22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 EYLÜL 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Çelebi-TÎSK görüşmesi • ANKARA (UBA) — Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonu (TtSK), çalışma hayatının sorunlan başta olmak üzere son Körfez kriziyle ısınan ekonomiden endişelerini dile getirecek. 2 ekim günü TİSK genel merkezinde toplanacak olan yönetim kuruhı, Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin "ekonominin içinde bulunduğu dunımu anlatacağı" açıklandı. Basına arabulucu • tş-Sendika Servisi — Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası (TGS) arasında Milüyet, Cumhuriyet ve Tercüman gazeteleri için sürdürülen toplusözleşme görüşmelerinde Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu arabulucu olarak atandı. Bursa'da kriz anketi • BURSA (AA) — BUSİAD tarafından krizden zarar gören fîrmalan belirlemek amacıyla yapılan anket sonuçlan açıklandı. BUSIAD'ın anket sonuçlanna ilişkin raporunda, firmaların yüzde 87'sinin krizden olumsuz yönde etkilendiği kaydedildi. Körfez krizdnin tekstil sanayüni yüzde 30, otomotiv yan sanayüni yüzde 17, makine ve turizmi yüzde 10, yaş meyve ve sebze sektörünü yüzde 5, öteki hizmetleri de yüzde 30 oranında olumsuz etkilediği belirtildi. Emlakbank konutları • KOCAELİ (AA) — Emlakbank tarafından yaptırılan Izmit Kahyakaptan toplu konutlanmn ilk bölümü satışa çıkarıldı. Prefabrik olarak insa-edilen konutlann alanlan 84 ila 105 metrekare arasında değişiyor. 1987 yılında 4 ada üzerinde inşaatına başlanan 484 konutun satış fiyatlan da 70-90 milyon lira arasında belirlendi. Eczacılardan zaırı • ANKARA (ANKA) — Hekimlerin özel siparişleri üzerine eczanelerde hazırlanarak satılan ilaçlara ortalama yüzde 262 oranında zam yapıldı. "Majistral tarife" adıyla bilinen ve eczanelerde üretiien yaklaşık 250 ilacı kapsıyor. Postayla alışverûş • Ekonomi Servisi — Türkiye'de ilk kez katalogdan postayla ahşveriş uygulaması başladı. Bu sistemle, evlerden katalog firmasına sipariş vererek ahşveriş yapılabüiyor. Uygulamayı başlatan EVPA Pazarlama, ilk kataloğunu geçen günlerde yayunladı. Katalog, ev eşyasından giyime kadar yaklaşık 1400 ürünü içeriyor. Şarap üretimi • TEKİRDAĞ (Cnmhuriyet) — Tekel, Tekirdağ'da sürdürdüğü 1990 ürünü yaş üzüm kampanyasının 25 günlük bölümünde üç milyon 250 bin kilo üzüm alarak üreticiye 2 milyar 200 milyon lira ödemede bulundu. Tekel'in bu yıl bölgede 10 milyon kilo civarında şaraplık ve sumalık yaş üzüm alımmı gerçekleştirmesi bekleniyor. Bu üzümlerden 6.5-7 milyon litre civannda beyaz ve siyah şarap elde edilecek. Bireysel bankacılık • Ekonomi Servisi — Yapı Kredi bireysel bankacılığının üçüncü yılı nedeniyle düzenlenen panellerin üçüncüsü 28 eylül cuma günü The Marmara Oteli'nde yapıldı. "Çağdaş Ödeme Sistemleri ve Kredi Kartlan" konulu panelde Prof. Dr. ömer Teoman "Dünyada ve Türkiye'de Çağdaş ödeme Sistemleri ve Kredi Kartı", Fevzi Atabek ve Osman Çarmıkh "Kurumlarda Kredi Kartı Uygulamalan" ve Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Ismail Yalçınkaya "Çağdaş ödeme Sistemleri ve Kredi Kartlan: Uygulamalan, Sorunları ve Geleceğj" konularında konuştu. Polly Peck'te 'sessizlik'Geçen cuma gününden bu yana hemen hemen İngiliz Ağır Dolandıncıhk Bürosu'nun Polly sürekli toplantı halinde bulunan Poily Peck Peck mali işler yöneticisi David Fawcus'ın Yönetim Kurulu henüz bir açıklama yapmadı. ifadesine başvurduğu öğrenildi. Bu arada Vestel Şirketin Borsa Kotasyon Komitesi'ne bir 'taslak' hisseleri de dün borsada 12250 liradan 11500 gönderdiği, ancak geri çevrildiği öne sürüldü. liraya düştü. Vestel'e alıcı çıkmadı. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Bir haftadır açıklama yapması beklenen Polly Peck'ten henüz ses çıkma- dı. Bu arada dün Londra Bor- sası yönetimi açıklama yapılana kadar şirketin FT-100 endeksin- deki yerinin korunmasına karar verdi. FT-100 endeksi Londra Borsası'ndaki ilk 100 büyük şir- ketin değerlerindeni gelişmeleri yansıtıyor. Hisse işlemleri bir haftadır durdurulmuş olan Polly Peck'in, hisse değerinde- ki düşüş hakkında Londra Bor- sa yönetimine gayri resmi bir açıklama yaptığı, ancak bu açık- lamamn geri çevrildiği öne sü- rüldü. Bu arada Ağır Dolandı- rıcüık Bürosu'nun da Polly Peck'in mali işler yöneticisi Da- vid Fawcus'ın ifadesine başvur- duğu açıklandı. "Daily Telegraph" gazetesinin haberine göre yönetim kurulu tarafından hazırlanan ve Borsa Kotasyon Komitesi'ne çarşamba günü gönderilen taslak açıkla- ma, kabul edilmeyerek geri gön- derildi. "Financial Times" gazetesi, Polly Peck'teki kaynaklara da- yanarak verdiği haberde, Polly Peck ile Asil Nadir'in işlemleri- nin, Borsa Kotasyon Komitesi'n de ayn ayn değerlendirilmesinin beklendiğini yazıyor ve Polly Peck merkezinde bir salonda Asil Nadir'den açıklama çıkmadı. Asil Nadir ile danışmanlannın, in şirketteki hisse oranını yüzde bir diğer salonda ise yönetim kurulu ve danışmanlannın iki ayn taslak üzerinde calıştıklannı öne sürüyor. Gazete, "Bu dav- ranıs, şirket üe Asil Nadir'in ÇF kaıiannın Um anlamıyla uyuş- madıgını vurgulu>or. Polly Peck bir açıklamada yaptıgında, Asfl Nadir'in de bunun yanında ek bir açıklama yapması bekknir" diye yazdı. "Financial Tîmes" aynca Asil Nadir'in, şirketin tümünu satın almaktan hâlâ vazgeçmemiş ol- duğunu da belirtti. Asil Nadir- 215.24'e çıkarttığını hesaplayan gazete, geri kalan hisseler için Asil Nadir'in 1 milyar sterline yakın para bulması gerektiğini hatırlattı. Bu miktara, şirketin borçlan dahil değil. Geçen ay Polly Peck'i satm al- ma önerisi öncesinde 450 bin hisseyi elden çıkarttığı, yasala- ra aykırı olarak geç açıklanan Behcet Aü adlı kişinin, Türkiye^ de takma ya da uydurma bir ad olabüeceği üzerinde duruluyor. "Financial Times"ın Polly Peck'le ilgili hisse alım- satımlannda meydana geldiği ileri sürulen üsulsüzlükleri ele aldığı bir başka makaiesinde, iş- lemlerde "kolayca perdeteme yapüdıgı" yazıldı. Makalede şoyle deniliyor: "İngiliz şirket- lerinin hisselerinin ingiliz mali yasalarının geçmediği off-shore adreslerde yetkili alıcı-satıcılar tarafından işleme konması, his- selerin gerçekte kime ait oldnğu- nun anlaşılmasını otanaksız hale getiriyor. Bu nedenle Polly Peck hisselerini alıp satan İsviçre fir- malannın ardında kimler oldu- ğunu çıkartmak çok zor." Borsa Kotasyon Komitesi, borsada alınıp satılan hisselerin denetiminden sorumlu birim olarak Polly Peck hakkında ge- çen ay bir soruşturma açmıştı. Şirket Yönetim Kurulu Başkanı Asil Nadir'in, şirketin tümüne talip olup vazgeçmesi üzerine başlatılan soruşturmada Asil Nadir, konu hakkında yeterli ça- hşma ve araştırma yapmamak- la suçlanmış, Asil Nadir ise da- ha sonra suçlamalara "Financial Times"ta aynntılı yanıtlar ver- mişti. Şimdi ise Kotasyon Komi- tesi, Polly Peck'in neden yüzde 55 değer kaybettiğine Ûişkin açıklama bekliyor. Dün tstanbul Borsası'nda Vestel hisseleri 11.500 liraya düş- tü. Bir önceki gün 12.250 lira olan Vestel hisselerine dün hiç alıcı çıkmadı. Petrole çare aranıyor 40 dolara fırlayan petrol fıyatlanru indirmek için 21 Batılı ülkenin üye olduğu Uluslararası Enerji Ajansı, gelişmiş ülkelerdeki stoklann piyasaya sunulması konusunu görüşüyor. Ekonomi Servisi — ABD donanmasının 'dur' ikazına uymayan bir Irak tankerine ateşi açtı. Uyan ateşinden sonra duran tan- kere çıkan ABD askerleri, tankerin boş ol- duğunun belirlenmesi üzerine yoluna devam etmesi için izin verdiler. Bu haberin piyasalara yansıması sonucu New York Ticaret Borsası'nda Batı Teksas türü hampetrolün kasım ayı tesUmatı varil başına 40.10 dolara kadar yükseldi. Fiyat, borsanın kapamşına doğru 39.54 dolara in- di. Aynı tür ham petrol önceki gün varil ba- şına 38.67 dolardan işlem görmüştü. öte yandan dün Paris'te toplanan Ulus- uyan ateşi açılması sonucu petrol fiyatlan l a r a r a s ı E n e r j i A j a n s ı ( I E A ) Yönetim Ku- . , , ,-- yenıden 40 dolara yükseldi. Tokyo Borsa- TXÜU uyelerinin görüşmelerden sonra geliş- piyasalara 5 milyon varil petrol süreceğini sunda büyük bir ihtimalle yann bir açıkla- ma yapacağı bildirüiyor. Körfez krizinden bu yana üçüncü kez toplanan IEA, daha önceki açıklamalann- da stratejik stokların kullanılması yolunda tavsiyede bulunmamış, stoklann sadece akaryakıt darlığı sırasında devreye sokulma- sını önermişti. Ancak başta Suudi Arabis- tan ohnak üzere baa OPEC üyelerinin üre- timlerini arttırmasma rağmen petrol fiyat- lannın 40 dolan aşması üzerine 590 milyon varillik stoku olan ABD, ekim ayında spot sı'nda, hisse senedi fiyatlan son 3.5 yılm en düşük düzeyine indi. Bir ABD savaş gemisi, önceki gün Aka- be Körfezi'nden gelen ve Kızıl Deniz'in ku- zeyinde seyretmekte olan bir Irak tankeri- ne 'dur' ikazına uymaması üzerine uyan miş ülkelerdeki stratejik petrol stoklanrun kullanılması yolunda bir çağn yapmalan bekleniyor. 21 Batüı ülkenin üye olduğu IEA'nın, üye ulkelerin ellerinde bulunan stratejik rezerv- leri bir'program dahiUnde eritmesi konu- açıklamıştı. IEA'nın da ABD'yle paralel bir politika izlemek istediği, bu yöntemin etkili ohnası ve fıyatlann düşmesi için diğer ül- kelerin de en azından stoklarından petrol kullanarak piyasadaki talebi daraltmayı amaçiadığı belrrtiüyor. GüNEŞ TANER EKONOMİYİANLATTI 'Yû soniiiıda istifa edeceğiırf laner'den... — 2 — BİLAL ÇETİN Devlet Bakanı Güneş Taner, .. Körfez krizini bahane olarak enflaşyon yuzde 36-38 kullanmayacağını, enflasyon olurdu. Şimdi 40-45 yüzde 41.5 olsa bile, önceden o l u r Ama fen yjne verdiği sözü tutarak, enflasyonu . ;c tifamı vf>rwv»5im yüzde 30"a indiremeyeceği için «? IStlîami verecegim. istifa edeceğini söyledi. Sıyası bır m a k a m a — Geçenkrde bir açıklama- gelen kİŞİ, gerekeni mzoldu. "Enflasyon Körfez kri- ye r jne getiremediği zine rağmen yüzde 41.5 olacak, f_t j:r J_ ^470,47],^ ama ben yine de istifa taKOirOe, yUZSUZlUK edecegim" diyorsunuz... yapmadan gıtmeiıdır. TANER — şimdi yapmak is- Özelleştirme yoluyla tediğimiziuyguiayabiiirsekyuz- devletin şirketlerini • de41.5 cıvannagelir. Ama yuz- t,u-^. ı- de43.5'le yüzde 45 arasında bir Satarak butçeye gelir yere de oturabüir. Çünkü büme- Sagliyoruz. diğimiz bazı endojen faktörler var onlara bir şey söyleyemiyo- rum. Ama benim vazifem, önü- müzdeki 4 ay içerisinde vargü- cümle bunu indirebüdiğim nok- taya kadar indirmektir. tndire- bileceğim nokta diyorum en iyi şartlarla olursa 41.5 olur. Bu şartlarda gelişmezse 44-45 civa- nnda olur. 75'ten 45'e düşmüş- sünüzdür, bu hedefınizi büyük ölçüde başarmışsınızdır. Ama diyonım, ben mazeretlerin arka- sına sığınamam. Aynca ben hatırlarsınız ilk başta yüzde 30'lar derken şunu da söyledim, "Harp çıkmazsa, petrolde bir şok olmazsa. bir de geçen sene vaşadığımız kuraklı- ğılyasamazsak" demıştim. Şim- di kurakhk dışındaki iki faktö- rü yaşıyoruz. Ama bunlar oldu- ğu halde ben yine sözümde du- ruyorum. Ben buna kendimi mecbur hissediyorum. Türkiye^ de bugüne kadar siyasiler, belli mevkilerde oturanlar, devamlı olarak mazeretlerin arkasına sı- ğınmışlardır. Artık istiyonım ki Türkiye'de kim.se mazeretlerin arkasına sığmmasın. — Yani burada bir anlamda tüm siyasilere de mesaj mı ver- mek istiyorsumız? Verdiğiniz he- defleri tutturamazsanız benim gibi istifa edin mi demek isti- yorsunuz? TANER — Evet, ben bu çığı- n açarak... Bakın ben bunu si- ze samimiyetle söylüyorum. Na- sıl özel sektörde çalışan insan, işini yanlış yaparsa doğru yapa- mazsa işini kaybetmekle karşı karşıyadır, nasıl bir bürokrat oturduğu zaman işini doğru yapmazsa yanlış yaparsa o yer- den gitmekle karşı karşıyadır, si- yasi bir kişi seçümiş bir kişidir, ama idari makama geldiği za- man o makamda, o makamın gereklerini yerine getiremediği takdirde yüzsüzlük yapmadan oradan gitmelidir. — Sayın bakan, denir ki, ka- mu açıklan enflasyonu besleyen en önemli unsurdur... TANER — Doğrudur. — Şimdi bizde ise bakıyoruz bu sene enflasyon duşuyor. An- cak kamu açıklan 1987'de GSMH'nin yüzde 8.6'sına ulaş- tıktan sonra bu yıl da yine en yüksek noktasında. Sanıyorum yüzde 8'in iıstünde bir rakam. Bu dunun s'ize biraz ters gelmi- yor mn? Enflasyon düşiıyor ge- çen yıla göre. Yoksa açıklann enflasyonist etkisi öniimüzdeki yıl mı ortaya çıkacak? TANER — Ters gelmez gel- mez. Bu teoriyi bir kere açmak lazım. Bu finansman eğer Mer- kez Bankası vasıtasıyla para ba- sılarak yapıhyor be, bu enfias- yonu körükleyen bir şeydir. Çünkü bu açığı finanse edecek- sin. Finansmanı normalde eğer piyasadan borçlanarak ahrsanız, bu sefer piyasada dolaşan para miktannı azaltırsınız. Başkası- nın bu pastadan pay almasını engeUersiniz. Dolayısıyla ekono- mi dengede olur. Uygulanan model budur. — Ancak, piyasaya borclan- ma maliyeti de çok yüksek Ha- zine'nİD bugün bile hâlâ yuzde 50'ler civannda. Bu borçlar bi- rikip gelecekte sorun yaratmaya- cak mı? Örneğin butçeden yapı- lan faiz ödemelerinin pa\ı top- lam giderlerinin vuzde 23'iı 25'i düzeyine çıktı daha şimdiden. Bunun ilerde belli bir tıkanma noktasına gdme teiılikesi söz konusu değil mi? TANER — Olamaz. Dünya- nın hiçbir yerinde olmaz. Bakın sizin söyiediğinız, şirket misali. Çünkü şirket bir yere kadar borç alır daha sonra borç alamayın- ca durur. Devletler şirketler gi- bi iflas etmezler. Çünkü devle- tin borçlanabileceği bir atkif kıs- mı vardır. Bu da işte özelleştir- me. Yani bütün bu topluluğa sa- hip olan devletin elindeki aktif- lerin ölçülmesi mumkün değil- dir. Şimdi biz ne yaptık? özelleştirme sistemi içinde dev- letin bazı şirketlerini halka aç- maya başladık. Özel sektöre ve yabana sermayeye satmaya baş- ladık. Burdan gelen gelirleri de butçeye koymaya başladık. StRECEK EKONOMIDE KULIS MERALTAMER Çağ atlatanhükümetinKDV'si IMF ve Dünya Bankası top- lantılan artı Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın gezisi nedeniy- le Amerika'ya gitmeyen işa- damlanmız için bu haftanın önemli gündem maddelerin- den biri -SHP'nin yani sıra- KDV'ydi. KDV'nin enflasyo- nist baskı yaratacağmdan ya- kınıyorlar. 15 ekime kadar sü- re tanınmasını "hatalı bir uygulama" olarak niteliyorlar, bazı sektörlerde 15 ekimden sonra işlerin bir süre bıçak gi- bi kesilmesi olasıhğını dile ge- tiriyorlardı. Satışlar 15 ekimden sonra yapılsa bile faturalann tümü 15 ekim öncesi tarihleri taşıya- cak, böyleh'kle bir vergi kaça- ğı da söz konusu olacaktı. Daha da önemüsi peraken- de ahşverişlerde fiş-fatura al- manın hâlâ çok zor olduğu, bu alandaki tüketici şikâyetlerinin hiç eksilmediği bir ortamda, üstelik satıcıyla alıcı arasında "pazartığa", "anlaşmaya" açık bir vergiyi bu haliyle bile top- layamazken, oranlan yukselt- tikten sonra toplayabilmek acaba mumkün olabilecek miydi? Maliyecilerimiz, yeterli de- netim mekanizmasını oluştur- madan fiş kesümesini yaygın- laştırmadan KDV oranlannı artürmakla, korkanz ki "Dim> yat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan da olacak" gibi gC- rünüyorlardı. Bir de şu "lüks tüketim" meselesı vardı. Acaba Türkiye'de mücevher ve kürk alan kaç kişi, fatura- fiş alıyordu? Bu konuyu gö- rüştüğümüz işadamlarına gö- re "Bakanlanmız, özellikle de maliyecilerimiz, hertaalde eşk- rine hiç kürk-mücevher almı- KDVve Osmanlı Osmanh döneminde 'Agnam' ve Cizye' diye 2 törlû vergi varmış. Agnam koyun demekmiş ve haikın elinde bulunan koyun ba- şına toplanırmış. Cizye ise Müslüman olmayan halk- tan alınırmış. Bu böyie sürüp gider- ken Osmaniı hazinesi sıfı- n tüketince Maiiye Nazırı, "Bu vergileri arttınn" dh ye buyurmuş. Koyun ve gayri mûslüm başına aft- nan vergiler arttınlarak Os- manlı'ya daha fazla gelir sağlanacağı umulurken bakmışlar ki tahsilat düşü- yor. Nedenini araştırmışlar ve hayretle görmüşler ki kâğıt üzerinde koyun sayı- s» yarı yarıya, gayri müs- lüm sayısı üçte bire düş- müş. Çünkü halk daha fazla vergı vermemek için koyunlarınt dağlara kaçır- mış. Gayri müslımler ise kelime-i şahadet getirip • Müslüman olmuşlar. yor olmalıydı ki mücevherierin vergi levhalan kendilerini şa- şırtmıyordu." Aksi halde mücevhercilerin bu vergi levhalanyla neredey- se hiç fatura-fiş kesmedikleri pekâlâ ayan-beyan görülebilir- di. Kürkte de bu farklı değil- di. Yani önce bu kesimlerden vergi aünanın yolu bulunma- dı, ondan sonra oran ytiksel- tilmeliydi. Bu "lüks tüketim" meselesi- ne, tüketici konusunda yıllar- ca kafa yormuş bir gazeteci olarak benim de eklemek iste- diklerim var. Kürkler ve mü- cevherlerle birlikte buzdolabı ve renkli televizyorida KDV oranı da yüzde 20'ye çıktı. Haikın refâhını arttu-ma iddi- asında olan bir hükümet, "her aileye bir otomobil" vaat eden bir Cumhurbaşkanı, demek ki hâlâ bir buzdolabını "lüks tü- ketim mali" sayıyor. Belki bir video, bulaşık ma- kinesi ya da bir otomomil, bi- zım gibi ulkeler için "lüks tüketim" kategorisinde sayıla- bilir. Ama çağ atlama iddiasın- da olan bir hükümet, buzdo- labuıı, çamaşır makinesini hat- ta TV'yi hâlâ "lüks tüketim maddesi" sayıyorsa, o hükü- metin '^fikri" ile "zikri" ara- sında ciddi çelişkiler var de- mektir. Bugün bize başvuran tüke- ticilerden edindiğimiz izlenim, özellikle Anadolu'daki tüketi- ciler arasında yıllarca düşledi- ğı buzdolabını ancak yeni edi- nebilen son derecede sınırb bütçeli ailelerin hiç de az olma- dığını ve bu aileler için "bnzdolabının" gerçekten "mücevher" kadar kıymetli ol- duğunu göstermektedir. Belki de hükümetimiz bu- nun farkında olduğu için buz- dolabını da "mücevher" liste- si kategorisine koymuştur! Koç*un umurunda mı?Katma Değer Vergis; oranla- rının arttınlmasından sonra özellikle davanıklı tüketim mallarında faturah ve fatura- sız satılanlar arasuıdaki fiyat farkı iyice açılacak. Bunun so- nucu olarak da Doğubank Iş- ham'na ve havaalanlanndaki gümrüksüz satış mağazalanna "nur yagacak." Yerli sanayici- ler ise zaten ufukta "dargun- luk" görünürken, bir de yüz- de 20'ye çıkan KDV nedeniyle talep gerilemesinin etkisinde kalacaklar, zararh çıkacaklar. Koç Grubu'nun da bu eki- bin başında yer alması gerek- mez mi? Çünkü özel sektörün en büyük kuruluşu Arçelik'e, kahverengi eşyada büyük pa- zar payına sahip BEKO'ya, bu ürünleri pazarlayan Aülun Pa- zarlama ve Bekoteknik'e sahip. Ama bu madalyonun bir yü- zü. Koç Grubu'nun "töccar" şapkasıyla Yeşilköy Havaala- nı'nda 2 satış mağazası var: Ram ve Setnr. Son kararın ar- dından vergisiz, çoğunlukla da faturasız satılan ithal mallan Güler'in barıBaşbakan Yıldınm Akbn- lut, Devlet Bakanları Işın Çe- lebi, Kemal Akkaya, Mehmet Keçecikr ve Sanayi Bakanı Şükrü Yüriir, Hazine Müste- sar Yardımcısı tbrahim Çakır, eski Sanayi Bakanı Cahit Aral, adlarmı sayamadığımız Ankaralı üst düzey bürokrat- lar, Sabancı ailesiyle birlikte çarşamba gecesi Sakıp Saban- cı'mn köşkündeydiler. Buluş- manın nedeni, ABD'nin dev kuruluşu Dupont ile Sabancı'- lann ortak olarak kurduklan Dusa'mn faaliyete gecmesiydi. Aynı gün Başbakan Akbulut Izmit'te kurdeleyi kesmişti. Sakıp Sabana çok mutluy- du: "Anasının, anasını yaptık" diyor, hemen ardın- dan da önce Kordsa'yı kur- duklanru, ardından ona ham- madde üreten Beksa'nın faa- liyete geçtiğini, şimdi de ham- maddenin hammaddesini üre- ten Dusa'da çarklann dönme- ye başladığım anlatıyor, "dört başı mamur bir enteçrasvona ulaştık." Dusa'mn üreteceği endüstriyel naylon iplik, dun- yada ancak 4-5 grup tarafın- dan üretiliyordu. Güler Sa- bancı'nın anlattığına göre 1980 başlarında bu işbirliği için Dupont'a bir başvurulan ounuş, ancak sıcak karşılan- mamıştı. 1985'te tekrar baş- vurmuşlar ve Güler Sabancı'- nın takım başkanı olduğu 2.5 yılhk çetin müzakerelerden sonra mutabakau sağlamışlar- dı. Izmit'te 1974'te Lassa üre- time başlamış, ardından 1976'da bu fabrikaya girdi üreten Kordsa üretime geçmiş, 10 yılı aşkın bir aradan sonra ise entegrasyonla birlikte "enternasyonatteşme" de baş- lamıştı. Çelik kordu üretimin- de dünyanm bir numaralı ku- ruluşu olduğu belirtilen Belçi- kalı Bekaeıi firmasıyla ortak kurulan Beksa'nın ardından Japon lastik fırması Bridges- tone Lassa'ya ortak olmuş, Amerikan Dupont'un da Iz- mit'e taşınmasıyla dünyarun üç kıtası Kent-sa da buluşmuş- lardı. Izmit'te üç fabrikanın orta- sında Kordsa bulunuyordu ve Güler Sabancı'nın girişimiyle bu tesislerde çalışan üst düzey personel için bir "bar" açıl- mıştı. Şimdi Kent-Sa'da ak- şam saat 6.30-7.00 oldu mu, Japon mu istersiniz, Avrupa- lı mı yoksa Amerikah mı... Hepsi barda toplanıyorlar ve günün yorgunluğunu gideri- yorlardı. Her otomobil-sever ve hesap-severin . bilmesi gereken... TOfAS DoğanL Türkiye'nin her yerinde ve bütün Tofaş bayilerinde peşin satış fjyati: 25.540.000 TofaşDogan... Katitesi ve tryatıyla yûzakı. Tofaşservisörgütü, Tofaşgarantisi ve Oparyedek parçagüvencesi ile... Siziiı. "Türkiye'nin otomobil üreticısi" TOfAŞ I * +%1'5 KDV (3.831.000.-). Nakliye hariç. Elektrikli cam açma-kapama hariç. tüketiciye daha ucuza gelecek ve muhtemelen bu raağazala- rın cirolan buyüyecek. Dolayısıyla KDV oranlan anmışmış, duşmüşmüş, Koç'u ilgilendirmiyor. "Sanayici" şapkasıyla kaybettiğini "tüccar" şapkasıyla belki de fazlasıyla kazanıyor. Profflo için de durum pek farklı değil. Onun da havaalanında güm- rüksüz satış yapan bir mağa- zası var. Pekiyi Profilo'nun Başkan Yardımcısı Orhan İyiler, Arçe- lik'in Genel Müdürü Hasan Subaşı, Aühm'ın Genel Müdü- rü Cengiz Solakoğlu, KDV oranlanmn her yükselişinde neden bu dunımu eleştiren de- meçlerle kamuoyu önüne çıkı- yorlar? Fahnda sanayici yazıyormuş 1975'te ku- rulan ve bu- gün İO şirke- ti çatısı altın- da toplayan Feniş Hol- ding çarşam- ba günü hal- ka açıldı. Ay- nı gün öğleden sonraki saat- lerde Istanbul Sanayi Oda- sı'nda rastladığımız Feniş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Aloglu, ilk günkü satışlardan memnun görünüyordu. Aloğlu, halka açılan he- men her kuruluşun yaptığı gibi bu hafta içinde Feniş'i ve kendini kamuoyuna tamtan bir toplantı düzenledi. "Ge- neral Motors'un eski yönetim kurulu başkanlarından biri, istesek de istemesek de bir kuruluşun başındaki kişinin özeüikleri, o kuruluşu etkiler dermiş" diyerek sözlerine başlayan Aloglu, önce kendi- ni anlattı: "1950 doğumluyum. Ba- bam o >T1larda sanayiciydi. İlk eğiüm yıllanmda bile yaz tatillerinde beni görmek iste- diği yer kendi işyeriydi. Fa- lımda meslek olarak sanayi- ci-işadamı görüldüğü için li- seyi bitirdikten sonra işletme fakültesine girdim. Ders>za- manı dışındaki vakitlerim ise Feniş'te geçerdi..;' Aloğlu, Feniş'i anlatırken de Samsun'da Terme Metal gibi kur garantisi nedeniyle sıkıntıya düşmüş halka açık bir şirketin Feniş tarafından ayağa kaldırılarak başanya ulaştınldığım ve bugün tıkır tıkır çalıştığmı dile getirdik- ten sonra "Halka açık bir şir- keti yönetmek konusunda başanlı bir karnemiz var" de- di. Terme'den tsvicre'ye atla- yan Aloğlu, 1980 başlarında Isviçre'de konkordato tehli- kesiyle karşı karşıya olan bir şirketi Türk girişimcileri ola- rak kendilerinin kurtardığını söyledi ve "Sayın Sabana'nm 1984'te yaptığı operasyondan önce bizim Isviçre'de şirket kurtarma olayumz var" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear