02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 EKİM1992 PAZAR + CUMHURİYET SAYFA HABERLEREVDEVAMI 15 GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK MBaştarafi 1. Sayfada Yakında Türkiye'nin ne yaptığını, ne söylediğini bilmez bir devlet olduğunu ilan ederlerse, şaşmamak, şaşırma- mak gerekiyor. Bir iki gün önce hükümet bir bildiri yayımladı. Kuzey Irak Kürtlerinin federe devlet ilanına karşı çıktı. Bölgesel yeni sorunlardan söz etti. Irak'ın toprak bütünlü- ğü tehlikeye düşecekti. Türkiye, federe devleti "tek taraflı bir karar" diye niteliyordu. Ne olursa olsun, ama adından söz ettirsin diye zaman zaman yoilara düşen TÖ, bu kez, kimi anayasal kurumları ziyaret etmeye başladı. Konumu gereği nezaket ziyaretle- rinde bulunsa, sorun yok. Ama gerçek öyle değil. Kaya Toperi'nin açıklamalarıyla edinilen bilgilere göre TÖ, örneğin Anayasa Mahkemesi'nde, Yargıtay'da, hatta Danıştay'da Kürt federe devletini, Güneydoğu sorunun'u açıyor, fîkir alışverişinde bulunuyor. Arkadaşımız Turan Yılmaz'ın kapalı kapılar'ardından çekip çıkardığı haber ise toplantıları tek cümleyle özetli- yor: TO, yargı organlarına "Kürt devleti tehlike değil" di- yor. Böylece, sorumsuz bir cumhurbaşkanı, sorumlu hükü- mete karşı vaziyet alıyor. Politikasına karşı çıkıyor, redde- diyor. Devletin iç ve dış ana politikasını saptayıp uygulamakla görevli olan hükümetin görüşlerini, açıkladığı resmi politi- kayı bir yana itiyor. Tehlikeli gelişmeleri izlemekte olan asker-sivil kesimlerin irdelemelerini boşveriyor. Kürtfederedevletini "tehlikelibulmuyor"rmış\ Neredey- se federe devleti Türkiye'nin resmen tanımasını, oldu ola- cak Kuzey Irak'taki bir Kürt kentinde büyükelçilik açılması- nı isteyecek! Amaç başka Üstüne üstlük üzerine görev olmayan kimi girişimleri yeniden tezgâhlıyor. Anayasal kurumlanna yaptığı ziya- retleri giderek genişleteceğinden söz ediyor. Federe dev- letten Güneydoğu sorununa değin hemen pek çok sorunu daha başka kuruluşlarla, örneğin -her gün görüşlerini açıklayan- gazete yöneticileriyle görüşecekmiş. Hükümet dışında hemen her kurumla, kesimle duyarlı konuları konuşarak ne yapmak istiyor? Kendine göre belki kimi nedenler var. Çoğu kişilere göre tutarsız, anlamsız, adından söz ettirmeye yönelik girişimler dizisi. Oysa köşksever gazetecilere göre TÖ ile Demirel "or- taklığı" kurulmalıymış. "Bu ortaklığı içimize sindirmek zorundaymışız." Istenilen TÖ ile Demirel "ortaklığı" nedir? Yanıtı çok ba- sit. Sorumsuz bir zırh içindeki TÖ'yü sorumluluk yüklenme- yeceği sorumlu her uygulamayla, kararla ortak etmek. Tö ; süz Türkiye düşünülemeyeceğini, Türkiye'nin Tö'- süz yönetilemeyeceğmı kanıtlamak! Ne çare, olayların gelişmesi gösteriyor ki Çankayadaki anayasal konumunun dışına taştıkça,Türkiyeyi yönetmek daha da zorlaşıyor. Kimi sorunlar jçinden çıkılmaz du- rumlara kayıyor. işte son örneği. Hükümet federe devlete karşı davranış koyarken, Çankaya'daki, Kürtlerin çoğunlukta olduğu hemen güneyimizde bir Kürt devletini tehlike görmediğini gönül rahatlığıyla söylüyor. Turan Yılmaz'ın geç vakit öğrenip habere yetiştireme- diği bilgilere göre; TÖ, hükü- mete karşı, örneğin Danış- tay da daha ileri tutum sergi- liyor. "Kürt devletinin kurul- masına peşinen karşı çıkılmasının, bir tehlike gibi görülmesinin, bugüne kadar tartışılmayan tabulardan kay- naklandığını" öne sürüyor. Buna karşın. Anayasa Mahkemesi'nden bir üye, "Cumhurbaşkanı bu ziyare- tiyle bugüne kadar çeşitli konularda ortaya koyduğu ve tartışma konusu olan tutum ve davranışlanna meşruluk' kazandırmaya çalışıyor" di- yor. Yargıtay ve Danıştay'dan üyelerse yadırgadıkları ziya- reti, "Çankaya'nın gelip ko- nuştuğu konulann birer yar- gıç ofarak bizimle ilgisi yok" jSye yorumluyorlar. «Anlat anlatabilirsen! İstanbuTda operasyon: lölü Haber Merkezi - Kadıköy Aabadem'de. polisin bir eve düzenlediğj operasyonda bir kadın öldürüldü. Evde kaldığı belirtilen bir erkek de yakalan- dı. Acıbadem Muhittin Üstün- dağ Caddesi Emin Bey Sokak Murtezaoğlu Sitesi B Blok üçüncü kat 29 numaralı eve. TerörleMücadeleŞubesi timie- rince dün saat 19.40 sıralannda bir operasyon düzenlendi. Ka- dıköy Emniyet Müdürlüğü'ne bağh ekipler, silah seslerinin duyulması üzerine olay yerine gitti. Olay yenne gıden ekipler. Terörle Mücadele ekiplerinin bir çahşması olduğu anonsunu geçti. Kısa sürdüğü öğrenilen silah seslerinin kesilmesinden sonra, içeride çatışma olduğu ve bir kişinin öldürüldüğü bildi- rildi. Olayda, bir kişinin de sağ yakalandığı öğrenildi. Operasyonun yapıldığı saat- lerde Beyoğlu İstiklal Caddesi'- ndeki Vakko mağazasına bir grup tarafindan molotoflu sal- dında bulunuldu. Adana'da polis tarafindan gerçekleştirilen operasyonda, 3 Dev-Sol militanı yakalandı. Emniyet Müdürlüğü'ne tes- lim edilen sanıklann, Bursa Cumhuriyet Savcısı Nural Uçurum'un makam otosuna si- lahlı saldın düzenledikleri, iki polisin şehit olmasına, Nural Ucurum ve üç polisin yaralan- masına yol açtıklan ve Devlet Bakanı Cavit Çağlar'ın evine bombalı saldında bulunduklan açıklandı. HAVA DURUMU TURKIYE'DE DUNYA'DA IVIeteorotoji Genel Müdür- lüjjü'nden alınan bılgtye Qt>-_ re yurta yağı$ beklenmiyor Bûtûn bölgelenmB az bulut- iu ve açık geçecek Hava sı- cakiığı artacak Rüzyâr, batı yönterden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek Denızlen- miztle rûzgar gûnbatısı ve lo- ^ _ ^ _ _ _ ^ _ _ _ ^ _ _ ^ ^ ^ _ ^ ^ _ _ dostan 3-5 kuvvetmde saat- ~ " ^ ~ ^ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ^ ^ ^ ~ ^ ~ ~ te 10-21 denız mılı hızia esecek. Dalga yüksekJigi 0,5-1 5 metre dofayında olacak. Van Gölü'nde hava az bukıtlu geçecek. Rüzgâr, kuzey yönlerden hafif olarak esecek -£); apk Duluftj »ajmuriu **, Adanaj Afyon Afln Ankara Antalya Bursa Çanakkale A Oyarbakır A Edırne Erzurum Esiaşehır Istanbul Izrmr Kars Konya Meran Samsun Tratoxı Zonguüük A 31° 17° 28° 14° 16° 6" 22° 5° 30° 18° 24° 9° 26° 14° 28° 11° 24° 11° 12° -2° 21° 5° 23° 16° 29° 14» 15° S° 21° 5° 28° 19° 21° 12° 20° 11° 21° 12° Amsterdam Amman Atona Bajdal Brûksel Ûenem FranUUI Leftoşa Pelersbucg Londra Madrid Mtono Moskova Müıtf Pans Prag Rıyad Roma ^'yara A A B A A Y A A Y A Y Y Y A A B A Y 16° 34° 26° 36° 17° 17° 17° 30° 12° 17° 21° 19° 8° 16° 18° 13° 38° 26° 16° karlı A*ç* B-buiutlu G-gûne* K-tarlı S-sei Y-yaOfrmrtj Gelir \ergisi yenidendüzenlenecek DOĞANAKIN ANKARA - Hükümetin ver- gi sistemine ilişkin çalışmalan sürüyor. Maliye ve Gümrük Bakanı Şümer Oral"m haarla- dığı vergi reformu taslağına son biçimini vermek üzere kurulan alt komisyon üyelerinden Ba- yındırbk ve İskan Bakanı Onur Kumbaraabaşı, "servet beya- nı" için formül aradıklannı. SHP olarak gelir vergisi dilim- lerini dargelirliler yaranna ye- niden düzenlemeyi önerdikleri- ni. götürü vergi sistemini kal- dırmak istediklerini ve katma değer vergisinde düşük oranda, ancak standart bir düzenleme yapılabileceğini bildirdi. Vergi reform paketinin bu hafta toplanacak Bakanlar Ku- rulu'nda ele alınması bekleni- yor. Maliye ve Gümrük Bakanı Oral tarafindan hazırlanan ver- gj reform paketine son biçimini vermek üzere 5 hükümet üyesi- nin katılımıyla oluşturulan "alt komisyon'" üyelerinden Bayın- dırlık ve fskan Bakanı Onur K.umbaracıbaşı, hazırlıklann büyük bir bölümünün tamam- landığını bildirdi. Kumbaraa- başı, Cumhuriyet'in sorulannı vanıtlarken, vergilerin daha üniter bir yapıya kavuşturul- ması. vergi idaresinin etkinleşti- rilmesi ve vergi adaletinin sağ- lanmasını hedeflediklerini bil- dirdi. Kumbaracıbaşı, SHP" nin önerisine karşı hükümetin DYP kanadının çok sıcak bak- madığı bildirilen "servet beya- nı" konusunda. "Üzerinde calı- şıyoruz. Ya o, ya ona benzer bir formül bulunaçak" dedi. Yükünılülerin ödediği vergi- lerle gerçek gelirler arasında bir denetim işlevi gören ve vergi idaresinin gerçek vergi matrah- lanna ulaşmasının araçlann- dan biri olan "servet beyanı esası" gelir vergisi yasasında düzenlenmiş. ancak 2995 sayılı yasayla ANAP iktıdan tarafin- dan 18 Nisan 1984'te kaldınl- mıştı. Uygulama çerçevesinde, gerçek usulde gelir vergisi mü- kellefleri. beyannamelerine menkul-gayrimenkul ve paray- la ifade edilen bütün değerleri içeren servet beyannamesini de ekliyorlardı. Bir önceki yıhn servet beyannamesindeki tutar ile içinde bulunulan yilın servet beyanı arasındaki farkın (enf- lasyon gibi nedenlerle oluşan aşınma dikkate alınarak) belirli bir tutan aşan kısmı vergilendi- riliyor ve bu verginin yansı ka- dar da ceza uygulanıyordu. Kumbaraabaşı. gelir vergisi diümlerinde de dar gelirliler le- hine yeni düzenlemeye gidilece- ğini bildirdi. Bu konuda Ba- kanlar Kurulu'nun yetkili olduğuna dikkat ceken Kum- baraabaşı. artan oranda gelir vergisi tarifelerinin dar gelırlile- ri kapsayan ilk dilimlerinin aşa- ğıya çekilmesi ve üsi gelir grup- lannı daha çok vergilendırmek için de tavan oranlannın yük- seltilmesini önerdiklerini açık- ladı. Komisyon üyelerinden Devlet Bakanı Tansu Çiller de, gelir vergisi konusunda. "11-12 senaryo" üzerinde çahştıklannı söylemişti. Uelir vergisi oranlan. 1 Ocak 1991'den geçerli olmak üzere halen yıllık 20 milyon Iiraya ka- dar olan kazançlar için yüzde 25, 20-40 milyon lira arası yüz- de 30. 40-80 milyon lira arası yüzde 35. 80-160 milyon lira arası yüzde 40, 160-320 milyon lira arası yüzde 45 ve 320 mil- yon liratnın üzerindeki gelirler için de yüzde 50 olarak uygula- nıyor. Gelir vergisi kanununun 3689 sayılı yasayla değiştinlen 103. maddesi uyannca, Bakan- lar Kurulu, bu gelir dilimlerin- deki tutarlan üç katına kadar arttırabiliyor. Belge düzeni dışında kalma- sından dolayı vergi kaçakçıhğı- na neden olduğu için eleştirilen "götürü" usulde vergjlendirme- yi kaldırmayı Bakanlar Ku- rulu'na önereceklerini bildiren Kumbaraabaşı. "Götürü ver- gileri kaldırmak istiyoruz. O iyi bir sistem değil. Gerçek bir sis- teme döneceğiz" dedi. KDV konusunda da, "KDVde az oranda, ama standart bir dü- zenleme yapılabilir" diyen Kumbaracıbaşı. cezalarla ilgili yeni düzenlemelere gidileceğini sözlerineekledi. Almanya, Willy için yas tutuyor • Boştarafi 1. Sayfada nesli tükenmeye yüz tutan bir "vizyon adamf'ydı. İşçi çocu- ğu olarak halktan gelmişti, halka çok yakındı. Berlin ga- zetelerinden Tageszeitung'un dünkü başyazısında hatırlattı- ğı gibi ünlü yazar Heinrich Böll. onu şöyle tanımlamıştı: "Brandt'ın hayat hikâyesı başlı başına bir efsanedir. Gayri meşru doğumlu bir adam, bir sosvalist ve göçmen olarak başbakanlığa kadar yükseldi. Bu yanıyla Alman siyasetindeki 'üstün insan' ge- leneeini bozan, ilk o oldu." Willy Brandt'ın ardından yazılan yorumlann ikinci or- tak noktası, Alman Sosyal Demokrat Partisi SPD'nin manevi lıderini kaybetmiş ol- masında düğümleniyor. Siya- sı gözlemciler, SPD'nin Brandt'ın ölümüyle cazibesini önemli ölçüde yitirdiğinde ve parti içinde Brandt'ın yerini dolduracak hiçbir politikacı bulunmadığı konusunda bir- leşiyor. Brandt'ın ölümü şu gerçeği gözler önüne serdi: Al- manya'da İkinci Dünya Sava- şı tecrübesiyle yoğrulmuş, siyaseti herhangi biı' meslek değil, belli idealler için müca- dele olarak gören. vizyon sahi- bi, karizmatik liderler sayfası tamamen kapanmış oldu. Cumhu Hangi mecrada, reklamınızı yaparken, ürününüzün örne- ğini tüketiciye ulaştırma im- kânı da vardır? Reklam yaparken, hedef kitle- nize ürününüzü de denettir- menin yolu basından geçer. Reklamınızın etkisini katlamak için basının kırkgücü var. GOZLEM UĞUR MUMCU MBaştarafi I. Sayfada -Irak muhalifi gruplarla düzenli ilişki içindeyiz. Kuzey Irak'ta kurulan Kürt devletinin Batı'nın destekle- ri ve koruması altında oluştuğunu artık herkes biliyor. Bu sonuç, Kurtler açısından 10 Ağustos 1920 tarihli "Sevres Anlaşması'"nm 62 ve 64. maddeler ile öngörü- len hakların 70 yıl sonra elde edilmesi demektir. Bu açıdan, başta ABD, Ingiltere olmak üzere Batılı dev- letler de Barzani ve Talabani gibi Kürt liderleri de amaç- larına ulaştılar. ABD'nin, Kuzey Irak'taki Kürtlere destek sağlaması yeni bir olay da değildir. ABD, bu desteği, 70'li yıllarda da sağlamış, Molla Mus- tafa Barzani liderliğindeki "Kürdistan Demokrat Partisi," CIA tarafindan silahlandırılmış; ABD tarafindan gönderi- len silahlar, Iran kanalı ile ayaklanmacılara ulaştınlmışt. Bu anlaşma, 30 Nisan 1973 günü ABD Başkanı Nikson ve İran Şahı arasında yapılmış, Dışişleri Bakanı Kissin- ger tarafindan uygulananyardım programı için 16 milyon dolar ayrılmıştı. ABD'nin iran üzerinden Irak rejimine karşı ayaklanan Kürtlere sağladığı bu yardım ve destek, İran Şahı ve Irak Devrim Komuta Konseyi Başkan Yardımcısı Saddam Hüseyin arasında 6 Mart 1975 günü Cezayir'deki "OPEC toplantısı" sonunda yapılan "ŞatSuyolu Anlaşması" ile son bulmuştu. . ABD desteğinin çekilmesi üzerine büvük bir düş kırık- lığına uğrayan Molla Mustafa Barzani, 10 Mart 1975 günü Nikson ve Kissinger'e çektiği telgrafta "Sizlere ve ABD hükümetine hitap ediyoruz. Bize söz verdiğiniz gibi yar- dım edin ve yanımızda bulunun" diyordu. ABD, bu anlaşmadan sonra yardımı kesmiş ve Kürt ayaklanmacılara sağladığı desteği de çekmişti. Molla Mustafa Barzani, 9 Şubat 1977 günü Başkan Car- ter'e gönderdiği mektupta da Amerikalılardan şöyle ya- kınıyordu: -..Biz Kürtler, ABD'nin veiran'ın şerefsözünegüvene- rek düşmana karşı koyduk ve onunla savaştık. (...)Bize Kürt devriminin hem Birieşik Devletler'den, hem Irak'tan destek goreceğisöylendi.(-) Bütün halklar için onur, bir- lik, özgürlük ve demokrasinin temel ilkelerini ilan etmiş olan ABD. Kürt yenilgisindeki rölünden sonra olanlara kayıtsız kalabilır mi?(...) Biz dostlarımızm yardım vaadi- ne güvenerek savaşa girdik, fakat ansızın savaş alanın- da kendimizi yalnız bulduk (..) Eğer Amerika'nın venüği söze tam olarak inanmasaydım, halkımı, bugün içine düştüğü felaketten kurtarabilirdim. Molla Mustafa Barzani'nin bu mektubu Marksist Kürt- lerce çıkarılan 17 Eylül 1977 günlü "Özgürlük >b/u" der- gisinde"S//-//?ar)ef/nSe/ge/er/"başlığıileyayımlanmışt. Bu mektubun son tümcesini gelin okuyalım: •Yarım asırdan fazla bir zamandır ki halkım, bütün gü- venini ve umudunu bana bağladı. Şimdi bu umudu size devrediyorum. Molla Mustafa Barzani, Kürtlere devlet kurdurma umu- dunu ABD Başkanı'na devredip 1976 yılında Amerika'ya yerleşti. 1 Mart 1979 günü VVashington D.C'deki "Walter Reed" adlı askeri hastanede öldü. ABD, Körfez savaşı sonrasında yaptığı Ortadoğu planı- nı adım adım uyguluyor. Bu plan, Molla Mustafa Barzani'nin oğlu Mesut Barza- ni ve Molla Mustafa Barzani'ye karşı 70'li yıllarda Irak Şilahlı Kuvvetleri saflarında savaşan Celal Talabani'nin ışbirliği ile uygulanıyor. Batı'nın, Ortadoğu'daki çıkarları ve Batı destekli Kürt- çülük planı, 20. yüzyılın basından bu yana hiç değişmedi! Körfez savaşı sonrasında yaşanan olaylara bakın; ön- ce savaş başlaKİı, sonra Kürtlerin ayaklanmalan kışkjrt»»-' dı. Ayakianma başarılı olamayınca Kuzey Iraklılar, Tüi--' kiye'ye sığındılar. Sınır güvenliği gerekçesi öne sürüle- rek "Çekiç Güç" oluştu. Cumhurbaşkanı özal'ın isteği üzerine MİT aracılığı ile Celal Talabani ve Mesut Barzani ile siyasal ilişkiler kuruldu. Geçen hafta da "Kürt Federe Devleti" ilan edildi Bütün bunlar, aşama aşama gerçekleşti. Türkiye Cum- huriyeti de bu plana ortak edildi. Peşmerge-PKK savaşı da Kürt Federe Devleti'nin ku- ruluşu ile aynı zamana denk düşürüldü. Korkanz ki bu plan ve bu planın zorunlu bir aşaması olan peşmerge-PKK çatışması, sanıldığı, beklenildiği ve ileri sürüldüğü gibi sorunu çözmeyecek, tersine, Kürtso- rununu iyice içinden çıkılmaz bir hale sokacaktır. Ordu, Kürt devletine karşı I Baştarajı 1. Sayfada tür varsayımlar için erken" ya- nıtını verdiler. Irak Milli Meclis Başkanı Sa'di Mehdi Salih başkanîığın- da bir parlamento heyeti vann Türkiye'ye gelecek. Dışişleri kaynaklan, Türkiye'nin Bağ- dat'ta temsilciliğinin bulunma- ması nedeniyle, Bağdat yöneti- minin gelişmeler ve geleceğe yönelik hesaplan konusunda sağlıklı bilgi edinmenin zor ol- duğunu bildirerek. Iraklı parla- menterlerin gezisine önem ve- rildiğini bildiriyorlar. Dışişleri BakanJığı kaynakla- n, Kuzey Irak'taki Kürt yöneti- minin tek taraflı olarak aldığı federe devlet ilan edilmesi kara- nnın, Irak muhalefeti içinde de bölünmeye yol açmasının nor- mal karşılandıgını belirtiyorlar. Kaynaklar, Kürtlerin "oldu bitti" yaratarak ve diğer aanlık ve muhalefet unsurlanna önce- den danışmadan aldıklan bu karann, Kürtler dışındaki mu- halefet tarafindan da olumlu karşılanmadığı yolundaki bilgi- leri doğruluyorlar. Dışişleri kaynaklan, şimdiye dek, Irak sorununun, sadece Kürt sorunu olarak algılanma- sının yanlışlığını vurgulayarak. "Irak'ta sadece Kürtleryaşamı- yor. Türkiye, her zaman tüm Irak halkının demokratik ve in- san haklan çerçevesinde ve Irak'ın bütünlüğü ilkesi etrafın- da olmasını ifade etmiştir" de- diler. •LAYLARIN ARDENDAKİ GERÇEKBaştarafı 1. Sayfada adlandırdığı nedenleri şöyle sı- ralıyor: Bütçe, KİT'ler, sosyal güvenlik kuruluşlan, tanm sa- tış kooperatifleri, belediyeler. Demek ki geniş bir yelpazsde somut önlemler aimadan enflas- yonun düşmesini beklemek ge- reksiz iyimserliktir. Her zaman yinelendiği gibi 100 trilyonu aşan iç, 50 milyar dolar dolayın- da dış borç, faizleriyle birlikte ekonominin sırtındaki kambur- dur. Kamu borçlanma oranı gayri safı milli hasılaya göre yüzde 10 oranı altma indirilme- den enflasyonun düşmesini bek- lemek düşlemciliktir. Personet giderleri ve borçfaizleri bütçe- nin yüzde 40'ım aşarken sorun nasıl çözülecektir? Bütün bunlar YPK'daBaşba- kan ve uzmanlar tarafindan di- le getirilmiştir; kamuoyunca bi- linmeyen şeyler de değildir. Köktenci bir vergi reformu ya- pılmadan ve tasarruf, ulusalge- lire oranla yükseltilmeden enf- lasyonun düşmesini bekleye- mezsiniz. Gerçekte enflasyonu dizginle- mek için yapılacak işler ve alı- nacak önlemler bellidir. Ancak bilmek ile yapmak arasında bir aynm var. Ülkenin siyasal ve toplumsal dengeleri, siyasal ik- tidarlara, kimi zaman program- larını uygulamak için yeterli olanağı sağlamaz. Koalisyon hükümetinin temel sorunu bu- dur. Herkes vergi reformunu gerekli görüyor; ama uygulama- da direnişe geçecek karşıt güç- ler ağır basıyor. Koalisyon hükümeti, Kuzey Irak'ta Kürt Federe Devletigün- deme girdiğine göre, birsüreso- luk alabilecek gibi görünüyor. Vaşington iki noktada Ankara'- yı sıkıştmyordu. Çekiç Güç i$- levini yerine getirmiştir; Kıbns görûşmelerinin nasıl bir sorun yaratacağı pek belli değil; ama hükümet enflasyonla savaştmı sürdürecek daha rahat bir döne- mi yaşayabilir. Ne var ki bu konuda gerçek- çi olmak gerekir. Kimsenin elin- de sihirli değnek yoktur; 1993 bütçesinin kosullan bellidir; ka- muoyu bunu biliyor. Yûnetici- lerin de acemilikten kaçınmala- nnda sonradan tepkilere yol açacak yapay umutlar yaratma- malannda saymakla bitmez ya- rarlar var. • • *
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear