Catalog

SAYFA CUMHURIYET 19EYLÜL1993PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Sosyal demokratlann özgörevi... Laık, demokratık, sosyal ve mıllıyetçı Cumhunyet tehhkededır Bunu önlemenın başta gelen yolu, sosyal demokratlann bıraraya gelmelen ve böylece guç kazanmalandır Hıçbır neden; bu açık, yahndurum veolgu önunde haklılık ve geçerhlık kazanamaz. Prof. Dr. C AHİT T ALAS da yolu, ihtilal-devrim değil, özgürifik- çü, eşitlikçı ve katıluncı demokrasidir. Lenın ve arkadaşlan Mant'çılığın or- todoks (katı) yorumunu seçerek 1917 Ihulah'nı gerçekleştırdıler Çunkü, ge- n kalrruş Rus toplumunun sıyasal, toplumsal, ekonomısel, ekınsel ve du- şunsel yapılan ancak bu yontemle de- ğıştınlebüırdı Ama gebşmış. sanayı- leşmış, laık ve 1789 Devnmı'nın ve aydınlanma çağının denn etkılennı yaşamış olan Avrupa, yumuşak-koklü değışmecıhğı yeğleyerek, yanı demok- ratık yollardan geçerek tuze ıçınde değışmeyı ve hakça bır boluşumü halklara sunarak sosyalızme yenı yo- rumlar getırmıştır Bu yenı yorumla- nnda hıçbır zaman bır katılaşmanın, değışmezlığın ıçıne gırmemıştır Boyle olduğu ıçın sosyalızmın ıhtılalcı-dev- nmcı değışme surecını arkada bıraka- rak ve demokrası ılkelennı benımseye- rek yola çıkan sosyal demokrası hemen her 15-20 yılda bır yenı ılkeler oluşturarak ızlencelennı yenılemıştır Bu yollarda temelde (ozde) bır, fakat halklann tanhsel, sıyasal. ekonomısel ve ekınsel yapılanna bağlı kalınarak bırçok ulkenın kendıne ozgu bır sosyal demokrası oluşturduğunu göruyoruz İngılız. İsveç, Alman. Fransız, Italya, Japonya sosyal demokrasılen gıbı Bu durumlarda, bu tanhsel oluşum ve gerçeklenn ışığında katı duşuncelere saplanarak "Biz bir başka sosyal de- mokratrz, biz gecmışj buyuk oîan bir kuruluşuz ya da biz daha büyüğuz ve gecmişi de kapsıyoruz" gıbı savlarla yola çıkarak butunleşmeyı engellemek bır buyük ve altından kalkılamayacak kadar tanhsel sorumluluklar getınr O halde konuyu bıraz daha ırdeleye- S osyal demokratlann ulke- mızde hıç şaşmayan, de- ğışmeyen bır temel ozgo- revı (mısyonu) olduğu açıktır O da, hberal, sağa-şenatçı partılenn, laık ve demokratık Cumhunyetı yık- ma gınşımlenne karşı çıkmaktır Böy- le olunca, şımdılerde yenı bır doneme gınbrken. ıster ıstemez. bır araya gelme-butünleşme, bu yazırun da ana konusunu oluşturuyor Bu konu. ulke ve sosyal demokrasının yakın ve uzak geleceğı bakımından o denlı önemlıdır kı, kımı kuramlann, kavramlann ve oğretılenn zıhınsel fantezılere donuşen yorumlan tumuyle anlamsızlaşabıl- mektedır Aslında, bırçok kımsenın gözunde bıraraya gelememenın nede- nı, kışısel kaygılann onemlı bır ağırlık kazanmış olmasıdır Duze çıkmak \e kışısel kaygılan arkalarda tutmak ıçın kımı uyanlann yapılmasmda, yınele- me pahasına da olsa yarargöruyoruz Her yerde sosyal demokrasının te- mel ana ılkelen, nıtelıklen bellıdır Gorulen, var olan kımı aynlıklar ulke- lenn değışık sıyasal, ekonomısel, top- lumsal ve ekınsel nıteüklennden ve yapılanmalanndan kaynaklanmakta- dır Önce şunu hemen soylemelıyız Sosyal demokrat düşuncenın kokenı sosyalıstlıktır Başka bır deyımle Marx'çı duşunceye dayanır ve ondan ûremıştır Adıl \e demokratık bır du- zene ulaşmak ıçın benımsenıp ızlene- cek yontem ayndır Amaç, toplumsal banş ıçınde emeğın sömurusune son vermek, hakça bır gelır boluşumunu sağlamak, yanı refahı toplumun bu- tün kesımlenne, toplumsal adalet ılke- len doğrultusunda yaymaktır Bunun lım Bıraz kokene ınıp sosyal demok- rat butunleşmenın bır partıleşme boyutlannı ne denlı aştığını anımsat- maya çalışahm Bıhndığj uzere Ata- turİc'un, Turkıye'yı çağdaş uygarhğa ulaşmış bır ülke yapmayı amaçlayan devnmlennden ılk sapmalar eskı De- mokrat Partı (1946) ıle başlamış ve büyuyerek gunumuze kadar uzanmış- tır Önce Koy Enstıtulen ve Halkevlen bır bır kapaülmışür Dıl devnmıne karşı çıkılmış, arkasından Turkçe ezan yenıden Arapçaya donuşturulmuş ve BMM'de. "Sizler isterseniz hilafeti büe geri getirebilirsiniz" gıbı şaşkınlık or- neğı açıklamalar yapılabılmıştır Ve Turkıye. 1950 yılından sonra uzun bır sure bu ahnıyetın egemen olduğu ıktı- darlann yönetımınde kalmıştır Ote yandan, 1924 yılında kurulan ve ızlen- cesını Aydmianma Çağı ıle Bilimsel Sosyaüzmin dönüşümcü ve demokrasi- ye açık yorumlannm doğrultusunda buyuk bır ustalıkla bır araya getıreri Cumhunyet Halk Partısı. Demokrat Partı'nın hızla büyümesı karşısında bır şaşkınlık dönemıne gırnıışür Ken- dı felsefesını ve ızlencesını gelıştınp halka berumsetme calışmalanna ko- yulması gerekırken, ekonomıde lıbe- ralalığe, ulusal eğıtımde Köy Enstıtu- len'nı dışlamaya. ılahıvat fakültelen, ımam-hatıp okullan açma gıbı yanlış- lıklarla dolu bır bocalama dönemıne gelınmıştır Bu gıdış büyuk bır yanılgı ıdı ÇunkuCHP, sağhklıveçağdaş uy- garlığı yakalamavı amaçlayan kendı ılkelennden ozvenlerde bulunarak, lı- beral-muhafazakâr Demokrat Partı ıle yanşamazdı Bu ters oluşum. doğal olarak çağdaşlaşmava dönuk kendı devnmcı ozgorevınden (mısyonun- dan) sapma anlamını taşır Şunu bıl mekte yarar var Her sıyasal partı kendı ızlencesıne sahıp çıkmalı ve za- man ıçınde bu ızlenceyı gelıştırmelıdır Sos>al demokrat düşuncenın bır nıte- lığı de, kendı temel felsefesı doğrultu- sunda süreklı bır değışme ve donu- şumdur Cumhunyetın her donemınde sos- yal demokrat duşüncelenn bunlann sıy asal partıler yolu ıle halkın beğenısı- ne sunulmasının buyük onemı olmuş- tur 12 Mart 1971 ve 12 Eylul 1980 asken darbelen ve şımdılerde ıçınde yaşadığımız sıyasal, toplumsal ve eko- nomısel ortam, sosyal demokrat dü- şuncenın ve akımın onemını her gun bıraz daha yoğun olarak onumuze ge- tırmektedır Bu yazmın sınırlan, 12 Mart donemının goturduklen uzenn- de durmamıza ızın vermez Ama 12 Eylul asken duzenının ulkeye yapmış olduğu bırçok kotulukler arasmda ozelhkle ıkısını anımsatmakta >arar vardır İki bûyflk yanlış Bunlardan bın 1982 Anayasası'nm kabulû ve boylece dın eğıtım ve oğretı- mının ılkoğretımden başlayarak zo- runlu kılınması, otekı de, 1983 seçım- lennde kışı ve partılenn veto edılerek koşedonmecı Turgut Özal dönemıne yollann açılmasıdır Boylece, 1980- 1990 yillan, ulkemıan çağdaş uv garlık yolunda gelışmesını engelledığı ıçın karanhk ve gerçek demokrasıden yok- sun bır donem olmuştur Bu dönemın temel nıtelığı ve ozelhğı, ıçenden ve dı- şandan gelen her turlu destek sonun- da, Turkıye'de dınsel akımlann şaşır- tıa bır gelışme ve buyume göstermesı- dır Bu durum, doğal olarak parla- mentoya da hemen yansımış ve 1991 seçımlennde Refah Partısı 42 mılletve- kılı çıkannayı başanruştır Anavatan Partısı'nın, dıncı-şenatçı kesımının oylannı kendı tarafına çekmeve do- nuk polıtıkalan sonunda da devletın her bınmınde dıncıler-şenatçılar gıde- rek etkınlık kazanma yoluna gırmış- lerdır Bu durumun arkasında ıçten ve dıştan kavnaklanan onemlı bır ekono- mısel desteğın bulunduğunu herkes bılmektedır Sağcı-dıncı-şenatçı partıler arasın- da dınsel ınançlan somuru vanşı gı- dışat onu gostenvor kı, yoğunlaşarak ve şenatçılığı pazara çıkararak surup gıdebılecektır Laık Turkıye ıçın en bu>uk tehlıke de bu yanştan kaynak- lanıyor Sol akımlann ozelhkle sosyal demokrasının kendı ıç çekışmelen ne- denı ıle gıderek guçsuzluğe ıtılmelen bu gıdışı hızlandırmaktadır Daha şımdıden devletın bırçok bınmı şenat- çı akımın egemenlığı altına gırmış bu- lunuyor Şenatçı olmak. devlet kesı- mınde daha kola> ış bulabılmenın de bır yenı yolu olmuştur Sonuç Işte, oluşmuş bulunan bu acı, tehlı- kelı, Ataturk ılke ve devnmlennı tumu ıle dışlayan ve şenatcılann ayak sesle- nnm çok açık olarak duyulduğu bır ortamda bolunmuş ve anlaşılması guç bır aymazlık ve şaşkınlık donemı yaşa- makta olan sosyal demokratlar hem ulke hem de ülkenın geleceğı açısından yaşamsal kararlara yonelmek zorun- dadırlar Çunkü laık, demokratık, sosyal ve mıllıyetçı Cumhunyet tehlıkededır Bunu önlemenın başta gelen yolu sos- yal demokratlann bır araya gelmelen vebovlecegüç kazanmalandır Hıçbır neden, bu açık yahn durum ve olgu onunde haklılık ve geçerhlık kazana- maz Yuzde 30'lar oranını aşabilmış bir sosyal demokrat o> gucu her şevi, Tur- kije'yi karanlıktan aydınlığa çıkarabi- lir. Ama boiünmuş ve dağılmış bır y uzde 30 ulkemızın karanhğa yonelmış bır yazgısı olur Tanh her yanı ıle kaygı dolu bır geleceğın bıhnçlı-bıhnçsız so- rumlulannı gereğınce değerlendır- mekte elbette güçluk çekmeyecektır Her şey o kadar açık kı Sosyal de- mokratsız ve sağcı lıberal dıncıveşen- atçı partılerden oluşabılecek bır parla- mentoda, karanhk yollara sapmalan laık cumhunyete ıhanetlen kımler on- leyecek 9 ARADABIR ZUHAL TAŞEZEN Eczacı Sadede Gelmek...8 Ağustos 1993 gunu ınterStar'ın 19 30 haberlerınde Sayın Ecevifın ANAP la 'guç bırlığıne" gırebıleceklerı- nı duyunca, ılk tepkım 'Sadede geldı' demek oldu Ecevıt donemı sıyasal serüvenımı bılenler bana sorar- lardı "Ecevıt nasıl bır adam? ' Eh, Ecevıt bu' Karızması var CHP gıbı mısyonu olmuş koklu, koca bır partının ge- nel sekreterlığını, genel başkanlığını yapmış, başbakan, Kıbrıs Fatıh'ı olmuş, çok guzel oz turkçe konuşan, üstu- ne ustluk mıkrofonu çok lyı bır kışı Bır de ıncelığını, al- çakgonulluluğunu ekle Böyle abartılı bır polıtık yaşamı olan bır kışıye ne denır? 70'lı yıHarın başlarındakı Turk toplumunun, ozelhkle dağlara taşlara ' Karaoğlan dıye yazan Turk gençlığı- nın lıder arayışından doğmuş, bunun ayırdına b.le vara- mamış mı denır? Gerek aıle gerek sıyasal çevresırvde adam barındırmaz, çevresını sureklı değıştırır mı denır"? "Sadede gelmemış bır adam' der geçıştırırdım Soru soranlann çoğu da ne demek ıstedığımı anlamazdı bıle Benım de ıstedığım buydu zaten Işte şımdı tum Turkıye anlıyor Sayın Ecevıt, "Sadede geldı ' Bunu ' Baklayı ağzından çıkarttı" deyışıyle de soyleyebılırız Ne soyluyordu o gun Sayın Ecevıf? Her zaman dılıne doladığı gıbı 'Seçım sıstemı sakat " "Bu seçım sıstemı tum sıyasal partılerı bu yola ıtecektır " (Suç seçım sıste- mınde) Eklıyordu Sayın Ecevıt "Kaldı kı ANAP'latuzuk- lerımız uyuşuyor Onlar da bızım gıbı laık Cumhunyete ınanmaktadırlar " (SHP, CHP laık Cumhurıyet'e ınanmı- yorlarda') O günku kısacık haberın ışığında Sayın Ecevıt'ın de- mek ıstedıklerını kendı ağzından çozmeye çalışalım 1- Bana bırleşme onerılerıyle ge'enlere duyururum kı Ben, ANAP'la guç bırlığıne gırerım de sosyal demokrat denılen obur partılerle bır masaya oturmam (Demokra- tık sol anlayışımızda ayırım var Ben demokratık sol dı- yorum, onlarsa sosyal demokrat) Duyduk duymadık demeyın Önumuzde SHP kurultayı var Benı rahatsız etmeyın 2- Zaten sola ınanmış bır kışı değıldım Bır zamanlar "ortanın solu ' dıye bağırmıştım ama, o gunler sol mo- daydı Bugun lıbarelleşme ozelleşme, bır suru ' leş- me' modası var Ben de 'çağdaş bır bırey olarak, çağ atlamış, çağdaş yaşama ' uyarım O guzel konuşmam, karızmatık kışılığımle ıkıbuçuk mılyon oyum var Bılesı- nız ha* Sıyasada soyledığı değıl soylemedıklerı önemlıdır kı- şının Bunu şaşmaz sağduyusuyla halk çok lyı duyum- sar örneğın bır hukumet yetkılısı çıkıp ' şekere zam yapmayacağız derse halk şeker stoklamaya başlar Işte bunun gıbı soylemedıklenyle Sayın Ecevıt'ın ka- muoyuna ıletmek ıstedığı ıletı şudur "Turkıye'de partı- ler duzeyınde 'sol' kalmadı (Bır ıkı var, ama onlara al- dırma) DSP+ANAP SHP şu anda DYP'nın kolları arasında CHP de 'kız kaçırma' uğraşında Dun televız- yonda da soylemıştım Bır zamanlar, 1980'ın 'uzantılığı' odevını hakkıyla yapan, Imam Hatıp okullannı çoğaltan, tankatçılığı hortlatan rahmetlı Hacı Turgut Özal'ın lıder- lığını yaptığı ANAP la Iaıklık anlayışımızda bırleşmekte- yız Vatan, mıllet, Sakarya 7O'lı yıllarda kaldı Şımdı 'adıl düzen' dıyen RP'ye meydanı bırakalım Hem onlar da yabancımız değıl' Bır zamanlar, MSP ıken koalısyon or- taklığı yapmıştık Halk bır /cezde'denenmemışıdenesın' bakalım ne olacak? Ben, gemımı kurtanrım nasılsa 7 mılletvekılımı 10'a çıkarıfım Sonra da ozel aynama ba- kar, 'Ecevıt, Ecevıt, senden guzelı senden akıllısı var mı' dıye sorarım Bır zamanlar CHP 30 mılletvekıllığıne duşmuştu Yıllar sonra benım sayemde yarım da olsa ıktıdar olmuştu Gun ola harman ola Ben ıkı kışılıkpar- tımle bır gun ıktıdara gelırım nasılsa Kulağınıza soyle- yeyım Biz, Rahşanla ıkımız, gençlık aşısı yaptırmıştık Şımdılerde 'ölumsuzluk' aşısı peşındeyız Onu bulduk mu, önumuzde uzun, çoook uzun yıllar olacak " Oh.be'Oda rahatladı Bızde Hepımız sadede geldık Yurtdışındakı çalışmalannı bıtınp yurda dönen, Op. Dr. NECATÎ ÖZDEMİR (Genel Cerrahı - Damar Cerrahısı) hasta kabulune başlamıştır OğuzhcmCad.BeferApt No-31-4 Fımbkzode - lstanbul Mw 533 53 62 5346492 TARTIŞMA Ya Istanbul Boğazı'nda çatışsalardı!ısa bır sure once, 18 Ağustos 1993 gunu Fransız Rivjera'sı açıklannda bır caüşma oldu. "Lyria" ısımlı dev tanker (bunlar "çok buyuk petrol taşıyıcı" sozcuklennın başharflennden oluşan bır kısaltmayla VXCC dıye anıhyorlar) ıle "RıAis" adh nükleer denızaltı çarpıştılar Çatışma, Fransız denızaltısının dalmış olduğu dennhkten penskop dennbğıne -y anı yuzeyın yaklaşık 20 metre altına- yukselmesı sırasında meydana geldı Denızaltının baştarafı277 734dwt'luk tankenn kannesının, 1 numaralı ıskele tankı hızasına carptı ve 5x 1 metrebk bır yara açtı, denızaltıya bır şey olmadı Tankerden sadece 2 000 ton petrolun denıze akmış olması, nükleer bır sızıntı meydana gelmemesı, korkunç sonuçlar doğurması olasıhğı bulunan bır denız kazasının ne kadar ucuz atlatıldığmı gostenyor Ucuz atlaülan bu korkunç kazanın duşundurduğu çok şey var, bu duşuncelen ve saptamalan ozetleyebm 1 - Soz konusu çatışma sırasında Fransız nükleer (nükleer guçle çalışan) denızaltısı çabşmay ı önleme tatbikatı yapıyordu ('), yanı çatışmayı onleme kurallan ve çevreyı gözleme ve ızleme bakımından dıkkatın ve ozenın doruk noktasında olması gereken bır durumdaydı, ama, kaza buna karşın oldu Demek. en gelışmış araçlarla donaübnış bır tekne, gorev blenn en ozen PENCERE göstenr konumda olduklan bır zamandabıleçatışabılıyor Bu 'kaçHirimazIığı' Boğazlar ve Marmara ıçın guvenlık onlemlen uzennde yoğun olarak çabşanlann onemle goz onunde tutması v e alınan onlemlere ıtırazı olanlara anlatması uvgun olur 2- "Greenpeace" Çevrea Grubu bu ıkı en tehbkelı gemı tıpının çatışmasını "karabasan (kâbus)" olarak değerlendınmıştır Çunku, ıkı gemıdekı hasar daha buyük olsa çev re ıçın gerçek bır felaket doğacaktı 3- Haben veren Lloyd's Iist'te bır senaryo ele alınıy ordu Orneğın, anzah bır nükleer santraldan sızarak oluşan ve Bu meslek bizim T C Anayasası'nın çağımızınçok gensınde kaldığı gerçeğının. sanınm hepımız bılıncındeyız Toplum, her yonden buyuk bır değışım surecını yaşamaktadır Bu değışım surecıne ayak uyduramayan bazı toplumsal değerler vardır Bunlann en başında gelen ve tum toplumu ılgılendıren, anayasamızdır Anayasamızın yetersızlığı sonucu ortaya çıkan sorunlardan onemlı bır tanesıne dıkkatmızı çekmek ısüyorum özelradyoveTV'ler Kuçuk-buyuk sermaye sahıplennın, tıcan amaçla kurduklan radyo ve televızyon şırketlen, yayınlannı bılgısız. yetersız v e demokrası golgesınde, anüdemokratık bır şekıldeduşe-kalka gerçekleştırmektedı rler Demokrası ve çok sesbhğın gereğıdır radyo ve televızyonlar Amadoğru kullanılmazsa, ulkeyı uçuruma suruklemek ıçın de çok onemb bır sılahtır Benım değınmek ıstedığım asıl konu, radyo ve televızyonculuk Radyo ve TV'lerde çalışan elemanlar, bu konuda eğıüm almış kışılerden seçılmebdır Ülkemızde bu konuda eğıtım veren çok onemlı fakulteler vardır Örneğın, iletişün fakültelen, radyo-TV vesinema bölümleri. Bu fakulte oğrenalen, radyo TV ve sınema dabnda 4 yıllık bır lısans eğıümı gormektedırler Bu Sayın Toktamış Ateş'e Manş Denizi uzenne suruklenen bır nükleer bulut ne gıbı sonuçlar doğururdu 19 Sıgortacılan pek duşunduren boyle bır gelışmenın sonuçlan şoyle saptanmış * Yuzlerce gemı tam zarara uğramış sayıbr * Bunlaraödenecek sıgorta tazmınatı 5 mılyardolar dolayında olur * Kaç kışının yaşammı yıüreceğı kestınlemezama olenlenn > alnız denızcüerden ıbaret ohnayacağı kesın Buna benzer bır olayın Marmara Denıa'nde ya da -Tann esırgesın'- Istanbul Boğazı'nda olduğunu duşlemek bıle urpertıa 4- Bın petrol turevı dığen konuda ülkemızde vetışmış en onemb radv o TV ve sınemacılardan dersler almaktadırlar Teonk ve pratık eğıüm ıç ıçe gorulmektedır Yanı bır hukukçu, tıpcı, muhendıs gıbı eğıtım gören bu okul mezunu genç yeteneklere fırsat venlmeb ve meslekle ılgısı olmayanlann (şarkıa, tıyatrocu, doktor, avukat vb ) radyo ve televızyon larda cınt atmalan onlenmelıdır Nasıl kı. bırıletışımfakultesı mezununun, doktorluk, muhendısbk, avukatlık yapması mumkun değılse. bu okullann mezunlannın da bızım mesleğımızı yapmalan mümkünolamaz Eczaa olmayan eczane açamaz, doktor olmay anda muayenehane Pekı ama radyo 1 6 eylul perşembe gunku yazınızı saat 12 00'dedehşetleve ınanılmaz bır şaşkınlıkla okudum " Acaba Aydm Doğan Öcalan'a asker mi vazıldı?...", "beşinci kol faahjeti", "Amacı moral bozmaksa da boşuna debelenmişler", "Ah şu haberi yapanlarda şu bilinç ve vatan sevgisi olsa..." gıbı cumlelerle süslü yazmızın duzeysız şovenbğı (tabu bu benım kışısel kanım) savaş aleyhtarlığı ve antı mılıtanzm şıddete karşı olmak gıbı konularda sızle bır tartışmaya gırmenın ne kadar umutsuz bır çaba olacağını gostenyor thbarcı konumuna duşme tehlıkesı konusunda ıse bır şey soy lemek bana düşmez Sıze bır tek şey söyleveceğım Keşke bu yazınızı daha geç yazmış olsaydınız da bugünkü Cumhunyet'ın ılk say fasını okumuş olsavdınız "PKK militanlan Konalga köyu jandarma karakoiuno basarak 9 eri şehit ettilcr." " Yarıroca köyü karakoluna saldıran PKK militanlan da 9 eri şehit ettiler." Yanı güle oynaya gıden, ama gule oynaya gelemeyen aslan gıbı 18 güzel debkanb Benım doğalgaz taşıyan orta boy (lOOOOOdvvtkapasıteb)ıkı modern tankenn, çok yetenekb kaptanlar kumandasında Boğaziçi'nden geçerken Kandilli onlennde bılmedıklen "orkoz" sulan etkısınde kaldıklannı ve butun becenlennı kullanmalanna karşın çatışmayı önleyemedıklennı duşunuyorum Bubırsenarvo değıldır, senaryo obnayan bu varsayımın sonucu Istanbul ıçın tam bır karabasandır, yuz bın olu, tnl> on bray la ıfade edılebılecek zarar Gündiiz Aybay Uzakyol Kaptanı-Avukat v e TV eğıümı gorme> en ınsanlar. neden bu ışı vapar ve hatta radyo-televızyon açar 0 Ustebk, bu kımselenn kendılennı profesyonel kademesınde gormelen de bır başka komedı Radyo ve TVlenmızde demokrasının olmazsa olmaz koşulu olan "çokseslilik" gerçekleşünlmehdır Amabu konuda eğıtım abnış, bılgıb ve araştırmacı yeteneğe sahıp kışıîerce 4 yıllık lısans eğıümı sonunda ıleüşım fakultesı dıplomab bu radyo ve TV sınema mezunlannın, mesleklennın ellennden abnmasına daha fazla goz yıımulmamab ve bu öğrencılere fırsat venlmebdır SerimDeniz de 17 ya^ında bır guzel oğlum var ve ben EP dergısındekı meslektaşlanmı çok ıyı anladım Ama sızın tepkınızı de anladım. uzülmeyın Tuğrul Eryılnıaz (Gazeteci*) YenıGundem Sokak, Noktave Cumhunvet Dergı'nın yayın > onetmenlıklen gorev tennde bulundum \ e ınanın bu yazdığım ılk okur' mektubu Yangından Mal mı Kaçmyonız?.. T harfı bırden onem kazandı sıyasal yaşama gırdı, gundemın bırıncı maddesıne oturdu Eskıden T ıle D yı karıştırırdık Istanbul'dakı 'turlu' Anadolu da 'durlu olurdu, tane' taşranın kımı yoresın- deağız değıştırır, dane ye donuşurdu Kımı testı derdı Kımısı 'destı Amerıkanca ülkemızde yaygınlaştıktan sonra fe ye 'f/'dıyenlerçoğaldı Vaktıyle 'tı borusu'nu bılırdık, bırını 'f/'ye almak alay etmek demektı, artık tı deyınce akla ' televızyonun 'tı'- sı 'gelıyor çağrışımla 'vı eklenıyor oluyor tıvı' 'te ıle 'ta nın pabucu dama atıldı Oysa 'ta nın da 'fe kadar hayatımızda yerı var deyış- lerımıze sınmıştır 'Ta cehenneme kadar yolun var ' "Tabesabah ' Te, ta tı ıle oyalanıp gıderken son gunlerde karşımıza bır sorun cıktı "T'yı ozelleştırmek " • DYP-SHP koalısyonunun Basbakanı Tansu Hanım'ın nıyetı bozuk, kararını vermış - PTT nın T'sını ozelleştıreceğım - Kıme satacaksın? - Kım alırsa - Ne kusuru vardı PTT'nın ıkıncısı T'sının'' Satıp da ne yapacaksın? - Bana para gerek - Nıçın? - Kamu acıklannı kapatacağım aldığım parayla but- çeyı denkleştıreceğım, enflasyonu dızgınleyeceğım Dunya Bankası demış kı - PTT nın ıkıncı T sını satmamak, ekonomıde refor- ma karşı zalımce karşı çıkmak sayılır Emır buyuk yerden geldı mı karşısında kımse duramı- yor ağzını açan 'çağdışı sayılıyor SHP de sınmış du- rumda, zavallının ustune oyle bır çullandılar kı ağzını açacak halı yok • Mesut Yılmaz, Çıller e - Sayın Bayan, demış, hıçbır şey yapmıyorsunuz, laf- la vakıt olduruyorsunuz Çıller yanıtlamış - Resmı Gazete yı okuyun' Uyanık Tansu Çıller SHPyı kafakola alıp Meclısten 'yetkıyasası çıkardı sonra yalnız parlamentoyu değıl koalısyon ortağını da dışladı KHK (Kanun Hukmunde Kararname) yontemıyle çalışıyor ıstedığı kararı başına buyruk çıkarıyor PTT nın ıkıncı T'sını ozelleştırmek ıçın gereklı koşulları şavulladı, çoğumuzun bu ışten haberi yok çunku Resmı Gazefe'yı okumuyoruz Neden okuyalım" 7 Resmı Gazete ne promosyon yapıyor ne boyalı çıkı- yor, ne kadın poposunu ıçeren fotoğraflar basıyor, ne de pıreyı deve yaparak ortalıgı velveleye verıyor, Resmı Gazete de dedıkodu yok, kararlar var Ama Anayasa Mahkemesı Çıller'ın Meclıs'ten çıkar- dığı yetkı yasasını ıptal ettığıne gore ne olacak? Bu yasa- ya dayanılarak Resmı Gazete'de yayımlanan KHK'ler geçersız mı sayılacak'' Yoksa 'durulmuş deftenn dava- sı olmaz ozdeyışıne gore yururlukte mı kalacak? • PTT nın ıkıncı T sını ozelleştırmek ıçın ışı buncaacele- ye ve gurultuye getırmek neden? Yangından mal mı kaçırıyoruz 9 Evet, Turkıye dort bır yanından tutuşuyor alev alev yanıyor ıktıdar yangından mal kaçırmaya çalışıyor • • Olüm ve Teşekkür Değerlı hayat arkadaşım. sevgılı babamız, can dedem, ağabeyımız, emeklı oğretmen ALİ RIZA KAYAALP'ı 8 eylül sabahı geçırdığı anı rahatsızlık sonucu yıtırdık Sevgısı yüreklenmızde. ılke ve duşuncelen hep aklımızın bır koşesınde, anısı her zaman bızımle olacak. Denn acımizı paylaşan kımı kırk yıllık, kımı 60'lı yıllardan, kımı çıçeğı burnunda dost ve arkadaşlanna, bıze destek olan akraba ve yakınlanmıza yurekten teşekkurlenmızı sunanz Rahat u>oı sevgılı babamız, şıırlenn bızımle kaldı, kımbılır bır gun buluşuruz Eşi: Müşenref Kayaalp, çocukları: Güven ve Sinan Kayaalp, Seven ve Turgay Ateş torunu: Kerem Ateş, kardeşleri: Şahper Özkarakoyuncu, Hülya Eralp, Mehmet, Mustafa, Sabahattin Kayaalp. KAŞ'TA YAZ+ KIŞ ŞİRİN BİR EVİNİZ VAR ANIMOTEL Yazın bıllur denız sonbaharda doğada yuruyuş kışın Toroslar'da avcıhk ve ılkbaharda emsalsız medenıyetler ÎŞTEÜKY4 * Tüm odalar balkonlu, duşlu, WC'li * 24 saat «ıcak «u ' PANORAMtK MANZ4R4LI CtCI BIR TFR\S 2 KİŞI ODA + KAHVALTI |AÇIK BUFE) 250 000^ TL. 2 KİŞİ ODA + K ALT1 + 4KŞAM Y EMEĞ1 400 000, TL TÜM CUMHURİYET OKUMJUUNA H10 İNDhtİM Rezervasyon 9 (322) 61791 Kış ıçın htanbuL 338 85 07 Adres: Recep Bilgin Cad. No: 12/B KAŞ Ansiklopedileriniz ve romanlarınız yerinızdenalınır. TEL: 5540804