22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HABERLER 29 EYLÜL 1990 600 milyonluk kaçak eşya • KOCAELİ (AA) — Izmit'in Derince limanında Türk bandırah Kemah gemisinde Derince Gümrük Muhafaza Müdurlüğü ekipleri tarafından yapılan kontrol sırasmda, yurda kaçak sokulduğu belirtilen çok sayıda elektronik eşya ile yabancı sigara ele geçirüdi. Olayla ilgili gemi personelinden 4 kişi gözaltına alındı. Geminin FAlmanya ve Belçika'dan tzmit, Derince ve istanbuJ limanlan için yük aldığı, kaçak mallann piyasa değerinin 600 milyon lira civarında bulunduğu bildirildi. (Fbtoğraf: AA) 'Rüşvet suçlaması' davası • ANKARA (Camhuriyel Barosu) — Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın oğlu Ahmet özal hakkındaki "rüşvet suçlamaları" nedeniyle Maliye ve Gümruk Bakanı Adnan Kahveci ve Sabah Gazetesi için açtığı 1 milyarhk tazminat davası başladı. Bu davada, Bakan Kahveci'yi, Semra özal'ın Avukatı Şuayip Gazi Ulusoy savundu. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmada, Kahveci'nin avukatı Ulusoy, müvekkilinin Sabah Gazetesi'ne böyle bir demeç vermediğini savunarak, gönderdikleri iki tekzip yazısının yayımlandığını bildirdi. Sabah Gazetesi Avukatı Ahmet Pekin de gazeteye gönderilen yaıut ve tekzip yazılanna müvekkilinin itiraz ettiğini, bu konuda henüz kesinleşmiş bir yargı karan bulunmadığı için tekzibin yayımlanmadığını söyledi. Yargıç da duruşmayı kanıtlann toplanması için ileri bir tarihe ertelerken, gerek görülmesi halinde Bakan Kahveci ve muhabir Eşkinat'ın duruşmaya çağnlarak dinlenmesine karar verdi. Velidedeoğlu ve Tunaya'ya plake • tstanbul Haber Servisi — Istanbul Barosu, hukuk devletinin yerleşmesi yolunda yapmış olduklan çalışmalardan dolayı Prof. DT. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ve Prof. Dr. Tank Zafer Tlınaya'ya birer şilkran plaketi verecek. Bu amaçla bugun saat 18.00"de Cemal Reşit Rey Salonu'nda "Hukuk Devleti ve Bağımsız Baro" konulu bir toplantı yapılacak. Toplanaya Türkıye'deki baro başktJİanyla yabancı ulkelerden çeşitlı baroların ve hukuk kurumlarının başkan ve genel sekreter düzeyinde temsilcileri katılacaklar. Bu arada, Istanbul Barosu hakkındaki davaya tepkiler sürüyor. Avrupa Büyük Barolar Konseyi ve Alman Barolar Birliği Başkanı Dr. Schmalz ile Fransız Nantrre Barosu, Cumhurbaşkanı özal'a birer mektup yazarak davanın derhal durdurulmasını istediler. Apo'nun kardeşi gözaltında • ŞANLIURFA (Cumhuriyet) — Bozova, Halfeti ve Birecik ilçelerinde gerçekleştirilen operasyonlarda, PKK'ya yardım ve yataklık ettikleri savlanan 12 kişi yakalandı. Üç kişinin öldürulmesine yardım ettikleri bildirilenler arasında PKK lideri Abdullah öcalan'ın kardeşi Mehmet öcalan'ın da bulunduğu öğrenildi. Vali Akbulut, 12 kişinin PKK tarafından gerçekleştirilen biri korucu Uç kişinin öldürulmesi, üç kişinin de yaralanması eylemlerine yardım ettiklerinin belirlendiğini söyledi. AÇ1KLAMA • Gazetenizin 11.9.1990 tarihli nushasında yayımlanan "Posta Güvercini mi Besleyelim?" başlıklı jazı incelenmiştir. Yakuııcı Bülent Erorun, söz konusu mektubun 2 ay sonra sabah 07.30 sıralannda bahçe kapısının dışında bulunarak kendisine verildiğini, bugüne kadar muntazaman mektuplannı posta kutusundan aldığını ve bu konuda herhangi bir gecikme olmadığını ifade etmeşi üzerine, zarf üzerinde yapılan incdemede; zarfın temiz, lekesiz ve sokakta yerde bulunmuş halinın olmadığı, aynca, dağıtım hizmetlerinin yapıldığı saatler ile mektubun bulunduğu saat dikkate alındığında söz konusu gecikmenin kuruluşumuz ile ilgili olmayacağı kanaatine vantmıştır. Bilgilerinize saygüanmızla arz ederiz. PTT G«nel Müdurlüğü Demirel, Özal'ın Bush'la görüşmesinde Türkiye'ye somut bir şey verilmediğinisavundu: Pazarbk gücü söz konusu değil YASEMtN ÇONGAR ANKARA — DYP lideri Sö- leyman Demirel, Türkiye'nin Korfez krizine ilişkin politikala- nnı eleştirdi. Cumhurbaşkanı Turgnt Özal'ın ABD Başkanı George Bush'la görüşmesinde Türkiye'ye somut bir şey veril- mediğini savundu. Demirel, "Birjeşik Amerika Devletleri'n- de söylenen şu; Tiırkiye ne ister- sek veriyor. O zaman pazariık gücü nerede kalır? Birisinin merhametine kalmıssınız de- mektir' diye konuştu. Süleyman Demirel'e Cumhu- riyet'in yönelttiği sorular ve ya- rutlan şöyle: — Türkiye'nin Körfez krizi- nin başından beri izlediği poli- tikalar ve bu poiitikalan beür- leyen yetkUUerin üsluba, sizce ulke>i, bölgeddri »şküeriıım ge- lecegi ve toplumun çıkarian «p- stndan nasd bir sonaca dogru götürüyor? OEMİREL — Bakın, hava ambargosu oluyor. Hava am- bargosunu biz titizlikle uygula- yacağımızı herkesten evvel, he- men beyan ediyoruz. Zaten Bir- ieşik Amerika Devletleri'nde, birkaç gündür gazetelerde de var, söyienen şu: Türkiye ne is- tersek veriyor. Türkiye ne ister- seniz veriyorsa pazarlîk gücü ne- rede kalır? Eğer karşı taraf ne is- terseniz veriyorsa pazariık gücü söz konusu değildir. Birisinin merhametine kalmışsınız de- mektir. Turkiye'deki yanlışlar bunlar. Yoksa BM'nin kararla- nna uygun hareket etmek zaten sizin kendi iradenizle vardığınız bir sonuç değildir. Merkamete kabnış Türkiye'nin krize ilişkin politikalarını eleştiren DYP lideri, "Birleşik Arnerika Devletleri'nde söyienen şu: 'Türkiye ne istersek veriyor! O zaman pazariık gücü nerede kalır? Birisinin merhametine kalmışsınız demektir" diye konuştu. Skandal Özal-Bush görüşmesine Bozer'in ahnmaması bence bir skandaldır. Kendi adamını da oralara götürüp küçük düşürmek bence onu yapanı küçük düşürür. Kanın bedeli Savaş bir seçenek değildir. Kanın bedeli olmaz. Ama 'casus belli' yani başka bir seçenek yoktur, savaş o zaman yapılır. Savaşı savunmak mümkün değildir. Bir devletin onurunu, bağımsızlığım, bütünlüğünü korumak için yapılmıyorsa, kâr hesabı üzerinden yapılıyorsa savunulamaz. — özal - Bosh görüşmesine Saym Bozer'in aunmamasuu na- sıl karşıladınız? Baker'ın katıl- dığı görüsmeye Türk Dısisleri Bakanı kmülmadL Ankara'da da Baker ile görüsme çok dar ya- pılnuştı. Ancak Bozer vardı. Şimdi o da yok™ DEMİREL — Baker katıl- mışsa Bozer'in alınmamış olma- sı bence skandaldır. Ama iki cumhurbaşkanı kimse ohnadan, karşıhkh konuşabilirler. Bunlar siyasi mücadelenin içinde vardır. Ama bir taraf birisini almışsa, öbür tarafın onun eşdeğerini al- maması skandaldır. Kendi ada- mını ta oralara götürüp küçük düşürmek bence onu yapanı kü- çük düşürür. — Peki, Türk kamnoyn- nnn bitgUeiMİrUmesi açısından, göruşmenin içerigini bilenlerin azalması nasıl bir etki yapar? DEMİREL — Bir devlet dü- şünün ki dışişleri bakanından saklayacağı şey vardır. Bu düşü- nülemez. Böyle bir şey tasavvur edilemez. tşte yine geliyorsunuz one man shovv'a. Bizim Türki- ye'de olup bitenlere itirazımız, bu işin iç ve dış "publicite" pro- paganda malzemesi yapılması- dır. Dışanda yaptığınız şeyi içe- riye pompalamaktır yaptığınız iş. Netice itibanyla bir şey yap- mıyorsunuz. Halkı kandınyor- sunuz bir, kartlannızı önceden kullamyorsunuz iki. Çok tesli- miyetçi oluyorsunuz. Pazariık gücünüzü kaybediyorsunuz. Başkalanmn dümen suyuna gi- riyorsunuz. Türk devletinin gu- nıruna, onuruna ve buyüklüğü- ne yakışır bir politika takip et- miyorsunuz. Ve halkı kandıraca- ğız diye birtakım olmayacak şeylere halkı ihmal ediyorsunuz. Yarın altından kalkamazsınız ve bununla neyi sağlıyorsunuz? Dış itibar... Böyle hareket etmek dış itibar sağhyorsa acaba nıye Kıb- rıs'ın Rum tarafının Ortak Pa- zar'a müracaatı kaale alınabili- yor? Niye Italya daha uç gun ev- vel Senegal'le birlikte bize vize koyuyor? Birleşik Amerika Dev- letleri bizim ATye girmemizi destekleyecekmiş. Bundan evvel neredeydi? Desteklese, acaba o on iki devlet nezdinde hangi ne- ticeyi alacaktır? Sonra 600 mil- yon dolarlık dördüncü protokol ki on senedir işlemiyor. Böyle bir alacağımız var. Bunu yine reddettiler. Ee, o zaman hangi itibardan, neden bahsediyorsu- nuz? — Bu döoemde çok sessiz se- dasız bir biçimde ABD ile olan Savunma ve Ekonomik Işbirli- gi Anlaşması bir yıl daha uza- üldı. DEMİREL — Değişen şartla- ra göre müzakere kapısı açılma- lıydı. Bu muzakerelerin sonun- da Türkiye'nin çıkarian daha iyi korunabılirdi. Bunların hepsi teslimiyetçiliktir. Yani ABD'nin başka sıkınülan vardır, bu sıkın- tılar varken bir de biz onlann başına iş çıkarmayalım diye dev- letler düşünemez. İş çıkann, ne yapacaksın? Haklanm koruya- caksın. Türkiye'nin bu kadar çok fedakârlık vapmaya takati Milletvekili maaşlannın yüzde 100 artmasına tepki 'Kıyak maaş anayasa şuçuDanıştay eski başkanlarından Orhan özdeş, TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkam Vekili Kaya daha önce dört kez iptal kararına karşın yeni bir düzenlemeye gidilmesini 'Anayasa suçu' olarak niteledi. lşçi Emeklileri Cemiyeti, "Milletvekilleri kendi çıkarları oldu mu, jet bir hızla yasa çıkarmasını iyi biliyorlar" dedi. Erdem'in 'kıyak maaş' yasasını veto etmeyi düşündüğü ancak, 'hukuki ve teknik' imkânsızlıklar nedeniyle bu fikrinden vazgeçtiği öğrenildi. Başbakan Akbulut ANAP grup yöneticilerine 'yanlış yaptımz' dedi. ANKARA (Cumhnriyet Bü- rosn) — Milletvekillerine "kryak maaş" ortalığı karıştırdı. TBMM Başkanı ve Cumhurbaş- kam Vekili Kaya Erdem, yasayı veto etrnekten vazgeçerek topu Ttargut Özal'a attı. Danıştay es- ki Başkanı Orhan Özdeş, yeni düzenlemeyle "anayasa suçu" iş- lendiğini savundu. Erdem'in, hazırlattığı metnin kapsamının genişletilmesine karşı olduğu ve genel kuruldan geçen biçimiyle yasayı "anayasa- ya aykın" olarak değerlendirdiğı öğrenildi. TBMM Başkanı Er- dem'in emeklilikle ilgili yeni hü- kümlerin önümüzdeki yasama dönemi yerine, temmuz 1990'dan itibaren uygulamaya sokulmasına, emeklilik için 25 hizmet yılı koşulunun yeterli gö- rülerek 30 yaşını doldurma ko- şulunun kaldınlmasına, emekli milletvekillerine de çeşitli sosyal hizmet ve haklardan milletvekil- leri gibi yararlanma hakkı tanın- masına karşı olduğu öğrenildi. Erdem'in veto yetkisini kul- lanmaktan vazgeçmesinde önemli bir başka etken de Cum- hurbaşkanüğYna vekalet eder- ken bu yetkiyi kullanmasınm ANAP gnıbunda yaratacağı tepkiler oldu. TBMM'nin hu- kukçu görevlüerine de danışan Erdem, önceki gece geç saatler- de ayncalıklı emeklilik yasasını Çankaya'ya gönderdi. Akbulut da karşı çıktı Başbakan Akbulut'un, Kör- fez krizi nedeniyle çeşitli tüke- tim maddelerine zam yapıldığı, KDV oranlarımn arttırıldığı günlerde milletvekilleri maaşla- nnda büyük artış sağiayan ya- sanın çıkanlmasından rahatsız- lık duyduğu, bunun ANAP için olumsuz bir puan olduğu görü- şunu taşıdığı öğrenildL Akbulut, kendisine yakın bazı bakanlar araalığıyla ANAP grup başkan vekillerine "Çok yanlış yapünız" mesajını iletti. "Anayasa suçu" Danıştay eski başkanlarından Orhan Özdeş, milletvekillerine ayncalıklı emeklilik hakkı tanın- ması konusunda Anayasa Mah- kemesi'nin daha önce 4 kez ip- tal karan verdiğini anımsatarak, buna karşın yeni bir düzenleme- ye gidilmesini "anayasa suçu" olarak niteledi. Orhan Özdeş, TBMM Genel Kurulu'nda benimsenen yasal düzenlemeyi, Anayasa Mahke- mesi'nin bu konuda almış oldu- ğu iptal kararlanna ragmen alın- mış bir karar olarak niteleyerek "Günumuzde yargı kararlan, müraknn olduğn kadar uvgu- lanmamaya çahşıhyor" dedi. Bu konudaki yasa benimsenirken "yeni bir düzenleme" yapüdığı- nın söylendiğini de anımsatan özdeş, "Ancak yapılan yeni dü- zenleme, verilmiş iptal kararla- nnın maksat ve şumuiune aykı- n olamaz. Bu prensip, Anayasa Mahkemesi için de idari yargı organlan için de geçerli" diye konuştu. Yeni yasarun da bu açıdan de- ğerlendirildiğinde, bu konuda daha önce çıkanlmış yasalar için verilen iptal gerekçelerine ben- zerlikler taşıdığmı da savunan Özdeş, "Bu açıdan bakıldtgın- da, yapılan bu işlem genel ola- rak bir yargı karannın nvgnlan- maması açısından bir anayasa suçu oluşturur. Boyle bir yasa- nın çıkmaması lazımdı" dedi. Özdeş, anayasanın 153/son fıkrasına aykınlık taşıyan bu du- rum için, anayasa ve yasalann yasama organı açısından her- hangi bir yaptınm getirmediği- ni» de anımsatarak "GeUşmiş memleketler böyle bir yapünmı, buna gerek olabilecegini akılla- nndan bile geçirmedikleri için yasalanna koymamışlardır. Biz de bn nedetüe herhangi bir yap- tınm gefJrmemişiz" dedi. lşçi Emeklileri Cemiyeti Ge- nel Sekreteri Tevfik Erdem, ye- ni milletvekili maaşlannı eleşti- rerek "tnsanlann mağduriyethıi göz önüne almavan iktidar ve milletvekilleri. kendi çıkarian soz konusu oldu mu jet bir hız- la yasa çıkarmasını çok iyi biliyorlar" dedi. Erdem, emek- lilerin büyük kesimınin 381 bin lira ile yasam kavgası verdiğini kaydederek "Bu şartlar alünda mffletin yasama organındald in- sanlara güveni kalmayacagı açıkça bilinmelidir" diye konuştu. Sevgili kardeşimiz, iyi arkadaş, örnek aldığımız güzel insan, FATİH ÜSTÜNu kaybettik. Onu unutmamız olanaksız. Abdurrahman Atalay Abdûlkadır Kahraman Abdurrahım U uer Abıdın Koç. Adam Alar. Adıl Gungen, Adnan Saatçı Ahmel Abakay. Ahmet Albayrak Ahmeî Dındar Ahmet Duruakar Ahmet Ermış. Ahmet Kurtulmaz Ahmet Ozdoğan Ahmet Peksoylu Ahmet Şobacı Ahmet Toptan. Ahmet Unutmaz. Ahmet Varol AkayArsoy, Akıf Toprak Alaattın Uçok, Alı Şımşek Alı Aydın, Alı Çelık Alı Gunay Alı Nakı Oner A,ı Ihsan Kayalar, Alıye Teksal Alhan Ozoemır Anf Guloksuz Anfe Ortakçı Arzu Erdemır Aslan Aka Asuman Erdost Asuman Şalap Asuman Uçoz Atıla Toplu Avnı Kalkan Ayşe Kurtgozu Ayşe Ozdemır Ayşe Sarp Aybars Ungan Ayçe Arsoy Aydan Özaltıniı, Aydın Bodur Aykut Goker, Aysel Gunay, Aysun Doker Ayten Targan Azız Dogan, Azmi Bozkun Bahar Karakıran, Bahıse Pırım Bahrıye Topallar Balaban Cerıt Baytekın Kara Bekır Beniı. Bekır Oztoprak Serıl Eyüboglu, Bılal Atakıı Bılhan Evyapan, Boran Ustun Bülent Akyondem Bulent Artamlı Büient Ergezer, Bulent GundCız Bulent Okay Burhan Karaçal Can Açıkgöz Canpoıat Ûzed Cem Gedık Cem Yılmaz, Cemal Gonultaş. Cemalett.n Ozvarış Cemay Gökçe. Cemıl Turan Cengızhan Yalçın ÇetınGuner CıhanZumrüt, Çığdem Uyurkulak. Coşkun Gonultaş DemetAras DenızAtay DenızAygün Derya Aysev D laver Ustûn. Dılek Gokçın Durmuş Alı Özdıkıcı Durmuş Tıryakı Dursun Arslan Dursun Hatko, E Gümuşsel. Ece Tulekçı^ Edıp Kavuzlu Emel Bakan EmelSeyhan EmınBatun Emır Gok Emın Tanrıyar. Emın Turan EmıneÇakır EmıneOrhun EngınOmacan Engın Ozkan. Enver Se) Enver Unal Erşen Sansal E'har Tezgor Eroı Şalap Erol Boyraz Erol Nadı Ozkan Erol Sonmezocak, Ertan Sertkaya Esat Erkui Esra Koç Etem Seı, Fatıh Bakan, Fatma Baipetek Fatma Saffet Ozd I Fatma Ustun Fehmı Yazgan, Fendun Ertaşkın Fethı Açıl. Feyzullah Erdogan. FıgenEr Fıgen Hankoylu Fıkret Şımşek, Fıkrıye Tıryakı. Fılız Karahan, Fusun Buğdayc Fusun Oztürk Baysan Guiden Sevgılı. Gülen Erdemoğlu GüneyGonenç Gunselı Andaç, GurbuzOzaltınlı, GurelTüzun Gursan Atar. Gürsel Altuncevahır GuzmAndaç Haşım Eren Hacı Adıgûzet Hacı Alı Işık Hacı Kantarcı Hakan Ozel, Hakan Zeytınoglu Haldun Aygün Halu Eke r Halıl Hamurcu Halım Buluioglu Haluk Erdost Haluk Mengüç, HalukOrhun Haluk Tosun Haluk Umut Hamdı Eskıogıu HamıiAk'ncı Hamıt Eskıoglu HamıtMenguç Hasan Şahm HasanAkyar Hasan Bed'i Doganay Hasan Bektaş. Hasan Ermış Hasan Keskın Hasan Ozyurt, Hasan Yuksenr Hatıce Dogan Hatıce Ustun Hayrettın Altuncevahır Hayı Bozkurt. Hayrı Ertek Hayrı Kurtgozu Hıdayet Kandos Hıfzullah Çalapçıkay, Hulya Agacık Hulya Dogruak Hulya Nevşehıriı, Hutya Ustün. Huseyın Atalay Huseyın Balta Huseyın Çağın Hjseym Çoktuk Huseym Yoldaş Husnu Onur llgın Su Işıtan Gundûz Ibrahım Şımşek, Ibrahım Aksın, Ibrahım Selçuk Ibrahım Tuccar Idıl Pır.m Idns Lûtfu Melek Idr s Onkol, irısan Şengü Ihsan Otağ, llhan Akalın llhan Alkan, llhan Nevsehırlı llkan Sertkaya Incı Kaya. Incı Işbulur Ismaıl Çelık, Ismaı! Doûan. Isman Gundogdu, Ismaıl Koyun, Ismaıl Semercıoğlu Ismaıl Yıldız Isme* Demırdogen Ismet Rıza Çebı Izzet Ararat Kadır Baipetek KadırErbaş Kamıl Ayyıldız Kazım Agacık, Kazım Maksutoglu Kemal Akalın. Kemal Arıkan, Kemal Kızı toprak Kemal Yıldırım, Kenan Ayyıldız Kıper Bıngöl Kudret Kayı, Kutlukhan Kayakçıoğlu Levent Şahm, Leyla Altıngoz M Alı Uçar Mahmut Baipetek, Mahmut Dogan. Mahmut Kurtutmaz Mahmut Uçum Mahmut Işıtmez, Mehmet Akozer Mehmet Atay, Mehmet Çapar. Mehmet Demırcı Mehmet Duran Mehmet Guzel Mehmet Oztoprak Mehmet Reşıt Gulle, Mehmet Şevış, Mehmet Ülker, Mehmet Yasar Mehmet Yılmaz. Mehmet Yucel Melıha Boratav Mem.ş Dorttepe. Meral Kızı'ırmak. Meryem Eleren Metın Aksoy, Metın Arıcı Metın Çulhaoglu Metın Ozahıskan, MıneP.rım MıthatGorkem Muşfık Erem Mucah'tlzkut MugeAkış MuhıttınBakırsan Muıgantutuş, Müıgan Aydın, Mukremın Barut Mukremm Mungan MuratYıldırm Mutaza Keleş MusaÖzdemır Mustafa Atalay, Mustala Aydogan Mustafa Azapçı Mustafa Çam Mustafa Erdogan Mustafa Kahraman Mustafa Karakuş Mustafa Kocagıl Mustafa Koçyğ't, Mustafa Kuçuk Mustafa Okan Mustafa Öz. Mustafa Ustun Nacı Oner Nadır Turgut Nagehan Bakan Nahıde Yuksel Nahıt Hacıkoyiu Namık Kemal Doleneken Narın Tezgör Neşe Erkan, Neşe Goker Neşet Kocabıyıkoğlu Mecatı Demirel Necatı Ekşı. Necdet Fılızoglu Nermın Aks n Nermın Coşkun, Nesnn Andaç, Nevın Gunay, Nezahat Gündogmuş, Nezıh Kazankaya Nezıh Kuleyın Nıhat Gorkem Mılgun Ercan, Nızametiın Banş Nızamettın Ustün, Nur Kılıç Nurşım Demır, Nuran Doğu, Nuray Vural. Nurettın Ozvarış Nurettın Pınaroglu. Nurettın Pırım, Nurettın Yakar Nurettın Yalçınkaya Nurhan Kavuzlu. Nurten Arıc. Nurten Kuleyın Nurten Tuç Nurver Gurbuzturk Nusret Doğ r uak Nuvıt Ozkan Oktay Etıman Orhan Gurbuzturk, Orhan Sılıer, Orkan Bırsan, Osman Aybers Osman Kapusuz,. Osman Sakalsız Oya Aka Omer Ağm Omer Dayı Cmer Işık Omer Sakaısız Ömer Turan, Ozcan Kesgeç, Özgul Kaplan, Ğzgur Adıguzel, Ozgur Dogu Oguzhan Yalçın, Peyamı Arıırk. Pevker Şımşek, Raşıt Kaya, Ramazan Çıldır Rasıh Buharalılar. Ras.mGok Raşıt Ustun Reşat Uygur Recep Aktaş Reş.tOğuz Remzı Çakmakh Remzı Inanç Rengın Kocab/ıkoğlu Rıdvan Ozel, Rıfat Aras, Rıza Şahın Rüştu Yaralı, Sacıde Gumüşsel Sadettın Karaata Şadıye Koyaş, Saıt Dural Salıh Er Salıh Varlı. Samı Alptekın Sefa Esenyel, Selahattın Teksal Setçuk Gurşımşek Selim Mahmutoğlu Selım Omay Selım Uyurkulak, Semıh Gumüş Serhat Şımşek Serhat Baysan. Sermın Menguç Serpıl Erdost Server Polat Servet Ulusoy Sevgı Tuncel Sıdıka Su, Sınan Hatırnaz Sonmez Targan Süleyman Akyurek Süleyman Karataş Süleyman Ülker. Samı Altıngoz Suna Toptan Şahıka Gunduz Şahm Acar Şenot Tıryakı Şerafettın Arun. Şerafettın Çakır Şerafettın Gokçe Şuayip Yalman, Şukran Atalay, Şukran Denş Şukran Ergezer Şukrıye Alten Şukru Ustun Tahsın Usluoglu Tamer Karahan. Tamer Levent Taner Renda. Taner Tunceı, Tulay Akarsu Tülay Eratalay, Tulın Eraslan. Tulın Gok, Tulın Işık Tulın Ozden, Tunca Kartal Turgut Alten, Turgut Gökdere Turker Doğu, Umur Coşkun, Uğur Karakıran Ufuk Peltek Uçler Atak Umıt Bugdayoı Umıt Hürcan Umit özdemır Varlık Ozmenek Vecdı Başıkesık Vedat Baranoglu Veysel Avsar Vezır Ûzeren Yaşar Akdogan Yaşar O^ay Yaşar Ikızoglu, Yalçın Cerıt Yavuz Aras, Yavuz Unal. Yıldıray Şenturk Yılmaz Kaptan Yılmaz Onay Yılmaz Sel Yucellşık Yuksel Bırdal, Yuksel Ereren, Yunus Çavdar, Yurdanur Onay, Yusuf Ozdemır Yusuf Unaı Yusuf Unver, Zafer Unal Zehra Şenoguz Zekerıya Aytemur, Zekı Kılıç Zekı Yucel ZelıhaSel Zerrın Koçyıgıt Zerrın Sakalsız. Zeynep Şımşek. Zıya Sıtoğlu DUYURU İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN Mımariar Odası "Mimarlık, Mühendislık, Şehırcilık ve Kentsel Tasarım Proje Yarışma- ları Yonetmelığı" kuralları ıçınde serbest ulusal ve tek kademelı olarak beledıyemızce yarışmaya cıkartılan ve 12 71990 tarıhınde gazete ılanı ile teslımı ertelenen "Ulustara- rası izmir Fuar Küttürpark Çevre Duzenlemesi ve Fuar Kompleksi Mlmari Proje Yarışması" jurı karan doğrultusunda devam edecektır Yarışmaya katılma koşulları, başvuru ve teslım tanhlerı ile danışman jurının yenıden oluşumuna ilişkin son durum aşağıda belırtılmiştır. 1- Yanşma 7 Aralık 1990 Cuma gunu saat 17.00'de sona erecektir 2- Yarışmaya katılacakların a) Turk Muhendıs ve Mımar Odalarına kayıtlı olması, b) Şartname alarak adres bırakmış olması, c) En geç 7 Kasım 1990 tarıhıne kadar yanşma alanını gorerek yanşma raportöriu- ğünden yer görme belgesı alması şarttır 3- Daha önce şartname almamış olup da yarışmaya katılmak ısteyenler en geç 7 Ka- srm 1990 Çarşamba gunü saat 1700'ye kadar Izmır Buyukşehır Beledıyesı Gelır Müdur- lüğü veznesıne 100000- TL yatırdıklarını gosteren tahsıldar makbuzunu gösteren Izmır Büyükşehır Beledıyesı Plan Program Koordınasyon ve Proje Şube Mudurlüğu'ndekı Ya- nşma Raportorluğu'nden yarışma şartnamesı ve eklerinı temın edebıleceklerdır. 4- Yarışma jurısı aşağıdakı uyelerden oluşmaktadır DANIŞMAN JURI UYELERİ: Yuksel ÇAKMUR: Izmır Büyükşehır Beledıye Başkanı Rıfkı TEKİNELÇİ: I.B.Ş B. Genel Sekreter Yrd Selman BOYAÇIOĞLU: I BŞ.B Genel Sekreter Yrd Selami GURGÜÇ: Izfaş Genel Muduru Tekin ÇULLU: izmir Ticaret Odası Mec. Bşk Halit ŞARLAK: Izmır Ticaret Odası Yön. Krl. Bşk. Uğur YÜCE: Sanayı Odası Yön Krl. Bşk İklil ULUEREN: Izfaş Fuariar Müdürü Ooğan BARAN: Fuar ve Turızm Mudüru Hilal Aslan YILDIRIM: Mımar İ D M M.A Gönul ONEY: Prof Kultur ve Tabıat Varlıklarını Koruma Kurulu Bşk Akın SUEL: Dokuz Eylul Üni. Guzel San Fak Dekanı Şehır Plancısı Prof ASLİ JÜRİ UYELERİ: Engun UNARAN: Mımar İ.T.Ü. Orhan ERDİL: Mımar Houston B S BA-Columbıa MS Fatih GORBON: Mımar D.G S A Doç Dr. Orhan ÇAKMAKÇIOĞLU: Mımar DG.SA Neşet AROLAT: Mımar IT.U Gunay ÇİLİNGİROĞLU: Mımar İTU Ali TERZİBAŞOĞLU: Ins Müh İTU YEDEK JURI UYELERİ: Kaya DİNÇER: Mımar DG S.A. Doç. Dr Naiiz AKO2: Mımar A D M M A Hayrl ANAMURLUOĞLU: Mımar Gazi Ûnıversitesi RAPORTÖRLER: Refika ERKIZAN: I BŞ.B Gecekondu Sos Kon Mudurluğu Ülker ALTIN: Fuar ve Turızm Müd. Mv. Yıldn TUTUM: Raportor Yrd 5- Yarışmada jürı tarafından seçılecek projelere aşağıdakı odul ve mansıyonlar verıle- cektir 1. Ödulü 100000000- TL. 2 Ödülu 75000000: TL. a Ödülü 60000000- TL 4. Ödülu 50000000-TL 5 Ödulü 40000000: TL. 5 adet mansıyon her bırı 25000000-TL müsait değildir. Ve gereği yok- tur. Sizin fedakârlığımza muh- taç da değil karşı taraf. — Efer, ABD'nin Körfez bölgesinde askeri mudahalesi söz konusn olursa Tiirkiye'nİB bunun içinde fiilen yer abnaa naal sonnçlar doğurabilir? DEMİREL — Savaşı savun- mak mumkün değildir. Savaş bir devletin onurunu, bağımsız- lığını, toprak bütünlüğünü ko- rumak için yapılmıyorsa, kâr hesabı Üzerinden yapılıyorsa sa- vunulamaz. Savaşın sebep oldu- ğu zararlar, daima, getirdiği kâr- lardan çok daha yüksektir. Ev- vela kan dökülecektir. Kanın be- deli olmaz. Ama "casus belli', yani başka hiçbir seçenek yok- tur, savaş o zaman yapılır. Sa- vaş bir seçenek değildir. Bütün seçeneklerin kaybolması halin- de yapılır. Türkiye hani "Yurtta sulh cihanda suih" diyordu? "Atatürkçü politika izleriz, emperyalist gayelerimiz yoktur" diyordu? Bunlan diyenlerin per- de arkasında tamamen bunlann tersine hareket ettiklerini gördü Türkiye. Bizim itirazımız riizgâ- rınadır işin. — ABD'Iİ yetkililerle gerek şahsınız gerekse partinizin yet- IdlUeri temas halinde. tşgalin başladıgı gün ABD Biiyakeiçisi ile ogle yemefi yediniz. Edindi- giniz izlenim nedir? Onlar içiı de bu kadar beliraz mi durum? DEMİREL — Evet, 2 ağus- tosta büyükelçiyle öğle yemeği yedim. Benim izlenimim şudur: Bir yere kadar, çok kesin, bu işi çok kısa zamana kadar hallede- riz gibi bir kanaate sahiptiler. Ama bu Helsinki toplantısından sonra bir duraklama oldu. Me- sela Bush da bugün hiç asker kullanmaktan bahsetmiyor. Ve- ya Saddam'ı, Saddam'ın askeri gücünü ortadan kaldırmayı ağ- zına aimıyor. Burada yeni bir düzen kurulacaksa, Sovyetler- in telaffuz ettiği bir şey var: "Baradaki devletlerin güvenligi- ni, büyük devletler olarak ga- ranti ederiz", diyor. Belki Fran- sa ile îngiltere'nin de aklında o olabilir. Bu devletler bir araya gelip, bölgedeki güvenligin temi- natı olacaklardır. Bilinemiyor. Zaten Bush'un ağzında, bilhas- sa bütçe dolayısıyla Kongre'de- ki konuşmasında bir 'yeni dün- ya nizamı' lafı var. Çok kutup- lu bir dünyaya gidilirken tek ku- tuplu bir dünyaya gelindi. Şimdi bütün olay, bu ambar- godan ne netice ahnacaktır? Sa- yın özal önceki gün "tki ay, dört ay içinde ambargodan ne- tice alınır", derken dun, "Anla- şılan savaşsız bu işin içinden çı- kılamayacak", diyor. Şaşırtıcı- dır. Bir gün bir şey, ertesi gün başka şeyler söylüyor. önümüz- deki gunlerde savaş olayı daha çok gündeme gelecektir. Şevard- nadze'nin dun söylediği şey Ba- ker'ın söylediğinin tıpa tıp aynı- dır. Yani BM, Irak'ın bu tecavü- zünü kuvvet kullanarak da ön- lemek mecburiyetinde kalabilir. Bu, Helsinki'de telaffuz edilme- yen bir şeydir. Tabii ki o zaman BM Güvenlik Konseyi, BM Anayasasi'nın 42. maddesini kullanmak gibi bir durumda ka- labilir. 77? 7", hatasından döndü Hodii Meydan 4 ekimde ekranda ANKARA (Cumhariyet Bü- rosu) — TRT, "Hodri Meydan" programının 4 ekim- de yayınlanmasına karar verdi. Uğur Dündar'ın hazırlayıp sun- duğu programın konuğu DYP Genel Başkanı Snleyman Demi- rel olacak. TRT Hukuk Müşavirliği 28 ekimde yapılacak Nevşehir'in Aksalur beldesindeki belediye başkanlığı seçimi ile Yozgat'ın Sancakaya'daki belediye meclis üyeliği secimlerini gerekçe gös- tererek programın kasım ayma alınmasını önermişti. TRT Ge- nel Mudürlüğü'nün de bu öne- riye "sıcak bakügı" öne sürül- müştü. Uğur Dündar 24 eylül- de Demirerie ilgili çekimlerin bir bölümünü de tamamlamış- tı. Bu aşamada gündeme gelen erteleme üzerine DYP Genel Başkanı dun bir açıklama yapa- rak TRT'yi "iktidann oynnca- gı" olmakla suçladı. "Başba- kanhktan tlginize BOginize" programının yayınlanması ve Başbakan Akbnlut'un uzun sü- re ekranda kaknasına karşın Hodri Meydan'ın ertelenmesi- nin "korkaklık" olduğunu be- lirten Demirel, "Asıl yasak se- çim dönemi içinde toren yayın- lamaktık. Anayasayı ve kendi yasasını çigneyerek siyasi iktida- ra hizmete çauşan ve suç işJeyen TRT yönetimiyle tabii ki mlDet adına bir hesaplaşmamız ola- caktır" diye konuştu. DYP Genel Başkan Yardım- cısı Esat KıratlıogJu da dün sa- bah TRT Genel Müdürlüğü'ne bir telgraf çekti ve olayın "he- sabının sorulacagım" söyledi. Bu gelişmelerin ardından TRT Genel Müdurlüğü yetkiü- leri "bir yanlış anlama oldugv- nu" DYP Genel Merkezd'ne ilettiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear