22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 EYLÜL 1990 HABERLER CUMHURlYET/15 Yaklaşık 70 devlet ve hükümet başkanının katılacağı çocukzirvesi açılışı bugünyapılıyor Çocuklar için dünya zirvesiZirveyi oluşturan UNICEF zirveye katılacak liderlerden "çocuklara daha fazla banş içinde bir dünya yaratılması" amacıyla yapacaklan somut katkıları ifade etmelerini istedi. Zirvede Cumhurbaşkanı Özal'm da bir konuşma yapması bekleniyor. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — BM'de açı- lışı bugün yapılacak, esas ko- nuşmalara ise yarın geçilecek olan Çocuk Zirvesi, BM Çocuk Vakfı (UNICEF) Direktörü Ja- raes Grant'ın ifadesiyle, "Dün- ya çocuklannın ihtiyaçlan için uluslararası taahhüdü degerien- dinneyi hedefliyor." Yaklaşık 10 devlet ve hükü- met başkanının katılacağı dün- ya tarihinin bu en kalabalık zir- ve toplantısının "çocuklann ko- nınması, yaşamı, gelişınesi için bir dönum noktası' olması is- teniyor. Zirveyi oluşturan UNI- CEF, zirveye katılacak liderler- den "çocuklara daha fazla ba- nş içinde bir dünya yaratılma- sı" amacıyla yapacaklan somut katkılan ifade etmelerini istedi. Bunlann başında her devlet Çocuklann sağlığı kimin umurunda? Çocuk ölümleri: Çocuklar için dünya zirvesi süresince bütün dünyada 54 bin 600 çocuk yaşamını yitirecek. Yılda 117 bin çocuğun 1 yaşını doldurmadan, 54 bininin ise 1. ayını doldurmadan öldüğü Türkiye'de de iki günlük zirve süresince yetersiz beslenme ve çevre koşulları yüzünden 700 çocuk bir yaşını doldurmadan yaşama gözlerini yumacak. Dünyanın gerisindeyiz: Türkiye'de her 1000 canlı doğumda 5 yaşından küçük çocuklarda görülen yıllık ölüm sayısı (5 YKOO).93. Türkiye bu oranla durumu en kötü 61. ülke durumunda. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — "Hayvanlaro yasakla- nan ilaçlarm çocuklara verildigi ortaya çıktı... Türkiye'deki teta- noz aşısının bgışıklık kazandır- madıgı beliriendi... Çocuk fel- ci aşısı bulunamıyor..." Gün geçmiyorki yukandaki türden başhklar gazetelerde ye- ralmasın. Bu tür haberler Türkiye'de çocuk sağlığına veri- len "önemi" ortaya koyuyor. Ülkemizde çocuk sağlığına iliş- kin göstergeler, özellikle geliş- miş ülkelerle karşılaştınldığında sorunun üzücü boyutlan bütün ç!plaklığryla ortaya çıkıyor. Bütün dünyada her yıl yak- laşık 10 milyon çocuk yetersiz beslenme, sağlık ve çevre koşul- ları yüzünden yaşamını yitiri- yor. İki günlük "çocuklar için dünya zirvesi" süresince, 54 bin 600 çocuk yaşamını yitirecek. Bunlann 2 bin 800'ü boğmaca, 8 büıi kızamık, 4 bin 300'ü te- tanoz, 5 bin 500'ü sıtma, 22 bi- ni ishal, 12 bini ise zatürreeye mağlup olacak. Türkiye'de ise her yıl doğan 1,5 milyon bebekten 117 bini bir yaşını doldurmadan, 54 bini ise birinci ayını doldurmadan ölüyor. UNICEF dünya çocuklan zirvesi için verdiği ilanlarda, bu rakamların altına şu sözleri eklemiş: "Artik neden bir zirve yapıl- dıgını biliyorsunuz" Zirvenin toplanmasının en önemli nedeni çocuk Ölümleri. Türkiye de "çocuk ölümleri yüksek ülkeler" listesindc yer alıyor. Dünya çapında bakıldığında çocuklann yaşatılması için baş- latılan kitlesel seferberliklerin en önemlileri 1984'te Kolombi- ya'da, 1985'te Türkiye'de ger- çekleşmiş. Sağİfk BakanlığYnın verdiği bilgiye göre aşı kam- panyası sonucunda 35 bin ço- cuk ölümü önlenmiş ve çocuk ölüm oranlannda yüzde 7-8'lik bir azalış olmuş. Çocuk felci kontrol altına alınmış. Ancak Türkiye çocuk ölüm- leri açısından dünyanın hâlâ epey gerisiude. 5 yaşından kü- çüklerdeki ölüm oranı (5 YXÖO) binde 93 olan Türkiye, bu açıdan dünyanın en kötü durumdaki 61. ülkesi. 1 yaşın- dan küçük ölüm oranı ise bin- de 74 ve Türkiye bu açıdan da en kötü 50. ülke komımunda. Türkiye "5 YKÖO'su orta" olan ülkeler arasında. Bir yaşın- dan küçük ölümlerde ise "ölüm oranı yüksek" ülkeler arasında yer alır. Türkiye*yi bu açıdan geride bırakan ülkeler arasında Iran, Paraguay, Kore, Malezya gibi Üçüncü Dunya ülkeleri bu- lunuyor. Gelişmiş ülkelerin ise yamna hiç yanaşılmıyor. Fin- landiya 5 YKÖO'sunu 22'ye, bir yaşından küçüklerin ölüm ora- nını da binde 6'ya düşürmüş. Türkiye bebek ölüm oranını binde 50'ye indirmeyi hedefli- yor. Gelişmiş ulkelere göre hayli geride olan bu hedefe ulaşılmak üzere. Ancak yeterli değil. Bilindiği gibi sağlıkh yaşam anne karnında başlıyor, do- ğum, sağlıkh bir bebeklik ve çocukluk dönemi ile sürüyor. Oysa ülkemizde eşler isteme- dikleri sayıda çocuğa sahip ol- makta, anneler gebelikleri sü- resince yeterli sağlık kontrolün- den geçmemekte, doğumlar ise genellikle sağlıksız koşullarda gerçekleşmekte. Daha doğum öncesinden başlayarak bebekler sağlıksız ortamlarda gelişmek- te, beslenme bozukluğu-hasta- lıklar kısırdöngüsü içinde ya- şamlarının daha ilk yülannda kaybedilmekte. Bu tablonun yol açtığı Türki- ye'nin başta bebek gelmek üze- re çocuk sağlığı ile ilgili diğer olumsuz verileri de şöyle: —Her yüz bebekten 8'i dü- şük aguiıkb olarak dünyaya ge- liyor. Bu oran az gelişmiş ülke- lerde yüzde 30'a çıkarken, ge- lişmiş ülkeierde ise yüzde 1-4'e kadar iniyor. —Gelişmiş ülkeierde bir ya- şının altındaki çocuklann yüz- de 90-100'ü tam olarak bağışık- lanırken Türkiye'de çocuklann yüzde 64'üne BCG, yüzde 77'sine DBT, yüzde 77'sine pe- lio, yüzde 65'ine kızamık aşısı yapılabiliyor. —Hamile kadınlann ise an- cak yüzde Tsi tetanoz aşısı olu- yorlar. Bu oran gelişmiş ülke- ierde yüzde 90. Türkiye'nin çocuk ve ana ölümleri ile aile planlaması hiz- metleri için belirlediği hedefler ise şöyle: 1- Bebek ölüm hızının 2000 yüında binde 25'e, beş yaş altı çocnk ölüm hızının ise binde 35'e düşüriilmesi. 2- 2000 yılında ana ölüm hı- zının yüz bin canlı doğumda 30'a düşüriilmesi. 3- Etkin ve modern aile plan- laması yöntemi kullananlann oranının 2000 yılında yüzde 65'e çıkanlması. Eğitimde kızlar geride Türkiye'de çocukların en önemli sorunlanndan biri de devletin gerekli eğitim olanakla- nnısağlayamaması. Bunaailele- rin özellikle kırsal kesimde kız çocuklannı okula göndermerre- si deekleninceortayaeğitim açı- sından parlak tablo çıknuyor. KIZ OKULLAŞMA ORANLARI Öjreaji lltokul Ortaokul Lise Genel Töplam (19M-1M9 ıthm 3.390.681 1.824501 1.753.632 6.968314 ERKEK OKULLAŞMA îaStorl ilkokul Ortaokul Lise Genel toplam (1M«-1MS Eriofcçaft 1 ntfuta 1489.968 1.803.430 7166711 ) ay» 3.323.472 866578 447.194 4.637.244 Kaokrila>m 98.0 475 255 665 ORANLARI •I EıttıkltrMd saynı 3^T5£36 1.35a442 799^50 5.533.428 Erkek okaNann 9&8 72.4 A43 772 başkanından "askeri harcama- lardan yapacağı indirimieri efi- tim, çeşitli hastalıklann tedavisi vs amaçlarla çocuklar için har- canmaya yönelik programlan" açıklaması ve güvenceler ver- mesi bekleniyor. Zirveye Ingiliz Başbakanı Margaret Thatcher, ABD Baş- kanı George Bush'un yanı sıra Cumhurbaşkanı Özal da katı- lacak. Yirmiden fazla konuş- macının arasında Özal'ın da ya- rın bir konuşma yapması bek- leniyor. Amnesty International, Dünya Çocuk Zirvesi için ya- yımladığı bültende insan hak- larının ihlali ile birlikte çocuk- lann taciz edildiği ülkelerin lis- tesini yayımladı. Türkiye'nin de arasında bulunduğu 12 ülke, in- san haklaruu ihlal nedeniyle kı- nandı. Türkiye'den söz edilir- ken Doğu'da söz konusu olağa- nüstu durum ve insan haklan ihlalleri yer aldı. Henüz rüştü- nü kanıtlamayan pek çok gen- cin ideolojik suçlarla yargılan- dığı belirtildi. UNICEF zirve açıklamasm- da, 1980'li yıllarda hükümetle- rin sosyal programlara verdik- leri önemin azalması ile birlik- te kötü beslenme, hastalık gibi fakirlik koşullannın yaygınlaş- tığını ve çocuklann durumun- da bir önceki on yıla göre bü- yük bir kötüieşme olduğunu te- spit ediyor. "Sajlık bakımı açı- sından gerek teknolojik, gerek- se bilimsel iİerlemelerin önem- li gelişaıeler kaydettifl, iktişim teknolojisinin geiişmesiyle kit- le iletişiminia son derece geliş- tiği son on yılda ber şeye rag- men kötü beslenme, bakınuız- lık, sosyal harcamalann büyük ölçüde dnşmesi, yerine askeri harcamalann artması, borçlu ülkelerin sosyal harcamalar ye- rine borçlanm geri ödemek amacına yönelmesi sayesinde artış gösterdi. Çocuk ölümleri arttı, şimdi uluslararası tansiyo- nun düştügü şu gflnlerde yeni- den bu konulara dikkat çekil- mesi gerektiğini düşünüyonız" şeklindeki açıklaması ile UNI- CEF bu noktava dikkat çekti. Zirve ilk kez 1989'da genel kurulda gündeme geldi. Kana- da Başbakanı Bnan Mulroney, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Meksika Devlet Baş- kanı Carlos Salinas de Gorta- ri, Pakistan'ın görevden alınan Başbakanı Benazir Burto ve Is- veç Başbakanı Ingvar Carsson, diğer dünya liderierini bir zir- veye çağırdılar. UNICEF'in çalışmalarına göre bakimsızlık ve kötü bes- lenme nedeniyle dünyada her hafta yarım milyon çocuk ölü- yor. Bulaşıcı hastalıklar nede- niyle her gün 8 bin çocuk ha- yatını kaybediyor. UNICEF bu tür acil sonın- larla başetmenin çok fazla ça- ba gerektinnediğıni, son dere- ce ucuza mal olan aşılann et- kin bir sistemle yaygınlaştınl- ması sayesinde ölümlerin engel- lenebileceğine dikkat çekiyor. UNICEFe göre "Kötü beslen- me ve fakirlik, bedensei geliş- menln eddlenmesi, sağlıksızlı- |a ve zekâ kapasitesinln düşük- lüğüne neden olur. Böylece fa- kirlik kuşaktan kuşağa kendi- sini öretir." Sosyal programla- rın eksikliği, sosyaJ sistemlere verilen önemin azalması son yıllarda kendisini en çok çocuk- lar üzerinde gösterdi. Birlesmiş Milletler 45. Genel Kurulu nedeniyle hafta başın- dan beri tam bir kaos yaşanan ÇOCUK MAHKEMELERİ — Türkiye'de her yd on binlerce çocuk suça itiüyor. 4 çocuk mahkemesi, 3 çocuk ıslahevi bir de çocuk cezaevi bulunuyor. Her yıl on binlercesini suça itiyoruzANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türkiye, suça itilen çocuklara sahip çı- kamıyor. Her yıl on binlerce çocuğun "suç işlediği" ülkemizde, 11-15 yaş grubu çocuktan 5 bini çocuk mahke- melerinde yargılanıyor. Uluslararası sözleşmeler gereği "çocuk" sayüması gereken 15-18 yaş grubu gençler ise ye- tişkinlerle aynı mahkemelerde yargıla- nıp, aynı cezaevlerinde kaüyor. Türkiye'de çocuk suçlanna, kırsal alanda geleneksel yaşam ve kontrol öğelerinin varhğı ile daha az rastlanır- ken özellikle büyük kentlerde çocuk- lann daha çok suç işledikleri kayde- diliyor. Buna neden olarak kent pota- sında çocuklann davramş bozukluğu- na ve suç işlemelerine etkisi olan ne- gatif etmenlerin daha fazla olması gösterüiyor. Kırsal ve metropol kent- lerde yaşayan ailelerin çocuk sayısının fazlalığımn "suçu etkileyen bir unsur" oluşuna dikkat çekiliyor. Araştırma- lar kırsal kesimde çocuk suçlanrun da- ha çok "kan davası, arazi anlaşmazuk- lannda" ortaya cıktığına ve çocukla- nn " daha az ceza alacaklan" gerek- çesiyle yetişkinler tarafından suça itil- diğine dikkat çekiyor. Kentlerdeki ço- cuk suçlannda ise daha çok ekonomik nedenlerin etkili olduğu ifade ediliyor. Adalet Bakanhğı istatistiklerine gö- re son 10 yılda Türkiye'de çocuk ceza ve ıslahevlerine konulan çocuklann sa- yısı azalma gösterdi. 1981 yılında 11-15 yaş grubundan 1054 çocuk ceza ve ıs- lah evlerinde kalırken bu rakam 1987'de 533'e düştü. 1990 yılı itibanyla ise Ankara, Elazığ ve tzmir'de bulu- nan üç ıslahevi Ue Sinop'ta bulunan çocuk cezaevinde 700*e yakın suça itil- miş çocuk kaüyor. Uluslararası sözleş- meler gereği "yargı önünde çocuk sayılması" gereken 15-18 yaş grubu gençlerin yetişkinlerle aym mahkeme- lerde yargılanıp, aynı cezaevlerine kon- duğu düşünülürse Türkiye'deki hü- kümlü çocuk sayısı 3 bin 200*6 çıkıyor. Buna çocuk ceza ve ıslahevlerinin tüm illere yaygınlaştınlamaması nedeniyle mecburi olarak büyüklerle aynı ceza- evlerine konulan çocuk hükümlüler de eklenirse rakam daha da kabarıyor. Türkiye'de çocuklann yargılanma- lanna ilişkin yasal düzenlemeler ise ye- tersiz. Ülkemizde halen Ankara, Istan- bül, Izmir ve Trabzon'da ohnak üzere 4 çocuk mahkemesi bulunuyor. Her mahkeme yılda ortalama 1500 dava- ya bakıyor. Bu mahkemeler sadece 11-15 yaş grubu suça itilmiş çocuklar- la ilgili davalan görüyor. Çocuk mah- kemeleri yasasımn değiştirilerek yaş kapsamının gelişmiş ülkeierde olduğu gibi 18'e çıkanlması gerekiyor. Ydda yaklaşık 1500 davaya bakan çocuk mahkemelerinde sadece 3'er uz- man bulunması ise sorun olmayı sür- durüyor. Bu uzmanlann çocuk mah- kemesi yasası ile kendilerine verilen görevleri yerine getirmeleri olanaksız görülüyor. Yargıçlann da bir yılda 1500 davaya gereğince bakabilmesi mümkün obnuyor. Ceza ve tutukevlerinde bulunan an- ne ve çocuklannın korunması için Sos- yal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Ge- nel Müdürlüğü (SHÇEK) ile Adalet Bakanlıgı'nın işbirhği ile açılan kreş ve gündüz bakımevlerinin yaygınlaştırıl- ması alınması gereken sosyal önlem- lerin başmda geliyor. Yine hükümlü hamile aanelerin ve doğacak çocukla- nn korunması için hamilelik sırasın- da ve doğumdan sonra infazın bir sü- re ertelenmesini sağlayacak yasal de- ğişiküğin yapılması gerekiyor. UMCEF DtREKTORÜ JAMES GRANT Ölümleri dıırdıırnıak biziın elimizdeHaber Merkezi — Birlesmiş Milletler Çocuk Vakfı (UNI- CEF) Direktörü James Grant, BM bünyesinde düzenlenen Dünya Çocuk Zirvesi öncesîn- de Newsweek dergisine verdiği demeçte, dünya yüzünde her gün 40 bin çocuğun öldüğünü, oysa insanoğlunun ölen her üç çocuktan ikisini kurtaracak teknolojiye sahip olduğunu söyledi. James Grant'ın Newsweek muhabiri Anna Underwood'la görüşmesi soru ve yanıt olarak şöyle: UNDERWOOD — Bu riıre- ye 70'ten fazla lider katılacak. Böylece bu, tarihin en çok sa- yıda devlet ve hükümet başka- nının katıldığı zirve olacak. Bu konu neden bu kadar tehdit do- lu görülüyor? GRANT — Bence bu soğuk savaşın bitmesiyle girdiğimiz yeni dönemde tehditlerin sade- ce askeri olmadığının bilincine varmamızdan kaynaklanıyor. Dün 10 bin çocuk ishalden öl- dü. Yedi bin çocuk da önlene- bilir hastalıklara karşı önceden aşılanmadıkları için yaşamlan- m yitirdiler. Her gün ölen 40 bin çocuğun üçte ikisini kurta- racak teknolojiye sahibiz. Pri- mo Levi adlı yazar, işkenceyi azallmayı öğrendiğimiz, ama bunu yapmadığımızda biz birer işkeiıceci haline geliriz demiş- ti. UNDERWOOD — Bu zlrve- nin sonuçlarından ne umuyor- Dünya Çocuk Zirvesi öncesi Newsweek dergisine demeç veren Grant, "Her gün ölen 40 bin çocuğun üçte ikisini kurtaracak teknolojiye sahibiz. Yoksulluklar yüzünden binlerce çocuk ölüyor" dedi. sunuz? GRANT — Zirvenin başlıca amacı yapılabiliri yapmak. Ya- ni çocuklann çok küçük bir pa- raya aşı olanağı varken bunu olmamalan, ayrıca da anne ve babalann su kaybına karşı şe- ker ve tuzlu suyla hazırlanan solüsyon kullanmalannı bilme- meleri yüzünden binlerce çocu- ğun ölmesinin önüne geçilme- si. Ikinci amaç ise nasıl müca- dele vereceğimizi pek iyi bilme- diğimiz ve başka forumlarda ele alınabilecek sorunlara dik- kat çekmek. Bunlar uyuşturu- cu maddeler, A1DS, borç krizi içindeki ülkeierde yaşayan ço- cuklann durumu, sokak çocuk- lan ve savaşta büyüyen çocuk- lar olarak sıraJanabilir. Üçün- cü amaç da Çocuk Haklan Antlaşması'nın daha fazla ülke tarafından kabul edilmesini hızlandırmaktır. Bu antlaşma geçen kasım ayında BM Genel Kurulu'nca benimsenmiş, 2 ey- lül tarihinde yürürlüğe girmiş ve 20 ülke de bunu onaylamış- tır. Geçen haftaya kadar onay- layan ülke sayısı 38'i buldu. UNDERWOOD — Çocuk- lann sorunları devlet başkanla- n tarafından çözülebilir mi, yoksa bu sorunlara bireysel ola- rak yanıtlan anne babalar ve eğitmenlerde mi aramalı? GRANT — Cumhurbaşkan- lan, krallar ve başbakanlardan daha güçlü bir gnıp olabilir mi? Kısa zaman önce Bangla- deş'i ziyaret etmiştim. 1986'da Bangladeş Devlet Başkanı Er- sad'la görüştüğümüzde ülke çocuklannın yüzde 2'si bile ço- cuk felci, kızamık, difteri, teta- noz, tüberküloz ve boğmacaya karşı aşılanmamıştı. Erşad, devreye girdi ve bizim dünya ça- pındaki hedefimiz olan yüzde 80 aşılama oranına bu yılın ara- lığında ulaşılabileceğini sağla- dı. Şimdi Bangladeş'te aşılama oranı yüzde 70'in üzerine çık- tı. Hatta bu ülkede aşıh bir ya- şındaki çocuk oranının New York'takinden daha yüksek ol- duğunu söyleyebilirim. Bunu da nasıl yaptılar biliyor musunuz? Eldeki olanaklan hemen seferber edip her gün te- levizyon ve radyoda en uygun saatlerde üçer dakika çocukla- ra yönelik spotlar hazırlamak- la. Büyük şirketler billboardla- ra ilan asıyor, çocuk otobüsle- rinin üzerinde çocuk sağlığı afışleri bulunuyor, kız ve erkek izcilere aşı olduklan için ödül veriliyor. lsveçli bir kibrit fir- ması bütün kibrit kutularının üzerine çocuk sağlığı ile ilgili mesajlar koyuyor. Maça gittiği- nizde stadın kenarında dev ya- zılarla 'Çocuğunuzu bugün aşılattınn' yazısını görüyorsu- nuz. UNDERWOOD — Çocuk- lar dünyadaki borç krizinden nasıl etkilendiler? GRANT — Akülara durgun- luk verecek derecede etkilendi- ler. 1970'lerde kalkınmakta olan ulkelere verilen krediler o ülke toplumlarında zaten du- rumlan iyi olan çevreler tara- fından kullanıldı, ama bu kre- dilerin geri ödeme zamanı ge- lince bütün yük toplumdaki za- yıflar ve yoksullann sırtına bin- di. Bu en zayıflann da çocuk- lar olduğu çok açıktır. Yoksul- luklar yüzünden binlerce çocuk öldü. Ama ölüm çocuklann ya- şadıklan sorunlann en kötü so- nucu. örneğin bir ölüm nede- ni olmanın yam sıra kızamık, aynı zamanda dünyada kötü beslenme nedeniyle oluşan en yaygın hastalık. UNDERWOOD — AIDS çocuklar arasında ne derece ciddi bir vaka? GRANT — Bugünkü gidişi durduramazsak 2000 yılma gel- diğimizde sadece Orta ve Do- ğu Afrika'daki 10 ülkede her yıl 5 yaşın altında ölen çocuk sa- yısı yarun milyonu bulacak. Buna bir de yarım milyon an- neyi de eklemek gerekecek. Ama önümüzdeki 10 yıl içinde ishalin yol actığı su kaybından ölen çocuk sayısının çok daha yüksek olacağını akıldan çıkar- mamak gerek. UNDERWOOD — Bütün bu sorunlarla başedecek siyasi irade bulanduğuna inanıyor musunuz? GRANT — Bu zirveyi ger- cekleştinnede anahtar rol UNI- CEF'in değil, Kanada Başbaka- nı Brian Mulroney, Pakistan Başbakanı Benazir Butto, Mı- sır Cumhurbaşkanı Hüsnû Mü- barek, Meksika Cumhurbaşka- nı Carlos Salinas de Gortari, Mali Cumhurbaşkanı Musa Traore ve Isveç Başbakanı Ing- var Carlsson'ındır. Işte böylece dunya tarihinde ilk kez liderler, çocuklar için böyle büyuk bir zirve düzenliyorlar. Bu da ira- denin bir kamtıdır. New York, Çocuk Zirvesi'yle daha da kanşacak. Bu sabah başlayacak olan zirve için dev- let başkanlan dahil, katılacak herkesin sabah 6 ile 8 arasında binada olmaları gerekiyor. Gü- venlik nedeniyle getirilen bu zo- nınluluk sayesinde sabahın er- ken saatlerinden başlayarak kentin trafiği alt üst olacak. BM'nin dünya çapında artan önemi, törenlerin gösterisinin artmasıyla da belli oluyor. Her lider polis sirenleri ve motosik- letli polislerin eşliginde binaya giriyor. 70 liderin bu tür bir gösteriyle ve sırasıyla binaya gi- rişleri New York'ta pazar günü- nü şenliğe dönüştürecek en azından çocuklar için. Çiçek: Çocuğun bize değil atteye ihtiyucı var ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Aileden sorumlu Dev- iet Bakanı Cemii Çiçek, Tür- kiye'deki 500 bin korunmaya muhtaç çocuktan sadece yüzde 3'Unün devlet koruması altında olduğunu bildirdi. Çiçek, halen 5 bin 678 çocuğun Çocuk Esir- geme Kurumlanna girebilmek için sıra beklediğine de işaret ederek, "Ama biz asü sorunu aile olarak göniyoruz. Çocu- ğun aile yanında kalabilmesini teşvik ediyoruz" diye konuştu. Çiçek, Çocuklar İçin Dünya Zirvesi öncesinde Cumhuriyet- in korunmaya muhtaç çocukla- ra ilişkin sorulannı yanıtladı: —Türkiye'de korunmaya muhtaç çocuklann durumu ne- dir? ÇtÇEK — Ülkemizde ko- runmaya muhtaç çocuklar için 150 yetiştirme yurdu ve çocuk yuvası bulunuyor. Buralarda 18 bin çocuk kaüyor. Ancak ko- runmaya muhtaç çocuklarla il- gili elimizde çok sağlıkh istatis- tiki bügikr yok. Toplam korun- maya muhtaç çocuk sayısı 500 bin olarak ifade ediliyor. Yani çocuklann yüzde 3'ü devletin koruması altında. Ancak bu tür bir politika dünyada terk edil- miş durumda. Artık kurumda bakım yerine evde bakun esas aluuyor. —Bu konuda neler yapıyor- sunuz? ÇİÇEK — Biz de bu konu- da politika değişiklikleri yapı- yonız. Problemli çocuklann ay- nı çatıda toplanması faydalı de- ğil psikolojik sorunlar yaratı- yor. Onun için "Çocuklar evle- rinde, ailelerinin yamnda büyü- meli" diyoruz. Buna paralel olarak aile meselesini gündeme getirdim. Aileyle ilgili sorunla- n çözmek istiyoruz. Korunma- ya muhtaç çocuklardan anne ve babaları olanlann ailelerinin yamnda kalabilmelerini sağla- mak için ayniyat ve nakdi yar- dım yönetmeliğini daha esnek haie getirdik. Başvuran ailenin çocuğunu almak yerine, mad- di yardım yaparak çocuklann aile ortamından kopmalarının önüne geçmeye çalışıyoruz. Bir onay yeterli mi? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Çocuk Haklan Sözleşmesi'ni imzalayan Türk- iye'nin, sozleşmeyi parlamen- todan da geçirmesi gerekiyor. Üçüncü Dünya ülkelerinin bü- yük çoğunluğunun parlamen- tolanndan geçirdiği sözleşme- nin "etnik dillerin kuflanımıyla" ilgili maddelen- ne çekince koyan Türkiye'nin, sozleşmeyi parlamentodan ge- çirmesinin de kolay olmayaca- ğı ifade ediliyor. Türkiye'de yetişkinlere bile tam olarak tanınmayan "ör- gütlenme, düşüncelerini ifade etme ve yazma, mahkeme önü- ne çıkarılmadan gözaltına alınmama ve ifadelerin avukat nezdinde alınması gibi sözleş- mede yer alan hükümlerin, ya- sal düzenlemelere de yansıtıl- ması gerekiyor. Türkiye, Cumhurbaşkanı Turgul Ozal tarafından temsil edildiği "Çocuklar İçin Dün- ya Zirvesi"ne, UNICEF'in (Birlesmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) hazırladığı "Ço- cuk Haklan Sözleşmesi"ne im- za atan 142 ülkeden biri ofma- nın gurunu ile girerken, yasal düzenlemeler açısından Üçün- cü Dünya ülkelerinin çoğunun bile gerisinde bulunuyor. Türkiye'nin bir yıl gecikme ile 14 eylulde sozleşmeyi imza- laması, Cumhurbaşkanı özal1 ın katılacağı New York'taki zirve öncesi atılmış bir adım olarak gösteriliyor. Türkiye'nin sözleşmeye im- za atması "ilk adım" oiarak olumlu karşılarurken, sadece imza atmanın yeterli olmadı- ğı ifade ediliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear