18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/14 GELECEĞtN YILAN AVCILARI — G.Afrika'da yasayan ve dünyanın en ender bulunan kıış- lanndan Sagittarius Serpentarius'u -veya Batı'da bilinen adıyla 'sefcreter kuşu- Asya kıtasında da yetiştirmek için bilim adamlan surekli çalışıyoriar. Sabırta yürütülen çalışmalann sonucu oiarak bu ay başında kuluçka makinesinden çıkaa iiç minik Sagittarius Serpentarius, bilim adam- lannı çok sevindirdi. Minik kuşlar, şimdilik Uvuk ve fare etiyle besteniyoriar. Ancak büyüyiin- ce her biri aamasız birer yılan avcısı olacak. (Fotograf: AP) Eşini ve çocuğunu yaraladılar Işadanunın evîne silahlı saldırı tstanbul Haber Servisi — Eti- ler Ulus Mahallesi'nde Musevi asıllı işadamının evini basan si- lahh üç kişi, işadamının karısı- nı ve çocuğunu yaraladı. Saldır- ganlar olaydan sonra kaçtı. Hisar İplik Fabrikası sahibi Leon Kandiyotti'nin Etiler Ulus Mahallesi Naciye Sultan Koru- su G-l Blok'taki evine dün 20.30 sıralannda silahlı üç kişinin gel- diği öğrenildi. İşadamının eşi Barbara Nina ile oğlu Cristian'a Leon Kandiyotti'yi soran saldır- ganların, işadamının evde bu- lunmadığını öğrenmeleri üzeri- ne silahla ateş etmeye başladık- lan bildirildi. Açılan ateş sonu- cu Barbara Nina ile Cristian ya- ralanarak Amiral Bristol Hasta- nesi'ne kaldınldılar. Saldırganların olaydan sonra kaçtıkları bildirildi. Hemen te- davi altına alınan yaralıların sağlık durumlannın iyi olduğu öğrenildi. Hastanede de yaralıların ya- kınlan, olayla ilgiÜ bilgi vermek- ten kaçındılar. Olaydan sonra soruşturma başlatan polis, ola- yın bir alacak sorunundan kay- naklanmış olabileceğini be- lirttiler. 21 MART 1991 ÇEVRECİ PRENS — Londra'da geçen gün Dünyada neler oiup bitiyor' konulu bir konferans veren Prens Charles, diin- yadaki iklim değişikiiği, Brezilya'daki yağmur ormanlannın yok edilmesi ve Kuveyt'teki petrol kuyuları yangıntnın doğu- racağı sonuçlar iizerinde durdu. (Fotograf: Reuter) Arkadaşını oldıınıp ağzını dikti tSTANBUL (AA) — Aksa- ray'da bir kişi, otelde birlikte kaldığı arkadaşını kendisine kü- für ettiği için öldürüp ağzmı dikti. Polis yetkililerinden alınan bilgiye göre Aksaray Manastır- lı Rıfat Sokak'taki Koru Otel'e gelen Nevzat Avar (27) ve Aydın Yıldızsoy (32) bir oda tuttular. Odada yaklaşık 2 saat kalan iki arkadaştan Aydın Yıldızsoy otel- den çıkarak Aksaray Polis Ka- rakolu'na gitti. Burada polisle- re, arkadaşını kendisine küfür ettiği için önce elini bağladığı- nı, ardından saç kurutma maki- nesi kordonuyla boğup öldürdü- ğünii ve ağzını da diktiğini söy- leyerek teslim oldu. HABERLERÎN DEVAMI Kürtçe (Baştarafı 1. Sayfada) tasiaklann sahibi Idm, beili olstın" dedi. Sungurlu, İçişleri Bakanhğı'nın MGK'nın görüş- leri doğrultusunda terörle mü- cadele yasa taslağını hazırladı- ğını, ancak bu taslak ile ceza- ların tecili taslağı arasında pa- ralellik kurulması gerektiğini söyledi. Anayasa taslağı Adalet Bakanı Oltan Sun- gurlu, ayrıca özal'ın isteği üze- rine hazırlanan anayasa tasla- ğı çahşmalannı da bakanların bilgisine sundu. Adalet Bakan- lığı tarafından hazırlanan tas- lakta, TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin kaldınlmasına engel oluşturan anayasanın 14 ve 24. maddeleri yeniden dü- zenleniyor. Bu değişiklikle dü- şünce ve inanç hürriyetine ge- tirilen sınırlamalar kaldınüyor. Anayasanın seçme ve seçilme yaşmı düzenleyen 67. madde- sinde de seçmen yaşını 18'e in- diren yeni düzenleme getirili- yor. Aynca Cumhurbaşkanı'nın seçimi ve görevlerine ilişkin 101, 102, 103 ve 104. maddelerde de- ğişiklik yapılarak Cumhurbaş- kanı'run halk tarafından seçil- mesi öngörülüyor. Milletvekili sayısı da 450'den 600'e çıkanlıyor. Sungurlu, anayasanın televiz- yon ve orman ile ilgili hüküm- lerinde de değişiklik yapılabile- ceğini bildirdi. Sungurlu, aynca bakanlara 9 maddelik sorular yönelterek di- ğer anayasa değişikliklerine iliş- kin görüşlerini sordu. Edinilen bilgiye göre görüş istenen ana- yasa maddeleri şöyle: Madde 28: Basın hürriyetini düzenleyen bu maddenin beşin- ci fıkrasında yer alan "dagıtı- nun önlenmesiyle ügili hiikiim" muhafaza edilecek mi? Madde 33: Dernek kurma hürriyetini düzenleyen bu mad- denin dördüncü fıkrasında yer alan "derneklerin siyasi amaç güdemeyecekleri, siyasi faali- yette bulunamayacakları. siya- si partilerden destek göremeye- cekleri, onlara destek sağiaya- mayacaklan, sendikalar, kamu kurumu niteliğinde meslek ku- nıluşlan ve vakıflaria ortak ha- reket edemeyecekleri" yolunda- ki hüküm kalkacak mı? Madde 34: Toplantı ve gös- teri yürüyüşü düzenleme hak- lunı düzenleyen bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan "gü- zergâhın tespitine" ilişkin hü- kümle dördüncü fıkrasında yer alan "yasaklamalar" muhafa- za edilecek mi? Bu hükümler- de bazı yumuşatmalar yapıla- cak mı? Madde 51: Sendika kurma hakkını düzenleyen bu madde- de "memurlara sendika kurma hakkı verilecek mi?" Madde 52: Sendikal faaliyet- leri düzenleyen bu maddenin birinci fıkrasında yer alan "sen- dikalann siyasi amaç gütmele- rini, siyasi faaliyette bulunma- larını, siyasi partilerden destek görmeierini ve onlara destek ol- malannı, kamu kurumu niteli- gindeki meslek kuruluşlan ve vakıflaria ortak hareket etmelerini" yasaklayan hüküm- ler muhafaza edilecek mi? Madde 53: Toplu iş sözleş- mesi hakkını düzenleyen bu maddede "memurlara toplu iş sozJeşmesi hakkı verilecek mi?" Madde 54: Grev ve lokavtı düzenleyen bu maddede yer alan "lokavt hakkı muhafaza edilecek mi?" Memurlara grev hakkı verilecek mi? Madde 69: Siyasi partilerin uyacaklan esasları düzenleyen bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan "siyasi partilerin der- nekler, sendikalar, vakıflar, ko- operatrfler ve kamu kurumu ni- tetiğindeki meslek kuruluşlan ile ilişki ve işbirliği kuramayacaklanna" dahil olan hüküm muhafaza edilecek mi? Madde 82: Üyelikle bağdaş- mayan işlere ilişkin hükümlere yer verilecek mi, yoksa "Bu hu- snslar kanunla düzenlenir" de- mekle yetinilecek mi? Bakanlar Kurulu'nun saat 12.00"de başlayan toplantısı sa- at 14.30'da sona erdi. Toplan- tıdan sonra bir açıklama yapan Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Akkaya, Anayasa Ko- misyonu'nda bugün görüşüle- cek olan Kürtçe serbestisine iliş- kin tasarının görüşülmesinin donduruiduğunu söyledi. Türkiyeden ABD'ye 'depo'(Baştarafı 1. Sayfada) larla mı yoksa başka imkânlar- la mı depolanacağı biitiin bu gö- riişmelerde ortaya çıküktan son- ra bir şey söylernek gerekecek- tir." NATO dışı düzenleme Amerikan konvansiyonel mü- himmatının Türkiye'de depolan- masına olanak verilmesini sağ- layacak yasal düzenlemenin, NATO anlaşmalan dışında ikili düzeyde gerçekleştirileceği öğre- nildi. Diplomatik kaynaklardan edindığimiz bilgiye göre, ABD askeri yetkilileriyle hazırlanacak yeni belge, "ikili güvenlik ilişkileri" çerçevesinde işbirliği- nin geliştirilmesine olanak tanı- yacak. Aynı kaynaklar, söz ko- nusu belgenin karşılıklı hüku- metlerin onayıyla yürürlüğe gi- recek bir anlaşma niteliğinde olacağını ve "dolaylı oiarak SE- tA ve Evsahibi Ülke Destek an- laşmaiannın kapsamını genişle- tecegini" beürtiyorlar. Ancak bu belgenin, var olan anlaşmalann NATO planlarına dayalı düzen- lemeleri dışında özel bir işbirli- ği olanağı öngörmesi nedeniyle. "bu anlaşmalara ek yapılması yoluna gidilmeyecegi" de vurgu- LEFKOŞA lanıyor. Körfez savaşı sırasında Türk ve Amerikan hukümetleri ara- sında yapılan bir mektup teati- sine dayanılarak, lncirlik Üssü- nun SEÎA ile belirlenen "kulla- mm koşul ve tavanlan dışına çıkarıldığuu" anımsatan diplo- matik kaynaklar, ABD'ye sağla- nacak depolama olanaklarının da benzer bir düzenlemeyle tes- cil edileceğine dikkat çekiyorlar. Hedef Ortadogu ABD'nin Türkiye'de "kon- vansiyonel mühimmat" depola- ma yönündeki isteminin "doğ- nıdan doğruya Ortadogu ile baglantılı oiarak gündeme geldigi" diplomatik kaynaklar- ca ifade ediliyor. Bu kaynakla- ra göre, Amerikan isteminin te- mel gerekçesi "Ortadogu'da ye- ni bir saldırganın ortaya çıkması ve istikran yeniden tehdit etmesi dunımunda ivedilikle karşılık gösterilebilmesi" oiarak formüle edildi. ABD'nin ortaya attığı bu gerekçe, NATO çerçevesinde mevcut güvenlik işbirliği düzen- lemelerinin ilk kez ikili boyutta "Ortadoğu'ya yönelik oiarak ve kalıcı biçimde" genişletilmesini gündeme getiriyor. Diplomatik kaynaklar, NATO ülkeleri ara- sında, Ortadoğu'ya yönelik ye- ni askeri yığınak ve depolama olanaklan yaratılması konusun- da muhalefet olduğunu anımsa- tarak, "Alan dışı bölge (out of area) tartışmalannın yeniden ya- şanması istenmiyor. İttifak üye- lerinin bir bolümü, ABD'nin ıs- ranna karsın Ortadoğu'yu hedef alacak askeri hazırlıkların ikili düzeyde kalmasında ısrar ettiler. Depolama olanakları konusun- da VVashington'la varılan görüş- birliği bu ısrann sonucunda or- taya çıktı" görüşünü dile getiri- yorlar. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sungar'ın dün yaptığı açıkla- ma, askeri mühimmat dışında ABD'ye ait silah, savaş uçağı ve benzeri malzemenin Türkiye'de bulundurulmasını içermiyor. Ancak Körfez savaşı sırasında mektup teatisiyle lncirlik Üssü'nde 4* oiarak belirlenen savaş uçağı tavanını %'ya çıkar- ma konusunda anlaşan Türk ve Amerikan hükümetlerinin, bu geçici düzenlemeyi kalıcılaştır- maya yönelik adımlar atması da gündemdeki yerini koruyor. îlgili kaynaklar, Türkiye'deki üslerin NATO planları dışında Ortadoğu'ya yönelik görevlerde kullanımının kolaylaştınlması için bazı yeni yasal düzenleme- lere gidilebileceğini ve bu konu- nun "büyiik olasılıkla" Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ın Baş- kan George Bush'la Camp Da- vid'de yapacağı görüşmede ele alınacağını belirtiyorlar. Ancak üslerin kuUanımı ve burada si- lah ve uçak bulundurulması ko- nulannın, SELA'ya yapılacak bir ek protokolle düzenlenmesi ola- sılığı ağır basıyor. Kaynaklar, süresi aralık 1991'de dolacak olan SEf A'nın yenilenmesi aşa- masında bu ek protokolün de antlaşma kapsamına alınabile- ceğini ifade ediyorlar. Ancak bu konuda Jürk ve Amerikan yö- netimleri arasında henüz kesin bir görüşbirliğinin sağlanmadı- ğı da kaydediliyor. ABD'ye ait konvansiyonel mühimmatın Türkiye'de depo-' lanmasının hangi tesislerde ger- çekleştirileceği, ek inşaat, gerek duyulup duyulmayacağı gibi ko- nuların ise "şu aşamada Delirlenmedigi" söyleniyor. Yet- kililer, Türk Silahlı Kuvvetleri- nin Türkiye'de depolanacak mü- himmatı kullanma yetkisinin olup olmayacağı, bu mühimma- tın miktannın ne olacağı şeldin- deki sorulanmıza "ABD ile tek- nik görüşmeler öncesinde açık- lama yapmak mümkün değil" gerekçesiyle yanıt vermediler. Milli Savunma Bakanı Meh- met Yazar, Cumhuriyet muha- birinin "Turkiye'nin silah depo- su oiarak gündeme gelmesi"ne ilişkin sorusunu yanıtlarken, bu konuda henüz karar verilmedi- ğini söyledi. Yazar, "Üzerinde görüşmeler devam ediyor. He- nüz bir karar verilmedi. Turki- ye'nin de ihtiyacı için yaklaşık 150 milyon dolaruk mühimmat getirilecek. Muşterek kullanım için depolanacak" diye konuştu. DYP Genel Başkanı Suley- man Demirel, Turkiye'nin silah deposu haline getirilmesinin "çok yanlış" olduğunu belirte- rek "Kimse Türkiye'yi ardiye oiarak kullanmamalıdır" dedi. Demirel, dun TBMM'de dü- zenlediği basın toplantısında, Turkiye'nin başka bir ülkenin si- lah deposu haline getirilmesin- den hem Turk halkının hem de komşu ulkelerin rahatsız ola- caklarını \xırgulayarak "Türkiye bagımsız bir ülkedir, kiralık bir ulke değildir" diye konuştu. ANKARA Muhalefet memnıııı*iktidar raliatsız Rum' -a • 4 ^ ı tZZET RIZA YALIN LEFKOŞA — Kıbns'ta Turk ve Rum siyasi partilerinin baş- lattıklan ziyaret ve görüşme tra- fıği KKTC'de yönetim kademe- sinde 'beili bir rahatsızlık' yara- tırken muhalefet çevreleri geliş- meleri 'sıcak ve olumlu' oiarak değerlendiriyor. KKTC Cum- hurbaşkam Rauf Denktaş ise son günlerde sözü edilen Türk önerilerinin eskiden beri izlenen bir yolun devamı olduğunu ve bunların zamanı gelince açıkla- nacağını bildirdi. KKTC yöneticileri, Kıbrıs Türk ve Rum partileri arasında- ki temasları yakından izledikten sonra gözlerini şimdi Cumhur- başkanı Turgut Özal'ın ABD gezisi üzerinde odaklaştırdılar. "Türkiye yöneticilerinin Kıbns konusunda bugüne kadar ken- dilerinden habersiz bir girişim- de bulunmadıklannı ve dolayı- sıyla da rahat olduklan" izleni- mi vermek isteyen KKTC yöne- ticileri, "Türkiye yöneticilerine, Kıbns sonınunda girişilecek bir atakta Kıbns Türkiinün çıkar- lannın konınacağı ve kendileri- ni güç durumda bırakacak bir ödün verilmeyeceği inancını ko- nımaya çalışüklan" mesajı ile- tiyorlar. Bu arada Lefkoşa'nın Rum kesimine, Rum Yenilikçi De- mokratik Sosyalist Hareket Partisi'nin (ADİSOK) çağnlısı oiarak geçen Toplumcu Kurtu- luş Partisi (TKP) heyeti, Lima- sol ve Larnaka'yı ziyaret ettik- ten sonra Larnaka'daki ADİ- SOK lokalinde bir toplantıya katıldı. Sohbet biçiminde geçen toplantmın ardından ADİSOK ve TKP genel başkanları ortak bir basın toplantısı düzenlediler. ADİSOK Başkanı Pavlos Ding- lis, basın toplantısında,"Parti- lerimiz arasındaki dostluk, Kıb- ns sorununun çözümii için ge- reklidir. Bu çözümün, Kıbns'ı birieştirerek iki toplumlu, iki bolgeli bir federasyon öngörme- si gerekir" görüşünü dile getir- di. TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı îse bu temaslardan çö- züm beklenmemesi gerektiğine işaret ettikten sonra "Kıbns so- nınuna iki bölgeli, iki toplum- lu bir federasyonu temel alan bir çözüm gereklidir. Bu çözüm Kıbns'ın, birliği, bagımsızlıgı, toprak bütünlugü ve baglantı- sızlıgını güvence altına almalı- dır. Bu çözümii getirecek tek sü- reç de BM Genel Sekreteri'nin gözetiminde yapılacak toplum- lararası görüşmelerdir" dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türk ve Rum partile- ri arasındaki temaslan değerlen- dirirken de "Bu tür buluşmalar, esas davayı kamufle etmeme kaydıyla zararlı değildir. Rum parti liderlerinin kişilikleriyle il- gili bir kavgamız voktur. Kav- ga, inandıklan bir davayı uygu- lamakta gösterdikleri acımasız- lıkta bize, bu dava uğruna yapüklanndadır" diye konuştu. Denktaş, Türk tarafının Bir- leşmiş Milletler'e verdiği yeni önerilerle ilgili oiarak da şöyle dedi: 'Bizim eskiden beri takip el- tigimiz bir yolun devamıdır. Ne olduğunu, zannedersem bu saf- hada açıklamanın gereği yok- tur. Zamanı geldiğinde onlan da açıklayacağız. 1986 Cuellar önerilerini düşünürseniz, bunla- n biz zor kabul etmiştik. Kabul ettik diye halkımızda bir öfke dogmuştu. Biz bunun daha ile- risine gitmek suretiyle, daha da genişletmek suretiyle, kendi haklanmızı daha da belirgin ha- le getirmek suretiyle bir elasti- kiyet göstermeye hazır oldugu- muzu söyledik. Fakat ben kar- şı taraftan gelen sesleri begen- miyonım." Bu arada Kıbns Rum radyo- su, Rum yönetiminin BM Genel Sekreteri'ne gönderdiği mek- tupta, "Kıbns sorununa donık anlaşmalan temelinde BM Gü- venlik Konseyi'nin 649 sayılı ka- rarı da içinde olmak üzere tüm kararlannm uygulanmasıyia iki toplumlu federal bir çözümden yana olduğunu" bildirdiğini du- yurdu. TINA Türkiye'den jest beklentisi STELYO BERBERAKİS ATtNA — Kıbrıs'ta Rum ve Türk parti tem- silcilerinin bir araya gelmesi ve uzun yıllar sü- ren kopukluktan sonra gayri resmi bile olsa ye- niden "temas" kurmalan Ani^ra'da olduğu ka- dar Atina'da da "olumlu bir gelişme" oiarak karşılanıyor. Yunanistan hükümet sözcülüğünden yapılan açıklamada "Atina, Kıbrıs Rum Demokratik Biriik Partisi (DISI) lideri Glafkos Klerides ve eşliğindeki heyetin Kıbns TKP lideri Mustafa Akıncı'nın davetlisi oiarak Kuzey Kıbns'ı ziya- ret etmesini ve orada çeşitli temaslarda bulu- nulmasını memnunlukla karşılıyor ve bu tür te- maslan yapıcı ve yararlı görüyor" dendi. Yunan gazeteleri ise "15 yıldan sonra yi- ne el sıkıştılar" yolunda başlıklar kullandılar. Bu konuda Yunan gazetelerinde yapılan yonım- larda ise Atina hükümetinin düşüncesi doğrul- tusunda "Kıbns sorununa çözüm btılunacak- sa şimdi tam zamanı" görüşlerine yer verdiler. Glafkos Klerides, Kıbrıs Rum tarafının en de- neyimli siyaset adamı oiarak tanınıyor. Bundan iki yıl önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerini yi- tirmesine karşm Kıbns sorununun çözümü için kendine özgü öneriler getiren Klerides, Kuzey Kıbrıs'a yaptığı ziyaretinden önce Atina'ya gel- mişti. Atina'da Başbakan Konstantin Mitsota- kis ile görüşen Klerides'in Kuzey Kıbrıs'a git- meden önce "Atina'nın yeşil ışığını aldığından" söz ediliyor. Yunan hükümetinin ise Klerides'- in söz konusu faaliyetlerini ve Kıbns Türk par- tileriyle yaptığı temaslan "olumlu" kaışılama- sı bunu gösteriyor. Ancak aynı "duygular" Kıb- rıs Rum yönetimi tarafından da dile getiriliyor. Ne var ki Atina hükümeti, bu konuda ken- disini daha önceden "bağladıgı" için Kıbns so- rununun çözümünde ilk önce Turkiye'nin bir "jest" yapması gerektiğini vurgulamakta ısrar ediyor. Bu çerçevede son gelişmelerden ve Türk tarafının BM'ye sekiz maddelik bir "öneri paketi" getirdiği yolunda çıkan söylentilerden sonra Atina'daki hukümetin ban üyeleri kadar muhalefet partilerinde de "Acaba taviz mi veriliyor" kaygılan oluştu. Kıbrıs raporuna erteleme(Baştarafı I. Sayfada) lundaki söylentileri güçlendirdi. Cumhurbaşkanı Özal'ın Kiev dönüşünde Kıbrıs'ta "yerlerin- den edilenlerle ilgili" sözleri Türkiye'den beklenen "jest" yo- lunda yeni umutlar doğurdu. BM'deki Rum diplomatlan Kıb- ns'ta bir gelişme için yerlerinden edilen Rumların geri dönmesi- ne izin verilmesinin önemini vurgulayarak Türkiye'den bek- lentilerini dile getirdiler. Güvenlik Konseyi'nin, Cuel- lar'ın raporunu onümüzdeki hafta görüşmesi bekleniyor. Bu görüşme sırasında Güvenlik Konseyi'nden Genel Sekreter'in çabalannı destekleyici ve güç- lendirici yönde bir başkanlık açıklaması da yapılacağı belir- tiliyor. Genel sekreterlık, önce başkanlık açıklaması yerine "ye- ni bir karar" onaylanmasını yeğ- ledi. Ancak hem Rum tarafı hem de Türk tarafı, Güvenlik Konseyi'nden 649 sayılı kararı "daha sıküaşüran" bir karar çık- masını istemediler. Türkiye, Gü- venlik Konseyi'nin daha fazla devreye girmesinden yana olma- dığından bu eğilime itiraz etti. Rum tarafı ise "Türkiye ile ya- pılan görüşmelerden sonra Ge- nel Sekreter'in yetki kullanarak bir anlaşma taslağı hazırlaması- nı hızlandıracak bir gelişmeden" kaçınmak için Güvenlik Konse- yi'nden yeni bir karar çıkması- nı istemediler. Ote yandan Güvenlik Konse- yi'nin beş daimi üyesi arasında Konsey'in Kıbrıs konusunda "fazla aktif olmaması" yönün- de bir görüş birliği olduğu kay- dediliyor. Türkiye, genel sekreterlikle sürdürdüğü göruşmeler yoluyla Güvenlik Konseyi kaydına geçe- cek olan yeni raporda "atılan adımlann" vurgulanmasım iste- di. Göruşmelerde sekiz noktalı "anlaşma başlıklan"nın da ele alındığını doğrulayan diplomat- lar, Turkiye'nin bu gelişmelerin Genel Sekreter'in raporunda vurgulanmasından yana olduğu- nu kaydettiler. Geçen hafta sonunda BM da- imi delegesi Büyükelçi Mustafa Akşin Genel Sekreter Perez de Cuellar'ı ziyaret etti. Büyükelçi Akşin Türikye'nin görüşlerini Genel Sekreter'e bildirdi. Hafta başında Kıbrıs'taki temaslarını tamamlayarak donen Kıbrıs iyi niyet görevlisi Gustave Feissel ise Cuellar ile Akşin'in goruşmesin- den kısa bir sure önce görüşme fırsatı buldu ve temaslarını Cu- ellar'a aktardı. Bu gelişmelerden sonra Genel Sekreter'in 'kapsamlı' bir rapor hazırlama eğilimi taşıdığı ve Kıbnslı Rumların bu durumdan hoşnut olmadıklan izlendi. Kıb- rıs Rum diplomatlan kapsamlı bir rapor için "yeterli" veri ol- madığını, şu sıra yazılacak bir raporda "Daha fazla zaman is- tenmesinin dışında bir şey olamayacagmı" kaydettiler. Kıb- ns Rum tarafının niçin kapsamlı bir rapor istemediği açıklık ka- zanmadı. Ancak BM diplomat- lan Rum tarafının mayıs ayın- daki seçimlere dek zaman ka- zanma eğilimi taşıdığı yorumu- nu yaptılar. Rum diplomatlar "Genel Sekreter'in tarafları yniden bir araya getirmek uzere bir zemin oluşturmaya başladığını, bu se- fer bir araya gelmeden önce Türk tarafından görüşmelerin başarısızlığa uğramayacagı yo- lunda somut bir adım bekledik- lerini" ısrarla vurguladılar. liderliğine eleştiri ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Dışişleri Bakanlığı, KKTC ile Kıbrıs Rum yönetimi siyasetçileri arasında yapılan te- masların "olumlu" karşılandığı- nı bildirirken Rum liderliğinin tutumunu eleştirdi. Bakanlık sözcüsü Murat Sungar, Demok- ratik Biriik Partisi (DİSİ) lideri Glafkos Klerides'in "ENOStS- ten vazgeçildiğini"ni ve federal biriik, iki topluluk, iki kesimli- lik ilkelerini onayladığını bildir- mesi konusunda, "Bunlardan bir tanesinin böyle bir şey söy- lemesi tabiatıyla olumlu bir ifa- dedir. Fakat mühim olan haliha- zırdaki yönetimin tutum tarzı- dır. Bunda hiçbir olumlu işaret görmemekteyiz" dedi. Sungar haftalık basın toplan- tısında gazetecilerin sorulan üzerine Kıbns'taki son gelişme- leri değerlendirdi. Kıbns'ta çö- zümün adada yaşayan iki halkın anlaşmasıyla mümkün olduğu- nu vurgulayan Sungar, "Henüz Rum liderliğinin iki taraf arasın- da yapıcı ilişkiler kurulması ve çozumun temel ilke ve kavram- larını belirleyecek bir ön anlaş- maya doğru ilerlenebilmesi için ciddi ve samimi bir çaba içine girdigini gosleren hiçbir belirti- nin de mevcut olmadığını ifade etmek doğru olacaktır" dedi. Bir soru üzerine Çankaya Köşkü'nde önceki gün yapılan toplantıda, Kıbns'ta hızlı bir çö- zümü öngören yeni bir taslak ya da onerinin gündeme geknedi- ğini de açıklayan Sungar, Birleş- miş Milletler (BM) Genel Sek- reteri Perez de Cueâlar'ın bugün- lerde yayımlanması beklenen Kıbrıs raporunun "şifahi" nite- likte olacağını vurguladı. Alptemoçin'in sözleri AT-Türkiye KPK toplantıları için Briıksel'de bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alpte- moçin, Turkiye'nin Kıbns konu- sunda taviz vermesinin söz ko- nusu olmadığını söyledi. Alpte- moçin, Kıbns konusunda pazar- lığı yapacak tarafın Türkiye ol- madığını, KKTC ile Rum yöne- timi olduğunu, temel talepler- den vazgeçilmesinin de müm- kün olmadığını belirterek "Sa- yın Cumhurbaşkanı'nın Sayın Bush ile göriişeceği meseleler arasında Kıbns'ın da olması ta- büdir. Ama önemli olan, asıl ta- raf olanlann sorunu çözüme ni- yetleridir" dedi. Kürtlere silah Türkiyedengidiyor PARLAMENTONUN BOYUTIARI Rahmi Kumaş 5000 lira (KDV içinde) ödemdi gönderilmez. (Baştarafı 1. Sayfada) karşıya olduğunu" öne surdü. Gelb, Turkiye'nin Kuzey Iraklı Kürtlere yardımından şöyle söz etti: "Ankara'nm Kürt ayrımcılıgına karşı geleneksel tutumu göz önüne alındıgında sürpriz olacak şekilde, Türkiye kuzeydeki Kürtlere silah sevk etti. Suudi Arabistan, Beynıt ve Şam'daki üslere para yardımı teklif etti. Suriye, Irak'ın BA- AS Partisi içindeki gizli mütte- fikleri ile teraasa geçti. ABD Dışişleri Bakanı James Baker, pazar günü yaptığı açıklama- larda durumu daha da vahim hale getirdi. ABD'nin ayakla- nanlara gizli oiarak silah gön- dermediğini söyledi ise de örtü- lü yardım yapıldıgını sezdirdi. (Buna daba sonra yonetim yet- kilileri yalanladı) Gelb'in bu satırları ABD'nin yapılan yardımı "örtülii oiarak" müttefikleri üzerinden sürdürduğü izlenimi veriyor. Öte yandan Barzani'nin lider- lığindeki Kürdistan Demokra- tik Partisi temsilcisi Abdullab Muhittin Cumhuriyet'e "Kuzey Irak'taki Kiirtlerin hiçbir şekil- de ne insani ne de silah yardı- mı almadığını, hÜKÜmetlerin bu açıklamalanna rağmen var- dımın bugüne dek gerçekleşme- miş olduğunu" söyledi. KDP dun yaptığı basın açıklamaları ile özellikle insani yardımın aci- liyetine değindi ve Birleşmiş Milletler Mülteci Komisyonu- na, Kızılaç'a ve diğer uluslara- rası yardım örgütlerine çağnda bulundu. • Gelb yazısında Kuze>' Irak- ta Kürtlere yapılan bu tür yar- dımlann "ikinci bir Lübnan'a yol açacağını" öne sürüyor. Aynı gazetede yer alan bir haberde ise Türkiye hükümeti- nin Kürt liderle görüşmeleri sı- rasında ayaklanmada gerekecek silahların Türkiye üzerinden gönderilmesine olumlu yakla- şıldığı ifade edildi. Gazetenin VVashington mahreçli Elaine Sciolino imzalı haberinde. Kürtlerin Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'ın iletişime açık poli- tikasından "moral destek" al- dığı kaydedildi. Irak Kürtlerinin Saddam Hüseyin'e karşı pek şansı olmadığını işleyen haber- de, Türkiye ile görüşmeler sıra- sında Kürtlerden 'gerekirse si- lah sağlanmasf için Türkiye üzerinden yollann açılması ta- lebinde bulunduğu, Türk yetki- lilerin bu talebi "dikkate aldıklan" yer aldı. Habere gö- re "Üst düzeyde Türk yetkilileri 'Turgut Özal'ın Kurt liderle ile- tişimi açtığı yolundaki politika degişikliğini açıklamasından sonra' Turkiye'nin Kürtlere in- sani yardım gönderecegini, bu- nun yanı sıra Türkiye üzerinden silah saglanması yolundaki Kürt talebini de incelemekte ol- duklarını açıkladılar." Avrupa Parlamentosu Kıbrıs •• •• •• punızu sürüyor SABETAY VAROL ~ BRÜKSEL — Türkiye-AT Parlamento Karma Komisyonu Ilkbahar Dönemi Toplantısı (KPK) dün başladı. Dünkü otu- rumda topluluk ülkelerindeki Türk işçilerinin ve ailelerinin hakları konusu görüşüldü. Top- lantıya katılmak üzere önceki gece Brüksel'e gelen Türk par- lamenterlerin, çeşitli Avrupa ku- rumlarında Kürtler ve Kıbrısla ilgili alınan son kararlann ardın- dan "atak" bir tutum benimse- me niyetinde olduklan gözleni- yor. Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, bugün AT Dönem Başkanı Lüksem- burg Dışişleri Bakanı Jacques Poos'la karma komisyon top- lantısı nedeniyle karşılıklı birer konuşma yapacaklar. Avrupa Parlamentosu'ndan 18, Türkiye Büyük Millet Mec- lisi'nden 18 parlamenterin katıl- dığı toplantıda, Dışişleri Baka- nı Alptemoçin'in Kıbns konu- sunda AT'nin yapmaya haar- landığı çeşitli girişimlere karşı çı- kacağı ve Turkiye'nin Kıbns ko- nusuna ATnin herhangi bir mü- dahalede bulunmaktan kaçınmasını isteyeceği ifade edi- liyor. Bilindiği gibi AT Dönem Başkanı Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jacques Poos'un Kıbns sorununun çözümüne katkıda bulunmak üzere bir girişim baş- lattığmı açıklaması, Türkiye'nin tepkisine yol acmıştı. Geçen haf- ta içinde ise Avrupa Parlamen- tosu, Kıbrıs'la Kuveyt'in işgah' arasında benzerlik kuran bir ka- rar almıştı. ATTürkiye ilişkileri de bugün ve yarın yapılacak toplantılar sı- rasında ele alınacak. Ortaklık Konseyi'nin çok uzun zamandır toplanamaması ve Yunanistan'ın 4. mali protokolün serbest bıra- kılmasını engellemesi, toplulu- ğun Türkiye ile ilişkilerini ciddi oiarak sekteye uğratıyor. Ateşkes sonrası ilk saldırı ABD, Irak uçağmı düşürdü Dış Haberier Servisi — Irak'- ta Saddam Hüseyin rejimine karşı başlatılan ayaklanma bü- tün hıayla sürerken, bir Irak sa- vaş uçağınm, "ateşkes kuralla- nnı ihlal ettiği için" ABD uçak- larınca düşuriildüğü bildirildi. Irak'ın kuzeyinde Kurt ayak- lanması giderek yayılırken, Bağ- dat'ta dün yapılan parlamento oturumunda, yeni bir hükümet oluşturulması ve anayasanın de- ğiştirilmesi görüşüldü. Irak Par- lamento Başkam Mehdi Salih, İran'ı, ayaklanmaya destek ver- mekle suçladı. AP ve Reuter'in haberlerine göre Amerikan NBC televizyo- nu, bir Irak savaş uçağının, bir ABD savaş uçağı tarafından Kuzey Irak'ta düşürulduğünü bildirdi. Haberin duyulmasın- dan sonra bir açıklama yapan Suudi Arabistan'daki ABD as- keri sozcüsu, bir Irak SU-22 uçağının, bir ABD savaş uçağın- ca düşürulduğünü açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzvvater da VVashington'da bir Irak savaş uçağının, ateşkes ku- rallarını ihlal ettiği için düşürul- duğünü açıkladı. Fitzwater, olay hakkında ayrıntılı bilgi ver- medi. ABD Başkanı (jeorge Bush da Irak savaş uçağının düşürul- mesi ile ilgili oiarak, "Bundan sonra da havalanacak her Irak uçağı duşürulecektir. Irak uçak- ları, ateşkes kurallarını ihlal ederse duşürulecektir. Lmarım, böyle bir şey olmaz" dedi. Irak'ın kuzeyindeki Kurt ayaklanmasının giderek büyü- düğü haber veriliyor. Kürt kay- naklara dayanarak haber veren ajanslar, isyancıların, Kuzey Irak'ın tamamını denetim altın- da tuttuklannı bildiriyorlar. Re- uter'in haberine göre Irak Kür- distan Yurtsever Birliği lideri Celal Talabani, Şam'da yaptığı açıklamada, Irak birliklerinin, Kerkük kentine helikopterlerle saldırdığını bildirdi. Kürdistan Demokratik Partisi adına dün yapılan açıklamada da "Kerkük'ün alınmasıyla ül- kenin kuzeyindeki Kürdistan bölgesinin Saddam Hüseyin'e bağlı güçlerin denetiminden ta- mamen kurtanlmış olduğu" öne suruldu. Irak Parlamentosu dün ola- ğanüstü toplandı. Irak Parla- mento Başkanı Saadi Mehdi Sa- lih, parlamentoda yaptığı açış konuşmasında, Iran'ın, Körfez savaşını Irak'ı yıkmak için bir fırsat bildiğini ve bu amaçla sı- nırdan sevk ettiği "sabotajcı- lan" iiç haftadır kullandığını bildirdi. ABD liderliğindeki koalisyon ile İran'ın, yıkım planlarını bir işbirliği içinde hazırladıklarını one süren Meclis Başkam Salih, "Öyle göriinüyor ki onlar, bu rolü benimsemiş görünüyorlar. Amerikalılar temel tesisleri yık- tılar, geriye kalan da bu çapul- culara bırakıldı" dedi. Kuveyt 'il' değil Bu arada Irak Parlamentosu- nun, Kuveyt'in Irak topraklany- la birleştirilmesini öngören karan iptal ettiği açıklandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear