25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 EKİM 1990 CUMHURİYET/7 rvE İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N TAKSİM MEYDANI 35 YIL ÖNCEKJ GİBİ CIVIL CIVILDI G O R U Ş Zamanlama Sevdiğim, çıldırasıya kıskandığım yazarlar var. Onlann başında da Şoholov gelıyor. 'Ve Durgun Akardı Don'u yazmayı çok ısterdim Fakat alçak, benden çok önce davrandı. Tank Durstın K. HAYVANLAR ısÛAtL GİLGEÇ Geçmişin Cumhurıyet Bajramlan, ızcıier, trompetler, ışık seii ve Yıllar sonra ilk kez Taksim Meydanı Cumhurijet Ba>ramı'nda coşku içinde kutlanıyordu. eskı ba>raralar gibi şenlendi. Çocukluğumun bayramını yaşamak BtR Cumhuriyet BayTamı geccsi. Babamın elınden tut- muşum. Annem babamın bır kolunda, ablam da annemın elinden tutmuş. Küçük karde- şim bebek oldugu içın herhal- de tcyzeme bırakıimış. önce tramvaya biniyoruz. Çok küçuk olduğum ıçın ba- na bilet almmıyor, ablama alı- nıyor. Adam yerine konulma- mış olmaktan mutsuzum. Ba- na da bılet alınsın ıstıyorum. Thunvay "dan, dan" seslcn çıkararak Beyoğlu'ndan Tak- sim'e doğru ilerliyor. Beyoğlu parke taşlan ile kaplı. Tram- vay, o eskı koca burunlu oto- mobiller yolunu kestikçe "dan dan~" dıye bağınyor. Içimden çocuklann tramvay tekerlemesını söyluyorum. "Dan diki dan dan, çeküin yol- dan, gettyor vatman.." Tkksun meydanında törenkr yapümış, izciler trampetler çal- mış, gece belkı de fener alayı var, ama benim en ıyi anımsa- dığım renkli sular. Meydanın bır yanında kınnızı, yeşil, san rengârenk sular döküluyor. Fıskıyelerden de sular rengâ- renk yuksehyor Sulann önün- de çakıhp kaüyorum, babam elimden çekip yürüdükçe ben orada durup seyretmek ıçın di- renıyorum. 35 yıl kadar öncesınin bir Cumhunyet Bayramı'ndan ka- lan ve giderek eskımiş bir fo- toğraf gibi solup yiten bu anı- lar 29 Ekim gecesı Taksım Meydanı'nı gezerken birden canlandı. Inönü Gezısi'nin merdıven- lerinde binlerce genç insandan oluşan koro, marşlar ve şarkı- lar söylüyordu Havaı fişekler patlıyor, Taksım capcanlı bir Cumhuriyet Bayramı kutlu- yordu. Yıllardır rutın törenler halınde kutlanan Cumhuriyet Bayramı, sankı yeniden yıllar öncesındekı gibi canlanrruştı. Cumhuriyetin çocuklan, son zamanlarda cumhunyet yerine Islam toplumu oluştur- maya kallusan düşüncenin ya- rattığı tepkı ile yeniden bay- ramlarına sanlmıştı. Bır baba 7-8 yaşlanndaki oğlunu TV naklen yayın ara- HUSNU DOĞAN'IN PLANLAMA ÇAL1ŞMALARI Düşünüyorum... Oyleyseyokum Tarım Bakanlığı'nı ıyı teşkilatlamıştık. Ama Mılli Savumna Bakanlığı'nı aynı şekılde teşkilatlamak biraz zor görünüyor Bizim teşküattan olan tıplerı hemen kapının önune koyuveriyorlar. Ben bu bakanlıkta ne yaparım? öyleyse ben de Genelkurmay tarafına bakan gozumu kaparım. Zaten o tarafa fazla bakanları istifa ettırıyorlarmış, hatıralarda okuyoruz. Ben bır gözümü açar onu da Çankaya Köşkü'ne dıkenm. Dayım her ne derse yapanm. ESNAF VE SANATKARLAR HAFTASI Alman mucizesinin motoru BERIİN Esnaf-Sanatkârlar odası, tstanbul Esnaf ve Sa- natkârlar Derneklen Bırhği ile lstanbul Buyukşehır Beledıye- si'nın duzenledığı "Berlin Esnaf-Sanatkâr Haftas" dola- yısıyla tstanbul Anakent Bele- diyesi binasında Almanya'da çalışan Tıirk kalfa ve çırakla- rının ürünleri sergılemyor. Et- kınlikler çerçevesinde bir de panel yapıldı. "Meslek EgftBni" konulu panele konuş- macı olarak katılan Turkıye Demir ve Çelık İşletmelerı Genel Mudüru Dr. Sencer faner, özel sektore duşen görev- leri şiyle sıralarr "Maaksef buyuk sanayi ku- nıluşlan, çıraklık ve kalfalık egitimi projesine hiç de sıcak yaklaşmanuştır. Yaklaşması gerekmektedir, çunku tum uıünlerini kaüteli yapmak için bnna ihtiyacı vardır. Hem de kendisini destekieyecek ufak ve orta boy sanayinin esnaf ve çı- raklanna adam yetiştinnek zo- nudnluğu vardır. Biz bu ne- denk Turkiye Demir ve Çelik tşktmeieri'nin iki işyerinde, Karabuk ve tskenderun'da çı- nddık efitim merkezleri kur- duk." Berlin Esnaf-Sanatkârlar Odası 2. Başkanı Gerhard Rohde ıse ıki Almanya'mn bir- leşmesınden sonra esnaf ve sa- natkârlan bekleyen somnlan ve ulkelenndekı çıraklık eğitım sistemını aynntılanyla anlattı- ğı konuşmasında şu noktalara değindı: "Bugtıne kadar kamunun elindc bulunan Demokratik Almanya tştetmderi şimdi bız- ta özeüeştirilmektedir. Özei gi- rişunciliği desteklemek ama- cıyla hızla devlet sektörn özel- leştiriliyor ve kişilere devredi- liyor. 40 yülık deneyimlerimiz bize knçuk işletmelerin aslın- da ekonomik yaşamın motoru oldugunu gostermiştir. Batı Almanya'da nygnlanan pazar ekonomisi 40 yıldan beri esnaf-sanatkâr ve kuçuk-oıta bo> işletmeteri ekonomik yaşa- mın motoru durumuna getir- miştir. Eğer bu motor bozulur- sa, butun ekonomik sistem bo- gulmaktadır. Geçmiş yıllarda Alman ekonomik harikası ola- nsını istihdam etmektedir ya- ni 15 mttyon insanı... ve çırak- lık eğitimi >olu>la butun Al- man ekonomisinin sundugu çı- raklık egitiminin yarartanmn yûzde seksenini kuçuk ve orta boy işletmeler sağlamaktadır. Bn rakamlar bile Alman eko- nomik harikasının altında bu işletmelerin yatüğını gozler onune sermeye yetiyor. Bu işletmeter ekonomik kriz donemlerinde ustlendikleri onem ve işlevlerle bu krizlerin attatümasında fevkalade bıi- rak adlandınlan ve savaş son- rası Fedenü Almanyası'nın ye- niden kaOandıruması olajı, ol- gusu ashnda kuçük ve orta boy işletmelerin başansıdır. Bu ba- şan olmasaydı bugun Alman ekonomik harikasından söz edilemezdi. Bu başannın arka- sında ise fevkalade disiplinli bir çalışma yatmaktadır. Al- manya'da sayılan 2 milyon olan işletmelerin 1.9 railyonu kuçuk ve orta boy işletmeier- dir. Bunlar Almanya'daki is- tibdama katılan insanlann ya- yfik pa> sahibi ounaktadır. Ba- u karşılaşürma rakamlan ver- mek gerekirse eski Demokra- tik Almanya topraklan içinde 82 bin ozel kuçuk ve orta boy işletme yasamlanm surdurebil- miştir. Bunlarda 265 bin insa- nı istihdam etmektedirler. Bu- na karşılık Federal Almanya- da 42 esnaf-sanatkâr odasının teşkilab içinde 600 bin kuçuk ve orta boy esnaf ve sanatkâr işletmesi vardır ve bunlarda yaklaşık 4.5 milyon kişi istih- dam edilmektedir." cının yanına getinniş gösteri- yordu: — Bak Sinan gordun mu te- levizyona buradao çekûn vapı- yorlar. Bak bak içindeki tele- vizyondan da koro görünüyor. — Gördum baba gönhun. Işıklarabak. Bu kutlamayı yıllar sonra küçük Sınan da bızim gibi ışıl ışıl, cıvıl cıvıl hnatırlayacak. Yeniden doşenmekte olan tramvay raylannın üstünden atlayarak biraz karanhkta ka- lan Sular Idaresı'nin bulundu- ğu duvann önune geldim. Yi- ne sular akıyordu, ancak ren- gârenk değil daha solgun bir ışıkta. Fıskiyeler de dökulü- yordu. Sulara bakarken arkamda iki kadının konuşmasmı duy- dum. — Daha guzeldi degil mi? Dönüp baktım ben yaşlarda iki kadın. Onlar da çocukluk- lanndakı bayramlann anıları- na kapılmışlardı — Rengârenkti de ondan dedım. — Ah evet dediler. Ayrn kentı yaşayan ınsanla- nn yıllar sonra paylaştığı anı- lar ince bir elektrıklenme ola- rak aktı aramızda. Güluşüp aynldık. Kentimi ve Cumhuriyet Bayramı'm yeniden sevdım. 3^YILSUREN DAVANIN SONUCU Kaloriferin yakılması... BAKIRKÖY Sakızağacı'n- da 14 daıreh bır apartman. Kaloriferlı olarak yapılmış ve daireler halinde satılmış. Bir sure sonra kalorifer masrafı pahalı geldiğı için kat malik- İeri soba kurmuş ve kalorife- nn yakılmasmdan vazgeçmış- ler. Kat maliklennden Hacer Munife Acar ıse kalonfenn yakılması gerektığıni savuna- rak mahkemeye başvurmuş. 3.5 yü" suren davadan sonra di- ğer 13 daıre sahıbine karşı aç- tığı davayı kazannuş. Bakır- köy Sulh Hukuk Mahkemesı karannda şöyle denilıyor. "Ana binanın kaloriferli olarak inşa edildiği ve her kat malikinin buna gore kaloriferli daire olarak satm aldıklan an- laşılmakla, Kat Mulkiyeti Kanunu'nun 19. maddesine gore kat malik- leri ana taşınmaz malın bakı- mına mecbur olup, kalorifer gibi ortak tesislerin işler halde tutulmasından mesuldurler. Binadaki ısıtma gereci olan kalorifer lesisaünın kaldınl- ması hususunda oybirliği ile verilmiş bir karar yoktur. Davalılann savunmasında oldugu gibi, masrafı dusune- rek bazı kat maliklerinin ortak yer ve ortak tesisler uzerinde- ki kullanma hakkından vaz- geçmek ve bundan faydalan- rnaya luzum ve ibtijaç bulun- madığını ileri surerek gider ve a\ans payı odemekten kaçına- mayacağından, Ana taşınmazm kalorifer te- sisanmn onanlarak yakılması- na, Bu bususta tum bagımsız bolüm mafiklerine gerekU uya- rının yapdmasına, Kalorifer tesisatının işler duruma getirilmesine, bu uya- rtya uyulmaması halinde dava- cıya yetki verilmesine..." Dava böyle sonuçlanınca, davacı 8.5 milyon lıra harca- yarak kaloriferin onanm ve yakıt gıderını karşılamış Şım- dı masrafı pay ederek her daı- reye duşen mıktarı ıcra yolu ile tahsil edıyor.. Kat mülkıyetı anlaşmazlık- lanna örnek bır dava... KİM KtME DUM DUMA BEHİÇ AK OAHA j-eher/eA/i 6*r çr PtKNtK PİYALE MADRA YARBANA EĞLENCE HIZLI GAZETECİ NECDET ŞiMDı OLAM &TeH£ 6AK H SONVNC* (PLAS O AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GOKHAX GÜRSES Rıcfi gpeftM &£Y'(H§ıuM *y GARFIELD JIM DAVIS TARİHTE BUGÜN MUMTAZ ARIKAS 31 Ekim VAL£NTiNO KADINLARIBÜYÜLÛYOR. 132VDE BUGUN, ufJLu S/A/SM4 oruücusru l/JlSA/r/A/O'M/A/ Ç£{/lROlĞ' *ŞEYH*F/LAAIA/lN G'f£C£/e OM/tJDe U2UN KUY8.UKLAtt OLUÇTUÜ- PUĞU UAgE/Zt, S4r/ BAS/M/NPA Y£S ALA4/ÇT/. 8 YtL OA/C£ trALYA'MN ı4M£gr*}4'YA 6ÛÇM£H OLA2AK GELEAJ RODOLF Pl VALENrtMA D'AAJ- TONGuEUA, &AHÇİVAMLIK YAPAeKEU SINEMAH4 GEÇMlŞ, APtfJI DA HUPOLPff l/AL£MrtMO SlÇı- MrKfi>£ OEĞtÇTrRMiŞry. "LÂrr/v /4fite ' rrPtYLE, OYUNCU, YAUJf2CA ? YfL Sl- Z4&Ş-/A/ SUYÜK Û/V , -3Y YAÇfMDA MtPE <*»- LER OLMC/ÇTZJ/
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear