25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıb' Cumhumet MatbaaL^ik vc Cazeieulık Tur* \non.m Şuketı adına Nadır Nadı £ Gene) \a\m Mudurj Hasan tcmal. Muessese Muduru Emınc Lşaklıgıl, Yazı Işlerı Vluduru Okat Gonensın, 0 Haber Merkezı Muduru Yalçın Bayrr. Sa*la Duzem \one'menı Alı \car £ Temsıhıter ANhARA Ahmef Tan. IZM1R Hikmei C«mkav», AD*NA C« 1% P>1 ka (rlal Baflaagıç L>ı, HaNrkt t-i HaVım Keaa) KMÇUI E^ıiım f.tmsı 4Mwlfca*r ^ımtaaıt, Dı/ı ><t;ılar kmm 0 Malı l>jer tro4 Erl«l 0 M.na^rte Y3\>r[ar Halt* *kn>l 0 Idarc Hasoın *< Elonomı Habrt \raj t n g û Tnrfcaa, I; >enJ'*a y h n ı krttiKi 0 hk' 4lp«v Dj.-clımç ^Mullafc tancı Brigı [>] koo-û Reklarr to- Ahnrt >5* Torra Crmal. Hrkmtt (tiııt Concnun l £ar Mn Mt Sımcı \hnrt l»n &wn *• fövejı. C umhurıveı MjibaauJik \* Gaweeılık T A Ş Turk Oca£ı Cad 39; 4] ( 14"4 l*ı Pk 246 Utanbul Tet <12 05 0< (20 ha ) fti« 22246 Fax. (]( 52« 60 V, % Burolar \nkant 7ı>a GOfcaip B >• Ink tap S Nt> 19'4 fcl »33 II 4M7, Tdo. 42344, Fajt. (4) I3J 0"= 65 # tznur H Zı>» Bh I3Î2 S 2. 3. Td 13 12 30. Teie* 52359. Ftx (îl| 19 53 « 0 A d m Inonu Cad 119 S So 1 Kat 1. Tel 19 37 *>ı a hai| Tdex 621^5. Fax (71) 19 25 7S TAKVİM: 31 EKIM 1990 İmsak: 5.00 Guneş. 6 25 Oğle: 11.53 Ikındi 14.42 Akşam: 17.09 Yaısı: 18.30 Karadeniz'de köyler boşalıyor Karadeniz kıyı bölgesinde 1985'te 4 müyon 225 bin olan kırsal kesim nüfusu, bu yıl 4 milyon 144 bine geriledi. Yıllık nüfus azalış oranı binde 3.87 oldu. Karadeniz'de bucak ve köy nüfusunun önemli ölçüde azaldığı illerin başında Artvin, Rize ve Giresun geliyor. ANKARA (Camhuriyet Bü- ros«) — Karadeniz kıyılannda köyler boşalıyor. 21 ekim pa- zar günü yapılan genel nüfus sayımı Karadeniz kıyılannda köylerin Doğu Anadolu'dan daha hızlı boşaldığını ortaya koydu. Geçiti sonuçlara göre, Kara- deniz kıyı bölgesinde 1985 yı- bnda 4 milyon 225 bin olan kırsal kesim nüfusu bu yıl 4 milyon 144 bine geriledi. Yıllık nüfus azalış oranı binde 3.87 oldu. Türkiye genelinde kırsal kesim nüfusu yıkla binde 6.79 artarken Karadeniz dışında, Doğu Anadolu Bölgesi'nde de binde 0.98 düştü. Karadeniz Bölgesi'nde il ve ilçe merkezi nüfusunun da Türkiye ortalamasırun altında arttığı saptandı. İl ve ilçe mer- kezlerindeki binde 35.87'Kk ge- nel nüfus artışına karşı, Karadeniz'de binde 25.66 artış hesaplandı. Bu bölgede genel nüfus artışı da binde 23.46 olan Türkiye ortalamasının önemli ölçüde gerisinde binde 7.41 ola- rak hesaplandı. Karadeniz'de bucak ve köy nüfusunun önemli ölçüde azal- dığı illerin başında Artvin, Ri- ze ve Giresun geliyor. Artvin'de 1985 sayımında 169 bin olan kırsal nüfus 1990 sa- yımında 146 bin olarak saptan- dı. Giresun'da da bucak ve köy nüfuslannın toplamı 317 bin- den 297 bine düştü. Rize'de kırsal kesim nüfusunun 246 Akdeniz, balıkçıya küstü ANTALYA (Camhariyet Bfi- rosu) — Karadeniz, Marmara ve Ege denizlerinden sonra Akde- niz de balıkçıya küstü. Akde- niz'den çıkan deniz ürünlerinin gıderek azalmasını deniz suları- nın kirlenmesine bağlayan uz- manlar, şüepler ve yatlardan atı- lan petrol atıklanyla birlikte de- nize kanşan zirai ilaçlann en bu- yük etken olduğunu vurguluyor- lar. Balıkçılar ise kaçak yapılan avlanmalann ve trol balıkçüığı- nın balık yuvalarını bozarak üremelerini engellediğini söylü- yorlar. Akdeniz'in giderek kirlendiği- ni ve balık türlerinin giderek azaldığını söyleyen uzmanlar, açıkta seyreden şilepler ve yat- lardan denize bırakılan sintine ve petrol atıklannın yanı sıra sa- hil kesimlerinde yapılan zirai ilaçlamalann kirlilik etkenleri- nin başında yer aldığını belirt- tiler. tl Sağhk Müdurlüğü yetki- lileri. "Sahil kesimindeki ekim alanlannda yapüan zini Uaçla- maiar yafmurİB birtiktc denize iniyor. Böylece bcm zini Oaçiv bem de petrol aüklan baiıkbmn zehirlenmesine neden olnyor. Bunlann yau sıra yasak olma- sına ragmen bazı balıkçılannuz dinamjtle avtanmaya devamedi- yor. Denizlerimizde etkin ön- lemler alınmazsa balığa hasret kalabiüriz" şeklinde konuştular. Antalyab balıkçı Hüseyin Kü- çük, "Bizlere göre oretimm aad- ması ve balıklann türierinin yok oimasında en biıyük etken iki •vtenma yasagının tarihierinİD de yanlış olması. Karadeniz ve Akdeniz bir tntnlarak yanlıslık yapdıyor. Akdeniz'de arlaoma yasağı 1 maytstan itibaren baş- hyor. Haibuki Akdeniz, Kande- niz'den erken ısınıyor. Akdeniz 1 de svtanma yasağmın 1 nisan ta- rihİBden önce başlatılması şart. Bu taribte havyariı olan balık- lar balıkçılar tarafından tutal- mak zonıada kjümıyor. Bu yan- hşlık yuzünden denizkrimizde âdeta dnayet işliyoruz" dediler. binden 224 bine indiği saptandı. Bölgede kırsal kesim nüfusu- nun azalışında, büyük kentle- re göçün yanı sıra sayım günu yöredeki ilçe merkezlerine nü- fus hareketinin etkili olduğu beürtiliyor. tlçe merkezleri be- lediyelerinin lller Bankası'ndan aldıgı payı yüksek gösterebil- mek için bazı yerleşim yerlerin- de köy nüfusunu sayım günü öncesi kendi yörelerine taşıma- lannın kesim nüfusundaki ge- rilemenin nedenleri arasında gösteriliyor. Karadeniz yöresinde 1990 nüfus sayımında en ilginç so- nuç Rize'de almdı. Geçici ve- rilere göre Rize'de kent nüfusu da azaldı. llin toplam nüfusu, yıllık binde 9.57 azahşla 357 bi- ne geriledi. 1985 sayım sonuç- lanna göre Rize'de 374 bin kişi yaşıyordu. Newsweek dergisi, uluslararası sahtecişebekeleri kapak konusuyaptı llaçta büyükkorsanlıkWASHINGTON (AA) — Newsweek dergisi, sahte Uaç ya- pan uluslararası şebekelere hammadde sağlayan Ulkeler arasında Türkiye'nin de yer ala- bileceğini bildirdi. Sahte ilaç yapan örgütlerin değişik ülkeleri kullandıklannı büdiren dergi, son olarak birçok ülkede ülser ilaa Zantac'ın sah- tesinin ortaya çıktığını belirtti. Dünyanın en çok satan ülser ilaa olan Zantac'ın hammadde- sinin Türkiye*den ya da Singa- pur'dan geldiğini öne süren der- giye göre sahte tabletler Yuna- nistan'da basıldı. Çok iyi taklit edilmiş sahte etiketli kutulara konan ilaç, Yunanlı bir toptan- cıya satıldı. îlaç buradan Isviçre'deki top- tancı şirket Rodion'a, oradan Amsterdam'daki dağıtıcı fırma Pharmacis'e yollandı. Hollan- da'daki operasyonda, Zantac dışında, lösemi hastalannın kul- landığı Adriamicin ve hastane- lerde kalp krizi anında kullaru- lan Selokeen'in de sahteleri bu- lundu. Zantac olayında ilacın kimyasal bileşiminin neredeyse gerçeğe yakın olduğu, ancak ba- zı olaylarda zararlı maddelerin karıştınlması yilzünden insanla- nn öldüğü belirlendi. Newsweek'e göre Nijerya'da T ü r k i y e v a r mı? Newsweek dergisinin haberinde, uluslararası ilaç korsanlarına hammadde sağlayan ülkeler arasında Türkiye'nin olabileceği öne sürülüyor. Yunanistan'da basıldı Dünyanın en çok satan ülser ilacı Zantac'ın sahtesi Yunanistan'da basıldı. Hammaddenin Yunanistan'a Singapur ya da Türkiye'den geldiği kuşkusu var. Sahte ilaçlann yolu Zamae. dünyanın en ûnlû ve e i çok satan ûlser ılact. Geçen aönlerde yûklüce mktanla sahte Zantac ılacı ele geçmıdı Bu sahte ilaçlann şöyte b«r yol dediOi dûşünClûyor 1. Zartac'ın ûredctlenne gûre ilacın hammaddesı muhtemelen TûrKıye veya Sıngapur'dan gelıyor 2. Yunanıstan'dakı bir sahte ûretıcı. tabletlen hazıriryor. sahte mariolar basarak pakethyor 3. Yunanlı ûrebcı sahte ilaçları b r toptana arac*9ıyla tsvıcrelı bir ilaç tomısyoncusuna satıyor 4. Isvıçrelı firma sahte Zantac ılaçlannı Pharmacıs adlı Amsterdamlı bu dağıtvcıya satıycr geçen ay 109 çocuk, sahte şu- ruptan öldü. Batılı uzmanlar, dünyada her yıl yüzlerce kişinin sahte ilaçtan öldüğünü ve eksik dozajın da zehir kadar tehlikeli olduğunu söylediler. Sahtekârlann kimliği ise Gü- neydoğu Asya'da evlerinde tab- let basan kimyagerlerden Arjan- tin ve Yunanistan gibi ilaç üre- ticisi ülkelerdeki şirketlere kadar değişiyor. Son 10 yılda dünya meşru ilaç pazarının cirosu 150 milyar doları aştığından, sahte ilaç her zaman kolay gelir kay- nağı sayüıyor. Genellikle sahte ilaçlar, Hin- distan ya da Tayland gibi ulus- lararası ilaç patentlerini tanıma- yan ülkelerden kaynaklanıyor. Buradan basümış tablet ya da temel kimyasal türev, bir dizi aracı eliyle dünyanın herhangi bir köşesine gidebiliyor. tlaçlann, tngiltere ve Hollan- da gibi ülkelere ulaştığı ve Londra'da bir dedektifük şirke- tinin, 60 sahte ilaç olayını orta- ya çıkardığı kaydedildi. Bu arada büyük ilaç şirketle- rinin de adlannın gölgelenme- sinden korkarak ürünlerinin taklit edildiği sahtekârlık olay- lanm açıklamadıklan büiniyor. Sahte ilaçlann sadece öksü- rük şurubu değil, antibiyotik, insülin gibi ürünleri de kapsa- ması, ölüm tehlikesini arttırı- yor. Lösemi ilacı Adriamicin'in sahtelerinin Fransa'da yapıhp Fransa, Belçika ve Hollanda'da satıldığı belirlendi. Bu arada îtalya'nın sahte ilaç yapımında önemli bir merkez olduğu kay- dediliyor. Sahtekârlığın önlenmesi için büyük şirketler, taklidi zor eti- ketler ya da klasik biçimin dışın- da tabletler basmaya basladılar. Yıldız'da VI. Uluslararası Antika Fuarı Kremlin gümüşleriİngiliz müzayede kuruluşu Sotheby's tarafından İstanbul'da sergilenen gümüşler, daha sonra aralık ayında Londra'da satışa sunulacak. Fuar kapsammda 11 kasımdadüzenlenecekmüzayedede 314 eser açıkarttırmaya çıkacak. ilkbahar->-az defilelerinde ün- modacılann hazırgi\im koleksiyonlarını sunan man- kenler birbirlerinden ilginç gorüntuler sergilediler. Norma Kamali'nin, Carolina Herrera'nın, Bill Blass'ın gece givsilerinin göz doldurduğu defilelerde Pern Ellis yağmurlukla giyilen askılı elbiseierini ve çizgili gemici kıyafetlerini tanıttı. Fotoğrafta Perry Ellis koleksiyonundan bir model göriilüyor. Mankenin iizerinde saç örgülü bir bluz ve çiçek desenli ince bir etek ceket bulunu- yor. (Fotoğraf: Reuter) Költflr Seoisi — VI. Uluslar- arası tstanbul Antika ve Sanat Fuan dün Yıldız Sarayı Silahha- ne binası bölümünde açıldı. Fu- ar kapsamında Türkiye, Ingılte- re, Fransa ve Amerika'dan katı- lan antikacılar, çeşitli dokuma- lar, gümüş mücevher, kitaplar, el yazmalan, baskılar, haritalar, seramikler, porselen ile cam urünlerden oluşan eserlerini ser- güemek ve satmak üzere bir ara- ya geldi. Fuarm yanı sıra 11 kasımda duzenlenecek olan müzayedede toplam 314 eser yer alacak. Bu eserler içinde Osmanlı sanat ya- pıtlan, hatlar, resimler, tablolar, tuğralı gumuşler, tombaklar, kumaşlar, sedef kakmalı eserler, Kütahya-lznik çinüeri bulunu- yor. İngiliz müzayede kuruluşu Sotheby's, fuara "Kremlin gümüşleri" ile katılıyor. tstanbul Antika ve Sanat Fu- an Organizasyon Komitesi Baş- kanı Çiğdem Simavi, "Amacı- mız Baülı ülkelerdeki müzayede kunüuşlannın gercekleştirdiği düzeyde bir müzayede düzenle- mek" diyor. Bu yıl fuar gelirlerinin Kültür Bakanlığı tarafından vakfa ve- rilmiş olan Topkapı Sarayı sur- lannın Soğukçeşme köşesinde yer alan Alayköşkü'nun onanm ve restorasyonunda kullanılaca- ğı belirtiliyor. Kültür ve Sanat Varhklannı Koruma ve Tanıtma Vakfı'nın amaçları arasında Alayköşkü'nü sanat ve kültür merkezine dönüştürmek ve bi- nanın alt bölümünü bir restoras- yon atölyesi olarak kullanmak yer alıyor. VI. Uluslararası Istanbul An- tika ve Sanat Fuan kapsammda bir dizi konferansa da yer veri- lecek. Yıldız Sarayı Silahhane bölümünde gerçekleştirilecek konferanslar dizisirıde 31 ekim çarşamba günü Sühendan Kum- cu, "Tezhip Yöntemleri Örnek- lemesi", Adriana Turpin, "Boul- le Mobilyalan ve Son Yenilik- ler", 1 kasım perşembe günü sa- at 10.00'da Prof. Ayla Ödekan "tstanbul Çeşmeleri", saat 11.30'da Cihat Soyhan "Çanak- kale Seramikleri", 14.15'te Pene- lope Gurland "Bir Ailenin Ta- rihçesi: Buccleuch ve Quenn- sberry Dükünün Koleksiyonla- n Tarihi", 15.45'te Gündağ Ka- yaoglu, "Tombak", 2 kasım cu- ma günü saat 11.30'da Nur Ta- viloğlu "Ebru Yöntemleri Örneklemesi", 14.15'te Dr. Gül trepoglu, "Çağdaş Türk Sana- ü", 15.45'te Prof. John Carswe0 "Çin PorselemerT, 3 kasım cu- martesi gunü ise saat 11.30'da Adriana Turpin "18. Yüzyıl İn- giliz Mobüyalan", 14.15'te Dr. Şule Aksoy "Fennan", 15.45'te Prof. Günsel Renda "18. Yüz- yd Türk Minyatürieri" başlıkh konferansları verecek. VI. Uluslararası lstanbul An- tika ve Sanat Fuan Organizas- yon Komitesi BaşkanuğVnı Çiğ- dem Simavi, Organizasyon Ko- mitesi Onur Başkanlığıru ise Ke- mal Kınacı üstlenmiş. Oktay Ül- kuguner, Raffi Portakal, Siiley- man Turan, Onur Başkan, Se- vinç Ozandağ, Elaine Mace, Semra Aruk Akbıyıkoglu, Ya- sernin Saral, Aylin Göoensay ve Srrin Sadıkogla üyeler grubunu lerin ilk olarak Türk insanı ta- rafından görüleceğini söylüyor. Kremlin gümüşleri daha son- ra ocak ayı boyunca Londra'da sergilenecek. 1553'te Çin'e ku- zeydoğudan gidebilmek için yol- lar arayan, ama kendisini Mos- kova'da bulan kaptan Richard Chancellor, Ingiltere ile Rusya arasındaki siyasal ve ticari iliş- kileri başlatan kişi olmuş bir an- lamda. Korkunç Ivan'a armağan edilen gümüslerin şu anda Ingil- tereMe eşi yok. Bu eserler Krem- lin'in Silahhane Müzesi'ne ait. Furada, sadece gümüs eserler bulunduran Sotheby's'in sergile- yeceği diğer eserler de kendi zen- gin gumüş koleksiyonundan parçalar. Bu bölümde aralık ayından Londra'da satışa çıkar- tılacak parçalar bulunuyor. Bu 19. > uz> ıl gümüş servisi takımı. oluştururken danışma kurulu- nu, Prof. Nurhan Atasoy, Altan Akat, Nazan Ölçer, Ahmet Menteş, Yunus BalU, Mesut Hakgüden, Filiz Çağman, Şule Aksoy, Hiilya Tezcan, Yigit Okur ve Cenap Yazansoy mey- dana getiriyor. Fuara Sotheby's îslam Eserleri Bölümü Müdürü Prof. John Carswell da katılı- yor. Antika ve Sanat Fuan'na ka- tılan kuruluşlar arasında lngiliz- lerin ünlü müzayede kuruluşu Sotheby's de bulunuyor. Bu kuruluşun fuarda sergile- diği eserler arasında öyküsü 1550'lere dayanan Kremlin gü- müşleri yer alıyor. Fuar için İs- tanbul'da bulunan Sotheby's Is- lam Eserleri Bölümü Başkanı Prof. John Carswell, bu gümüş- eserler için îstanbul'dan Londra ile bağlantılı kurularak telefon teklifleri yapılabüecek. Gümüş- ler hakkında bilgi vermek ama- cıyla Sotheby's'in gümüş daire- si uzmanlanndan Richard Came 1-6 aralık tarihleri arasında is- tanbul'da bulunacak. Prof. John CarsweIL müzaye- de ile ilgili olarak şunlan söylü- yor: "Standart yükseldikçe da- ha ilginç eserler çıkıyor ortaya. Ancak fuarda daha fazta yaban- cı koraluşan bulunmaması üzü- cü." Carswell Antika ve Sanat Fu- an'nda gerçekleştirilecek konfe- ranslar dizisi kapsamında 2 ka- sım cuma günü "Çin Porselenleri" konulu bir konfe- rans verecek. Müteahhit çekişmesiyuzünden çalışmalar başlayamıyor Topkapı Sarayı restore edilemiyor Topkapı Sarayı'ndaki onanmlar şimdiden 1 aylık gecikmeye uğradı. Yeni ihalenin henüz açılmamış olması ve yaşanan çekişme bu sürenin daha da uzayacağmı gösteriyor. Bugun bu koşeyı, Sovyetler Bırlığı'nde yayımlanan UTU adlı mızah dergısmın düzenledığı bir karikatür yanşmasımn çağrı broşurunde yer alan aşağıdaki çızgilere bırakıyorum. (Tan Oral) CEM HAMULOĞLU Topkapı Sarayı'nda saray ya- pılan ile Harem Dairesi'nde ya- pılması pi rüanan restorasyon çalışmala , müteahhitlerin "kapışması" yuzünden başlaya- mıyor. Istanbul'daki eski eserle- rin restorasyon ihalelerini yıllar- dır "paylaşan" firmalar arasın- da yaşanan çekişme, eski eserler- de yapılması gereken onarımla- n geciktiriyor. Geçen ay Topkapı Sarayı için açılan ihalelerin bir- birlerinin "yakın akrabası" olan kişilerce kazarubnası üzerine ya- pılan başvurular, Kültür Bakan- lığı'nm "iptal" kararma yol aç- tı. Istanbul'daki eski eserlerin ihaleleri konusunda yıllardır sü- ren "cenülmenlik anlasması" da bozuldu. Müteahhitler arasındaki sür- tüşme, piyasada yıllardır calışan Mustafa Saruhan'ın, bakanlık- ça Topkapı Sarayı için açılan ilk ihaleye çağnlmaması üzerine başladı. Ankara'ya giderek ikin- ci bir çağrı yapılmasını "sağlayan" Mustafa Saruhan'ın oğlu Ahmet Sanıhan bu olay üzerine anlaşmayı bozduklanm söyleyerek olayların gelişimini şöyle anlattı: "Piyasada başlannı bizim >-a- kın bir akrabamızın çektiği 7 müteahhit birlikte hareket eder. İkinci ihaleye biz de cağnlınca, daha önce yıizde 5-6 oranların- da yaptığımız fiyat indirimleri- ni }üzde 20'lerin üzerine çıkar- dık ve ihaleler bizde kaldı. Ay- nı şey Yıldız Sarayı'ndaki ihale- de de yaşandı. Ama bu kez biz f azla indirim yaptığımız için bu ihaleyi yüzde 32'lik indirim gi- bi oldukca düşuk bir îiyatla baş- ka bir müteahhit almak zorun- da kaldı." Peki, eski eser ihalelerinde dönen paraların yuksekliği mi bu çekişmeye yol açıyor? Sanı- han, bu soruya, eski eser ihale- lerinin aslında fazla kârlı olma- dığını öne sürerek "Hayır. Ama bazı şeyler paradan daha önemlidir" yanıtını veriyor. Topkapı Sarayı'ndaki onanm- lar şimdiden 1 aylık gecikmeye uğradı. Yeni ihalenin henüz açıl- mamış olması ve yaşanan çekiş- me bu sürenin daha da uzayaca- ğmı gösteriyor. Bu arada Kültür Bakanlığı'na bağh Röleve ve Anıtlar Müdürluğü'nün yıllardır uyguladığı "ihale sistemi" eleş- tiriliyor. Topkapı Sarayı, Aya- sofya, Yıldız Sarayı gibi anıt ya- pılann "sürekli onanm" altında tutulması gerektiği genel kabul gönlyor. Zaten yıllardır süren onarım calışmalan da gerçek uygulamanın bu olduğunu gös- teriyor. Ama Milli Saraylar Da- ire Başkanhğı'mn yaptığı gibi Kültür Bakanhğı'nın da kendi bünyesinde bir onanm kadrosu- nu bulundurması gerektiği öne sürülüyor. tpek Yolu konferanslan • İZMİR (Cumhuriyet E( Bürosu) — Dünyamn çeşra ülkelerinden 70 bilim adam < Izmir'de "lpek Yolu'nun Batı Anadolu'daki Etkileri" konusunda Türk bilim adamlarının verdiği konferanslara katıldüar. UNESCO'nun "lpek Yolu"nu denizden gezmek için düzenlediği geziye katılan bilim adamlan "Fuk Al Salamah" adlı Umman bandıralı gemiyle Venedik'ten yola çıktüar. Atina'ya uğradıktan sonra önceki akşam Kuşadası'na gelen deniz bilimcisi, arkeolog ve coğrafyacılardan oluşan heyet, tzmir Ticaret Odası'nda Ege Üniversitesi öğretim üyelerinin verdikleri "lpek Yolu'nun Batı Anadolu'daki Etkileri" konulu konferanslar dizisine katıldılar. Politakis falıri doktor • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Ege Üniversitesi Senatosu tarafından Abdi tpekçi Dostluk ve Banş Odülü kurucusu Yunanlı Andreas Politakis'e bugün "fahri doktorluk" unvaıu verilecek. Törene Cumhurbaşkaıu Türgut Özal Ue YOK Başkam Pro' lhsan Doğramacı'nın da katılacağı bildirildi. Türk- Yunan ilişkilerine yaptığı olumlu katkılardan dolayı Politakis'e Atatürk Kültür Merkezi'nde "Fahri doktorluk" yerilmesinden sonra Ege Üniversitesi 1989/90 öğretim yılı lisansüstü mezunlanna diplomalan dağıtılacak. UBA'nın 11. yıldönümü • ANKARA (UBA) — Ulusal Basm Ajansı'mn (UBA) 11. kuruluş yıldönümü haber merkezinin bulunduğu Ankara Karanfıl Sokak'taki Genel Müdurlük binasında kutlandı. Çok sayıda siyasi parti genel başkanı ile bakan ve milletvekillerinin kutlama tnesajı gönderdiği kutlama törenine UBA'mn eski ve yeni çalışanlan katıldı. Kutlama töreninde bir konuşma yapan Haber Merkezi Müdürü Özden Alpdağ, yeni yönetimin 1984 yılında göreve başladığını hatırlatarak bu durumun UBA'nın yaşını küçük göstermesi gerektiğini öne sürdü. Bilgisayarlı eğititn • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bilgisayr destekli eğitim (BDE) projesinde 5 yıllık yeni hedefleri belirlemek için master plan hazırlatmayı kararlaşurdı. Çeşitli üniversitelerle işbirliği yapılarak hazırlanacak master planda, 1995'e kadar projenin sayısal hedeflerinin saptanması öngönilüyor. 4. yılım tamamlayan projenin ülke çapında yaygınlaşması amacıyla bakanlık tarafından açılan ihaleye 24 firma katıldı. Mesleki ve Teknik Eğitim Araştırma ve Geliştirme Merkezi (METARGEM) Başkam Doç. Dr. Mustafa Balcı, 1995'e kadar projeyle ilgili bütün hedefleri içeren master planın hazırlandığını belirtti. İlk amatör uçak • SAMSUN (Cumhuriyet) — Ulaştırma Bakanhğına 1. sırada kayıtlı ilk Türk amatör uçağı "Yuka-Yuka", şimdi Samsun Havalimam'nda uçması için uygun hava koşuUanm, mucidi Yusuf Kahvecioğlu da çalışmalannda yolunun açılmasını sağlayacak yardun ellerini beküyor. Motor ve pervane dışındaki tüm aksamı yerli malzeme kullanarak kendisi yapan ve uçağına adının ilk harflerini veren Yusuf Kahvecioğlu, yardım edildiğinde çok daha değişik modeller yapabileceğini söylüyor. kahvecioğlu, "Çok model uçak yaptım. Bir zaman geldi baktım ki çıtalan kâğıtları uçuruyorum, ama kendim yerdeyim. Karar verdim. Uçak muhendisliğini okudum ve kendi uçağımı yapmaya karar verdim. Amatör uçak dizaynı yarışmasında "Yuka" ile birincilik aldım. Desteğe ihtiyacım var. Çok şey yapabilirim" diye konuşuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear