18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 MAKT 1991 CUMHURÎYET/9 — Ula bu Women de ne oluyor? (Fotoğraf: Abdurrahman Antakyalı AA) E 1NSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N G Ö R Ü Ş £ 7 ? Ayak ve baş Ayaklar çamurda olduktan sonra başın göklere yükselmesı hiçbir ışe yaramaz. Burtıan Toprak BU KEZ KURT KONFERANSINA GIDEMEDILER Gitseler de suç gitmeseler deORHAN Veü'nin "Süley- man Efendi" için yazdıkları, HEP milletvekıllerı Atamet Tıirk, tbrahim Akso>. Adnan Ekmen ıçın uyarlanırsa, "Çek- mediler hiçbir şeyden / Kurt konferansından çektikleri kadar" denılebılir. Kurt konferansına katıldık- lan için SHP'den ıhraç edilen uç mılletvekıli, az daha kur- dukları ikınci partıden de olu- yorlardı. Hem de SHP'den ol- duklan gibi: Dısıplin kurulu karanyla.. Şimdi elleri biraz yüreklerinde, genel başkanla- n Fehmi Işıklar'ın vereceğı ka- ran beklıyorlar. Olayın oyku- su şöyle: Ilki Parıs'te yapılan Kurt konferansının ıkincısi 15-17 mart tarihlerı arasında Stock- holm'de yapılacaktı. Turk, Ek- men ve Aksoy da konferansın çağrılısıydılar. Çağrı mektubu geldi. Tercume edildı. Oradan çıkan anlatıma göre "Uçak bi- letleriniz gonderilecek" deni- yordu. Uç milletvekili de otu- t kmen rup biletlerinı beklemeye baş- ladılar. Bu arada gazetelere de- meçler veriyorlar, konferansta gundeme gelecek sorunlan, alınabilecek sonuçları anlatı- yorlardı. Konferans gunu geldi çattı, ancak biletleri henuz ellerine geçmemişti. Stockholm'u ara- dılar; "N'oldu bizim biletler" diye. AJdıklan yanıt "Biz bilet göndermeyecektik. Yanlış an- laşıldı herhalde. Belki de bir tercume hatası oldu. Siz bite- tinizi alıp gelin" oldu Üç mil- Türk letvekilini de bir bilet telaşı sardı. Her yanı aradılar. Baş- vurmadıkları yer kalmadı. Ama sonuç değışmıyordu: Bi- let yok. Sonuçta uç milletvekili de konferansa katılamadılar. Bıraz da çekinerek Genel Baş- kan Fehmi Işıklar'a çıktılar; "Biz gideraedik" diye. Işıklar, once bir guzel kızdı. Sonra da "Bana anlatmayın" dedı, "Gi- dip disiplin kurulu başkanına hesap verin." Uç nulletveküi de şaşırıp kalmıştı. Adnan Ek- INGILIZCE ALT YAZILI TUVALET ADNAN HOCA HER YERDE Tepkilere kayıtsız SON zamanlarda nerede bir toplantı.'bır defile ya da bir kokteyl varsa Adnan Hoca da müritlenyle orada. Ustelik ar- tık bir gunde bırkaç yere gıttı- ği için kendisı beş dakıka uğ- rayıp yerine muritleriru bırakı- yor. Bu arada hemen diğer toplantıya koşuyor. Bazı yer- lerde orneğın Tiyatro Yapım- aları Derneği'nin gecesınde yuhalanmaya varan tepkıler alıyor. — Adnan Bey artık her yer- de sık sık goruluyorsunuz. "Parti olarak karşılarına çı- kacağımız için halkın tanıma- sı gerekiyor bızı. Geniş bir ta- banla bağlamı kurup, bunlar- la görüşmemiz gerekıyor. Son- ra bili>orsunuz, bizım vakıf sureklı faaliyet halinde. Ancak boyle bağlantı kurup panelle- rimize çağırdığımız kişilere bil- gı veriyoruz. Bizım orada ga- yemiz ılgi çekmek değil. Bızı tanımalarını ve bızim onlarla taruşmarruzı sağlamak. Boyle- likle faaliyetlerimıze uygun ze- mın hazırlamak" — Gideceğiniz günliık faa- liyetleriniz takip edilip prog- ram mı hazırianıyor? "Genelde bir kısmı tesadu- fen oluyor, bir kısmını haber alıyoruz* Çevremiz çok geniş bıliyorsunuz!" — Daha çok davet mi alı- yorsunuz? Yoksa kendiniz mi katıhyorsunnz? "Gunde en az 3-4 davet ge- lıyor bize. Fakat bir kısnuna da bizdavetıyealarak gidıyoruz" — Giltiğiniz yerlerde tepki almaya başladınız. "Ozal da bir yere gitse Ozal"a da reaksiyon gosterirler, Demirel gitse ona da gostere- bılirler. Çunkü her fikrın bir muhalefetı olur. Bu doğaldır. Şimdıye kadar bıze bir saygı- sızlık olmadı, ama olsa da çok doğaldır!' Bakalım, Adnan Hoca'nın yuhalanmalara karşı her yere gitmesi partı kurması için ge- reklı zemını oluşturabılecek mi? BİR KİTAP Başbakan Peker'den bugüne GAZETECİ İlhan çevık, "Gorup Yaşadıklarım" adıyla anılarını yayımladı. 1940*1] yıl- larda başlayan Ankara muha- bırliğinden Turkiye'nin ilk In- gilizce gazetesınin sahiplığı ve genel yayın yonetmenliğine ka- dar "goruş yaşananlar..." Bir bölumunde tartışmalı 1946 seçimlerınden sonraki durum anlatıüyor. Devrın kor- kulan Başbakanı Recep Peker. Geceyansı bir haber doğru- latmak lazım. Çevik ne yap- suı, çaresiz başbakanın evınin telefonunu çevınyor. Karşıda kalm ve tok bir ses: — Evet ben Recep Peker. Çevik, iki bakanın istifa edip etmediğini soruyor. Peker gurluyor: — Eğer ben Turkiye Cum- huriyeti'nın başbakanıysam boyle bir haber kesinlikle ya- landır. Bunu gazetene söyle evladım. Çevik, Istanbul'u arayıp durumu bildiriyor. Huzur içinde yatağa tam gıriyor kı te- lefonu çalıyor. Karşıdaki sesi artık tanıyor. Kalın ve tok. — Evladım bağışla beni, se- nı yanıltmışım, asıl yanılan benmişim dediğin doğruymuş, iki bakan da istifa etmişler. Gazetene hemen bildır... BUSTTEN MAHKEMEYE Fuzuli harcama iddiası RAMAZAN FIKRALARI Bektaşi ALİ Puskullaoğlu'nun "Bektaşi" adlı fıkra kıtabın- dan ramazan fıkraları. Ramazanı sevmıyor diye, ça- tıp duruyorlarmış Bektaşı'ye. Ta, burasına gelmiş, bir çı- kış yapmış o da. Demiş ki "Pe- ki siz çok mu seviyorsunuz sanki?" "Elbette" demişler hep bir ağızdan. Bektaşi bu kez "etmeyin canlar" demış "Yalan soyleme- yin. O kadar sevseydiniz rama- zan biter bitmez sevinçten uç gun bayram mı ederdiniz." * • • Ramazan'da oruç yedi diye Bektaşi'yi tutup yaka paça gö- turmuşler karakola. Dert yanmış bızımki, "Yahu erenler" demiş; "On bir ay aç gezdim, hiç sormadınız halimi. Bir gun yemek buldum, bari doyayım dedim. Şıp diye yaka- ladınız beni." ATATURK bustu dıkme te- şebbusunde bulunan Kırcasa- İih eski belediye başkanı ve iki encümen uyesi belediyenin pa- rasını fuzuli harcadıkları ge- rekçesiyle mahkemeye verildi. Trakya Doğuş gazetesınde yer alan habere gore eski Be- lediye Başkanı Şukrü Abacı, encumen uyeleri Ramazan Akbaş ve Ahmet Hiçdurmak, Kırcasalih köy okuluna bele- diye butçesinden katkı sağla- >«uak Ataturk buıiu jdptınna girişiminde bulunmuş. Daha sonra göreve gelen SHP'li be- lediye başkanüğı tarafından ise belediyenin parasını fuzuli harcadıklan gerekçeşıyle mah- kemeye verümişler. İlkın 7'şer ay hapis cezası, 1 milyon 300'er bın lira para cezasına çarptırılan eski beledıye başka- nı ve encumen uyeleri için da- ha sonra adli makamlarca gı- nşimlerinde an niyet gorulme- dıği ıçın cezaları tecil edilmiş. HOLLANDA KARIKATURLERI SERGISI 32 Hollandalı karıkaturıstın eser- P lerınden oluşan Hollanda Karıka- turlerı sergısı 30 marta kadar Karıkatur ve Mızah Muzesı'nde suru>or. Sergıde yer alan Ad Oskam'ın bu karıkaturu '"at ze- kâsı"nın inceliğı "e\dekı hesap çarşıya uymaz" sozunun doğ- ruluğu ile butunleşıyor!.. Aksoy men, Işıklar'a anlatmaya çah- şıyordu: — Aman başkan yapma. Konferansa gittik diye SHP'den atıldık. Kalktık HEP'i kurduk. Şimdi de kon- feransa gidemedik diye HEP- ten atılırsak, yaşayamayız. Bi- zi oldur daba iyi... Şimdi uç milletvekili de Ge- nel Başkan Işıklar'ın bu konu- da vereceği kararı bekliyor. Işıklar ıse uç milletvekilini di- siplin kuruluna verip vermeye- ceği yolundaki soruları yanıt- larken kapıyı açık bırakmayı da ihmal etmiyor: — Şimdiiik duşünüyorum ve araştınyorum. Işıklar "neyi araştınyorsun' diye soranlara da gulerek baş- ka bir yanıt veriyor: — İhmal derecelerini... YÜZGÜN, BU KEZ POŞETİ YAKTI Eşcinseller poşetten çıktı Dr. Aslan Yuzgun'un "Turkiye'de Eşcinseltik (Dun- Bugun) adlı kıtabı, ılk kez mahkeme karanyla poşetten çıkarıldı. Aslan Yuzgun'un 1986 yı- lında ılk basımı yapılan kita- bı Başbakanlık Kuçukleri Mu- zır Neşnyattan Koruma Kuru- lu Başkanhğı'nca kuçukler uzerjnde muzır etkı yapacağı gerekçesiyle poşete konmuştu. Aslan Yuzgun, bunun uzerıne Ankara 5. Nolu Idare Mahke- mesı'ne başvurarak karann ıp- talını ıstemiştı. Mahkeme, bı- lırkışı incelemesine karar ver- mişti Yaptırılan bılirkişi ıncele- mesi sonucunda mahkeme 9.1.1991 gunu kitabın poşet- ten çıkarılmasına karar verdi. Ilk kez alınan bu mahkeme kararında şoyle deniyor: "...Kitabın ulkemizdeki eş- cinsellik durumunu saptadığı, bu sorunların ustune gitmek açısından kitabın yararlı bu- lundugu, kuçuklerin bu tur eğilimlerinden konınabilmesi- nin, kuçuklere bu konuda ye- terli bügiler verilerek onları bi-- linçli olarak yonlendirmek ge- rektiği, aksine yasaklarla ço- cuklan büinçsiz bırakarak on- ları muzır elkilerden koruma olanağı bulunmadıgı..." Mahkemenın kararı uç gun önce elıne geçen Yuzgun, bu- nun uzerıne elınde kalan po- jetlerden bırısını dun Taksım Meydanı'nında yaktı. Dığer son poşetı ise Basın Muzesi'- ne demirbaş olarak sergılen- mesı ve sansurun sonuçlarının gorulmesi amacıyla hedıye et- tı. 26 MART YAKLAŞIRKEN 6 milyar sermayeli Beltaş BEŞIKTAŞ Belediye Başka- nı Ayfer Atay, 1988'dekı seçim bildırısınde Beşiktaş'ta bir on- cekı donem tarafından faalı- yetlerine son verilen tanzım sa- tış mağazalarını yeniden aça- cağını ve halka kaliteli, ucuz temel ıhtıyaç maddesi sunaca- ğım vaat ediyordu. — Sayın Atay bu vaadinizi gerçekleştirdiniz mi? "Yuzde 99 hissesi Beşiktaş Beledıyesı'ne, yüzde 1 hıssesı Kâğıthane, Değirmenköy, Ça- talca ve Silıvri belediyelerıne ait olmak uzere 6 milyar ser- mayeli Beltaş şirketıni kurduk. Ilk mağazamızı Beşiktaş mey- danında 3 Ağustos 1990'da aç- tık. Daha sonra Ortako>, Ar- navutkoy ve Dikılitaş'ta yeni marketler açarak 4 tanzım sa- tış mağazasını hizmete sun- duk. Levent'te kurulacak Hi- permarket'ın de temeli atıldı. Şu anda Beltaş mağazasın- dan alışveriş yapan ınsan sayısı gunluk ortalama 8 bin cıvarın- da. Bu da gostermektedır kı, başarılı bir çahşma yapmışız!' HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK HIZLI GAZETECİ \ECDET ŞEX ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARFIELD JBÎ DA vıs TARİHTE BUGUN MİMTAZ ARIKA\ 21 Mart MBKS/KA'NIN K/Z/LDER/U DEM.ZTBAŞK4N/.. İ8O6 ' , DlPLOMAS/ 4tM/$rr /?/ \/E OfJLARtN MEKS/tiA K4LM/ŞT/. EAJ MAM YIME jruA££ZJuarez
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear