18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER 12 KASIM 1991 HALUK ÖZD ALGA Bizans-Osmanlı Havzası Yugosiavya'nın parçalanmasryia beraber 1600 yrilık çok es- ki bir çizgi varlığını yeniden ve kuvvetle hissettirmeye başla- yacaktır. Yugosiavya'nın tam ortasından geçen ve Sırbistan'la Hırvatistan'ı ayıran bu sınır, tarih boyunca Batı Roma ile Bi- zans'ı, Habsburg İmparatortuğu ile Osmanh Imparatorluğu'nu da ayıran sınır olmuştur. AT'nin yakın gelecekteki yapısının nasıl olacağı asağı yu- karı belli oimak üzeredir. Mevcut 12'lere EFTA üyelerıne ila- veten Polonya, Çekoslovakya, Macaristan katıiacak ve önü- müzdeki dönemin AT sınırları çizilmiş olacaktır. Bu listeye iki sürpriz ismin daha eklenmesi beklenebilir. Slovenya ve Hır- vatistan, Yugoslavya'da banş sağlandıktan sonra Alman dip- lomasisinin nazik, örtülü, fakat karşı koyulmaz baskıları AT üzerinde herhakje işlemeye başlayacak ve Güney Slaviarı- nın bu iki Katolik üyesi muhtemelen topluluk içinde yer ala- caktır. Böylece AT'nin güneydoğu sının uzun bir dönem ge- çerti oimak üzere belirlenmiş olacaktır. Bu durumda Güneydoğu Avrupa'da AT dışında kalacak ül- keler şunlardır: Romanya, Bulgaristan, Amavutluk, Sırbistan, Bosna-Hersek, Karadağ, Makedonya ve Türkiye. GörükJüğü gibi bu hemen hemen Balkanlar'daki tarihi Bizans-Osmanlı sahasıdır ve tek istisnası Yunanistan'dır. Türk dış potitikası- nın yeni dönemde Balkanlar'da doğal ve tarihi nedenlerle iş- levsellik kazanacağı bir alan da böylece ortaya çıkmaktadır. Bizans-Osmanlı havzası. Her türiü yanlış anlama ihtimalini bertaraf etmek için he- men ilave etmek ğerekir ki fütuhat ve sömürgecilik dönemi çoktan bitmistir. İmparatoriuk politikalarının kavramları, çok- tan terk edilmıştir. Balkanlar'da belırmekte olan bu tarihi hav- za içinde önümüzdeki dönemde yoğunlaşması gereken Türk politikasının vazgeçılmez iki temel unsuru şunlar olmalıdır: • Ekonomi. • Insan haklan. Türklerin Avrupa kapısı: Balkanlar Balkanlar, tarih boyunca Türklerin Avrupa'ya açılan kapısı olmuştur. Sattuk Dede ^ — ^ — ^ ^ — ^ — . ^ — ^ — önderliğinde Uk geçiş- ten bu yana Türkier, 700 yılı aşkın bir süre- dir Balkanlar'dadır. Avrupa'daki Türkiye Türkiye'nin Balkan ilişkilerinde Yunanistan'ınhiç demek, tarihi bakınv kUŞkUSUZ ÖZel bir Verİ SS^SSSÎSS politiğin bu formûlü, önümüzdeki dönem- de de büyük ölçüde geçerii kalacaktır. Türkiye'nin nihai oiarak Avrupa ve AT lebûtünleşmesi, önü- müzdeki 10-15 yıl için- de Balkanlar'ın bu ta- rihi havzasıyla bütün- leşmesine bağlıdır. Bu, gerçek anlamda bir koşuldur. Türkiye Türkiye'nin Yunanistan 'a karşı bir tecritpolitikası uygulama girişiminde bulunması, vahimbir yanlış olacaktır. Türk- Yunan sorunları artık çözüm yoluna girmelidir. bu başanyı gösteremezse gelecekteki Avrupa birliğinde yer alması çok zor olacaktır. Türkiye'nin önümüzdeki dönemde Balkanlar'daki variığı- nı kuvvetlendirmesi için şu anda koşullar uygundur. Bu ara- da Türk diplomasısinin bölgede, mesela Yugoslavya krizin- de gösterdiği performansm da yükselmesı yerınde olacak- tır. Almanya'nın önderiık ettiği gınşımler sonunda AT'nin Yu- goslavya'ya ekonomik yatınmlar uygulamaya karar vermesi, Türkiye'nin zaman geçirmeden tavır alması gereken bir du- rumdur. Yugoslavya'ya uygulanacak yaptınmların muhatabı, fiilen Sırbistan'dır. Türkiye'nin bu yaptırtmlara katılması için hukuki ve siyasal hiçbir neden yoktur. Aksine şimdi zor du- rumda bulunan Sırbistan'a diplomatik ve ekonomik destek verilmelidir. Şu dönemde Türkiye'nin Balkanlar'da kazana- bileceği en değerii şeylerden biri asıriar boyu savaş yaptığı- mız Sırpların dostluğudur. Türkiye'nin Balkan ilişkilerinde Yunanistan'ın hiç kuşkusuz özel bir yeri vardır. Bazı çevreler tarafından ileri sürüldüğü gibi komşu Balkan ülkeleri arasındaki iki sorunları kullana- rak Türkiye'nin Yunanistan'a karşı bir tecrit politikası uygu- lama girişiminde bulunması, vahim bir yanlış olacaktır. Türk- Yunan sorunlan artık çözüm yoluna girmelidir; bunun da yolu yumuşama ve müzakeredir. Türk-Yunan ilişkilerinin düzelme yoluna girmesiyle Türki- ye'nin Avrupa ilişkileri önündeki en büyük engelinin Yuna- nistan değil Almanya olduğu herhalde daha net oiarak gö- rülebilecektir. Mesela şu iyi bılınmektedir ki Türklerin Avru- pa'da serbest dolaşımına karşı bayraktarlığı, kapalı kapılar arkasında ve sinsi bir şekilde, Alman diplomasisi yürütmüş- tür ye yürütmektedir. Ne yazık ki olumsuz tek örnek de bu değildir. Türkiye'nin gerçekçi ve diplomasi-ekonomi dahil her alanda eşgûdüm içinde yürütülecek bir Almanya politikası- na şiddetle ihtiyaç vardır Yeni donemdekı Balkan potitikamızın temelini oluşturması gereken ekonomi ve insan haklan konusunu ilerideki bir ya- zıda ele alacağız. Azerbaycan'ı KKTC detanıdıLEFKOŞA (Cumh«riyet) — KKTC Bakanlar Kurulu, SSCB'den bağunsızhğuu ilan eden Azerbaycan Cumhuriyeti- ni tanıma karan aldı. Karann alınmasından sonra bir acıkla- ma yapan KKTC Başbakanı Derviş Eroglu, "KKTCBaku- lar Kunılm, Kıbns Tiirk kalkı- •ın Azerbaycan haikııuı karsı taştdıgı içtea dnypüanı terca- man oiarak Azerbaycan'ı res- men tanımıştır" dedi. Eroğlu, Azerbaycan'ın KKTCyi tanıyıp tanımayacağı- na ilişkin bir soruya şu karşıb- ğı verdi: "Baslangıçta belki kendi du- nunlannuı zorlugu oedeniyle bizi taounalan miimkiin oima- yabilir. Bunu cükkate alarak Azerbaycan Başbakanı Hasan Hasanovla İstanbal'da yapbğı- nuz göruşmede, költüreL spor- tifvetkariiiişküerinbızJabaş- latılması ve parlamentolarara- a hcyetlerin karşıhklı ziyareüeri yöHttnde mutabakat sağtanmış- Türkiye'nin Çeçen-İnguş cumhuriyeti ile Moskova arasında ambuluadnkyapması isteniyor Çeçenlerden destek çağmsı YONCA ÖZKAYA Çeçen-İnguş özerk cumhuri- yeti, gerek Rusya federasyonu ile ilişkilerinde arabulucu olması gerek sesini dunyaya duyurma- sı amacıyla Turkiye'ye çağrıda bulunuyor. Türkiye'de yaşayan Çeçen cemaatı tarafından dün düzenlenen basın toplantısında, cumhurbaşkanı seçimi ile uçak kaçırma olayının tarihlerinin "biinçti" oiarak seçildiği ve bu mesajın Ankara'ya iletildiği sa- vunuldu. Toplantıda Çeçen- İnguş Cumhurbaşakanı emekli hava generali Cahar Dudayev- in herhangi bir şeriat düzeni is- temediği de vurgulandı. Türkiye'de Çeçen-İnguş Araş- tırmaları Vakfı'nı kurma hazır- lıklannı sürduren 6 kurucu üye- nin düzenledıği basın toplantı- sında, kurucular komitesinden Turkiye deki Çeçen cemaati Çeçen-lnguş'ların şimdiki Türkiye topraklarına ilk gelişleri 1865 yılına v rastlıyor. TBMM'nin ilk Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey'in babası Kafkas General Musa Alhazoviç Kunduhov önderliğinde Gumrü, Erzurum ve Kars üzerinden 2 bin Asetin, 3 bin Çeçen ailesi geldi. tkinci göç dalgası 1877-78 savaşı sırasında 3 bin Çeçen, Osmanlı idari politikasına göre 22 ile dağıtıldı. Toplam sayılan 75 bin olan Türk vatandaşı Çeçenler, bu iki göç sırasında Anadolu'ya gelenlerin torunlan. 3 yıl önce Çarpaklılar Yardımlaşma Derneği'ni kurdular. Şu anda 30 kişilik bir heyet Çeçen-İnguş Araştırmalar Vakfı'nı kurmak üzere çalışıyor. Argun gazetesi 15 Haziran 1991'de yayın hayatına başladı. Ayda bir yayımlanıyor. armşUrmacı-yazar Türk Cemal Katlu, General Dudayev'in Türkiye Cumhuriyeti'nin kuru- luş tarihi olan 29 Ekim'de cum- hurbaşkanı seçilmesi ile uçak kaçırma olayının da Ankara'nın Azerbaycan'ı tanıdığı gün ger- çekleştirilmesinin "bilinçU" ey- lemler olduğunu söyledi. . Kutlu. Cumhurivet'e yapüjfa açıklamada Çeçen-İnguş olayla- nn derhal durulacağına inanma- dığını ve Rusya yönetimi ile çı- kacak olası bir kanh çatışmada, Türkiye'nin Grosni Ue Mosko- va arasında arabuluculuk yap- masının beklendiğini belirtti. Atatürk Kültür Merkezi'nde kalabalık bir Çeçen cemaatı ta- rafından izlenen basın toplantı- sında konuşan Avukat Etkem Baykal, Cumhurbaşkanı Duda- yev'in amacının cumhuriyette "bir İran modeti ohışrnrmak ol- madı^ını, tslami guciı harekete geçirmiş olmasının şeriat düze- ni istedigi anlamına gelmediği- ni" kaydettı. Türkiye'deki Çeçen cemaatı- nın liderlerinden olan Tank Ce- mal Kutlu, Çeçen-lnguşya ile Rusya federasyonu arasındaki anlaşmazlığının iki konuda belir- ginleştiğini belirttL llki, Yeltsin^ in ikinci yardımcısı Aleksander Rutzkoy'un, bu cumhuriyetin egemenlik hakkına karşı çıktığı- nı belirten olumsuz bir rapor ha- zırlamış olması. Diğeri de Mos- kova'nın önce parlamento daha sonra cumhurbaşkanı seçimi ya- pılmasında ısrar etmesi. Çeçen-lnguşya'da yaşanan olaylann bir etkisi, cumhuriyet- teki çoğunluk tarafından benim- senmeyen General Dudayev'in herkesin onayım kazanması ol- du. General, Çecen-lnguşya'nm tam bağımsızlığını hedefliyor. Kutlu, Kafkasya'nın gıda bakı- mından kendine yeterli olması ve Moskova'nın petrolünün yüz- de 7Pinin Çeçen-lnguşya'dan sağlanmasının, bu cumhuriyete karşı bir ambargo olasıiığım za- yıflattığına inanıyor. ÇEÇEN-İNGUŞ Rusyadan geri acbııı BAClMSIZLK ANDI — Rusya DevJrt Başkanı Boris %hsân m uyanana karşın onceki xün Grosni kentinde toplanan binlerce Çeçen, bağımsızlıklanna kavosacaklan yolunda ant içtiler. Dış Haberier Servisi — Rus- ya Federasyonu'na bağlı Kafkas- ya'daki Çeçen-İnguş özerk cum- huriyetindeki gerginlik sürüyor. Çeçen-İnguş lideri Cahar Dada- yev, bağımsızlık yolundan geri adım atmayacaklannı söyledi. Bu arada, Rusya Federasyonu Parlamentosu Devlçt Başkam Boris Veltsin'in, Çeçen-tnguş'ta olağanüstu hal ilanına ilişkin kararnamesini reddetti. Rusya'- ya meydan okuyan Çeçen Cum- huriyeü'nin Devlet Başkanı Du- dayev, bagımsız ve- egemen bir devlet olma yolundan dönmeye- ceklerini söyledi. Yeltsin'in ka- rarmı geçerşiz sayarak bölgede seferberlik ilan eden Dudayev, başkent Grosni'de düzenlediği basm toplantısmda, komşulany- la ve Rusya'yla "eşitlik temelioe dayalı" ilişkiler kurmak istedik- lerini kaydetti. TASS'ın haberine göre Cahar Dudayev, Çeçen halkının özgür- lüğünü çığnemeye çauşanlara karşı koyacağı uyansmda bulun- du. Bu arada, Dudayev'in çağrı- sıyla cuma gecesi Grosni'nin ana meydamnda başlatılan ola- ğanüstü hal karannı protesto gösterisinin önceki gece de silr- düğü haber verildi. Çeçen ulusal muhafızlannın, bölgedeki bütün kara ve demir- yollarım kapalı tutmaya devam ettikleri, Grozni'deki havaalanı- nın kuşatılmış olduğu belirtildi. Pravda gazetesi, Yeltsin'in olağanustü hal karanm uygula- mak uzere önceki gün Grosni'- ye gönderilen, ancak Çeçen ey- lemciler tarafından kuptılan yaklaşık bin kişilik Rus Içişleri Bakanhğı birliğının de Çeçen- Inguş özerk cumhuriyetinden aynldığım duyurdu. Veltsin'e ret Rusya Federasyonu Yüksek Sovyeti, Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in, Çeçen-İnguş özerk cumhuriyetinde olağanustü hal ilanına ilişkin kararnamesini desteklemeyi reddetti. Cumhu- riyet parlamentosu bunun yeri- ne soruna görüşmeler yoluyla çözüm bulunması için çaba gös- terilmesini kararlaştırdı. TASS'ın haberine göre Rusya Yüksek Sovyeti'nin bu sabahki toplantısmda kabul ettiği Yelt- sin'in, Çeçen halkımn Rusya'yı tammayan eylemlerine tepki * göstermesinin hakh olduğu, an- cak sorunun askeri yöntemlerle değil siyasi yollardan çözülmesi gerektiği vurgulandı. Kararda, Yeltsin'in ve parla- mentosunun, Rusya Federasyo- nu'nun toprak bütünluğü ve in- san haklannın korunması konu- sunda halkın ve devletin çıkar- lan doğrultusunda adımlar at- ması istendi. Yüksek Sovyet, Çeçen lider- leriyle görüşmeler yapmak üze- re bir parlamento heyeti oluştu- rulmasını da karara bağladı. EuROPEAN y a göre Lübnan'daki vadi, teroriztn ve uyuşturucu cenneti BekaaVla Hizbıdlali ıııafyasıDış Haberier Servisi — Ero- in, Batılı rehineler, haşhaş ve Hizbullah. Lübnan'm ünlü Be- kaa Vadisi, kafalarda bu cağrı- şunlan yapıyor hemen. PKK'nm da bölgeyi üs oiarak kullanması nedeniyle Ankara'- nın yakın takibi altında olan Be- kaa Vadisi, Suriye sınınndan, kuzeydeki Lübnan Dağlan'na kadar uzamyor. Haftahk Euro- pean gazetesuürı ekinde yer a'-ın bir incelemeye göre vadinin ka- rakterini, göz alabildiğine uza- nan haşhaş tarlalan belirliyor. İran yanlısı Şii Hizbullah örgü- tfinün denetimi altındaki vadi- de üretilen haşhaş ve eroin, ya- kın zamana kadar Lübnan'ın tek ihraç ürünüydü. 1980'lerin ortalanndan bu ya- na Lübnan'da kaçırılan Batılı rehinelerin çoğunluğunun, Hiz- bullah tarafından Bekaa Vadi- si 'nde saklandığj sanılıyor. An- cak Hizbullah'ın etkinliği, haş- haş üretiminde kendisini daha çok hissettiriyor. Vadideki haş- haş tarlalanmn sahibi olan ai- leler, ne ürettiklerini saklama gereğini bile duymuyorlar. Tar- lalar ne yüksek ağaçlann arka- smda saklı, ne de yüksek duvar- lann; her şey açıkta. Ancak urü- nü otomatik silahlı, sert bakışlı Bekaa Vadisi'nin karakterini, göz alabildiğine uzanan haşhaş tarlalan belirliyor. Haşhaş üreticisi Lübnanh aileler, bu serbestliklerinin karşıhğında Suriyeülere ve Hizbullah'a sürekli paraveriyorlar. adamlar koruyor. Lübnan po- lis yetkilileri de vadide olup bi- tenlerden haberdar, ama kimse bir şey yapamıyor. Büyük bölü- mü Suriye ordusunun işgali al- tında bulunan Lübnan'daki uyuşturucu trafiğinde Suriyeli- lerin de parmağı olduğu söyle- niyor. Suriye gizli servisi Muna- barat'ın korkusunu çeken Lüb- nanh yetkililere bunu açıkça ka- bul ettirmek olanaksız. Lubnan- ü bir güvenlik yetkilisi, Suriye- lilerin sürekli oiarak uyuşturu- cu üreticisi ailelerden para al- dıklarım fısıldıyor. Daha da önemlisi, Hizbullah'ın uyuştu- rucudan elde ettiği gelirin önem- li bir bölümünun gecmişte de te- rörist eylemleri düzenlemekte kullanıldığma isaret ediyor. Lübnan'da yıllarca süren iç savaş ve iktidar boşluğu, uyuş- turucu kaçakçüannın bu ülke- de kök saîmaları için eşsiz bir fırsat ohışturdu. Ülkede iç sava- şın sona ermiş olmasına karşm, Bekaa'da üslenen uyuşturucu kaçakçılan Güneydoğu Asya'- daki uyuşturucu mafyasını da sollayarak çaplarmı genişleti- yorlar. Beyrut havaalanı uyuş- turucu kacakçılığı için hâlâ önemli bir sıçrama noktası. Be- kaa Vadisi'ndeki koşullar da uyuşturucu üretimi için o kadar uygun ve güvenli ki Güney Amerika'da üretilen ham koka- inin bir kısmı vadiye geliyor, iş- lendikten sonra Kuzey Ameri- ka'ya ve Avnıpa'yagönderiliyor Bekaa Vadisi'ndeki çiftçiler, haşhaş üretmenin kolaylığı ve bıraktığı kazancın büyüklüğü nedeniyle, haşhaş dışında bir şey ekmez oknuşlar. Köylerdeki ca- milerde, Hizbullah'ın bayrağı dalgalamyor. Haşhaş tarlalan- mn sahipleri de Hizbullah'a ve Suriyeülere sürekli para verdik- lerini kabul ediyorlar. Ancak uyuşturucudan elde edilen para- mn getirdiği olumsuzluklar da var. Bunlann en önemlilerinden biri, Türkiye ve ABD'den çok sayıda uyuşturucu kaçakçısımn bölgeye gelmesiyle birlikte artan cinayet oranlan. Para nedeniy- le çıkan çattşmalar sonucunda, haftada 6 cinayet işlendiği söy- leniyor. ARCEUK'İN BÜYÜK FIRSAT KAMPANYASI SÜRÜYOR... YERİNİ HAZIRLAYAN EKSiGİNİ TAMAMLIYOR! Ya sizF Fırsatı değerlendiriyor musunuz? Tekrar hatırlatıyoruz; şimdi tüm Arcelik ürünieri'bütün Arcelik Yetkili Sotıcılarmda inanılmaz taksitlerle! YUGOSLAVYA Ordu bastınvor H a y d i Arcelik Şimdi Koşullar cazip. Seçenekler çeşit, çeşit. fiyatlar sabit Ödemeler taksit taksit! ARCMLIK Federal birlikler, Hırvat direnişinin simgesi Dubrovnik ve Vukovar kentlerine karşı geniş çaph saldırı başlattı. Dış Haberier Servisi — Yu- goslavya'da ağırlığını Sırplann oluşturduğu federal ordu birlik- leri, Hırvat direnişinin semboli haline gelen Dubrovnik ve Vu- kovar kentlerine karşı son dört ayın en şiddetli saldınsını baş- lattı. Zagreb radyosu, federal or- dunun Dubrovnik'e karşı önce- ki gün başlattığı saldınrun dün de sabahın erken saatlerinden itibaren karadan ve denizden sürdüğünü duyurdu. Radyo, ağır topçu saldırısının özellikle Gruz limam ile Lapad ve Mon- tovierno bölgelerini hedef aldı- ğını belirtti. Hırvat ajansı HINA, önceki günkü saldında UNESCO ko- ruması altında tarihi Dubrovnik kentine 3 bin obüs mermisinin duştüğünü, birçok tarihi anıt tahrip olurken Minceta kalesi- nin de ilk kez zarar gördüğünü bildirdi. Ajans, 42 gündür ku- şatma altında bulunan kente ka- radan ve denizden yapılan sal- duTİarda 35 kişinin yaralandığı- nı, 17 otelin tahrip edildiğini ve limanda demirleyen 122 gemi- nin de battığını belirtti. Federal ordunun Vukovar'm hemen her sokağmda Hırvat milisleriyle catıştığı ve ordu bir- liklerinin kent merkezinin yüz üzere olduğu belirtildi. Federal ordunun önde gelen generallerinden Nikola Uzeiac, BM banş gücünün gelmesi du- rumunda birliklerinin Hırvatis- tan'ı 2-3 gün içinde terk edecek- lerini söyledi. Hırvat Enformas- yon Bakanı Branka Salaj ise Yugoslavya'nm iç sınırlarında uluslararası bir kuvvetin konuş- landınlmasına razı olduklarmı, ancak bu kuvvetin Hn-vatistan'- daki çatışma alanlannda görev yapmasına izin verilmeyeceğini acıkladı. Bu arada Fransa Cumhurbaş- kanı Françob Mitterrand önce- ki gece Fransız televizyonuna yaptıgı açıklamada "Hırvatis- tan 3e Sırbistan arasuıda çocuk- metre uzağındaki stratejik bir lann kurtanlması için bir giıven- noktayı ele gecirdiği bildirildi. Uk koridoru oluştnrnlmasuu Ordunun yoğun saldınsı altın- önemıeyetaazıroMuganıı" söy- daki kentte direnişin çözülmek ledi. Mitterrand'dan büyük reform • PARİS (AA) — Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, önemli kurumsal reformlar için 1992 yılında referanduma gidilebıleceğini acıkladı. Mitterrand, onceki akşam Fransız televizyonunun 5. kanalına verdiğı demeçte; yurütme, yasama ve yargı alanlannda reformlar yapılabilmesi amaayla, 1992 yılımn ikinci alü ayı içerisinde, referanduma gidilmesi gerektiğini belirtti. Major-Kohl görüşmeşi • BONN (AA) — lngUtere Başbakanı John Major ile Almanya Başbakanı Helmut Kohl, önceki gün Bonn'da, Avrupa siyasi birliği konusunda bir görüşme yaptılar. Alman resmi kaynaklan, her iki başbakamn da Avrupa işleri konusundaki damşmanlan Ue katıldıklan göruşmelerin, Almanya Başbakanlık binasında gerçekleştiğini ve yaklaşık 3 saat surduğunu kaydettiler. Major, Almanya'dan ayrîlmadan önce gazetecilere yaptıgı açıklamada ise 9-10 aralık tarihlerinde Hollanda'mn Maastncht kentinde yapılacak zirvede siyasi birlik konusunda bir anlaşma yapılmasım diledi. Kampuçya'da ABD temsilciligi • PNOM PEN (AA) — ABD, 16 yıl aradan sonra Kampuçya'da diplomatik bir temsilcilik actı. Washington, Pnom Pen'e Amerikan temsilcisi gönderilmesinin, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden kurulduğu anlamına gelmediğini acıkladı, ancak Pnom Pen'e gelen Amerikan temsilcisi Charles Twining, bunu, "tarihsel bir olay" oiarak nitelendirdi. Yunanistan'a 20 Türk kaçü • ATtNA (AA) — Antalya'nın Kaş ilçesinden Meis adasına kaçan 20 Türkun, siyasi iltica talebinde bulunduklan bildirildi. Yunan basınında verilen haberlerde, 20 kaçağın hafta sonu iki grup halinde, raotorlarla Meis adasına geldikleri kaydedildi. Kaçaklann, daha sonra polise tesüm oiarak siyasi iltica talebinde bulunduklan ifade edildi. Castro: Küba satılık degjl • MADRİD (AA) — Küba lideri Fidel Castro, "Küba satılık değildir" dedi. Castro, lspanya TV'sine verdiği demeçte, "Ülkem satıhk değil, ama yabana şirketlere yararh olabilmek için ortaklaşa bulunacak temeller üzerinde elinden geleni yapmaya da hazırdır" diyç konuştu. Castro, ülkesinin yabana sennayeye acılmasından söz ederken, "Ülkem, kendi kendisinin efendisi olmaya devam edecek" dedi. Küba lideri, ülkesinin yaşadığı sorunlann, öteki Latin Amerika ülkelerininkinden daha. ağır olmadığı görüşünü savundu. Hindistan'da saldın: 9 ölü • YENİ DELHİ (AA) — Hindistaa'da hükümeti silah zoruyla devirip köylO sınıfın tümünü toprak sahibi kıunayı hedefleyen "Halk Savaşı Gnıbu"na bağlı gerillalann kurduğu pusu sonucu, 9 polisin öldüp, 13'ünün de yaralandığı bildirildi. Hindistan'ın orta kesiminde, Mahararaştra eyaletinin kırsal alanında önceki gün meydana gelen olayı duyuran UNI ve PTI ajanslannın haberine göre "Maocu" olduğu belirtilen gruba mensup teröristler, bir polis aracımn yoluna mayın yerleştirdiler. Mayının patlamasıyla birlikte araca, çalılara saklanan gerillalar tarafından ateş açıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear