Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbt Cumtıurıyct Malbaacıhk vç Ga^etecıhk TUrk Anomm Şırketı adına
Nadir N«* 0 Gtnel Yayın Muduru Httu Ctmıl. Muessne Muduru
Enınt l'saklıgil. Yazı l;kn Muduru Ok« GoMosia, 9 Haber Mnkezı
Muduru YllfM B«**r. Sayfa Duzenı Yonctmcnj \lı Acar 0 Temsılaler
ANKAR\ Akaci Tın. İZMİR Hik«t Ç«i»k«yı, ADAN* Çclın Vı*»nojlu
Iç Potaıka. C<u B*bM>c »5 Habalcr E*T- U a Ekooomı CMfb M K Is-SendıU. $•*>•• IHao. Kaltür u u Itftr.
Hlanbul Habcrlrn I m l *•*•«, ESn™ G««»l Şata». Yun Habcrlen >ac*< Detra. Spor Duusmanı AlMMka* Vatttau.
Duı Yuılar Kcnn Çafc^Ba. \ra$lırma Şa*M A!*** Dii«ltm* AbMai V«2tcı 0 Koonjııucor Ahna KonbM 0 Malı
UİCTfcroltAıti 0 Mü^as«t< Baical lww 0 BıHçe PUnlaııu Stvgi Olw*]| || H'" # Reklam A)-K Tonm 0 Ek tovmlır
H.l» «.ol 0 laarf Hnon G m 0 İ M . Ö>*r ÇcHk 0 Bıl|i Islcm VaH İHİ 0 Persorol -*-!i Hoau«o|ta
M../T *
Oml. H&M ÇelırtJJ». OU>
Go«rM». Lgur MBOKV. h u
S*fcuk. Al. Skmen. *taM Tu
&MC/I ^ tayan. Cumhumti MatbaacıU « GtteuoU TAŞ. Torkocafı Cıd
V1354 [M PK :«, Isuuıbul fti 512 05 05 (20 hu). Ttta 22246, Fuc (I) 526 60 72 0
Burolar Inkara. Zıya GökAlp Blv tnkıiap S. No I9'4.Tel 133 II 4M7, leltx. 42344, Fu. (4) 133
0! 65 0 lzair H Zua BJ-- 1352 S. 2/3. Td • 13 12 » . Tek* 52359. Ftı. (31) 19 53 60
0 Uraau lnona Cad II» S Na I b I, Td 19 37 52 (4 kul. Tda: «2155. fta: (71) 19 25 71
TAKVlM: 28 NİSAN 1991 Imsak: 4.23 Guneş: 6.01 Öğle: 13.06 İkindi: 16.55 Akşam: 20.03 Yatsı: 21.34
Yüzyılın başından bugüne her tarihsel dönem kendigiysi ve 'design'ınıyarattı
Modanın ıııodası mez
Nina Ricci 1991 yazında
ipek krepdcn rahat, bol,
bir başka havadan çalıyor. Penire ve ttttiin rengi
bağlama kemerli bir model.
Modasız bir moda anlayışı var bugiin. Artık her yıl
her şey var. Kısası uzunu, kapalısı açığı, dan bolu...
Yaz-kış ayrımı yok, genç yaşlı aynmı yok...
Artık her an her renk moda. Herkes her yaşta
dilediğini giyiyor.
NECLÂ SEYHUN ~
Anatole France demiş ki: "Bana bir dönemiıı kıyafetlerini gösterin.
Size o döDemin öyküsiinü anlatflyım."
Ünlü yazar, modanın, olaylann aynası olduğu tezinin altını çizmiş bu
sözü ile. Modanın bir büyülü ayna olduğu, bu aynaya savaşlaruı,
banşlann, buluşlann, sanatm yansıdığı bir gerçek.
Modadan yüz yıllık bir dilim aJalım ele. 1900'lü yıllar. Paris'te modacı
Poiret'nin zirveye ulaştığı dönem. Rus balesi Paris'te çılgın bir sükse
yaratıyor o dönemde. Bu sanat olayı tüm renkleri, tüm havası, tüm
biiyüsü ile yansıyor modaya. Moda bu balenin peşinde suniklenip
gidiyor. öylesine bir görkem, bir renk cümbüşü, bir zenginlik, bir
moral dünyası...
Ardından gelen savaş yılJan bu çizgıyi tümden sildiği, modacılannı
alaşağı ettiği gibi, 1990'lü yıllann o nazenin, çıtkmldım kadınlanndan
da bambaşka bir kadm yaratıyor. Tipi ile giyinişi ile düşünce ve yaşam
biçinü ile bambaşka bir kadın.
Artık bir süs bebeği olmak istemiyor, erkeğin oyuncağı, "cid"si olmak
yerine, onunla arkadaş olmayı yeğleyen bambaşka bir kadın.
Ay ışığında yanmaktan korkarken, deni/e girip bronzlaşan, kısacık
saçü, rahat giyimb, biraz erkek çocuk havasmda, canlı, cıvıl avû bir
kadın. Çalışma hayatına giren, spor yapan, modern bir kadın.
Daha sonraki yıllarda 'Dekoratif Sanatlar' sergisinden esinlenen, ev
eşyasından emprimeye, işlemeye dek bu sanatsaî yenilikten etkilenen
bir moda.
Sonra sinemanın etkinliği ile beraber yıldızlann kıyafetlerini, saç
biçimlerini, makyajlannı yansıtan bir moda.
Ve... mutlu yülann sonu, savaş... Modayı alabildiğine etkileyen
korkunç savaş yıllan... Her şeyin yok olduğu, birçok moda evinin
kapılannın kapandığı îkinci Dünya Savaşı. Vatkalı omuzlar,
kocalann, kardeşlerin, babalann ceketlerinden giysiler. Boyadan
yapılan sözum ona çoraplar, ucuza çıksın diye kısa, küçük elbiseler,
pratik olsun diye askılı çantalar, bağcıklı altı tahta pabuçlar...
Sonra savaş sonrası... Acıları, karanlıkları, sefaleti unutturmak için
inanılmaz bir çaba. Ve Dior'la 'New Look!..' Alabildiğine zengin
zarif, kadınca bir moda. Yoksun kalınan tüm zenginliklere yeniden
kavuşmanın sevinci...
Upuzun, kloş etekler, karınca beller, geniş kenarlı sapkalar, incecik
yüksek ökçeli iskarpinler. Modada bir güzeÜik ve şıklık doruğu. Bugür
bile hâlâ unutulamayan, dönmek, dönmek ve gene dönmek istenilen
moda!..
Sonra moda aynasına yansıyan başka yıllar, başka olaylar... Teknikte
ilerleme, yeni buluşlar, konfeksiyon, aya gidiş, uzay yolu, tıpta
ilerlemeler. tlk kalp nakli. Dr. Bernard stili modeliler, sonra 'Hippi'ler
aşk çocuklan...
Ama sonra, ama ya daha sonra?.. Büyülü aynaya yansıyan ne?..
75'ler, 80'ler, 90'Iar?.. Akılalmaz bir özgürlük, bir kargaşa... Stilsiz
bir stil. Modasız bir moda... Artık her yıl her şey var. Kısası uzunu,
kapalısı açığı, dan bolu... Yaz kış ayırımı yok, genç yaşü ayırımı yok.
Artık her an her renk moda. Herkes her yaşta dilediğini giyiyor.
Çocuk yaşta genç kızlann sırtında siyahlar, büyükannelerin sırtında
leroy kırmızılar, mikili tişörtler... Slogan: "Keadi modanı kendin
yaral!" Ya... Herkes de kendi modasını kendi yaratıyor işte!.. Bu akıl
almaz özgürlük, bu başıbozukluk ne zamana kadar sürecek?..
Anatole France'a bugunkü kıyafetlerden sunsak; "Çöz, anlat bakalıın
bu dönemj" desek, ne yapardı acaba?.. Uzay giysileri, taş devri
kıyafetleri, Uzakdoğu modelleri, Afrika havası, korsanlar, askerler,
balıkçılar, süvariler, melekler, şeytanlar, çiçekler...
Bu ne kargaşa, bu ne bunaiım?.. Nasıl çıkılacak bu işin içinden,
nereye varacak bu apar topar gidiş?..
"Bana bir dönemin kıyafetlerini gösterin. Size o dönemin öyküstinü
anlatayım!.."
Belki, anlatılabilir bir dönemde yaşamak da öyle bir dönemde ölmek
de bir şans!..
1991 yazında moda aynasına ne yansıyacak?.. Scherrer'in beyaz pamolc
satenden geniş kollu bluzu ve puanlı otomandan korsan pantolonu mu?
13 'doktor* suçüstüyakalandı
Italyada salıte
dişçi şebekesi
NİLGÜN CERRAHOCLU
ROMA — Bir dişçiler derne-
ği sekreterinin başına gelebile-
cek en kötü şey nedir? Evet bil-
diniz: Yıllarca dişlerini sahte bir
dişçinin ellerine emanet ettiği-
ni keşfetmek. Italyan Disçiler
Derneği Sekreteri Marco Agu-
iari'nin başına gelen bu olay,
Çizme'de geniş bir sahte dişçi
şebekesinin ele geçirilmesine
yol açtı. Aguiari, 40 yılük diş-
çisinin yanlış tedavisi sonunda
dişçi diplomasını incelemek is-
teyince "sahte diploma" şebe-
kesi İtalya çapında faaliyet gös-
teren şebekenin, işin bürokra-
sisini en ince aynntılarma dek
bilen bir memur, mesleğin püf
noktalarına hâkim bir teknis-
yen, sahte dokümanlan basan
boyutları bu ilk bulguların çok
ötesine gidiyor. Parodi, İtalya-
da "yiizlerce" sahte dişçi ve
doktorun bulunduğunu
söyluyor.
Önlem alınıyor
"Yalnız sahte dişçüerle değil,
sahte dokcorlarla da karşüaş-
üklanm" soyleyen Parodi, "ay-
nca ülkede yolsuz yöntemler
uygulayan bir de organ nakii
şebekesinin bulunduğunu; To-
rino'da boyle bir ihbarla karşı-
laştıklarım ve sahtekâr organ
nakli uygulayan bu şebekenin
de kimliğinin teşhis edildiğini"
açıklıyor.
Çoğu hayatlannda hiç üni-
versiteye ayak basmamış dişçi
teknisyenlerinden meydana ge-
ttalyan Doktorlar Birliği Federasyonu
Başkanı, skandalın boyutlannın ilk bulguların
çok ötesine gittiğini, ülkede yüzlerce sahte
dişçi ve doktor olduğunu söyledi. İtalya'da
benzer şekilde çalışan bir organ nakli
şebekesinin de bulunduğu öne sürülüyor.
bir grafiker, gerekli damgalann
benzerlerini üreten bir artizan-
dan oluştuğu tespit edildi.
Diploma 600 milyon
Aralarındamukemmel işbölü-
mü yaparak sahte dışçı diplo-
malan üreten bu ekibin, söz ko-
nusu diplomalan 300 milyon
TL ile 600 milyon TL arasında
değişen fiyatlarla satışa çıkar-
dığı öğrenildi.
8'i Roma'da, 5'i de Bologna
1
da olmak üzere 13 sahte dişçi
"suçüstü" yakalandı. "Skan-
dal"ın ortaya çıkmasıyla birlik-
te Torino, Cenova ve Adriyatik
kıyısındaki Macarata'da da
sahte dişçilerin "meslegi icra
ettigi" belirlendi. Italyan Dok-
torlar Birliği Federasyonu Baş-
kanı Eolo Parodi'nin yaptığı
apklamalara gore "sahte dişçi"
ve "sahte doktor" skandalının
len sahte dişçilerin ortaya çıka-
nlmasıyla dişçi ve doktorlar
üzerindeki kontroller sıklaştınl-
dı. İtalyan Doktorlar Federas-
yonu bundan böyle dişçi \c
doktorların beyaz gömleklerı-
nin üstunde gereken tum bilgi-
leri taşımalarını istiyor.
Italyan Doktorlar Federasyo-
nu önerisine göre İtalya'da bun-
dan böyle her doktor ve dişçi,
göğsünun uzerinde bir fotoğraf
ve fotoğrafının yanında da
okuldan mezun olduğu tarih,
mesleği icra etmesine izin \eril-
diği tarıh ve doktor ya da diş-
çiler birliğıne kabul edıldiği ta-
rihi taşıyan bir belge taşıyacak.
Hasta, uzerinde bu dokumanı
gorünur bir biçimde taşımayan
dişçi ya da doktora muayene ol-
mayı reddedebileeek. Hatta bu
gerekçeyle soz konusu sağlık
görevlisini ihbar etmek hakkı-
na da sahip olacak.
Fotoğraftan taşan Istanbul
MEHMET BAYHAN
Belediyelerin, değişik dallarda külturel eylemler ger-
çekleştirerek hemşerileri ile bütünleşebileceğini düşü-
nürilm. Hatta eski halkevleri benzeri, semtlilerin sa-
hip çıkıp çalıştıklan küçük kültür merkezleri ağı ge-
liştirilebilir. T plan, çok amaçlı salon, yönetim ve de-
po. Dışarıda spor alanı ve çiçeklik. Bayramlaşmadan
şür gecesine, kurslardan spora insanlann bir araya gel-
diği, konuştuğu, tanıştığı, beraber bir şeyler ürettiği ve
semtin sorunlannı irdeledigi mekânlar.
Belediye beldenin işlerini yürüten kuruluşsa hemşe-
rileri bir moral yapı etrafuıda toplamadan nasıl kararlar
aJınabilir ve uygulanabilir ki.. Ülke genelinde de bir-
kişi, 449 fotoğrafla katıldı. Gökhan YalU birinci, Mag-
gie Danon ikinci, Fethi tzan üçüncü oldular. Mansi-
yonları Yusuf Danyerii, Mefamet Kısmet ve Mustafa
Kocabaşı aJdılar. Aynca on fotoğraf satın ahndı. Ser-
gi, belgesel yaklaşımdan artistik yorumlara bir pano-
rama sunmakta. Fotoğrafm inceliklerini yansıtırken bi-
raz sarsmakta ve düşündürmekte.
Istanbul'un fotoğraflanması deyince akla hemen "gü-
zel fsUnbul" gelivermekte ki vaktiyle böyle bir yarış-
ma yapılmıştı. Şimdi fotoğrafçılann yorumlanna say-
gılı ve gerçekçi bir yaklaşımla Istanbul'un makyajsız
yüzünün ortaya çıkması sağlanmakta. Bunca kemiril-
meye hâlâ direnebilmiş son bir-iki guzelliğe karşın bu
yüz çirkindir, düşündürücüdür. öğrencilik yülarından
larla yetinemezler. 1900'lerden başlayarak fotoğrafın
veri elde etme, çözümler uretmekteki gücu fark
edilmiş ve kullanılmıştır.
Ülkemizde yeniden kesfedilmeyi beklemekte. Fotoğ-
raflarla her şeyın temeli insana ulaşılır. Insan dikkate
alınmayınca yıkılır yol geçirilir, kazık kakıhr yol geçi-
rilir, bir köprü daha yapıbp yol geçirilir. Üç katm üze-
rine on, on katm üzerine yirmi kat izni verilir. Bir can-
lının organlan gibi kentin bölgelerinin oraru, ilişkileri
düşünülmez. Ortaya kanser uru çıkar. Sonra da ver-
yansın edilir "Gördünüz mii beceremediler..." Fotoğ-
raflar diyor ki yanhşlar ötelerde başlamış ve tstanbul
kurban edilmiştir. Artık bir değil on beş başkan kur-
taramaz. Belki de tek çözüm umudu "ulusal felaket
ÇELİŞKİ — Mustafa Kocabaşı, "Çelişki", Mansiyon. Al gözüm seyreyle, işte tstanbnl'dan kalan. Ister çercevele duvaruıa as, ister çöpe at.
likler, sendikalar, dernekJer, meslek odaian, eğitim ku-
rumları ile böyle bir katılım doğrusu olsa gerek. Doğ-
ru, iyi, güzel temel maddenin fızik özelliklerinin biçim-
leri gibi geliyor bana. Yani matematik kurallar. Insan
ise bu kuraJlara aykın davranmayı marifet sayan bir
mutasyon ürünü.
tstanbul konulu fotoğraf yanşması, Büyükşehir Be-
lediyesi Kültür Işleri Daire BaşkanlığYnca düzenlendi.
Gerçeklestirilmesinde Yıldız Universitesi Meslek Yük-
sekokulu Fotoğraf Programı ile işbirliği yapıldı. Bele-
diyelerin ve devletin, her dalda olabildiğince çok ça-
lışma yapılabümesi için uygulayacaklan bir yöntemdır
işbirlikleri. Fotoğraf eğitimi ise böylesi eylemlerle ha-
reketlenebilir, deney birikimi hızlanabiür. Yanşmaya 119
bir tarumlamayı anımsıyorum, "Yanlış ekonomik po-
litikalann topragından kopardığı köylü buyük kentin
kaldınmlanna duşer ve sosyal tozlan havalandınr."
Dengini sırtlayıp gelen için elde pala yo! açılacak bir
cangıldır büyük kent. Korunacak ve geliştirilecek ya-
şam ortamı değil. Çok değil yirmi beş yıl önce "Bura-
sı tstanbul" demek, "Burada insanlar savgılıdır, Türkçe
doğru ve güzel konuşulor" anlamındaydı. Şimdi ise
"Dag yasalan geçerlidir, ne yap et, işini yüriit" demek-
tir. Fotoraflar bu değişimi yansıtmakta.
Mimarlar "İçinde yaşanan mekfin insanı eğitir" der-
ler. tstanbul'un sorunlarım belki de bu tür sergiler
önünde konuşmak gerek. Kitlelerin yaşamını etkileye-
cek kararlan alanlar kâğıt üzerindeki haritalar, sayı-
bölgesi" ilan edip tüm uzmanlan seferber etmektedir.
Ortada sorun varsa üstesinden gelebilecek uzman da
vardır.
— Politikacının görevi uzmana saygılı olmak ve ça-
lışmasını kolaylaştırmak olmalıdır. însanların, o insan-
lann oluşturduğu her duzeydeki örgütlerin ve hatta
Meclis'in de\Te dışı kalabildiği yönetim biçiminde bu
düşünüş utopya gibi gelebilir.
Fotoğraf, dondunılup bır dörtgen içine sıkıştırılmış
görüntulerden çok fazlasıdır. Görmesini bilene. Sizler
de Yıldız Üniversitesi'ndeki sergiye gidin. Hazırlanan
kataloğu alın, fotoğrafları izleyin ve yaşadığınız kenti
biraz daha fark edin. Gün gelir lazım olur.
Kitaplar da
hastalanır
• ANKARA (AA) —
Kültür Bakanlığı'nca
Istanbul'da "Yazma ve
Nadir Eserler Paioloji
Araştırma Merkezi"
kuruluyor. Kütüphaneler
Genel Müdürlüğü'nden
edinilen bilgiye göre etüt
proje çalışmaları
tamamlanan merkezde,
Turk külturünün temel
kaynaklan olan nadide
yazma eserler ile nadir
basma eserler ve arşiv '
belgelerinde zamanla
olusan hastalıklann
nedenleri araştınlacak.
Parazitlenme, nemlenme ve
fersudeleşmenin önlenmesi
için yontemler belirlenecek.
Arıbıırnu
ödtilleri verildi
• Kültür Servisi — Orhon
Murat Anburnu amsına bu
yıl ikincisi gerçekleştirilen
Anburnu ödulleri dün bir
törenle sahiplerine verildi.
Anburnu ödüllerine şiir
dalında Gültekin Emre
"Düşkuyusu" adlı
kitabıyla değer görülürken,
kısa metrajlı film dalında
Korkut Akın'ın "Hayat Ne
Tath" adlı video filmi
başarıh bulundu. Cabbar
Yıldız'ın "Uzun Takip"
adh filmi de mansiyonla
ödüllendirildi. Film öyküsü
dalında ise Meltem
Çetin'in "Avlu" adlı
çalışması birinciliği
kazanırken, Zeynep
Ankara ikinciliğe, Celal
Perk üçunculüğe, Nurten
Baltacı ve Şenol Cindir ise
mansiyona değer bulundu.
Anburnu Fotoğraf
Ödülü'nü ise "Beyazlama"
adlı çalışmasıyla tsa
Özdemir Kazandı.
Pet şişeye
yasak
• SUSURLUK (AA) —
Susurluk Belediyesi,
çürümeyen ve uzun vadeli
;evre kirliliğine neden olan
pet şişe ile naylon
torbalann kuUammını
yasakladı. Susurluk
Belediye Başkan Yardıması
Nurettin Gelir,
kullanıldıktan sonra atılan
plastik ürünlerinin
yüzyıllarca çürümediğini ve
doğanın dengesini
bozduğunu belirterek
"alternatifi bulunan" pet
şişe ve naylon torbalann
kullanımının belediye
meclisi kararı ile
yasaklandığını açıkladı.
Görmeyenlere .
yabancı dil
• ANKARA (AA) —
Izmir Atatürk ll Halk
Kütüphanesi'nde
görmeyenler için yabancı dil
eğitimi uygulamasına
başlanıyor. Kültür
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre Türkiye"de
"Konuşan Kitaplar" ve
"Ses Kayıt Stüdyosu"
çalışmalannı başlatan tzmir
11 Halk Kütüphanesi, bu
kez de görmeyenlere
tngilizce eğitimi verecek.
Taşıt piılu
ilk taksidi
• ANKARA (tÜHA) —
1991 yılına ait Motorlu
Taşıtlar Vergisi'nin ilk
taksidini ödememiş taşıtlar
yanndan itibaren trafikten
men edilecek. Maliye ve
Gumrük Bakanlığı
yetkililerinden alınan bilgiye
göre odeme tarihi 31 Ocak
1991 gunü sona erdiği
halde, motorlu taşıt
sahiplerinin büyük bir
bölümünün vergilerini
henüz ödemediği belirlendi.
Bu nedenle vergi dairesi
memurlan tarafından
yapılacak kontrollerde,
camlarında 1991 yıh
motorlu taşıt vergisi birinci
taksidinin ödendiğini
belgeleyen taşıt pulu
olmayan araçlar
beürlendikleri yerde
trafikten alıkonacaklar.
Denizli'de
dördüz bebek
• DENİZLİ (Cumhuriyet)
— Denizli Devlet
Hastanesi'nde dördüz bebek
dünyaya geldi. Iki çocuk
annesi Kezban Çalışkan
(30), üçüncü bir çocuk
beklerken dördüz doğum
yaptı. Devlet Hastanesi
Doğum Servisi'nde dun
sabah meydana gelen
doğumda 3 kız ve bir erkek
çocuk dunyaya getiren
Kezban Çalışkan, bunun
kendisi için bir sürpriz
olduğunu söyledi. 8 aylık
doğan bebeklerin
ağırhklarının 2 kilo ile 2
kilo 100 gram arasında
değiştiği öğrenildi.