18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ZUMHVRÎYET/10 DIŞ HABERLER 15 KASIM 1991 Kıbrıs, Kürtsorunu, Balkanîar, ATile ilişkiler öncelikli konular olamksivriliyor Yenihükümete yüklü dış gündemDışişleri Bakanhğı, yeni bakana sunulacak dış politikagündemi üzerinde hazırlıklannı sürdürüyor. Yeni bakanın adaptasyon süresi açısından kısıtiı bir zamanı olacağı belirtilirken Kıbrıs'a, öncelikli dış politika konusu olarakbakılıyor. ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) — Koa- siüi organlannda gerekse iVdli düzeyde, Türki- ye'nin önüne son dönemde artan bir sıkhklalisyon hükümetinin kurulması için çahşma- lann hızlandığı şu günlerde Dışişleri Bakan- hğı da yeni bakana sunulacak yüklü dış po- litika gündemi üzerindeki hanruklaruıı sür- dürüyor. Yeni dışişleri bakanının kimliği ve bağh olacağı parti şu anda bir spekülasyon konu- su olmakla birlikte dışişleri kademeleri, ça- hşmalannı, yeni bakarun dış politikanm en yoğun olduğu bir sırada iş başına geleceğini bilcrek sürdürüyorlar. Atanacak bakarun, "konjonktünin hareketiiliği" nedeniyle "adaptasyon sürcsi" açısından kısıtiı bir za- maru olacağma işaret eden Dışişleri yetküi- teri, koalisyon hükümetinin dış politika gün- demindeki öncelikli konulan şu şekilde sıra- hyorlar: 1- Kıbns: Gerek BM'de gerek ATnin çe- getirüen bu konu ile ilgüi olarak uluslarara- sı düzeyde artan bir "beklenti" ortamı bulu- nuyor. BM Genel SekreteriPerez de Cueuar 1 - ın son Kıbns raporu ve BM Güvenlik Kon- seyi'nin bu raporu destekleyen 716 sayvlı ka- ran, beklenti ortamını pekiştiren unsurtar olarak gündemde duruyor. ABD'nin göster- diği yoğun ilgiyle birlikte en kısa zamanda bir Kıbns zirvesinin istenmesi de Ankara üze- rindeki basküan arttınyor. Dışişleri yetkili- lerinin, Türkrye'nin Kıbns sorununa etnpoze edjten yapay takvimlere karşı olduğunu" bil- dirraelerine karşm Batılı başkentlerinin ara- hk ayında böyle bir zirve bekledıkleri de bi- üniyor. Yapüacak bir zirvenin Türkiye'nin ıs- tedigi şekilde "aortlii" mü olacağı, yoksa An- kara'ya farklı formuller mi getireceği konu- su ise şu anda hiç açık değil. öte yandan Yunanistan Başbakam Kons- tantin Mitsotakis'in 12 arahkta Başkan Bush ile görüşmek üzere Washington'a yapacağı büdirüen ziyaretin de Kıbns konusunun can- lanmasında etken olacağı tahmin ediliyor. Mitsotakis'in Bush ile görüşmesi sırasında Ankara üzerindeki baskıyı arttırmaya cahşa- cagnıa ve 20 Ekim seçimlerinden önce "Özal- Bush" bazında yaşanan sıcakhğın kaybolma- sıru Atina lehinde kullanmaya çalışacağma kesin gözüyle bakılıyor. 2- Kürt sorunn: Yeni hükümetin önünde- ki en önemli dosyalardan birini oluşturan bu sorunun "dış politika uzantılannın" da An- kara üzerindeki basküan arttırması bekleni- yor. Avrupa'da "Kürt haklan" lehine yükse- len seslerin gerek AT ile gerekse ikili ilişki- lerde artan bir unsur olacaga tahmin ediliyor. Bir yetküinin ifadesiyle "12 Eylül darbesin- den soora Turkiye*ye yöneltilen însan hakla- n İUaUeri suçlamaİannın bu kez daha spesi- fik bir şekilde ve Kürt azınlıgı haklan şek- linde Tnrkiye'ye yansıUlması beklenebilir". Batılı basuı-yayın organlannda yeni hüküme- tin Güneydoğu meselesine nasıl eğileceğine ilişkin çeşitli yonımlara yer verilmesi ise Türkiye'nin eskiden "insan haklan" konu- sunda olduğu gibi bu kez "Kurt haklan" ile özdeşlestirileceğinin göstergesini oluşturuyor. 3- Çözoien Sovyetler Birtigi ANAP ikti- darı zamanında başlatılan sureci surdurme- si eklenen yeni hukümet de başta Türk asıllı olanlan olmak uzere Kafkasya'nın yeni cum- huriyetleriyle dengeli ilişkiler geü ştirmeyi ön planda tutmak zorunda kalacaktır. Azerbay- can'ın tanınmasından sonra yalnız diğer Türk asıllı cumhuriyetlerin değil, Ermenistan gibi cumhuriyetlerin tanınması konusu da günde- me gelrniş bulunuyor. 4- Balkanlar. Balkanlar'daki olumsuz ge- lişmelerin yakından izlenmesi, yeni hüküme- tin gündeminde ön sıralarda yer alacak. An- kara bu gelişmeleri özellikk azınlık haklan- na saygı bazında yaklaşarak izleyecek. Bu çer- çevede çeşitli ülkelerdeki Türk azınlıklannı göz önünde bulundurarak azınlık haklarına saygıyı "yanmadanuı istikranmn önkoşulu" olarak göstermeye devam edecektir. Ancak yeni hükümet, bu pozisyonu AGtK'e de atıfta bulunarak savunurken aynı zamanda Kürt haklan konusunda eleştirilerle karşüaşüacak olmamn sıkmtmm da yaşavacak. 5- Avnıpa Topluluğu. AT ile itişküerdeki gerilemenin nasıl giderilebileceğini araştır- mak da yeni hükümetin gündeminde yer alan önemli bir konu. Diplomatik kaynaklar, Kıb- ns, Kürt ve insan haklan engellerine işaret ederek bunlann Türk-AT üişküerindeki etki- lerini hissettirmeye devam edeceğini savunu- yorlar. Bu konulann bir yerde Türkiye'ye kar- şı koz olduğunu kabul eden bu kaynaklar, buna rağmen Türkiye'nin özelükle insan hak- lan konusunda kozlan kolay küdığına da işa- ret ediyorlar. . 6- Ortadoğu: Yeni hükümetin bir diğer önemli gündem maddesi ise Ortadoğu banş sürecini yakmdan izlemek ve özellikle banş görüşmelerinin üçüncü aşamasına, yani böl- gesel işbirliğinin ele ahnacağı üçüncü aşama- • sma yönelik beklentüerini çeşitli şekillerde il- güi taraflara duyurmak. INGÎLTERE Thatcher, anılannı 30milyarayazıyor EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Eski Başbakan Margaret Thatcber, yazacağı anılan için Avustralyalı basın imparatoru Rnpert Mnrdoch- tan 30 milyar Ûra (3.5 milyon sterün) kadar alacak. Japonlar da ayn bir anlaşma yapular. "Taan" olarak gördük- leri Bayan Thatcher'a, srrf Ja- ponca baskısı için 5 milyar lira (600 bin sterün) ödemeye hazır- lar. Ne yazık ki Thatcher, herke- sin meraklar içinde kaldığı bir konuya değinmeyecekmiş: Ge- çen yıl tam bu günlerde par- tisi içinde, kendisini lidertik- ten atma komplosunun içyüzü- nü açıklamayacakmış. "Esld hü- kümetimden çok kişi halen yük- sek gorevlerde. onlan guç da- nunda bırakamam " dedi bir te- levizyon mülakaünda. Thatcher'ın anüan için iki bü- yük basın imparatoru Rupert Murdoch ile Robert MaxweÜ çe- kisti, sonunda Thatcher, hiçbir zaman ısınmadığı Maxwell yeri- ne, her zaman tercih ettiği bili- nen Murdoch'la auılaştı. "Har- per Collins" kitabt basacak. Murdoch'un gazetesi "Sondmy Times" da kısa bir bölümünü dizi olarak yayımlayacak. Murdoch, "Harp«r Collins" in Genel Müdürü Eddie Bell'i, anılarla ilgili her türlü eşgüdü- mü sağlamakla görevlendirdi. Bell, Gorbaçov'un basansıf darbe girişimine ilişkin anılan içın imzalar attığı Moskova'dan döner dönmez, Thatcher ile Ja- ponya dışmdaki tUm dünya hak- lan için anlaştı. Thatcher'ın anılannda "Be- ni Kim tktidardan Doşürdü?" bölümü olmayacaksa, bunda heyecan nerede? Böyle soranlar var. Okuyucu için iktidann per- de arkası, dedikodusu ve sade- ce üç beş kişinin bildiği olaylar önemli olan. Eşgüdümcü Bell. gayct ciddi bir ifadeyle> "Biz, ta- rihi kayda geçirmek olarak go- rayona bu işi. Yazdacak ol*n- laruı b«yük kısmına, oteylann tam Için4e yaşamış bir kişi biz- zat tanık oldn. Biz de bayan Thatcker de işin d«dikodusa ile figHt deffliz" dedi. Murdoch'un gazetelerinden "Tbnes", bu ha- beri verirken, "Tırt" diyerek görüş belirtmeyi ilunal etmedi. Ama, anılan kim yazacak? "Elbette Thateher" diyenlere fazla aldıran yok. "Harper Col- lins", bir editör, bir arşivci ve sü- rekli çalışacak birkaç araşürma- ayı ise koşuyor. Bir de "haya- let yazar" var mı takımda belli değil. Murdoch karşıtı "Observer" gazetesine göre ki- tabı Thatcher'ın eski danışman- lanndan Robin Harris yazacak, yaulanlan "rahat okuma" ve sotıbet diline Thatcher'uı güven- diği nadir gazetecüerden John O'Sullivan ' * * k " DlS BASIN International Herald Tribune'den Yugoslavya'da barış Hırvatistan'ın banş gücü istemesi, Sırbistan'ın banştan söz etmesine inanmak zor. Federal ordu, Hırvatistan'ın doğusunu ele geçirmek uzere. Sırplar buradaki Vukovar kentini kendi denetimleri altında özerk bir cumhuriyetin yönetim merkezi olarak görüyorlar. öte taraftaki Dubrovnik ise Sırplan denize kavuşturacak. Belgrad, bu iki önemli mükafatı şimdi elden kaçıracak değil. Hem de tam elini uzatmış ve kavramaya hazırlanırken. Sırp lideri Miloseviç banş konusunda samimi dahi olsa, onun ve Hırvat lideri Tudjman'ın, taraftarlanna söz geçirebilmesi kuşkulu. İki tarafta da şovenizm, artık bir daha deneümi olanaksız bir devi kutusundan çıkarttı. Bu koşullarda dünya kamuoyu, ister Avrupa Topluluğu, isterse Birleşmiş Milletler şekline bürünsün, bu çatışmaya doğrudan doğiuya taraf olmamaya çalışmalı. Yabancüann, Yugoslavya konusuna aklı başmda bir biçimde müdahale edebilecekleri tek bir nokta var: Çatışmanın, başka ülkelere sıçramasını önlemek. (14 kasım) fnmkfarier Rundschau Koalisyonun işi zor Turkiye'de nasıl bir koalisyon kurulursa kurulsun, çok ağır bir ekonomik tniras devralacaktır. Enflasyon reel gelirleri eritiyor. Türk sendikalannm hesaplanna göre bugün ortalama bir işçinin geliri 20 yıl öncesinden daha düşüktür. Ama Demirel'in ekonomi bilgisi ve yeteneği hakkında da kuşkular var. Demirel hükümetince idare edilen Türkiye 1970'lerin sonunda ekonomik kaosa surüklenmişti. Türk seçtneninin çok az bir bölümu onündeki sıkmtılardan haberdardır. Enflasyon yenilecekse kamu açıklannın hızla kapatılması gerekiyor. KİT'lerde onbinlerce kişi işini kaybedebilir. Şişkin burokrasinin de hafifleülmesi gerekiyor. Demirel'in SHP ile koalisyonu zor olacak. Sosyal demokratlar KÎT'lerin özelleştirilmesini içtne sindiremiyor. (14 kasjın) Kuveyt Maliye Bakanı il« ^anayi ve Ticaret Bakanı IDEA'91 Fuan'nı gezerek bilgi aldılar. (Fotograf: AA) ŞeyhCabir'den Özal'adavetANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türkiye ile Kuveyt arasında her alanda temaslann sıklaştınlması ve işbirliğinin arttırılması konusunda mutabakata vanldi. Bu çerçevede iki ülke arasında periyodik olarak işletilecek bir "siyasi istisare mekanizmasının" kurulması ve işbirliği imkânlannı araştıracak heyetlerin karşüıklı temaslarda bulunmalan kararlastınldı. Cumhurbaşkaru Turgut öıal ve Kuveyt Emiri Şeyh Cabir Al Ahmet El S«bah başkanhfeında dün Ankara'da yapılan resmi görüşmelerde Kuveyt'te Türk işgücünün istihdamı ve Türk müteahhitlik fırmalanna ülkenin yeniden imannda iş olanaklan sağlanması konulan da ele alındı. Görüşmeler sonunda Kuveyt Emiri, Cumhurbaşkaru özal'ı Kuveyt'e davet etti. Cumhurbaskanı özal da bu daveti kabul etti. öte yandan Kuveyt'in Türkiye için kurulan Savunma Fbnu'na vaat ettiği 1 milyar dolar tutanndaki hibe paketinin 200 milyon dolarlık ilk bölümünü iki gün önce Merkez Bankası'na transfer ettiği bildirildi. Bu gelişme Kuveyt'te Türkiye'ye duyulan sıcakhğı ifade eden bir "Jest" olarak nitelendirildi. Körfez krizi sırasında ülkesine gösterilen destekten dolayı teşekkür etmek için •önceki gün Ankara'ya gelen Kuveyt Emiri Şeyh Cabir El Ahmet El Sabah, resmi temaslarını tamamlayarak dün heyetiyle birükte Türkiye'den ayrüdı. Kuveyt Emiri'nin aynlmasından önce dün Öğleden sonra Çankaya Köşkü'nde iki Ulke arasında resmi heyetler arası görüşmeier yapıldı. PETROSYAN" Azerbaycan, Türkiye'nin kuklasi olacak WASHBSGrrON (Cumhuri- yet) — ABD başkentinde temas- lar yapan Ermenistan Başkaru Leven Ter-Pctrosyan, Türkiye ile ilişkilerin daha geliştirilmesine ABD'nin aracılık etmesini iste- di. Petrosyan, Türkiye'nin Er- menistan ile iuşkilerinin normal- leştirilmesi için hiçbir "önkoşullan" olmadığjm da açıkladı. Ter-Petrosyan, bu görüşlerini dün ABD Başkanı George Bosta ile yapüğı görüşmede ifade etti. Türkiye'nin Azerbaycan'ı tanı- ması ile "bolge dengesinin sarsüdığuu" vurgulayan Petros- yan, Ankara-Erivan ilişkilerinin normalleştirümesi için ABD'den destek istedi. Petrosyan, önceki gün Was- hington Post gazetesine verdiği demeçte de bu görüşlerinin al- tım çizdi. Türkiyenin Azerbay- can'ı taruması ile sarsüan denge- nin yeniden tesisi için "Ermeois- ( tan'ın elinden gelen çaba\ı sarf 'etmesi gerektigini, Türkiye ile iUşkileri geUşÜrmek gerekügini" beürten Petrosyan, her ne kadar Türkiye'nin, Bakü'yü tanıması- run "ideotojik dep, pragmatik bir dış politikayı yansıttıgını" vurgulasa da Azerbaycan'm "Türkiye'nin kuklasi" olacağuu iddia etti. Bulgaristan Devlet Başkanı Jelev, Atina ve Ankara'ya görüşme çağrısı yaptı Sofya Hiçlü diyalog'önerdi Jelyu Jelev, NATO karargâhını ziyareünde, Bulgaristan, Yunanistan veTürkiye'nin masaya oturarak müzakereye başlamalannı istedi. Jelev'in Önerisi, Türkiye ve Yunanistan tarafından olumlu karşılandı. BRÜKSEL (Cumtauriyet) — Bulgaris- tan Cumhurbaşkanı Jelyu Jelev, dünkü NATO ziyaretinde Türkiye-Yunanistan ve Bulgaristan'ın katüacağı üçlü diyalog önerdi. Jelev'in ziyaretinde, Belçika Dı- şişleri Bakanı Mark Eyksens'ten başka sadece Türk ve Yunan Dısiskri Bakan- lanhazır bulundu. öneri, Türkiye ve Yu- nanistan tarafından olumlu olarak değer- lendirildi. NATO üyesi olmayan bir-Balkan ül- kesinin ittifak tarihinde ilk kez gerçek- leşen bir lider zivaretinde Türk ve Yunan Dtşişleri Bakanlannın buhınması üginç karşılandı. Dışişleri Bakanı Saîa Girmy, toplantıya katılamayan Ispanya Dışişle- ri Bakanı Ordonez'in yerine NATO Kon- seyi'ne vekâleten başkanlık etti. Giray Koosey Başkanı olarak yapuğı konuşma- da Türkiye'nin, Sofya'daki demokrasi ve piyasa ekonomisine geçiş sürecini destek- lediğini vurguladı. Bakan Giray, adını vermeden Bulgaristan'daki Türk azınb- ğın iki ülke arasında "köprtt" rolü oy- nayacağına işaret etti. Dışişleri Bakanı Safa Giray, daha sonra düzenlediği basıntoplantısında, Jelev'in önerisini "olumlu olaraknot ettiklerini" kaydetti. Giray,bu yöndeki duşüncelerini BulgaristanCumhurbaskanı'na ilettiğini kaydetti. Giray, "Öneriyi, bölgede banş içinfaydaholarak degerlendiriyoraz" de- di. Bulgar Cumhurbaskanı Jelev, ülkesi- nin bütün Orta ve Doğu Avrupa ülkele- ri gibi NATO"ya üye olma özlemi içinde olduklannı söyledi. Bulgaristan Cum- hurbaşkaru, Amerikahlann üstünde dur- duğu Atlantik-Avrupa büyük alanı ko- nusuna konuşmasmda önerrüi yer verdi. Bulgar lider, bu arada güneyli komşula- n Türkiye ve Yunanistan'a NATO'nun yapüğı silah yardımlanmn bölgedeki hassas dengeyi bozduğuna değindi. Bul- gar Cumhurbaşkanı bu konuda NATO'- nun Atina ve Ankara'ya verdiği silahla- ra herhangi bir itiraa ohnadığmı, ancak Bulgaristan'm ekonomik açıdan destek- lenmesi suretiyle dengenin tesis edilme- si gerektiğini ifade etti. Bulgar Cumhurbaşkaru Jelev, ülkesi- nin Türkiye ve Yunanistan'la olan sını- nnın aynı zamanda NATO-Varşova hat- tı sının olduğunu hatırlatarak sınınn iki yanında büyük askeri yığılma olduğunu vurguladı ve bu sorunun ülkesinin iç po- liükasına yansıdığmı beUrtti. Sofya'nm, Türk askeri varhğmın yüzde 50'sinin Trakya'da bulunduğunu ima ettiği göz- lendi. Türkiye-Bulgaristan ve Yunanistan'm üçlü müzakere başlatma önerisi Yunanis- tan tarafından olumlu karşılandı. Tür- kiye'nin ise bu aşamada Öneriyi yanrtsız bıraktığı belirtildi. NATO Geneî Sekre- teri Manfred NVöroer, ittifakın bu öne- riye olumlu bir yaklaşun içinde bulun- duğunu ziyaret sonundaki basın toplan- tısında söyledi. NATO Genel Sekreteri, ittifakın bir üyesinin Jelev'in önerisini desteklerken diğer müttefıkin bekleme- yi yeğledigini de açıkladı. Ülkenin eski devlet başkanı 13 yıllık sürgünden sonraPhnom Penh'te Sihanuk, Kampuçya'ya döndüDış Haberier Servisi — Kam- puçya eski Devlet Başkanı Prens Norodom Sihanuk, 13 yühk sür- günden sonra dün sabah ülke- sine döndü. Sihanuk, Kampuç- ya'da coşkulu bir törenle karşı- landı. Reuter'in haberine göre 1979 yıh başlannda Kızıl Kmer yöne- timini deviren Vietnam birlikle- rinin başkent Phnom Penh'e gir- diği sırada Çin hükümetine ait özel bir uçakla Kampuçya'yı terk eden ve o tarihten bu yana Pekin'de yasayan Sihanuk'a res- mi tören uygulandı. Sihanuk 1 u Pekin'den getiren uçak, dün TSt 06.00'da hava- alanına indi ve Prens, koraünist Phnom Penh hükümeti -lideri Heng Samrin tarafından karşı- landı. Karşılayanlar arasuıda Vi- etnam destekli hükümetin Baş- bakam HungSen de bulunuyor- du. Kampuçya'nın eski Devlet Başkanı Sihanuk, havaalanında yapüğı konuşmada "Demokra- *i, özgurlukçü demokrasi için gercek bir şans var. Ülkede ba- nşın sa|lanması amacıyla geldi- ğiniz için teşekkür ederim" de- di. Sihanuk için havaalanında yapılan törende, prensin beste- lediği müzikler çaundı. . Sihanuk, daha sonra Ulusal POBTRE Müziktutkunuprens Norodom Sihanuk, Kampuçya kralhğının başına 1941 yüında geçtiğinde 19 yaşındaydı. Kampuçya, bağımsızhğına Prens Sihanuk dönetninde kavuştu. 1955 yılında kendi isteğiyle tahttan çekildi ve başbakanlığı üstlendi. Kampuçya, 1953 yıhnda sağladığı bağımsızlıktan 7 yıl sonra 1960'ta başkanlık sistemine geçti ve Sihanuk o tarihte Devlet Başkanı oldu. 197O'te darbe sonucu Pekin'e kactı. Prens Sihanuk, müziğe ve güzel sanatlara olan yakınhğıyla tammyor. Kampuçya'da banşm imzalanraasında Phnom Penh yönetimiyle muhalefetin sürdürdüğü görüşmelerde Prens Sihanuk, çok önemli rol oynadı. Konsey Başkanhğı'm yürütece- ği kraliyet sarayma gitti. Siha- nuk, Kampuçya'nın BM gözeti- minde demokrasiye geçişinde egemen organ görevini yapacak Ulusal Konsey'in başkanlığma geçen ay seçilmişti. 13 yıllık sürgün yaşamından sonra ülkesine dönen Prens Si- hanuk, ekim ayı başmda Viet- nam destekli Phnom Penh yö- netimiyle Paris'te banş anlaşma- sı imzalamıştı. BM'nin girişim- leriyle imzalanan banş anlaşma- sıyla, Kampuçya'da kısa süre içinde serbest seçimlerin yapıl- ması ve ülkedeki gerüla grupla- nnın silahsızlandınlması öngö- rülüyor. AFP'nin haberine göre Kam- puçya seçimlerinde gözlemcilik yapmak ve olası çatışmalan en- gellemek amacıyla 10 bini BM Banş Gücü olmak üzere 20 bin görevlinin önümüzdeki ay için- de Kampuçya'da olması bekle- niyor. Bugüne nasıl gelindi? 1953 yıhnda Prens Sihanuk yönetiminde bağımsızlığım ilan eden Kampuçya, Vietnam'ın sü- rekli müdahalesiyle karşılaştı. Vietnam taraftarlan ile Sihanuk yanhlan arasındaki siyasi çekiş- meler uzun yıllar sürdü. Kampuçya, Vietnam'ın ABD"ye karşı yürüttüğü bağım- sızhk savaşında uzun süre taraf- sız kaldı. Kampuçya daha son- ra Çin, Kuzey Vietnam ve Gü- ney Vietnam'uı bağımsızhğı için savaşan Ulusal Kurtuluş Cephe- si ile yakm işbirliğine yöneldi. Bu arada Kampuçya yönetimi- nin baskıcı uygulamalan sonu- cu ülke içindeki radikal sol gnıplar, sık sık ayaklanmaya başladılar. Sihanuk ile solcular arasında- ki çekişme bütün nızıyla sürer- ken sağcılar, 1970 yılında Prens'in yurtdışında olmasmdan yararlanarak bir darbeyie yöne- timi ele geçirdiler. Sihanuk bu tarihte Pekin'e kaçtı. Kampuçya, 1970 yıhnda ABD ve Güney Vietnam birliklerince işgal ediîdi. Kızü Kmerler bu ta- rihten itibaren sahneye çıkarak Kampuçya'daki sağcı yönetime karşı gerüla savaşı başlattılar. 1975'te Kızü Kmerler ulkede kontrolü ele aldı. Sihanuk, bu tarihte geri döndü ve bir yü dev- let başkanlığı yaptıktan sonra görevinden çekildi. Bu tarihten itibaren Kınl Kmerler, gerçek yüzleTİni gösterdiler ve ülkede terör hayası estirdfler. 1975-1979 tarihleri arasında binlerce kişi öldürüldü, Pol-Pot yönetimi olarak arulan Kızıl Kmer dikta- törlüğü 1979 yıhnda Vietnam birliklerinin Kampuçya'yı işgali ile sonuçlandı ve Sihanuk, bu tarihte Pekin'e kaçtı. 1979'dan başlayarak Phnom Penh yönetimine karşı Kızıl Kmerler, Sihanuk yanlılan gerü- la savaşı başlattılar. 1987 yıhn- da yönetim ile Sihanuk arasın- da görüşmeler başladı, nihayet BM'nin girişimleriyle Kampuç- ya Banş Anlaşması geçen ay im- zalandı. Bıısh'tan davet • KUDÜS (AA) — ABD Başkam George Bush, tsrail Başbakam İzak Şamir'i V/ashington'a davet etti. Şamir'in danışmanlanndan bü"i, Bush-Şamir göruşmesinin 22 kasımda gerçekleşeceğini bildirirken, Şamir'in ABD'li ve Kanadah Yahudi liderlerle de görüşeceğini beurtti. Şamir, geçen hafta, Ortadoğu Banş görüşmelerinin ikinci aşamasımn nerede ve ne zaman olacağıntn Washington ziyareti sırasında belirlenmesini beklediğini açıklamıştı. IRA'dan nıisıUeme • BELFAST (AA) — Kuzey lrlanda'da önceki gün meydana gelen iki şiddet olayında 4 kişinin öldüruldüğü bildirildi. Ülkede Katolikleri hedef alan bir dizi saldınrun ardından gelen dünkü olaylarda misUlemeye girişen 1RA militanlan, Belfast'uı Protestan mahallesinde 4 kişiyi öldürdüler, birisi 6 haftalık bir kız çocuğu olmak üzere iki kişiyi de agu yaraladılar. KKTCnin 8. yıldöniimü • Dış Haberier Servisi — KKTC'nin bugün 8. kuruhış yıldönümü kutlamyor. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, dün Bayrak Radyosu'nda yapuğı konuşmada, Kıbns Türk halkuun egemenliğini kabul etmeyen hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini söyledi. KKTC'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımlayan DYP '* lideri Süleyman Demirel, Kıbns konusunda Rauf Denktaş'sız bir çözüm düşünülemeyeceğini bildirdi. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü de dün bir yazıh açıklama yaparak, "KKTC'nin banşm sağlanması yönünde gösterdiği girişimler, her çeşit uluslararası sorun için örnek olacak düzeydedir" dedi. Azuılık Haklan Kolokyunm • PARtS (AA) — Avrupa Konseyi Hukuk ve İnsan Haklan Komisyonu'nun düzenlediği Azınlık Haklan Kolokyumu Paris'te başladı. Avrupa Konseyi tarafından kolokyumla Ugüi olarak yapılan açıklamada, "Doğu Avrupa'da komünist rejimleTİn yıküması sonucu müliyetçilik akımlannda artış görülmüş, bunun sonucu olarak milli, etnik, kültürel ve dini azınlıklar üzerindeki baskılar artmıştır" denildi. Mübarek İsrairi uyardı • KAHtRE (AA) — Mısır Devlet Başkaru Hüsnü Mübarek, Israil'e, Ortadoğu ' Banş Konferansı ile \ başlayan müzakere sürecini tehdit edecek maceracı politikalardan kaçınması çağnsmda bulundu. Mübarek, yeni yasama yıh dolayısıyla Mısır Meclisi ve ı Danışma Mech'si'nin ortak . oturumunda yaptığı ; konuşmada, Isrâü ve ı Filistinülerin ortaya çıkan banş fırsatını kaçırmamalan gerektiğini ı büdirdi. I I HizbuüahHan saldın • RASHAYA (AA) — Şı Müslüman HizbuUah gerillalannın Rihan Dağı yolunu bombaladıklan ı bildirdi. Güvenlik I kaynaklan, patlama sırasında tsrail yanusı biı Güney Lübnan ordusu devriyesinin bölgede bulunduğunu belirttüer. Patlamamn meydana geldiği Rihan yolu, İsrai tek yanlı ilan ettiği güve bölgesi ile Sla'nın kontrı altında tuttuğu Cezzine kasabasını birbirine bağlıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear