Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı C umhurnel Malbaaulık vc Cîa/cıeıılık Turk Anoııım îjırkciı adına
Bcrın Nadı # Murahhas Uw f-mine l ^aklıgil 0 Genel Va>ın Muduru
Hasan C emal. Va7i l>lerı Muduru Ok»> donensin 0 Haber Mckezı
Mtuluru Valçın Ba>er, Savia Duzenı Vûneımenı Mı Acar 0 Temsılııler
\N^,AR^ \hmel Tan. I/VIIK Ihkmcl (, ılınkaya. AD\NA Çelın Yıgenoglu
tkonomı Meral Tamer, Dı^ Haberler Lrgun Balcı, Kultur Celal Uster, >un Habetlerı Necdel
Dogan, Spor Damşmanı. Abdulkadir Vucelman, Dı/ı Ya/ıl.ıı Kerem Çalışkan, Ara^tırnıa Şahın
Alpat, Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Malı Işler Erol Frkut 0
Muhasebe Bulenl Yener 0 But<,e-Planlama S«vgi Osmanbeşeoglu 0 Reklam A»e Torun 0 Idarc
Huse)in Gurer 0 Işletme Onder Çelik 0 Bılgı-lşlem Naıl İnal 0 Pcrsonel Sevgı Bostancıoglu
titı\un ,e iayar C umhunvı.1 Mdlbddtıiık v= Oa/euxılık TA !j Turkocagı Cad 39'4! Cağalo£lu
.4114 M I'K 246lManbul Td 512 0< 05 (20 hal;, Telcx 22246 ta» (1)526 60 72 0 flu/ofo/-
Anksra /ıva dokalp Bl> Inkılap S No 19 4, Tcl 133 1141-47 Tclc» 42344 Fax (4II33O5 65
0 lımır H 7ıva BIv 1352 S. 2/3 Tcl 13 12 30. Tck« 52359, Fı» 151) 19 53 60 0 U m
Inonu Cıd 119 S. No 1 Kal I Td 19 37 52 (4 haı) Tcta 62155, FajL (71) 19 25 78
TAKVIM. 15 KASIM 1991 îmsak 5.16 Guneş: 6.44 Öğle. 11 53 tkındi: 14 29 Akşanr 16 53 Yatsı- 18 16
Galatasaray LisesVnin genç öğrencileri, yeni uygulanan 'seçmeli ders' sistemine biraz kuşkulu bakıyorlar
6
Biz bu sistemin kobaylamyız'ÖĞRENCİLER NE
DİYOR?
Marat Karabay
Sistem, her yönüyle
hazırlanmalı ve
uygulanmasına oyle
başlanmalıydı.
Ahunet Hasaa Sistem
hocaların eline fazla koz
veriyor. Sınıf geçmek
öğretmenin elinde. Bir
hoca öğrenciye takarsa
onu bırakabilir.
Eray Yazgan Sistem
yararlı olabilir, ancak bir
kaç okul dışında
uygulaması çok zor.
Tolga Dogan •
Akmet Dogan Din dersi
zorunlu ders olmaktan
çıkanlmalı.
Katlu Tay Biz bu
sistemin kobaylanyız. Bir
dersten kalma zincirleme
olarak devam edebilir.
Pozitif bilimler kenara
itilip negatif bilimlerin
zorunlu yapılması doğru
değil.
Efe Ceylan Amerikan
özentisi "bir sistem. Çok
yararlı değil, insan
arkadaşlarını özlüyor.
FtGEN ATALAY
Giysüeri "tek Üp" değil. Her
biri bir başka renk. Kimisi uzun
saçlı, kimisi kısa. Hepsi cıvıl cı-
vü, neşeli çocuklar. Galatasaray
Lisesi'nde okuyorlar, atna hep-
si Galatasaray takımını tutmu-
yor. Ve diğer okullarla birlikte
liselerinde de bu yıl uygulanma-
sına başlanan Ders Geçme ve
Kredi Sistemi'nden pek hoşnut
değiller.
Milli Eğitim Bakanlığı'na
Bağh Ortaöğretim Kunımlan'n-
da Ders Geçme ve Kredi Yönet-
meliği'nde, "ortak dcrsier dışın-
dı beiirienen, ögrencflerin ilgi,
iatriı ve Tetenddcfi ölçüsiuıde ve
doğrultusunda yöaefecekleri çe-
fMi programlarda acriemeterini
•e kijisel yeteneklerini saglayıcı
deısler" olarak nitelendirilen
seçmeli dersler, hemen her okul-
da olduğu gibi Galatasaray Li-
Ingilizce ders saatlennin az
olduğundan yakımlıyor ve kimi
öğrenciler, din dersinin azaltıl-
masını ve Ingilizce dersine ek-
lenmesini öneriyorlar. Tolga Do-
ğan, hıçbu- dersin zorunlu olma-
masını ıstiyor. Doğan, "Benlm
fen derslerine ilgim yok, dm der-
SİDİD de zorunlu olmaması
gerekir" derken, Ahmet Taylan
da, din dersini okumak isteme-
diğini söyluyor
tptal olabilir
Sözlerine "Biz bu sistemin
kobayianyız" diye başlayan Knt-
lu Tay, şöyle devam ediyor:
"Bir dersten kalırsak, bir da-
ktaki dönem o derse zorunlu ola-
rak girecegiz. Kalma, rincirleme
olarak devam ederse okula biti-
remeyeceğiz. Pozitif bilimlerin
bir kenara itilip negatif bilimle-
rin zorunlu yapılması da iyi de-
ğil. Yeni iktidar bu sistemi iptal
edebilir. Yine olan bize oUcak."
Levent Apaydm, "devamsu-
lık" sorununa değinerek, "Bu
sistemde haftada bir saat olan
bir derse uç defa girmezseniz o
dersten kalıyorsunuz" diye ko-
nuşuyor.
Efe Ceylan, sistemi "Aateri-
ir«» özeatisi" olarak tanımlıyor
ve "Çok yararü değil, işsaa ar-
k d i ödüyor" diyor.
Ydneticiler
GALATASARAY'IN GENÇLERt — Galatasaray Lisesi'nin genç öğrencileri, bu ders yılında uygulanmaya başlanan Ders Geçme ve Kredi Sistemi'nin henüz
tam açıkhk kazanmadığını soyluyorlar. Yeni iktidann eğitim modeli merakla bekleniyor. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ)
sesi'nde de öğrencilerin isteğine
bırakılmarruş.
özellikle Uk yanydın "geçiş
dönemi" olması, velilerin ve öğ-
rencilerin sistemi tam anlamıy-
la kavrayamanuş olmalan nede-
niyle "yanhş kararlar alabilecek-
leri," arıcılık ve benzeri dersle-
rin Galatasaray Lisesi öğrenci-
leri için "gereksiz olması" gibı
gerekçelerle okul yönetimi, öğ-
rencilere seçmeli derslerin tama-
mım sunmuş, ama "Bizce tngi-
llıcc ögrenmeniz sizin için şart,
sizce de öyle değil mi? gibi yön-
lendırmelerde bulunmus.
Galatasaray Lisesi'nde, üçü
Galatasaray'daki ana binada,
ikisi Ortaköydeki binada olmak
uzere beş Iıse bınnci smıfta top-
lam 184 öğrenci, Türk dili, Fran-
sızca, matematık, fen bilgısi gru-
bu (fizik, kımya, bıyoloji) ve dil
kültürü derslerini zorunlu; In-
gilizce, inkılâp tarihi, beden
eğitimi ve coğrafyayı seçmeli
ders olarak göniyor.
Görüştüğumuz bir grup
Lise-1 öğrencisinin, bu öğretim
yılında uygulanmasına başlanan
Ders Geçme ve Kredi Sistemi ile
ilgili eleştirileri çok. Kimisi zo-
runlu derslere tepki duyarak,
"Laik bir iılkede din dersi nasıl
zornnlu olur? dıye sonıyor, ki-
mısı "Bu sistemde en bıiyük so-
rmn devamsulıktır" diyor. Bazı-
lan, yeni hukümetin sistemi kal-
dıracağı endişesini tasıyor. Gö-
ruşme sırasında sık sık "Biz bu
sistemin kobaylanyız'V'Biz Uk
kurbanlanz", "Sistem kaldınlır-
sa olan bize olacak" gibi yakın-
malar duyuyoruz.
Murat Karabay'a göre "sistem
ber yönüyle hazırlanmalı ve uy-
gulanmasına öyle başlanmalıy-
dı."
Ahmet Hasan, "sistemin ho-
calann eline çok fazla koz
verdiği" göruşunde. Hasan, "sı-
nıf geçmek ogretmenin elinde
gibi. Bir hoca öğrenciye takar-
sa onu bırakabilir. Btttün koz-
lar hocanın elinde" diyor.
Eray Vazgan, sistemin yarar-
lı olabileceğinı, ama birkaç okul
dışında uygulanmasırun çok zor
olduğunu söyluyor. Nedeni,
"yer ve ögretmen yetersizliği".
Galatasaray Lisesi Mûdür
Baçyardımcısı Mahmut Oyma,
seçmeli derslerin bölgelere göre
farklıbk göstermesi gerektiğini
belirtiyor. örneğin, "turizmln
yoğun oldağn bölgderde tu-
rizmle ilgili dersler, Karadeniz
Bölfesi'nde onnancılık konnlo
dersfarin okutnlmaa gibi." Gala-
tasaray Lisesi'nde 33'ü Fransız
ounak üzere toplam 110 öğret-
men bulunduğunu, yer sorunu
olmadığım kaydeden Oyma'mn
bu konudaki görüşleri şöyle:
"Biz bu sistemi rahatükla uy-
gulayabiliriz. Ögrendier değişik
denleri seçtikleri takdirde bu
dersler için hocamız da var, boş
ünitelerimiz de. Ancak Uk yan-
yıl bir geçiş döaemidir. Ve Mzfap
oknlda bir 'devre hâkimiyeti'
vardır. Çocuklar birbirierinden
aynhnak istemiyorlar ve seçmeli
denleri de birlikte seçiyortar."
Uluslararası Gazete Editörleri Federasyonu'nun 19. sempozyumu Istanbul'da başladı
Basın, krizîni tartışıyorYONCA ÖZKAYA
Uluslararası Gazete Editörle-
ri Federasyonu'nun (FIEJ) dün
Swiss6tel'de başlayan 19. se-
mpozyumunda, dunya yazılı
basınının, içinde bulunduğu
krizi diğer yayın kuruluşlany-
la işbirlığine giderek, okuyucu-
nun taleplerini değerlendirerek
ve bunun sonucunda kaliteli
ürün sunarak asabileceği savu-
nuldu.
250"den fazla gazete sahibi ve
editörunun katıldığı ve balo sa-
lonunda yapılan ilk oturum Fe-
derasyon Başkanı Jan Nouwen
ile Cumhuriyet gazetesi murah-
has üyesi Emine Usaklıgü'in
konuşmalan ile açıldı. Uşaklı-
gü, Türkiye'de basuım durumu-
na değindiği konuşmasmda,
yazıh basımn az okuyucusu,
TV'nin ise çok izleyicisi oldu-
ğuna dikkat çekti. Uşaklıgil,
Turkiye*de okuryazar oranının
artışının gazete okuru sayısına
yansımadığını, aksine TV izle-
yicüerinin çoğaldığuıı kaydetti.
Uşaklıgil, kurulacak bir
DYP-SHP koalisyonu ile ülke-
ye liberalleşme geleceğini belir-
terek "Bu konuda amutluynz.
ÖzeUikk, vaat ettikleri saydam-
laşma ile haber kaynaklanna
daha kolay ulaşma imkânı
bulabüeceğiz" dedi.
Emine Uşaklıgil, Türkiye'de
198S yılının başlarmdan itiba-
ren basında çıkan sorunlann
bugün devam ettiğini ve uzun
bir sure de bitecegini sanmadı-
ğını söyledi.
Türkiye'de şu an enflasyon
oranının yılhk yüzde 70 dola-
yında olduğuna ve gazete fiyat-
lannın 12 yıl içinde 200 kat ora-
nmda arttığına dikkat çeken
Uşaklıgil, "Bu sartlar içinde ga-
zete çıkarmaya, gekceğe hazır-
FIEJ sempozyumunda dunyada yazılı basımn krizi ele alınıyor. (Fotoğraf: AA)
lanmaya çaiışıyonız" dedi.
Uşaklıgil şöyle konuştu:
"Gazeteler, bu küçük havuz
içinde okuyucu kapmaya çalış-
makta. Yeni okuyucular yarat-
mak yerine birbirierinin okuyu-
cusunu almak için rekabet et-
mekte.
Öte yandan, ülkemizde kişi
başma düşen reklam harcama-
sı 45 dolar. Bu, Kuzey Avrupa
ülkelerine gore çok duşük bir
seviye. Bu reklam gelirierinin
yansını ise televizyon almakta.
Diğer yansını da basın böliış-
mekte. Bunun yarattığı rekabet,
berkesin canı pahasma cauşü-
ğı bir ortam yaratmakta."
Cumhuriyet gazetesi dışında-
ki bütün gazetelerin promosyon
yaptıklanm belirten Uşaklıgil,
"Artık bütçeler aşümıştır ve
mesleğin standartı bundan
mağdur olmuştur. Bu kampan-
yalar yarardan çok zarar geti-
riyor. Gazeteler de bunu kabul
ediyor. Ancak muptela kumar-
badar gibi kampanyalardan bir
türlü vazgeçemiyoriar" dıye ko-
nuştu.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın, gerek başbakanlığı dö-
neminde gerekse cumhurbaş-
kanhğı döneminde basımn işle-
ri ile yakından ilgilendığini ifa-
de eden Uşaklıgil, Cumhurbaş-
kanı'nın bazı gazetelerin satışı
sırasında devreye girdiğını, ga-
zete kâğıt fi>-atlarını artırarak
gazetelerin kârhlığını aza indir-
meye çalıştığını ileri sürdu.
Fransız gazetesi Figaıo'nun
yoneticisi François Repellin'nin
yönettiğı otunımda söz alan Is-
kandinav medya şirketi Mc
Kinsey'in mali danışmanı Bir-
ger Mangnus ile Ingersoll Ya-
yınlan'nın müdürü lngiliz Ro-
ger Nicholson gazete yapısında
kriz döneminde yapılan deği-
şiklıkler uzerinde durdular.
FIEJ Yönetün ve Pazarlama
Komitesi'ne dört yıl başkanlık
eden Roger Nicholson, iyi ve
kötu koşullarda kaynak ayarla-
ma programım anlattı. Bu
programda insan, sermaye ve
diğer ek kaynaklann piyasadan
gelen taleplere uygun olarak en
etkin şekilde kullanılması
amaçlamyor. Nicholson, prog-
ramın temelini, günlük işlerin
esnek yapılması, normal iş du-
zeyinin tutturulması, teknolo-
jiden faydalanma, yaymm ke-
sintisiz surdürülmesi, insan
kaynaklan ile olumlu ilişki ku-
rulması, diğer medyalarla reka-
bet ve yuksek malı oranlara
ulasma ilkelerine dayandırdı.
İngiliz ekonomist, bu uygu-
lamanın ülkedeki sendikal ça-
hşma ortamı, kühılr ve yatınm
ile işgücu arasındaki maliyet
oranı, tiraj ve yayın sıklığı gibı
noktalarda farkhhk gösterebi-
leceğine dikkat çekti.
Sempozyumun öğleden ön-
ceki oturumunda söz alan II
Gazzetino'nun Genel Yayın
Müdürü Italyan Lorenzo Jorio
ile Patriot Ledger Yayınlan'ıun
sahibi Amerikalı Prescott Low,
kendi yaym organlarındaki kri-
zi nasıl aştıklarını örneklediler.
Aynı zamanda FIEJ Genel
Sekreteri olan Prescott Low, sa-
hibi olduğu yayinevınin son altı
ay içinde beşinci kez ekonomik
krizle karşı karşıya olduğunu
belirterek "değişikUğin tehlike
olarak değil, fırsat olarak
değerlendirilmesi" yaklaşumm
benimsediklerini kaydetti. Bu-
gunku koşullarda ışbirliğinin
daha az masıafh olduğuna de-
ğinen Low, okuyucu ve reklam
şirketleri ile daha sıcak ilişki
kurmak istediklerini, okuyucu-
ya diğer yayınlardan daha ön-
ce ulaşabilmek amacıyla cuma
ve cumartesi gazetelerini çıkar-
maya başladıklannı söyledi.
35 ülkede 36 gazete yayına-
lan birliği, 12 ülkede gazete yö-
neticileri ile birükte 15 ulusal ve
uluslararası haber ajansını bün-
yesinde toplayan Uluslararası
Gazete Editörieri Federasyonu,
beş kıtada 15 bin yayını temsil
ediyor.
The Guardian Gazetesi Pa-
zarlama Muduru Stephen Pal-
mer'ın yönettiği öğleden sonra-
ki oturumda gazetelenn ilan
gelüierindeki düşüş ele alındı.
The Independent Gazetesi Rek-
lam Müdürü Adrian O'NeUI
gazetelerin okuyucu ve ilan ve-
renler piyasasına hitap ettiğini
vurguladıktan sonra okuyucu-
ya ilandan beklediğini vennek
ve bu iki pazann zaranmn fark-
hlaşmasına engel olmak koşu-
luyla bir denge politikası uygu-
lanabileceğini belirtti.
MAXWELL NASIL OLDU?
Basın krahna
ikinci otopsi
EDtP EMtL ÖYMEN
LONDRA — Pek az faniye
nasip olan bir yaşama imza atan
Robert Maxwe|l, ölumü ile de
yine pek az faniye nasip olacak
türden bir esrar perdesi çekti
üzerine. Şimdi Kudüs'te Müslü-
manlann en kutsal yerlerinden
Kubbetus's-Sahra'ya bakan ya-
maçta sade bir mezarda yaüyor.
Ama neden ve nasıl öldüğü hâ-
lâ anlaşılamadan. ölümünde,
kendisine mezar açan tsrail'in
gizli servisi MOSSAD'ın rolü
olup olmadığı da anlaşılmadan.
Ama ölüm nedeninin resmen
anlaşılması şart: MaxweU, 20
milyon sterline (1.7 trilyon lira)
kaza sigortası yapürmıştı. Kaza
sonucu olduğu resmen anlaşılır-
sa, sigorta bu parayı ailesine
ödeyecek. Vergisiz.
Sorular:
1- Her zaman yamnda bir
sekreteri bulunduran Maxwell,
yatına neden yalnız başma N
in-
di?
2- Akşam yemeğinden yaüna
gece 22.00'de döndü, kaptanla
en son ertesi sabah 04.45'te ko-
nuştu. Bu kadar süre içinde
Maxwell ne yaptı?
3- Yatta görevli mürettebatın
seçimi sağlıklı mrydı?
4- Yata herhangi biri, kimse-
ye görunmeden girebilir miydi?
5- Maxwell'üı kendini iyi his-
setmediğini çok kişi söyluyor.
Kaptan, mürettebata neden
Maxwell'e "gözkalak olunma-
sı"m emretmedi?
6- Masvvell her sabah çay ve-
ya kahve içerdi. Neden kimse
salı sabahı kapısım tıklatarak
çay ya da kahve götürmedi?
7- Kaybolduğu anlaşıhnca
kaptan neden Ispanyol makam-
lan yerine Londra'yı haberdar
etti? Neden denizde hemen bir
aramaya başlanmadı?
8- Maxwell, nereden düştü?
Karnının hemen üzerine kadar
gelen bir küpesteden, Majtwell
gibi kocaman cüsseli biri kolay-
ca düşebilir mi?
9- Kaybolduğu, 54 metrelik
yatın neden ancak 3 kez aran-
masmdan sonra anlaşıldı?
10- Adli tıp uzmanlan yatı m-
celedi mi?
11- Yatta daima 4 kişi devri-
ye gezerdi. Neden kimse, Max-
vvell'in denize düştüğünü gör-
medi, duymadı?
12- Maxwell, yatta dolaşırken
kabin kapısını açık bırakırdı.
Kendisinden uzun saatler ses
çıkmayınca kabinine gidenler,
kapıyı kapalı buldular. Maxwell
içeriden çıktıktan sonra, kapıyı
biri mi kapattı?
13- tngiliz-tsrail Dostluk Der-
neği toplantısmda bir konuşma
yapması gereken Maxwell, bu-
nu neden iptal etti? Düzenleyi-
ciler, neden iptal karannı, top-
lantıya bir saat kala açıkladılar?
ölüm nedeni "kalp ve akd-
ğerlerin dormas". Ama bu,
kalbin ve akciğerlerin, ölüm
anına kadarki vücut fonksiyon-
lanmn neden ve nasıl bozuldu-
ğunu, ölümün neden meydana
geldiğini açıklamıyor. Max-
vveU'in akciğerlerinde pek az yo-
suna rastlandı. Kalp krizi sonu-
cu vücut sistemleri birkaç daki-
kada durduğu ve tapanriıgı için,
akciğere pek az su girmiş obna-
sı doğal. Denize düşüp boğul-
saydı, akciğer kaslan balon gi-
bi şişecek, içinde de su, solunum
yollannda köpük olacaktı.
kadını seviyor
• İZMİR (ANKA) —
Başağrısının kadmlarda
erkeklerden daha fazla
göruldüğu belirlendi.
Washıngton'da toplanan
"Uluslararası Başağnsı
Kongresi"ne sunulan
bildirilerden derlenen
bilgilere göre her yüz
kadından 94'ünün, her 100
erkekten ise 60'ının başı
çeşitli nedenlerle ağnyor.
Başağrısının başlıca
nedenleri olarak sinüzit gibi
rahatsızlıklann yanı sıra
aşın yorgunluk ve
uykusuzluğun yanında
günlük yaşamın getirdiği
stres, üzüntü ve sıkıntılar
geliyor. Dünyanın çeşitli
üniversitelerinden
farmakoloji uzmanlanmn
kongreye sunduklan
tebliğlerde, kadınlann daha
duyarlı olmalan nedeniyle
erkeklere oranla daha çok
başağnsı çektikleri
bildirildi.
Konutlarda
az
• İSTANBUL (AA) —
TMMOB Makine
Mühendisleri Odası
tstanbul Şubesi'nin
duzenlediği 'Konutlarda
Doğalgaz Tesisatı ve
Dönuşüm' konulu seminer,
tTÜ Sosyal Tesisleri'nde
başladı. Seminerde, tTÜ
Makine Mühendisliği
Fakültesı öğretim Uyesi
Prof. Dr. Osman Genceli,
doğalgazın dünyada ve
TurkiyeMeki üretim ve
tuketımine ilişkin bilgi
verdi. Genceli, dünyadaki
doğalgaz rezervinin yaklaşık
100 tıilyon metreküp
olduğunu ve bu rezervin
yüzde 43'ünün Sovyetler r
Birlıği'nde bulunduğunu
söyledi. Doğalgaz rezervi
açısından Sovyetler
Birliği'ni sırasıyla tran,
ABD ve Katar'ın izlediğini
belirten Genceli, doğalgaz
üretıminde de Sovyetler
Birligi'nin ilk sırada yer
aldı&nı belirtti.
Mezuniyet
8onra§ı eğitim
• tstanbul Haber Servisi
— Boğaziçi Üniversitesi
Mezunlar Derneği'nce
"Mezuniyet sonrası eğitim
alanında görülen kaliteli
hizmet eksiğinı gidermek"
amacıyla düzenlenen
"Mezuniyet Sonrası Süreli
Eğitim Programı" bugün
Klassis Oteli'nde başlıyor.
Firmalann üst düzey
yönetıcileri ve adaylanna
yönelik olarak hazırlanan
seminerlerden elde edilecek
fonlann Boğaziçi
Ünıversitesi'ne doğrudan
aktanlacağı ve böylece
üniversitenin eğitim
kalitesinin yükselmesine de
katkıda bulunulacagı bildirildi.
Kültür
işbtrli^i
• tstanbul Haber Servisi
— tstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Nurettin
Sözen, Varşova'da "Kültür
tşbirliği Protokolü"nü
imzaladı. Istanbul'la
'kardeş kent' ilan edilen
Strasbourg'daki temaslanm
tamamlayıp Varşova'ya
geçen Nurettin Sözen,
belediye sarayını âyaret
etti. Burada "Kültür
Işbirligi Protokolü"nü
imzalayan Sözen, Varşova
Belediye Başkanı'mn
onuruna duzenlediği
yemeğe katıldı. öte yandan
Polonezköy'ün 150. kunıluş
yıldönümü nedeniyle
Istanbul'da düzenlenecek
Türk-Polonya Haftası'nın
hazırlıklanna Istarbul
büyükşehir Bdediyesi
tarafmdan başlandı.
Liones8
Lions oluyor
• İSTANBUL (AA) —
Merkezi ABD'de bulunan
Lions Derneği'nin tüm
dünyadaki dernekleri
kapsayan karan uyannca,
Lioness (Bayanlar)
kulüpleri 30 Haziran 1992
tarihinden itibaren
kapatüıyorlar. Lionessler,
bundan böyle faaliyetlerini
Lions kulüpleri içinde
devam ettirecekler.
LIEVDIPENDENTE adlı gazete, 'bağımsız' ama İngiliz etkisinde
Italyan Babıâlisi'nde yeni isinı
NtLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — "Çıkü, çıkıyor,
çıkacak" derken merakla bekle-
nen "L'Indipendente", nihayet
gazete bayilerindeki yerini aldı.
Yaym dünyasına girerken 'ttal-
yaa Bahıalisi'nde gerçek bir çal-
kann yaratan "L'üıdipendente",
15 yıl önce doğan "Repubblica^
'mn ba^an öykusünü yinelemek
istiyor. Ama farkb bir formulle
lngütere'de "Independent"ın
süksesinden etkilenen bu yeni
gazete, ttalya'ya Anglosakson
gazeteciliğini sokmaya çalışıyor.
50-60 sayfayı bulan ve çeşitli ek-
lerle hantaüaşan Italyan gazete-
lerine, içinde fazla laf kalabalı-
ğı bulunmayan, her biri ayn bir
özen ve titizlikle hazırlanmış (8
sayfası reklam) 28 sayfahk cid-
di gazete seçeneği öneriyor
"L'Indipendente."
Dedikoduyu seven, sıcakkanlı
ttalyan gazetelerinın aksine ha-
berlerinde "rivayete" yer verme-
yeceğini söyluyor gazetenin Ge-
nel Yaym Muduru Ricardi Levi.
Ve hemen eklıyor: "L'Indipen-
dente, siyasi iktidaria arasına
mesafe koyacaktır. Siyasi lider-
lerin yanı sıra iş çevreieriyle faz-
la hasır neşir olmayacak ve ga-
zeteciliğin 5 temel sorusuna ce-
vap verecektir. Kim, nasıl, nere-
de, ne zaman, neden?"
"L'Indipendente"nin rehberü-
ğini yapan ilkeler arasında, en
yenı teknoloji, mumkün oldu-
ğunca kısa, kesin dille yazılmış <X
makaleler, haber ve yorumlar
arasında net aynm, az fotoğraf,
sansasyona kaymayan başlıklar
geliyor. "Defişik olmayı amaç-
layan kaliteli bir snob gazete"
olarak özetlenebilecek "L'Indi-
pendente"nin yazıb olmayan
anayasası, itaJyan gazetecileri
arasında yaygın olan bir geleneği
kesinkes yasaklıyor: "Siyasi çev-
(Arkası 19. Sayfada)