Catalog

30NİSANJ991 KENTYAŞAM CUMHURIYET/15 GEREKLI TELEFONLAR • M b krt*: 055 • ItMfROOO • EJM» MMiılHi. 527 57 00 • IkzaMdar MMfettü: 172 13 73 -74-75 ve 088 • İStd Mizr. 068 • MtUK: fcar Ad: 077 Satf* MMMüfc 511 89 18 Cmratpaşa T»: 588 48 00 Ça»a Tıp: 525 92 30 Manun T*: 340 01 00 ItolftoMM I M K 345 46 80 fell Etf* 131 22 09 TaUa İfcyarfta: 152 43 00 SSK SaMtya: 568 44 00 SM B«W|ill«r 132 30 00 SMHİIıl^l. 356 67 60 • TMffc: Tnflk £ * • W.: 176 24 14 (İsL). 356 04 85-«6 (Kadtköy) Mtfe Tnfk: 377 22 07 (E-5), 356 04 86 (Şehınçi), 314 36 (B Çekmece) • DBY: Shktd >UGUN I Türk-Alman Kültür Enstitüsü ile Yıldız Ûniversitesi'nin işbirliği ile düzenlenen "Çevreye tyumlu Planlama Araçları ve Politikaları" konulu şempozyumun ikinci bölümü saat 10.00'da Yıldız Üniversitesi binasında yapılıyor. • Işık Lısesi Vakfı'nın düzenlediği defile saat 14.30'da, Dedeman Oteli'nde izlenecektir. MEKTUP Su yüzü görüyoruz I Uzun süre su sorunu çektikten sonra nihayet suya kavuştuk. Bol yağıştan sonra dolmaya başlayan barajlar ile amk her gün su yüzü görüyoruz. Yetkililerin çahşmalarından memnunlugumuzu belirtiyoruz, fakat artık ssuı renkte akrnayan içilebilir su verilmesi için de gerekli çalışmaların bir an önce başlamasını bekliyoruz. Ayşe Ziimriitkaya BEŞIKTAŞ Motorlar korkutuyor • Beşlktaş-Üsküdar arası çalışan dolmuş motorlannda can güvenliğine yönelik önlemlerin olmaması vatandaşlar arasında korkuya neden oluyor. Bu durumdan şikâyetçi olan vatandaşlar, rnotorlann bazen gereğinden fazla yolcu aldıklannı, can yeleğinin bile bulunmayan motorların her an bir faciaya neden olabüeceğini söylüyorlar. LÜ. Hukuk'uh mezuniyet gecesi • Haber Merkezi — lstanbul Üniversitesi Hukuk Fakûltesi'nin mezuniyet gecesi perşembe günü SUivri Klassis Otel'de yapılacak. Bu yıl, Fakülte Yıllık Komitesi tarafından organize edilen geceye üniversite öğretim görevlileri, fakültenin eski mezunları ve öğrenciler katılacak. Klassis Otel salonlannda saat 20.00'de başlayacak olan mezuniyet gecesi programında mezunu olan öğrenciler adına konuşmalar yapılacak ve sürpriz çekilişler gerçekJeştirilecek. öğrencilerin geceye katılabilmeleri için özel servis tahsis edildiği ve servislerin perşembe günü saat 18.30*03 Fatih Kız öğrenci Yurdu önünden hareket edeceği bildirildi. Pa§törVien Amerikan Bristol'e • tstanbul Haber Scrvisi — Mikrocerrahi uzmanı Prof. Dr. Ayan Gülgönen ve ekibi, Fransız Pastör Hastanesi'ndeki görevlerinden ayrılarak mayıs ayı başuıdan itibaren Amerikan Bristol Hastanesi'nde çahşmaya başlayacak. Beş yıl süreyle damaı ve sinir ameliyaü yapacak olan Prof. Gülgönen ve ekibi için oluşturulan el cerrahisi servisi, 200 bin dolarlık cihazla donatılacak. Sosyal Sigortalar Kurumu'yla anlaşma sağlandığı takdirde, SSK'h hastalar da burada tedavi edilebilecekler. Mikrocerrahi konusunda, özellikle son beş yıl içinde önemli aşamalar kaydedildiğini belirten Prof. Ayan Gülgönen, dünyanın sayıh mikrocerrahi merkezlerinden olan Istanbul'da, son 12 yılda 15 bin ameliyatın gerçekleştirildiğini söyledi. Genişliği bir milimetreden küçük damarlara müdahale ederek ameliyatı gerçekleştirebildiklerini açıklayan Prof. Gülgönen, mikrocerrahi ameliyatlannda başarının, hastanın kopan veya kesilen organlanna yeniden hayat vermekle birükte, kazandmlacak fonksiyonun da önemli olduğunu vurguladı. Genellikle iş kazaları sonucu meydana gelen olaylarda, mikrocerrahi ameliyatlan yapıldığını belirten Gülgönen, hastanın en geç 6-8 saat içerisinde ameliyata alınması gerektiğini, böylece organların yeniden iyileştirilmesi ve fonksiyon . kazandırılmasının mümkün olabüeceğini söyledi. İSKZ kente verilensu miktanruarttaun yeni birprogram hazırladı Su kısmtıs] azaltıbyorlstanbul Haber Servisi — Barajlarda- ki su oranının yükselmesi nedeniyle İS- Kl kente verilen su miktannı arttırdı. 1 mayıstan itibaren geçerli olacak yeni ke- sinti programına göre kente günde or- talama 1 milyon 100 bin metreküp su ve- rilecek. Geçen yılki kesinti programına göre kente günde ortalama 800 bin met- reküp su veriliyordu. İSKİ'den yapılan açıklanıada yeni dağıtım programmın uygulanması sırasında, dağıtım olanak- lan yetersiz olan bölgelerde dönüşümlü su dağıtımı yapılacağı belirtildi. Yeni ke- sinti programına göre su alacak bölge- ler şöyle: BEYOfeLU YAKASI (Her gün su alacak) Eminönii - Karaköy - Tophane - Ka- bataş - Dolmabahçe - Beşiktaş, Ortaköy - Bebek - Emirgan - Baltalimanı - İstin- ye - Yeniköy - Tarabya - Sanyer (sahil kesimi) (3 gün su alacak, bir gün almayacak) Kâğıthane merkez - Hasdal Kışlası - Çağlayan Gürsel Mahallesi - Yahya Ke- mal - Harmantepe - Örnektepe - Feri- köy, Şişli - Taksim - Kurtuluş - Borrtonti - Harbiye - Nişantaşı - Maçka - Gümüş- suyu - Teşvikiye - Kasımpaşa - Kulak- sız - Okmeydanı - Piyalepaşa - Izzetpa- şa - Kuştepe - Gültepe - Levent - Etiler - Ulus - Hisarüstü - Mecidiyeköy - Esen- tepe - Gayrettepe - Yıldız Serencebey - Dikilitaş - Fulya. (2 gün su alacak, 2 gün almayacak) Istinye üstü - Emirgan ustü - Reşitpa- şa - Poligon - İETT Blokları - Ferahev- ler - Cumhuriyet Mahallesi - Şirintepe - Ayazağa - Harp Akademileri - 4. Le- vent - Sanayi Mahallesi - Ortabayır - Çe- liktepe - Seyrantepe - ömürtepe - Dere- bent - Kireçburnu. ANADOUJ YAKASI (Her gün su alacak) Tuzla - Darıca - Kavakpınar - Çam- çeşme - Kadıköy - Suadiye - Moda - Fe- nerbahçe - Bostancı - Erenköy - Gözte- pe - Kozyatağı - Fikirtepe - Dumlupınar - Üsküdar - Altunizade - Zeynep Kâmil - Aabadem - Bağlarbaşı - Jcadiye - Nuh- kuyusu (Bir gün su alacak, bir gün alamayacak) Pendik - Kartal - Maltepe - Küçükyalı - E-5 Karayolu ile deniz arası - Gülsuyu - Gülensu - Soğanlık - Kurtköy - Darı- ca'nm üst kesimleri - Yenisahra - Içe- renköy. (Haftada iki gün su var) Pendik - Kartal - Maltepe - Küçükyalı - E-5 Karayolu üst kesirnler. (Her gün 12 saat su alacak) Küçükbakkalköy - Kayışdağı Bölgesi (3 gün alacak bir gün su almayacak) Umraniye - Atatürk Mahallesi - Na- mık Kemal - Kazım Karabekir - tnkılap Mahallesi - Aşağı ve Yukarı Dudullu. (2 gün su alacak, bir gün almayacak) Ferah Mahallesi - Kirazlıtepe - Güzel- tepe - Yavuz Türk - Yenimahalle - Küp- lüce - Emniyet Mahallesi - Hasippaşa - Büyükçamlıca - Burhaniye üst kısımlar - Esatpaşa tSTAKBUL YAKASI (Her gün su alacak) Eyüp Silahtar - Halıcıoğlu - Hasköy Sütlüce, Akarçeşme - Balat - Ayvansa- ray - Rami - Fatih - Terazidere - Can- kurtaran - Kumkapı - Yenikapı - K.M.Paşa - Yedikule - Zeytinburnu - Osmaniye - Merter - Bakırköy - Yeni- mahalle - Florya - Yeşilköy - Yeşilyurt - Ataköy. (Her gün 12 saat su verüecek) Esenler - Atışalanı - Bahçelievler - Haznedar - Bağcılar - Kocasinan - Şiri- nevler - Yenibosna - Küçükçekmece - Cennet Mahallesi - Sefaköy - Avcılar. (Haftada 2 gün su alacak) 100. Yıl - Sultançiftliği - 50. Yıl - Cebeci. (Haftada 3 gün su alacak) Turgut Reis. (3 gün su alacak, 1 gün su alamayacak) Gaziosmanpaşa - Küçükköy - Bayra- mpasa. 'Birömrün defilesi' 25 ocakta yakalandığı akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitiren ünlü modacı Mualla Özbek'in anısına kızları Canan Yaka ile Ayşe Yaka'nın düzenlediği defile dün akşam Pera Paias Oteli'nde yapıldı. Giysi ve tasarımlarıyla Türk modasının önde gelen isimlerinden Mualla Özbek'in 45 yıllık meslek hayatı boyunca hazırladığı 115 kıyafetin sunulduğu defilede profesyonel genç mankenlerin yanı sıra ünlü kadın sanatçılar da podyuma çıktılar. Türk Kalp Vakfı yaranna "Bir Ömriın Defilesi" adıyla gerçekleştirilen defilede aralannda sanatçılar Lale Belkıs, Nebahat Çehre, Sibel Egemen, Rotnalı Perihan, Azize Gencebay. Suna Selen ile Gönül Yazar'ın yanı sır. Nergis Kumbasar, Eyşan Özfaim, Yaşemin Koşal gibi mankenler Özbek'in 193O'lu yıllardan günümüze kadar uzanan giysilerini sundular. Sanat ve sosyete dünyasından çok sayıda davetlinin izlediği defile 2 saat sürdü.(Fotdgraf: Muharrem Aydın) SIĞEVMA EVt HUZURSUZLUĞU Fatma Girik'ten nankörlük snçlanıası tstanbul Haber Servisi — Şişli Kadın Sığınma Evi'nde kalan çocuklu dört kadının, içinde bu- lundukları zor koşulları basına iletmeleri nedeniyle, sığınma evinden atılmalarından sonra karşılıklı suçlamalar sürüyor. Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik'in Sığınma Evi Danışma- nı Servet Demirtas ile dün yap- tığı basın toplantısında, evden ayrılan kadınlar nankörlükle suçlandılar. Bu arada eş ve ai- lelerinin kendilerini bulmalann- dan korktuklan icin ortaya çık- mayan kadınların Cumhuriyet muhabırine ılettıkleri şikâyetle- rini içeren bir teyp bandı olaya açıklık getirilmesi amacıyla top- lantıda dinlendi. Ses bandında kendisine yönelik şikâyetleri dile getiren kadının kim olduğunu tanıyan Başkan Girik, toplantı sonunda teyp bandıyla sağlanan bir bilgiyi güvenilir bir kaynak olarak kabul etmediğini söyle- di. Toplantıda Girik, sığınma evine gelerek kadınlara sorunla- n olup olmadığını sorduğunu ama kendisine bir şey anlatılma- dığını söyledi. Sığınma Evi Da- nışmanı Servet Demirtas ise "evdeki" sorunların kadınlara- rası çatışmalardan ve kadınların beiirlenen kurallara uyamama- lanndan kaynaklandığmı söy- lerken, iş konusunda verilen va- adlerin yerine getirilememesini ise "Çalısıyoruz. Bu şanssıziık bayram tatilinden dolayıdır. Eğilemedik arkadaşlara" dedi. Girik'in polis zoruyla çıkış kâğıtlarını imzalatacağı tehdidi üzerine "Eğer siz, 'kendi izin- leri ile çıktılar' görüntüsü ver- mek istiyorsanız biz onu da yapanz" diyerek imza attıklan- ru söyleyen "nankör kadın", şi- kâyetlerini şöyle dile getirdi: Servet Hanım, bize ve ço- cuklanmı/a ayrılan bütçeden, kendi özeı taksi giderlerini kar- şılıyordu. Ayrıca, kimsesiz gibi gösterilerek yatılı ev hizmetçili- ğine gönderilmeye zorlanıyor- duk. Servet Hanım'ın baslusı ve bizi sürekli aşağıla><cı tavırlan- na karşı çıkan kadınlar kapı önüne konuyordu. Ben, üç ta- ge kadının böyle atıldığını bili- yorum. Şu an içeride kalan ka- dınlar da bizimle hem fikirler. 527 00 50. 336 20 63 »*•*• Satfnl 348 80 20 • VJtfVR: $«Wr Hattan: 526 40 20. 144 42 33, Omb Trtan (Accntt): 145 53 66. 144 25 02. 149 18 96 DMk OMfei: 149 15 58 • METEOMUUfc (Hava tahmnı öflrenme) 573 89 80 Cinsel bilgisizliğe 'kasetli tedavi' tstanbul Haber Servisi — Dr. Haydar Diimen, Türkiye'- de yoğun olarak görülen cin- sel konulardaki bilgisizlik ve buna bağlı sorunların çözümü için, "Kasetle terapi ve telkin" yöntemini uygulamak için ça- hşmalara başladığını söyledi. Kuruluş aşamasında bulun- duklanru bildirdiği Aile Danış- ma Merkezi'nin ilk adamı ola- rak "kasetle terapi ve telkin" yönteminin, "kişinin sorunla- rına doktora gitmiş gibi yanıt bulabilmesi" olduğunu belir- ten Dr. Haydar Dümen, yap- tığı yazılı açıklamada şu gö- rüşlere yer verdi: "Ne okullarda bilgi verile- biliyor ne de evde. Öfretmen- ler de anne - babalar da yeter- siz. tşin garip yanı doktorlar da yetersiz. Çiinkii tıp fakül- telerinde bunun dersi yok. Doktorun bilgili olduğunu varsaysak bile, insanlar gidip dertlerini anlatmaktan çekini- yorlar. Ancak bu bunalımın aşılması gerek. Çiinkii cinsel- lik, organik sağlık ile psikolo- jik sağlıgı ve biitün davranış motiflerini içeren bir yaşam biçimidir." HABERLERİN DEVAMI Blucin(Baştarafı 20. Sayfada) anlaşması yaparken Rifle da İn- teks ile 'joint venture'a girişerek Rifle Turkey'e yüzde 50 oranın- da ortak oldu. I991'in mart ayından itibaren satışlara başla- dıklannı bildiren Lee üreticisi Mavi Ege*nin Genel Müdürü Hilmi Kayban, 1991'de 600 bin adet 'blue jean' üreteceklerini söyledi. 1992 yılında da 120 bin adetlik ilk partiyle ihracata baş- layacaklannı anlatan Kayhan, dünya markalarının Türkiye'de üretime geçmesinin fiyatlarda belirli bir ucuzluk yaratacağmı savundu. Hilmi Kayhan, "Ger- çi büyiik markalar hiçbir zaman diger markalar kadar ucuza sa- tılmayacaktır, ama üretimdeki artışa bağlı olarak maliyetlerin aşağıya çekilmesi, markalı jean- lerin nispeten daha ucuza satıl- masına olanak tanıyacaktır" de- di. Piyasaya mart ayında gıren Rifle Turkey'in yetkilüeri de yıl- lık 1 milyon 200 bin adet olan üretim kapasitesinin 1991 yılın- da 100 bin adedinin kullanılaca- ğını söylediler. Rifle'ın Türkiye- ye gelmeden önce araştırma yaptığını bildiren yetkililer, araş- tırmalar sonucunda Türk paza- nnın markalar savaşına açık ol- duğunun görüldüğünü ve yatı- nm karanna varıldığını belirtti- ler. Gösterdiği hızh büyüme ile uluslararası markaları cezbet- meye başlayan Türk pazarına önümüzdeki günlerde Wrangler, Carrera ve Pepe Jeans'in gürnesi bekleniyor. Wrangler, kendisine Türkiye'de uygun bir ortak bul- ma arayışına girerken geçen yı- lın eyliil ayından bu yana Kunt Tekstil tarafından ithalatı yapı- lan Carrera'nın lisans anlaşma- sı yapmak üzere mayıs'ayı orta- larında Türkiye*ye geleceği bil- dirildi. Tifanny-Tomato tarafın- dan ithal edilen Pepe Jeans de aynı firmayla lisans anlaşması yaparak Türkiye'de üretilmeye başlanacak. Türk 'blue jean' pazarının yüzde 10'luk bir bölümüne hi- tap etmeyi hedefleyen büyük 'blue jean' markalan, bu hede- fe ulaşmak için bir yandan sa- tış mağazalannı ve reyonlarını yaygınlaştınrken bir yandan da yoğun reklam kampanyalarına başyuruyorlar. Büeşim'in araş- tırrnasına göre geçen yıl televiz- yorı ve basında yapılan 2.4 mil- yar liralık 'blue jean' reklamının yüaJe 93'ünü Levi's, Lee Cooper ve Carrera gerçekleştirdi. Bu yı- hn ilk üç ayında da Rifle'la be- raber söz konusu markaların toplam reklam harcaması 688.6 milyon liraya ulaştı. Türkiye'de üreilmeye başlayan büytik mar- kaların tüketiciye ulaştırıldığı sati} mağazası ve reyon sayısı da 539 olarak belirlendi. Rafsaııcani Ankarada (Baştarafı 1. Sayfada) seçildikten sonra ülke dışına ger- çekleştirdiği ilk gezi çerçevesin- de Suriye üzerinden Türkiye'ye gelen Rafsancani'nin Esenboğa Havaalanı'nda Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından karşılan- dığı tören, aynı zamanda alışıl- madık görüntülere sahne oldu. 16 yıl sonra Türkiye'ye gelen ilk tran Cumhurbaşkanı olan Rafsancani'yi getiren özel uçak- tan hemen önce Esenboğa Ha- vaalanı'na inen bir diğer Iran uçağı 300'e yakın kişiden oluşan Iran heyeti mensuplarının bü- yük bölümünü getirdi. Cumhur- başkanı Rafsancani'nin uçağı ise saat 17.00'de indi. Eşi tffet Ha- şimi Rafsancani ile birükte gel- mesine karşın Rafsancani'nin uçaktan tek başına çıktığı göz- lendi. Burada kendisini sıcak bir şekilde karşılayan Cumhurbaş- kanı Özal ile uçaktan uzaklaş- malarımn hemen ardından bu kez Rafsancani'nin eşi, iki kızı, iki gelini ve iki torunu ile heyet üyelerinin eşleri ve çocuklan in- diler. Semra Özal, Rafsancani'- nin eşi ve beraberindekileri ayrı bir törenle karşıladı. Gerek Raf- sancani'nin eşinin gerekse diğer İranlı kadınların hepsinin kara çarşaflı olmalan foto muhabir- lerinin büyük ilgisini çekti. Karşılama töreninde TBMM Başkanı Kaya Erdem, Başbakan Yıldınm Akbulut, Dışişleri Ba- kanı Ahmet Kurtcebe Alptemo- çin, Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrii Yiırür, Devlet .Bakanı Mehmet Keçeciier, Genelkur- may Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, Ankara Büyükşehir Be- lediye Başkanı Murat Karayalçın ile YÖK Başkanı Prof. Ihsan Doğramacı da hazır bulundular. Cumhurbaşkanı Rafsancani ile birlikte gelen yetkililer arasında ise Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti ile Petrol Bakanı Gulam Reza Agazade dikkac çekti. Tö- rene katılan Iran Ağır Sanayi Bakanı Nejad Hiiseyinyan ise önceki gün Ankara'ya gelmişti. Cumhurbaşkanı Özal ve Cumhurbaşkanı Rafsancani'nin şeref salonuna girmelerinden önce havaalanı tarmakının ke- narında bir kurban kesilmesi ise Türk yetkilüeri arasında tepki yarattı. Bunun için talebin tran tarafından geldiğini bildiren yet- kililer bir "emrivaki" ile karşı karşıya kalındığını söylediler. Bu olayı "görulmemiş" diye nitelen- diren bazı yetkililer, ziyaretin protokoler ayrıntıları saptanır- ken İran tarafının bu konuda hiçbir şey söylemediğini belirt- tiler. Curnhurbaşkanlığına yakın bir yetküi ise son dakikada ge- len bu talebin geri çevrilemedi- ğini ifade etti. Şeref salonunda kısa bir ko- nuşma yapan • Cumhurbaşkanı Özal, Türkiye ile İran arasında yeni bir dönem açacak olan Cumhurbaşkanı Rafsancani'nin ziyaretinin iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel bağları 'daha da güçlendireceği- ne ve bölgede barış ve istikrara büyük katkıda bulunacağına inandığını söyledi. Körfez krizi sonrasında ortaya çıkan gelişme- leri değerlendirme fırsatmı bu- lacaklarını sözlerine ekleyen Özal "Türkiye ve tran olarak bu Rafsancani yeni sürecin öncüsü iran dışa açılıyor SEMtH İDİZ ANKARA — 1979 yıhnda gerçekleştirdiği İslam devrimin- den sonra devletlerarası üişkile- re ters düşen davranışları ile Ba- tılı ülkeler tarafından olduğu kadar ılımlı İslam ülkeleri tara- fından da âdeta "tecrit" edilen tran'ın, son yıllarda "dışa açılma" süreci içine girdiği göz- leniyor. Ayetullah Humeyni'nin ölü- raünden sonra cumhurbaşkanı seçilen Haşimi Rafsancani ile gündeme geıen bu süreç, Körfez kriziyle daha da hızlanırken Tahran'ın savas sırasında oyna- dığı rol İran'ın bölgedeki önemi Batılı ülkelerce de benimsenmiş bulunuyor. tslam devriminin radikaliz- minden sıyrılmaya başlayan İran'ın özellikle Irak ile sekiz yıl süreyle giriştiği savaştan sonra bir ekonomik kalkınma hamle- sine girdiğini bildiren diploma- tik kaynaklar, bunun Tahran'ı dış siyasetinde daha gerçekçi yaklaşımlara ittiğini bildiriyor- lar. Aynı kaynaklar, "radikal mol- la sınıfının" lıalen ülkede göz ar- dı edilemeyecek bir gucu temsil etmesine karşın, Cumhurbaşka- nı Rafsancani'nin başını çekti- ği "pragmatik" çevrelerin "Jec- rit" poütikasının ulkeye /arar getirdiğine ınandıklarım kayde- diyorlar. Pragmatik çevrelerin uzun geçmişi bulunan ve köklü bir dış siyaset geleneği olan tran'ın böl- gesinde söz sahibi olabilmesi için kaygıyla izlenen bir ülke gö- rüntüsünden sıyrılmasının öne- mini de bildiklerini belirtiyorlar. Önemli rol Öte yandan Körfez krizinde İran'ın oynadığı merkezi rolün de Batı'ya İran Ue ilişkiye girme- nin kaçınıhnazlığını gösterdiği- ni vurgulayan bu kaynaklar şun- ları belirttiler: "Sistemi beğenilsin \zyn beğe- nilmesin tran'ın Ortadoğu ve Körfez bölgesinin istikrarında önemli bir rol oynayabileceği Körfez savaşı ile daha da iyi an- laşıldı. tslam olmasına karşın bir Arap ülkesi olmaması, İran'a bölge sivaseti açısından ayrı bir önem veriyor. Bu arada Ortado- ğu'daki Şii unsuru üzerindeki et- kisi de yadsınamıyor. Böylece radikalizmi geride bırakan ve ekonomik gelişmesini gerçekleş- tirmek için çevresinde istikrar is- teyen İran ile ilişkileri geliştir- mek yalnız bölge ülkeleri için değil aynı zamanda Ortadoğu ile yakından ilgili olan tüm ülkeler için yararlı olacaktır." Bu arada "dışa açılmasında", Turkiye'nin İran için öneminin Cumhurbaşkanı Rafsancani'nin ilk yurtdışı gezisinde Ankara'yı ziiu^t ctmeyi yeğlemesinden or- taya çıktığını belirten diploma- tik kaynaklar Körfez krizi sıra- sında Cumhurbaşkanı Özal'ın Rafsancani ile sık sık yaptığı gö- rüşmelere de işaret ettiler. Cumhurbaşkanı ÖzaFın aynı zamanda ABD Başkanı George Bush ile birçok kez görüştüğü- nü de hatırlatarak bu şekilde Ankara üzerinden Washington ve Tahran arasında bir "diplo- matik köpriiden" söz edebile- ceklerini kaydettiler. İslam karakterine karşın Av- rupa ile yakınlığının Türkiye'yi •İran için "Batı'ya bakan bir pencere" konumuna soktuğunu da ifade eden diplomatik kay- naklar bu göriişlere de yer ver- diler: " Çeşitli ülkelerie iyi ilişküere girmek isteyen İran, Türkiye ile ağırlıklı olarak Arap olan bir bölgede Arap olmama özelliği- ni de paylaşıyor. Bu da Ortado- ğu'ya ve Körfez'e yönelik strate- jik ilişkiler geliştirme arayışla- nnda Ankara'yı Tahran için çok önemli kılıyor. Tabii aynı şey Ankara için de geçerli. Körfez savaşı sonrasında Arap ülkelerin kurmak istedikleri bölgesel gü- venlik sisteminde hem İran'a hem de Türkiye'ye ikinci rol biç- meleri bölge gelişmeleriyle ya- kından ilgili olan Ankara ile Tahran'ın ikili ilişiklerini daha da geliştirmeleri için taze inisi- yatif sağlamış oldu." rneselenin tahlilini >apacagız ve birlikte hareket ederek sorunun çözümune nasd katkıda buluna- bileceğimiz hususunda göniş te- atisinde bulunacağız." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Rafsancani ise çok kısa konuşmasında "Dünyanın tanınmış simalann- dan biri" olarak nitelendirdiği Cumhurbaşkanı Özal ile bölge- sel ve dünya sorunlan üzerinde görüşeceklerini söyledi. Cum- hurbaşkanı olarak yurtdışına gerçekleştirdiği ilk ziyaretinin Türkiye'ye olmasının ise bu ül- keye atfettikleri önemi gösterdi- ğini söyledi. İki cumhurbaşkanı kente gi- derken, İranlı olduklan öğreni- len 200 kişilik bir grup da Kızı- lay meydanında Özal ve Rafsan- cani'ye kırmızı karanfiller attı ve 2 kurban kesti. Cumhurbaşkanı Rafsancani daha sonra Cumhurbaşkanı Özal'ı Çankaya Köşkü'nde ziya- ret etti. Cumhurbaşkanı Özal ise konuk cumhurbaşkanı onuruna bir akşam yemeği verdi. İki ül- ke arasındaki resmi görüşmeler, cumhurbaşkanlarının başkanh- ğında bu sabah yapılacak. Rafsancani, bugün Bilkent Üniversitesi'ni ziyaret edecek, daha sonra helikopterle Konya'- ya gidecek. Rafsancani, Konya'da önce Mevlana Müzesi'ni, daha sonra Koyunoğlu Şehir Müzesi'ni ge- zerek ilgililerden bilgi alacak. Koyunoğlu Şehir Müzesi'nde onuruna düzenlenecek sema gösterisini de izleyecek olan ko- nuk cumhurbaşkanı, Mevlana- nın hocası olarak bilinen Şems- i Tebrizi'nin cami ve türbesini zi- yaret ettikten sonra Ankara'ya dönecek. Çarşamba gunü özal'la bir- likte tzmit'e gidecek olan İran Cumhurbaşkanı, daha sonra İs- tanbul'a geçecek. Haşimi Rafsancani, Türkiye ziyaretinin son günü olan 2 ma- yısta yine Cumhurbaşkanı Özal'la birlikte Şanlıurfa'ya gi- decek ve GAP bölgesinde ince- lemelerde bulunacak. Daha son- ra Ankara'ya dönecek olan Ha- şimi Rafsancani'nin, aynı gün öğleden sonra Ankara'dan aynl- ması bekleniyor. Özal'ın uçağında arıza Bu arada Cumhurbaşkanı Tiırgut Özal ve eşinin, ANAP İs- tanbul U başkanhğı seçiminden sonra önceki gece Ankara'ya ka- rayolu ile döndükleri öğrenildi. Atatürk Havalimanı'nda Özal- lar'ı bekleyen GAP adlı özel uçağın fren sisteminde bir arıza meydana geldiği, Cumhurbaş- kanı ve eşinin bu nedenle, kara- yolu ile Ankara'yı dönmeyi ter- cih ettikleri belirtildi. 'Bingöl (Baştarafı I. Sayfada) in olaydan önce babasının ra- hatsızlığını belirterek pazartesi ayrılmak üzere izin aldığı da be- lirtiliyor. Bir tanık olayı şöyle anlattı: "Pazar günü saat 1730 sıra- lannda uzun boylu bir genç ku- lübe girerek bir süre bakındı. Saat 18.45 sıralannda içeri giren aynı genç elindeki uzun namlu- lu silahı ile televizyona ateş aç- tı. TVnin paüaması sonucu çı- kan panikle iki kişinin silahlar- la kaymakam, savcı ve hâkim- lerin oturduğu masayı )'aylım ateşine tutmalan 2 dakika kadar sürdü. Dısan çıkan iki militan kapıda bekleyen kişiyle birlikte vitrine ateş açıp yavaş bir biçim- de ara sokağa girerek koybol- du." Solhan katliamından birkaç saat önce top oynayan çocuklar- dan birinin nöbetçi asker tara- fından vurularak öldürüldüğü iddia ediliyor. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Diyarbakır Havaalanı'n- da Solhan'a hareketinden önce olayı PKK'nın yapıp yapmadı- ğının bilinmediğini söyledi. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Diyarbakır'dan helikop- terle Solhan'a geldi ve Vali De- mirer'den olay hakkında bilgi aldı. Vali, basına açıklama yap- maktan kaçınırken, basın men- suplannın hastanedeki yarahlar- la konuşmalarını da yasakladı. Dün sabahtan beri hastane ka- pısında bekleyen gazetecüer bahçeden içeri alınmadı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, olayla ilgili olarak bir mesaj ya- yımladı. özal, "Er veya geç ama muhakkak yakalanarak suçları- nın cezasım çekeceklerdir" de- di. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, Solhan'da yapılan saldı- nyı kınadı. İnönü dün yaptığı yazılı açıklamada, "Faillerin bir an önce yakalanıp adalete teslim edilmelerini istiyoruz" dedi. SHP Grup Başkanveküi Ha- san Fehmi Güneş olayla ilgili olarak dün parlamentoda dü- zenlediği basın toplantısında, te- rörün son yıllarda kaygı verici boyutlara ulaştığını söyledi. DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel de olayı "devlete ağır bir darbe" olarak niteleye- rek, "Böyle bir olay dünyanın başka bir ülkesinde bir hüküme- tin gitmesine kâfi sebeptir." Bu arada Kahramanmaraş'ın Ekinözü ilçesinde bir askeri araç, bölücu örgüt üyelerince yola döşenen mayına çarptı. Bölgede operasyon yapmaya gi- den Ekinözü Jandarma Komu- tanlığı'rıa ait aracın yola doşen- miş mayına çarpması sonucu er Şaban Kapan ağır, diğer er Va- kup Dikmen ise hafif yaralandı. HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD (Baftarafı 2. Sayfada) dığı derslerde kulağı zil sesine, heyacanla bekleyişini unu- tamıyordu. Dersten kaçtığını ve parkın yemyeşil havasında çocuksu bir mutluluk duyduğunu da bütün çizgiliyordu. O ye- şil havayı bütün güzelliğiyle yaşıyordu. Okulda cezaya kaldığını, çalışmadığı derslerde öğretme- nin gözüne çarpamadığı için yerinden kıptrdamıyordu. Kıpır- danırsa yakalanacakmış gibi olurdu. Şimdi kahkahalaria gülünecek kadar gülünç gelen ilk sev- gilisiyle serüvenini unutmamıştı, ama hepsi bu kadar! Islak ıslak sonbahar kaldırımlan! Bozacı sesleri uzayan tek ışıksız geceler, pınl pınl minare- leriyle ramazanlar! Uzaklarda kılise çanı yankılan.. Bir daha gelmeyecek anlar ve anılar. önündeki dümdüz ve karştlara geçmek isteğini uyandıran kınşıksız deniz! Bütün renk- leriyle!... Bütün renkleri, kıvnmları, şiir dolu uysallığıyla! Bütün şiir- li yanlanyla. Dönemecin arkasında kalan otuz yılını parça parça rüya- laştıran bir büyüden, bir sihirden, bir doğu tılsımından, tıp- kısı sır. Yıllar aylara, hafta ve dakikalara, saniyelere dönüşü- yor. Masmavi, görmeyenlere anlatılması olanak dışı! Soluk soluğa trenler, görünüşlerinde hiç de umulmayan gürüttüler çıkaran tıknaz ve tıknefes ada vapurtan.. Sonra yel- kenliler! Bir kuş ve bir uçak geçiyor. Fakat bütün bunlar, şu anda gencin içini kaplayan buğulu dünyada bir çizgi olsun bırakmıyor. Sadece uçsuz bucaksız sessizlikler uzanmakta- dır. Bu sonsuz mavilikte kapkara bir Çingene avurtlarını şişi- rerek, soluğunun bütün gücüyie üfürerek, zurnasını çalıyor. Kimin vurduğu pek seçilmeyen bir dümbelek de aralıksız çalıyor. Vg şişirme düdükler! Tertemiz, pırıl pınl, ipince çığlıklar! Davulcunun önündeki kapkara ve boru gibi uzun bir ada- mın sırtında dalgalanan ve uçuşan renk renk mendiller. Boy boy! Mavilikler kadar pırıl pırıl ve pariak çocuk sevinçlerinin uçuştuğu yamru yumru eğri büğrü sokaklar. Uzun sırığın uçuştuğu yazma mendilleri büyük bır önemle savuran o kap- kara ve kuru ve simsiyah fesli adam narayı basıyor: Hey.! Tu- lumbacılar daracık sokaklarda, karayüzlü küçük evlerde ka- fesler aralanıyor. Cumbalardan cıvıl cıvıl sesler! Büyük tok- maklı kapının arkasından şıpıdık tertik sesleri. Şişirme düdükler, macuncular, horoz ve kuş şekeri satıcı- larının cırlak sesleri. Atlı karıncanın memeli atları hızla dö- nüyor. Kayık salıncakları durmadan havalanıyor. Bir bayram yazısı böyle son buldu. Kutlu olsun. Alternatif ekonomi (Baştarafı 1. Sayfada) kentsel yerel yönetimlerde yapıl- ması gereken yapısal değişim, il- gisizlik ve duyarsızlık ortamı içe- risine terk edilmiştir;' Bildiride, SHP'nin yerel yöne- tim yaklaşımının ilk hedefleri ise şu noktalar çerçevesinde özetlendi: "— Yerel demokrasinin güç- lendirilmesi ve genel demokra- tik düzeyin geliştirilmesi temel hedef plmalıdır. — Ülkenin >erel >onetim dü- zeni yeni baştan oluşturularak yeni bir kurumsal yapı oluştu- rulmalıdır. — Yerel yönetimlerin gelir sis- temi, yerel gelir kaynakları ve akçeli yönetim sistemleri, mo- dern yönetimin öngördüğu du- zeye ve yeterli olanaklara kavuş- iurulmalıdır. — Belediye goretlcı. •< ıııtlen eözden aevirilmeli ve merkezi hükümetle görev paylaşımı ye- niden düzenlenmelidir. Merke- zi yönetimin idari denetimi, ye- rini yargı deaethnine bırak- malıdır. — Yerel yönetim meclisleri bugünkü edügen ve etkisiz gö- riinümlerinden uzaklaştınlmab ve belediye meclislerinin 'kent parlamentosu', il genel meclisle- rinin 'il parlamentosu' ve yeni oluşturulacak ilçe genel meclis- lerinin 'ilçe parlamentosu' işle- vi görebilmelerine olanak vere- cek statü düzenlemeleri üzerin- de çahşılmalıdır. — Büyükşehir belediye siste- mi yeniden düzenlenmeli, tüm köyler belediye yönetim anlayı- şı içinde yeniden örgütlenmeli. — Belde halkının kent sorun- larıyla ilgili olarak bilgilendiril- mesini sağlamak üzere belediye radyo ve televizyon sistemlerinin kurulmasına izin verümelidir.