10 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11EKİM1992PAZAR PAZAR KONÜKLARI Berat Günçıkan, çocuk istismanru bir uzman ve tecavüze uğrayan bir çocukla konuştu Polat: Hoşgörüsüztoplumistismara açıktırÇ istismarı nedir? POLAT-Çocuk istisman konusunda bugüne kadar pek çok tanım getirildi. Bugün için en sağlıklı kavram olarak Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımını ka- bul ediyoruz. WHO. I986'da aldığı bir kararla. çocuğun sağlığını, fıziki ve psiko sosyal gelişimini olumsuz etkileyen, eriş- kin, toplum veya devlet tarafından bile- rek ya da bilmeyerek yapılan davranışla- n çocuk istisman olarak kabul etti. Bu oldukça geniş ve her şeyi kapsayan bir tanım. Bu tanımlama içinde istismar. fi- zik istismar, cinsel istismar ve duygusal istismar ile kötü ihmal. fena davranış olarak gruplandınlıyor. Devletin. bir sa- vaş sırasında çocuklara bakamıyor ol- ması bile istismar olarak değerlendirili- yor. ^^^Dünvada ve Türkive'de çocuk istis- nuırma vaklaşım farkhlık gösteriyor mu? POLAT- I960^70"li yıllardan başlaya- rak tüm dünyada çocuk istismannı önle- mek için faaliyetler başlatıldı. Konu özellikle sosyal açıdan gelişmiş ülkelerde yoğun olarak gündeme geldi. 1964 yılın- da İsveç'te çıkanlan bir yasayla bu tip olaylann devlete bildirilmesi zorunlulu- ğu getirildi. I975'te de sır saklama konu- munda olan doktor. avukat ve bekçiler bu tür olaylan bildirmeleri halinde kap- sam dışına alındı. ABD ve İngiltere'dede devlet, devlet dışı kurumlar ve üniversi- teler bu konuda çeşitli çahşmalar yaptı- lar. Ama istismar hakkında saptama yapmanın zorluğu, bilimsel calışmalann OGUZ POLAT1959ytlmda ABD de Arlanta Georgio'da doğdu. I983yıhnda İstanbul Tıp Fakülıesi'ibitirdi. 1983-88 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Adli Tıp ihtisasım tamamladı. 1990 yılma kadar GA TA Pataloji Anu Bilim Dalı nda uzman olarak çalışıı. 1990yılmda Marmara Ünırersıtesi. Tıp Fakültesi'negeçerek, Adli Tıp Anu Bilim Dalı 'nm kuruluşunda görevaldı.avnı rıldoçentoldu. Halen u\ m jakültede Adli Tıp Ana Bilim Dah Başkanlığıgöreviniyürütiiyor Hukuk. diş hekimliğifakülteleri ile İ.L'A dli Tıp Eııstitüsü 'nde dersler veriyor. M. V, Kriminoloji Enstitüsü Danışma Kurulu iiveside olun Polat ın The Briıish Âcatlemy ofForensk Serences re Forensıc Scıence Socıety demeklerinm de üyesibulıımıyor. İngilıere de çocuk istismarı ile ılgilipir merkezde çalışmalar vapaıı Polat. İsıanhul'dada Çocuğu İstismardan Koruma ve Rehabilitasvon Derneği'ni (ÇİKORED-Çocuk İmdat) kurdıt. Polat 'm çoı uk istismarı. tıbbi etik koınılarmda çeşitliyaymları bulunuyor. ortama verdiğimizde birdaha tekrarlan- ması tehlikesi var. Bunu önleyebilmek için çeşitli düzeylerdeki ilişkilerle bir yere yerleştirmek gerekiyor. Bızım yakın geç- mişte böyle bir vakamız oldu. Çocuğa kişisel ilişkilerimizle on günde bir yer bu- labildik. Türkiye'de 0-12 >aş grubu için 6600 çocuğun bakıldığı 52 yetiştirme yurdu var. Mahkeme karanna rağmen iki bin çocuk da yer boşalacakdive bekli- yor. 13-18 yaş grubu içinse on bir bin çocuğun bakıldığı 90 yer mevcut. Bu ra- kamlar yetersizliği gösteriyor. 7insel istismarın çocuk üzerindeki etkileri nelerdir? POLAT-Cinsel istismann çok kötü sonuçlan var. Çocuk, yaşamının sonraki yıllannda da gerek cinsel yaşamda, gerek toplumsal yaşamda gerekse iş yaşamın- da bunun izini taşıyor. Erişkin olduğun- da işinde başansız, sosyal ilişkilerde uyumsuz oluyor, kendini aldaülmış ve damgalanmış hissediyor. ^EACinsel istismarı önlemek için neler ı apılabilir? POLAT- Devlet, bugün bu konuda birşeyler yapmaya çalışıyor. Bunun dı- şında' 1986'da Ankara" da kurulan bir dernek var. Şimdi de biz bir dernek kur- duk. Bu derneğin temel amacı tüm top- lumu, anne-babayı, öğretmenı. çe\ resin- de gördüğü olguyu merak eden insanı, böyle bir olayla karşılaşüğında net ve açık olarak ne yapacağının bilincinde ol- mayan hemşireyı. doktoru bilgilendir- sağhklı olmasını engelledı. Dunyada, bütün bunlar olurken Türkiye'de maale- sef pek bir şey yapılmadı. 1986 da bir ça- lışma başlatıldı, son hükümet dönemin- de de Devlet Bakanı Akın Gönen' le Türkan Akyol" un girişimleri oldu. Bu tür çahşmalar yapılırken öncelikle hu- kuk bazında da girişimlerin olması gere- kiyor. Türk kanunlannda. bununla ilgili çok somut ve oturmuş bir yapı yok. lyi olan, konunun gündeme gelmesi ve tartı- şılması. ^KLHukuk bazmdagirişünler nasıl olma- lı? POLAT- Bugün Türkiye'de, yan komşunuzda bir çocuğun sürekli dövül- mesine çok önemli bir hasar meydana gelmedikçe müdahale edemiyorsunuz. Oysa yurt dışında, örneğin ABD'de böy- le bir olay olmuş, herhangi birisi ihbarda bulunmuşsa bir polis yanında sosyal hiz- met uzmanıyla olay yerine geliyor. Ola- yın gerçekliğini araştmyor. doğruysa hemen çocuğu alma hakkına sahip bulu- nuyor. Çocuğu aldıktan sonra. üç aşa- malı bir çalışma yapılıyor. Önce aileyı uyanyor, aileden istismann süreceği imajını alırsa çocuğu ahkoyuyor. Son aşama olan mahkemede ise devlet çocu- ğu kendi güvencesi altına aldıktan sonra ya yetiştirme yurduna ya da koruyucu aile yanına yerleştiriyor. Ülkemizde öne- mine karşın maalesef koruyucu aile kav- ramı yok. WMCinsel istismar, loplumumuzun pek yabancısı olmadığı ama komısulmayan, görmezlikten gelen sorunu. Neden hem bu olguyu yaşıyor lıern de görmezlikten geli- yoruz? POLAT- Kapalı toplum yapımız. cin- selliği bir tabu olarak görmemız çocuğu her türlü cinsel istismara açık bir obje olarak gösteriyor. Çok fazla sayıda istis- mar olgusu olmasına karşın dünyada olduğu gibi bizde de bu konuda sağlıklı araştırmalar yok. Çocuğa her türlü elle sarkıntılık. kucağa oturtma, röntgen, se- vişmeyi seyrettirme bir cinsel istismardır. Anal, genital ya da oral yoldan vaklaşım biçimlen de sıklıkla görülen olaylar. İs- tismar. aile içindeyse aile içine girebil- mek çok zor oluyor. Bir de Türk toplu- munda amca, dayı kavramlar nedeniyle çocuk sokağa çıİctığında kendini, diğer ülkelerin çocuklanna göre daha güven- mek, bilinçlendirmek. Aynı zaman da yaşanan olaylar da var. Bunlara müda- hale etmek gerekiyor. ^KKKBir fîziksel istismar olarak dayağa Türk toplumu ne kadar yakın ? POLAT-Dayak. bizde kırsal kesimde olsun. kentte olsun çok > oğun olarak ya- şanan bir olay. Geleneklerimizde. ata- sözlerimizde de kendini gösteriyor. Son zamanlarda dayağa karşı bir eğilim var. Televizyonun da etkisiyle özellikle. otuz- lu, kırklı yaşlardaki ebeveynler artık ço- cuklanmıza daha iyi nasıl bakabiGriz. ne yaparsak daha iyi eğitim verebtfmz di- yor. K^apalı toplum yapımız, cinselliği bir tabu olarak görmemiz çocuğu her türlü cinsel istismara açık bir obje olarak gösteriyor. Çocuğa her türlü elle sarkıntılık, kucağa oturtma, röntgen, sevişmeyi seyrettirme bir cinsel istismardır. İstismar aile içindeyse içine girmek zor. celi hissediyor. Örneğin kendisinden büyük biri." gel bakalım evladım" dedi- ğinde çocuk şu amca beni çağınyor diyor ve gidiyor. Bu da kimi zaman kötü so- nuçlar veriyor. Özellikle köyden kente göçle oluşan, değişik katmanlarda in- sanlann birarada yaşadığı kentlerde ço- cuk kaçırmalar ve tecavüzler sıklıkla görülüyor. ••LYOH/ bir müdahalede bulunulabilir? POLAT- Önce tedaviyi yaptınyorsu- nuz. Aile içinde meydana gelmişse, avnı duygusal istismar nedir? POLAT- Cinsel ve fîziksel istismardan sözettiğimizde bu son derece somut. var olan verilerden ortaya çıkan bir olay . Duygusal istismar ise çocuğa karşı göste- rilen ilgisizlikten tutun da çeşitli sözle ya da davranışla vereceğimiz sempaıi, sem- pati eksikliği ile sevgi yoksunluğunu kapsıyor. Duygusal istismann özellikle gelişim çağındaki çocuklar üzerinde bü- yük etkisi var. Duygusal istismara uğra- mış çocuklar. geleceğın kendine güven- siz. içine kapanık, sosyal yaşam ve iş yaşamında başansız insanlan. Çocukla- nn hem ev yaşamı içinde, hem de okul yaşamı içinde mutlaka sevgi ortamı için- de bulunmalan gerekiyor. •••7Y/VA ailesinin nasıl bir yapısı var ki çocuk istismarı bu sıklıkla görülüyor? POLAT- Türk ailesinin yapısı daha ataerkil, daha tek kişiye dönük bir yapı. Osmanlıdan gelme bir toplum olduğu- muz için padişah ve fermanlanyla yaşa- ma alışkanlığıyla ailede de herşey ailenin büyüğü ya da babası kavramıyla halledi- lir. Düşünmeye pek açık olmayan, sade- ce uygulayan toplumumuzda çekirdek aile de çok yeni. Hepimiz, büyük aileler- de çok konuşulmayan. düşünülmeyen. ilgınin fazla odaklaştınlmadığı çocukla- nn olduğu ortamlarda yaşadık. Gele- neksel yapımızı sürdürdüğümüz için de dayak hep etkili yol olarak görüldü. Goç ve televizyonun etkisiyle çocuk artık aile- de kişi olarak üzerine eğilen bir kavram haüne geldi. Bu da dayağı gündenıden kaldıracak on-yirmi yıl sonra dayağın olay haline geldiği bir toplum olacağız. WI^Istismar eğitim sistemi içinde nasıl yaşarıyor? POLAT- Eğitim sisıemine iki açıdan bakmak gerekiyor. Batılısistemlerde ço- cuğa olasıhklargösteriliyor. Eğitim süre- ci içinde çocuk doğruyu anlıyor, eğer yanlış yola saparsa kılavuz eğitmence uyanlıyor. Bizse çocuğa baştan doğruyu çiziyor. o doğrudan gitmesini istıyoruz. Çocukla o yoldan çıkma girişimi varsa cezalandınyoruz . Deneme yanılma yo- luyla doğruyu bulmayı hedefleyen bir eğitim sistemine sahip olsaydık, yanıldığı yollarda düzeltebilmek için çocuğu tanı- mak zorunda kalırdık. Tanımak için de çocuğun kişiliği olacaktı. Halbukı bu eğitim sisteminde bu öngörülmüyor. Ço- cuğu kişi olarak değerlendirmemek de hoşgörüsüzlüğü hakim kılıyor. Hata ya- pıldığında cezalandınhr anlayışı hoşgö- rü kavramından daha ön planda. Hoş- görülü bir toplum olabilsek istismar da daha az olacak. ^HHkAşırı sevgi de bir istismar olarak de- ğerlendirilebilir mi? POLAT-Her şeyin dengesiz olduğu ortamlar istisman getirir. Aşın sevgisiz- lik güvensizliği. aşın sevgi ise bağımlı ki- şilik gelişimini gelistiriyor. Aşın sevgi neden kaynaklanıyor? Çok sosyolojik bir vaklaşım olabilir ama Türk toplu- munda kadınlann çalışması yeni bir olay. Kadınlar, evlerin içinde yaşıyor ve sevgi objesi olarak eşlerinden çok çocuk- lannı görüyorlar. Anne çocuğuyla karşı- hklı sevgi alışverişine giriyor. Bu ilk dönem için kadını ve çocuğu mutlu eden olay, çünkü sevgiyi.güveni paylaşıyor- lar. Ama yıllar geçtikçe. toplum içinde karşılıklı rekabet ortamına girdikçe o bağımlı kişilik yapısı her olayda dönüp annesini aramaya başlıyor. Tek başına ayakta duramayan bir insan modeli ya- ratıbypr. WKMIstismarın çözümünü hoşgörüde bu- luyorsunuz. topluma hoşgörüyü nasıl öğ- retebiliriz? POLAT-Toplumumuzda sevginin gösterilmesi yoksunluğu var. Sevginin gösterilmesi bizde ayıptır. yani kime kar- şı olursa olsun, kişi sevgisini fiziki şekilde olsun sözle olsun çok fazla ifade etmez. ağır bir şekilde kendine saklar. Bu da za- man için de sevgılerin birbirine aktanl- mamasına. iletişimsizliğe, çocuklann sevgiyi hissedememesine yolaçıyor. So- nuçta herhalde öncelikle birbirimizi da- ha açık ve net anlatabilen bir toplum olma özelliğinı kazanmamız gerekiyor. Çocuklanmız evden başlayarak konuş- ma hakkına sahipse. beş-altı yaşında çocuk kendi fikrini söyieyebiliyorsa, bu- nun üzerine tartışma açılabiliyorsa o çocuk ileri yaşlarda kendini ifade etmesi- ni. sevgisini göstermesini öğrenecektir. O zaman da toplum daha sağlıklı iletişime kavuşacaktır. M, uyuştunıcu kuUanmıyor ardk, Fulbd takmı kurmuşlar o da kakcflik yapıvor. Tecavüzkurbanı M.E.: Büyümek istiyorum M.E 13 yaşında bir çocuk... 1_3yaşındakiME ailenin ilgisizliğinden sokaklarda yatıp kalkmaya başlamış. Defalarca tecavüze uğramış. Anlattığında anne- babası dahilJıiç kimse inanmamış. Şimdi, Bannmaya Muhtaç Çocuklan ve Gençleri Koruma DerneğTnde kalıyor. Ailesinin yanına kesinlikle dönmek istemiyor. u. vaşanunı anlatır mısın? M.E.-1979"da İstanbul'da doğdum. An- nem ve babam aslen Kırşehir'li. Beş karde- şin üçüncüsüyüm. Babam, Tarlabaşı'nda sandöviç satıyor, annem ev kadını. ^t^Okula gittin mi? M.E.- Daha binnci smıfta okukian aynl- dım. mN M.E.- Benımle aynı sınıfta okuyan abim öğretmcnin çantaândan para çakiı. sucu da benim üzerime atü. Ben de korktuğum için bir daha okula gitmedim. ^^ğ.4tmc ve baban okuman için seni zorla- nuıdılarmı? M.E.-Anne ve babam, okula gitmemi de- ğıl. çalısrnamı. eve para geürmemı ıstıyor- lardı. Babam. içki ve hap kullandığı, başka bir kadına da gittiği ıcin para yetmiyordu. Ditenmemı isdyorlar eve para getirmediğim zamanlarda dövüvorlardı. ?ce seni mi, yoksa âiğer karaeşleri- ni de mi dövüvorlardı? M.E.-Hepimizi dövüyorlardı. Sonunda 9.5 yaşındayken evden kaçum, sokaklarda yaşamaya başladım. Ara sıra eve gidiyor- dum ama beni istemiyorlardı. ^KUSokaklarda neler vaptm? M.IL- Tıner ve baliye aliştım. Bunlan ala- bilmek ıçın de düendim, hırsızhk yapbm. Bana. bali satan adam bir akşam tecavüz etti. Karşı çıktım ama dinlemedi, bir kaç kez daha tekraıiadı. W^^M.4ilene. polise bildirdm mi tecavüze uğ- radtğmi? M.E.-İlk tecavüze uğradığunda sokakta biradam bana yardım etti. Karakola götür- dü. Poliskr inanmadılar. yalan söylediğimi sandüar. Sonra eve gjdip olanlan annemle babama anlatum ama onlar da umursama- dılar. Aynı olayı abim de yaşadı ona da ses çtkarmadılar. Balicıden sonra on kişi daha tecavüz etü. H^MOnlar kirn? M.E.-Hepsinin ismini biliyorum, onlar da sokakta, ya da inşaatlarda kalıyorlar. Polise şikayet edeceğimi söylediğimde öldürmekle tehdit ettikr. Polis de inanmadığı için bir daha şikayetçi olmadım. W^Winer ıV baliyi bırakmayı denedin mi ? M.E.Denedim. Beni sokakta bulupyardım- cı olan adam karakoldan sonra Bakırköy'e alkoliklerin ve uyuşturucu kullananlann te- davi edikJıği AMATEM'e götürdü. Orada da bir hastanın tecavüzüne uğrayınca kaç- üm. Şimdi. Bannmaya Muhtaç Çccuklan ve Gençleri Koruma Demegi'nin kiraladığı bir evde kahyorum. iki aydır da ne tiner ne de bali kullanıyorum. ^g^Bundan sonra ne yapmak istiyorsun? M.E.-Büyümek istiyorum. İnsan büyü- yünce okula gidiyor, çalışıyor. Şimdi evdeki arkadaşlarla takim kurduk. ben kaledeyim. Kakxılıktc çok iyiyim, herkes beni kutlu- yor. inne ve baban. bundan sonra sana iyi bakııiakları sözü verse. evbre döner misin? •' M.E.-Hayır, onlara inanmıyorum. Yine dövecekler. \ine benden para isteyecekfcr. Onlarla birlıkte olmak istemiyorum. ÖânB^SEC«CVEYBUŞTİRMEMEHK£ZİBAŞKANLIÖMOAN DUYURU • bünywnd«yart4 ) llt *ı ıı flıf. I p ı gramta »ögn nBMndBa i106XCDv.drfi.lKl. puwi An. •*•>*> b4*«n ı FakülMİ programtam* yarl^lintontar hariç Mçtajryûl Y t o k 1982 OSS putn U yçitaiar Yotofdmı* ifl«nl«in<t* 1992 Öflrenci S*çn» » Y«taş»nn» Snm Bincıei v« Ikinel B « W M * d r t t ^ l ^ b û K i f c > l b U 4 Oııpmpramli «ri^İM ^•QııMlfkşmıı«rı»ıııı l»l<^>ı»» «NİMih ftı%lmın^ıınnnrııımııriTirinntıııı lı < İ I I » progn IIMHII •11003& B^vunıd* bUuran K % W . doMurduMan B^vumMFormuH*bi«<t*,OSYMMnTüria>»KMıB«ıkaıAn -t.ı..a..»««Ti j . ıı » ı — ı — •••••r -tl f n i r ıT 1 |.n m r •Jj'Tt-^TTfffT»T^TİîT-tr t i n t t ? f f FMm 1HBff j ı ' ı n f ı m m l h j j m t n ı r -eiSYM Smm Hlaın—I Mûdûrtûaû SHYM 06838 ANKARA- «drwin. m*t İMhha •kaüıHı bt*rar vtaytam tMiyu HY.0, -*m «a Bu IMMMI t 1992-1883 ÖĞHETİM YUNOA AÇLACAK OLAN SAâUK HEMETLEHİ MESLEK YÜKSaOKUUA«NW BULUNOUĞU İLLER PFOOAAMLARI VE ÖâflENd KONTENJANLAH P«r«. Pn>gfml> Ö4»~l Mıo 77S»« 736» 7H51 90 35 19 39 19 50 29 19 10 19 90 25 90 35 15 90 39 15 »2 «2 «•4 a] »4 2««3 İKİ 2v»4 mrn Mwuajw 32 1992-1993 ÖĞRETİM YUNOA AÇILACAK OLAN SAĞUK HİZMETLERİ MESLEK YÛKSEKOKULLARINA BAŞVURM» FOBMU OogumTMhı .../ /19 Tocth EHğun Yükaeköfrslim Proo<«ml«ının Kodu 1 T.ıcıhım I I I 1 I I 2 Tatcıhım Adt DojumYan 3 Tercthım 1992-1993 öflr«em yıhnd. u&ctk otan sağl* hamellen mestok yûksekokUunda 6flı»nıııı Bomvek aHfonm GareMı ıstomir yap*nwn uygâvmU uz «denn. Adra* İmz. İLAN RİZF KADASTRO MAHKEMESt Sayı: 1992/24 Davacı Osman Ülgen tara- fından davaülar Ali Ülgen ve arkadaşları aleyhıne açılan tespitin iptali davasının yar- gılaması sırasında: Davalılar Hızır kıa Fatma Ülgen, Ömer oğlu, Cemal Ülgen ve Ömer oğlu Kemal Ülgen'in yapılan araştırma- lara rağmen tebligata sarih açık adresleri tespit edileme- diğinden yukarıda numara- sı yazılı davada duruşma gü- nü olan 23.10.1992 günü sa- at 9.00'da mahkememizde hazır bulunmalan davetiye yerine kaim olmak üzere ila- nen tebliğ olunur. 28.9.1992 Basın: 50587 İLAN GELİBOLU KADASTRO MAHKEMESİ 1982/362 Davacı orman idaresi tara- fmdan Gelibolu Demirtepe Köyü'ne ait 755, 759, 760, 758 nolu parseller hakkında açılan davanın yapılmakta olan duruşmasında: Davalı Fatma Hadiye Ay- kol'a, yapılan tüm aramala- ra rağmen tebligat yapılama- dığından adı geçenin 17.11.1992 günü saat 9'da mahkememizde hazır bulun- ması veya kendisini bir vekil- le temsil ettirmesi, duruşma- ya gelmediği takdirde dava- nın gıyabında sonuçlanaca- ğı tebliğ olunur. Basın: 50591 ECEABAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESÎ KARAR EsasNo : 1991/99 KararNo : 1992/150 Hakim : Ertuğnıl Kubila-25236 Katip : YıtaıazUysal-979 Davaa : Niyazi Yankdudak-Turgut Mah. EvliyeÇelebi Sok.No:5-Kocaeli. Davalılar : 1-SalimYanmdudak-lsmetpaşaMah. Kanlıart Bayın No: 5-Eceabat. 2- Halim Yanmbudak-lsmetpaşa Mah. Kanlı- art Bayın No- 5- Eceabat. Dava . TAPUtPTALJVETAPUDAlSİMTASHtHt. DavaTarihi : 23.8.1991 Karartarihi : 29.6.1992 Taraflar arasında Tapu iptali ve Tapuda ısım tashihi davasında yapı- lan açık yargılaması sonunda: Mahkememizce, Eceabat llçesi, Ismetpaşa Mahallesi. 144 ada 4 nolu parselın kadastro tesbit ile oiuşturulan tapu kaydmın iptali ile 1 2'sinin davaa Niyazi Yankdudak, 1 2"sinin de Mus- tafa kıa Ayşe Yankdudak adına tapuya tescihne; Aynca tapu da davacının ve kardeşi Ayşe"nin soyadının Yankdudak olarak düzeltilmesine ve Yanmdudak olarak yazılan soy isrrunın çızilme- sine: karar verilmış, tüm aramalara rağmen davalüardan Salım Yanmdu- dak. Halim Yanmdudak bulunamadığından, kendılerine tebhğat yapüa- mamışür. Iş bu karar özeünın ilamından ıtibaren 15 gün sonra davalılar ölü ise mırasçılanna karann tebliğ edilmış sayılacağı ilanen duyunılur. 17.9.1992 AMASYA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1991,185 KararNo: 1991/244 Hâkim Hüseyın Necati Aksov. 23657 Kâtıp: Semra Aksakal Da\acı: Onnan Işleıme Müdürlüğıi. Amasya Vekıli- Av Firdev^ Göstaş, Amasya Davalı. Satılmış Karataş, Mustafa oğlu. Onnanözü Kö>iinden (ölû) Mirasçılan: Mustafa Karataş. Seher. Şaban, Şerife, Hasan. Naaye. Ah- met. Mehmet. Hudase. Fatma. Fatıh Karataş, Satılmış evlatlan. adresleri meçhul. Dava: Kadastro tespitinin iptali. Dava Tanhı: 5.12.1990 K.Tarihi: 19.9.1991 Parsel: 1890 Da\acı vekilı tarafından mahkcmemize açılan davanın yapılan yargıla- ması sonunda: Mahkememizden\erilen 19.9.1991 gun. 1991,185 E-244K. sayı karan ile da\acı vekilının davasının kabulüne. Amasya merkez Ormanözü Köyü'ne aıt 1890 parsel sayılı taşınmaan komısyon karanmn iptali ile or- man olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tescılıne. davalının alyetlıkle ılgıli ibaresınin bevanlar hanesinden sılinmesıne. 2700 lira bakıye'harcın davalı mırasçılanndan müştereken ve müteselsılen alınarak Hazineve ge- lır yazılmasına. davacı tarafından vapılan 179.660 lira yargılama ıdan ile 10000 lira ücretı vekaletin davalı mirascılannrdan müştereken ma gıden ile 10000 lıra ücretı vekaletin davalı mırascılanndan müştereken ve müte- sehılen alınarak davacıya verilmesıne karar venlmij karar davalı mirascı- lannın adreslennın saplanamaması nedeni ile tebliğ edılemedığinden ışbu ilanın yayım tanhınden ıtibaren 15 gün sonra kesınleşeceğı ilanen tebliğ olunur. DENIZ BAYKAL İSMAİL CEM cem yayınevj Nuruosmanye Cad. Ifardeşier Han 3/3 CağaloğlkVİSTANBUL tLAN BURSA ASLİYE 4. HUKUK HÂKİMIİĞÎ Sayı: 1992 463 Davacı Muhsin Irmak ve Mehmet Bılir vekıli Av. tsmaıl Taşkın ile davalı- lar Ahmet Köpekçi, Ahmet Solak, Mehmet Karaduman, Maliye Hazine- si. Karayollan Genel Md. arasında yapılmakta olan tescil davasının yapı- lan açık duruşması sırasında venlen ara karar gereğmce; Bursa-Kirazlı Köyü. Akçataş roevkünde kain Doğusu: Ahmet Köpek- çi tarlası. Batısı: Ahmet Solak tarlaa. Kuzeyi Uludağ Asfaltı. Güneyi: Mehmet Karaduman tarlası ile çevnli bulunan taşınmazın davaalar adı- na tescili yapılacağından belirtilen taşınmaz üzerinde hak iddia edenkrin ve ıtirazı bulunanlann 3 a> içensınde mahkememiz dosyasına müracaat etmelen MK"nın 639. maddesi gereğince karar verildi. 24.9.1992. Basın: 39036
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear