25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 EKtM 1990**** HABERLERİN DEVAM CUMHURİYET/17 OLAYLARIN ARDENDAKI GERÇEK(Baştarafı 1. Sayfada) birinci koşuldur. Dernek, işlevi- yerine getirirken elbette taraf . .tmayacak, ırk, din, dil, milli- yet farkı gözetmeden görevini yapacaktır; Türkiye'de insan haklan çiğnenırken olaya yak- laşımmda elbette, Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Rum, Süryani, Hıristiyan, Müslüman, Musevi dıye bir aynm yapamaz, farklı yaklaşımlarda bulunamaz; böyle bır davranış, derneğin güvenilir- liğmı yaralar. Ancak iş bununla da bitmi- yor. ÎHD bir siyasal parti ya da sendika değildir; temelinde hu- kuk, özünde insan haklan odak- lanan bir kurumdur. Bu derne- ği bir eylem örgütti sanmak da en buyuk yanılgı sayılmalıdır. Nıtekım ÎHD'nin Ankara'daya- ptlan son genel kurulunda bu yamlgımn bir kanıtı sergilenmı$- tir. Diyarbakır delegesi Vedat Aydın genel kuruldakı konuş- masını Kürtçe yapmış, kendine göre bir eylem ortaya koymuş- tur. Sonuçta Vedat Aydın, ko- nuşmayı Türkçeye çevıren Ah- met Zeki Okçuoğlu ve HEP Di- yarbakır ll Başkanı Mustafa özer gözaltına alınmış, savcılık ÎHD hakkında sontşturma aç- mıstır. öyle göriinüyor ki insan hak- larını savunan yurttaşlardan ki- mıleri, bir adres yanlışltğı yap- maktadırlar. Bu yanlışlık daha önce de pek çok kez yinelenmıs- 'ir. Bugiin Türkiye'de insan hak- innı ve temel özgürlüklerini iğneyen ÎHD değildir. Siyasal tidara karşı yapılacak eylemi, D Genel Kurulu'nda uygula- û>al ynak hu kurumu etkı- -3. aaiıma düşürmeK L.tey-nle- rin eline gerekçe vermeyecek miar? tlD kendi kurulus amacı ıçinie tutarlt biryolu izlerse ge- lişmsim sürdûrebilir. Deneyimh yönnicılerimn şimdiye kadar addyetle buyolu izledıkleri gö- rülu'or. Derneğı bir eylem örgu- tü gbi düşunenler, Türkiye'de insaı haklan ve temel özgurlük- ler cavasına yanlış bir sabırsız- lık Kinde yaklaşıyorlar. •*•*•*• Saîd-i Nursi mevlidi \eni Asya gazetesînden iki kişi gözaltında Ankara DGM Savcılığı, Yeni Asya gazetesi Ankara Idari Temsilcisi ile gazete dağıtım sorumlusunu gözaltına aldı. Demirel'in gonderdiği telgraf da incelemeye alındı. Mevlit, SHP'li Baydar tarafından Memur maaşının arttırılması Bütçe komisyonıına markaj BABAM NURULLAH AIAÇ Meral Tolluoğlu 5000 lira (KDV ıçinde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ti gondertlmez. Meclis'e getirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosa) — Ankara DGM Başsav- cısı Nusret Demiral, Said-ı Nursi için okutulan mevlit soruştur- masıyla ilgili olarak, mevlidi dü- zenleyen Yeni Asya gazetesinin Ankara îdari Temsilcisi Bedret- tin Ergül ile gazete dağıtımcısı Ahmet Akdağ'ın önceki akşam polis tarafından gözaltına alın- dığını açıkladı. DYP Genel Baş- kanı Süleyman Demirel'in mev- lite gonderdiği telgrafın da so- ruşturma kapsamında incelendi- ği öğrenildi. Said-i Nursi için okutulan mevlidi gündem dışı bir konuşmayla Meclis'e getiren SHP Milletvekili Beşer Baydar, hükumetin bir yandan Ata- turk'u savunurken, bir yandan Atatürk ve cumhuriyet duşman- lan ile kucak kucağa olduğunu belirterek, "Hangisine inanıyor- sunuz? Gerçek kimliğiniz nedir bilelim" diye konuştu. Cumhuriyet Bayramı arifesin- de Kocatepe Camisi'nde Saidi Nursi için mevlit okutturulma- sı dün gündem dışı soz alan SHP Ankara Milletvekili Beşer Baydar tarafından TBMM Ge- VELİEFENDFDEN FtKRETDAĞUOCUJ 1. Koşu: F: Papaya (3), P: Si- bel 11 (4), P: Suzan 11 (7), S: Yavaşol Kaptan (5). 2. Koşu: F.llkgan (7), PP: Kı- hçbey (6), P: Kentbatur (8), S: Mucahit (5). 3. Koşu: F: Tuluyşah (2), PP: Arzu IV (3), P: Karagümruk- lü (8), S: Esse (9). 4. Koşu: F: Devir (2), PP: So- uthern Dancer (9), P: Dare De- vil (1), S: Best Line (7). 5. Koşu: F: Robinson (5), PP: Chailenger (9), P: Sen ve Ben (8), S: Hatıralar (3). 6. Koşu: F: Koraytay (2), PP: Rising Sun (10), P: Golden Flower (13), P: Finalcut (8), S: Sa-Sa (3). 7. Koşu: F: Demirkır (8), P: Nasnıllah (9), P: Emiroğlu (1), S: Türkay (11). G.3 nel Kurulu'na getirildi. Hüku- metin bir yandan Ataturk'ü sa- vunup onun eseri olan cumhu- riyeti kutlarken, bir yandan Ata- turk ve cumhuriyet duşmanları ile kucak kucağa olduğunu söy- leyen Baydar, hükumete, "Han- gisine inajuyorsunuz? Gerçek kimliğiniz nedir, büelim" diye sordu. Baydar'm konuşmasına salonda bulunan bakanlar yanıt vermediler. Cumhuriyetin ilanının kutla- malarının başladığı 28 ekimin, 23 Mart 196O'ta ökn Saidi Nursi ile ne ilgisi olduğunu da soran Baydar, "Hem de Derviş Vabde- ti ile bugun kısa adıyla Rabıta olarak biUnen Amerikan destek- li Suudi kuruluşu Rabıtat-ül Alem-ul İslam neyse, o gun için aynısı olan İttihadi Muhamme- di fıkrasının kurucusu Saidi Nursi ile 28 ekimin ne ilgisi var? Bu, cumhuri>ete inananlan ib- retle duşundurmektedir" dedi. Baydar, ölmuş insanların, o kişinin yakınlan veya sevenleri tarafından anılmasının doğal ol- duğunu, ancak cumhuriyet düş- manlığını gösteren bir anlayışın "ulusal bir gün" gibi Kocatepe Camisi'ndeki mevliti gibi siyasi bir gösteriye donuştürüunesinin bir açıklaması ohnası gerektiğıni vurguladı. Demirerin telgrafı Ankara DGM Başsavcılığı- nın, mevlit ile ilgili soruştunna- sında, DYP Genel Başkanı Sü- leyman Demirel'in, mevlidi dü- zenleyen Yeni Asya gazetesine gonderdiği telgrafın da incele- meye alındığı öğrenildi. DGM savcılık yetkilileri, bu telgraf metnini de soruşturma kap&a- mında ele alarak, incelemeye başladıklanm belirterek, "Biznn için kişilerin unvanlan ve görev- leri onemli degil, ortada bir suç olup olmadıgı onemlidir. Bu telgraf metnini de bu açıdan so- ruşturmamıza dahii ettik" dedi- ler. öte yandan Ankara Barosu Başkanı Özdemir Özok, baro adına yaptığı açıklamada, Said-i Nursi'nın "Laik hukuk düzeni yerine kanınlık ortaçag duzeni- ni getirmeye çaiışan zihniyetin temsilcisi olduğunu" savunarak, demokratik ve laik cumhuriye- te yonelik saldırıların son gün- lerde arttıfcına dilckat çekti. Memur maaşlannda büyıik bir artış yapılmaması için Bütçe Komisyonu'ndaki ANAP'li üyelere Akbulut'tan sonra Özal da bugun Çankaya'da yemek verecek. Başbakan, 'butçenin komisyondan sevk ettiğimiz gibi çıkacağını ümit ediyoruz' dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- öğrenildi. Akbulut, tasarruf ya- rosu) — Başbakan Yıldınra Ak- pılması ya da gider arttırıcı bulul'tan sonra Cumhurbaşka- önergeler verihnemesini isteye- m Turgut Özal da, butçe görüş- rek, "memur maaşlannda da meleri sırasında memur maaşla- degişiklik yapılmaması , ında büyuk bir artış yapılma- gerektiğini" savundu ancak ye- ması için TBMM Plan ve Bütçe meğin sonuna doğru Sıvas mil- Komisyonu üyelerini markaja letvekili Şakir Şeker, "Komis- alma çabasına girdi. özal, bu- yonda her yü az da olsa bir ar- gun komisyonun ANAP'h üye- tış yapılır. Artık kamuoyu ko- lerine Çankaya Köşkü'nde bir misyondan bir artış bekliyor. yemek vererek, bütçe konusun- Bürokratlann da bunu duşüne- da tavsiyelerde bulunacak. Baş- rek ona göre bazırlık yapmalan bakan Yıldınm Akbulut, "biit- gerekirdi" dedi. Akbulut da, gu- "belki vardır" karşılığınıçenin komisyondan sevk ettigi- lerek, miz gibi çıkacağını limit verdi. ediyoruz" derken, komisyonun ANAP'h üyeleri, memur maaş- TBMM'ye girerken gazetecilerin larının katsayı yerine yan öde- meraur maaş katsayısındaki ar- melerde degişiklik yapılarak art- tışlar konusundaki sorusuna, tırılması formülü üzerinde dur- "butçenin komisyondan, sevk ettiğimiz gibi çıkacağını ediyonım" dedi. duklan öğrenildi. Başbakan Yıldırım Akbulut1 un geçen hafta sonunda komis- yon üyelerine verdiği yemekte, Başbakan Akbulut, dün ümit Komisyonda bugün Türkiye Kızılay Demeği, Türk Hava Ku- butçe görüşmeleri sırasında ko- rumu ve Turkiye Çocuk Esirge- misyonda "herkesin kendi başı- me Kurumu'nun bazı vergiler- den bağışık tutulmasına ilişkin >-asa önerisi gönışülecek. Bu gö- na önergeler vererek butçede de- gişiklik yapmamasını" istediği Köşk'e rekor ödenek (Baştarafı 1. Sayfada) ma bütçeli dairelerin TEK ile büyükşehir belediyelerinin elek- triİc, su ve havagazı işletmeleri- ne olan borçlarının ödenmesi için ilgili kuruluşlann bütçe öde- neklerinden kesinti ve aktarma yapabilecek. Maliye ve Gumruk Bakanlığ), ayrıca tasarrufu sağ- lamak amacıyla personel ve si- yasi partilere yardım ödeneği dı- şındaki bütçe ödeneklerinden yüzde 4.5 oranında kesinti yapa- bilecek. Tasarı, Maliye ve Gumruk Bakanı Adnan Kahveci'nin "kendi makam otomobiiini ken- din kullan" formülune de yasal zemin getiriyor. Sürücü belgesi olan kamu görevlilerinin ma- kam otomobiUerini kendilerinin kullanabilmelerine olanak tanı- yan butçe tasarısının 12/a mad- desi şoyle: "Taşıtlann kadrolu şoför ve- ya görevli personelce kullanıl- ması esastır. Ancak sürücü bd- geleri olmak kaydıyla, emir ve zatlanna veya makamlanna ta- şıt tabsis edilenler ile ilgili veya baglı bulunulan bakandan (U ozel idarelerinde vali, belediye- lerde belediye başkanı ve üniver- sitelerde rektor) alınacak onay- da belirtilen hizmetleri yerine aetirecek kamu eorevlileri tasıt- lan bizzat kullanabilirler." Kamuda yeni taşıt alımınjn, ancak Maliye ve Gümrilk Ba- kanlığı'nın uygun göruşü ve Başbakanlığın izni ile gerçekleş- tirilebileceği belirtilen tasanda, kamudaki ithal otomobillerin satılarak yerli üretim otomobil kullarumına dönülmesi de öngö- rülüyor. Bütçe tasarısının eklerinde 1990 maü yıh bütçe uygulama sonuçlan ile 1991 ödenek teklif- lerine de yer veriliyor. Söz konu- su tablolara göre bu yıl Cum- hurbaşkanhgırun harcamalann- da rekor artışlar oldu. 1990 büt- çesi ile Cumhurbaşkanuğına bir önceki yıla göre yüzde 149'luk artışla 7 milyar 286 milyon lira ödenek verihnişti. Ancak bu ödenek cumhurbaskanlığının 6 aylık harcamalanna büe yetme- di. 1989 yılında cumhurbaskan- lığının yılhk harcamaları topla- mı 6 milyar 169 milyon lira ol- muştu. Bu yılın ilk 7 ayında ise toplam harcama 9 milyar 923 milyon liraya yükseldi. Harca- malarm yıl sonuna kadar 17-18 milyar liraya ulaşabilecegi tah- min ediliyor. 1991 bütçe tasarısında ise Cumhurbaşkanlığına toplam 31 milyar 365 milyon liralık ödenek avnldı. rüşmelerden sonra komisyonun ANAP'h milletvekilleri komis- yon başkanı Yusuf Bozkurt Özal ile büiikte memur maaşlannda artış yapüması konusunu ele alacaklar. Komisyon üyelerinin memur maaşlarındaki artış ko- nusunun görüşmelerin sonuna doğru netleşeceği, ancak yan ödemelerde degişiklik yapılarak bir artışın gerçekleştirümesi gö- ruşünu savundukları belirlendi. Komisyon uyeleri daha sonra Çankaya Köşkü'ne çıkarak, Ozal'ın vereceği yemeğe katıla- caklar. Taner'in görüşii Devlet Bakanı Guneş Taner de, Cumhuriyet muhabirinin memur maaşlarındaki sorusunu yarutlarken, komisyonda artıs yapılmasına karşı çıktı. Taner, bütçe olanaklarına göre memur- lann maaşlannda artışın yapıl- dığıru beürterek özetle şunları söyledi: "Memur maaşlan için geçen yıl bütçeden 12^ trilyon lira a>- nlmıştı. 1990'da bu 25 trilyon U- raya çıktı. Memur maaşları reel olarak gerilemiyor. Geriledigi takdirde temmuz ayında baka- rız, enflasyon karşısında bir ge- rileme varsa onu telafi ederiz. Önetnli olan enflasyonun ge- rilemesidir. Voksa kasıkla verip, kepçeyle almak olur. Her yıl ay- nı fasit daireye giriliyor. Önce memur maaşlannın artması is- teniyor, ardından işçi ucretieri, sonra da diger zamlar geliyor, enflasyon artıyor. Yine çalısan- lar kaybediyor, bu fasit daireyi kırmak için işçi ve memura az para vereUm de denıiyorum. Ama bütçe imkftnlannı zorla- mayalım." TBMM Genel Kurulu'nda gündemdışı söz alan SHP An- kara Milletvekili tbrahim Tez, Avrupa ülkeleri arasında çalı- şanJann vergi yükünün en fazla Türkiye'de olduğunu savunarak, Türkiye'nin sermaye geürleri açı- sından "vergi cenneti" olduğunu" söyledi. Tez, memur maaşı artışının yanlızca iktida- ra bırakılmaması, memur kunı- luşlannın ve bağımsız kuruluş- lann da katkılannın sağlanma- sı gerektiğini savundu. Tez'i yanıtlayan Mah'ye ve Gumruk Bakanı Adnan Kahve- ci de, katsayı artışını "komik" olarak değerlendiren muhalefe- te kızarak, "Memurun dostu sa- dece siz değilsiniz. Memunın başımızın üstunde yeri var. Me- muru koruduğumuzu. demago- jiyle degil rakamlarla gösterecegiz" dedi. GÖZLEM UĞUR MUMCU (Baftarafi 1. Sayfada) kanı'nın kardeşi Yusuf Bozkurt Özal'dır. Bazı ^soyu kınklar", -Özal kendisinı eleştirenleri bu sözlerle suçlamaktadır- Anayasamız, hiçbir kişiye, aileye, zümreye ve- ya sınıfa "imtiyaz" tanınamayacağını ıleri sürerek bu atamala- ra karşı çıkryorlar. Anayasal organlar arasında uyum olmazsa devlet nasıl yö- netilır? Bu uyum, devlet yönetimıne kan bağı ya da üçüncü derece- ye kadar usul ve füruğ ilişkısi içinde birbirjne bağlı insanların devlet yönetimıne gelmeieri ile sağlanır. Bakın Fahd ailesı Suudi Arabistan'da devleti nasıl da gül gi- bi yönetiyor? Samia Hanım, Anayasa Mahkemesı yedek üyeliğine başlar başlamaz, Yıldırım Bey kardeşimiz, çtkarmayı düşündüğü ya- saları ve kararnameleri önce Samia Hanım'a gösterir, Samia Hanım, bu yasa ve kararname taslaklarının anayasaya uygun olup olmadığını Yıldırım Bey kardeşimize bildirir, böylece hu- kuk devleti sağlam güvencelere bağlanır. Samia Hanım'ın Anayasa Mahkemesı üyeliğine atanmasın- da yadırganacak ya da eleştırilecek ne var? Hem, Samia Hanım'ı seçen Yargıtay üyeleri değil mi? Cumhurbaşkanı Özal, burada belkı Akbulut aılesine bir 'imtiyaz' tanımıştır. O da Cumhurbaşkanı'nın kendi 'takdirlerfi dir. Plan ve Bütçe Komısyonu'nun başında Cumhurbaşkanı'nın kardeşının bulunmasında da yarar vardır Niçin yarar vardır? Cumhurbaşkanı, devletin birlığini temsil eder. Devlet organ- larının düzenlı ve uyumlu çalışmasını gözetler. Ne diyor anayasa? "Cumhurbaşkanı" diyor... 'ttevtef organlannm"diyor.."uyumlu çalışmasını gözetır" diyor. Devlet, harcamalannı neye dayanarak yapar? Bütçeye. Maliye Bakanlığı'nca hazırtanan bütçe önce nerede görü- şülür? TBMM Plan ve Bütçe Ktomısyonu'nda. Bu komisyonun başında Cumhurbaşkant'nın kardeşinin bulunması devlet or- ganları arasında 'uyumlu' çalışmanın da bir güvencesi sayıl- malıdır. Bozkurt Özal, milletvekili olmadan Başbakanlık Devlet Plan- lama Teşkilatı Müsteşan değil mıydi? Milli Savunma Bakanlığı'na Hüsnü Doğan'ın atanması da ay- nı uyum anlayışı ıçinde degerlendirilmesi gereken bir olaydır. Düşünün, yarın savaş çıktı; ne olacak7 Mıllı Savunma Bakanlığı'nda Cumhurbaşkanı Özal'ın rvala oğlunun olması gerekir kı savaşta ne oluyor, ne bitiyor, asker- ler ne düşünüyor, bunları anında duysun. "tetim Hûsnû' DPTde Yabancı Sermaye Daire Başkanlığı yap- tı. Bu yüzden, alım-satım; para-pul.. bu gibi işleri iyı bilir. Milli Savunma Bakanlığı protokol bakanlığı' değil kı! Fonlar, ulusla- rarası ihaleler. şunlar bunlar; bu konularda ekonomıden an- layan ve Özal'a yakın bır bakanın işın başında olması da gere- kir. Şimdı diyoriar ki: — Hüsnü Doğan'ı askerier 1983 seçimlerinde veto etmişler- di. Vetolu bakan olur mu? Canım efendim, niçin olmasın? Aynı asterter, 12 Eylûl'de eko- nomıyi özal'a teslım etmediler mi? Ettiler 1983'te özal'ı veto ettıler mi? Hayır etmediler Bu 'paşa tasarrufian'na pek akıl-sır ermez. Bizdeki dönek Marksistler, askeri hükumetin başbakan yar- dımcısım 's/V;7 toplum öncüsü' diye alkışlamıyorlar mı? Ben bufc/fehukuku'na hiç karşı değilim. Bakın, Adalet Ba- kanlığı Musteşarı da Ozallar'ın Antalya'nın Sıde ılçesındekı Sır- ma Tatil Köyü'ndeki kapı karşı komşusudur Bunca yargıç ara- sından musteşarı bulup nasıl seçeceklerdı? Devlet organlan arasında sağlanması gerekli uyum gereğı kapı karşı komşula- nnı Bakanlık Musteşariığı koltuğuna oturttular Burada aile hukuku, komşu hukuku ile bırlikte uygulandı. Bunlar yetmez; devlet yönetımınde Semra Hanım'ı. Ahmet, Efe ve Zeynep Özal kardeşlerımızı, eski İçişlerı Bakanı baca- nak Dr. Ali Tanrıyar'ı da gormek ıstenz Bu sıralar Cumhurbaşkanı'nın özel uçağına binıp Çankaya Köşkü'nde ağırlanan bır ünlü yazar, o renklı kalemi ile özal'ın yaşamöyküsünü bır an önce yazsa da aıleyi de Özal'ı da daha yakından tanısak diyorum... Stilin, uyumun, zarafetin ve ritmin güzelliği sadelikle gelir. " Plato \lııılııCollection CITY&COUNTRY
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear