'un Gemisi'yle başladı.Saat 21.00 'de alkışlar, maytaplar ve duman arasmdaScorpions sahne aldı.
Scorpions 10 binin üzerindeki izleyicisini müzikleri ve ışık efektleriyle büyüledi
Scorpionshayranlanbirazvefasızçıkü
BURAK ELDEM
Anlaşılır gibi değil. Türkıye'de
bugün 18-25 yaş arası rock din-
leyicilerinin neredeyse "elinde bü-
yfidügü" Scorpions. hem de yeni
albümünü çıkarttığı günlerde
İstanbul'a konser vermeye gelecek
ve stadyumda yalnızca on bin. bi-
lemedin on iki bin izleyıcı olacak.
Seksenli yıllar boyunca rock me-
raklılannın gözdelerinden olmuş,
kasetleri en çok satan rock toplu-
luklanndan bin durumundaki
Scorpions'ın İnönü Stadı'ndaki
konsenne gösterilen ilginin, "dün-
kü çocuk" Bon Jovi'nin yansı ka-
dar olması, gerçekten çok şaşırtıa.
Bu işte bir ganplik var; ya Scorpi-
ons hayranlan biraz vefasız çıktı,
ya da tam okullann açıldığı dö-
nemde üst üste gelen bunca kon-
ser. öğretim giderlenyle belı bükü-
len gençlerin bütçelerini iyıce
sarstı.
İnönü Stadı'nda "rock gecesi"
hava kararmak üzereyken sahne
alan Nuh'un Gemisi'yle başladı.
Sahneyi hıç yadırgamayan ve ol-
dukça iyı bır perfomnans gösteren
topluluğun iki önemlı şansızlığı
vardı: Kapılar geç açıldığı için he-
nüz stadyumda birkaç bin izleyici
olması ve ses düzenindeki ayar-
sızlıktan ötürü solist Nuh'un sesi-
nın zaman zaman du>Tilamaması.
Konsere tngilizce parçalarla baş-
layan topluluk, ilerleyen dakika-
larda "Geç Olmaz", "AIDS",
"Kader OvTinun", "Tek Başına"
ve "Güneşli Havalar" gibi Türkçe
şarkılanyla ızleviciyi yakalarken.
sahne deneyimı ve rahathğıyla, ses
düzenindeki aksakhklan geçiştir-
mesinı bildi. Saat 21.00 dolayında,
alkışlar, maytaplar ve dumanlar
arasında Scorpions sahneye gelir-
ken. izleyici sayısı on bini ancak
aşmıştı. Kapalı ve numaralı tri-
bünlerin yaklaşık üçte birinin boş
olduğu dıkkati çekiyordu; yeni
açık türübünde ise bir avuç izleyici
vardı. Klasik hitlerinden "Rock
You Like A Hurricane"le konsere
başlayan Scorpions, ağırlıklı ola-
rak son albümleri "Face The He-
at"deki parçalara yer verdi kon-
serde. Bu arada, tıpkı haziran so-
nunda İsunbul'u fetheden Me-
tallica gibi, "show business"in tüm
inceliklerini bilen ve uygulayan,
sözcüğün tam anlamıyla profes-
yonel bır rock topluluğunu ızleme
şansı verdi bize. Sahnedeki enerji-
leri. izleyiciy le paslaşmalan o den-
li kusursuzdu ki. sanki konser bo-
yunca atüklan her adım, yaptı-
İdan her hareket önceden plan-
lanmış ve prova edilmiş gıbıydi.
Bu arada ışık düzenınin etkileyici-
liğini deunutmamak gerek; özel-
likle yeni hitleri "Alien Nation"ı
seslendirdikleri sırada ışık efektle-
n muhteşemdi.
Son yıllarda bir "balad toplu-
luğu" gibi arulmalan Akrepler'in
pek hoşuna gıtmemış olacak kı.
yeni albümlennde tarzlannı belir-
gin biçimde yenıleyipdaha sert bir
sounda yönelmişler.
Hande
Mumcu'nım
sessı
HANDAN ŞENKÖKEN
Çok değil. daha iki yıl önce DGM çıkışında
gazetecilerin büyük ızdihamından korumak
için yakınlannın çevrelediği, sıkı sıkıya sanla-
rak yüzünü saklayıp adeta kaçınrcasına bir
araca götürdüklen genç bir kadını anımsıyo-
rum gazete fotoğraflanndan. Günlerce gazete-
lerin manşetlerinden ınmeyen, ısmi önce "Krip-
to Davası" sonra da bır politıkacıyla "aşk skan-
dalı"na kanşan bu genç kadın, şimdi 30 yaşı-
nda Belki eskısinden de güzel, üzerinde uzun
puantiyeli bir elbise ve sade bir makyajla tele-
vizyonda yine bir kadının Yasemin Bozkurt'un
hazırladığı "Birinci Sayfa" köşesınin konuğu.
Kendinden emın ve mağrur. Sorulan kendi-
sine "acınmasına" fırsat vermeksizın net ve güç-
lü bir ses tonu> la yanıtlıyor.
Sorgulan surerken ıfadelen alınırken basmda
gündeme geleceğıni elbette düşünen Hande
Şevkat Mumcu. birdenbire kendını gazetelerin
manşetlerinde ve gazetecilerle "müthiş bir ko*a-
lamaca"yla "garip bir durum" içinde bulu\erdi.
Günlerce Hasan Celal Güzel ile "aşk ilişkisT,
"cinsel yaşamı"(!) en küçük aynntılanyla nere-
deyse tefrikaedıldi.
O günlen aktanrken sadece "korkunç birşey-
di"tümcesının vurgusu bile birçok duyguyu
yansıüyordu. Bir de bütün bu >aşananlan anı-
msadığında "bir parça Amerikan filmi seyre-
diyormuş7
" duygusuna kapılıyordu. Nasıl kapıl-
masın ki tüm bunlar "Amerikanlaşnıa''nın gün-
delik yaşamımızın en akıl almaz alanlanna
yaygınlaştığının ve medyanın buna "inanılmaz
boyutlarda" ayak uydurduğunun kanıtıydı.
Ânsızın "eşsiz ezgilerle, naralarla" kuşauldı-
ğında Hande $evkat Mumcu da bir çığlık at-
mıştı tabii. "hem de çok uzun süreli bir çığhk."
Ne aa ki bu "sessiz bir çığlık"ü iki yıl süren
Çok yakınlan bile kaçtı ondan. Yılmadı. bü-
tün bunlar "savunma mekanizması"nı genişlet-
ti. Llvi Alacakaptan'ın avukatlığının vanı sıra
bir baba gıbı yanında olması. Uğur Mumcu'nun
"anlatılması mümkün obnayan desteği" ve Ay-
dın Giiven Gürkan'ın ıyıhklen; '•bütün insanlan
aynı kategoriye koyması"nı ve "hadi AllahaB-
marladık" deyıp Türkiye'yi terkeımesini engçl-
ledi.
Ama yine de "genç, güzel ve bekar" bir kadın
• 30 yaşında
genç bir kadın
Hande Şefkat
Mumcu,
günlerce
medyanın ilk
haberi oldu,
suçlandı. aşk
skandallan
ortaya
çıkanldı. Fakat
sonunda aklandı... Şimdi iki sene
öncesine göre daha güçlü bir şekilde
ayaklannın üzerinde duruyor
olarak "aşkı özgûrce" yaşayamıyordu. (Kısa
bir süre önce basının bir politikacıyla yemek ye-
mesini bile, fotoğraflı olarak birinci sayfadan
'aşk öyküsfi' olarak vermesıni anımsa>in).
Hande Mumcu'nun medyanın yarattığı diğer
"gündelik mitoslar"dan ayncahgı, öyle kolay
kolay herkeste bulamayacaklan bir güzellikte
ve üstelik ne denli yıkıcı, yok edici olsalarda bu
kez başaramayıp yine karşılannda dimdik du-
ran, güçlü bir "kadın" olması.
Sonunda "mahkemece aklanan, casus ounadığı,
kriptolan sızdırmadığı ve aşk skandalına karış-
madığr' ortaya çıkınca. başından ben bu olay-
lan izleyen basın nedense "aklanma haberi"ne
pek yüz vermedi. Ama Hande Şevkat Mumcu,
basının ona vermekten kaçındığı "iade-i iti-
ban"nı hukuksal açıdan kazandı. Dışişleri Ba-
kanlığı'ndaki görevine iade edildi ve kendisini
bu kadar "ezen" bir yerde çalışamayacağını dü-
şünerek istifa etti. Şimdi başka bır işle uğraşa-
rak kariyer elde etmeye çalışıyor. Hande Şevkat
Mumcu,"Böyle bir olay Türkiye'de ya da dün-
yanın herhangi bir yerinde herkesin başına gele-
bilir" diyor. Ama önemlı olan "güçlü olmak. yı-
lmamak, kanuni yollara başvurarak mücadele
etmek." Başına gelenleri bir kitap olarak yaza-
cak. Sonuçta küçük bir umut: "Türkiye'de yar-
gı belki ağır işliyor, ama doğru işliyor. Herkes
hakkını savunursa herhalde hak ezenler de azala-
cakür." Yine de günümüzün en etkih iletişim
araçlannın "yapayı doğal, yüzeyseli derin, geçi-
ciyi sonrasız, yalanı gerçek" gibı sunması ve
toplumun bunu koşulsuz kabullenmesi sürdük-
çe yeni Hande Şevkat Mumcu'lann yaratılaca-
ğından hiç kuşkumuz olmasın.
Dolmabahçe'de 'akrep' firünası
TUNA ERDEM
Önceki gece İnönü Stadyu-
mu'nda "az, ama öz" bir sevirci
kitlesi. "hard rock"ın "babası"
Scorpions ile bırlikte. lock tari-
hindebıryolculuğaçıkü 22yıl-
lık müzik deneyimini konuş-
tuıan "rutk**ın devi Scorpions,
İnönü Stadyumu'ndan fırtına
gıbı geçıp gitti. Pazartesi günkü
Bon Jovi konsenne girebilmek
için "konser parası" diye bağı-
rarak İstiklal Caddesi'nde men-
dil açan gençlere. bir haftada iki
konser, mali birçöküntü olarak
görünmüş olacak ki Scorpions
konseri, İnönü Stadı'nın en boş
haline tanıklık etti.
Ancak seyirci sayısı ne denli
azsa çoşku da o denli yoğundu.
Stat konserlerindealışılmışgö-
rüntüler arasına giren. yerlcrde
yatan, ortada dolanan. sohbct
edenlere rastlanmıyordu bu
muhteşem konserde. İki saat
boyunca şarkılara eşlik edip
tempo tutan. kollannı bir an
bile havadan ındırmeyen ger-
çek Scorpionsçu'lann yarattığı
tablo, haftalıklannı "usta"ya
dcğıl, "öğrenci"ye harcayan-
lann pişman olması için yeter
de artardı bile.
Bunun üzerine, İnönü Stad-
yumu'nda bugüne kadar kuru-
lan en şaşalı ışık düzenı ve Scor-
pions grnbunun olağanüstü
performansı eklendığinde,
stadın bu denli boş olmasına ne
kadar üzülsek azdır.
Scorpions "yollan mekan" ,
yabancı "sahneleri evi" bılmış
gezginleri. yanı grubun üyeleri.
Klaus Meine, Rudolf Shenker,
Mattias Jabs Rolf Rickerman ve
Hermeh Rarebell ı anlatan "Co-
ming Home" şarkısını söyleye-
rek girdi sahneye. Meine şarkıvı
"İşte nihayet İstanbul'dayız"
sözleriylenoktaladı. Bugüne ka-
dar ancak "Metalüca" konse-
rinde kurulması akıl edilen ve
stat konserlerinın "olmazsa ol-
maz" koşulu olduğu açıkça an-
laşılan projeksiyon ekranlannın
eksikliği ılk kez hissedilmiyordu.
Scorpions'un son albümü
"Face The Heat" ile 1984
yılında çıkan ve en başanlı al-
bümleri sayılan "Love At Fwst
Sting" ağırlıklı konserde, seyir-
ciler şarkılann çoğuna baştan
sona eşlik etti. Özellikle gnıbun
arka arkaya çaldıklan eski ba-
ladlardan "\Vhen The Smoke İs
Going Down" ve "Holiday" dev
bır koro eşlığinde seslendınldi.
Seyircinin tepkisi yeni albümun
hıt parçasının ise "No Pain, No
Gain" olacağını müjdelıyordu.
"Akrepler" oldukça erken bir
saatte "İyı Geceler" demeye
kalkıştılar, ancak yıllardır bu
anı bekleyen hayranlannın on-
lan "Still Loving You" par-
çasını dinlemeden göndermeye
niyetlen yoktu. Nıtekim. tekrar
sahneye gelip hemen, Avrupa
ve Amerika'da tam 40 hafta lıs-
te başındaki yerini koruyan bu
ölümsüz baladı söylemeye baş-
ladılar. Sıra "Crazy Wofld" al-
bümünün hit parçası "Wind Of
Change"e geldiğinde coşku do-
ruk noktasındaydı. Bu son şar-
kjnın. son sözlerine geçıldiğin-
de sahnede ses seda kesıldi. çün-
kü Scorpions'un yerine statta-
ki az ve öz seyircı hep bır ağı-
zdan söylemektevdi. "Beni geri
götiir/ bir zafer gecesinde >aşa-
nan / o büyülü ana / yarmın ço-
cuklannın / benle birlikte şarkı
söylediği/ değişim rüzgaıiany-
la."
E M L A K B A N K A S I
SİNANOBA KONUTLARI
Şehir merkezine 25 dakika uzaklıktaki
Büyükçekmece Mimarsinan Köyü yakın-
larında kurulan Sinanoba, 3.907 konut
ve 231 dükkândan oluşuyor. %4 TL,
%1.25 $, %1.50 DM kredi faizleri ile aylık
8.974.751 TL'den başlayan taksitlerle.
EMLAK BANKASI
D A H A KARLISI YOK
BİLGİ İÇİN: (1)276 58 34 - (4)426 04 06 - (51) 36 07 54