Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19EYLÜL1993PAZAR
10 PAZAR KONUKLARI
VergisistemtnehtermavşıgibiTürkiye'deonlarcayıldırherhükümeîyeterlivergi kurulur. EskiMaliveBakamSümer Oraldöneminde 14a\rı reformu"olarak tanıtıldı. Bu tasarıdakiikianadeğişiklik,
toplanamadığındanyakınır, vergigelirleriniarttırmak için kanunda, 100'ün üzerinde değişiklik vapılarak, yeni bir vergi idare değişikliği ve kanunlarda revizyondu. Yeni îasarıyla v
önlemler alır. Ancak Jıeryıl toplanan vergigeliribellidir. sistemi tasarısı hazırlandı. Bu, vergi reformu diye ortaya gerçekten vergireformu olup olmadığıyla ilgili olarak,
Toplanan vergiler bütçegiderlerinikarşılamaya konuldu. Tansu Çiller Başbakan olunca, bu tasarı geri maliye hukuku uzmanı Prof. A dnan Tezel ve muhasebeci,
yetmeyip geride kaldığı için borçlanmayagidilirJonlar çekildi. Çiller, kendi tasarısım hazırlattı. Bu tasarı da ''vergi yeminlimali müşavir Hüseyin Perviz Pur 'la konuştuk.
Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Prof. Adnan Tezel Maliye uzmanı H. Perviz Pur Yeminlimali müşavir
Prof. ADNAN TEZEL
1941 yılmda İstanbul'da doğdu. Ortaöğrenimini Robert Kolej, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesı Hukuk Fakültesi'nde ta-
mamladı. Bir süre İktisadi ve Ticari llimler Akademisi Maliye Kürsüsü nde asisıanlık yaptı. Daha sonra Maliye hukuk doçenti
veprofesörü oldu. 1967yılından bu yana İstanbulBarosu nakayıtlı avukat. Ancak avukatlık mesleğiniyapmıyor. Marmara
Üniversitesi Rektör Yardımcılığı ve Sosyal Büimler Enstitüsü Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Şündiki halde Marmara Üni-
versitesi'nin Maliye Hukuku Anabilim Dalı Başkanı. Ayrıca Maliye Araştırma Merkezi Müdürü.
asbakan Tansu Çilleryeni bir vergi tasanst hazırlattı. Bu-
nun "teform" nheüğinde olauğu bildiriHyor. Ancak bu-
nun gerçekten vergide bir reform olup obnatbğı da
tartışıhyor. Bazı çevreler bunun sadece bir "makyaj" ol-
duğu görûşûnü savumıyorlar. Sizin bu konudaki görüşü-
nüz nedir?
TEZEL- Reform ya da makyaj... Öncelikle kelimeleri iyi kullan-
mak lazım Reform daıma gündeme gelmıştır. Her değişiklikte re-
form kelimesi kullanılmıştır. Ama bu reform değıldir Çünkü re-
form yepyeni bir şeydır. Değişiklik olabılir. tadilat olabilir. Ama
yine can alıcı bir tadilat değıldir. Çünkü olumlu taraftan bakuğımız
takdırde Türkiye'de vergi sistemi oturmuştur.
Türkiye'de gelır vergisi 1950'den beri vardır. Kurumlar vergisi
vardır. Vergı Usul Kanunu da belli bir slandarda oturmuştur.
1985'te Katma Değer Vergisi gelmişür, sıstemle bütünleşmıştir Şu
anda getirilebilecek başka bir şey yoktur reform olabilecek nitelik-
te. O nedenle bütün mesele, bugün için uygulamadadır
- Peki sistem uygıdanabiliyor mu ya da neden uygulanamıyor?
TEZEL- Sürekb ekonomik istıkrarsızbklar birtakım acele ted-
bırleri gerektirmıştu". Yamalama haüne gelmıştır. Bir yerde bir
eksiklik görülmuştür, oraya hemen birsokuşturma yapdmıştır Bir
eksikük daha görülmüş, oraya da neşter sokulmuştur. Bu şekilde
tek tek yama harekaüyla sistem allak bullak edilmiştır.
Kurum vergisi, Kurumlar Vergisı Kanunu'na göre almır. Gelır
vergisi de Gelir Vergisi Kanunu'na göre alırur ve gelir vergısi kişileri
vergılendinr. Gelır Vergj-
•*SF Kanunu'na monte edi-
len bir maddeyle kurum
kazançlannın bir kısmı
gelir vergisi içinde müta-
laa edilmiştir. Böylece sis-
tem allak bullak edilmiş-
tir. Bunun tehlıkesı, getir-
diği zarar. getirdıği fayda
nedir? Buna bakmak
lazım. Fayda çok palya-
tif. İşın altına indiğiniz
zaman ortaya akzaklar
çıkmaya başlamıştır.
Vergj bir ihflyaçtır ve
kamu hizmetlerinin fi-
nansmanı için gereklidir.
Bundan vazgeçemezsıniz.
Vergi herkesi ılgilendi-
rir. Bız makro bakı>oruz.
Diyoruz kı: "Bu yıl şu ka-
dar trilyon vergı toplaya-
cağız. Kımden alırsan al,
ama al." Ama makro
bakmaktan vazgeçip işi
tersine çevırdiğiniz za-
man vergi tek tek insan-
lan ilgilendırir. Bunun
için de bir sistem, adalet
gerektinr.
Kazandığmız piyango-
dan vergi veriyorsunuz,
yaşamınız boyunca üc-
retiisiniz ya da değilsiniz.
Babanızdan miras kalı-
yor, vergi mükellefı olu-
yorsunuz. Dolayb olarak
mükellef değilsiniz, ama
her alışveriş yaptıkça
Katma Değer Vergisi
ödüyorsunuz.
Tek tek insanlan ilgi-
lendirdiğı zaman çok has-
sas bir adalet dengesı kur-
mak gerekir. Belki bu
adalet dengesinı kurdu-
ğunuz zaman mesele
daha rahatlayacak. Ver-
ginin ıki ana ilkesi vardır.
Bunun bir tanesi gelirdir.
Bu para halktan alına-
cak. Ama adaletle almak
gerekiyor. Hiç kimse iste-
yerek vergi vermez. Ama
yanındakinin de verdiğini
bilmesi lazım. Jşte o den-
ge kumlmah.
- Ücrettileri alahm is-
tersemz. Vergi, orüardan her ay kaynağmdan kesihyor. Hem de nal-
yonlarca para. Oysa bir esnafin dukkamndaki vergi levhasına
baküğınızda ücrethnin aylık ödediği miktan o yılkk ödüyor. Bunu
nasd değerlendhiyorsunuz?
TEZEL- Bunlar görünen adaletsizlikler. Bunlar bile bile lades-
ler.
Bir örnek vereyim. Gayrimenkul alıyorsunuz. Gayrimenkulden
toplanan vergi belki vergi varidatı içinde çok önemli bir şey değil.
Gayrimenkulü alırsınız, tapuda değeri şu kadar diye gösterirsıniz.
Bunu herkes bilir, devlet de bilir. Ama bu böyledir. Bunlar çifte
standartlar. Vergi levhasında gösterilen miktar. ücretliden kesilen
vergi ve gayrimenkullerin gösterilen değerlen... Hepsi gerçek, hepsi
de kabul edibyor, makul karşılanıyor.
Gelelim sistemın nasıl bozulduğuna... Maliye, ıdare, bu dağı-
nıklık içinde para toplamak zorunda. Bu dağınıklığı, bu mevzuat
karmaşasını sürekb kendı lehine kullanıyor. Çünkü yeniden para
toplamak zorunda. Sistemin bozulmasının sonuçlannm ne oldu-
ğuna da bakalım. Vermeyen vermiyor, vercn veriyor. Kimi veren
de bu keşmekeş içinde zarara uğruyor.
Şimdi bu sistemi düzeltrnek ıçın şunu yapmalıyız: Reform değil,
bu değerlen yeniden alıp bir yazım gerekiyor. Bunu bir yerde düz
yere oturtmak lazım.
Amerika'yı yeniden keşfedecek değiliz. Mevcut malzemeyi orta-
ya döküp yeniden sistematize etmemiz lazım O zaman göreceksi-
Bu yöntem arük
yama tutmuyor
Verginin iki ana ilkesi vardır. Bunun bir
tanesi gelirdir. Bu para halktan
alınacak. Ama adaletle almak
gerekiyor. Hiç kimse isteyerek vergi
vermez. Yanındakinin de verdiğini
bilmesi lazım. İşte o denge kurulmalı.
Yoksa ben vermeyeyim o vermesin,
peki kim verecek bu vergiyi..?
niz ki mevcut değerlerle yine bir şeyler olur.
Reform diye takdim edilen bu değişiklikte yine de bir yenilik var.
tlk kez idarcde, yani vergi toplama yönetimı ve yöntemınde bir de-
ğişıkhk düşünülmüş.
Elinizde mevcut vergi yasalan var. Ne üzerinden. kim. ne kadar
vergi verecek. Bu belli Ama bu vergiyi kim ve nasıl alacak? O za-
man burada karşımıza bir yönetim meselesi çıkıyor. Burada ön
planda olan, vergi toplama teknikleri. Bunun içine organızasyon,
eleman meselesi giriyor.
Mevcut yasalan uygulayacak teknik elemanın iyi eğitilmesi ve
yaptığma da ınanması gerekiyor. Olaya bu açıdan bakıp yönetim
meseiesine gırdığınız zaman iş arük vergı hukuku dışına çıkar. Ver-
gi idarcsinın yeniden düzenlenmesi gereğı öteden beri bilinmekte-
dir. Ama şu anda getırilecek olan yeni sistem, şema, ıyi mıdir kötü
müdüronu bilmiyorum. Ama yeni vergi toplama yönetimi veyön-
teminın değiştinlmesinin düşünülmesi yeni bir yaklaşımdır.
Çare polis değil!
- EtSnilen bihjilere göre vergi denetim elemanları güçlendirilecek.
Bunlara vergipotisi ath verih'yor...
TEZEL- Bu bir çare değil. Meseleye polis, zabıta biçimınde yak-
laştığınız zaman iş daha açmaza gırer. Mükellef suçlu değil ki peşı-
ne polis, zabıta takasınız. Zabıta, polis, suçlu peşindedır. Ama vergı
medeni bir meseledir. Temelinde beyan yatar. Meseleye siz zabıta
zıhniyetiyle baktığınız za-
man her mükellef potansıyel
bir vergi kaçakçısıdır. Ben
kaçakçı olarak mütalaa edı-
yorsam ona göre tedbırimi
alınm. Onun ıçın bu konuda
işin temel felsefesı yanlıştır.
Eğer bir vergi kaçakçılığı.
vergi suçu varsa onun da
üzerine gjdecek mevcut im-
kanlar vardır. Ama biri gelip
belinde tabancayla "Lütfen
vergi defterinizi gösterin"
derse ben ondan ürkerim.
Bu, vergi felsefesine ters dü-
şer. Ana devlet, baba devlet
derken, eli sopalı devlet.
Vergiyi de sopayla alıyor
derler. tş o değil. Vergi bir
paylaşma. uzlaşmadır tste-
meye ıstemeye uzlaşmadır.
fstemememizin nedeni de
paranın benim cebimden
çıkacak olması Ama bu ce-
nazeyı de bırilennin kaldı-
rması lazım. Binsı ucundan
tutmadığı takdirde nazenin
bir tarafı yatar. Yani vergi
konusunda da ben veriyo-
rum, sen niye vermiyorsun,
noktasına gelir iş. Bu yanı-
ndakinden hesap sorma,
hak arama bilincidir.
Bizde de şöyle: Ben ver-
meyeyim. o da vermesin.
Peki bunu kim yapacak?
Öndan sonra da onu da iste-
rim, bunu da isterim diye ta-
lepler başhyor.
Vergi kamu varidatı için-
dîr. Yol, baraj yapılacak,
hastane açılacak ys. Bunlara
kaynak lazım. Öbür taraf-
tan vergi bir araç olarak da
kullaruhyor. Araç tarafı öne
geçtiği vakıt birtakım sap-
malar oluyor. Himaye, teş-
vik ortaya çıkıyor. Adam dı-
yor ki: "Ben hımayeye
layıkım. Beni vergıyle hima-
ye edin. vergi vermeyeyim.
Vergi vereceğım yerde
yatınm yapayım. Devlete
daha faydalı olurum." İyi,
güzel O zaman ış başka ta-
rafa kayıyor. Ağır bastıran
devletten himaye görüyor.
Öncelikle vergi teşviklerini
kaldırmak lazım. Bir kere herkes vergisini versın. Devlet yine teşvik
etmek istediği sektöre faydalar, imkanlar sağlayabilir. Ama önce-
likle vergi herkesten alınmalı.
- Bir de yeni tasanda amacın, az kazanandan az, çok kazanandan
çok vergi toplamak oldıığu bildiriliyor...
TEZEL- Verginin ilkesi bu. Ödeme gücü. Teori denilen şey ha-
v ada bulut değıldır.
Bunlann hepsi yaalmış. bilinen şeylerdir. Anayasa da gökten
zembille inmemış. Ihtiyaçtan gelmiş.
Ödeme gücü ilkcsinin içine adalet girer.
Gelir vergisi az kazanandan az, çok kazanandan çok ahnava
dayanır.
Bu yeni bir şey değil. Şımdiye kadar yapıbyor idiyse bundan son-
ra daha iyi yapılmalı
- Yani finuhye kadar bunun işkmediği migörüldü?
TEZEL- Tabıi işkmediği görüldü. Belki vergi tanfelerinin yeni-
den düzenlenmesiyle bir şeyler yapılabilir.
Vergi meselesi devlet yönetiminin bir aleti. Siyasi otoritenin ver-
giyi almak istemesi gerekir.
Aletler var, ama şirin görünmek için almak ıstemiyorum. O za-
man da borçlanmaya gidıyorsunuz, fon kuruyorsunuz.
Ama vergiyi ikıncı dereceye düşürüyorsunuz.
Onun için idare bu işı ne kadar yapmak isterse istesin siyasi oto-
riteden güç almazsa bu işi yapamaz.
HÜSEYİN PERVİZ PUR
1942 doğumlu. Yüksek öğrenimini İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Maliye-Muhasebe Şubesi'nde tamamladı.
Muhasebeci, mali müşavir ve yeminli mali müşavir olarak serhest çalışıyor. Sermaye Piyasası Kurulu Muhasebe ve Denetim
Standartlan Komisyon üyeliği, Türkiye Muhasebe Uzmanlan Derneği Başkanlığı, Maliye ve Gümrük Bakanlığı Serbest Mu-
liasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Geçici Kurul üyeliği vaptı. İV Sosyal Yükseko-
kulu nda vergi sistemi konusunda öğretim görevlisi. Yeminli Mali Müşavirler Odast Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Sekreteri.
ergi ne zaman, nasıl toptanabiHr? Vergi getirkri nasıl
arttırılahih'r?
PUR- TBMM'deki mılletvekıllerinin vergi almaya
karar vermış olmalan lazım Öncelikli koşul bu. Hükü-
met değil. devletin istemesi lazım. En ağır şekilde. olma-
yacak kelimeleri kullanarak vergi tasanlan hazırlanı-
yor. "Bu vergi sistemi yozlaşmıştır. Devletin vergiye ihtiyacı
vardır" deniyor. Vergi tasanlannın başmdakı ılk üç. dört cümleve
bakarsanız çok ağır hakaretler bulunduğunu gorürsünüz.
Bütün sorumluluk Maliye Bakanlığı teşkilatında ve onun te-
pesinde kazan pişiyor. "Bana vergi topla", denıliyor. "Topla" di-
yenler de hükümetler. Para basmaması lazım Maİiye Bakanlığı dı-
vor kı: "Şu tasanlan çıkartın " Hükümet. tasanlan Meclis'e getiri-
yor. Orada mılletvekilleri madde madde tırpanlamaya başlıyorlar,
tasan çıkmıvor. Mılletvekilleri. '"Mılletvekıllığı dışındakı gelirleri-
mizden vergi vermeye hazınz" desinler.
- Başbakan ÇiUer'inhazırlattığı ve "reform"nitea'ğitaşuüğısöyle-
nen vergi tasarısı, bilinen ana hatlarıyla sadece bir "makyaj" olarak
niteleniyor. Sizin bu konudakigörüsünüz nedir?
PL R- Genel gerekçe>e baktığınız zaman gözlennız yaşanvor. O
kadar güzel kı. İçinde çok düşundürücü şeyler var. "Bugünkü \ ergı
duzenınden, öncelikle alacaklı olan devlet şıka>etçıdır" diyor.
Cümlevı görüvor musunuz? Bu duruma gelmiş bir vergi duzenın-
den devlet nasıl şıkayetçı olur? Devlet vergiyı alır, şıkayetçı olmaz.
- Burada işaret etmek istediğim bir şey var. Bugün biraz yüksek
maaş alan bir devlet memuru
ayda bes-altı milyon lira ver-
gi verirken, bir butiğin, bir
berber, bir bakkal dûk-
kanının vergilevhasına bakı-
yorsunuz- Yılhk vergi tutart
7yadalO milyon gibi komik
bhr para görünüyor...
PL'R- Bevana dayanan
açık bir uniter sistemde hiç
kimseye "Ne venrsen ver. O
vergiyi almaya hazınz" dı-
yen bir devlet olmamışür.
Türkiye bu konuda tek ülke
olabilir. Türkiye'de vergi
sistemi götürü vergılendir-
meye dönmüştür. Yani be-
yana dayanmayan bir sis-
tem haline getirilmiştir. Bu
da denetimsizlikten kay-
naklanmaktadır.
- Peki, burada bordro
mahkumlannın suçu ne?
PUR- Çok akıllıca bir
yöntemle sorumluluk işve-
rene yüklenmıştır. İşveren
size maaşı verirken vergiyi
hemen kesip yatın>or. Ben
bugün işverenlerden bu so-
rumluluğu kaldırdığım
anda ücretliler de yaşamak
için vergi kaçakçısı olmak
zorunda kalacaktır. Yaşa-
mak, ayakta kalmak için o
da vergiyi kaçırmanın fı-
rsatlannı kollayacaktır
Hiç kimse vergi verrnek
ıstemez. İnsanlann vergiye
karşı doğal, içgüdüsel bir
direnci vardır. Bu direnç
eğitimle azalır. Kişiye, vergi
vermesi gerektiğinı ılkokul-
dayken öğretmeye başladı-
ğinızda azalır. Aydın taba-
kanın dışında Türkiye'de
hıçkımse kendisinden kesi-
len verginin farkında bile
değildir Buna özel sektörde
çalışanlar dahil. Verginin
işveren tarafından değil de,
ücretliler tarafından yatın-
lmasmı istediğim anda Tür-
kiye'de bir vergi bilinci do-
ğar. Siz 10 milyon lirayı
brüt alıp beş mılyonunu
vergı dairesine yatırdığiruz
gün o kapıdan çıkıp sokak-
taki çöpü gördüğünüzde
cöpçüye. "Maaşın ne ka-
dar? Beş milyon mu? Ben
şimdı senin maaşını yatırdım" dersiniz.
İşin özeti budur. Hiç kimse vergilenerek vatandaş olma yoluna
gitmiyor. Ya da Meclis'teki mılletvekıllerinden hesap sorar, sokağa
çıkar, pankart açar, yürür. Vatandaş olur. Esas hüner, vergi vere-
rek vatandaş olmaktır. Cebinizdeki paradan devlete vergi verebili-
yor musunuz, o paraya kıydığınız gün siz vatandaş olmuşsunuz-
dur. Devletin bunu eğitimle vermesi lazım.
Oktay Varüer, Türkiye'de vergi mükellefieriyle ilgili bir kitap
yazmış. Mükelleflerin yüzde 70'i ilkokul mezunu ya da tahsiü ol-
mayanlar. Türkiye'de 2.5 milyon gelir vergisi mükellefı var. Demek
ki bunlann iki milyona yakını ilkokula gitmiş ya da hiç ghmemiş.
Biz bu insandan üç-dört sayfabk vergi beyannamesini doldurup
vermesini istiyoruz.
Bordro mahkumlan diyoruz, ama devlet yakalamışsa ondan
vergj almaya mecbur. Onu da serbest bırakırsa onu da alamaz. Bu
kolay yöntem.
Verginin ilkokuldan başlanarak anlaülması lazım.
- 60 küsur milyonluk Türkiye'de2J milyon vergimükelkfi var de-
diniz...
PUR- Evet, çok az. İstanbul'da 400 bin kişı. Bu 400 bın kışı büt-
çenin yüzde 42'sını karşılıyor. Bu, büyük bir dengesızlık ve olağa-
nüstubüyük bırmükellefiyetsizlik. Adam mükellef bile değil. Değil
vergi kaçırmak, mükellef olmamış kı. Defterdar da bundan şika-
yetçi. "Yeter, mükellefleri bulun," dıvor. Maliye de bunu istiyor.
Ama bu iş. herkesın kapısını çalıp "Sen mükellef misin?" diye in-
sanlan tek tek dolaşarak olmaz.
- Yeni tasanmn denetim elemanlannı güçlendirdiği beartih'yor.
Hatta bu denetim elemanlanna vergipolisi demüyor...
PUR- İşte o sacma Denetim elemanlannın sayısının arttınlması
gerek. Bır de Maliye BakanlığVnm en önemli sorunu, eleman-
lannın eğkimsizliğidır. Bunlann yüzde 70'ı orta eğitimli. Sadece
yüzde 16'sıünıversite mezunu Maliye Bakanlığı'nda 60-70bin me-
mur var. Yüzde 16, iki bın kişi eder Bu 2 bın kışının yazdığı raporu,
geriye kalan onbinlerce memur değerlendıriyor. Sistemdeki ak-
şaklık bu. İstanbul'dakı vergı dairelerinı gadip görmenizi isterim.
İstanbul'da 40 kadar vergi dairesi var. Hepsi dolmuştur. 130 me-
mur 30-40 bin dosvaylauğraşıyor Vememur 1992 vılına kadar ay-
da yaptığı 50 saat mesainin karşılığında 50 bin lira alıyordu. 1992'-
den sonra ayda 50 saat fazla mesai karşılığında bunu 600 ya da 700
bin lira olarak değiştırmişler Bunu da ödeyememişler Sonunda
fazla mesaıyi kaldırmışlar. Maliye. kendı memuruna para ödeye-
miyor. Maliye Bakanlığı 1992'de'280 tnlvon vergı topladı. 280 tril-
yondan almış olduğu pa> vüzde 1.7'dir Bu da yaklaşık dört tnlyon
eder. Bütün bütçeyi toparlayan bakanlığin aldığı pay yaklaşık yüz-
de 2. Bu ne demek bıliyor musunuz? Maliye Bakanlığı çalışmasın.
Maliye Bakanlığı'nın personel kanunu değıştınlmelıdır. Bütçe)!
toplayan Maliye Bakanlığı memurlannın maaşlan çok düşüktür.
En iyi elemanı o yetıştınyor. Hesap uzmanını ıkı yıl ABD'ye, İngil-
tere'ye yolluyor. Yabancı dil öğretiyor. Bütün Batının sıstemini
öğrenıp Türkiye'^g,,, geli-
yorlar. Ama Türkiye'ye
döndüğü zaman ona beş
milyon lira, bır de lojman
veriyorlar. Holding ayda
25 milyon net teklıf edınce,
çocuk oraya gidiyor
- Vergiyi etkiü biçimde
toplamak için ne yapmak
gerekir?
PUR- Birincisi, demin
söyledığim gıbi TBMM'-
deki milletvekillerinin
maaş dışı gelirlennden ver-
gı vermeyi kabul etmeleri
gerekir. ' İkincisı, Mabye
Bakanlığı'nın, elindeki ele-
manlan elinde tutacak bi-
çimde ücret seviyesini yük-
seltmeb'dir. Üçüncüsü de
Maliye Bakanlığı memur-
lannın eğitim düzeyinin
üniversite mezunlanna çı-
kanlmasıdır Bunu
yaptığınız zaman Türkiye'-
de vergiyi toplarsınız. Bu-
nun dışında vergj reform-
lanna. yeni kanunlara ge-
rek yok. Çünkü istediğıniz
kadar reform yapın. Ba-
kın, bu tasan çok güzel
hazuianmış. Ama bunun
Meclis'ten geçeceğinden
şüpheliyim.
- Bir de Ingütere'de Da-
vid Cohen'in hazırladığı bir
rapor vardı. Kıyametler ko-
parmıştı. Bunun öyküsünû
anlatır mısıntz?
PUR- Cohen, Londra
Yeminli Mali Müşavirler
Odası Başkanıyken 1948
yılmda firmalan tam tas-
dik yapan yeminli mali mü-
şavirleri topluyor. Bir ra-
por haarhyor. Bu rapor
hem özel sektör, hem de
mabye sektörünün eksik ve
aksak yönlerini ortaya ko-
yuyor. Kıyamet kopuyor.
Ama bakanbk, Cohen
raporuna göre İngiltere'-
deki bütün vergı kanun-
lannı düzeltiyor. Hala da
bu kanunlar değişmemiş-
tir. Reforfn asıl budur.
Türkiye'de ise reform
1950'de yapıldı. Kazanç
vergisi bitti. Gebr. kurum-
lar, vergi usul kanunu, üçlü
sistem 1950'de getirildi. Kazanç vergisi yan götürü, yan beyandı.
1950'den sonra bir daha reform diyemezsiniz. O tasan, Ali Alay-
bek'le Prof. Neumark zamarunda yedi yılda hazırlandı. Orada de-
ğişik bir şey yapıldı. Kanun Mecbs'e gitmeden önce. 1948 yıbnda
İstanbul'da fktisat Kongresi toplandı. İkına İktısat Kongresi. 12
Eylül'den sonra yapılan değildir, 1948'de yapüandır. Nedense onu
örtbas etmişlerdir. O iktisat kongresinde abnan kararlar, serbest
piyasa ekonomisinin başlangıcı, devletçibğın kaldınlmasıdır.
Kongre, CHP iktidannda yapıbnıştır, ama CHP iktidan buna faz-
la sıcak bakmadı.
1950'deki gibi bir reform yaplacaksa bütün vergi mükellefleri,
meslek odalannın temsilcileri önceden seçilecek, meslek mensup-
lan gelecek, üniversitelerin, Mabye Bakanbği'nın temsilcileri de
bulunsun. Bir mecliste bütün kanunlan madde madde incelesinler.
Kendı tasanlannı TBMM'ye götürsünler. O zaman Meclis bunu
kabul etmek zorunda kabr. Çünkü. bugünkü şekilde hazırlanan
TBMM'den geri geüyor O nedenle Mecbs'e baskı yapılması lazım.
Demokratik yöntemle baskı da budur. Ön meclisten geçmeden o
tasan I BMM'den geçemez. Geçmeyecekse bu da retorm olmaz.
Bu, sadece bir revizyondur, düzeltmedır. makyajdır.
Ama bakın, bu tasan inşallah bugünkü habyle TBMM'den
çıkar. Çok isterim.
Çünkü asla ve asla bugün toplanan vergi, vergi değildir Türki-
ye'nın bugünkü millı gelin de milli gelir değildir.
Vergi vererek
vatandaş olunur
Vergiyi etkin biçimde toplamak için ilk
olarak TBMM'deki milletvekillerinin
maaş dışı gelirlerinden yergi vermeyi
kabul etmeleri gerekir. İkindsi, Maliye
Bakanlığı'nın, elindeki elemanlan elinde
tutacak biçimde ücret seviyesini
yükseltmelidir. Üçüncüsü de Bakanlık
memurlannın eğitim düzeyi...