18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28NÎSAN1991 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TÜRKIYETJE BUGÜN Devlet Meteoroloıi İşleri Genel MOdûrtûğü'nden afınan bılgrye gö- re yurdun kuzeybatıtesimlenpar- çalı bufutJu, ötEki yerler az bulut- lu ve açık gececek HAVA SICAK- LIĞI" Tûmyurtta artmaya devam edecek. RUZGÂR: Güney ve Do- Ju yönlerden tafif arasıra orta kuvvette esecek. Demzlerde Ak- deniz'de gündoğusu ve poyrazüan Karadeniz, Ege ve Marmara'da gündoğusu ve kestşJemeden 3 ıta 5 yer yer 6 kuvvetinde saatte 10-21 yer yer 27 denizmili hızla esecek. Daiga yükseklığı 05-1.5 m. yer yer 2.0-2.0 m. oücak. van Mana Aöaaan Mıyaman Afyon Afrı Anura Anakya Antalya ArMn Gölü'nde hava: Az bulutu ve açık oeçecek. Rüzgar, Gü- ney ve Doğu yönlerden hafif arasıra orta kuvvette ese- cek. Göl kûcûk dalgalı görûş uzaMığı 10 km. dolayırtda bulunacak. A 28° 13° Oıyaıtalor A 27° 7°Mamsa B 18° 8°Edıme B 18° 8°K.Maraş A 26" 13°Erancan A 23° 8°M«sn A 20° 5°Eramım A 20° 3°Muöö A 22° 4°E*5tf»r A 24° 7°Muş A 24° 8°Gazuntop A 28°13°M0d« A 26° 15° araaun A 15° TT> Onlu A 24° 9°Gûmû$fwıeA 20° Tfta A 19° 10°Haüân A 21° 9°Sımsun A 25° 11° Isp»/U A 20° 6°Sîrt B 20° 7»i«ÖnW B 17° 8°Snop Bıleatt B 19° B°iırar A 23°10°|w Btagdl A 24° S°Kn A 21° 4°1aidnkO Bttfe A 24° 7*Ktstamonu B W° VTntm Bolı B 19° 7°K«sert A 25° VTn* Bum B 19° TKttant B 17° «°U(tJı A 21° Çan*fc* B 2 0 ° W K a m A 23° 7 ° * ı A 21° CÖrun A 22° 8°lffltt>* A 19° 8°ttapl A 2T Dnrt A 24° 9°Matt» A 24° FZngrid* • K» A 24° 9° A 2S°10° A2P1*3 A 22° 7° A 24° 7» A 23° 7° A 18° 11° A «° 12° A 15° 10° A 28° 15° B 14° W A 24° 9" 6 17° 8" AK°Q» JÇ* hıkıtkı /?» A-agk B-totoau G-günaşlı K-lofiı S-ast Y-yaflmurtu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 1/ Hakkı olmayan bir seyi cebine indir- me anlamında argo sözcük. 2/ Ayak di- reme... Şırnak ilinin bir ilçesi. 3/ Duvar içinde bırakılan oyuk bölüm... Tropi- kal Afrika'da yetişen ve odunu marangoz- lukta kullanılan bir ağaç. 4/ Bir renk... Batılı tacirlerin, tica- ret için geldilderi Os- manlı limanlannda gûmriik dışında ver- mek ya da ödemek zonında kaldık- lan her şey için kullandıklan deyim. 5/ Eskiden hattatlar tarafından kul- lanılan yan mat bir kâğıt türii. 6/ Bir düşunce anlatan bir ya da birkaç tümcelik söz... Hile. 7/ özsu... Ka- rışık renkü. 8/ Bir mal ya da para- nın emek verilmeden sağladığı gelir... Okyanuslann çok derin kesimlerine verilen ad. 9/ Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde en iyi filme veri- len ödul. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çok anlamı olan bir sözcüğün iyi anlammı kullanır görilne- rek kötüsünü öngörme... Sınır nişanı. 2/ Kedi ya da köpek yav- rusu... Ulaşürma. 3/ Bir topluluğu yöneten kimse... Yuıdumuzda bir göl. 4/ Bir gıda maddesi... Mübalağa. 5/ İşsiz, aylak. 6/ Bir lür kısa hırka... Alüminyumun simgesi. 7/ Aşağıhk kimseler... Altından sopa gösterilir. 8/ Kilime benzer, renkli ve motifli uzun yolluk... Hastalıkh, sakat. 9/ Bir baglaç... Futbolda, topa kavis verilerek yapılan hafıf vuruş. 60 YBL ONCE Cumhuriyet Bakım evleri 28NtSAN 1931 Dün Şehir Meclisi azasından bazı zevat ile gazeteciler Vali Muhittin Beyle birlikte Istanbul'da açıbnış olan çocuk bakım evlerini ziyaret etmişlerdir. Vali B. müesseseler hakkında Meclis azasile gazetecilere izahat vermiştir. Dün evvelâ Beşiktaş'ta iki ay evvel açılmış olan müesseseye gidilmiştir. Burada iki ay zarfında 300 çocuğa bakıhnıştfr. Küçükler müessese tanıfmdan ciddi bir takibe tâbi tutulmaktadır. Yavrular doğduklan andan itibaren muayene ve ahvali sıhhiyeleri takip edilmekte ve hatta ilk mekteplerden orta mekteplere kadar mütemadi bir nezaret altında bulunduralmaktadır. Badema ilk mekteplere giren çocuklardan bu müesseselerden verilmiş bir rapor istenecektir. Tl.HK n I HIMAK! ARI W VI IAMIIIITURİNF srim'V / HAV.IPORTT.ANO M 'N I C'MF.Vnist NU KtLLAM V>RI \R RrTTARI DARICA 2FYT1**! BM M fSKtHISAJt FARRIKALARI NIN \RSL\N C1MFNTOS1 INI.I Ki U.AMY0RU2 CEV ABI M VERF.CEKLFJIOIR T E C R Ü B E EDINİZ 30 YIL ONCE Cumhuriyet Nadir Nadi Bu günü unutma28 NİSAN 1961 27 Mayıs Devrim hareketini hazırlayan üniversite olaylan geçen yıl Beyazıtta başlamıştı. Aydın Türk gençliğine şeref verecek, cumhuriyet tarihınin de öğünerek kaydedeceği bir direnişin bugün birinci yıldönümünü kutluyoruz. lnsanlar, milletlerini tanıdıklan oranda ona hizmet edebiliyor. Demokrasi ve hürriyet vaadleriyle alkışlar arasında iktidara geçen düşük sorumlular bu noktaya hiç önem vermediler. Milleti kırk yıl önce ne idiyse yine öyle sanıyorlardı. Parlak iki seçim başansı gözlerini döndürmüştü. tktidar yerinin nimetleri, çıkarcı takımın pohpohlan pek hoşlanna gidiyordu. Yuklendikleri sorumun ağırLğını kısa zamanda unuttular Halkın destegi ile ürmandıklan yerde ömürleri boyunca yan gelip oturmayı hayatlarının ülküsü bildiler. Sorum duygusunu bir yana attıklan için içleri boşaldı, kendilerini tüy gibi hafif hissetmeğe başladılar. 28 nısanda üniversite gençliğinin giriştiği masum gösteri, ashnda bir uyarma teşebbüsünden ibaretti. Atatürk heykeli yanlannda toplanan öğrenciler, anayasayı hiçe sayan son kararlann hukuk devleti şartlanna aykınhğını belirterek sadece dikkatleri çekmek, bu yolda ısrar edilirse baîimıza felaket gelebilecegini hükümete anlatmak istiyorlardı. Gençlerin eünde top yoktu, tüfek yoktu. Yaptıklan nihayet "Menderes istifa!" demek ve Istiklâl marşını söylemekten öteye gidemezdi. Böylesine mâsum bir hareket, düşük idareyi uyarmak şöyie dursun, büsbütün çileden çıkardı. öğrencilerin üzerıne coplarla, tabancalarla, atlı polislerle hücuma kalkJdı. Kendilerini çiçek kökleriyle, toprakla, taşla savuımaya çalışan bıyığı yeni terlemiş delikanhlar, genç kızlar sanki azılı katillermiş gibi hırpalandılar. AraUnnda yaralananlar, kolu bacağı kesilenler, ölenler oldu Aksaçh hocalar yerlerde sürüklendi. Faka bir defa ok yaydan çıkmış, keyfi ve hukuk dışı bir idareve karşı halkın yüreğinde biriken ıstırap dile getirlmişti. Beyazıt meydanında parlayan ateş ertesi günü Ankıraya atladı, ora üniversitesini de tutuşturdu. Sonmlular milleti anlamamakta hâlâ direniyor, gerçeği bir tirlü görmek istemiyorlardı. Başkentteki hareket çabuk genişledi, ilkin halka, sonra da bütiin yurda yayıüı. Mayıs ortalarma doğru yurdumuz, bir fırtma öncei havasına iyiden iyiye bürünmüştü. Ufuk, baştınbasa bulutlarla kaplı idi. Bu elektrikli havayı dağımak için bir şeyler yapmak şöyle dursun, düşük iktickr başkanı hayrete değer bir kayıtsızlıkla sinirleri tahrke devam ediyordu. Nihjyet bildiğimiz şartlar altında fırtına koptu ve birkaç saat çinde Türk milleti, bütün parlaklığı ile 2~ı Mayıs güacşini ufuklannda selâmladı. Türk Silâhlı Kuvvetleri, bu dırumun uzun bir süre böyle gidemiyeceğini görmüş, cutnıuriyet ilkelerini çiğneyen bedbaht bir idareyi devisrek Atatürkün büyük eserini kurtarmıştı. 27 ^ayısı hazırlayan ilk lavılcım geçen yıl bugün aydın Türl gençliğinin eünde parlamıştı. O gtn canını feda eden hürriyet kahramanlariyle millcimiz daima öğünecektir. NAJÎR NADİ GIÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet 28 3İSAN 1990 Şek.f Bayramı nedeniyle gazetemiz bugün yay-ıalanmamıştır. \ Helsinkı Lenıngrad • Sam Kahıre» DÜNYA'DA BUGÜN AmsMm B 13° Amman A 28° Atnt B 20° Batdat Bndora Londn sr Brtkrt Carnn Cttk DuM fim KtHra Kopantıag KMı A 31° B 10° Y 9° Y 10° B 12° B 14° B 14° Y 10° Y 10° A 20° A 38° A 38° B 15° A 21° B 11° A 27° B 10° B 14° A 24° Mfano Mostova M&nh Nmttrt Oslo Pıris PTJJ Rom SoM San TUAviv üınus A 12° B 15° B 19° Y 12° A XP B M° B 10» B 15° Y 9» A 39° Y 15° B 13" A 28° Zûrtı B 13° Y 14» Y 14» Y 9» TARTISMA frmenfctan'ı Ziyaret Eden Ük Törb Yctkili Kimdir? Gerçekte Ermenistan'ı ziyaret eden ilk Türk devlet adamı Ismet Inönü'dür. Anadolu Ajansı'nın verdiği bilgiye göre 18 Temmuz 1935 günü sabahı Iğdır'dan hareket eden Başvekil tsmet tnönü, Hariciye Vekili (Dışişleri Bakanı) ve yanındakilerle Karakale'de Sardarabad Barajı'nı incelemiştir. Bugünlerde basınımızda Doğu'daki en yakın konşularımızdan EnnenisUn'la iliş- kilerimiz konusunda sevindirici haberler ya- yımlanmaya başlandı. Bu arada Moskova vinde bulunduğu sırada (1960-1964) aydın bir diplomat olarak SSCB'nin birçok yöre- sini gezip görmüş olan Fahri Korutürk, Er- menistan'a da giderek 10 gün kadar orada kalmıştı. Birçok yerler arasında Erivan'da- ki Madenataran'ı da ziyaret etmiş olan Ko- rutürk, izlenimlerini kütüphanenin hatıra lanan salona gidilerek birlikte sabah kah- valtısı yenilmiştir. Kabul çok yürekten ol- muş, Türkiye Cumhuriyeti Ue Sovyetter Bir v e ı n bılımsel gdışme duze-muş, Türkiye Cumhuriyeti Ue Sovyetter Bir- g yımlanmaya başlandı. Bu arada Moskov» liği arasında yakmlık ve komşu Sovyet Er- 3*. WMW«"»« boyuUanve halkın yiıksek Büyttkelçisl Sayın Volkan Vund'ın 8 nisan- menistan Cumhuriyeti'yle Türkiye Cumhu- kultunı ktrşısında şaşırdım. Ermettistan ı ri ">»«• e t m e k l e Ç°k memnunum Ermenida Erivan'a gittiği ve iki devlet arasında ilk diplomatik temaslann başladığı belirtildi. Verilen bu haberler sırasında Sayın Vural- ın Ermenistan'ı ziyaret eden ilk Türk yetki- li veya büyükelçi olduğu ileri sürüldü. An- cak bu doğru değildir, bir tarih hatasıdır. Gerçekte Ermenistan'ı ziyaret eden ilk Türk devlet adamı tsmet İnönü'dur. Ana- dolu Ajansı'nın verdiği bilgiye göre 18 Tem- muz 1935 günü sabahı Iğdır'dan hareket eden Başvekil tsmet tnönü, Hariciye Vekili (Dışişleri Bakanı) ve yanındakilerle Kara- kale'de Sardarabad Barajı'nı incelemiştir. riyetiarasındakiiyikomşuluküişküerihak- kında çok samimi görüşmeler yapılmıştır. Bu hazırlıksız buluşma, karşıliklı çok sıcak gösterilere vesile olmuştur. Ermenistan'ı ziyaret eden ikinci Türk dev- let adamı Moskova Büyükelçüigi görevin- „' etmekJe çok memnunum. Enneni halkı büyük sonınlarla karşı karşıya bulun- makta ve onlann üsteânden getanek için ça- ba göstermekte, öoemli işier başarmaktadır. Bende özelükJe en büyük izlenim yaratan- y ç g g de bulunmus ve daha sonra S 6. cum- BuUu ulsıull * r °« du - U hurbaşkanı olmuş olan merhum Fahri Ko- Fahri Korutürk n t ^ ' t ü r : . x r . . ... , .. ... SSCB Tiirkİ5« Büyukelçisi 1974 yıhnda Türkiye tarıhıyle ılgılı araş- tırmalar yapmak üzere Sovyet BUimkr Aka- Bu seçkin Türk diplomatının gözlemle- demisi'nin davetlisi olarak Moskova'ya git- rini içeren bu ilginç anılanna, yıllar sonra miştir. Moskova ve Leningrad'dan sonra yani 1974 yılında Erivan'da yayımlanan "Erivanm Tarihi" adh 308 sayfahk Erme- nice kitabın "Tanıklana Söyledikleri" bö- lümünde özenle yer verildiğini gördüm (say- fa 187-188). Bu tarihi gerçekleri dile getirdikten son- iki lk d l l d l Tam o sırada Aras Nehri talveginin sınır araştırmalamnı Tifüs, Bakü ve Erivan'da da oluşturduğu Sovyet ErmenisUn Cumhuri- sürdürmüştüm. Ermenistan Sovyet Sosya- yeti'nin Başbakan Yardunası, Ziraat Komi- üst Cumhuriyeti'nin başkenti Erivan'da bu- seri, Sulama İşleri Şefi, sınır livası komu- lunduğum günlerden birinde "Madenata- tanı ile Politeknik Enstitüsü'nde görevli bir ran" adıyla dûnyaca tanınan ve görulmeye profesör mühendisten oluşan bir heyet sı- değer olan Ermenice elyazmalan kütüpha- ra iki ülke arasında sağlam temele dayab bir nır üzerinde Türk başbakanını ziyaret ve re- nesinde de çahsma fırsatını bulmuştum. Kü- dostluğun fdizlenip gelişmesini yürekten ar- fakatindekilerle beraber davet etmişlerdir. tüphanenin hatıra (imza) defterini inceledi- zu edenlerden biri olduğumu söylemek is- Bu davet üzerine karşı tarafa geçilmiş, Sar- ğim zaman Fahri Korutürk'ün imzasını ta- terim. darabad Barajı ve kanalının nasıl islediği en şıyan bir yazı ilişmişti gözüme. PARS TUGLACI küçük aynntısma kadar görülmüş ve hazır- Türkiye'nin Moskova Büyukelçiliği göre- Istanbni ENGINEERS AND GEOLOGISTS D M MtaBBİSÜK M0$AVtnJK ILŞ.a Leading Oesign and Consultancy firm ts looking for suttaUy cpjalrfied candklates for the followıng permanent posts based ın theır Adana offtce • HI6HWAY DESIGN ENGINEERS »~ B.& orMSC de8eemoı Engjneering and 1 to 10 years relevant experience ın modem hjgfivvay desıgn techniques. * BRIDGE DESIGN ENGINEERS, m% M SC degree ın Structural Engmeenng and 1 to 10 years experience in design of bndges and ottıer highway siructures. • ENGINEERING GEOLOGIST / GEOTECHNICAL ENGINEERS wıtfı B Sc or M.Sc degree and 1 to 10 years desıgn expenence related to hıghway geoıogy and mapptng, embankment and ,cut slope stabılıty and foundations for hıghway structures and bridges. Good comrriand of Englısh is a prerequsıte for successfulı candıdates who will be offered the opportunıty for professıonal traınıng m Tjrkey and abroad Career advancement shad accompany professtonai development. Salarıes are attractıve and benefıts ınclude housıng ın Adana Applıcants are requested to wnte in Engtish to the address below enclosing tfıeir detailed C.V., address and telephone numbers DAR MÜHENDİSLİK MÜŞAVİRLİK A.Ş. Valikonağı Cad Vezıroğlu Apt 30/4 Nışantası 80200. İstanbul MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESI (NİHAD SAYAR YAYIN VE YARDIM VAKFI) BAHAR DÖNEMİ İNGİÜZCE KURSLARI Genel İngiface-Conversatıon- Çeviri Kayrt için başvuru: Dekan Sekreterfiği Telefon: 575 16 58 Adres: Ressam Namık Ismaıl Sk. No: 1 Bahçelievler-IST. Hafta içi: 9.00-19.00 Hafta sonu: 9.00-13.00 Son başvuru tarihi 3 Mayıs 1991 İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ VAKF1 SOSYAL ve KÜLTÜREL HİZMETLER K0MİTESİ I.T.Ü VAKH KÜLTÜR ve SANAT ETKİNLİKLERİ SUNA KAN - GÜIÂY UĞURATAKeman Resıtah Ytr: I T Ü Maçka Kampüsu "G" Antlsi Tarih: 29 Nisan 1991 Pazartesı Saat 19 00 Bilet Sılı» Yeıieri: Taksım Vakkorama • IT U Maçka Vakıf Merkezı Maçka "G Anfısı I.T.Ü Vakfı Mıçkı 143 11 11 tLAN T.C ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas: 1989/287 Davacı tçişleri Bakanlığı vekil: Şanburfa Hazine avukatlıgı tara- fından davahlar tsmail Ay, Mahmut Deviran ve Muharrem Oktan aleyhlerine açüan 4.174.500 TLTİk 63-NA-423 plakalı araçla tçişleri Bakanhgı'na ait 63-A-OO81 plakalı resmi otonun çarpışması sonucu meydana gelen zaıann tazminine ilişkin davanın yapüan yargılaması sonunda: Verilen hüküm; davacının davasırun kısmen kabulü ile 2.661.150 li- ra jşerçek zarann (10.3.1989 olay tarihinden itibaren) kanuni faizi Ue birlikte davahlar lsmaü Ay ile Mahmut Deviratfdan müteselsilen tahsüi Ue davacıya verümesine, davacının fazlaya Uişkin talebinin reddine, davacının olayda kusunı bulunmayan davalı Muharrem Okutan yö- nünden davasırun reddine, 26.611 TL'si nisbi haran davalı tsmail Ay ile Mahmut Deviran'dan müteselsilen tahsiline karar verilmiş olmak- la isbu karann davalılardan Mahmut Deviran'a gazetede ilan edildikten sonra 15 gün içerisinde temyiz edilmediği takdirde kesinleseceği ka- rar tebliği yerine ilanen tebliğ olunur. 18^.1991 ÎLAN T.C. ÎNEGÖL SULH CEZA MAHKEMESt Esas No: 1990/308 Karar No: 1990/446 C.Savcı No: 1990/444 Hâkün: Özdemir Akon-23582 Kâtip: Fatma Arslan Davacı: K.H. Sanık: Yusuf Yazıa-Osman ile Hümeyra'dan olma, 1952 doğ. Ine- göl Orhanrye Mahallesi nüfusuna kayıtlı olup, halen tnegöl Orhani- ye Mahallesi, Osman Bey Caddesi No: 10 kat 4'te oturur. Evli, 4 cocuklu, okuryazar, sabıkasız, fırma. TC. Islarn. Suç: Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet. Suç tarihi 23.5.1990 Karar tarihi: 20.12.1990 Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhakfetten mahkememizce 20.12.1990 tarihli kararla sanıgın tnegöl Petrolofisi karşısı Hasanpaşa ekmek fı- nnında üretip saüşa arzettiği ekmeklenn görevlilerce yapılan kont- rollerinde baa ekmeklenn etiketsiz olduğunun tespit edildiği, sanığın bu eylemiyle Gıda Maddeleri Tuzuğü'nün 331/d maddesi delaletiyle TCK'nın 398. 647/ S.Y.'nin4/l, TCK'nın 72. maddesi gereğince ne- ticeten sanığın 490.000 lira ağiT para cezası ile cezalandınldığı, TCK'mn 402/1. maddesi gerejince cürme vasıta kıldığı meslek sa- nat ve ticaretinin 3 ay müddetle tatiline TCK'mn 402/2. maddesi ge- reğince 7 gün süre ile işlerinin kapatümasına, karar özetinin sanığın işlerinin göze çarpan bir yerinde ilanına, karar özetinin, bilahare sa- nıktan tahsil edilmek üzere Ankara, tstanbul, tzmir'de yayımlanan tirajı 100 binin üsıünde olan bir gazete ile ve suç yerinde yayımlanan bir gazetede ilanına, sanığa verilen 490.000 lira agır para cezası ile 3 ay cürme vasıta kıldığı meslek, sanat ve ticaretinin tatiline, cezası Ue 7 gün süre Ue işyerinın kapatılması cezalannın 647 S.Y.'nin 6. mad- desi gereğince a>n a> rı ertelenmesine ve sanığa TCK'nın 94. madde- si gereğince ihtar edılmesine (gerekli ihtarat yapUdı) 20.12.1990 tarihinde karar verilmiştir. 12.2.1991 HOCAM Seninle öğrendik alfabeyi Seninle öğrendik faşizmin vahşetini Seninle öğrendik faşist namlulara göğüs genneyi Ve öğreteceğiz zuhne karşı direnmeyi BATTAL ÖZDEMİR Hocamızı mücadelemizde yaşatacağız, BtR GRUP DEVRtMCİ ADINA AHMET KORKMAZ MENKUL AÇEKARTTIRMA tLANI KÜÇÜKCEKMECE 2. İCRA DAİRESİ Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri ya- zıh maüar satışa çıkanlmıştır. Birinci arttırma 29/4/1991 günü saat 13.00-13.10'da Azim Tuğla San. A.Ş. Sefaköy tnönü Cad. No: 89'da yapılacak ve o günü kıymeüeri- nin 1% 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 30/4/1991 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapüarak satılacağı. Şu kadar ki arttırma bede- linin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulmasuun ve sa- tıs isteyenin alar^gina ruçhanı olan alacaklann toplamından fazla ol- ma«nın ve bundan başka paraya çevirme ve paylann paylaştırma mas- raflannı geçmesinin sart olduğunu, mahcuzun satış b«deli üzerinden 1t... oranında K.D.Vnin alıaya ait olacağı ve satış şartnamesinin ic- ra dosyasında görülebüeceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğınin isteyene gönderüebileceği, fazla bilgi almak isteyenle- rin yukanda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmalan ilan olunur. 5.4.1991 Mahammen faymeti Iira Adedt Cinsi (mahiycti ve önemli nltdiUeri) 6.500.000TL. 1 adet kapasiter besiger markasız toprak deposu komple. T.C. tNEGÖL SULH CEZA MAHKEMESt Esas No: 1990/309 Karar No: 1990/447 C.Savcı No: 1990/445 Hâkim: özdemir Akon-23582 Kâtip: Fatma Arslan Davacı: K.H. Sanık: YUSUF YAZICl-Osman Ue Httmeyra'dan otoa, 1952 do- ğumlu, tnegöl Orhaniye mahallesi nüfusuna kayıtlı olup halen tne- göl Orhaniye Mah. Osmanbey Caddesi No: 10, kat 4'te oturur, evli, 4 çocuklu, okuryazar, sabıkasız, fınncı, TC, tslam. Suç: Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet. Suç tarihi: 23.5.1990 Karar tarihi: 20.12.1990 Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefetten mahkememizce 20.12.1990 tarihli kararla sanığın tnegöl Petrolofisi Hesanpasa ekmek fuınında üretip satışa arzettiği ekmeklerin görevlilerce yapılan kontrollerinde bazı ekmeklerin etiketsiz olduğunun tespit edildiği, sanığın bu eyle- miyle Gıda Maddeleri Tuzuğü'nün 331/d maddesi delaletiyle TCK'nın 398. 647 S.Y.'nin 4/1, TCK'nın 72. maddesi gereğince neticeten 490.000 lira ağır para cezası Ue cezalandınldığı, TCK'nın 402/1. mad- desi gereğince cürme vasıta kıldığı meslek, sanat ve ticaretinin 3 ay müddetli taüline, TCK'nın 402/2. maddesi gereğince 7 gün süre üe işyerinin kapatılmasına, karar özetinin sanığın işyerinin göze çarpan bir yerinde ilanına, karar özetinin yayımlanan tirajı 100.000'in üze- rinde bulunan bir gazete Ue suç mahallinde yayımlanan bir gazetede ilanına, sanığa verilen 490.000 lira ağır para cezası Ue 3 ay cürme va- sıta kıldığı meslek, sanat ve ticaretinin tatiline, cezası ve 7 gün süre ile işyerinin kapatılması cezalannın 647 S.Y'nin 6. maddesi gereğin- ce ayn ayn ertelenmesine ve sanığa TCK'nın 94. maddesi gereğince ihtar edilmesine (gerekli ihtarat yapıldı) 20.12.1990 tarihinde karar verümistir. 12.2.1991 ANKARA NOTLARI MUST4FA EKMEKÇİ Oyataın Mektubu...Yazılacaklar öyle de birikti, yığıldı ki; hangisini gündeme, öne alacağımı bilemiyorum. Tahsin Yalabık öldü, Uğur Mum- cu yazdı, bu yiğit madenci, yeraltı kaynaklarının yılmaz sa- vunucusu, yakın dostumdu. Yolda giderken, bir trafik cinayetinde öldü. Sözleşmiştik, onunla konuşacak nelerimiz vardı? Son olarak, telefonlaşmıştık; hükümetin Suriye'ye pa- rasız su vermesini eleştiriyordu; şöyle diyordu: — Devlet, kendi vatandaşına suyu para ile verirken, mil- yarlarca liraltk suyu, Suriye'ye nasıl parasız verir? Bunu bi- ien de yazan da yok! Suriye'ye su, kamuoyundan gizli tutulan bir görüşme, an- laşma sonucu mu verilmişti? Körfez bunalımı sırasında, Su- riye'yle aramız ballı börekti. Demek bundanmış. "Bir koyup yirmi alacağız!" derken sularımızı, petrolden değerii varlığı- mızı, parasız akıtıyormuşuz gizliden gizli. Kürtler konusu vardı gündemde; ha bugün ha yarın yaza- caktım. Yurttaşımızı, Kürdümüzü yazacaktım. Tüm Kürtleri yazaçaktım. Borçluyum onlara. 24 nisan günü, Ankara'da Türk-İş salonunda düzenlenen "Köy Enstitüleri" gününde Ta- lip Apaydın'ın okuduğu "Kürt Türküleri" şiiri ne güzeldi. Ta- lip'in bu şiirini yayımlasam, Kürt kardeşterime borcumu oder miydim? Şöyle diyordu Talip: "Kürt Türküleri"nde: "Ayiardan nisan loo / Dağ taş insan loo / Kar yağar yağ- mur yağar / Çıplak etimize / Günlerdir yol teperiz / Çoluk ço- cuk, aç susuz / Sığındık türkülerimize / Bunlar insan loo. Bizi sevmeseniz de / Türkülerimizi sevin / Yürekten söyle- riz loo. Bin yıldır birikir acımız / Zor taşır bunu artık dünyamız / Çevirin yüzünüzü bir bakın / Biz insanız loo. Türkülerimizi dinleyin de / Bizi anlayın loo..." Cezaevinden gelen mektuplarla doldu masam demeyece- ğim, arna epeyce de var doğrusu. Oya'dan aldığım bu ikinci mektup. Türkiye'den değil, Almanya'dan, Frankfurt'tan. Ce- zaevinde değil o, evinde, işinde gücünde, ama 12 Eylül'den beri, Avrupa da bir cezaevi sanki. "Geliyoruz, geleceğiz..." derierdi de ben takılırdım: — Gelin ama, bir ayağıntz Amjpa'da oisun. Avrupalara get- diğimizde, bizim de kalacak bir yerimiz olsun! , Oya ile Aydın ile yıllarca, Yeni Ortam'da birlikte çalıştık, ya- zılar yazdık; arkadaşız. Ben ona, "Oya, yağlı boya" diye ta- kılırdım. Aydın Engin, yazı işleri yönetmemydi gazetenin. Evlendıler. Ekim dünyaya geldi. Kocaman oldu Ekim şimdi, Avrupalarda. Sağcıların, faşistJerin çıkanlıp, solcuların, devrimcilerin ce- zaevlerinde bırakıldıkları şu son günlerde, Oya da gözlerden kaçan kimi sorunlara, yurtdışındakilerin sorunlanna değini- yor. Şöyle diyor: "Sevgili Mustafa Ağabey Bugünlerde size sık mektup yazmaya başladım. Oysa ne- dense mektup yazmak pek zoruma gider. Hele telefon olun- ca... 'Sebeb-i mektub'um, tahmin edebileceğiniz gibi şu 'koşullu salıverme' yasası. Yasanın tümünün eşitlik ilkesini zedeleyici yantarı ve uygulamada dogacak kargaşa üzerin- de hiç durmayacağım. Bu yönlerini sizler orada çok daha iyi degerlendiriyor ve ses yükseltmeye çalışıyorsunuz. Ben, sa- dece kendi durumumuzdan çıkarak bugüne kadar hiç kim- senin söz konusu etmediği belki usuna bile getirmediği, ya da en azından basına yansımayan birkaç nokta üzerinde dur- mak istiyorum. Daha önceki mektubum elinize gectiyse, orada anlatma- • ya çahştıgım, yurtdışındakilerle ilgili kimi endişe ve güçlük- ler, geri dönme süresinin iki yıl olarak saptanmasıyla büyük ölçüde ortadan kalktı. İki yılda, dönmeye gerçekten niyetlf olan herkes işlerini yoluna koyup iki ayağı bir pabuca girme- ^len dönebilir. Gelin görün ki yine daha önceki mektubum- da sözünü ettiğim 'normal Türk pasaportu' sorununun nasri çözüleceği yine belli değil. Yasanın son şeklinde, yurtdışın- dakilerin tümü vatandaşlıktan çıkanlmış olarak kabul edilmiş gibi bir hava var. Oysa 12 Eylül'den sonra yurtdıştna çıkmış ve yabancı ülkelerde 'mülteci pasaportu' ile yaşayanlann çok büyük bölümü, halen ve neyse ki Türk vatandaşı. Örneğin ben ve Aydın da böyleyiz. Vatandaşlıktan çok haksız yere çı- kanlmış olanların durumu bildiğim kadarıyla Bakanlar Kuru- lu kararına falan bağlı olduğundan, yurt dışındaki konsolosluklardan 5 yıl süreli normal bir pasaport almalan güç olabilir. Bu durumu yüreğimle ve kafamla asla kabul ede- memekle birlikte bürokratik engeli anlayabiliyorum. Ama ör- neğin bizcileyin -ve çoğunlukla- olanlara, yurtdışındaki konsolosluklarca normal bir işçi pasaportu verilmesinin önü- ne enget konmamalıdır ki bu insanlar ülkelerine normal yol- larla ve buralarda edinilmiş haklannı kaybetmeksizin dönebilsinler. Bu, sorunun bir yanı; ama asıl aktarmak ve hatırtatmak is- tediğim nokta 'Basın ve düşünce özgurlüğü'ne ilişkin kısıt- layıcı maddelerin 142. maddeyle sınırtı olmadığı. Neden bilmiyorum, hukukçularımızdan gazetecilerimize, düşünür- lerimize, aydınlarımıza varana dek kimse TCK'nın 311-312 ve 159. maddelerini hatırlamadı. Zamanında, yani 1980'den önce bizlerin, savcının 142. maddeden açtığı çok sayıda basın da- vamız, sonunda yargıcın 311-312 veya 159. maddelerden mah- kûmiyet vermesiyie sonuçlandı. Ben bu konuda iyimser düşünüyorum. Sanınm bazı yargıçlar 142. maddeden mah- kûm edip de 7-8 yıl vermek yerine, -hiç mahkûm etmemek de raconuna uygun düşmediğinden- daha hafif maddeler olan 311-312 veya 159 mahkûmiyetlerini tercih ettiler. Mâlum, bizde, hele sıkıyönetim dönemlerinde, 'gözünün üstünde ka- şın var' dense bu suç olurdu ya... Örneğin benim 1980 sonrasında hiç kimse ilgilenmediği için temyiz bile edilemeden kesınleşmiş bir 6 ayım var 312. maddeden. Sanınm bu da 142'den açılmış, sonra yargıçlar, 'iyilik olsun!' diye 312'den, yani 6 aycık vermişler. Ama şimdi ne oldu? Çok daha ağır olan 142 kalktı, daha hafif sayılan 312 kaldı... Bu, Türkiye'de yıllardır haksız yere yatmış arka- daşlarımız açısmdan büyük sorun olmadı koşullu salıverme yasası sırasında; çünkü zaten beşte birden çok fazlasını yat- mışlardı. Ama ben ve Aydın ve daha benim bildiğim yurtdı- şındaki birkaç arkadaşımız açısmdan, yasa cezalann beşte birini yatma hükmü getirdiği için, ciddi bir sorun çıkıyor or- taya. Bizler gibi 12 Eylül döneminde yurtdışında olan ve ce- zaları çoğunlukla gıyaplarında kesınleşmiş 'basın kurbanlan' Türkiye'ye döndüğümüzde belli süreler cezaevinde yatmak zorundayız. Diyeceksin ki 'birkaç ay yatıverin!' Açıkçası bu- na hazınz ve kararımız da böyle. Ama içimden isyan etmek- ten de kendimi alamıyorum. Çünkü, örneğin benim 6 aylık mahkûmiyetimin yanında 100 lira da ağır para cezası var. 100 liranın ağır para cezası olduğu bir dönemden kalan ve bu- günün koşullannda yargıcın bile altına imzasını atacağı bir yazı yüzünden 'Oh memleketime geldim' dediğim anda dört- duvann arasına kapatjlacağım. Bunu göze çoktan aldım! Ama gel gör ki daha da önemüsi, uzun süreli normal bir pasaport alma hakkjm da yurtdışındaki kimi gerçekten iyi niyetli ve ay- dın hariciyecinin himmetine; böylesine rastlayamazsam da 'düyuna' kalıyor. Aydın'ın durumu daha da beter, çünkü onun 312 ve 159'dan en az 1.5 yılı, yani içeride yatacağı 4 ayı var. Pasaport durumu da aynı... Bu durumda olanların sayısı belki çok değil, ama var. Üstelik de fıkra değerinde bir nokta da- ha: Aydın'ın 159'u galiba Demirel'e sataşmadan! Zavallı adamcağıza, topla tüfekle devirdikten sonra ağızlarına ge- leni söylemekten çekinmeyenlerden ne haber! Yasanın, hele de Antiterör Yasası adıyla çıkarılmak iste- nenen belli bolümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gidilmesinin söz konusu olduğu ve konunun hâlâ gündem- de kaldığı şu günlerde size, yazasımz diye acele iletmek is- tedim. Her zaman Aman yazma Mustafa Ağabey' derdik. Şimdi Aman yaz" diyoruz. Hepinizi sevgiyle kucaklarız, say- gılarımızı iletiriz. Yakında kavuşmak umuduyla... Oya Baydar." r LEYLA AKPINAR ile TAHİR ŞİPAL nişanlandılar. 27 Nisan 1991
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear